TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#yemekhane

yemekhane haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, yemekhane haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Öğrencilerden yemek zammına karşı yeni hamle Haber

Öğrencilerden yemek zammına karşı yeni hamle

Uzun süredir Türkiye’de devam eden ekonomik kriz ve alım gücünün azalmasının yükü son zamlarla birlikte özellikle dar gelirlilerin ve öğrencilerin omzuna yüklendi. Geçtiğimiz ay Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde yemek fiyatlarına yapılan ve yüzde 200’e varan ve aşan zamların ardından öğrencilerin protestoları gündeme oturmuştu. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğrencilerin yemek mücadelesi polis müdahalesiyle karşılaşırken üniversite öğrencilerinden yemek zamlarına karşı yeni bir hamle geldi. Yemekhane ücretlerine karşı üniversite rektör danışmanı ile öğrenciler arasında gerçekleşmesi planlanan görüşme danışmanın görüşmeye gelmemesi nedeniyle gerçekleştirilememişti. Taleplerini yönetime görüşme yoluyla duyuramayan DEÜ’lü öğrenciler bu kez yemek zamlarına karşı imza kampanyası başlattı. İmza kampanyası kapsamında öğrenciler taleplerini şu ifadelerle dile getirdiler; “Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 2023 yılının ikinci altı ay zammı olarak %193’lük bir zam oranı uygulamasıyla, rezervasyonlu 1 öğün yemek ücreti 17 TL, rezervasyonsuz bir öğün yemek ücreti ise 67 TL oldu. Bir öğrencinin günde 2 öğününü okul yemekhanesinde yediği takdirde aylık masrafı 680 TL oluyor. KYK kredi/burs miktarının 1250 TL olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda var olan yemekhane zamları biz öğrenciler tarafından kabul edilebilir durumda değil. Söz konusu zam, yemekhane Eylül ayında özelleştirildikten sonra gerçekleşmiştir. Biz öğrenciler, bu ekonomik koşullarda zaten zar zor geçinirken, en temel hakkımız olan beslenmeye zam yapılması kabul edilemez!” 20 Ekim Cuma gününe kadar devam edecek imza kampanyasında mümkün olduğunca çok imza toplanması hedeflenirken toplanan imzalar daha sonra üniversite yönetimine verilecek. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: DEÜ VE AFAD'dan iş birliği: Erken uyarı sistemi kurulacak

Yemekhane protestosuna yaka-paça gözaltı Haber

Yemekhane protestosuna yaka-paça gözaltı

Türkiye’de buhran haline gelen ekonomik krizin yükü her geçen gün ağırlaşırken enflasyon faturası ise dar gelirlilere ve öğrencilere kesilmeye devam ediyor. Her gün iğneden ipliğe gelen zamların yanında geçtiğimiz haftalarda Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yemekhane ücretlerine yüzde 200’e varan zamlar yapılmıştı. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde 5,80 lira olan yemek ücreti tek seferde 17 liraya çıkarılınca üniversite yemekhanesinde öğrencilerin protestoları başlamıştı. Bir süredir eylemlerine devam eden Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri, üniversitelerin yemekhanelerinde gerçekleştirdikleri “çatal-bıçaklı protestolara” bugün de devam etti. Öte yandan; bugün öğrencilerin yemekhanede çatal ve bıçakları masalara vurup slogan atarak gerçekleştirdikleri eylem gözaltıyla sonlandı. Yemekhanede ve dışında öğrencilere ilk olarak özel güvenlik görevlileri tarafından müdahale edildi. Özel güvenlik tarafından yaka paça okul bahçesine çıkarılan öğrenciler burada emniyet güçlerine teslim edildi. Öğrenciler emniyet güçleri tarafından gözaltına alındı. Öğrencilere yapılan müdahaleyi kayda almaya çalışanlar öğrencileri de özel güvenlik görevlileri “Çekme, beni ifşa ediyorsun” sözleriyle engellemeye çalıştı. DEÜ'de gözaltına alınan öğrenciler ifadeleri alındıktan ve sağlık kontrolüne gittikten sonra serbest bırakıldı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: CHP’den üniversite öğrencilerine destek: Yapılacak tek şey…

