TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Vahit Kirişci

Vahit Kirişci haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Vahit Kirişci haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yeni Tarım ve Orman Bakanı görevi devraldı Haber

Yeni Tarım ve Orman Bakanı görevi devraldı

Tarım ve Orman Bakanlığı görevini Vahit Kirişci'den devralan İbrahim Yumaklı, gelecek dönemde üretimden tüketime her aşama için planlanan yapısal reformları hayata geçireceklerini söyledi. Yumaklı, törende yaptığı konuşmada, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı olarak görev yaptığı 14 aylık süreçte Kirişci ile birçok proje başlattıklarına işaret ederek, "Bundan sonra bize düşen Sayın Bakan'ımızla birlikte başlatılmış olan projeleri tamamlamak ve yenilerini eklemektir." dedi. Küresel iklim değişikliğinden salgın hastalıklara, savaşlardan çatışmalara kadar içinde bulunulan dönemin "yeni normal" olarak adlandırıldığına dikkati çeken Yumaklı, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bizler de bu döneme tarım ve orman perspektifinden baktığımızda hem tarımsal üretimde hem de girdilerin tedarikinde ezberlerin bozulduğunu gördük ve yaşadık. Orman ve su varlığımızın korunması ile ilgili farklı ve yeni çalışmaların yapılmasının zorunlu olduğunu da gördük. Bu, yapısal bir dönüşüm için kaçınılmaz süreci getirdi. Bizler bu yapısal dönüşümü üretime gönül vermiş çiftçilerimizle tamamlayacağız. Yol haritamız bellidir. Önümüzdeki dönemde üretimden tüketime her aşama için planladığımız yapısal reformlarımızı hayata geçireceğiz." Yumaklı, tarımsal girdi tedarikinde özellikle dışa bağımlı olunan alanlarda çalışmalar yapacaklarının altını çizerek, yerlileştirme ve millileştirme adına adımlarına öncelik vereceklerini ve hızlandıracaklarını söyledi. "ÜRETİCİNİN YÜZYILI BAŞLIYOR" "Türkiye Yüzyılı ile tarımda üretimin ve üreticinin yüzyılının başladığının altını çizmek istiyorum" diyen Yumaklı, sözlerini şöyle tamamladı: "Gıda arz güvenliğinin sağlanmasını temel alıyoruz. Yeni dönemde gıda üretim sistemlerinin sürdürülebilir risklere karşı dayanıklı ve güçlü bir yapıya kavuşması için her türlü tedbiri alırken tüketicinin de güvenilir gıdaya makul fiyatlarla erişebilmesi konusuna yoğunlaşacağız. Bu nedenle önümüzdeki dönemde halihazırda mevcut tarım politikamızı, üreticilerimizin güçlendirilmesi ve tüketicilerimizin korunması prensibi çerçevesinde şekillendireceğiz. Tarladan sofraya tüm süreçler bizim odak noktamızı oluşturacak. Yeni dönemde elbette ki göz ardı etmememiz gereken başka bir husus da verimlilik ve kalite olacak. Tarımı milli güvenliğin bir parçası olarak değerlendirdik. Vizyonumuzu ve politikalarımızı da bu bilinçle oluşturuyoruz." "OTURAN HER İNSAN BİR GÜN KALKACAKTIR" Vahit Kirişci de bugün görevde 15 ayı geride bıraktığını belirterek, o gün "Makamlar, oturduktan sonra tekrar sahibine iade edilecek yerlerdir. Oturan her insan bir gün kalkacaktır. Gururdan, kibirden Rabb'imize sığınırız. Biz hizmet için bu yoldayız." dediğini söyledi. AK Parti'nin 21 yıllık hizmet serüveninde hep zorlukları aşmak ve çözüm üretmenin bulunduğuna dikkati çeken Kirişci, son 15 ayda Kovid-19 salgınının etkisinin yanı sıra Rusya-Ukrayna Savaşı'nın, 6 Şubat'taki depremlerin ve ardından sel felaketlerinin yaşandığına işaret etti. Kirişci, tarımın stratejik ve vazgeçilmez olduğunu vurgulayarak, tarım ve gıdada bulunurluğun sağlanmasının önemine değindi. AK Parti hükümetleri döneminde birbirinden kıymetli 15 kanun çıkardıklarının altını çizen Kirişci, bunlardan birkaçının tarım, lisanslı depoculuk, ıslahçı hakları ve üretici birliklerine ilişkin olduğunu dile getirdi. "Bu millete ve ülkeye hizmet etmek bir insana, bir Müslüman'a ve ülkenin evladına bahşedilebilecek en büyük bahtiyarlıktır" diyen Kirişci, 28. Dönem Kahramanmaraş Milletvekili olarak bu şehre hizmet etme fırsatı verdiği için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti. Bakan Yumaklı ile hukuklarının Bakanlık döneminin öncesine dayandığını belirten Kirişci, şu ifadeleri kullandı: "GÜBRETAŞ'ta kendileri genel müdür, biz de yönetim kurulu üyesiydik. O zamandan beri tanıdığım, güvendiğim ve beğendiğim bir kardeşim. Burada da başarılı olacağına yürekten inanıyorum çünkü ciddi bir mesafe katedildi. Zihinsel olarak da bundan sonraki sürece kendini hazırlamış yetkin bir ekip halihazırda var. Allah'ın izniyle, bundan sonraki süreçte eksik işlerimizi tamamlayarak 29 Ekim 2023 itibarıyla yeni bir yüzyıla başlayacağız. Bu yüzyıla bizi adım adım taşıyacak olan kabinenin yeni üyelerinin tamamının inşallah muvaffak olacaklarına ve bizi hızla muasır medeniyetin çok üzerine çıkaracak bir süreci kabine üyeleri olarak yaşatacaklarına, tarım ve orman kanadında da Bakan'ımızın bu hizmetleri noksansız yerine getireceğine yürekten inanıyorum. Her türlü kötü insanların şerrinden Rabb'im ülkemizi, milletimizi ve Bakanlığımızı muhafaza eylesin. Kendisine de başarılar diliyorum." Konuşmaların ardından Yumaklı ve Kirişci, birbirlerine çiçek ve hediye takdim etti. AA

