Çiğli Belediyesi tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Farkındalık Günü nedeniyle söyleşi düzenlendi.
Haber Giriş Tarihi: 26.11.2024 12:50
Haber Güncellenme Tarihi: 26.11.2024 12:55
Kaynak:
BÜLTEN
Çiğli Belediyesi tarafından Atilla İlhan Salonu’nda düzenlenen etkinlik, şiddet nedeniyle hayatını kaybeden kadınlara yönelik 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı ve ardından Sosyolog Şimal Karabulut Kaçar ve Avukat Deniz Seyrek Tütüncübaşı’nın konuştu.
NE YAPMAM GEREKİYORSA HAZIRIM
Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bir partinin mensubu olarak, kadınların her an yanında durmayı bir görev biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasıyla kadınların ötekileştirildiğini ve eve hapsedildiğini söylemek istiyorum. Kadın sadece çocuk doğuran, ev işi yapmaktan başka bir görevi olmayan, erkeğe biat eden ve ona hizmet eden bir köle anlayışına dönüşmüştür. Artan kadın cinayetlerini ve şiddeti ortadan kaldırmak için ben ne yapmam gerekiyorsa yapmaya hazırım, hem de buna gövdemi koyarım."
KADINLAR İSTERSE DÜNYA DEĞİŞİR
Siyasette de daha çok kadın olmasını dilediğini belirten Başkan Yıldız, "Umarım gerçekleşecek kongrelerde Çiğli’de bir kadın ilçe başkanı olur. Bugüne kadar kadınların siyasette önünün açılmasını kimse benim kadar arzu etmemiştir. Kadınlar güçlüdür; umarım çok daha fazla kadın milletvekilleri ve bakanlarımız olur. Kadınlar isterse dünya değişir" dedi.
KADINA ŞİDDET HAKKINDA BİLGİ
Etkinlikle daha sonra Sosyolog Şimal Karabulut Kaçar konuştu. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nün kadınlara yönelik hizmetlerinden bahseden Kaçar, “Öncelikle kadınları dinledikten sonra, ücretsiz olarak psikolojik ve hukuki destek veriyoruz. Kadınlar psikolojik destek alırken çocukları da merkez binasında oyun odalarına bırakabiliyorlar. Öte yandan psikolojik desteğimizi ergenlik çağındaki çocuklara da veriyoruz. Bunun yanında kadınları için hobi ve meslek edindirme kursları düzenliyoruz. Kadınlar için bütüncül bir hizmet veriyoruz. İş’te Çiğli ile kadınların istihdama katılmasına da aracılık ediyoruz. Kadın hakları, kadın sağlığı, flört şiddeti, okuma yazma gibi eğitimler de veriyoruz. Eğitim hayatı yarım kalan kadınlar lise veya üniversiteye hazırlanmak isterlerse kütüphanemizi de sonuna kadar kendilerine açıyoruz” dedi.
Şiddet ile ilgili de bilgiler veren Sosyolog Kaçar, şunları söyledi: “Fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel, dijital, flört, ısrarlı takip birer şiddet çeşididir. Öte yandan verilere baktığımızda 2014 yılında İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi ile kadın cinayetlerinde bir azalma olduğunu görüyoruz yani bu sözleşme tam işe yarayacakken kaldırıldı ve 2024 yılı verilerine baktığımızda ne yazık ki rakamlar çok üzücü noktalara geldi.”
KADININ BEYANI ESASTIR
Avukat Deniz Seyrek Tütüncübaşı ise İnsan hakları sözleşmelerinin Anayasa’nın bile üzerinde olduğuna vurgu yaparak, "6284 sayılı kanun İstanbul Sözleşmesi’ne dayanarak oluşturuldu. Kadına yönelik şiddeti önleyici yasalardır. Örneğin, kadına yönelik şiddetle mücadele birimi oluşturulsun diyor. Bu sözleşme, Anayasa’nın da üzerinde ve 6284 sayılı yasaya dayanarak kendimiz ya da bir tanıdığımız için şikayette bulunabiliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nde koruyucu tedbir kararlarının verilmesi için, şiddetin uygulandığına dair hiçbir delil ve belge aranmaz. Kadının beyanı esastır. Tehdit edildim, kendimi tehdit altında hissediyorum, demeniz yeterlidir. İstanbul Sözleşmesi ile Vali, Kaymakam ve Hakim tarafından bazı koruyucu tedbirler verilir. Bunlardan bazıları şöyledir; Barınma yeri sağlanması, geçici maddi yardım yapılması, psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi, hayati tehlikenin varlığı halinde kişinin geçici koruma altına alınması, kreş imkanının sağlanması, başvuranın iş yerinin değiştirilmesi, Türk Medeni Kanunu’ndaki şartların varlığı halinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması, hayati tehlike halinde tanık koruma kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi, failin müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması gibi önemli tedbirlerdir” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çiğli Belediyesi tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Farkındalık Günü nedeniyle söyleşi düzenlendi.
Çiğli Belediyesi tarafından Atilla İlhan Salonu’nda düzenlenen etkinlik, şiddet nedeniyle hayatını kaybeden kadınlara yönelik 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı ve ardından Sosyolog Şimal Karabulut Kaçar ve Avukat Deniz Seyrek Tütüncübaşı’nın konuştu.