Vekile ‘kamu’ standardı öğrenciye ‘enflasyon’ Haber

Vekile ‘kamu’ standardı öğrenciye ‘enflasyon’

Türkiye’de uzun zamandır devam eden ekonomik krizin yükü her geçen gün daha da artarken alı gücü ise gün geçtikçe daha da düşüyor. İğneden ipliğe art arda gelen kontrolsüz zamların faturası dar gelirlilerin omzuna yüklenirken zam furyasından en zararlı çıkanların başında ise öğrenciler geldi. Ülkenin dört bir yanında milyonlarca öğrenci sağlıklı ve dengeli beslenme olanağına sahip değilken lise ve üniversitelerin yemekhanelerinde verilen yemekler ve ücretleri ise kamuoyunda tepki toplamaya başladı. Geçtiğimiz haftalarda İzmir’in en köklü liselerinden olan İzmir Atatürk Lisesi’ndeki yemek skandalının ardından son olarak kentin en köklü eğitim yuvalarından olan Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yemekhane ücretlerine yapılan zamlar gündeme oturdu. Ege Üniversitesi’nde yemekhane fiyatına yapılan zammın hemen ardından Dokuz Eylül Ünivetsitesi’nde yemekhane ücretlerine tek seferde yüzde 193 zam yapılması tepki toplarken konuya ilişkin Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Doç. Dr. Ümit Akıncı, İLKSES’e konuştu. ÜNİVERSİTELER ÜCRETSİZ YEMEK SUNABİLECEK DURUMDALAR Yemekhanelere yapılan zamların kabul edilemez olduğunu belirten Akıncı, dış piyasayla kıyasın doğru olmadığının altını çizerek “Biz yakın geçmişe kadar üniversite öğrencilerine yönelik barına sorununu gündemimize almıştık. Barınma sorunuyla ilgili krize varan bir sorun vardı. Gündemimizde oydu. Ama son dönemde İzmir’de önce Ege Üniversitesi ardından da Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yemeklere yapılan zamlar var. Dokuz Eylül’de yüzde 200’e, Ege Üniversitesi’nde de yüzde 300’e yakın zam var. Bu zamlar, gündemin merkezine oturdu. Üniversitelerde öğrencilere sunulan yemek fiyatlarını dışarıda sunulan yemek fiyatlarıyla kıyaslamak doğru bir yaklaşım değil. İnsanlar genellikle böyle bir yanılgıya düşüyor. ‘dışarı bir sandviç 50 lira, üniversitede bir yemek 20 lira’ gibi bir kıyas yapıyorlar. Ancak bu doğru değil. Çünkü üniversiteler özel bütçeli kamu kurumlarıdır. Üniversiteler merkezi bütçeden pay alıyorlar ve kendi bütçeleri var. Dolayısıyla bu bütçeleriyle yürütmekle yükümlü oldukları faaliyetleri yürütüyorlar Yemek ve barınmak bunlardan bazıları. Aslında bütçe kalemlerinin bir kısmını bu tarafa aktararak o yemekleri ücretsiz sunabilecek durumdalar. Biz Eğitim-Sen olarak her zaman öğrencilere yönelik yemeğin kamusal bir hizmet olması gerektiğini savunuyoruz. Dolayısıyla bu zamlar kesinlikle kabul edilebilir değil. Bir kamu kurumunda öğrencilerin bedelsiz yemek hizmetine erişmesini savunuyoruz. Hiç olmazsa sembolik bir ücret alınarak olmasını savunuyoruz” dedi. POLİTİK BİR TERCİH Üniversitelilerin temel