TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Vedat Bilgin

Vedat Bilgin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Vedat Bilgin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çalışma saatleri insani düzeyde olmalı Haber

Çalışma saatleri insani düzeyde olmalı

AYSELİN UZUN/RÖPORTAJ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye’deki çalışma saatlerinin 6 saate düşürülmesiyle alakalı bir açıklama yaptı. Açıklamayı değerlendiren, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Uzun çalışma saatleri, emekçileri sosyal hayattan uzaklaştırarak hayatı ve yaşamı daha da zorlaştırarak, insanları sosyolojik ve psikolojik olarak etkilemektedir; o yüzden son dönemlerde de çalışanlarda intihar etme vakaları artmaktadır” diyerek, uzun çalışma saatlerinin, işçiler üzerinde kötü etkileri olduğunu belirtti.  İNTİHAR VAKALARINI ARTTIRIYOR Bakan Vedat Bilgin, geçtiğimiz günlerde bir öneride bulundu. Buna göre mesai saatleri 8 saatten 6 saate düşürülme ihtimali konuşuluyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?  8 saat çalışma saati teknolojinin geliştiği bu süreçte ve cumhuriyetin ikinci yüzyılında insan bedenine ağır hasarlar oluşturuyor. Doğal olarak sosyal devlet ve sosyal adalet içerisinde insanların bilime, kültüre, sanata ve eğitime zaman ayırabilmesi için bu kadar yoğunlukta haftalık 35 saat çalışma, artık hayata geçmek zorundadır ki birçok Avrupa ülkesinde kısmen başlamış ve hatta 30 saate kadar düşürülmüştür. Bu zaman dilimindeki çalışma şekli, aynı zamanda yüksek işsizliğin önüne de geçecektir. İşsizliği sopa gibi gösteren işverenler, bunu hep bir tehdit olarak kullanmaktadır. Uzun çalışma saatleri, emekçileri sosyal hayattan uzaklaştırarak hayatı ve yaşamı daha da zorlaştırarak, insanları sosyolojik ve psikolojik olarak etkilemektedir; o yüzden son dönemlerde de çalışanlarda intihar etme vakaları artmaktadır. EN FAZLA MESAİ SÜRELERİ TÜRKİYE’DE Türkiye’yi diğer ülkelerle karşılaştırdığımız takdirde, ülkemizi çalışma saatleri açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? DİSK-AR’ın çalışma süresi raporunda, Türkiye’de çalışma süreleri Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında ortalama resmi haftalık çalışma süresinin Fransa’da 35 saat, AB ülkelerinde ortalama 38,6 saat, buna karşın Türkiye’de 45 saat olarak belirlenmiştir. 48 ülke arasında yapılan değerlendirmeye göre Türkiye, 45 saatlik resmi haftalık çalışma süresi ile en fazla çalışma süresine sahip ilk 14 ülke içerisinde bulunuyor. Haftalık resmi çalışma süresi bakımından Türkiye, Zimbabwe, Sri Lanka, Tanzanya ile 45 saatlik haftalık çalışma süresine sahip ülkeler arasında, buna karşın, aralarında Ermenistan, Arnavutluk, Endonezya, Kore, Madagaskar’ın da bulunduğu 33 ülke, Türkiye’den daha az resmi haftalık çalışma süresine sahip ülkelerdir. Olağan çalışma sürelerine bakıldığında ise Türkiye’de tam zamanlı çalışan bir işçi, haftada mesailer dâhil 53,7 saat çalışmakta, AB ülkelerinde ise 41,8 saat çalışılmaktadır. Buna göre, Türkiye’de çalışan bir işçinin ortalama haftalık çalışma süresi, AB ortalamasının 11,9 saat, Norveçli bir işçinin 14,5 saat, Avusturyalı bir işçinin 9,7 saat üzerindedir. Olağan çalışma sürelerinin, resmi çalışma süreleri de dikkate alındığında bu denli yüksek olmasının temel nedenlerinden biri fazla mesailerdir. Avrupa ülkelerinde fazla mesai süreleri incelediğinde, en yüksek fazla mesai süreleri Türkiye’dedir. Fazla mesailer Türkiye’de AB-27 ortalamasının 3 katına yaklaşmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre 99 ülke arasında Türkiye 14 günlük minimum ücretli izin hakkı ile en düşük ücretli izin hakkının bulunduğu 35 ülke arasında yer alıyor. Buna göre Türkiye’deki işçiler, Angola, Fas, Güney Afrika, Kamboçya, Cezayir başta olmak üzere söz konusu dünya ülkelerinin 4’te 3’ünden daha az ücretli izin hakkına sahiptir. Avrupa’da çalışan başına ortalama hastalık izin dikkate alındığında, bir yıl içerisinde en az hastalık izni alan işçiler, Türkiye’de bulunmaktadır ve Türkiye’de işçiler hasta olsa da çalışmak zorunda kalmaktadır. Mesai saatleri 6 saat olarak değişirse, bundan işçi ve işveren ne şekilde etkilenir?  İşverenler vahşi kapitalizmin sömürü düzeni içerisinde emekçileri kemik iliğine kadar uzun çalışma saatleri içerisinde sömürüyor. Bu durum işverene sadece vahşi kar hırsından yüzde 3’lük bir kayıp yaşayacaktır. Son yüzyılda yani cumhuriyetin ikinci yüzyılına girdiğimiz bu yılda çarklar hep patronlar için dönüyor. Fakat teknolojik gelişmeler, şehirlerin büyümesi, ulaşım zorlukları işçi sınıfını sosyal yaşamdan koparmış durumda. Doğal olarak çalışan bilimden emekten siyasetten sanattan tiyatrodan ve ailesine ayıracak zaman diliminden vazgeçmiş durumda. Sosyal devlet anlayışı içerisinde adaletli çalışma sistemini ancak bu şekilde kurarız. İşverenlerin herhangi bir kaybı yoktur, aksine yıllardır işçi sınıfına sopa gibi gösterdikleri 7.500.000’a varan işsizlikten de kurtulma zamanıdır diye düşünüyorum altı saatlik çalışma dilimini. İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM Türkiye ekonomisi açısından bakıldığında, bu durumun artıları ve eksileri nelerdir? Türkiye açısından tam zamanlı çalışanların olağan haftalık çalışma sürelerinin AB ülkeleri ortalaması olan 41,8 saate indirilmesi 2 milyon 750 bin tam zamanlı istihdam yaratmak anlamına gelmektedir. 45 saat hedefinin anlamı ise 1 milyon 867 bin kişiye iş bulunması demektir. Yani olağan çalışma sürelerinde 1 saatlik indirim, ortalamada 231 bin kişiye yeni iş yaratıyor. Türkiye açısından yıllık ücretli izinler, hastalık izinleri, haftalık çalışma süreleri, fazla mesailerle, işçiler, insani kapasitelerini zorlayan bir tempoda çalıştırılmakta ve bunun sonucu olarak da açığa çıkan iş kazalarının sonuçları, Türkiye’yi dünya ülkeleri arasında en üst sıralara taşımaktadır. İşsizliğe çözüm üretilmek isteniyorsa, çalışma sürelerinin kısaltılmasının mutlaka gündeme gelmesi gerekiyor.

