TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yenilenebilir enerji

Yenilenebilir enerji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yenilenebilir enerji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Samsun’da temiz dünya için çöpten elektrik üretiliyor Haber

Samsun’da temiz dünya için çöpten elektrik üretiliyor

Samsun Büyükşehir Belediyesi, 2019 yılından bugüne kadar merkez ve Çarşamba ilçesinde bulunan katı atık düzenli depolama tesislerinde 276 milyon kilowatt saat elektrik üretti. 126 milyon metreküp gazın da atmosfere karışmadan enerjiye dönüşümünü sağladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, "Büyükşehir Belediyesi olarak yenilenebilir enerji noktasında kurumsal adımlar atıyoruz. Çevreci bir belediye olarak 2030 yılında tüm kurumsal tüketimlerimizi karşılayarak ‘karbon nötr’ kurumlar arasında yer almayı hedefliyor, gelecek nesillerimize tertemiz bir dünya bırakmak için çalışıyoruz" dedi. Samsun Büyükşehir Belediyesi, şehirde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı noktasında önemli bir mesafe kat ediyor. Büyükşehir Belediyesi iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek için çevreye duyarlı yatırımlara ağırlık verirken, yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacak projeler üretiyor. Büyükşehir Belediyesi, katı atık düzenli depolama tesisleri ile atık yönetimini düzenli bir şekilde sağlarken bir yandan da çöpten enerji üretiyor. AYLIK 23 BİN HANENİN ELEKTRİK TÜKETİMİNİ KARŞILAYACAK KADAR ENERJİ ÜRETİLİYOR Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi'nde metan gazından elektrik üretimi yapılırken, aylık 23 bin hanenin elektrik tüketim ihtiyacını karşılayacak enerji üretimi gerçekleştiriliyor. 2019 yılından bu yana Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne ait Merkez Avdan Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi ile Çarşamba Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi'nde yaklaşık 276 milyon kilowatt saat elektrik üretilerek, 126 milyon metreküp gazın atmosfere karışmadan enerjiye dönüşümü sağlandı. Depolama sahası içerisindeki 'Çamur Kurutma Tesisi'nde de yılda 32 bin ton çamur bertaraf edilerek, 3 milyon metreküp doğalgaza eşdeğer bir yakıt tasarrufu sağlanıyor. Tesis ile ayrıca yıllık 70 bin ton karbondioksit gazının atmosfere salınımı engelleniyor. Tesiste günde yaklaşık 90 ton arıtma çamuru bertaraf ediliyor. "ÇOCUKLARIMIZIN EMANETİ OLARAK GÖRÜYORUZ" Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, iklim değişikliğinin küresel bir sorun olarak her geçen yıl daha da tehlikeli boyutlara ulaştığını, bu nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının tercih değil zorunluluk haline geldiğini söyledi. Demir, "Çevreyi çocuklarımızın emaneti olarak görüyor ve bu emanete en iyi şekilde sahip çıkmak için canla başla çalışıyoruz. Yapılan her projede atılan her adımda doğanın korunması hassasiyetindeyiz. Geleceğe daha yaşanabilir bir Samsun bırakmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Enerji, sağlık ve ulaşım gibi en önemli ihtiyaçların karşılanmasında kaynakların verimli kullanımı hayati önem taşıyor. Büyükşehir Belediyesi olarak güneş enerjisi ve rüzgar santralleri gibi farklı alternatifleri şehrimize uygulamak adına projeler üretiyor, yenilenebilir enerji noktasında kurumsal adımlar atıyoruz. Çevreci bir belediye olarak 2030 yılında tüm kurumsal tüketimlerimizi karşılayarak ‘karbon nötr’ kurumlar arasında yer almayı hedefliyor, gelecek nesillerimize tertemiz bir dünya bırakmak için çalışıyoruz" diye konuştu. Bu haber de ilginizi çekebilir: Samsun'daki kazalarda 630 kişi yaralandı!

