#uzaktan eğitim

Hibrit eğitim öğrencileri mutsuz ediyor

Yaşar Üniversitesi'ne uluslararası ödül

Yaşar Üniversitesi, 2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi ve İzmir’de meydana gelen deprem nedeniyle yaklaşık 2 yıl boyunca uzaktan eğitim verdi, 200’den fazla dersin anlatıldığı ve anlık olarak 10 binden fazla öğrencinin giriş yaptığı sistemle eğitim ve öğretime kesintisiz devam etti. Üniversitenin bu  dijital eğitim ekosistem modeli ABD merkezli Apereo Vakfı tarafından tam not aldı. Apereo Vakfı’nın yenilikçi ve sürdürülebilir açık kaynak çözümleri geliştirme topluluğu faaliyetleri içerisinde aktif olarak yer alan uzaktan eğitim ve açık kaynak konusunda marka olmuş, Michigan Üniversitesi, Edinburgh Üniversitesi, New York Üniversitesi, Rutgers Üniversitesi ve Princeton Üniversitesi gibi yirmiden fazla üniversite bulunuyor. EĞİTİM MODELİNİ DÜNYAYA ANLATTI Apereo Vakfı, Yaşar Üniversitesi’nin uzaktan eğitim için kullandığı dijital ekosistem modelini, 2022 yılında yayınladığı bültende paylaştı. Ardından Yaşar Üniversitesi Açık ve Uzaktan Öğrenme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Yasin Özarslan, ‘Open Apereo 2022’ye davetli araştırmacı olarak katılarak, üniversitenin kullandığı uzaktan eğitim sistemindeki uygulamalar ve deneyimlerden oluşan bir sunum geçekleştirdi. TÖREN ABD’DE YAPILACAK Apereo Vakfı İcra Kurulu, açık kaynak yazılımı kullanarak öğretme ve öğrenmedeki yeniliklere sağladığımız katkı ve teşvik doğrultusunda 2015 yılından bu yana Apereo Vakfı’na katkı sağlayan partner üye olan Yaşar Üniversitesi’nin çalışmalarını, topluluğun ödül programı olan "Apereo's Dolphin Awards" için 2023 yılına aday gösterdi. Yapılan oylama sonucunda Açık ve Uzaktan Öğrenme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Yasin Özarslan, "Dolphin Award for Teaching and Learning" kategorisinde ödüle layık bulundu. Uzaktan eğitimde açık kaynak çözümlerinin Oscar Ödülü olarak kabul edilen Apereo Vakfı’nın “Dolphin Award for Teaching and Learning” ödülü, ABD’nin Oregon eyaleti’nde 13-16 Temmuz tarihinde düzenlenecek Free and Open Source Yearly (FOSSY) Konferansı’nda verilecek. ‘GURUR VERİCİ’ Verilen ödülün önemine vurgu yapan Doç. Dr. Yasin Özarslan, “Eğitimde Dijital Dönüşümün ilk hedefi öğrenen ile öğretici ya da öğrenme kaynakları arasında yeni ve deneyimsel bir köprünün oluşturulması, zaman ve mekândan bağımsız öğrenmenin sağlanmasıdır, üniversite olarak, gelişmekte olan bilgi ve iletişim teknolojilerinden, öğrenenlerimize hitap eden en uygun çözümleri seçerek kampüs sınırlarını aşıp onlara ulaşmanın yolunu seçtik. Öğrenenler, öğreticiler ve deneyim sahibi bileşenleri etkileşimli ve işbirlikçi bir şekilde bir araya getirebilecek araçları kampüs içinde ve dışında erişilebilir kılmak adına dijital dönüşümümüzün önemli bir ayağı olan “Dijital Öğrenme Ekosistemimizi” geliştirdik. Bu sistemin ödüle layık bulunması hepimiz için gurur kaynağı oldu.” dedi. HABER MERKEZİ

Uzaktan eğitimin gölgesinde öğrenciler: “Ciddiyetsiz, plansız ve kabul edilemez”

