TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#uzay

uzay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, uzay haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzaydaki radyasyondan korunmanın çaresi akrep derisinde bulundu Haber

Uzaydaki radyasyondan korunmanın çaresi akrep derisinde bulundu

İlk Türk astronot Alper Gezeravcı'nın 19 Ocak'ta uzaya gönderilmesi sonrasında, ülkedeki bilim insanları da uzun süreli uzay görevlerinde astronotların sağlığının korunmasına ilişkin çalışmalarını yoğunlaştırdı. Bu kapsamda, hava ve uzay eczacılığı alanında çalışmalar yürüten Prof. Dr. İsmail Tuncer Değim de öğrencileriyle birlikte, astronotların uzayda yüksek oranda bulunan radyasyondan korunmaları amacıyla harekete geçti. Prof. Dr. Değim ve öğrencileri çalışmaları sonucunda, radyasyonu ve ultraviyole ışığı geçirmediği bilinen akrep derisinden krem üretti. Bu kremle göreve giden astronotların uzay yürüyüşünde özellikle yüz ve ellerinin radyasyonun etkilerinden korunması hedefleniyor. Uzayda daha fazla radyasyon var Prof. Dr. İsmail Tuncer Değim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada güneş kremi önemliyken, uzayda ise radyasyon tutucu kremin daha önemli olduğunu söyledi. Uzaya giden insanların daha fazla radyasyona maruz kaldığını vurgulayan Değim, "Radyasyona en dayanıklı, radyasyondan ölmeyen, zarar görmeyen canlılar akrepler ve kitin tabakası olan diğer böcekler. Akrebin kabuğundan bir merhem geliştirdik, kabuğu toz ederek. Akrepler, o derilerin içindeki hiyalin tabakası nedeniyle radyasyonu kendi bünyelerine almıyorlar. Biz de, uzay görevine çıkan astronotların bu kremi kullanarak daha az radyasyona maruz kalmalarını hedefledik." ifadelerini kullandı. Değim, akrep derisinin ultraviyole ışığı ve radyasyonu yansıttığını belirterek, "Akrep derisinden hazırladığımız merhemin kullanıldığı bölgede radyasyon ya da ultraviyole ışığı yansımış olacağı için kişi, ultraviyole ışığından ve radyasyondan korunmuş olacak." dedi. Yapılan çalışmaların, astronotların dünyadakilere göre 10 ila 50 kat daha fazla radyasyona maruz kaldığını gösterdiğini aktaran Değim, bunu azaltmak için kremi geliştirdiklerini dile getirdi. Değim, bu kremle ilgili patent başvurusu sürecinin de devam ettiğini söyledi. Uzaya gidenlerin kullanması gereken ilaçlar için çalışmalar yürütülüyor Prof. Dr. İsmail Tuncer Değim, 2018-2019 yıllarında üniversitede Hava ve Uzay Eczacılığı alanında ders vermeye başladıklarını anlattı. Bu kapsamda uzaya giden insanların vücudunda ne gibi değişiklikler olduğu, bu kişilerin uzayda hangi ilaca ihtiyacının bulunduğuna ilişkin çalışmalar yaptıklarını aktaran Değim, bu konuda bilgi birikimi oluşmaya başladığını söyledi. Prof. Dr. Değim, standart dışı olan konuların öğrencileri daha çok meraklandırdığını kaydederek, Alper Gezeravcı'nın uzaya gitmesiyle bu dersin daha da dikkat çektiğini, farklı fakültelerin de bu konuyla rağbet göstermeye başladığını ve konuşma yapmak için davetler aldığını belirtti. Değim, Hava ve Uzay Eczacılığı konusunda ders veren ilk akademisyen olduğunu da dile getirdi. Bu derste "Uzaya giden insanın hangi ilaç formülasyonlarına ihtiyacı olur?", "Uzayda ilaçların stabilitesi nasıl değişir?" konularının üzerinde durduklarını ifade eden Değim, şöyle devam etti: "Çünkü uzay aracında ilaçların daha fazla radyasyona, titreşime maruz kalması, basınç değişikliğine uğraması söz konusu. Dolayısıyla, biz eczacılar olarak bunu önceden öngörerek, 'Stabilitelerinde, formülasyonlarında neleri dikkate almalıyız?' bunu veya 'Hangi ilaç formülasyonlarının, hangi ilaç etken maddesine ihtiyacı olur?' onu inceliyoruz. Çünkü uzay aracının içinde inanılmaz bir jiroskopik etki oluyor. O da astronotların, orada bulunan insanların başlarının dönmesine, fizyolojisinin değişmesine neden oluyor." Astronotların saçlarını yıkaması için boneli kuru şampuan geliştirildi İnsanların saç yıkama, banyo yapma, diş fırçalama gibi bazı kozmetik ihtiyaçları olduğunu belirten Değim, dünyadakiler gibi uzaya gidenlerin de bunları yapmaya ihtiyaç duyduğunu söyledi. Değim, bu kapsamda geliştirdikleri formülasyondan birinin kuru şampuan olduğu kaydederek, "Çünkü uzay aracının içinde de astronotların banyoya, saçlarını yıkamaya ihtiyacı var. Ama dünyadaki kadar bol su kaynağı yok. Dolayısıyla kuru şampuan formülasyonumuz var. Zaten, normalde Eczacılık Mevzuatımızda var bu. Fakat bu uzay görevleri veya gelişen teknolojiyle daha ön plana çıktı. Kuru şampuan toz şeklinde, su kullanmadan kullandığımız bir şampuan." diye konuştu. Su kaynaklarına ulaşımın zor olması sebebiyle kuru şampuanın afet durumlarında da kullanılabileceğine dikkati çeken Değim, öğrencisi tarafından geliştirilen formül kapsamında hazırlanan ve içinde kuru şampuan bulunan bonenin başa takılarak saçların temizlenebileceğini anlattı.