ihtiyaçlarına art arda yapılan zamların gelecek yıllarda etkisinin olumsuz olacağının altını çizen Akıncı, “Bu yıl için bölümlere yerleşen öğrenci istatistikleri henüz yayımlanmadı YÖK tarafından. Çünkü üniversiteye gitmeye hak kazanan ve kaydını yaptıran öğrencilerin sayısında farklılık oluyor. Elimizde istatistiki bilgi olmamasının yanında bizim en azından barınma sorunundan gözlemlediğimiz… Barınma sorununda kaynaklı olarak öğrencilerin azımsanmayacak bir kısmının kaydını yaptıramadığını görüyoruz. Aynı şekilde yemek bedellerindeki bu artış da öğrencilerin yükseköğrenim hakkını kullanmasıyla sonuçlanacak hamlelerden biri. Öğrenciler sadece öğle yemeği yemiyor. Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği de var. Eğitim-öğretimin sürmesi, ulaşım ve barınma için de harcama yapmaları gerekiyor. Kaldı ki bunlar bir üniversite öğrencisinin minimum harcamaları. Bu açıdan düşündüğümüzde bile aileler ve öğrenciler için altından kalkılabilir bir yük değil. Uzun zamandır üniversitelerde, yemek ve barınma gibi hizmetlerden üniversiteler gelir elde etme hamleleri yapıyorlar. Maalesef üniversiteler ücretsiz yemek hizmeti sunabilecekken bunu tercih etmiyorlar. Politik bir tercih bu. Bu işin iki önemli sonucu olacak. Gittikçe daha fazla öğrencinin yükseköğrenim hakkından faydalanamamasına doğru gidiyor. Yükseköğrenimden faydalana öğrenciler için de dengeli ve yeterli beslenememeye gidiyor” diye konuştu. MECLİS FİYATLARI KAMU KURUMLARINDA OLMASI GEREKEN TBM lokantasındaki fiyatlar da kamuoyunun dikkatini çekerken üniversite öğrencilerinin çok düşük gelirle beslenmeye çalıştığını ifade eden Akıncı şunları söyledi; “Aslında meclis lokantasındaki fiyatları tam olarak kamu kurumlarında olması gereken fiyatlar. Kamu kurumlarının hepsi bir hizmet veriyor. Üniversiteler de öğrenim hizmeti veriyor. Dolayısıyla öğrenim hizmetinin yanında yemek hizmetini de sunması gerekiyor. Dolayısıyla kamu kurumu olan üniversiteler, meclis lokantası gibi örnekleri örnek alsalar olması gerekene biraz daha yaklaşmış olacaklar. Meclis lokantası burada çok tipik bir örnek hem milletvekillerinin maaşları ciddi oranda yüksek hem de vekillerin ek gelirleri de oluyor. Dolayısıyla bu tarz fiyatların meclis lokantalarında olması, üniversitelerde olmaması çok ciddi bir çelişki. Üniversitelerde alt ve orta sınıftan ailelerin çocukları var. Dolayısıyla onların gelirleriyle yemek için vermeleri gereken fiyatlar meclis örneğiyle taban tabana zıt. Meclis örneğinde olduğu gibi üniversitelerde de çok düşük bedel ya da bedelsiz olarak yemek sunulması gerekiyor. Bunun öncelikli sosyal devlet anlayışının yanında onların kamu kurumu olmalarıdır.” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Dört dörtlük veli… Güvenlik de, temizlik de onların sırtında!