Kayseri’den yeşil gelecek için yenilenebilir enerji adımı Haber

Kayseri’den yeşil gelecek için yenilenebilir enerji adımı

Büyükşehir Belediyesi, gelecek nesillere daha temiz, daha kaliteli bir çevre emanet etmek ve daha yaşanılabilir bir Kayseri sunmak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretmeyi sürdürüyor. KASKİ GES PROJELERİ YÜKSELİYOR Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, KASKİ’nin Güneş Enerji Santrali projelerinin sayısını her geçen gün arttırdığını belirterek, “Kayseri İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin hemen yanı başında 81 bin 698 metrekarelik alanda yılda yaklaşık 11 milyon kWe elektrik üretiyoruz” dedi. “ÇAMURU ELEKTRİĞE DÖNÜŞTÜRÜYORUZ” Kayseri İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi’nde çamuru elektriğe dönüştürdüklerinin altını çizen Başkan Büyükkılıç, “Diğer yandan KASKİ bünyesinde hizmet veren, Kayseri İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi’nde çamuru elektriğe dönüştürüyoruz. Tesisimizde 2022 yılında 16 milyon 786 bin TL değerinde 5 milyon 100 bin kWh elektrik elde edildi” diye konuştu. KARPUZSEKİSİ GES YIL SONUNA HAZIR Büyükkılıç, imalat çalışmaları devam eden Karpuzsekisi GES’i yıl sonunda işletmeye almayı planladıklarını, proje aşamasında olan Yenidoğan ve Tahirinli GES projeleri ile birlikte toplam yıllık 20 milyon 570 bin kW enerji üreteceklerini ifade etti. KATI ATIK ENERJİ ÜRETİMİ Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi’nin de enerji üretiminde kente büyük fayda sağladığını anlatan Başkan Büyükkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kayseri Büyükşehir Belediyesi, enerji verimliliğini arttırarak çevreye duyarlı bir gelecek inşa ediyor. Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi’nde kurulduğu günden itibaren 274 milyon 533 bin kwh elektrik ürettik. Bu sayede 140 milyon metreküp sera gazı salınımını engelledik. Ayrıca enerji üretim tesislerinde oluşan atık ısıdan, saha üzerinde kurulu 11 bin metrekare alanda topraksız sera yöntemiyle, yılda 500 ton domates üretiyoruz. 16 megavatlık lisanslı tesis, Gold Proje sertifikası alan Türkiye’deki 6’ncı tesis oldu.” BİYOGAZ İLE 6421 HANENİN ELEKTRİĞİ KARŞILANIYOR Büyükkılıç, yap işlet-devret modeli ile Beydeğirmeni Biyogaz Tesisleri’nde hayvansal atıkları dönüştürerek, biyogazdan günde 4,5 megavat elektrik üretildiğini, bu sayede 6 bin 421 hanenin elektriğinin karşılanmış olduğunu söyledi. RÜZGÂR TÜRBİNLERİNİN DÖNÜŞÜ Rüzgârın gücünden ilham alarak, Kayseri’nin enerjisini dönüştüreceklerine vurgu yapan Başkan Büyükkılıç, “RES sahası için ilgili kurumlarca yapılan teknik değerlendirme sonucu uygunluk alarak önemli bir aşama kaydettik. İncesu bölgesinde kurulacak rüzgâr enerji santrali ile 22 mw’lık üretim hacmi, yılda yaklaşık 