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER   Kahramanmaraş depreminin ardından üniversitelerde bahar dönemi için uzaktan eğitim kararı alınmıştı. Üniversitelerle ilgili değerlendirme kararının Nisan ayında yeniden ele alınacağı daha önce duyurulmuştu. Fakat geçtiğimiz günlerde Yükseköğretim Kurulu Başkanı (YÖK) Erol Özvar, yeni bir açıklama yaparak 3 Nisan itibarıyla üniversitelerde uzaktan öğretimle birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebileceğini kamuoyuna duyurdu. Yaşanan gelişme öğrencilerin, velilerin ve eğitimcilerin tepkisine yol açarken bir eleştiri de Eğitim- Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal’dan geldi. Öğrencilerin inisiyatifine bırakılan eğitim hakkının yaşam bulabilmesinin temel koşulunun yüz yüze eğitim olduğunu vurgulayan Vardal, “YÖK’ün söz konusu kararı, ciddiyetsiz, plansız ve kabul edilemezdir. Uzaktan eğitimde ısrarcı olmak bu gerçekleri yok saymak anlamına gelmektedir” çıkışında bulundu. BİLİNÇLİ VE SİYASİ BİR TERCİH Başkan Vardal, sözlerine şöyle başladı: “YÖK, 30 Mart günü yaptığı açıklamasında üniversitelerde devam zorunluluğu aranmadan hem uzaktan eğitim hem de yüz yüze eğitim yapılacağını duyurmuş, eğitim ve öğretime dair tüm hazırlıkların 3 Nisan 2023 tarihine kadar tamamlanıp başlanacağını belirtmiştir. 6 Şubat’ta yaşadığımız depremlerin faciaya dönüşmesine yol açanlar, depremden etkilenenler için KYK yurtlarını boşaltmış, uzaktan eğitim kararı almış ve üniversiteleri sessizliğe mahkûm etmiştir. YÖK’ün deprem sonrasında aldığı kararların sağlam gerekçelerden yoksun olduğu bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Bir yandan depremden etkilenen yurttaşların kullanımına açılabilecek çok sayıda sosyal tesis, otel, konut varken ilk tercihin KYK yurtları olması bilinçli ve siyasi bir tercihtir. Diğer yandan pek çok kentte KYK yurtlarının boş olduğu da anımsandığında, alınan kararların güncel gelişmeleri de dikkate almadığı açıkça görülmektedir.” CİDDİYETSİZ, PLANSIZ VE KABUL EDİLEMEZ! “Uzaktan eğitim, yüz yüze eğitimin yerini tutamaz” ifadelerine dikkat çeken Vardal, “Eğitim hakkının yaşam bulabilmesinin temel koşulu yüz yüze eğitimin yapılmasıdır. Üniversiteler sadece bilimsel eğitim ve öğretimin yapıldığı mekânlar değil, aynı zamanda öğrencilerin sosyalleşme alanı ve bu sosyalleşmenin de bir öğrenme alanı olarak tarif edildiği yerlerdir. ‘Hem yüz yüze hem de uzaktan eğitim yapacağız, bunu da 3 gün içerisinde başlatacağız’ diyen YÖK’ün söz konusu kararı, ciddiyetsiz, plansız ve kabul edilemezdir. Uzaktan eğitimde ısrarcı olmak bu gerçekleri yok saymak anlamına gelmektedir” çıkışında bulundu. Başkan Vardal, son olarak, “Sendikaların, belediyelerin, demokratik kitle örgütlerinin ve üniversite bileşenlerinin katılımıyla kapsamlı bir planlama yapılarak belirsizliklerin önüne geçilmesi, yaralarımızın hızla sarılması ve yüz yüze eğitime başlanması mümkündür. İhtiyacımız olan ise bunu yapacak irade, ciddiyet ve planlamadır” bilgisini paylaştı.

