TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

​​​​​​​Hem pazar hem mutfakta tehlike kapıda

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Çakıcı, depremlerin tarımsal üretim anlamında pazara ve mutfağa etkisi üzerine uyarıda bulunurken tarımsal üretimin devamlılığı için yetkililere “bölgedeki göçün engelleyin” çağrısı yaptı

Haber Giriş Tarihi: 09.03.2023 05:18
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
​​​​​​​Hem pazar hem mutfakta tehlike kapıda

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER

Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkisi altında alan ve on binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği depremin yaraları sarılmaya devam ederken depremin geniş kapsamlı artçıları da zam içerisinde gün yüzüne çıkıyor. Depremde kırsal kesimlerde de büyük yıkım meydana gelirken kırsal kesime geç ulaşılması nedeniyle yıkımın domino etkisi yaratacak boyutu da arttı. Ülkenin tarım arazilerinin ve tarım potansiyelinin 5’te 1’ini kapsayan deprem bölgesindeki yıkım uzun vadede tüm ülkeyi ilgilendirecek tehlikelere de kapı açtı.

Hayvancılık faaliyetlerinin de ön planda olduğu afet bölgesi buğday ve arpa başta olmak üzere birçok sebze ve meyve ürünlerinin de üretim yeri olurken Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Hakan Çakıcı depremin pazara ve mutfağa yansımasının nasıl olacağını değerlendirdi. Çakıcı, tarımsal üretimin devamlılığı için bölgedeki göçün önlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

ETKİSİNİ İZMİR DEPREMİNDE GÖRDÜK

Konteyner kent yapılmak üzere ülkenin en verimli tarım alanlarından biri olan Amik Ovası’na beton dökülmesine Bayraklı örneği üzerinden yanıt veren Çakıcı, “Tarım arazilerine imar vermek ya da sanayiye açmanın etkilerini hem Kahramanmaraş hem de İzmir depreminde gördük. Burada en büyük sıkıntımız, zemini uygun olmayan yerlerde yıkımların olması. 11 ilde de büyük bir yıkım oldu ve çok fazla insanımızı kaybettik. Yine ovaya yerleşim yapmak aceleyle ve plansız yapılan işler, riskli hareketler. Hep söylüyoruz. Zaten tarım alanlarımız işgal altında ve amaç dışı kullanımla sürekli daralıyor. Zaten depremle ilgili sıkıntılarımız var, buralarda inşaat yapmak çok riskli” dedi.

DOMİNO ETKİSİ OLACAK

Afet bölgesinde tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanların göçünün engellenmesi gerektiğinin altını çizen Çakıcı, “Deprem bölgesinin Türkiye tarımında yüzde 15’lik bir payı var. Hayvancılık faaliyetleri de var ve kırsalda yaşayan insan sayısı çok fazla. Büyük bir yıkım olunca sadece şehir merkezlerinde değil kırsalda da yıkım yoldu. Kırsalda insanlar biraz kendi kendilerine kaldılar. İlk etapta çok fazla hayvan telef oldu. Buradaki insanlar yaralarını kendileri sarmaya çalıştılar. Bunun yanında tarım nüfusumuz da yaşlı. 50-55 yaş bandında tarımla uğraşan nüfus. Böyle bir yaşlı nüfusun da bu yaraları sarması daha da zor olacak. Üretimin sürmesi için buraya acil destek yapılmalı. Yani süt ineğiniz var. Onun sağmak zorundasınız ama ya ekipmanınız yok ya da sağdığınız sütü ulaştıramıyorsunuz. Soğuk zincir yok. İlk günlerden başlayıp hala süren alet ekipman sorunu var. Traktörden, sağım cihazlarına büyük bir sorun var. Bir domino etkisi olacak. Tarlada kışlık ürün olan arpa, buğday vs. var. Ama esas tedirgin olduğumuz konu, oradaki nüfusun kırsaldan göç etmesi. Bizim bu nüfusu orada tutmamız gerekiyor. Eğer ki üretim alanlarından çıkıp göç ederlerse bu büyük tehlike. Acil olarak tarım ve hayvancılık için destekler yapılarak kırsal nüfus o bölgede tutulmalı. Baharda tarımda yeni sezon başlangıcı olur. Adana’dan Adıyaman’a kadar büyük tarım arazileri var. Tohum ve gübre desteği yapılmalı. Bize destek ihtiyacı olan çok fazla çiftçi olduğu bilgisi geldi. Bakanlık da birtakım çalışmalar yapıyor ama kayıtlı çiftçiler üzerinden gidiyor bu. Küçük çiftçi bunların dışında kalıyor. Yeni dönemde bölgenin ihtiyacı hemen tespit edilip üretimin sürdürülebilmesi için acil destek gerekli” diye konuştu.

O PROJELER İKİNCİ PLANDA

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir’de uyguladığı “Başka Bir Tarım” vizyonunu deprem bölgesine taşımasını da değerlendiren Çakıcı, “Şu anda artış istenen bir şey ama önemli olan orada var olan üretimin devamını sağlamak. Üretimi kısıtlayan acil eksikliklerin görülüp tamamlanması birinci sırada. Başka Bir Tarım Mümkün gibi projeler ikinci planda olan şeyler. Üretim yapılıyordu orada. O nedenle birinci adım üretimin devam etmesi. Çok büyük bir alan ve büyük bir ihtiyaç var. Yetişilemiyor. Bahsedilen kooperatif modeli çok önemli. Bunlar zaman içerisinde yapılması gereken şeyler. Öncelikle çiftçilerin üretimde kalması, göç etmemeleri için acil destek diyoruz” ifadelerini kullandı.

DESTEK VERİLİP GÖÇ ENGELLENMELİ

Bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin sekteye uğramasının etkisinin pazarda görüleceğinin altını çizen Çakıcı, şunları söyledi: “Biz bu durumun yansımalarını pazarda göreceğiz. Piyasada fiyatı belirleyen şeyler arasında psikolojik etkiler var ve deprem buna etki etti. Lojistik konusu sıkıntı. Sağılan sütü göndermiyorsunuz ve bu durum piyasaya yansıyor ve fiyat olarak etkileniyor. Çok fazla hayvan kaybı varsa bu da et ve süt fiyatlarına eksiklik olarak yansıyacaktır.  Tarla ürünlerinde de aynı durum söz konusu. Arpa, buğday, mercimekten meyve ve sebzesine kadar çok fazla ürün üretiliyor orada. Oradaki insanlar gelir kaynaklarını kaybettiler. Göçler tetiklenebilir, bunların engellenmesi gerekiyor. Bu nedenle tarım ve hayvancılık desteği, borçların ertelenmesi ve hibe gibi konularda destekler yapılmalı. Eksiklikler tamamlanmalı ve yeni sezon için destekler verilip üreticinin yeniden ayağa kaldırılması gerekiyor.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.