2 bin yıldır suskundu: 7.2 şiddetinde deprem üretebilecek fayda hareketlenme

Faylarla çevrili Anadolu bölgesinin birinci derece deprem kuşağında yer alan İzmir’de depremler art arda gelmeye devam ediyor.

Kentte ciddi oranda yıkıma ve paniğe neden olan 30 Ekim 2020 depreminin ardından bölgedeki hareketlilik artarak devam ederken son dönemde Buca fayında art arda meydana gelen depremler ise kentte korku ikliminin oluşmasına neden oldu.

Depremlerin artçı mı yoksa öncü mü olduğu merak edilirken konuya ilişkin İLKSES’e konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Buca fayı konusunda rahatlatan açıklama yaparken Tuzla fayı tehlikesine dikkat çekti.

BUNLAR SIĞ DEPREMLER

Son dönemlerde sıklıkla meydana gelen depremlerin Buca fayında geçtiğimiz yıl meydana gelen depremin artçıları olduğunu ifade eden Sözbilir, “Bu bölgede depremler zaman zaman artıyor. Yani Adnan Menderes Havalimanı'yla Buca arasındaki bölgede oluşuyor. Özellikle 2022 Kasım’da 4.9 büyüklüğündeki depremden sonra çok sayıda deprem oldu. Bazıları deprem fırtınası şeklinde cereyan etti. O zamandan bu zamana o bölgedeki depremler belirli aralıklarla sürüyor. Dün olan 3.7 büyüklüğündeki deprem de aynı bölgedeydi. Bu depremi 4.9 depreminin artçısı olarak düşünebiliriz. Burada korkacak bir durum yok. Sığ depremler bunlar ve depremin dış merkezi ve fay Buca’ya çok yakın. O nedenle en yüksek şiddeti Buca hissediyor. Buca fayı esasında Tuzla fayına bağlı bir kol. Ana fayımız Doğanbey’den başlayıp Menderes, Gaziemir ve Buca’nın oradan Bornova ve Bayraklı’ya uzanan 50 kilometrelik bir fay Tuzla fayı. Bu fayın kolları, Buca tarafından doğu-batı doğrultusunda dönerek 4-5 fay parçası şeklinde çatallanıyor. Bu fayın altında ayrıca Dağkızılca fayı var. Yani birden fazla fayın kesiştiği bir bölge orası. O nedenle belli dönemlerde o bölgede bu tür depremler yaşanacak ama ana şok 4.9 olduğu için bundan sonra artçı şoklar 3 ve civarı olur” dedi.

7.2’YE KADAR ÇIKABİLİR

Ana fay olan Tuzla fayının deprem şiddet potansiyelinin yüksek olduğunu belirten Sözbilir, “Ana fayımız olan Tuzla fayı, 7.2’ye kadar çıkabilir. 1992’de o fayın en güney kolu kırılmıştı ve 6 büyüklüğünde bir deprem yaşanmıştı. Uzun zamandır orta ve kuzey yani Buca’ya dönen kollarında deprem olmamıştı. Tabii ki de gelecekte bir deprem tehlikesi taşıyor ama bu yarın öbür gün deprem olacağı anlamına gelmiyor. Şu anda 4.9’un artçıları tekrar ediyor. Ama bilimsel anlamda daha büyük bir deprem olacağına ilişkin bir şey yok” diye konuştu.

EN SON 2 BİN YIL ÖNCE DEPREM ÜRETTİ

Buca’da art arda gelen derelerin tetikleyici unsur olup olmayacağı konusuna da değinen Sözbilir, “Tuzla fayı riskine dikkat çekerek “30 Ekim 2020’de Sisam fayı kırıldı ve büyük bir deprem oldu. O fayın kuzeyinde tetikleyebileceği Gümüldür, Gülbahçe ve Tuzla fayları var. Bunlarda henüz tetiklenme anlamında bir olay gerçekleşmedi. Belirli oranda etkilendiler elbet. Mesela Gülbahçe fayının kuzey kesiminde o deprem esnasında sıvılaşmalar meydana geldi. Tuzla fayında sıcak su çıkışları arttı depremden sonra. Gümüldür fayının denizdeki uzantısında depremler oldu. Üç fayımız da o depremden etkilendi. Bu fayların hiçbiri son 100 yılda kırılmadı. Bizim faylarımız kısa aralıklarla değil 2 bin 5 bin yıl gibi sürede deprem üretiyorlar. Bizim o bölgede bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda sismik tehlikesi en yüksek fay Tuzla fayı olarak görülüyor. 2 bin yıl arayla deprem üretme aralığı olduğunu gördük ve en son 2 bin yıl önce deprem yaratmış. 2 bin yıldır suskun bir fay Tuzla fayı. Zaten Buca fayındaki depremler de bize Tuzla fayının belli bir aktiviteye geçtiğini söylüyor. Ama bilimsel anlamda yarın, 1 yıl sonra 5 yıl sonra deprem üretir diyemiyoruz” ifadelerini kullandı.

BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir'i bekleyen tehlike: 7 büyüklüğünde deprem