Ege Üniversite'nin yüz yüze eğitim kararı

EÜ, sosyal medya hesabında, nisan ayından itibaren 2022-2023 bahar yarıyılında hazırlık sınıfı, ön lisans, lisans ve lisans üstü düzeyde ders programlarına ilişkin senato kararını duyurdu. Karara göre, teorik dersler uzaktan öğretim ile birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilecek. EÜ'de derslerin laboratuvar ve uygulama kısımları ise dersin niteliği dikkate alınarak ödev, proje veya bahar dönemi içinde, yaz döneminde ya da bir sonraki eğitim ve öğretim döneminde yüz yüze gerçekleştirilecek. SINAVLAR UZAKTAN EĞİTİM YÖNTEMİYLE GERÇEKLEŞECEK Bahar dönemindeki ara sınavlar, uzaktan eğitim yöntemleriyle EgeDers uygulaması üzerinden yapılacak. İYTE'den yapılan açıklamada ise uzaktan eğitim ile birlikte isteyen öğrencilerin devam şartı aranmaksızın dersliklerde, laboratuvarlarda, stüdyolarda ve atölyelerde yüz yüze eğitim alabileceği kaydedildi. İYTE'de de bahar dönemindeki ara, yarıyıl, yıl sonu ve tek ders sınavları uzaktan eğitim yöntemiyle çevrim içi gerçekleştirilecek. AA

Didim Belediyesi'nden Öğrencilere Jest

Didim Belediyesi Gençlik Merkezi ve DİGEM Sanat Akademisi beraberliğinde oluşturulan bilgisayar sınıfının son durumu hakkında bilgiler verdi. Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay Üniversitelerin uzaktan eğitim geçmesinin ardından online eğitimle faaliyetlerin yürütüldüğünü belirterek, “Yurtlar kapatıldığı için maalesef üniversiteler kapatıldığı için bazı gençlerimizin internete ulaşamayacağını düşündük. Kimi yerde internet az çekiyor, kimi evler kalabalık ve internet olsa da çalışamayacağını düşündük. Sunum yapıyorlar sınava giriyorlar, rahat ortam istiyorlar. O nedenle biz böyle bir yer düşündük. Gençlik merkezi bünyesinde 10 bilgisayar ile çalışmaya başlayacaklar. Bizler de bunu duyuracağız. 10 gün içinde bu sayıyı arttırarak öğrencilerimize böyle bir imkan sağlıyoruz. Sabah saat 8.30 gibi mesaiyle başlar, akşama kadar sürer. Ayrıca çocuklardan gelecek talebe göre bunu düzenleyebiliriz. Bunu süreç içerisinde büyüteceğiz. Bu sistemi kontrol edecek arkadaşımız da var. Dersle ilgili burada eğitimler verilecek. Tüm bilgisayarları yeni aldık. Aynı anda 10 kişi çalışabilecek durumda; yenileri de eklenecek" ifadelerini kullandı. İHA

Üniversiteler yüz yüze eğitim yapacak mı?

