TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#ziraat mühendisi

ziraat mühendisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ziraat mühendisi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ziraat ve gıda mühendisi mutabakatta da yok Haber

Ziraat ve gıda mühendisi mutabakatta da yok

SULTAN GÜMÜŞ KAYA - ÖZEL HABER TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hakan Çakıcı ve TMMOB Gıda Mühendisleri Odası (GıdaMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Toprak, Millet İttifakı tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan ortak mutabakat metnindeki tarım ve gıdaya dair maddeleri değerlendirdi. ZMO Başkanı Çakıcı, “Tarımsal kamu yönetiminin yeniden organize edilmesi ve mühendislerin alanda çalışmasının öngörülmesi çok doğru. Ancak kamuda ziraat mühendisi istihdamı gerekliliğinden bahsedilmiyor. Hatta örgütlenmede su ürünleri, gıda ve tütün teknoloji mühendislerinin adı geçmiyor” derken, GıdaMO Başkanı Toprak ise “Özellikle ve öncelikle kamuda gıda mühendisi istihdamına yer verileceği mutlak suretle vurgulanmalıydı” bilgisini paylaştı.   MALİYET, KUR, ENFLASYON… Millet İttifakı’nın mutabakat metnindeki tarım ve gıdaya dair maddelerin, ülke tarımının geldiği noktada sorunları doğru tespit ettiğini kaydeden Başkan Çakıcı, “Çözüm açısından tarımsal girdilerin doğrudan ve zamanında desteklenmesi yanında taban fiyatların maliyet, kur, enflasyon ve çiftçilerimize insan onuruna yaraşır gelir sağlamayı dikkate alarak belirlenmesi önemli. Seçim sürecinde tarıma dair sunulan bu içerikler üretici ve tarım sektörünün bileşenleri için olumlu karşılığı olur. Ancak tarıma dair sunulan önlemlerin gıda bağlamında nihai tüketiciye yansımalarıyla ve gıda enflasyonu ile bağlantılarının kurulması daha anlamlı olurdu diye düşünüyorum” dedi. TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ Mutabakat metninde yer alan eksikliklere de değinen Çakıcı, şunları da ekledi: “Sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği için toprak - su varlığımızın korunması anlamında çevre kirliliği bağlantıları kurulmalıydı. Tarım Organize Bölgeleri teşvik konusu fayda ve zararları ile tekrar gözden geçirilmeli veya kooperatiflerle entegrasyonu düşünülmeli. Tarımsal kamu yönetiminin yeniden organize edilmesi ve mühendislerin alanda çalışmasının öngörülmesi çok doğru. Ancak kamuda ziraat mühendisi istihdamı gerekliliğinden bahsedilmiyor. Hatta örgütlenmede su ürünleri, gıda ve tütün teknoloji mühendislerinin adı geçmiyor.” BİLİMSEL BİR YAKLAŞIM DEĞİL Başkan Çakıcı, mutabakat metnindeki; ‘Konya’daki Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nü, Bahri Dağdaş İklim Değişikliğine Adaptasyon Merkezi olarak hizmet verecek yapıya kavuşturacağız. AOC Tarım Bilimleri Akademisi kurularak bünyesinde başta tohum ve gen kaynakları teknolojileri olmak üzere, biyoçeşitlilik merkezi, teknolojik üs, ARGE birimleri, Teknoparklar kuracağız. Gıda ve tarım ihtisas üniversitesi sayısını artıracak, bu üniversiteleri gıda bölgeleri için Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetleri yürütecek şekilde Araştırma Üniversitesi vasfına kavuşturacağız’ sözlerini de değerlendirdi. Çakıcı, bahsi geçen maddelere ilişkin “Tarımsal ARGE ve akademik çalışmalar ile özellikle iklim değişikliği, gen kaynakları, biyo çeşitlilik gibi konuları belli simge kurumlar üzerinden geliştirmek, yedi iklim ülke coğrafyamızda bilimsel bir yaklaşım değil. Mevcut veya kurulacak bölgesel araştırma enstitüleri üzerinden gerçekleştirmek daha doğru olacaktır. Buna tezat ülke genelinde 43 adet Ziraat Fakültesi varken, Gıda ve tarım ihtisas üniversitesi sayısını artıracak, bu üniversiteleri gıda bölgeleri için Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetleri yürütecek şekilde Araştırma Üniversitesi kurma fikri anlamlı olmamıştır” bilgisini paylaştı. UMUT VERİCİ AMA… GıdaMO Başkanı Toprak ise konuya ilişkin şunları aktardı: “Genel anlamıyla bakıldığında üzerinde çalışılmış ve birçoğu da meslek odaları ve uzmanlar tarafından sıkça dile getirilen konular olmakla birlikte eksik olan, nasıl uygulamaya konacağının takip edilmesi gereken maddeler ve hiç değinilmemiş noktalar da var. ‘Tarım ve Orman Bakanlığı’nı Tarım ve Gıda Güvenliği Bakanlığı olarak yeniden yapılandıracağız’, ‘Gıda güvenliği ile ilgili yasal düzenlemelerdeki eksiklileri gidereceğiz ve farkındalığı artıracağız’, ‘Topraktan sofraya gıda güvenliğini ve gıda güvencesini sağlayacağız’ ve ‘Gıda güvenilirliğine ilişkin denetimleri etkinleştirecek, bu konuda doğru ve güncel bilgileri toplumla paylaşacağız’ gıda ile ilgili metinde yer alan maddeler… Gıda güvenliği ve güvencesine metinde hatta bakanlığın isminde yer verilmesi umut verici. Tabii bunların sağlanabilmesi için özellikle ve öncelikle kamuda gıda mühendisi istihdamına yer verileceği mutlak suretle vurgulanmalıydı.” YERİNDE BİR UYGULAMA OLACAKTIR Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım organize bölgeleri kurulması ve jeotermal kaynakların kullanılması maddeleri nasıl uygulamaya konacağının belirlenmesi ve takip edilmesi gereken maddelerden. ‘Okulda ücretsiz yemek ve okul sütü gibi programlarla sektörü destekleyeceğiz’ yine metinde öne çıkan maddelerden biri ama burada da destekleme şekli ve ücretsiz yemeğin yeterli ve dengeli sağlanması önem arz ediyor. Ürünlerin yerel kooperatiflerden alınması ve bu vesileyle çiftçilerin desteklenmesi yerinde bir uygulama olacaktır. Elbette ki bir vizyon ortaya koyma, sorun ve çözüm önerilerinin belirlenmesi açısından önemli bir belge. Gelecek önerilerle revize edileceğinin açıklanması da bir o kadar değerli olacaktır. Tabi bu metni müteakip olmazsa olmaz maddeler önceliklendirilerek kronolojik bir takvimin de paylaşılması yerinde olacaktır.”