70 milyon kw enerji üretimi sağlanmış olacak. Kayseri, sürdürülebilirlikle aydınlanıyor. Geleceği bugünden inşa ediyoruz” şeklinde konuştu. “80 MİLYON KİLOVAT ELEKTRİK ÜRETİP, 40 MİLYON TON KARBON SALINIMINI ENGELLEDİK” Büyükkılıç, Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak sadece bir yılda katı atıktan 42 milyon kilovat, biyogaz tesisinden 20 milyon kilovat, güneş enerji santralinden 11 milyon kilovat, atık sudan 5 milyon kilovat olmak üzere yaklaşık 80 milyon kilovat elektrik üretip, 40 milyon ton karbon salınımını engellediklerini söyledi. “75 BİN HANENİN ELEKTRİK İHTİYACINI KARŞILAMIŞ OLDUK” Kurulacak yeni tesisler ile rüzgâr enerji santralinden 70 milyon kilovat, Karpuzsekisi, Yenidoğan ve Tahirinli Güneş Enerji Santrali’nden 20 milyon kilovat olmak üzere toplam 90 milyon kilovat daha temiz enerji üreteceklerini belirten Başkan Büyükkılıç, “Tüm bu temiz enerji yatırımlarından 170 milyon kilovat elektrik üretip, 80 milyon ton karbon salınımını engelleyeceğiz. Bu sayede 32.000 ton kömür yakımını, 2 milyon 250 bin ağacın kesilmesini önlemiş, 75 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılamış olduk” dedi. İSO 50001 ENERJİ YÖNETİM SİSTEMİ ÇALIŞMALARINI BAŞLATTIK Büyükkılıç, İSO 50001 enerji yönetim sistemi çalışmalarını başlattıklarını ifade ederek, “Katı atık düzenli depolama tesisimiz karbon azaltımı çerçevesinde dünyanın en prestijli sertifikası olan Gold Standart programı dâhilinde Türkiye’de ilk 6 tesis içerisinde bulunuyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak ayrıca İSO 50001 enerji yönetim sistemi çalışmalarını başlattık” şeklinde konuştu. DEVELİ EPÇE GES İÇİN YAKLAŞIK 5 MİLYON TL’LİK DESTEK Develi Epçe Mahallesi’nde gerçekleştirilmesi planlanan yenilenebilir enerji projesi S.S. Epçe Köyü Sulama Kooperatifi Güneş Enerji Santrali’nde Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin de paydaş olduğunu vurgulayan Başkan Büyükkılıç, “Projenin toplam 8 milyon 244 bin TL’lik ihale bedelinin 4 milyon 744 bin TL’lik kısmını karşılıyoruz. Bu çerçevede S. S. Epçe Köyü Sulama Kooperatifi Güneş Enerji Santrali’nin ihale bedelinin yaklaşık yarısını, Kayseri Büyükşehir Belediyesi karşılıyor” ifadelerini kullandı. ENERJİ YATIRIMLARININ TANITIMI YAPILACAK Başkan Büyükkılıç, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin enerji yatırımlarının tanıtımı ve 1000 adet kombi dağıtım töreninin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin katılımlarıyla gerçekleşeceğini ifade etti. Büyükkılıç, Enerji Yatırımları Tanıtımı ile 1000 adet Kombi Dağıtım Töreni’nin, 30 Eylül 2023 Cumartesi günü saat 15.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin katılımlarıyla yapılacağını duyurdu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Kayseri semt pazarları