Bakan Bilgin'den asgari ücret açıklaması Haber

Bakan Bilgin'den asgari ücret açıklaması

Bakan Bilgin, milyonların beklediği asgari ücret zammıyla ilgili, "Temmuz'da bunu yeniden değerlendirip, emekçileri koruyacak bir asgari ücret belirleyeceğiz. Alım gücünü pazardaki durumunu tespit eden veriyi kullanarak araştırma yapıyoruz" dedi. Emekli maaşlarına ilişkin de konuşan Bakan Bilgin, "7 bin 500 lira dahil olmak üzere kapsamlı bir düzenleme yapacağız. Detayları Cumhurbaşkanımız açıklayacak" ifadelerini kullandı. "ÜCRETLERİ KORUYACAĞIZ" Bakan Bilgin'in açıklamlarından öne çıkanlar şu şekilde: "Asgari ücret nedir? Bu ücretin altında ücret olamaz demektir. Biz sosyal devlet sorumluluğu ile buna çok fazla önem gösterdik. Tabi şimdi enflasyon düşüyor. Biz çalışanları, emekçiler, koruyan bir yaklaşım içindeyiz. Enflasyonun düştüğünü rakamlardan anlıyoruz. Biz enflasyonu tüketici ve üretici fiyatlarından ölçüyoruz. Aradaki makas hızlı bir şekilde düşüyor. Bu şunu gösteriyor. Enflasyon gerçek anlamda düşme eğiliminde. Ama fiyatlardaki artış devam ediyor. Biz ne yapacağız bunu durduracağız. Sosyal devlet olarak ücretleri koruyacağız. Temmuz'da bunu yeniden değerlendirerek, emekçileri koruyacak bir asgari ücret belirleyeceğiz. Alım gücünü pazardaki durumunu tespit eden veriyi kullanarak araştırma yapıyoruz." "EMEKLİ MAAŞLARINA KAPSAMLI DÜZENLEME" Türkiye'de yaklaşık 15 milyon emekli var. 7 bin 500 lira altında maaş alanların sayısı 9,5 milyon civarında. Yapılan son düzenleme ile en düşük emekli aylığını 7 bin 500 liraya getirerek bu 9 milyon 500 bin insanımızın bir nebze de olsa nefes almalarını sağlayan bir düzenleme yaptık. Bunun dışında kalan 5 milyonun üzerinde insanın emeklilikleriyle ilgili bir düzenleme yaptık. Onlarda biraz rahatsızlık oluştu. Şimdi de 7 bin 500 lira üzerinde maaş alanlara ilişkin bir düzenleme için çalışıyoruz. Biz çalışmalarımızı bitirdik. Meclis tatile girdiği için Temmuzda uygulamaya koyacağız. Detayları Cumhurbaşkanımız açıklayacaktır. 7 bin 500 lira dahil olmak üzere kapsamlı bir düzenleme yapacağız. ''BİZ MALİYET ENFLASYONU YAŞIYORUZ'' Yasal olarak Türkiye'ye para getirmenin mekanizmaları belli. Gidip uçağa para doldurup getiremiyorsunuz. Buradaki esas soru şu AK Parti'ye eleştirileri 'Türkiye'yi 440 milyar dolar borçlandırdınız' dı. Türkiye ne yaptı bunların karşısında? Türkiye altyapısını yeniledi, hızlı trenler yaptı, üretim tesisleri kurdu, sanayi ürünleri ihraç eden bir ülke haline geldi. Cumhuriyet tarihinde kamu borçlarının en düşük olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Buna itirazlarda bulunan bir siyaset anlayışı yarın size 300 milyar dolar getireceğimi nasıl diyebiliyor. Bu sıcak para mı? Alternatif maliyeti ne kadardır? Böyle bir şey mümkün mü? Ekonomik dışı bir açıklama bu, politik bir söylem. Türkiye bugün kendi kaynakları ile ekonomide büyümesini sürdüren bir kaç ülkeden biridir. Büyüme bizim enflasyon karşısında en büyük avantajımızdır. Biz maliyet enflasyonu yaşıyoruz. Talep enflasyonuna dönüşmemesinin en önemli nedeni de arzdan fazla üretimin yapılabilmesidir." NTV

