yayınevi Haberleri - Son Dakika yayınevi Haber Güncel Gelişmeler

Yayınevi Emekçileri Platformu: İdeallerimizi terk etmeye zorlanıyoruz

Yayınevi Emekçileri Platformu faaliyete geçti. Yayıncılık sektöründe çalışan editör, redaktör, düzeltmen, dizgici, tasarımcı ve telif hakkı sorumlularının sorunlarını kamuoyuna duyurmak ve haklarını savunmak için bir araya gelen platform yaptığı açıklamasında; yayınevi emekçilerinin asgari ücrete mahkûm edildiğini, güvencesiz çalışma koşullarına terk edildiğini, freelance çalışanların asgari ücret tarifelerinden yoksun olmalarının kabul edilemez olduğunu vurguladı. ONURLU HAYATLAR YAŞAYAMAZ HALE GELDİK Platformun kuruluş manifestosunda şu ifadeler yer alıyor: Bilgi ve düşünce birikimini ve kolektif emeği hiçe sayan duyarsız ve keyfi yaklaşımlarından dolayı, adım adım, onurlu hayatlar yaşayamaz hale geldik, geliyoruz. Yıllar yılı emek ve fedakarlıkla inşa ettiğimiz kariyerlerimizi, haklarımızı, yaşadığımız ev, mahalle hatta şehri ve en önemlisi ideallerimizi terk etmeye zorlanıyoruz. Yayınevi Emekçileri Platformu’na yayineviemekcileri@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR-100. yıla özel Büyükşehir'den İzmir'e yayınevi