Yenilenebilir enerji gelecek yılın parlyan yıldızı olacak Haber

Yenilenebilir enerji gelecek yılın parlyan yıldızı olacak

Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Elektrik Piyasası Raporu'na göre, geçen yıl yüzde 1,5 artış gösteren kömürden elektrik üretimi bu yıl ve gelecek yıl azalacak. Kömürden elektrik üretimi Asya'da artsa da Avrupa ve ABD'deki gerileme, bu artışı dengeleyecek. Fosil yakıtlardan elektrik üretiminin yapısal düşüş eğilimine girdiği bu dönemde, yenilenebilir enerji kaynakları 2023 ve 2024'te küresel elektrik talebindeki büyümenin tamamını karşılayacak. Yenilenebilir kaynaklardan üretimin artmasıyla, bu kaynakların küresel elektrik üretimindeki payı 2024'te yüzde 33'ü aşacak. Bu artışla yenilenebilir kaynakların 2024'te dünyanın en büyük elektrik üretim kaynağı olarak kömürün yerini alabileceği öngörülüyor. Bu büyümede hava koşulları önemli rol oynuyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel elektrik üretimindeki payının 2014'teki yüzde 22 seviyesine göre yüzde 50 artış göstereceği hesaplanıyor. "Yenilenebilir enerjideki büyüme fosil yakıtlara ihtiyacı azaltacak" Raporun başyazarlarından IEA Elektrik Analisti Eren Çam, kömürden elektrik üretiminde farklı eğilimler görüldüğünü, Avrupa ve ABD'de kömürden elektrik üretiminin stabil şekilde gerileyeceğini ifade etti. Asya bölgesinde Hindistan ve Çin'de kömürden elektrik üretiminin arttığına dikkati çeken Çam, Çin'deki gelişmelerin küresel fosil yakıt ve yenilenebilir enerji denkleminde belirleyici rol oynadığını söyledi. Çam, şu an dünyadaki en büyük elektrik üretim kaynağının kömür olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim hava koşullarından etkileniyor ama hava koşullarının da katkıda bulunmasıyla, yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payının 2024'te kömürü geride bırakması mümkün. Yenilenebilir kaynakların payı 2024'te kömürü geçmese de aralarında çok az bir fark olabilir. Bu kaynaklar gelecek yıl küresel elektriğin üçte birini karşılayacak. Dünyada yenilenebilir enerji kapasitesi ciddi şekilde artıyor. Bu artış, fosil yakıtlara olan ihtiyacı zamanla daha da azaltacaktır." "Elektrik ağlarında yatırımların gecikmesi, karbonsuzlaşmayı da geciktirir" Dünyadaki elektrik iletim ve dağıtım şebekesinin şu anda yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminde 2023 ve 2024 için öngörülen büyümeyi kaldırabilecek seviyede olduğunu dile getiren Çam, son yıllarda yenilenebilir enerji santrallerinin inşa edildiğini ancak bunları şebekeye bağlanmasında gecikmeler görüldüğünü ifade etti. Çam, uzun vadede elektrik iletim ve dağıtım ağlarına yeterli yatırım yapılmazsa, yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin artmasında gecikme yaşanabileceğini vurgulayarak, "Küresel çapta elektrik ağlarına yatırım gecikirse karbonsuzlaşmada da gecikme yaşayacağımız çok net." uyarısında bulundu. Gelişmiş ülkelerin elektrik talebinde gerileme IEA'nın raporunda yer alan küresel elektrik talebine ilişkin öngörüleri de değerlendiren Çam, gelişmekte olan ülkelerde elektrik talebi büyümeye devam etmesine rağmen ABD, Japonya ve Avrupa Birliği ülkeleri gibi gelişmiş ekonomilerde elektrik talebinde düşüş görüldüğünü söyledi. Çam, gelişmiş ekonomilerin elektrik talebindeki düşüşün çoğunlukla endüstri talebindeki gerilemeden kaynaklı olduğunu belirtti. Bu düşüşün geçici veya kalıcı mı olacağının gelecek yıllarda anlaşılacağını dile getiren Çam, "Alüminyum, demir çelik, kağıt, cam gibi sektörler, çok enerji tüketen sanayiler ve örneğin bu alanlarda Avrupa'da ne derece toparlanma görüleceği önemli. Analizimizde görüyoruz ki Avrupa'daki bazı şirketler tesislerini kapatma ve üretimlerini enerjinin daha ucuz olduğu ülkelere taşıma kararı aldı. Dolayısıyla, bu tür gelişmeler talepteki eğilim açısından belirleyici olabilir." diye konuştu. IEA'nın öngörülerine göre, küresel elektrik talebindeki büyüme bu yıl yüzde 2 ile geçen yılki yüzde 2,3'lük ve salgın öncesi son 5 yıldaki yıllık ortalama olan yüzde 2,4'lük artışın altında kalacak. ABD ve Japonya'da elektrik talebi bu yıl sırasıyla yüzde 2 ve yüzde 3 düşüş gösterecek. Avrupa Birliği'nin elektrik talebi de üst üste ikinci yıl yüzde 3 gerileyecek. AA

