TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#üretim

üretim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, üretim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bataklığı alabalık tesisine dönüştürdü 30 yıldır üretim yapıyor Haber

Bataklığı alabalık tesisine dönüştürdü 30 yıldır üretim yapıyor

Sivas’ın Zara ilçesine bağlı Ütük Köyünde yaşayan emekli öğretmen Rasim Çimen, 1992 yılında köyünde bulunan bataklık araziyi değerlendirmek istedi. Bir süre araştırma yapan Çimen, arazide alabalık tesisi kurabileceğini öğrendi. Bataklık ve sazlık olan araziyi tesis haline getiren Rasim Çimen, 1994 yılında alabalık üretimine başladı. YILLIK 35 TON BALIK ÜRETİLİYOR Yaklaşık 30 yıldır aynı yerde alabalık yetiştiren Rasim Çimen, yıllık 35 ton balık üretiyor. Ürettiği balıkları hem tesiste bulunan lokantada satışını yapıyor hem de çevre ilçeler ve illere gönderiyor. Emekliliğinin ardından bu işe başladığını ifade eden emekli öğretmen Rasim Çimen, “1992’li yıllarda buralar bataklık, sazlıktı. Burada ne yetiştirilebilir diye düşündük ve alabalığı öğrendim. Hiç bilmiyordum. Proje yaptırdık, geldik başladık. 1994 yılında üretime başladık, halen devam ediyoruz. Burada damızlıklarımız var, yavru elde ediyoruz. Ayrıca porsiyonluk yetiştiriyoruz. Lokantada tüketiyoruz, dışarıya da satıyoruz” dedi. YILLIK 35 TON ÜRETİM YAPIYOR Tesise gelen misafirlerin memnuniyetle ayrıldıklarını ifade eden Çimen, “Yıllık 35 ton kapasitemiz var. Balıklarımızın lezzetli olması için elimizden geleni yapıyoruz. Buraya gelen herkes memnun oluyor. Parasıyla balık yedikleri halde teşekkür ediyorlar. ‘İyi ki burayı yapmışsınız, misafirlerimizi ağırlayabiliyoruz’ diye teşekkür ediyorlar” ifadelerine yer verdi. Bu haber de ilginizi çekebilir: Sivas su kesintisi - 2 Kasım 2023 Perşembe