100. yıla özel Büyükşehir'den İzmir'e yayınevi

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Cumhuriyet’in 100. yılında yayın dünyasına İzmirli bir yayınevi kazandırdı. İZELMAN bünyesinde kurulan İzBB Yayınları Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlenen tanıtım toplantısı ile kamuoyuna tanıtıldı. 17 kitap çıkardık Toplantının açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yayıncılık alanında İzmir için yeni bir sayfa açtıklarını vurgulayarak, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları, İzmir’i odağına alan sanat, tarih, arkeoloji, edebiyat ve akademik yayınlarıyla İzmir’deki yaşamımıza dahil oluyor. Bugün ilk 17 kitabımızı sizlerin beğenisine sunuyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları arasında yer alan prestij kitapları, bize şehrimizi derinlemesine tanıma imkanı sunuyor. Amacımız kısa süre içinde yayın kataloğumuzu genişleterek İzmir’e dair düşünen ve üreten araştırmacıların, akademisyenlerin ve okurların ilk başvurdukları bir yayınevi haline gelmek” diye konuştu. Kitaplarımıza ulaşmak çok kolay olacak İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları’nın kitap yayıncılığının çok daha ötesinde bir anlam ifade ettiğini aktaran Başkan Soyer, “Bu proje bizim için düşünerek üreten, düşünceyi toplumsal iyileşmenin anahtarlarından kabul eden bir yolculuğu tarif ediyor. İzmir’in dört bir yanında kurduğumuz kütüphaneler ve kitap kafeler bu yolculuğumuzun diğer kilometre taşları. Burada gençlerimiz ve İzmirliler yayınevimizin çıkardığı tüm kitaplara kolaylıkla ulaşacak. Biliyorum ki bu projemiz, başlatmış olmaktan uzun yıllar gurur duyacağımız bir İzmir eseri olarak tarihteki yerini alacak” dedi. Kültür sanat kenti İzmir 4,5 yıldır İzmir’in bir sanat şehri olması için büyük kararlılıkla çalıştıklarını söyleyen Başkan Soyer, “Göreve gelir gelmez İzmir Sinema Ofisi’ni kurduk. İstanbul’a sıkışmış sinema ve dizi sektörüne bir alternatif oluşturmak, İzmir’i sinemanın kalbi haline getirmek için ofis bünyesinde onlarca filme destek olduk, yüzlerce film ve dizi çekimine İzmir’de ev sahipliği yaptık” dedi. İzmirArt ile kentte kültür sanat platformu oluşturduk İzmirArt platformuyla İzmir’de kültür ve sanat gündemini yakalayan bir mecra oluşturduklarını ifade eden Başkanı Soyer, bu platform üzerinden 35 bin gencin kültür ve sanat etkinliklerine ücretsiz katıldığını söyledi. Basmane’de bulunan Yıldız Sineması ve Bıçakçı Han’ı kamulaştırarak kentin sanat dünyasına kazandırdıklarını, İzmir’de sanat üretimini desteklemek için büyük bir adım atarak İzmir Şehir Tiyatroları’nı kurduklarını hatırlatan Soyer, “Tiyatromuzda kurulduğu günden bu yana tüm oyunlar kapalı gişe sergileniyor. Bunları böbürlenmek için anlatmadım. Sadece bugün geldiğimiz noktanın bir tesadüf olmadığını ve uzun soluklu yolculuğun bir durağı olduğunu söylemek istedim” dedi. “2024 yılı sonunda 50 kitap” İzBB Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Raşit Çavaş da yayın dünyasına İzmirli bir yayınevi kazandırdıklarını belirterek, “İzmir’de artık önemli bir yayınevi var. Sayın Başkan’ın bu arzusu için çok çalışıldı, İZELMAN kurumunun çatısı altında çekirdek bir kadroyla, sadece beş kişiyle beş ayda 17 kitap hazırlandı. Tabii bu arada, dokuz kişilik yayın kurulu, çok tartışmalı, titiz araştırmalarla bu kitapları seçti. Takdim ettiğimiz 17 kitap dışında 23 kitap daha var. 2024 yılı sonunda İzBB Yayınları’nın 50. kitabını yayımlamış olacağız. Elimizden geleni yaptık. Kitaplarımız ciddi fikir tartışmaları ile ortaya çıkıyor” diye konuştu. Çavaş, APİKAM’ın Kent Kitaplığı ve Akdeniz Akademisi’nin yayınlarının da İzBB Yayınları’nın çatısı altında olacağını, belediye birimlerinin de yayınlarının tek elden ve bu çatı altında profesyonelce yapılacağını söyledi. Kitap Fuarı'nda okuyucuyla buluşacak Yayınevi aracılığıyla İzmir’in gelecek yüzyıllarına yazılı belge olan kitaplarla miras bırakılması hedefleniyor. Büyükşehir, proje ile gençlere ve çocuklara doğru, nitelikli bilgilerin düzgün Türkçeyle ulaştırılmasına da öncülük edecek. Kent ve ülke tarihine, kültür-sanat yaşamına ilham verecek birçok eserin okuyucuyla buluşmasını amaçlayan İzBB Yayınları, kitapseverler için eşsiz koleksiyonları profesyonel yayıncılık anlayışıyla sunacak. İzBB Yayınları ile 5 ay gibi kısa sürede 17 kitap koleksiyona kazandırıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları ilk olarak 28 Ekim – 5 Kasım tarihleri arasında İzmir Kitap Fuarı’nda okuyucularla buluşacak. Ayrıca kitaplar dağıtım ağıyla Türkiye genelindeki kitabevleri ve online mağazalarda yerini alacak. İzBB Yayınları'ndan çıkan kitaplar ise şöyle: “26 Ağustos’tan 9 Eylül’e İzmir Zaferi” (Erkan Serçe)”, “Gezerek İzmir” (Duygu Özsüphandağ Yayman-Ömer Çam), “İzmir’in Yaşayan Yüzü” (Murat Kaptan) prestij kitapları, “İzmir Hikâyeleri” (Halid Ziya Uşaklıgil), “Ben Unutmadan” (Tarık Dursun K.), “Eski Aşkları Sorarsanız” (Ali Rıza Ertan) edebiyat boy ile “Mondros’tan Kurtuluşa İzmir” (Mevlüt Çelebi), “Esat İleri ve Hayatı” (Selin Ezel Çakar), “İzmir Radyosu” (Nurçay Türkoğlu), “Ayrımcılığa ve Nefret Söylemine Karşı Kapsayıcı Bir İzmir İçin Yol Haritası” (Melek Göregenli – Sevda Alankuş) akademik boy kitapları hazırlandı. İzmirli yazar Tarık Dursun K.’nın “Tonton Nine”, “Aliş ile Maviş”, “Cici Bici Tavşan”, “Altın Beşik”, “Leylek Bacaklı Ceylan” masallarıyla İnci Becerik’in “Kahkahacı Pelikan” adlı hikâyesi çocuklar için resimlendi. Ayrıca “Cumhuriyetin II. Yüzyılında Kültür ve Sanatın Geleceği Sempozyumu” bildiri kitabı olarak koleksiyona eklendi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: 2023’ün Oscar Ödülü alan filmleri