Enerjide dışa bağımlılığa çözüm DEÜ’den Haber

Enerjide dışa bağımlılığa çözüm DEÜ’den

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Elektronik Malzemeler Üretim ve Uygulama Merkezinde (EMUM) yürütülen doktora sonra araştırma projesi kapsamında, alüminyum fabrikası atığı olan kırmızı çamur, demir çelik fabrikası atığı olan tufal gibi endüstriyel atıkları ve aynı zamanda da laboratuvar dağlama atığını dönüştürerek katma değeri yüksek olan hidrojen ortaya çıkarılıyor. Proje yürütücüsü Dr. Sibel Demiroğlu Mustafov, “Biz doğaya zarar vermeden enerjiyi nasıl kullanabiliriz sorusuyla yola çıkıp endüstriyel ve laboratuvar atıklarından elde edilen gözle görülemeyecek kadar küçük nano malzemeler ve güneş ışığı ile su kullanılarak hidrojen gazı ürettik.Ulaşımdan sanayiye kadar pek çok alanda kullanılan hidrojen enerjisi EMUM alt yapısı kulllanılarak üretiliyor. Böylelikle hem ülkemizin enerjide dışa bağımlılığı azaltmış hem de atıklardan ileri dönüşümü yapılarak katma değeri yüksek bir ürün elde edilmiş oluyoruz” sözlerini ederken, doktora öğrencisi Begüm Uzunbayır ise “Ne yazık ki bu tür malzemeler ülkemizde yüksek fiyatlara ithal ediliyor. Merkezimizde elde ettiğimiz hedef malzemesi ile on binlerce ince film biriktirebileceğiz ve yine merkezimizde temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan güneş hücresi çalışmalarında kullanabileceğiz” diye konuştu. “ATIKLARDAN TEMİZ ENERJİ ÜRETİMİ” Mustafov, yaptığı konuşmada temiz enerjinin üretim aşamasını ve önemine yer verdi. Mustafov, “Bu çalışma, benim TÜBİTAK’tan yürütücü olarak destek aldığım ve Dokuz Eylül Üniversitesi EMUM’da yürütmekte olduğum doktora sonrası araştırma projem. Projeyi danışman hocam Doç. Dr. Mustafa Erol ile birlikte yürütmekteyiz. Bu projede alüminyum fabrikası atığı olan Red Mud (kırmızı çamur), demir çelik fabrikası atığı olan tufal gibi endüstriyel atıkları ve aynı zamanda da laboratuvar dağlama atığı olan CVD atığını dönüştürerek bir ürün ortaya çıkartıyoruz. Bu ürün temiz enerji ya da yeşil yakıt olarak da bilinen hidrojendir” dedi. FOSİL YAKITLARIN YERİNİ ALACAK Projenin birçok alana olumlu etkisi olacağını belirten Mustafov, “Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için öncelikle karbondioksit emisyonunu azaltmamız gerekiyor. Biz doğaya zarar vermeden enerjiyi nasıl kullanabiliriz sorusuyla yola çıkıp endüstriyel ve laboratuvar atıklarından elde edilen gözle görülemeyecek kadar küçük nano malzemeler ve güneş ışığı ile su kullanılarak hidrojen gazı elde ettik. Ulaşımdan sanayiye kadar pek çok alanda kullanılan hidrojen enerjisi EMUM’da geliştiriliyor. Böylelikle hem ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltmış hem de atıklardan ileri dönüşüm yaparak katma değeri yüksek bir ürün elde etmiş oluyoruz. Üstelik bu proje sayesinde alüminyum ve demir-çelik fabrikalarının atık sorununa çözüm oluyoruz” şeklinde konuştu. DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZ AZALACAK Uzunbayır, ortaya çıkartılan ürünlerin Türkiye’nin enerji bakımından dışa bağımlılığını azaltmasında etkili olacağını belirterek “Merkezimizde tanımlı laboratuvar atığını kullanarak hedef malzemesine dönüştürdük. Hedef malzemesi ince film biriktirme yöntemlerinde, özellikle güneş hücresi üretmek için sarf malzeme olarak kullanılıyor ve ne yazık ki bu tür malzemeler ülkemizde yüksek fiyatlara ithal ediliyor. Üniversitemiz Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğünce desteklenen çok disiplinli araştırma projemizden edinilen tecrübe sayesinde geliştirdiğimiz hedef malzemesi ile on binlerce ince film biriktirebileceğiz ve yine merkezimizde temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan güneş hücresi yani çoğu yerde kullandığımız güneş enerji pillerinde kullanabileceğiz.Özetle atıktan ürettiğimiz malzeme ile dışa bağımlılığımız azalırken merkezimizde güneş hücresi üretebilir duruma geldik” ifadelerine yer verdi.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ilk yılında elektrik piyasalarının kazananı "yenilenebilir enerji" oldu Haber

