İkinci tur sonrası ekonominin kaderi

KEMAL ÖZKURT- ÖZEL HABER

Türkiye'de merakla beklenen 14 Mayıs genel seçimleri ikinci tura kaldı, gözler döviz piyasalarına çevrildi. 28 Mayıs'ta yapılacak ikinci tur seçimlerine kadar ve seçimlerin ardından piyasalardaki oluşabilecek dalgalanmalardan bahseden İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Attila Acar, "İkinci tura kadar döviz yukarıya doğru hareket edebilir fakat ciddi bir yükseliş beklemiyoruz. Çünkü böyle zamanlarda ekonomi durağan bir döneme girer" dedi

VATANDAŞ MEVCUT EKONOMİ POLİTİKASINDAN MEMNUN
Yapılan anketlere göre seçimlerin ikinci tura kalmasının piyasalarda beklenmedik bir durum olduğunu söyleyen Acar, "Anketlere bakıldığında sayın Kılıçdaroğlu'nun seçilmesi ve ekonomi politikalarının da değişmesi bekleniyordu. Anketlerde beklenen durum yaşanmadı ve seçimler ikinci tura kaldı.  Seçimin ikinci tura kalmasıyla ve sayın Erdoğan'ın üstün bir şekilde kapatması da vatandaşın mevcut ekonomi politikalarından memnun olduğunu görüyoruz. İkinci tura kadar döviz yukarıya doğru hareket edebilir fakat ciddi bir yükseliş beklemiyoruz. Çünkü böyle zamanlarda ekonomi durağan bir döneme girer. Asıl değişimleri seçimlerin tamamlanmasının ardından görebiliriz. Bu seçim arasında da vatandaşlarımızın çok fazla risk alıp durumlarını bozmamaları gerektiğini tavsiye ediyoruz" diye konuştu.  

EKONOMİ ÜZERİNE KURULU SEÇİM POLİTİKASI
Türkiye’de adayların seçim sürecini çok yanlış bir şekilde ekonomik politikalar üzerinden yürüttüklerini dile getiren Acar, "Mevcut iktidar ve muhalefet ekonomide verme üzerine kurulu bir seçim propagandası yürüttü. Emekliye verelim, asgari ücretliye verelim, EYT'liye verelim derken sürekli olarak para çıkışları gündeme geldi.  Vermeyin demiyoruz ama sürekli olarak da verme üzerine bir ekonomi politikası olmaz. Bunun bir dengede olması ve kaynak gösterilmesi gerekiyor.  Şu anda Türkiye'de böyle bir politika olmadığı için bu durum bütçe ve ekonominin üzerine ciddi yük bindirdi. Bunun cezasını biz yüksek borçlanma faizi olarak çekiyoruz" ifadelerini kullandı. 

YEREL SEÇİMLERE KADAR KÖKLÜ DEĞİŞİMLER BEKLENMİYOR
İkinci tur seçim sonuçlarından sonra da ekonomide radikal kararların alınmasının çok mümkün olmadığını ifade eden Acar, "Yaklaşık 1 yıl sonra yerel seçimler var. Bu sebeple ekonomiyi çok sıkamazlar. Sıkamayacakları için doğru bir ekonomi politikası yürüterek doğru ekonomi iletişimin içinde olmalılar. Ekonominin tahmini geleceğini halka açıklayıp buna göre hazırlıklı olmalarını söylemek lazım" dedi. 

"TÜRKİYE ÜRETİM POLİTİKASINA GEÇMELİ"
Hangi iktidar gelirse gelsin üretken bir ekonomi politikasının uygulaması gerektiğini belirten Acar, "Türkiye şu anda ürettiğinden fazla harcayan bir ekonomi izlediği için enflasyon bu durumda.  Mevcut ekonomi politikalarını artık üretken yapıya geçmesi gerekiyor. Ükemizde gelir kaynağı sağlayabileceğimiz birçok etken var. Bunlardan en önemlisi de turizm. Önümüzde bir turizm sezonu var ve toplam geliri 40 milyar dolar bir para girdisi olacak. Bu kaynak çok önemli bir kaynak. İktidar kim olursa olsun onu ciddi anlamda rahatlatacaktır. Buradan bir artı değer oluşturabiliriz. Bunun dışında da ülkemiz için ciddi avantaj olan üretim potansiyelini arttırıp tarım arazilerinin niteliğini arttırmalıyız" diye belirtti.