Türk emlakçı uzaya gidiyor! Haber

Türk emlakçı uzaya gidiyor!

İstanbul’da uluslararası bir emlak firmasında gayrimenkul danışmanı olan Ahmet Temel, dünya çapındaki satış kotasını aşarak "uzaya gitme" ödülü kazandı.  Virgin Galactik firmasıyla uzaya gitmeye hazırlanan Ahmet Temel, uzaktan eğitimlerini tamamladı. Önümüzdeki günlerde Amerika'ya giderek yüz yüze eğitimlere katılacak Temel, yıl sonunda Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever'in ardından uzaya gidecek üçüncü Türk olacak. Uzaya giden ilk Türk olan Alper Gezeravcı’dan sonra bir diğer astronot Tuva Cihangir Atasever de yaklaşık 80 kilometrelik bir yörünge altı uçuş için önümüzdeki günlerde uzaya gidecek ve 7 farklı deney gerçekleştirecek. Türkiye'nin Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever ile başlayan uzay serüveni, bu kez sivil bir girişimle devam edecek. Uluslararası alanda faaliyet gösteren bir emlak firmasının Beylikdüzü'ndeki gayrimenkul danışmanı 41 yaşındaki Ahmet Temel, firmanın dünya çapında koyduğu satış kotasını aşarak dünya birincisi oldu ve "uzaya gitme" ödülü kazandı. Beylikdüzü’ndeki ofislerinde çalışarak 4 yılda hedefine ulaşan Temel, Virgin Galactic firması ile uzaya gidecek. Birçok aşamadan oluşan uzaya gidiş serüveninde hazırlıklara başlayan Temel, uzaktan eğitim programını tamamladı. Haziran ayında Amerika’da yüz yüze eğitimlere gidecek olan Temel, her şey yolunda giderse yıl sonunda uzay gezisine katılan ilk Türkler arasında yerine alacak. Uzay macerasını anlatan 3 çocuk babası Ahmet Temel, "Şu anda uzayla alakalı Virgin Galactic firmasında eğitim alıyoruz. Önümüzdeki 1 takvim yılı için uzaya çıkıp dünyayı izlemeyi hayal ediyoruz. Dünyanın çeşitli ülkelerinden bu eğitimi almak isteyen uzak hayali olan firmalar var özel bir tur şirketi. Bu özel firmanın uzay seyahatine ilgi duyan insanları götürdüğü bir uzay programı. Buradan ben 4 eğitimi uzaktan bağlantı ile aldım. Haziran ayında da yüz yüze eğitimler var. Onları geçtikten sonra testleri geçtikten sonra uzaya çıkmayla alakalı seyahatimize başlayacağız. Ön görülen süre bu yıl sonuna kadar tüm eğitimleri bitirip yıl sonundaki uzay takvimine eklenmemiz” dedi. Türkiye’den bir emlakçı olarak ilk kez uzaya çıkacak kişi olmasıyla ilgili duygularını dile getiren Temel, “Türkiye’de emlakçılar ve galericiler ile ilgili Türkiye’de iyi konuşulmayan şeyler var. Çok şükür biz bu algıyı Türkiye’de değiştirdik. Tabii bunu başarmışken bunun yanı sıra uzay programı gibi, uzaya çıkma hayalimizi de gerçekleştiren kişi olmak bunu başarmış bir kişi olmak bana son derece gurur veriyor. Sektöre girdiğimde dünya birincileri vardı. Ben sektöre girdiğimde bu bilinçle girdim. İyi bir kariyer planı yaparak girdim. Şu anda sıralamada dünya birincisiyim” diye konuşarak uzayın çocukluk hayali olduğunu söyledi.