Taklit ve tağşiş listesi rafta: 14 aydır ifşa listesi yayınlanmıyor Haber

Taklit ve tağşiş listesi rafta: 14 aydır ifşa listesi yayınlanmıyor

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER Hileli gıda maddesi üreten firmalara verilecek cezalar, 4 Kasım 2020’de kanunda yapılan yeni bir düzenlemeyle artırılmış. Taklit, tağşiş ve hileli gıda üreten firmalar Mart 2022’den bu yana yayınlanmazken bir önceki liste de 15 Eylül 2020’de yayınlaşmıştı. Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan ifşa listeleri bu tarihlerden sonra rafa kalkmıştı. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, yaptığı değerlendirmede halkın sağlığı ile oynayan firmaların ifşa edilmesi ve caydırıcı önlemlerin alınmasının gerektiğini söyledi. Toprak, “Taklit, tağşiş ve hileli gıda üreten firmaların sadece ifşası yetmez. Taklit ve tağşiş kapsamı dışında ürünlerin mikrobiyolojik analiz sonuçları da açıklanmalı, pestisit kalıntı limitini aşan ürünler ile aflatoksin, okratoksin sınır değerlerini aşan ürünler ve bunları piyasaya süren firmalar da ifşa edilmeli. Ayrıca uygulanan para cezaları çok az, bu cezalar üreticinin kazandığının çok çok altında, daha caydırıcı olmalı, gerekirse bu firmalar kapatılmalı, başka bir isimle faaliyete başlamaları engellenmeli, ticaretten men edilmeli hatta hapis cezası getirilmeli dedik” ifadelerini kullandı. İFŞA LİSTELERİ KALDIRILDI Toprak, yayımlanan ifşa listelerinin kaldırıldığını kaydederek, “Bazı firmalar son ifşa listelerinin neredeyse tamamında vardı. 4 Kasım 2020 tarihinde yürürlüğe giren 7255 sayılı Gıda, Tarım ve Orman alanında bazı düzenlemeler yapılması hakkında kanunda para cezaları artırıldı, ticaretten men ve hapis cezası da getirildi. O gün de ‘geldiğimiz noktada söylemlerimizin haklılığını bir kez daha görmüş olduk. Cezai yaptırımların arttırılmış olması elbette önemli ama asıl önemli olan nokta bu yönetmeliğin uygulanması olacaktır’ demiştik ki maalesef yine haklı çıktık. Son liste 2 Mart 2022 tarihinde yayınlandı. Kanun 4 Kasım 2020 tarihinde yürürlüğe girdi. Yani, cezalar arttırıldı ama ifşa listeleri de rafa kaldırıldı” değerlendirmesinde bulundu. DENETİMLER ÖNEMLİ! İfşa listelerinin yayımlanmaya devam etmesi gerektiğini ifade eden Toprak, “Taklit ve tağşişi önlemek için yayımlanan ifşa listeleri önemli olmakla birlikte bir düzen içerisinde ve sıklıkta yayımlanmaya devam etmelidir. Bir diğer önemli husus da denetimlerdir. Bu listenin süt ve süt ürünleri kısmını incelediğimizde yapılan hilelerin peynirlerde natamisin, nişasta ve bitkisel yağ, yoğurtta yine natamisin, jelatin ve bitkisel yağ, tereyağda bitkisel yağ, keçi peyniri, manda kaymağı, manda/koyun yoğurdunda inek sütü kullanımı olduğunu görebiliriz” dedi.  ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ Gıda mühendislerinin özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Toprak, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nda görevli gıda kontrolörü sayısının yaklaşık 7 bin 500 olduğu, mevcut kadro ile ülke genelinde 1 milyon 329 bin 824 denetim yapıldığını, 18.413 işletmeye idari para cezası kesildiğini ve sadece 243’ü için savcılığa suç duyusunda bulunulduğunu görebiliriz. Ülkemizde 31.12.2022 tarihi itibariyle toplam 708 bin 702 gıda işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmelerin 13.388 adedi onay kapsamında, 704 bin 588 adedi ise kayıt kapsamında bulunmaktadır. Kayıtlı işletmelerin 