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ilk yılında elektrik piyasalarının kazananı "yenilenebilir enerji" oldu

Geçen yıl Avrupa'da rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki payı ilk kez gazı geride bırakırken, yenilenebilir enerji kapasitesinde gelecek 5 yıl için son 20 yıldaki kurulu güç artışı kadar büyüme planlandı. Dünya ekonomisinin Kovid-19 salgınının ardından toparlanmaya başladığı 2021 yazı, enerji piyasalarında arz-talep dengesizliğinin etkisini gösterdiği bir dönem oldu. Aynı dönemde Rusya'nın Avrupa'ya gaz arzını sadece kontrat miktarlarında sağlamasıyla, Avrupa'da gösterge gaz fiyatları benzeri görülmemiş şekilde artmaya başladı. Rusya'nın Ukrayna'da 24 Şubat 2022'de başlattığı savaş sonrası Batılı ülkelerin yaptırımlarına karşılık gaz arzını daha fazla azaltmasıyla fiyatlar rekor seviyeye çıktı. Avrupa elektrik piyasalarında fiyatlar yüzde 157 arttı Avrupa Elektrik İletim Sistemi İşleticileri Birliği (ENTSO-E) verilerine göre, AB elektrik piyasalarında en yüksek fiyat Haziran 2021'de bir megavatsaat için ortalama 78 avro, en düşük fiyat ise 45,8 avro seviyesindeydi. Doğal gaz fiyatlarındaki yükselişe paralel olarak sürekli artan elektrik fiyatları, Şubat 2022'de bir megavatsaat için ortalama 211,7 avroya çıktıktan sonra, Ağustos 2022'de 543,5 avroyla tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Böylece savaşın ilk 6 ayında Avrupa elektrik piyasalarında fiyatlar yaklaşık yüzde 157 yükseldi. Bu tarihten sonra ise gaz fiyatlarındaki düşüşle birlikte elektrik fiyatları da geri çekilmeye başladı. Ocak 2023'te AB'de en yüksek elektrik fiyatı bir megavatsaat için ortalama 191 avro, en düşük 69,5 avro olurken, fiyatlar savaş öncesi döneme göre hala oldukça yüksek bir seviyede bulunuyor. AB'nin elektrik üretiminde payı en fazla artan kaynaklar rüzgar ve güneş oldu AB, doğal gazda Rusya'ya bağımlılığını azaltmak ve arz güvenliğini sağlamak için kömür, nükleer ve yenilenebilir enerji kaynaklarını daha fazla kullanmak üzere çeşitli adımlar attı. Almanya, Avusturya, Danimarka gibi ülkeler iklim değişikliğiyle mücadele hedefleri kapsamında kömür santrallerini kapatma taahhütlerini askıya alırken, elektrik kesintileri yaşanmaması için birçok ülke bu kömür santrallerini kullanıma hazır tuttu. Londra merkezli düşünce kuruluşu Ember'in Avrupa Elektrik Görünümü 2023 raporuna göre, kömürün elektrik üretimindeki payı geçen yıl 2021'e göre yüzde 1,5 artışla yüzde 16 oldu. Avrupa'da rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki payı ilk kez 2022'de doğal gazı geride bıraktı ve yüzde 22,3 olarak hesaplandı. Söz konusu kaynakların AB elektrik üretimindeki payı 2021'de yüzde 19,1 seviyesindeydi. Böylece, geçen yıl AB'nin elektrik üretiminde payı en fazla artan kaynaklar rüzgar ve güneş enerjisi oldu. Bu dönemde AB elektrik üretiminin yüzde 22'sini nükleer, yüzde 20'sini gaz, yüzde 10'unu hidroelektrik, kalan kısmını ise biyokütle ve diğer kaynaklar