Uzaya çıkan ilk kadın kim? Valentina Tereshkova kimdir? Valentina Tereshkova öldü mü? Haber

Uzaya çıkan ilk kadın kim? Valentina Tereshkova kimdir? Valentina Tereshkova öldü mü?

"Kim Milyoner Olmak İster?" yarışmasında adı geçen Valentina Tereshkova hakkında vatandaşlar yoğun bir şekilde sorgulamalara başladı. Uzaya giden ilk kadın unvanına sahip olan Valentina Tereshkova ile ilgili merak edilen soruların yanıtları aranıyor. Peki, Valentina Tereshkova kimdir? Valentina Tereshkova öldü mü? VALENTİNA TERESHKOVA KİMDİR? Valentina Vladimirovna Tereşkova, 6 Mart 1937'de Bolşoye Maslennikovo köyünde doğan emekli Sovyet kozmonotu ve siyasetçidir. Okuldan mezun olduktan sonra bir lastik fabrikasında çalıştı, ardından mühendislik eğitimi aldı ve bu süreçte paraşütçülük hobisine başladı. 1961'de yerel Komsomol'un sekreteri oldu ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi'ne katıldı. Uzay Yarışı'nın başlamasıyla birlikte, Sovyetler Uzay programında bir dizi "ilk"e imza atmaya odaklandı. Gagarin'in ardından Sovyetler Birliği'nin uzaya göndereceği ilk kadın olarak Valentina Tereşkova seçildi. Bu karar, Sovyetlerin dünya çapında prestij kazanmasını sağlamanın yanı sıra, eşitlik ve başarı konularında ideolojik bir mesaj taşıyordu. Tereşkova, geniş bir eğitim programından geçerek uzay yolculuğuna hazırlandı. Program, ağırlıksız uçuşlar, paraşüt atlamaları, izolasyon sınamaları, merkezkaç sınamaları, roket kuramı, uzay mühendisliği ve pilotluk eğitimini içeriyordu. Seçilen dört kişilik ekip içinde Tereşkova, Nikita Kruşçev tarafından ilk uzay kadını olarak seçildi. Tereşkova'nın uzaydaki başarısı, Sovyet halkı ve dünya genelinde büyük bir prestij elde etmesini sağladı. Andrian Nikolayev ile evlendi, ancak 1982'de boşandı. Sovyetler'in çöküşünden sonra siyasi kariyeri sona erdi, ancak uzay kahramanları arasındaki yerini korudu. SOVYET UZAY PROGRAMINDAKİ GÖREVİ 16 Haziran 1963 tarihinde Vostok 6 ile uzaya çıkarak ilk kadın ve sivil olarak tarihe geçen Valentina Tereşkova, Dünya yörüngesinde 48 tur attı ve neredeyse üç gün boyunca uzayda kaldı. Ancak, başmühendis Korolyov'un memnuniyetsizliğiyle karşılaştı; uzayda suskun kalması ve telsiz çağrılarına cevap vermemesi, performansını sorgulattı. Bazı iddialara göre, korku nedeniyle paralize olduğu söylenmişti. Uzay aracının kontrolü kendisine bırakılmadı, otomatik sistemle dünyaya döndü. Tereşkova, bu iddiaları reddederek uçuşunun başarısız olduğunu inkar etti. Tereşkova'nın ardından, 19 yıl sonra Sovyet astronot Svetlana Savitskaya uzaya çıkan ikinci kadın oldu. Tereşkova'nın grubundaki diğer kadınlar ise uzaya gidemedi. Sovyetler, uzun süre kadın astronot göndermedi, belki de bu iddiaların etkisiyle. ABD de uzun süre kadın astronot göndermeme kararı aldı, muhtemelen Uzay Yarışı'nın taktiklerinden biri olan "birinci olamıyorsan ikinci de olma" düsturuyla. Uçuş sonrasında Tereşkova, Gagarin gibi dünyayı dolaşarak konuşmalar yaptı, uluslararası görevlerde bulundu. Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliği'nin desteklediği bu ziyaretler, dünyanın ilk kadın astronotunu tanımak istemesine katkı sağladı. Tereşkova, Sovyetler Birliği'nde bir kahraman ilan edilerek Sovyet Kahramanlık Madalyası ile ödüllendirildi. Ayrıca, Ay'daki bir krater onun adını taşıyor. VALENTİNA TERESHKOVA ÖLDÜ MÜ? 83 yaşındaki Valentina Tereshkova, hala Rusya Meclisi'nde aktif olarak görevine devam etmektedir.