Komşusunun ağacını budamaya giden ziraat mühendisi şaşkına döndü Haber

Komşusunun ağacını budamaya giden ziraat mühendisi şaşkına döndü

Kocaeli'de son haftalarda hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ağaçların da dengesini bozdu. Başiskele'de ikamet eden ziraat mühendisi Sedat Acar, komşusunun ağaçlarını budamak ve bakım yapmak için geldiği bahçede şaşırtıcı bir olaya şahit oldu. Erik ağacının hem çiçek açıp hem de meyve verdiğini gören Acar, ağaçların 'mevsimsel aldanma' yaşadığını söyledi. "Marmara Bölgesi'ndeki meyvecilik için çok büyük bir tehlike" Ocak ayında ağaçların çiçek açıp meyve vermesinin şaşırtıcı olduğuna dikkat çeken ziraat mühendisi Sedat Acar, "Komşumun ricası üzerine meyve ağaçlarının hem bakımı hem budaması için geldim fakat çok şaşırtıcı bir olayla karşılaştım. Şuanda ocak ayının ortası olmasına rağmen havaların iyi gitmesi ile erik ağaçlarının, kiraz ağaçlarının hatta dut ağaçlarının hem çiçek açıp hem de meyve vermesi bana enteresan geldi. Son tahminlere göre, ocak ayının sonuna kadar sıcaklıkların 20 derecenin üzerinde olacağı söyleniyor. Bu da Marmara Bölgesi’ndeki meyvecilik için çok büyük bir tehlike. Eğer havalar böyle giderse özellikle kiraz ağaçları, kayısı ağaçları, armut ağaçları yakın bir zamanda çiçek açacak. Bu da tabi meyveciliği olumsuz yönde etkileyecek" dedi. "Meyve verimini olumsuz etkileyecektir" Sedat Acar, ağaçların 'aldanma' yaşadığına dikkat çekerek, "Bu durum meyve ağaçlarının aldanması olarak adlandırılıyor. Yaz gediğini sanıp, çiçek açıyor ve meyve veriyor. Bunun arkasından gelecek ani soğuklar, çiçeklerin ve meyvelerin dökümüne sebep olacak. Bu durum da ağaçların tekrar meyve verimini olumsuz etkileyecektir. Meyvecilik için için büyük bir sıkıntı" diye konuştu. "Arılarda yanılmaya başlamış" Erik ağaçlarının şubat ayında da yalancı bahara aldanabileceğini ifade eden Acar, sözlerini şöyle noktaladı: "Şu an ocak ayının ortasındayız. Erik ağacı çiçek açmış, üstüne üstlük meyve vermiş. Bir ağaç yılda bir sefer meyve verir. Ani soğuklarda bu meyveler yanacaktır ve meyve verimini olumsuz yönde etkileyecektir. Hatta bugün meyve bahçesinde gördüğüm arılarda çalışmaya başlamış. Yani arılarda yanılmaya başlamış. Şu anda çiftçilerimiz üretim periyodunda tohum dikimini de yaptılar. Bunların çimlenmesi de erken olacaktır ve soğuklarda yanma durumu olacaktır" şeklinde konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.