TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İzmir, DİDER ile Avrupa’da büyüyor

İzmir’i Avrupa ülkelerinde tanıtmak için kurulan DİDER; kentin adını, tarihini, ekonomi potansiyelini dünyaya taşımaya devam ediyor. DİDER Başkan Yardımcısı Al, oluşumun dünyada örneğinin olmadığının altını çizdi

Haber Giriş Tarihi: 07.01.2023 08:58
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmir, DİDER ile  Avrupa’da büyüyor

NURETTİN BAKİ-RÖPORTAJ

İzmir’i Avrupa’da tanıtmak için yolan çıkan Dünya Kenti İzmir Derneği (DİDER), başta Almanya olmak üzere İzmir ofislerini açmaya devam ediyor. Ofislerle DİDER, İzmir’in bugünü, yarını, tarihini, kültürünü, turizmini, ekonomi potansiyelini Avrupa’ya taşıyor. Biz de gazete olarak, DİDER Başkan Yardımcısı Ruhisu Can Al ile DİDER’in kuruluş sürecini, yaptıklarını ve hedeflerini konuştuk.

BAŞKAN SOYER’İN VİZYONUNU HAYATA GEÇİRDİK

Öncelikle Derneğin kuruluş fikri nasıl ortaya çıktı? Bir hikayesi var mı?

Derneğin kuruluş hikayesi aslında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Seferihisar Belediye Başkanlığı dönemine dayanıyor. Hikayemiz, ayrıca başkanımızın İzmir’le ilgili hayallerine ve vizyonuna dayandığını da söylemek mümkün. Ben on iki yıldır Tunç Soyer ile birlikteyim. Onunla Seferihisar’dan bu yana çok yakın çalıştım. O günleri de bildiğim için kendisinin İzmir’le olan düşüncelerini, hayallerini, projelerini de biliyordum. İzmir bir dünya kenti olmalı. İzmir kendi kabuğunu kıran bir kent olmalı. Dünyayla daha fazla bütünleşmeli. Baktığımızda İzmir’in tarihinde de bu var. Aslında başkanımızın dünya görüşünü, ortaya koyduğu vizyonu bir şekilde bu dernek vesilesiyle biz hayata geçirmiş olduk. Öncelikle Tunç Soyer Başkanımızın İzmir Büyükşehir Belediye adaylığı sürecinde İzmir’i dünyayla bütünleştirmek için neler yapabiliriz diye kendi içimizde fikir alışverişi yapmıştık. Fikir alışverişlerimizin sonucunda İzmir ofisleri kuralım düşüncesi ortaya çıktı. İzmir ofislerini başkanımızın seçim vaatleri arasına koyduk. Bununla ilgili çokça kamuoyunda da paylaştık. Ama bunu formülize etme noktasında bir gelişme olmamıştı. Seçimlerin hemen sonrasında bir deneme oldu Moskova’da. Moskova’daki denemeyle şunun farkına vardık. Aslında bunu belediyenin herhangi bir şirketiyle ya da herhangi bir yapısıyla değil de bir sivil toplum yapısı üzerinden götürmek mümkündü. Buna dair görüş ağırlık kazandı. Dünya Kenti İzmir Derneği bu şekilde hayata geçti.

Dernekle neyi amaçladınız hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?

Dernekle bizim başlattığımız hikaye; aslında İzmir’in tarihsel köklerine vurgu yapmak. Hedefimiz, İzmir geçmişte nasıl dünya kentiyse, yirmi birinci yüzyıldaki dinamiklerle ele alıp, açığa çıkartıp, kentimizi uluslararası ortamda tanıtmak. İzmir’in zaten köklü bir tarihi var. Sekiz bin beş yüz yıllık geçmişi var. Kozmopolit bir kent kimliği, kültürü var. Bütün bunlar birleşince aslında derneğimizin ne yapmak istediği açığa çıkmış oluyor. Bizim yaptığımız şey temelde bu dernek üzerinden bir kent diplomasisi ve mekanizmasını hayata geçirerek ofis açtığımız kentlerdeki belediyelere, yerel yönetimlere, iş dünyasının kurumlarına ulaşmak. Sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelerine ulaşmak ve onlarla kurmuş olduğumuz bu ilişkileri kalıcı hale getirmek. Bir kent ne kadar bilinirse ve ne kadar cazip hale gelirse o kadar dünya kenti oluyor. O yüzden derneğin temel amacı İzmir’in değerlerini olabildiği kadar dünyaya aktarmak ve aynı şekilde dünyanın çeşitli kültürlerini, kimliklerini bu kente çekebilmek.

DİDER’İN DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK!

Kuruluş amacı ve hedefleri anlamında ‘Dernek’ Türkiye’de ilk mi?

Bunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye’de bu konuda ilkiz. Ben aynı zamanda Ege Üniversitesi’nde kent diplomasisi üzerine doktora yapıyorum. Uluslararası ilişkiler kendi alanım. Bu konuyla ilgili yapılan hem akademik çalışmalara hem de saha çalışmalarına baktığımda benzer mekanizmalar kurulmaya çalışılmış ama bunlar genelde program tarzı olmuş. Yani dünyanın önde gelen metropol kentleri kendi kendilerini tanıtabilmek için çeşitli programları devreye almışlar. Ama bunun kurumsallaştırmayla alakalı bir çalışma olmamış. Biz kent diplomasisi dediğimiz şeyi, yani kenti tanıtmak adına kurumları da bir çatı altında toplayan ve bu kurumların güç birliği ve aynı zamanda yurt dışında kurduğu ofisler aracılığıyla büyütmeye çalışan farklı bir yapıyız. Yurt dışında kurmuş olduğumuz İzmir ofisleri sadece İzmir’in kurumlarını ve değerlerini tanıtmakla kalmıyor aynı zamanda oradaki ofis başkanları ve yönetimleri aracılığıyla çok daha büyük bir etki alanına kavuşmuş oluyoruz. Derneğin en güzel tarafı bu ofislerin başındaki başkanların hiçbirisi İzmirli değil. Ama kendini İzmir’e ait hissediyorlar. O yüzden dünyanın hiçbir yerinde yoktur ki İzmirli olmayıp da İzmir için bir şeyler yapmaya çalışan insanları bulabilesiniz. Bizim böyle bir kimliğimiz, yapılanmamız var. O yüzden çok rahatlıkla söyleyebilirim ki çok özgün bir yapılanmayız. Dünyada başka bir örneği yok.

2023’TE ALMANYA’DA OFİS SAYISINI 9’A ÇIKARTACAĞIZ

Avrupa’nın her ülkesinde İzmir ofisleri olacak mı?

Ofis açmak kolay bir iş. Bize soruyorlar Ofis açabilmek için para mı veriyorsunuz?’ Hayır, para vermiyoruz. İnsanlar hayatlarının mutlaka bir noktasında İzmir’le kesişiyor. Bu bizim için inanılmaz bir motivasyon. Bu kent bir göç kenti. Göç kenti olması dolayısıyla İzmir aslında bir mikro kimlik değildir, makro kimliktir. Bir üst kimlik. Bu üst kimlik bize pek çok şeyi yapmamıza imkan sağlıyor. Bu nedenle biz bu derneğin kuruluşunu gerçekleştirdiğimizde, bu ofisleri açıyoruz dediğimizde insan kaynağını ve motivasyonu bulmakta özellikle tırnak içinde belirtiyorum ‘rol almadık.’ Bunun sonucunda da İzmirli olmayan ofis başkanları, yönetimleri bugün İzmir için muazzam çalışmalar yapıyorlar. Kendi ofislerini bize tahsis ediyorlar, kendi binalarında bize bir bölüm ayırıyorlar. Biz de buraları İzmir desenleriyle donatıyoruz. Bütün ofislerimizi standart hale getirdik. Yani aslında ofis açmak kolay bir iş, istersek dünyanın her yerinde ofis açarız ama mesele ofis açmakla bitmiyor ki; önemli olan o ofislerde neler yapabileceğiniz, hangi çalışmaları gerçekleştirebileceğinizdir. Almanya’da 5 ofisle başladık. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile 6’ncısını Hannover’de açtık. 2023’te Almanya’da ofis sayısını 9’a çıkartacağız. Yine bu yıl Fransa’da 2 ofis açacağız.

Yatırımcıları İzmir’e çekmek için de çalışmalarınız oluyor mu?

İzmir zaten Smyrna adıyla, Homeros’uyla, güçlü geçmişiyle biliniyor. Bizim buradaki esas amacımız; bugün ki İzmir’i anlatmak. Bugün ki İzmir’i anlatmak noktasında bu derneğin verebileceği çok katkı var. O yüzden biz özellikle iş dünyasıyla bir araya gelmek, iş dünyasının önemli kurumlarıyla buluşmak ve onların kentimize yatırım yapabilecek şekilde organik bir bağ kurmak istiyoruz. Dünyada yaşanan gelişmelere baktığımız zaman Türkiye gelecekte önemli bir üretim üssüne dönüşebilir. İzmir de bu üretim üssü meselesinde çok önemli özel bir bölgeyi oluşturuyor. Bizim de İzmir ofisleri, bir sonraki fazda kente yatırım getirecek olan mekanizmalar olarak hareket edecek. Biz bunun altyapısını kurduk ve bu çark işleyecek.

AVRUPALI KENTLERİN OFİSLERİNİ İZMİR’DE AÇACAĞIZ

İzmir ofislerinin olduğu ülkelerinin kentlerinin ofislerini ne zaman İzmir’de göreceğiz? Bununla ilgili bir çalışmanız var mı?

Bu soru için teşekkür ederim. Bu zamana kadar derneği çok anlattım ama bu soruyla hiç karşılaşmamıştım. Aslında bu konu hep aklımın bir köşesinde duruyordu. Çünkü kentin tarihinde bu var. Kültürpark’ta yakın zamana kadar ülke pavyonları vardı. Bu pavyonlarda o ülkelerin kültürleri, teknolojileri ve buna benzer marka çalışmalarının hepsini görebiliyorduk. Bu yapılar hep kendi ülkelerini öne çıkartıyorlardı ve bu sayede İzmir Enternasyonal Fuarı, enternasyonal kent kimliğine kavuşmuş oldu. Şimdi bizim bu modeli örnek almamız lazım. Biz İzmir ofislerini açıyoruz çok güzel bir şey ama İzmir’i esas dünya kenti yapacak olan şey, o kentlerin de İzmir’de ofis açmasıdır. Eğer biz İzmir’de böyle özel bir bölge yaratabilirsek ki gönlümüzden geçen bir bölge var ama şimdilik o ismi vermem doğru olmaz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.