Alper Gezeravcı açıkladı: Uzaydaki yerimizi adım adım almaya başladık Haber

Alper Gezeravcı açıkladı: Uzaydaki yerimizi adım adım almaya başladık

Gezeravcı, Selçuk Üniversitesi Sultan Alparslan Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte, öğrencilerle bir araya gelmekten büyük heyecan duyduğunu belirtti. Uzay yolculuğuna ilişkin deneyimlerini paylaşan Gezeravcı, "Çok şükür, devletimizin güçlü iradesiyle, Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla, yıllardır mahrum kaldığımız ancak fazlasıyla hak ettiğimiz uzaydaki yerimizi adım adım almaya başladık. Yüz yıllık tarihimizde bu alanda herhangi bir deneyim yaşamamış olmamıza rağmen, insanlı uzay görevlerinde ilk defa adım attık. Ülkemizde insanlarımızın tecrübelerinden faydalanamadığımız bir alanda, alnımızın akıyla hedefler koyarak, tüm deneyimleri ve hedefleri gerçekleştirerek, bu görevi başarıyla tamamladık ve ülkemize döndük." şeklinde konuştu. Gezeravcı, bilim misyonlarının sonuç aşamalarının tahlil ve analiz sürecinin devam ettiğini vurgulayarak, "Yıllardır fazlasıyla hak ettiğimiz, içimizde bulunan potansiyel gücümüzü harekete geçirecek, özgüvenimizi artıracak bir süreçten geçiyoruz. 19 Ocak'ta başlattığımız görevi 9 Şubat'ta tamamladık ve sadece 3 gün sonra Türkiye'ye döndük. Henüz bir hafta geçmeden, ayağımızın tozuyla katıldığımız ilk toplantıda, bundan sonra yapılacak görevlerin planlanması için işe koyulmamız talimatı aldık." şeklinde konuştu. "Kara delik var mı, gördünüz mü?" diye sorulan bir öğrenciye cevaben Gezeravcı, uzay yolculuğunun yaşadığı deneyimlere odaklanarak şunları söyledi: "Uzay yolculuğunun atmosfere giriş aşaması ve dönüş kısmı, en riskli bölgelerden biridir. Fırlatma sırasında ve atmosfere girişte, roketin en yüksek hız ve basınç seviyelerine ulaştığı kritik bir noktada bulunuyorsunuz. Atmosfere giriş sırasında, 3 ila 55 kilometre arasında bir bölgeden geçiyorsunuz. Bu noktada 'Kara delik var mı, gördünüz mü?' gibi sorular geliyor. Eğer bir tanımı varsa, o bölge bir kara deliğe benziyor. Bu bölge kontrolsüz bir alandır ve müdahale edilmesi imkansızdır. İletişim kesilir ve hiçbir komut alınamaz." Gezeravcı, iniş anındaki yaşantılarına dair şunları ifade etti: "Dünyaya ayak bastığımda, normalde iki kişinin eşlik ettiği bir prosedür vardı. Diğer iki arkadaşımın kapsülden çıkarılmasının ardından