YÖK tarafından yapılan açıklama sonrasında, üniversitelerde verilecek eğitimle ilgili ayrıntılar netleşti. Peki, üniversiteler ne zaman açılacak, hangi bölümler yüz yüze olacak? ÜNİVERSİTELER NE ZAMAN AÇILACAK? Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre, 2022-2023 eğitim öğretim yılı uzaktan öğretim (online) ile yürütülecek. Uzaktan öğretim kararı 2023 yılı Nisan ayı başında yeniden gözden geçirilecek. Şartlar elverişli hale gelmesi durumunda YÖK harmanlanmış (hibrit) öğretim usullerini değerlendirmeye alacak. Buna göre; Üniversitelerde yüz yüze eğitim kararı Nisan ayında yapılacak olan toplantılar sonrasında belli olacak. TEORİK VE UYGULAMALI DERSLER YÜZ YÜZE Mİ YAPILACAK? YÖK’ten yapılan açıklamada laboratuvar, atölye, saha vb. gibi derslerin teorik kısmının uzaktan öğretim yöntemi ile yapılacağını hatırlattı. Derslere ait uygulama kısmı ise bu yılın Nisan ayından sonraya bırakılacaktır. Uzaktan öğretimin Nisan ayından sonra da devam etmesi halinde bu şekildeki uygulamalar, yükseköğretim kurumunun yetkili kurullarının alacağı karar ile yaz döneminde yapılabileceği gibi bir sonraki eğitim ve öğretim dönemine de ertelenebilecek veya uygulamalı proje çalışmalarıyla tamamlanabilecektir. UYGULAMALI BÖLÜMLER NELER? Uygulamalı bölümler Tıp Fakültesi’nin 4, 5. ve 6. Sınıf öğrencilerini, Diş Hekimliği Fakültesi’nin 4 ve 5. Sınıf öğrencilerini, Veterinerlik Fakültesi’nin 5. Sınıf öğrencilerini, (7+1) programı uygulayan Teknoloji ve Mühendislik Fakültelerinin (+1) dönemdeki öğrencileri, Hemşirelik, Ebelik, Denizcilik ve diğer tüm yükseköğretim programlarında İşletmede Mesleki Eğitim Uygulaması yapan öğrencileri (Bakınız: Yükseköğretimde Uygulamalı Eğitimler Çerçeve Yönetmeliği madde 12), (6+2) veya (7+1) programı uygulayan Spor Bilimlerinin (+1) veya (+2) dönemdeki öğrencileri, (3+1) veya (2+1) programı uygulayan Meslek Yüksekokullarının (+1) dönemdeki öğrencileri, Meslek Yüksekokullarının İşletmede Mesleki Eğitim Uygulaması yapan öğrencileri (Bakınız: Yükseköğretimde Uygulamalı Eğitimler Çerçeve Yönetmeliği madde 12), Öğretmenlik Uygulaması dersinin öğrencilerini, kapsamaktadır ve bu öğrenciler uygulamalı eğitimlerini yüz yüze mahallinde yapabileceklerdir. Öğrencilerimiz bu konuda ayrıntılı bilgiyi kayıtlı oldukları üniversiteden edilebilecektir. HABER MERKEZİ