Bakanı Bilgin'den Bağ-Kur’luların emeklilik şartlarıyla ilgili açıklama Haber

Bakanı Bilgin'den Bağ-Kur’luların emeklilik şartlarıyla ilgili açıklama

Bakan Bilgin, Ankara Ticaret Odasının (ATO) 29. Dönem 6. Olağan Meclis Toplantısı'na katıldı. Çalışma hayatının uzun yıllardır çözüm bekleyen sorunlarına çözüm ürettiklerini belirten Bilgin, bu kapsamda aralarında 3600 ek gösterge, EYT, sözleşmeli ve geçici işçilere kadronun da olduğu düzenlemeleri hayata geçirdiklerini anımsattı. Taşeron düzenlemesi kapsamında kalan ve kadroya geçmeyi bekleyen işçilerin durumuna da değinen Bilgin, "Çözemediğim bir dosya kaldı. Taşeron işçi meselesi. Asıl işte taşeron olmaz. Bu önümüzde. Önümüzdeki dönemde onu çözeceğiz." ifadelerini kullandı. ATO Başkanı Gürsel Baran'ın Bağ-Kur'luların emekliliği hak etme koşullarının SSK'lılar ile aynı seviyeye getirilmesi yönünde talebi olduğunu anımsatan Bilgin, şu bilgileri verdi: "Küçük işletmelerde çalışanlar hem emekçi hem sermayedar. Bu işletmelerin sahipleri için büyük işletmelerin emeklilik şartlarını geçerli sayamayız. Dolayısıyla mikro işletmelerde prim gününü yeniden düzenlemek lazım. Bu da önümüzde. Bütün hazırlıklar bitmiş, ilk fırsatta yapacağımız düzenlemelerden biridir. Esnafımıza, tüccarımıza verdiğimiz sözdür." "AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ HER ALANDA FAYDA SAĞLAYACAK" Türklerin asker olduğu kadar tüccar bir millet de olduğunu belirten Bilgin, "Eğer ticareti bilmeseydik burada bin yıl değil, muhtemelen 50-60 ya da 100 yıl yaşayabilirdik. Daha uzun ömürlü olmazdı." dedi. Cumhuriyetin ilanının ardından belirlenen iktisat politikalarının ülke ekonomisine yön verdiğini vurgulayan Bilgin, şöyle konuştu: "Mustafa Kemal Atatürk İzmir İktisat Kongresi'nde dünyaya bir mesaj veriyor: Biz sosyalist bir ekonomi kurmayacağız ama sizin gibi liberal kapitalist bir ekonomi de kurmayacağız. Devlet sanayiyi, ticareti geliştirecek politikaları desteleyecek. Atatürk'ün çizdiği bu çerçeve bizim iktisat politikamızın temelini oluşturmuştur." Türkiye ekonomisinin Kovid-19 salgını sürecinden olumsuz etkilendiğini ifade eden Bilgin, bunda salgın döneminde verilen sosyal desteklerin etkisinin de olduğunu söyledi. Bilgin, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı olduğuna dikkati çekerek, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin önemine değindi. Nükleer santralin, enerji üretiminin yanında nükleer teknolojinin kullanımı açısından da Türkiye'ye faydalar sağlayacağını vurgulayan Bilgin, tesisin devreye girmesiyle Türkiye'nin enerji kaynaklarının çeşitleneceğini dile getirdi. İHA