82 bin 575’i üretim yeri, 347 bin 426’sı satış yeri, 278 bin 701’i toplu tüketim yeridir. Bu tabloya göre her işletmenin ortalama 2 kez bile denetlenmediği görülmektedir. Şüphesiz ki, halk sağlığı ve gıda güvenliği, işletme başı yılda ortalama bir kez yapılan denetimle sağlanamaz. Aslında sorun sadece denetim sayısının yetersizliği de değil. Yaklaşık 7 bin 500 gıda kontrol görevlisinin yaklaşık 2 bini gıda mühendisidir. Tüm bu verilerin ışığında sayılarının bu kadar az olmasına ve iş yüklerinin bir o kadar fazla olmasına rağmen bu kadar işletmeyi denetlemek için büyük bir özveriyle çalışan gıda kontrol görevlisi arkadaşlarımızın özlük hakları iyileştirilmeli, can güvenlikleri sağlanmalıdır. Tarladan çatala/çiftlikten sofraya gıda güvenliği konusunda, Tarım ve Orman Bakanlığı, daha fazla katılımcı, şeffaf ve bütünsel yaklaşımlarla sistemini en kısa sürede yeterli ve etkin seviyede denetimi sağlayacak biçimde geliştirmeli ve daha fazla gıda mühendisi istihdam etmelidir. Ayrıca, gıda işletmelerinin sayıca yüzde 70’ini oluşturan küçük işletmelerde kamu bütçesinden kaynak ayrılarak uzman kontrolünde üretim yapılabilmesi, güvenli gıda arzının sağlanması için Odamızın bir projesi olarak Tarım ve Orman Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu ile değişik zamanlarda görüşülüp paylaşılan küçük ve orta ölçekli gıda işletmelerinin hem daha güvenilir ürün üretmelerini sağlayacak hem de istihdam yüklerini azaltacak olan Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanlığı Sistemi de ivedilikle yürürlüğe konmalıdır” şeklinde konuştu. İDDİA DEDİĞİ GERÇEK Sözlerinin devamında Toprak, “Tarım ve Orman Bakanı Sayın Prof Dr. Vahit Kirişci geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından ‘Gören göze karanlık perde olamaz, görmek istemeyene ışık ne yapsın.’ notuyla iddialar ve gerçekler başlıklı bir görsel paylaştı. Görselde, ‘İddia: Gıda Denetimi Önemsenmiyor. Gerçek: Gıdalar Tarladan Sofraya Her Aşamada Denetleniyor’ denilip denetçi sayısı 2002 yılında bin 500 iken 2022 yılında 7 bin 500 olduğu ve 5 kat arttığı, denetim sayısı 2002 yılında 40 bin iken 2022 yılında 34 kat artarak 1,35 milyon olduğu belirtiliyor. Bakanlıkta görevli gıda kontrolörü sayısının yaklaşık 7 bin 500 olduğu, ki bakanlık personel sayısını net olarak bilmeli ve hatta mesleklere göre dağılımını dahi belirtmeli. Sayın Bakanın verilerine göre; tüm gıda kontrol görevlisi arkadaşlarımızın denetime çıktığını varsayarsak, ki hepsi denetime çıkmıyor ve denetime 2 kişilik ekiple çıkılıyor, 2002 yılında ekip başına 53 denetim, 2022 yılında ekip başına 360 denetim düştüğü görülüyor. Ki bu görselle Sayın Bakan yıllardır dile getirdiğimiz başta gıda mühendisleri olmak üzere gıda kontrol görevlisi sayısının az olduğu, yapılan denetimlerin etkin olmadığı, gıda kontrol görevlisi arkadaşlarımızın iş yükünün çok olduğu, özlük haklarının mutlak suretle iyileştirilmesi gerektiği görüşümüzü desteklemiş oluyor. Denetlenen firma ve denetim sayılarına baktığımızda işletmelerin yılda ortalama 2 kere bile denetlenmediği anlaşılıyor. Ki yılda 3 hatta 4 kez denetlenmesi gereken işletmeler de var. Rahatça söyleyebiliriz ki halk sağlığı ve gıda güvenliği yapılan yılda ortalama 2 denetimle sağlanamaz. Aslında Sayın Bakanın bu görseli bir itiraf niteliğinde. Sonuç olarak; Ne yazık ki, Sayın Bakanın gerçek dediği İddia, iddia dediği de gerçek” ifadelerine yer verdi.