karşıladı. "Avrupa rahat davranmamalı" Ember Kıdemli Enerji ve İklim Analisti Sarah Brown, AA muhabirine, savaşın ilk yılında elektrik piyasalarında yaşanan gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, kömürden elektrik üretiminin yeniden canlanacağına yönelik endişelerin olduğunu fakat kömürde beklenen geri dönüşün gerçekleşmediğini söyledi. Nükleer ve hidroelektrik üretiminde 2022'de büyük düşüş görüldüğünü kaydeden Brown, şöyle devam etti: "Bu düşüşlere rağmen, rüzgar ve güneş gemiyi sabit tuttu. Savaş ve enerji krizi AB ile Birleşik Krallık'ta rüzgar ve güneş santrallerinin kurulumunun hızlandırılmasında katalizör oldu. Özellikle, 2022 Avrupa'da güneşten elektrik üretiminde tüm zamanların en büyük artışının görüldüğü yıl oldu. Artık 'rüzgar ve güneş enerjisi santralleri yapılmalı mı?' gibi konular değil, bu kaynakların kapasitesinin nasıl daha hızlı ve geniş çapta artırılacağı, kapasite artışının önündeki mevcut engellerin nasıl kaldırılacağı asıl gündem. Fosil yakıtların enerji arz güvenliğini sağlamadığı ve çözümün yenilenebilir enerjide olduğu kabul edildi." Brown, rüzgar ve güneşten elektrik üretimindeki artışın gaz tüketimi, ithalatı ve bağımlılığını önemli ölçüde azalttığını ifade etti. Öte yandan, Avrupa'nın "rahat" olmaması gerektiğine işaret eden Brown, "Özellikle gelecek kış, çok daha fazla zorluklar olacak. Acil olarak ihtiyaç duyulan, elektrik faturalarını azaltacak, enerji güvenliği ve bağımsızlığını sağlayacak rüzgar ve güneş kapasitesinin kalıcı şekilde büyümesinin mümkün kılınması için her şey yapılmalı." değerlendirmesini yaptı. Dünya 5 yılda Çin'in elektrik kapasitesi kadar yenilenebilir enerji gücü inşa edecek Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) Yenilenebilir 2022 raporuna göre, enerji krizi Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada yenilenebilir enerjide benzeri görülmemiş bir büyümenin fitilini ateşledi. Yapılan planlar kapsamında, gelecek 5 yılda 2 bin 400 gigavat yenilenebilir enerji kapasitesinin devreye alınacağı ve dünyadaki toplam yenilenebilir enerji kapasitesinin 5 bin 650 gigavata ulaşacağı öngörülüyor. Yenilenebilir enerji kapasitesindeki bu artış Çin'in elektrik kapasitesine ve aynı zamanda dünyada son 20 yılda inşa edilen yenilenebilir enerji kapasitesine eşit seviyede bulunuyor. Söz konusu büyümede, Çin'in bin 70 gigavat, Avrupa'nın 425 gigavat, ABD'nin 280 gigavat ve Hindistan'ın 145 gigavat pay alacağı hesaplanıyor. IEA Başkanı Fatih Birol, AA muhabirine, "Bu olağanüstü büyümenin iki sebebi var. Birincisi, birçok ülke yenilenebilir enerjiyi sadece çevre dostu değil, enerji arz güvenliğinde de çok önemli bir opsiyon olarak düşünüyor. İkinci sebep de yenilenebilir enerji maliyetleri, fosil yakıt fiyatlarına göre çok daha düşük. Yani, ekonomik olarak da yenilenebilir önemli bir seçim haline geldi. Bu açıdan, yenilenebilir enerjinin olağanüstü bir büyüme dönemine girdiğini görüyoruz." açıklamasını yapmıştı. AA