sıra bana geldiğinde, 'Müdahale etmeyin. Kendim çıkmak istiyorum' dedim. İlk başta biraz tereddüt ettiler, ancak sonrasında rahatlıkla kendi çıktığımı gördüler. Dışarıda iki doktorumuz beni karşıladı." Gezeravcı, astronotluğun zorlukları hakkında sorulan bir soruya her mesleğin kendine özgü zorlukları olduğunu belirterek cevap verdi. Her mesleğin belirli bir öğrenme süreci ve emek gerektirdiğini vurgulayan Gezeravcı, "Bir mesleğe karar verip yola çıktıktan sonra, herkesin o mesleği yapabileceğine inanıyorum. Benim gibi, hayallerini gerçekleştirmenin zor olduğunu düşünen biri bile, devletimizin bize sunduğu fırsatlarla bir astronot olabildiyse, şu anda yaşınız ne olursa olsun, hayallerinize engel olmanıza gerek yok. Astronotluk, diğer zor mesleklerle benzer zorluklara sahiptir. Belki fiziksel şartları farklıdır, ancak sonuçta uzaydan gelen insanlar değiliz. Uzayda geçici bir süre bulunup geri dönen insanlarız. Hepimiz içimizden gelen insanlarız." şeklinde konuştu. Gezeravcı, görev sırasında en keyifli anların ne olduğu sorusuna, "En keyifli anlarımız, bize verilen görevlerin, getirdiğimiz 13 deneyin tamamlanmasıydı. Planlı bir takvim dahilinde görevlerimizi ve deneylerimizi tamamladık. Geri kalan zamanlarda ise, 'kubbe' anlamına gelen ve içi camlarla kaplı olan, dünyayı gece gündüz her 90 dakikada izleyebildiğimiz bir ortamda bulunmak en keyifli zaman dilimimizdi. Orada geçirdiğimiz süre, kesinlikle en keyifli anlarımızdandı." şeklinde yanıtladı. ISS'de dünyayı gözlemlediğindeki duyguları hakkında sorulan soruya cevaben Gezeravcı, "Yeryüzündeki büyüleyici manzaralar gördüğümüzde her zaman etkileniyoruz. Ama düşünün, bu manzaraların tamamını aynı anda görebiliyorsunuz. Bu anın cazibesi gerçekten muhteşem. ISS'nin üzerinden geçtiği bir noktada ülkemizin dünya haritasında yerini görmek her zaman heyecan verici olmuştur. Bazı arkadaşlarımızın ülkelerinin üzerinden geçmediği için üzüldüklerini hatırlıyorum. Ancak bizim ülkemizin üzerinden ISS'nin her 2-3 günde bir geçtiğini bilmek, gerçekten de inanılmaz bir duyguydu. Kendi ülkemizin güzelliklerini, tüm detaylarıyla tek bir karede görebilmek, gerçekten de müthiş bir deneyimdi." şeklinde konuştu.

Nisan ayında uzaya gideceği kesinleşen Tuva Cihangir Atasever kimdir? Haber

Nisan ayında uzaya gideceği kesinleşen Tuva Cihangir Atasever kimdir?