NE YAPMAM GEREKİYORSA HAZIRIM
Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bir partinin mensubu olarak, kadınların her an yanında durmayı bir görev biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasıyla kadınların ötekileştirildiğini ve eve hapsedildiğini söylemek istiyorum. Kadın sadece çocuk doğuran, ev işi yapmaktan başka bir görevi olmayan, erkeğe biat eden ve ona hizmet eden bir köle anlayışına dönüşmüştür. Artan kadın cinayetlerini ve şiddeti ortadan kaldırmak için ben ne yapmam gerekiyorsa yapmaya hazırım, hem de buna gövdemi koyarım."
KADINLAR İSTERSE DÜNYA DEĞİŞİR
Siyasette de daha çok kadın olmasını dilediğini belirten Başkan Yıldız, "Umarım gerçekleşecek kongrelerde Çiğli’de bir kadın ilçe başkanı olur. Bugüne kadar kadınların siyasette önünün açılmasını kimse benim kadar arzu etmemiştir. Kadınlar güçlüdür; umarım çok daha fazla kadın milletvekilleri ve bakanlarımız olur. Kadınlar isterse dünya değişir" dedi.
KADINA ŞİDDET HAKKINDA BİLGİ
Etkinlikle daha sonra Sosyolog Şimal Karabulut Kaçar konuştu. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nün kadınlara yönelik hizmetlerinden bahseden Kaçar, “Öncelikle kadınları dinledikten sonra, ücretsiz olarak psikolojik ve hukuki destek veriyoruz. Kadınlar psikolojik destek alırken çocukları da merkez binasında oyun odalarına bırakabiliyorlar. Öte yandan psikolojik desteğimizi ergenlik çağındaki çocuklara da veriyoruz. Bunun yanında kadınları için hobi ve meslek edindirme kursları düzenliyoruz. Kadınlar için bütüncül bir hizmet veriyoruz. İş’te Çiğli ile kadınların istihdama katılmasına da aracılık ediyoruz. Kadın hakları, kadın sağlığı, flört şiddeti, okuma yazma gibi eğitimler de veriyoruz. Eğitim hayatı yarım kalan kadınlar lise veya üniversiteye hazırlanmak isterlerse kütüphanemizi de sonuna kadar kendilerine açıyoruz” dedi.
Şiddet ile ilgili de bilgiler veren Sosyolog Kaçar, şunları söyledi: “Fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel, dijital, flört, ısrarlı takip birer şiddet çeşididir. Öte yandan verilere baktığımızda 2014 yılında İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi ile kadın cinayetlerinde bir azalma olduğunu görüyoruz yani bu sözleşme tam işe yarayacakken kaldırıldı ve 2024 yılı verilerine baktığımızda ne yazık ki rakamlar çok üzücü noktalara geldi.”
KADININ BEYANI ESASTIR
Avukat Deniz Seyrek Tütüncübaşı ise İnsan hakları sözleşmelerinin Anayasa’nın bile üzerinde olduğuna vurgu yaparak, "6284 sayılı kanun İstanbul Sözleşmesi’ne dayanarak oluşturuldu. Kadına yönelik şiddeti önleyici yasalardır. Örneğin, kadına yönelik şiddetle mücadele birimi oluşturulsun diyor. Bu sözleşme, Anayasa’nın da üzerinde ve 6284 sayılı yasaya dayanarak kendimiz ya da bir tanıdığımız için şikayette bulunabiliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nde koruyucu tedbir kararlarının verilmesi için, şiddetin uygulandığına dair hiçbir delil ve belge aranmaz. Kadının beyanı esastır. Tehdit edildim, kendimi tehdit altında hissediyorum, demeniz yeterlidir. İstanbul Sözleşmesi ile Vali, Kaymakam ve Hakim tarafından bazı koruyucu tedbirler verilir. Bunlardan bazıları şöyledir; Barınma yeri sağlanması, geçici maddi yardım yapılması, psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi, hayati tehlikenin varlığı halinde kişinin geçici koruma altına alınması, kreş imkanının sağlanması, başvuranın iş yerinin değiştirilmesi, Türk Medeni Kanunu’ndaki şartların varlığı halinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması, hayati tehlike halinde tanık koruma kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi, failin müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması gibi önemli tedbirlerdir” dedi.
Kaynak: BÜLTEN
İzmir ulaşımında geçici değişiklik: Bazı yollar trafiğe kapatılacak
Polis memuru Şeyda Yılmaz'ı şehit eden sanık hakim karşısında
Çanakkale'de korkutan deprem
Sağlık Bakanlığı personel alacak! Sağlık Bakanlığı personel alımı kadro ve branş dağılımı
Depoları fulleme zamanı: Benzine beklenen büyük indirim geldi
Buca Metrosu hangi aşamada? Çalışmalar devam ediyor
İzmir Büyükşehir’den kreş çözümü: İsimler değişecek
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden yeni yıla merhaba kermesi
Karabağlar’da belediye hizmeti parklara taşındı
Başkan Ata’dan yerli ürün çağrısı: Yerli malı ve esnafı tercih edin
Son Girilen Haberler
Etiyopya-Somali krizinde Türkiye'nin diplomasi zaferi
Türkiye’nin uzlaştırıcı ve çözüm odaklı yaklaşımı, bölgedeki istikrarın artırılmasına katkıda bulunurken, aynı zamanda küresel düzeyde diplomatik etkinliğini ve güvenilirliğini de pekiştiriyor.
İzmir'de 117 göçmen yakalandı
İzmir'in Dikili, Çeşme ve Foça ilçelerinde 117 düzensiz göçmen yakalandı.
Ödemiş-Köşk kara yolunda heyelan!
İzmir'in Ödemiş ilçesi ile Aydın'ın Köşk ilçelerini birbirine bağlayan kara yolu ulaşıma kapandı.