Öğrencilerden ‘uzaktan eğitim’ eylemi: Kampüslerimizde bir arada olacağız

TENZİLE AŞÇI Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkisi altına alan deprem felaketinin ardından yaralar sarılmaya devam ediyor. 13,5 milyon vatandaşı doğrudan etkileyen ve on binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği “asrın felaketinin” ardından 10 ilde OHAL ilan edilirken tüm ülkede üniversitelerde ise yine uzaktan eğitim kararı verilmişti. Karara, muhalefet başta olmak üzere birçok eğitimci karşı çıkarken üniversite öğrencilerinden de tepkiler art ardan gelmişti. Geçtiğimiz hafta Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerinin üniversitenin rektörlüğü önünde yaptığı ve polis müdahalesiyle sonlanan protestosunun ardından son olarak birçok gençlik örgütünün bileşeni olduğu Gençlik Örgütleri de yaptığı basın açıklamasıyla uzak eğitim kararından geri dönülmesi çağrısında bulundu. “MİLYONLARCA KONUT VE MİSAFİRHANE DURURKEN…” Açıklamada devlet kurumlarının afet bölgesine müdahalede geç kalması, sosyal medyada bant daraltılması ve Kızılay’ın çadırları satması eleştirilirken şunlar söylendi; “Yaşatılan tüm mağduriyetlerin üzerine evleri yıkılan depremzedelerin farklı şehirlerdeki KYK yurtlarına yerleştirileceği ve üniversitelerin online eğitime geçirileceği önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından YÖK tarafından duyuruldu. Hâlihazırda üniversitelilerin barınması için yetersiz ve niteliksiz olan KYK yurtlarına evleri yıkılmış ya da ağır hasar almış depremzedeler yerleştirilmeye başlandı. Kararla beraber, yurtlarda kalan öğrenciler eşyaları çöp poşetlerine doldurularak bir gecede yurtlardan atıldı. Milyonlarca boş konut, otel ve misafirhane gibi konaklama alanı varken, depremzedeler için niteliksiz ve yetersiz KYK yurtları tahsis edildi. HER KRİZDE İLK GÖZDEN ÖĞRENCİLER ÇIKARILMAKTADIR Bu karar hem depremzedeleri hem de yurtlarda kalan üniversitelileri mağdur eden bir karardır. Yakın zamanda deneyimlediğimiz pandemi sürecinde de gördüğümüz gibi uzaktan eğitim, üniversiteliler arasındaki fırsat eşitsizliğini daha da büyüten ve eğitime nitelikli erişimin önüne ket vuran bir uygulamadır. Yaşanan her krizde ilk gözden öğrenciler çıkarılmaktadır. Zira depremden etkilenmiş çoğu sıra arkadaşımız uzaktan eğitimi sürdürebilecek yeterli teknolojik ekipmana erişemediği gibi başka şehirlerde yaşayan birçok üniversite öğrencisi için de online eğitim yetersiz ve niteliksiz. Depremden etkilenen sıra arkadaşlarımız gözetilerek alındığı öne sürülen online eğitim kararının asıl sebebinin üniversitelilerin yan yana gelişlerinin engellenmesi olduğu açıktır. Depremden etkilenmiş üniversitelilere kolay yatay geçiş imkanı, kira ve yurt desteği sağlanması; depremzedelere boş konutların, otellerin, misafirhanelerin tahsis edilmesi gibi çözüm odaklı alternatifler varken depremzedelerin yetersiz ve niteliksiz KYK yurtlarına yerleştirilerek üniversitelerde yüz yüze eğitimin durdurulması iktidarın öğrenci gençliğin yan yana gelişinden duyduğu korkudan olduğu bir gerçektir. UZAKTAN EĞİTİM İSTEMİYORUZ Buradan bir kez daha söylüyoruz. Yaşanan her krizde farklı bahanelerle üniversiteler üzerinde uygulanan baskı ve sindirme politikalarını kabul etmiyoruz.  Bizler yaşanan bu yıkımın, binlerce insanın enkaz altında kalmasının, yüzlercesinin donarak ölmesinin kader olmadığını biliyoruz. Bundan sonraki süreçte kampüslerimizde, sokaklarda, mahkeme salonlarında depremde yitirdiğimiz her bir insanımızın hesabını sormak üzere bir arada olacağız! Buradan bir kez daha her öğrenci için yüz yüze eğitim koşullarının acilen sağlanması talebini büyütüyoruz, üniversiteden vazgeçmiyoruz! Uzaktan Eğitim İstemiyoruz!”