İçerisinde bulunduğumuz günlerde dünya çapında en fazla konuşulan olaylardan biri olarak karşımıza çıkan toplam 4 kişilik bir astronot ekibinin uzay yolculuğunun yankıları sürüyor. İçlerinde Alper Gezeravcı’nın da bulunduğu bu ekibin tüm faaliyetleri dünyanın dört bir tarafında mercek altına alınırken, konuya ilişkin ülkemize yeni bir heyecanı da Tuva Cihangir Atasever yaşattı. Türkiye'nin uzaya göndereceği ilk uzay yolcuları arasında yedek isimlerden biri olan Atasever’in nisan ayında uzaya gideceği kesinleşti. Tuva Cihangir Atasever kimdir? Birlikte inceleyelim. Tuva Cihangir Atasever kimdir? Tuva Cihangir Atasever, Türkiye'nin uzaya göndereceği ilk uzay yolcuları arasında yedek olarak seçilen isimlerden biridir. Nisan ayında uzaya gideceği kesinleşen Tuva Cihangir Atasever, 12 Ağustos 1992 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Lisans hayatına başladığı Bilkent Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden başarıyla mezun olan Atasever, daha sonra eğitimine Kaliforniya Üniversitesi, Irvine kampüsünde elektrik-elektronik mühendisliği alanında yüksek lisans yaparak devam etti. Mezuniyetinin ardından Türkiye'de önde gelen savunma sanayi firmalarından biri olan ROKETSAN'da beş yıl boyunca aviyonik sistem mühendisi olarak görev yapan Tuva Cihangir Atasever, buradaki çalışmalarıyla teknoloji alanında önemli deneyimler kazandı ve uzay endüstrisindeki yeteneklerini geliştirdi. Tuva Cihangir Atasever kaç yaşında? 1992 yılında dünyaya gelen Tuva Cihangir Atasever, 31 yaşındadır. Tuva Cihangir Atasever nereli? Tuva Cihangir Atasever, Ankaralıdır. Tuva Cihangir Atasever ne mezunu? Tuva Cihangir Atasever Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Tuva Cihangir Atasever Twitter (X) hesabının adı nedir? Tuva Cihangir Atasever, “AstroTuva” kullanıcı adı ile Twitter (X) hesabını kullanmaktadır.

Nevşehirliler soruyor: Bizim tepeler uzaydan görünüyor mu? Haber

Nevşehirliler soruyor: Bizim tepeler uzaydan görünüyor mu?

Dünyanın çeşitli yerlerine, uzaydan bile görülebileceği iddiasıyla heykeller yapan Avustralyalı heykeltıraş Rogers, Türkiye'de Kapadokya bölgesine 400 metre yüksekliğindeki kel tepeye "Hayatın Ritmi" adını verdiği dev heykeller ve bazı figürler inşa etti. "Taşlarla Fısıldayan Adam" olarak da tanınan Avustralyalı heykeltıraş Rogers'ın Kapadokya'daki bu eserleri, uzaydan görünüp görünmediği konusunda bölgede merak uyandırdı. Nevşehir'de yaşayan Ahmet Bölükbaşı isimli bir vatandaş da Türkiye'nin ilk Uzay Astronotu Alper Gezeravcı'ya seslenerek, "Uzaydan bir bak bakalım. Bizim kel tepe görünüyor mu?" diye sordu. Kapadokya'dan Gezeravcı'ya bir soru: Ahmet Bölükbaşı, yaptığı açıklamada, "Avustralyalı heykeltıraş Andrew Rogers, 2008 yılında Türkiye'deki Kapadokya bölgesinde bulunan Kel Tepe'ye çeşitli taşlar ve figürler yerleştirdi. 12 metreye kadar uzanan taşların üzerine çeşitli yazılar yazdı. O dönemde söylendiğine göre, uzaydan bakıldığında dünyada iki yer görülecekmiş. Bunlardan biri Çin Seddi, diğeri ise bu Kel Tepeymiş. Karşıda Erciyes Dağı olmasına rağmen o bölgenin görünmediği, ancak buranın görüneceği söylendi. Bu durum aklıma geldi. Uzaya giden astronotumuz Alper Gezeravcı'nın Ağrı Dağı'nın fotoğrafını çekeceğini duymuştum. Kendisinden rica ediyorum, uzaydan dünyaya baktığı zaman Kapadokya bölgesinde bulunan Kel Tepe'yi görebiliyor mu? Yoksa Rogers bizi kandırdı mı?" şeklinde konuştu.

