TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hipertansiyonun Önlem ve Tedavisinde Egzersizin Önemi

Yazının Giriş Tarihi: 17.07.2021 07:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.07.2021 07:31

Kanın damar duvarına yaptığı basınç, kan basıncı (tansiyon) olarak bilinmektedir ve kan basıncının normalden yüksek olması da hipertansiyon olarak adlandırılmaktadır. Başta kardiyovasküler (kalp ve damar sistemi) hastalıkları olmak üzere pek çok sistemik hastalığa ait risk faktörleri hipertansif (tansiyon yüksekliği olan) kişilerde sağlıklı olanlara göre anlamlı şekilde yüksektir. Küçük atar damarlar (arterioller) bazı sinirsel ve kimyasal uyaranlarla daralıp genişleyebilme özelliğine sahiptir. Arteriollerin çapları genişlediğinde kanın rahat bir şekilde ilerlediği ve kalbin kanı zorlanmadan pompalaması söz konusuyken, arteiollerin (küçük atar damarlar) daraldıklarında ise, kanın ilerlemesinin güçleştiği ve kalbin kanı çok daha güçlü ve yüksek basınçla pompalamasının gerekli olduğu durumlarda hipertansiyon problemi ortaya çıkmaktadır.

Bireyin dinlenir pozisyonunda ölçülen kan basıncının normal değerleri 120/70 mmHg olarak kabul edilmektedir. Normal kan basıncı değeri olarak kabul edilen 120/70 mmHg’ın üstündeki kan basıncı değerleri yüksek tansiyon (hipertansiyon) riski olarak tanımlanabilir ve bu durumda öncelikle izlem ve gerekli olduğu hallerde tedavisinin düzenlenmesi gereklidir.

Hipertansiyon, tüm dünyada insan ve toplum sağlığını tehdit eden bir sağlık problemidir ve eğer uygun tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınmadığında, kalp krizi, felç (inme) ve böbrek yetmezliği gibi ölümcül sonuçlara yol açabilen bir hastalıktır. Kan basıncı ile kalp damar hastalıkları arasında yakın ilişki olmakla beraber, aynı zamanda tansiyon değerleri arttıkça, kalp krizi, kalp yetmezliği, felç, göz ve böbrek hastalıkları gelişme riskinin de o oranda yüksek olabileceği bilinmektedir.

Dünyada son yıllarda artmakta olan hipertansiyonun önlenmesi veya en uygun tedavilerin saptanması konusundaki bilimsel çalışmaları inceleyen Nuriye Bayar’ın yaptığı araştırmalarda; uygulanmakta olan tıbbi tedavilere ek olarak; egzersizin olumlu etkileri farklı çalışmalarla kanıtlandığı için, egzersizin hipertansiyonun önlenmesinde ve tedavisindeki olumlu etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Egzersizin hipertansiyondan korunma, tedavi ve kontrolünde koruyucu etkiye sahip olduğu bilindiğinden; normal ve hipertansif ( tansiyon yüksekliği olan ) kan basıncına sahip yetişkinlerde özellikle düzenli aktivitelerini içeren egzersiz programları hipertansiyonun gelişiminde koruyucu etkiye sahiptir. Bu nedenle hipertansiyon hastalarının tıbbi tedavilerinin, egzersizle birleştirilmeleri halinde; hipertansiyon tedavisinde çok daha etkili ve güçlü bir yöntem haline gelir ve egzersizin yoğunluk ve süresi gibi çeşitli faktörler bireysel olarak planlanmalıdır.

Egzersizin hipertansiyon tedavisindeki olumlu katkılarının açığa kavuşturulmasıyla birlikte aynı zamanda, hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilacın dozunu azaltabileceği veya antihipertansif ilaca gereksinimi ortadan kaldırabileceği de söz konusudur. Düzenli egzersiz alışkanlığını, ayrıca, kalp hastalığı ve diğer kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltması, obeziteyi önlemede yardımcı olması, kas, kemik ve eklemleri güçlendirmekle birlikte yaşam kalitesini arttırdığı yapılan araştırmalarda gözlendiği için yaşam boyu spor, sağlıklı yaşam için son derece geçerli bir kavram olarak değerlendirilmelidir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.