Yılın ilk kiraz hasadı Kemalpaşa’da yapıldı Haber

Yılın ilk kiraz hasadı Kemalpaşa’da yapıldı

Türkiye’nin önemli kiraz üretim merkezlerinden biri olan Kemalpaşa ilçesinde, üreticilerin merakla beklediği kiraz hasadı başladı. Ören 75. Yıl Cumhuriyet Mahallesi'nde, üretici Mehmet Akdemir’e ait kiraz bahçesinde ilk hasatlar yapıldı. Programa Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci de video konferans yöntemi ile katıldı. Bakan Kirişçi, üreticilere bereketli bir hasat sezonu diledi. İlk hasat programına katılan ve üreticilerle birlikte hasat yapan AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar da Kemalpaşa kirazının kalitesine vurgu yaptı. Kemalpaşa’nın oldukça verimli topraklara sahip olduğunu belirten Kırkpınar, “Sizler gibi üretici ve yetiştirici bir kardeşiniz olarak ülkemizin tarım ve hayvancılıkta önde gelen ülkeler arasında olduğunu ve bundan dolayı da şanslı olduğumuz bir kere daha hatırlatmak istiyorum. Biliyorsunuz tüm dünyayı etkisi altına alan bir pandemi dönemi geçirdik. O dönemde bizde tarım ve hayvancılık sekteye uğramadı. Yetiştirdik, üretmeye devam ettik. Oysa ekonomisi bizden daha güçlü olan Avrupa ülkelerinde üretim olmadığı için raflar boşaldı. İnsanlar gıdaya ulaşmakta zorluk çekti; ama sizlerin sayesinde ülkemizde bu durum yaşanmadı. Vatandaşlarımız gıdaya istedikleri gibi ulaşabildi. Elbette ekonomik anlamda pandeminin olumsuz etkileri oldu; ancak büyüyen, üreten ve yetiştiren Türkiye’de hep birlikte ekonomik sıkıntıların da üstesinden geleceğiz” ifadelerini kullandı. İZMİR'İN YÜZDE 85'İNİ, TÜRKİYE'NİN İSE YÜZDE 12’LİK KISMINI KARŞILIYOR 3 milyona yakın kiraz ağacının bulunduğu ilçede, haziran ayının sonuna kadar hasat sürecek. Kuzey Yarım Küre olarak anılan bölgede erken hasat edilen Kemalpaşa'nın ünlü kirazı, rakiplerinden; aroma, kalite ve renk olarak ta ayrılıyor. İlçe kiraz üretiminde İzmir'in yüzde 85'ini, Türkiye'nin ise yüzde 12’lik kısmını karşılıyor. Hasat programına ayrıca; Kemalpaşa Kaymakamı Musa Sarı, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray ile çiftçiler katıldı. İHA