Türkiye Uzay Ajansı Deney Sözlüğü’nü paylaştı Haber

Türkiye Uzay Ajansı Deney Sözlüğü’nü paylaştı

Türkiye Uzay Ajansı (TUA), Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) gerçekleştirdiği 13 deneyin öne çıkan terimlerini içeren "Deney Sözlüğü"nü paylaştı. TUA'nın sosyal medya hesabından yapılan duyuruda, Gezeravcı'nın uzaydaki 10. deneyi olan "UYNA" hakkındaki terimlere odaklanıldı. Japonya'nın Ulusal Uzay Geliştirme Ajansı (JAXA) tarafından geliştirilen ve ISS'ye bağlı bir laboratuvar modülü olan KIBO'nun (Umut) 2008 yılında uzaya taşındığı belirtilen paylaşımda, bu modülün çeşitli bilimsel araştırmalara ve deneylere ev sahipliği yaptığı ifade edildi. Deneyde kullanılan terimler arasında "alaşım" kelimesi öne çıkarken, bu terim en az iki metal elementinin çeşitli kompozisyonlarda bir araya gelmesiyle oluşan yeni üstün özellikli metalik malzemeyi tanımlıyor. Örneğin, demir elementine belirli oranlarda krom, nikel ve karbon ilavesiyle paslanmaz çelik üretimi alaşıma örnek olarak verildi. Ayrıca, "entropi" terimi, malzemeyi oluşturan yapılar içerisindeki düzensizlik ve karmaşıklığı ifade ederken; "levitasyon" ise bir nesnenin yerçekimi tarafından çekilmeksizin havada süzülme veya yükselme yeteneğini tanımlıyor. Elektrostatik Levitasyon Fırını (ELF) ise malzemelerin temas etmeden test edilebildiği ve karakterize edilebildiği özel bir teknolojiyi içeren bir cihazı ifade ediyor. Bu fırın, malzemeyi elektrostatik kuvvetler kullanarak havada süzülen bir durumda tutma ve yüksek sıcaklıklarda test etme amacını taşıyor.

Alper Gezeravcı 'Oksijen Saturasyonu'' deneyini hayata geçirdi Haber

Alper Gezeravcı 'Oksijen Saturasyonu'' deneyini hayata geçirdi

Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) gerçekleştirdiği çalışmalara 6. deneyiyle devam eden Gezeravcı, Nişantaşı Üniversitesi'nden Oğuzhan Aydemir'in proje yöneticisi olduğu "OKSİJEN SATURASYONU" deneyini hayata geçirdi. Bu deney, yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesinin hesaplanarak düşük yer çekiminin neden olduğu farklılıkların ve rahatsızlıkların tanımlanmasını amaçlıyor. Gezeravcı, ISS'ye ulaştığı günden bu yana 5 deneyi daha başlatmıştı. Bunlar arasında, Tuz Gölü'nde yetişen endemik Schrenkiella Parvula isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği fizyolojik ve moleküler tepkileri araştıran "EXTREMOPHYTE", gelecekte uzayda yaşayacak insanların ihtiyaç duyacağı besinlerin sağlanması ve kapalı yaşam ortamlarındaki çevresel kontrollere destek vermesi için yeni bitkiler geliştirmeye yönelik ilk adım olan "CRISPR-GEM", mikroalg türlerinin uzayda yaşam destek sistemlerinde kullanılabilirliğinin araştırıldığı "UzMAn", uzay ortamında alglerin karbondioksitten oksijen rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmasını araştıran "ALGALSPACE", ve uzayda yaşamaya karşı oluşan hayati tepkimelerin "vokal kord" kaynaklı değişimlerle tespit edilmesi ve düşük yer çekimi koşullarının neden olduğu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanmasını sağlayacak "VOKALKORD" deneyleri bulunuyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.