Enflasyonun 'ilacı' yenilenebilir enerjide Haber

Enflasyonun 'ilacı' yenilenebilir enerjide

APLUS Enerji ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA) tarafından hazırlanan "Artan Elektrik Fiyatları ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Piyasaya Etkisi" başlıklı raporda, Türkiye'de yenilenebilir enerji santrallerinin ve bu santrallere verilen teşviklerin piyasaya etkileri değerlendirildi. Çalışmada,Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) veya Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) kapsamında geliştirilen projelerin ve daha çok lisanssız santralin hayata geçmesi durumunda, 2021'in tamamı ve 2022'nin ilk yarısında serbest piyasadaki elektrik fiyatlarının ne olacağının ölçülmesi amaçlandı. Buna göre, Türkiye'nin toplam 19 gigavat olan güneş ve rüzgar enerjisi kurulu gücünün bugün 36 gigavat olması durumunda, serbest piyasadaki elektrik fiyatının artan YEKDEM maliyetlerine rağmen 2021 için gerçekleşen değerlere göre yüzde 3,5, yılın ilk 6 ayındaki değerlere göre ise yüzde 11,8 daha düşük olacağı hesaplandı. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminin daha yüksek olduğu bir senaryoda, Temmuz 2022 itibarıyla yüzde 144,6 olan yıllık ÜFE enflasyonunun yüzde 129,2 ve aynı dönemde yüzde 79,6 olan yıllık TÜFE enflasyonunun ise yüzde 72,39 olacağı öngörüldü. Yenilenebilir kaynaklardan artan üretim sayesinde, öncelikle yüksek maliyetli gaz ve ithal kömür üretiminin ikame edileceği değerlendirilen çalışmada, geçen yıl için ülkenin ithal yakıt faturasının 3,1 milyar dolar, enerji krizinin derinleştiği 2022'nin ilk 6 ayı için ise 3,3 milyar dolar düşeceği hesaplandı. Yenilenebilir kaynaklarla karbon yoğun kaynakların ikame edilmesi yoluyla 2021'de 22,9 milyon ton karbondioksit eşdeğeri, bu yıl ise 13,4 milyon ton karbondioksit eşdeğeri karbon azaltımı yapılacağı tahmin edildi. Çalışmada 18 ay için hesaplanan toplam karbon emisyonu azaltım miktarı 2022 için açıklanan elektrik üretimi kaynaklı karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 28'ine denk geliyor. Küresel enerji krizinden korunmak için en uygun alternatif rüzgar ve güneş APLUS Enerji Ortağı Volkan Yiğit, rapora ilişkin, "Çalışma, küresel enerji krizi baş gösterdiği sıralarda eğer daha yüksek yenilenebilir enerji kurulu gücü yapılabilmiş olsaydı ülkedeki serbest piyasa elektrik fiyatlarının daha düşük olacağını gösteriyor. Eski YEKDEM santrallerinin alım garantisi süreleri sona erdikçe, yenilenebilir enerji üretiminin maliyetler üzerindeki düşürücü etkisi daha da gözle görülür olacaktır." değerlendirmesinde bulundu. Bu katkının yanı sıra yenilenebilir enerjinin ithal yakıt bağımlılığının azaltılması, arz güvenliğinin sağlanması ve karbon emisyonlarının düşürülmesi gibi çok yönlü faydaları getireceğini dile getiren Yiğit, "Bu açılardan piyasada hem maliyetlerin düşürülmesi hem de çok yönlü faydalardan yararlanılabilmesi için atılması gereken adım, kapsamlı bir yenilenebilir enerji strateji ve hedeflerinin oluşturulmasıdır." ifadesini kullandı. SEFİA Direktörü Bengisu Özenç ise küresel olarak yüksek enflasyonun hakim olduğu bir ortamda, yenilenebilir kaynakların elektrik üretiminde payının artırılmasının özellikle küresel emtia fiyatlarının yükseldiği dönemlerde enflasyonu kontrol etmede etkili olduğunu ve bu açıdan önemli bir strateji olarak öne çıktığını belirtti. Bu yaklaşımın ipuçlarının zaten yakın zamanda ABD'de devreye giren ve enerji dönüşümünü merkeze alan Enflasyonla Mücadele Paketi'nde görüldüğünü aktaran Özenç, şunları kaydetti: "Çalışmamızda kronik olarak yüksek enflasyonla mücadele etmekte olan Türkiye'de güneş ve rüzgarın payının artması durumunda enflasyonun 7 puan daha düşük gerçekleşebileceğini ortaya koyduk. Ayrıca, güneş ve rüzgara dönüşle enerji bağımsızlığının güçlenmesi sayesinde döviz kurunun olumsuz etkilerinin sınırlanacağı ve kamu bütçesi dinamiklerinin rahatlayacağı düşünüldüğünde, uzun vadede vergi yükünün azalacağı ve alım gücü üzerindeki dolaylı artırıcı etkilerin toplum refahını yükselteceği de söylenebilir." AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.