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci Kütahya'da konuştu Haber

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci Kütahya'da konuştu

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Yeni bir yüzyıla adım atıyoruz ve bu yüzyıl Türkiye Yüzyılı olacak. Aslında adı Türkiye Yüzyılı ama bu yüzyıl sadece Türkiye'de Türklerin değil, bu ülkede yaşayan insanların değil, Balkanlar'da, Kafkasya'da, Orta Doğu'da, Afrika'da ne kadar mazlum ve mağdur milletler varsa onların yüzyılı olacak" dedi. Kirişci, AK Parti Kütahya İl Başkanlığı tarafından köy ve mahalle muhtarlarıyla düzenlenen istişare toplantısında yaptığı konuşmada, bir yandan depremin yaralarının sarıldığını, diğer yandan da Türkiye için hayal edilenlerin gerçekleştirildiğini söyledi. AK Parti'nin 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerden alnının akıyla çıkacağını belirten Kirişci, "Hepimizin uyanık olması lazım. Evet biz 15 seçime girdik. Kurulduğumuz günden beri genel seçimler, yerel seçimler ve referandumlar, bunların hepsinden Allah'ın izniyle yüzümüzün akıyla çıktık. Bundan da çıkacağız. Bir kuşkumuz, endişemiz yok." diye konuştu. Türkiye Yüzyıl’ının mazlumların da yüzyılı olacağını dile getiren Kirişci, şöyle devam etti: "Allah'ın izniyle bu yerli ve milli olan AK Parti hareketi, başında Sayın Cumhurbaşkanı'mızla birlikte cumhuriyetimizin acılarıyla tatlısıyla her şeyiyle yüzyılını geride bırakıyoruz. Yeni bir yüzyıla adım atıyoruz ve bu yüzyıl Türkiye Yüzyılı olacak. Aslında adı Türkiye Yüzyılı ama bu yüzyıl sadece Türkiye'de Türklerin değil, bu ülkede yaşayan insanların değil, Balkanlar'da, Kafkasya'da, Orta Doğu'da, Afrika'da ne kadar mazlum ve mağdur milletler varsa onların yüzyılı olacak. Çünkü Birleşmiş Milletlere gidip elini kaldırıp 'Ey Birleşmiş Milletlerin beş daimî üyesi. Dünya beşten büyüktür.' demek, istenilirse 'Dünyada daha adil bir düzen kurulabilir.' demek. Herhalde her babayiğidin karı değil. Doğru mu? Bunu kim dedi? Doğru zaman, doğru adam değil mi? Onu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan. Allah razı olsun kendinden." Kirişci, Recep Tayyip Erdoğan gibi lidere dünyanın ve mazlumların ihtiyacı olduğunu anlattı. Halkın seçimlerde doğru kararı vereceğine inandığını vurgulayan Kirişçi, şunları kaydetti: "Türkiye 14 Mayıs'ta yerli ve milli olan ve 2023'te başlayan Türkiye Yüzyıl’ında o şahlanış, o yükseliş dönemine devam mı edecek? Yoksa, bu müptezellerin, bu 7'li masanın, birbirine benzemezlerin dışarıdan aldıkları talimatı hayata geçirenlerin 'Artık Türkiye daha fazla ileri gitmesin, burada dursun, bundan sonra da geri gitsin.' demelerine izin mi vereceğiz? Ben birincisini yapacağınıza kesinlikle inanıyorum. Yürekten inanıyorum." AA