SKA’yı imzalayan ilk yayınevi oldu

SULTAN GÜMÜŞ KAYA Günışığı Kitaplığı, bir ilke imza attı ve ülkemizde, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) Yayıncılar Sözleşmesi’ni imzalayan ilk yayınevi oldu. Bu bağlamda Günışığı Kitaplığı, iklim kriziyle mücadelede bilgiyi çoğaltmayı, umudu yüceltecek yeni kitap koleksiyonuyla çocukların ve geleceğin yanında olmayı hedefliyor. SKA YAYINCILAR SÖZLEŞMESİ NEDİR? SKA Yayıncılar Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler’le Uluslararası Yayıncılar Birliği’nin (IPA) işbirliğiyle hazırlandı. 2015’te kabul edilen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SKA), sağlıktan toplumsal cinsiyet eşitliğine, eğitimden inovasyona kadar çeşitli alanları kapsıyor. 17 amaç, dünya genelinde bu konulardaki çabaları harekete geçirmeyi, her türlü yoksulluğu sona erdirmeyi, eşitsizliklerle ve iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi ve tüm bunları yaparken kimseyi geride bırakmamayı öngörüyor. NEDEN ‘İKLİM KRİZİ’ AMACI? İklim değişikliğinin etkileri milyonlarca insanı yerinden ediyor, yoksulluğa ve açlığa sürüklüyor. Sağlık ve eğitim gibi en temel hizmetlere erişimlerini engelliyor, eşitsizlikleri artırırken çatışmaları körüklüyor. Günışığı Kitaplığı, Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Amaçlar’ın 13. maddesi olan İKLİM EYLEMİ’ni gerçekleştirmeyi hedefliyor. Çünkü iklim değişikliğinin yıkıcı etkileriyle mücadele etmek için acil eyleme geçmek, hem hayatları ve geçim kaynaklarını kurtarmak için bir zorunluluk hem de diğer hedefleri gerçeğe dönüştürmenin biricik anahtarı. NELER YAPIYORUZ? Günışığı Kitaplığı konuya dair yaptığı açıklamada ise şunlara yer verdi: “SKA Yayıncılar Sözleşmesi’ni Türkiye’de imzalayan ilk yayınevi olarak, düzenlediğimiz seminer ve konferanslarla sektörümüzü iklim eylemi konusunda bilgilendiriyor, örnekler yaratıyoruz. Yayınevimizin ve çalışanlarımızın faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonu azaltmak amacıyla sera gazı envanteri ve azaltım yol planı çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu tarihsel sorumluluğu, yayıncılık sektörüne ve tüm paydaşlarına her vesileyle hatırlatıyor, bize katılmaya davet ediyoruz.”

EÜ Basım ve Yayınevi son teknoloji ile donatıldı

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden, 68 yıllık akademik birikime sahip olan yükseköğretim kurumlarından birisiyiz. Üniversitemizde fiziki altyapıya yönelik yenileme ve güçlendirme çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir yandan yeni binalar inşa ederken diğer yandan da yenileme ve güçlendirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dünyadaki kampüs ekosistemindeki değişim ve dönüşümü yakından takip ediyoruz. Hem vermiş olduğumuz nitelikli eğitimin kalitesinin Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından tescil edilmesi hem de araştırma üniversitesi statüsü almamız bize önemli sorumluluklar yüklüyor. Ege Üniversitesi olarak bu kazanımlarımızı daha ileri noktalara taşımak istiyoruz. Bilimsel yayınlar bir üniversitenin en önemli çıktılarından biridir. Bilginin derlenmesi, basımı, yayımı da bu nokta görünür olmada önem arz etmektedir. Üniversitemizin kuruluşunu takiben 1956 yılında hizmet vermeye başlayan Basımevimizin günün koşullarına uygun hale getirilmesi gerekiyordu. Uluslararasılaşma ve dijitalleşme misyonumuza önemli katkı veren bu köklü birimimizin hizmetlerini hızlı ve kaliteli bir şekilde sunması için ergonomik bir yapıya kavuşturduk. Son dönemde yürüttüğümüz idari ve teknik çalışmalarımızla yeniden yapılandırdık. Fiziki ve teknik olanaklarını çağın gereklerine uygun hale getirdik” diye konuştu. Ege Üniversitesi Basım ve Yayınevinin hem ulusal hem de uluslararası tanınır bir yayınevi olduğuna dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Budak, “Basım ve Yayınevi tarafından yayımlanan kitaplar, YÖK’ün tanıdığı üniversitelerin kataloglarında da yer alıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayıncı Sertifikasına sahip bir yayıneviyiz. Aynı zamanda uluslararası düzeyde de düzenli faaliyetler yürütüyoruz” dedi. “Dağıtım ağları ile işbirliği yapmak istiyoruz” Basım ve Yayınevinin kurum içi ve dışına kişi ve kurumlara dizgi, tasarım, mizanpaj, dijital ve ofset renkli ve tek renk baskı, kırım- harman, kesim, ciltleme hizmetleri verdiğini ifade eden Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan ise “Üniversitemiz Kitap Satış Birimi ile Üst Yayın Komisyonu sekretaryasını İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı çatısı altında toplayarak adını Basımevi ve Yayınevi Şube Müdürlüğü olarak değiştirdik. Böylelikle, hem üniversitemiz yayınlarının takibi, yeni yayın taleplerinin süratle değerlendirilmesi ve basımlarının gerçekleştirilmesi hem de basımı yapılan üniversitemiz yayınlarının satışı yani okuyucusuna ulaştırılması tek bir merkezden yürütülmeye başlandı. Başka bir deyişle, hammaddeden tüketime ya da fikir aşamasından mamule, üretimin bütün aşamalarını tek tek planladığımız bir sistem oluşturulmuş oldu. Basım ve Yayınevimizden çıkan 15 farklı süreli yayın, 481 farklı kitap ve 34 farklı e-kitap olmak üzere 2023 yılı itibariyle, güncel olarak toplam 530 farklı yayını bulunuyor. Yayınlarımızın görünürlüğünü artırmak amacıyla 2022 yılında faaliyete başlayan online kitap satış web sayfamızla da üniversitemiz yayınlarını ülkemizin her noktasına ulaştırıyoruz. Görünürlüğümüzü artırmak adına bir sonraki hedef olarak ulusal dağıtım ağları ile işbirliği yapmak istiyoruz. Ege Üniversitesi yayınlarının yaygın zincir mağazalarda ve online kitap satışı yapan yaygın ve bilinen web sitelerinde satışını yapacağız. Yaptığımız fiziki iyileştirmeler neticesinde yeni bir çehre kazanan Basım ve Yayınevimizde, üniversitemizin misyon ve vizyonu ile uyumlu basım ve yayıncılık hizmeti verebilmek hedefiyle çalışmalarımızı sürdürmekteyiz” dedi. Ege Ajans