Rektör Hotar’dan 'yardım' raporu ve 'uzaktan eğitim' mesajları

Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerin ardından, afet koordinasyonuna destek vermek için dört koldan harekete geçen Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), arama-kurtarma, acil sağlık hizmetleri, insani yardım ve hasar tespit çalışmalarına önemli katkılar koymuştu. Deprem bölgesindeki yoğun mesainin ardından DEÜ ekiplerinin büyük bir kısmı İzmir’e dönerken, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, katıldığı bir radyo programında sürece ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Hotar, felaketin ardından eğitim-öğretim hayatının nasıl şekilleneceğine yönelik de bilgilendirme yaptı. Depremin hemen ardından Afet ve Acil Durum Yönetiminin (AFAD) koordinasyonuna uygun olarak üniversite rektörlüğü tarafından Acil Eylem ve Koordinasyon Masası kurulduğunu ve hızlıca kararlar alınarak ihtiyaçların bölgeye ulaştırıldığını ifade eden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Araştırma üniversitemizin temel misyonlarından biri insan hayatını korumak ve yüceltmektir. Uluslararası buz ve kaya tırmanış çalıştayı için milli dağcılardan oluşan ekibimiz depremin yaşandığı gün Erzurum’daydı. Depremin hemen ardından Sağlık Kültür ve Spor Dairesi (SKS) Başkanımız Çetin Bayram, afeti bize iletti ve sorumluluk almak istediklerini söyledi. Biz de afet bölgesindeki arama kurtarma çalışmalarına katılma isteklerini onayladık ve DEÜ olarak deprem seferberliğimiz böylelikle başlamış oldu. Aynı saatlerde DEÜ Mağara Araştırma Topluluğu ile alanda deneyimli teknik ve idari personelimiz de 25 kişilik ekiple Hatay’a doğru yola çıkarak, arama kurtarma çalışmalarına destek olmak için harekete geçti” dedi. ZAMANLA YARIŞ DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesinden ilk etapta 20 kişilik bir doktor heyetinin Hastane Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Asım Oktay Ergene başkanlığında deprem bölgesine yola çıktığını belirten Rektör Hotar, “İlk ekibimiz aynı gün akşam dokuz gibi deprem bölgesine vardı. Acil sağlık hizmetlerine ihtiyacı olan yaralı vatandaşlarımıza bu ekibimiz müdahalede bulundu. 17 kişilik hemşire ve paramedik grubu da Başhekim Yardımcımız Prof. Dr. Recep Bekiş başkanlığında yaraları sarmak için tıbbi malzemeleriyle Hatay’a gittiler. DEÜ olarak adeta zamanla yarışarak imkânlarımızı seferber ettik ve yaralarımızı hızlıca sarmaya başladık. Sonraki günlerde de hastanemize bağlı hekimlerimiz, hemşirelerimiz, paramedik gruplarımız afet bölgesine intikal ederek, depremin etkilerini azaltmak için canla başla örnek bir çalışma ortaya koydular. Üniversitemizin sorumluluklarını, deprem bölgelerinde büyük bir fedakarlık ile yerine getiren tüm mesai arkadaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu. Depremlerden etkilenen ve afet bölgelerinde yaşayan DEÜ öğrencileri için üniversite tarafından 24 saat esasıyla yürütülen “Afet İletişim Hattı”da kuruldu. DEÜ Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı koordinesinde ‘Afet Koordinasyon Masası’ çalışanları, depremden etkilenen bölgelerde bulunan 2 bin 700’den fazla öğrenciyi belirledi ve durum tespiti için öğrencileri tek tek aradı. Kesintisiz iletişim sağlanarak ulaşılan öğrenci ve ailelerine ihtiyaç tespitleri yapılarak, DEÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü öğretim üyeleri tarafından da psikolojik destek sunuldu. "DEPREMİ CİDDİYE ALMALIYIZ" Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığını ve deprem gerçeğini her kesimin daha fazla ciddiye alması gerektiğini söyleyen Rektör Hotar, “Uzmanlar Kahramanmaraş’ta dünyanın en şiddetli depremini yaşadığımızı söylüyorlar. Depremden 11 ilimiz ve birçok ülke etkilendi. Yıkımın boyutu büyük. Durum böyleyken tüm sivil toplum kuruluşlarının ve kurumların afet bölgesine desteği önem arz ediyordu. DEÜ olarak biz de üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdik. Bu enkazı birlikte kaldıracağımıza ve daha güvenli şehirler inşa edeceğimize inanıyoruz Gücünü gönüllü milletimizden alan ve devletimiz adına sorumluluklarının farkında olan DEÜ ailemiz, şefkat ve sevgi ile yaşamlara dokunmayı sürdürecektir” diye konuştu. UZAKTAN EĞİTİM BAŞLIYOR Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından depremler sonrası alınan karar doğrultusunda yüz yüze eğitime ara verilmesine yönelik de açıklamalarda bulunan Rektör Hotar, “YÖK’ün kararı ile biz de belli bölümler haricinde uzaktan eğitime geçtik. Dokuz Eylül Üniversitesi olarak Yükseköğretim Kuruluna bağlı bir kuruluşuz ve aldığı kararlar bizler için de bağlayıcıdır. Hâlihazırda eğitimleri başlayan altıncı, yedinci ve sekizinci dönem tıp fakültesi öğrencileri ve belli bölümlerimizdeki öğrenciler yüz yüze uygulamalı eğitimlerine devam edecekler. Onun dışında kalan öğrencilerimiz ise YÖK’ün bildirdiği üzere 27 Şubat’ta uzaktan eğitimle derslerine başlayacaklar. Konuyla ilgili detayları zaten Üniversitemiz resmi kanallarından ve sosyal medya üzerinden paylaştık. Tüm olumsuzluklara rağmen öğrencilerimize iyi bir eğitim-öğretim dönemi diliyorum” açıklamasında bulundu. İHA