Boş kalan toprak gıda enflasyonunu arttırdı

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER  Dünya genelinde yaşanan kuraklık, Rusya-Ukrayna savaşı ve buna benzer birçok sebeple tüm dünyada bir anda artış gösteren gıda enflasyonu, düşüşe geçti. Fakat aynı durum Türkiye için söylenemez. Çünkü Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, son bir yıl içinde dünyada gıda fiyatları yüzde 7,4 düşerken, Türkiye’de yüzde 68,4 artış gösterdi. Bu durumun sebepleri ve nasıl kontrol altına alınabileceği konusunda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. İbrahim Atilla Acar, “Ülkemizde ekilebilir alanların tamamını kullanmıyoruz. Kullanılan arazilerden de yeteri kadar verim alamıyoruz” diye konuştu. Ekonomist Prof. Dr. Hüsnü Erkan ise bu sonucun temelinde uygulanan yanlış ekonomik politikaların yattığını belirterek, “Dolayısıyla tarımsal üretim yapısal değişim nedeniyle düştü” ifadelerini kullandı.

ÜRETİM AZ TALEP ÇOK

 Acar, Türkiye’de tarımsal üretimin yetersiz olmasının gıda enflasyonuna yol açan birincil problem olduğunu vurgulayarak, “Ülkemizde ekilebilir alanların tamamını kullanmıyoruz. Kullanılan arazilerden de yeteri kadar verim alamıyoruz. Ekilebilir alanlar tam anlamıyla değerlendirilse ve planlansa, devlet verdiği teşvikler arazi üzerine değil de ekilen alanlar üzerine verilse, yani ekim desteklense gıda enflasyonu açısından daha farklı sonuçlar alırdık. Ayrıca üretim az olmasıyla birlikte talep oldukça fazla. Bir arz talep dengesizliği mevcut. Yani yapılan üretim Türkiye nüfusuna yetmiyor. Dolayısıyla biz Amerika’dan ceviz, İran’dan Antep Fıstığı, sarımsak gibi derken gıda ürünlerinin çoğunu dışarıdan temin ediyoruz. Üretimi en kolay olan samanı bile ithal eden bir ülkeyiz. Bunun anlamı şu; Türkiye’de tarımsal üretim yapan kişiler üzülmüş durumda ve bu da daha az üretim ve bizim daha yüksek maliyetli gıda tüketmemiz demek. Üretimde yaşanan verimsizlik ve üretim maliyetinin karşılanamaması sebebiyle çiftçi toprağına küsüyor. Çünkü mazot, işçilik fiyatlarından nakliye fiyatlarına kadar hepsi oldukça masraflı. Bir de bizim çiftçimiz öz sermaye dediğimiz kendi parasıyla bu işi yapmıyor, genellikle kredi çekiyor. Çektiği kredinin faiz oranı da yüksek olduğu için iş yönetilemez hale geliyor” ifadelerini kullandı.

HÜKÜMET ÜRETİM DESTEKLENMEDİ

Gıda enflasyonunun Türkiye’nin genel durumuyla bağlantılı olduğunu söyleyen Erhan, tarımsal üretimin yapısal değişim nedeniyle düştüğünü dolayısıyla da gıda fiyatlarının arttığını işaret ederek “Bizde tarımsal ürün üretimi oldukça azaldı. Bunun nedeni bu iktidar döneminde yatırımlar genel olarak altyapı ve inşaata kaydı. Tüm harcamalar oraya yapıldı ve üretim desteklenmedi. Artı olarak kırdan kente göç devam etti. Hala da ediyor. Genç kuşak kırsalı terk ediyor. Köylü üretimden gittikçe düşüyor. Dolayısıyla tarımsal üretim yapısal değişim nedeniyle düştü. Üstüne bir de hükümetin yanlış politikalarından kaynaklı genel enflasyon artışı yaşanınca, gıda enflasyonu da ister istemez arttı. Tüm bunları ele aldığımızda böyle kötü bir sonuç ortaya çıkıyor. Kötü gidişatı durdurmak adına ise alınabilecek olan önlemlerden bir tanesi fiyat istikrarını sağlamak. Oturmuş olan dengeleri bozmayacaksınız. Ancak Türkiye’de bu denge her alanda bozuldu” şeklinde konuştu.