Yayınevi Ödülü Günışığı Kitaplığı’na

SULTAN GÜMÜŞ KAYA Türkiye Yayıncılar Birliği’nin 1995’ten beri her yıl ‘Bu yıl son olsun’ diyerek verdiği Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri’nin töreni gerçekleşti. Törende ‘Yayınevi Ödülü’ Günışığı Kitaplığı’na, ‘Yazar Ödülü’ de PEN Türkiye ve Türkiye Yazarlar Sendikası’na gitti. Kitabevi Emek Ödülü’ne ise Malatya Fidan Kitabevi layık görüldü. Törene çok sayıda yazar ve gazeteci katıldı. Törenin açılış konuşmasını Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı ve Uluslararası Yayıncılar Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Kocatürk yaptı. Kocatürk konuşmasında başta okuma kültürü olmak üzere düşünme, okuma ve yazma özgürlüğünün hayatın temeline yerleşmesi gerektiğini dile getirdi. SANSÜRLE SÜREKLİ MÜCADELE Yayıncılığın her yıl katlanarak artan sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyleyen Kocatürk, “Kitap dünyamız, gittikçe artan ve bu yıl artık sektörümüzde olumsuz sonuçlarını çok somut biçimde gördüğümüz ağır ekonomik koşulların yanı sıra, okumayı ve yazmayı son derece zorlaştıran; düşünmeye, söz söylemeye, üretime engel olan sansürle ve kaçınılmaz olarak büyüyen ve hatta artık içselleşmeye başlayan oto sansürle sürekli olarak mücadele ediyor” dedi. YASAKLAR YALNIZCA YAYINCILIKTA DEĞİL… Türkiye’deki yasaklarla beraber iktidarı eleştiren Kocatürk, 2022’den örnekler verdi: “Bu rapor döneminde özellikle öne çıkan bir başka konu ise, sansürün ve yasakların yalnızca yayıncılıkta değil, tüm kültür sanat alanlarında büyük ölçüde artmış olması oldu. Engellenen konserler, film gösterimleri, tiyatrolar; kıyafetleri nedeniyle ‘uygun bulunmayan’ kadın şarkıcılar, çevrimiçi şarkı listelerine verilen isimler nedeniyle açılan soruşturmalar... Tüm bunlar, ifade özgürlüğünün yaşamsal alanların pek çoğunda giderek daha fazla kısıtlanmakta olduğunu gösterdi.” Kocatürk son olarak, “Herkesin kanaat ve ifade özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, müdahale olmaksızın kanaat taşıma ve herhangi bir yoldan ve ülke sınırlarını gözetmeksizin bilgi ve fikirlere ulaşmaya çalışma, onları edinme ve yayma serbestliğini de kapsar” sözleriyle de İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19. maddesini hatırlattı.