Bakan Kirişci, tarım müjdelerinin detaylarını açıkladı Haber

Bakan Kirişci, tarım müjdelerinin detaylarını açıkladı

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarım sektörüne yönelik verdiği müjdelerin detaylarını açıkladı. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Karadeniz'den çıkan doğal gaz ile Filyos Endüstri Bölgesi'nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacağını belirterek, "Sabit yatım tutarı 31,5 milyar lira olan ve 4 yılda tamamlanacak bu yatırımla, ülkenin gübre tüketiminin üçte biri karşılanarak, en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azalacaktır." dedi. Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarım sektörüne yönelik verdiği müjdelerin detaylarını açıkladı. Tarımsal üretimin, istihdama katkısı, sanayiye sağladığı ham madde ve gıda arz güvenliği noktasında ülkeye önemli katma değer sağlayan sektörlerin başında geldiğini dile getiren Kirişci, "Bu nedenle kırsal alanlarımızın geliştirilmesi, ülkemizin ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir kalkınmasının sağlanması noktasında önem arz etmektedir. Bakanlık olarak biz de tarım sektörünün mevcut durumunu analiz ederken, geleceğe dönük sürdürülebilir politikalar üretirken bu noktaları göz önünde bulunduruyoruz." ifadelerini kullandı. Kirişci, küresel iklim değişikliği, Kovid-19 salgını, savaşlar ve doğal afetlerin de gıdanın önemini her geçen gün artırdığına dikkati çekerek, bu risklerin dışında, nüfus artışı, kentleşme oranı, ülkeye gelen turist sayısı, tüketim alışkanlıklarının değişmesi, gelir düzeyinin yükselmesi, toplu tüketim yerlerinin çoğalması, göçler, hava, kara ve deniz ulaşımının gelişmesi gibi konuların gıdaya olan talebi her geçen gün daha da artırdığını bildirdi. Gıda arz güvenliğinin, milli savunma sanayisi kadar önemli bir konu olarak gündemlerinde yer aldığını söyleyen Kirişci, şu değerlendirmede bulundu: "Bu riskler, dünyayı, tarımsal üretimde her zamankinden daha çok korumacı politikalar uygulamaya sevk etti. Yani ülkelerin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, dünya için tarımsal üretim, ikamesi mümkün olmayan ve hayati önem taşıyan bir sektör haline gelmiştir. Biz de son 20 yılda olduğu gibi şimdi de tarımsal politikalarımızı bu doğrultuda planlıyoruz. Tarımda güçlü ve kendine yeterli konumda olmadan, güçlü ve büyük Türkiye'yi inşa edemeyeceğimizi biliyoruz. Bu bakış açısıyla üretim kaynaklarımızı sürdürülebilir bir şekilde kullanacak politikalar geliştirmeye devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nın kapılarını araladığımız bu günlerde daha güçlü bir tarım sektörü için her zamankinden daha çok çalışıyoruz ve sektörü güçlendirecek hamlelere imza atıyoruz." "10 proje tarımsal üretimin altyapısını güçlendirecek" Kirişci, bu minvalde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kırsal Dönüşüm Projesi" ile çiftçilere 10 yeni müjde açıkladığını anımsatarak, bu projelerin hayata geçirilmesiyle, Bakanlık olarak, üreticileri koruyup tüketiciyi kollayarak tarımsal üretim altyapısını güçlendireceklerini dile getirdi. Bakan Kirişci, 10 müjdenin detaylarına ilişkin bilgileri de paylaştı. İlk projenin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 20 Nisan'da devreye alınan Karadeniz doğal gazı ile ilgili olacağını anlatan Bakan Kirişci, şunları kaydetti: "Bu gazı çıkarmak bizim yıllar önce düşündüğümüz bir projeydi. Eğer inanır ve güvenirsek inandıklarımızın semeresini alırız. Bu memleketin etrafında doğal gaz rezervleri olduğu halde maalesef bunu gerçekleştiremedik. 