Bakan'dan "Asgari ücret" açıklaması  Haber

Bakan'dan "Asgari ücret" açıklaması 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, asgari ücrete ilişkin olarak gündemlerinde olmadığını, asgari ücretin 8500 liraya yükseltildiğini ve enflasyonun düşüş eğilimi gösterdiğini açıkladı.  Bilgin, Meclis'te AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesinde, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Asgari ücrete ara zam yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine Bilgin, "Öyle bir şey yok. Ben hiçbir yerde öyle bir şey söylemedim. Asgari ücret bildiğiniz gibi 8 bin 500 lira açıklandı. Enflasyon düşüyor. Temmuz ayında bu eğilim, düşüş devam ederse, asgari ücrette yeniden bir düzenleme yapma veya ihtiyaç duyulmaz. Temmuz'da yeniden değerlendiririz. O günkü şartlarda bakarız ama günümüzde öyle bir şey yok." dedi. "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti Genel Merkezi'nde bir araya geldiniz. Emeklilere yönelik bir düzenleme olacak mı?" sorusuna ise Bilgin, "Yaptık işte... Türkiye tarihinde ilk defa bu oluyor. Geçmişe doğru bir inceleyin bakın. Türkiye'de ilk defa en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya çıkarıyoruz. Bu tarihimizde ilk defa yapılan çok ciddi bir düzenlemedir. Bundan 10 milyon emeklimiz istifade edecektir. Onun için daha yeni bir şey yok." karşılığını verdi. Bilgin, 7 bin 500 lira üzerinde maaş alan emeklilere kademeli bir artış yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruyu da "Şu anda gündemimizde öyle bir şey yok." diye yanıtladı. AA

Bakan Bilgin'den EYT açıklaması: Kimse hak kaybına uğramayacak Haber

Bakan Bilgin'den EYT açıklaması: Kimse hak kaybına uğramayacak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, EYT'ye ilişkin düzenlemenin Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra başvuruların yapılabileceğini, ilk maaşların nisan ayında ödeneceğini açıkladı. Bakan Bilgin, TBMM'de AK Parti grup toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bilgin EYT’ye ilişkin, "Buruk bir sevinç, emekli olacaklarımıza hayırlı olsun. Meclis Genel Kurulu'nda yasalaşan düzenleme Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra müracaat edecekler. Herhangi bir endişeye gerek yok, panik yapmaya gerek yok. Kimse hak kaybına uğramayacak" dedi. "İLK MAAŞLAR NİSANDA MI OLACAK?" Bakan Bilgin, "İlk maaşlar nisanda mı olacak?" sorusu üzerine, "Tabii, yasal süreç öyle başlıyor. Resmi Gazetede yayımlandıktan sonra ilk ayın başında maaşlar müracaatlara göre ödenecek. Panik yapmaya gerek yok. e- Devlet üzerinden müracaat edebilirler, bir sorunla karşılaşırlarsa e-Devlet üzerinden ki karşılaşmayacaklarını zannediyorum, o zaman bizzat giderek müracaat edebilirler. Mart ayı içerisinde bu olur" dedi. Bilgin, bütçeye getireceği ek yük ve deprem nedeniyle bir aksama olup olmayacağına ilişkin soru üzerine de "Yok, onların hepsi planlandı, orada bir sorun yok, öyle bir sorunumuz yok" ifadelerini kullandı. Konuyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda Emeklilikte Yaşa Takılanlarla (EYT) ilgili düzenlemeleri içeren “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”  kabul edilerek yasalaştı. YASA 4 MADDEDEN OLUŞUYOR Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çalışmaları yürütülen ve milyonlarca kişinin beklediği Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili düzenlemeyi de içeren yasa 4 maddeden oluşuyor. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na eklenen geçici maddeyle, ilgili kanunlara göre, teklifin yürürlük tarihinden sonra aylık bağlanması talebinde bulunanlardan yaşlılık veya emekli aylığı bağlanacak olanlar, söz konusu hükümlerde yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık veya emekli aylığından yararlanacak. Prim gün sayısını ve çalışma süresini dolduran vatandaşlar, emeklilik hakkı elde edebilecek.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.