135 yıllık tarihi lisede fahiş fiyatla yemek! Haber

135 yıllık tarihi lisede fahiş fiyatla yemek!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER  İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından alınan kararnameleri keyfi bir biçimde uygulamaya geçirmediğini açıklayan Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, 135 yıllık tarihi ile ülkemizin en köklü ve başarılı liseleri arasına geçen İzmir Atatürk Lisesi'ni gündeme getirdi.  Lisedeki, 2698 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Okul Pansiyonları Kanunu’nda belirtilen kriterlere uygun olmayan yemek ücretlerinin fahiş fiyatlarla öğrencilere sunulduğunu kaydeden Vardal, “Demokrasi kurallar ve ilkeler varsa ancak var olabilir… İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğünü sorumluları korumaktan vazgeçmeye ve bakanlık kararnamesini uygulamaya davet ediyoruz” dedi.  VELİLER ŞİKAYETTE BULUNDU  Vardal, öncelikle şunları kaydetti: “Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğine tabi olan,135 yıllık tarihi ile ülkemizin en köklü ve başarılı liseleri arasına geçen İzmir Atatürk Lisesi'nde; yemek ücretlerinin 2698 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Okul Pansiyonları Kanunu’nda belirtilen kriterlere uygun olmaması ve fahiş fiyatlarla (31 Aralık 2022 tarihine kadar 15.95 TL, 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren 21,45 TL olması gerekirken 50 TL den satılması) öğrencilere yemek hizmeti verilmesi nedeniyle veliler tarafından durum şikayete konu edilmiştir. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Müfettişleri tarafından başta yemekhanenin ve diğer bazı hususların mali ve idari yönden incelenme-soruşturması yapılmıştır.”  ÜCRET BELİRLEME KRİTERLERİNE UYULMADI Vardal, “Yapılan inceleme-soruşturma sonucunda Okul Pansiyonları Kanunu’nda belirtilen ücret belirleme kriterlerine uyulmadığı, toplanan paraların makbuzla belgelendirilerek saymanlıklara yatırılmadığı, mali işlemlerin usulüne uygun olarak gerçekleştirilmediği, 4734 Nolu Kamu İhale Kanunu hükümlerine aykırı işlem tesis edildiği ve okulun daha önce derslik olarak kullanılan bir bölümünün özel bir fotokopiciye usulsüz kullandırılmasına ilişkin tespitlerin yapıldığı iddia edilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Müfettişleri tarafından yürütülen inceleme ve soruşturma raporunda İzmir Atatürk Lisesi Müdürü, Müdür Başyardımcısı ve Pansiyondan Sorumlu Müdür Yardımcısının görevlerinden alınarak il emrine çekildikleri yönünde kararname düzenlendiğine dair güçlü iddialar ve kamuoyunda tartışmalar bulunmaktadır” dedi.  EĞER BU İDDİALAR GERÇEKSE…  “İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Bakanlık kararnamelerini keyfi bir biçimde uygulamaya geçirmiyor” diyen Başkan Vardal, “Demokrasi kurallar ve ilkeler varsa ancak var olabilir. Bu anlamıyla da yasa ve yönetmeliklere uygun olarak verilen bir kararın uygulanmaması mümkün değildir. Böylesi bir durum kamu yönetimi için keyfilik ve buna bağlı olarak yaşanacak kaos anlamına gelir ki bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Söz konusu olaya konu kişilerin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevden alınma kararnamelerinin İl Milli Eğitim Müdürlüğünde bekletildiği ve günler geçmesine rağmen gereğinin yapılmadığı iddiası yaygın olarak dillendirilmektedir. Böyle bir durumun olmadığına inanmak isteriz ancak eğer bu iddialar gerçekse, yapılan veya yapılmak istenilen görevden alınma kararnamelerinin işleme konulmaması durumun örtbas edilme çabasından başka bir şey değildir” eleştirisinde bulundu.  YAPILMASI GEREKEN AÇIKTIR Vardal son olarak, “Ayrıca MEB tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen görevden alınma kararnamelerinin işleme konulmaması ve gereğinin yapılmaması İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün keyfi bir şekilde yetkisini aşması durumunu ortaya çıkarır ki buna MEB’in ve ayrıca İzmir Valiliğinin müsaade etmesi söz konusu bile olamaz, olmamalıdır. Kamu yöneticileri yaptıkları veya yapmadıkları her işlemden dolayı idari yargıya ve kamuoyuna bilgi ve gerektiğinde de hesap vermek durumundadır. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü de söz konusu iddialara ilişkin bir açıklama yapmak ve söz konusu iddialara açıklık getirmek durumundadır. Yapılması gereken açıktır; söz konusu kararnameler işleme konulmalı ve görevden alınma kararları uygulanmalıdır. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nü sorumluları korumaktan vazgeçmeye ve bakanlık kararnamesini uygulamaya davet ediyoruz” dedi. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.