46 yıl önce başlayan bu arama sondaj çalışmaları çok şükür 2 yıl önce bize çok olumlu bir sinyal olarak döndü. Bugün itibarıyla doğal gazı olan ve bu rezerviyle bizim 35 yıllık doğal gaz ihtiyacımızı karşılayacak olan bir kaynak, şu anda ulusal hattımıza entegre edilmek üzere. Bundan sonra doğal gazı olan ve bunu da en iyi şekilde kendi vatandaşlarının refahı, kendi ekonomisinin gelişmesi, kendi sanayisinin enerji kaynağı olarak kullanıyor olacağız. 1. projemiz, üretimin en büyük girdisi olan üre gübresinin Karadeniz gazıyla Zonguldak'ta üretilmesine başlanmasıdır. Karadeniz gazı, ilk keşiften üretime kadar dünyanın en kısa sürede yapılan deniz saha geliştirme projesi olarak da gurur duyduğumuz bir proje oldu. Ülkemizde yıllık ortalama 6 milyon ton gübre tüketilmekte olup bugünkü fiyatlarla maliyeti yaklaşık 60 milyar liradır. Karadeniz'den çıkan doğal gaz ile Filyos Endüstri Bölgesi'nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacaktır. Sabit yatım tutarı 31,5 milyar lira olan ve 4 yılda tamamlanacak bu yatırımla, ülkenin gübre tüketiminin üçte biri karşılanarak, en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azalacaktır." Kirişci, kurulan gübre fabrikalarında, 581 bin ton üre, 660 bin ton kalsiyum amonyum nitrat, 330 bin ton DAP, 224 bin ton amonyum sülfat ve 60 bin ton potasyum nitrat gübresi üretileceğinin bilgisini verdi, bugünkü fiyatlarla yeni kurulacak gübre fabrikalarında üretilecek gübrenin maliyetinin 19 milyar liranın üzerinde olmasını öngördüklerini söyledi. Kirişci, 2. projenin, sözleşmeli üretime dair olduğunu belirterek, bu yöntemle üretimi yaygınlaştıracaklarını ifade etti. Üretici gelirini garanti altına alacaklarını dile getiren Kirişci, "Sözleşmeli üretimin yaygınlaşmasıyla, tarımsal üretimde planlamaya önemli katkı sağlayacağız. Çiftçilerimiz hasat döneminde pazarlama sorunu yaşamayacak. Tarıma dayalı ham madde ihtiyacı olan sanayicimiz istediği miktar ve kalitede ham maddeye erişim sağlayacak. Fiyat dalgalanmalarının önüne geçilerek, tarım ve gıda piyasalarında istikrar sağlayacağız." diye konuştu. Tarıma Dayalı İhtisas OSB'lerin sayısı artırılacak Kirişci, sera yatırımlarının yükseltilmesinin 3. proje olduğunu anlatarak, jeotermal organize sanayi bölgesi (OSB) başta olmak üzere sera yatırımı desteklerini yükselteceklerini söyledi. "Yerinde üretim - yerinde tüketim" anlayışını geliştirmek için kent tarımı uygulamalarının en önemli ayağı olan tarıma dayalı ihtisas OSB'lerini (TDİOSB) yaygınlaştıracaklarını vurgulayan Kirişci, şöyle devam etti: "Jeotermal enerji potansiyeli yönünden Avrupa'da 1., dünyada ise 7. sıradayız. Şunu da gururla belirtmek istiyorum. Jeotermal seracılıkta dünya lideriyiz. Bugün itibarıyla 57 olan TDİOSB'lerin, jeotermal kaynaklarımızı kullandığımız gibi rüzgar, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarımızı kullanarak sayılarını artıracağız. Bu kapsamda, önümüzdeki 5 yılda TDİOSB sayımızı 100'e çıkararak, ilave 5 milyon ton sebze üretip, 200 bin kişiye yerinde istihdam oluşturacağız. Böylece temiz enerjiyle çevremizi korurken enerji maliyetlerini önemli ölçüde aşağıya çekeceğiz. Hem enerjideki dışa bağımlılığı azaltacağız hem de daha ucuza ürün üretmiş olacağız." Kirişci, sulama konusunun 4. proje olduğuna dikkati çekerek, basınçlı sulama altyapısını güçlendirme çalışmalarıyla tarımda verimi artırdıklarına dikkati çekti. Ülkede kullanılan suyun yüzde 77'sinin tarımsal sulamada harcandığına işaret eden Kirişci, şu ifadeleri kullandı: "Küresel iklim değişikliğinin sonucu, 2030 yılı itibarıyla, sulanan tarım arazilerinde yüzde 78 su açığı olacağı tahmin edilmektedir. Bu gerçekten hareketle su varlığımızı verimli bir şekilde kullanmak için çalışmalarımıza hız verdik. Eski sulama sistemlerinin modernizasyonu ve yeni yapılacak sulama sistemlerinde, borulu sisteme geçerek şu an yüzde 32 olan su tasarrufunu yüzde 45-50'ye çıkaracağız. Böylece 6 milyar metreküp su tasarrufu sağlanacak. Tasarruf edilebilecek bu suyla 11 milyon da ilave alan sulanabilir ve 7 milyar lira net zirai gelir artışı sağlanarak 990 bin kişiye istihdam sağlanabilir. Ayrıca üreticilerimizin bireysel basınçlı sulama sistemlerine yüzde 50 hibe desteği vermeye devam edeceğiz." 3 projeyle hayvancılık geliştirilecek Kirişci, ülke hayvancılığını geliştirmek, ülkeyi dünyanın önemli damızlık hayvan üretim merkezlerden biri haline getirmek ve Türkiye'nin kırmızı et ve süt konusunda gıda arz güvenliğini sağlamak için de 3 etkin projeyi hayata geçireceklerini vurguladı. Bu kapsamda açıklanan 10 müjdenin 5, 6 ve 7. projelerinin hayvancılığı geliştirmeye yönelik olduğunu hatırlatan Kirişci, şu ifadeleri kullandı: "Ayrıca bu projeler kapsamında 6 Şubat'ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde hayvan varlığımızın yüzde 17'sinin olması nedeniyle, bölgede hayvancılık sektörünün gelişmesi için pozitif ayrımcılık uygulayacağız. 5. projemizle, 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretim merkezlerini teşvik edeceğiz. 6. projemizle, aile tipi işletmelere büyükbaş ve besi hayvancılığı desteği sağlıyoruz. Her haneye en az 1 asgari ücret garantisi veriyoruz. Ayrıca sözleşmeli besicilikle tarımda 'yerli ve milli üretim' hamlemizde yeni bir aşamaya geçtik. Sözleşmeli besicilikte sağladığımız 'alım garantisi' ile maliyete göre fiyat politikasıyla üreticimize mutlak karlılık sunuyoruz. Sözleşmeli besicilik ile kırmızı ette fiyat istikrarı ve piyasa regülasyonunu da hedefliyoruz. Sözleşmeli besicilikle, hayvancılık yapan çiftçilerimiz kazansınlar, emeklerinin karşılığını alsınlar istiyoruz. 7. projemizle, afet bölgesindeki çiftçilerimize sıfır faizli kredi veriyoruz." Kirişci, diğer projelerin kırsal kalkınmayı güçlendirerek tarımsal üretimde yaşanılan sorunlara çözüm sunacağını belirterek, kırsalın cazibe merkezi haline getirilmesi gerektiğini bildirdi. Bu nedenle, kırsal alanların ekonomilerini canlandırmanın ve tarım, hayvancılık ve diğer sektörlerde verimliliği artırmanın, gıda güvenliğini ve nüfusun sağlıklı olmasını sağlamak açısından önemli yararı bulunduğunun altını çizen Kirişci, şunları kaydetti: "Ayrıca, kırsal kalkınma, kırsal alanlardaki insanların yaşam kalitesini artırarak kırsal göçü de azaltmada önemli bir argümandır. Bu minvalde, kırsal kalkınma ve kırsalın cazibe merkezi haline gelmesi için bazı önemli adımların atılması gerekiyordu. Bunlar arasında, kırsal hizmetlerin iyileştirilmesi ve erişimin artırılması, kırsal alanların altyapılarının geliştirilmesi, gerekli yatırımların yapılması ve insan kaynaklarının geliştirilmesi yer almaktadır. Bu doğrultuda, deprem bölgesinde kırsal alanların cazip hale gelmesi için planlayarak uygulamaya koyduğumuz köy evleri modelinin ülke satına yayarak kırsalı cazibe merkezi haline getireceğiz. Böylece gençlerin ve kadınların kırsala ilgisini artıracağız." Bakan Kirişci, 8, 9 ve 10. projelere ilişkin ise şu bilgileri verdi: "8. projemizle, gelişmiş altyapısıyla akıllı köy evleri modelini ortaya koyuyoruz. Depremden etkilenen kırsal kesime 143 bin 261 köy evi inşa edeceğiz. 22 Nisan'da Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ve Gaziantep Nurdağı ilçelerimizdeki köylerimizde köy evlerini vatandaşlarımıza teslim ettik. 9. projemizle, 'İlk Evim Kampanyamız' şartlarıyla 'akıllı köy evi' sahibi olma imkanı getiriyoruz. 10. projemizle, evini 'akıllı köy evine' dönüştürmek isteyen çiftçimize destek veriyoruz. Her birinin tarımımıza ve ülkemize büyük katkılar vereceğine inandığım 10 altın müjdenin sektörümüz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum." AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.