Türkiye kuru üzüm üretiminde açık ara dünya lideri Haber

Türkiye kuru üzüm üretiminde açık ara dünya lideri

63. Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üreten Ülkeler Konferansı, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ev sahipliğinde Arjantin, Avustralya, Şili, Güney Afrika, Türkiye ve ABD heyetlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye toplantıda 246 bin 346 ton rekolteyle dünya genelindeki 1 milyon 90 bin tonluk çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesinin yüzde 22’sini tek başına gerçekleştireceğini beyan etti. Üzüm rekoltesi 2022 mahsulüne göre yüzde 23 azaldı. ABD, 200 bin 274 tonluk üretim ile ikinci sırada, Çin 190 bin tonluk çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesiyle üçüncü sırada yer alıyor. Hindistan 145 bin ton, İran 95 bin ton, Şili 60 bin ton, Güney Afrika 60 bin ton, Arjantin 35 bin 500 ton, Özbekistan 20 bin ton, Avustralya 7 bin 759 ton kuru üzüm üretimi öngörüyor. Çekirdeksiz kuru üzüm üreticisi ülkeler; 2023 yılında dünya genelinde 486 bin 926 ton kuru üzüm ihracatı hedeflerken, Türkiye; 236 bin 346 tonluk kuru üzüm ihracatıyla dünya ihracatından tek başına yüzde 48 pay alma amacını ortaya koydu. Kuru üzüm sektörü yaklaşık yüzde 25'lik pazar payı ile dünya kuru meyve pazarında önemli bir paya sahip Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı’nın açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Osman Öz, “Dünya kuru meyve pazarının 11 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Kuru üzüm sektörü yaklaşık yüzde 25'lik pazar payı ile dünya kuru meyve pazarında önemli bir paya sahip. Geçtiğimiz birkaç yıla küresel Kovid-19 krizi, Rusya-Ukrayna'daki çatışmalar ve çeşitli ekonomik sorunlar da dahil olmak üzere bir dizi zorluk damgasını vurdu. Bu gelişmeler karşısında uyum sağlamak ve ayakta kalabilmek için büyük çaba sarf etmek zorunda kaldık. 63. Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üreten Ülkeler Konferansında Arjantin, Avustralya, Şili, Güney Afrika, Türkiye ve ABD'den temsilcilerimizle detaylı bir istişare yapma fırsatına sahip olduk, bu sektörümüzün geleceğini şekillendirecektir.” dedi. İklim krizi dönemin büyük bir gerçeği EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Üzüm üretici ülkeler arasında Özbekistan, İran, Çin ve Avustralya’yı ziyaret ettim. Avustralya’da şeffaf bir şekilde bütün bağcılık tekniklerini, üretim teknikleri bize gösterdiler. Teknoloji olarak kendilerini sürekli olarak yeniliyorlar. Az bir alanda daha çok ürün alıyorlar ve suyu minimum seviyede kullanarak daha az işçilikle süreci yönetiyorlardı. İklim krizinin etkilerini de gördük. Hayalet kurumuş bağlar vardı. Uzak mesafedeki bağlara su veremediklerini öğrendik. İklim krizi bizim hepimizin dönemin büyük bir gerçeği. Geçen sene 360 bin ton rekoltemiz vardı. Bu sene 200 bin ton civarı olacak diye tahmin ediyoruz. Birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bu etkileri yönetemediğimizde fiyat farklılıkları, çiftçi ve tüketici mağduriyetleri ortaya çıkıyor. İhracatçılar olarak fiyat kırılımlarından çok etkileniyoruz. Bu politikaları bütün ülkeler ve bütün paydaşlar birlikte yönetmemiz gerekiyor.” diye konuştu. Üzüm üretimi düştü Başkan Işık, “Mahsul fazla ise stoğu birlikte yönetmemiz gerekiyor. Emniyet stoğu olarak tutulmalı. Tüketicilere daha stabil bir ürün sunmamız gerekiyor. ABD üretici bir ülke olduğu için çok az ürün satabiliyoruz. Üzüm az olduğunda fiyatları çok yükseliyor. Bu tüketicileri olumsuz etkiliyor ve üzüm tüketimi düşüyor. Stoklarımızı onlara gönderip üretici kooperatifleri stokları kendileri pazara verebilirler. Fiyat dalgalanmalarında üzüm tüketiminin düşmesi ana hedefimiz olmalı. Birleşmiş Milletler (BM) birçok yardım yapıyor ürün fazla olduğunda BM vasıtasıyla üzüm tüketmeyen ülkelere üzümü tanıtmamız gerekiyor. Üzüm üretimimiz düştü. Geçen seneden ciddi bir stok ile devretmemize rağmen düşüş yaşandı. Ancak rekoltenin fazla olmasının faydasını gördük. Üzüm üretimini artırıp stoğumuz ile yönetirsek daha dengeli bir üretici kitlesi oluşturacağız.” dedi. Arz talep dengesi kurulmalı Arz talep dengesinin kurulması gerektiğine değinen Mehmet Ali Işık, “Dünya çapında üzüm tüketimi artırılmalı, bunun için üretici ülkeler olarak ortak çalışmalar yapılmalı. İklim krizinin bir diğer etkisi de yağışların düzensiz olması ve bitki hastalıklarını getirmesi. Biyolojik ve biyoteknik mücadeleler önemli. Havza bazlı yönetime geçmeliyiz. Birbirimize tekniklerimizle yardımcı olursak üzümün düzenli bir şekilde tüketilmesini sağlarız. Pestisitle mücadelede konusunda 33 bin çiftçimizle, üniversitelerimizle, enstitülerimizle hep birlikte hareket etmenin sektörümüze faydalarını hissettik.” diye konuştu.   2023 Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı’nın Başkanlığına Türkiye Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Osman Öz, Başkan Yardımcılığına Avustralya'dan Mark King ve katipliğe Türkiye'den Ece Tırkaz seçildi. Prof. Ahmet Altındişli de iklim değişikliğinin dünya çapında bağcılık üzerindeki etkilerine ilişkin bir sunum yaptı. 14 Ekim’de Tarım ve Orman Bakanlığı Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü'nün katılımıyla Türkiye'nin en önemli üzüm üretim bölgesi olan Manisa'ya teknik gezi gerçekleştirildi. Katılımcılar yerel uzmanlarla bir araya gelerek üzüm üretim teknikleri ve son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulundu. Konferansta yıl boyunca İnovasyon ve Pazarlama konularında çalışacak bir komite kurulmasına karar verildi. Paris'teki Sial Fuarı'nın ardından bir sonraki 2024 Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı 24-25 Ekim 2024'te Londra'da yapılacak. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Halka arz verilerinde çarpıcı sonuçlar elde edildi

Üretimde dibe yaklaşıyoruz: 3,5 milyon hektar tarım arazisi ekilmiyor Haber

Üretimde dibe yaklaşıyoruz: 3,5 milyon hektar tarım arazisi ekilmiyor

Özellikle tarımsal üretimdeki ciddi düşüşün etkileri her geçen gün başka bir olayla gün yüzüne çıkarken dün Mersin Hal Kompleksi Sebze Meyve sayfasında paylaşılan limon hasadı görselleri durumun ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu. Yerli gübre ve tohum yerine ithal ürünlerin kullanılması, mazot fiyatlarındaki dudak uçuklatan artış çiftçinin maliyetlerini yüzde 400’lere varan oranda artırırken ürünlerin alım fiyatlarında ise taban fiyat uygulanması ülkede tarıma darbe vurmuştu. Yıllardır girdi maliyetlerinin artmasından şikayet eden çiftçiler, günden güne tarımdan uzaklaşırken dün limon hasadının kepçelerle ağaçlar köklenerek yapıldığı görüldü. Öte yandan; tarımda gelinen son nokta ve çiftçinin son durumuna ilişkin İLKSES’e konuşan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Hakan Çakıcı, ekilmeyen tarım arazilerine dikkat çekti. SÖKÜYORSA UMUDU KALMAMIŞTIR Mersin’de meydana gelen görüntüleri değerlendiren Çakıcı, tarı arazilerin turizm arazisi haline getirildiğine de tanık olduklarını belirterek “Çiftçi gelir elde edemediği için bu tarz manzaralarla karşılaşıyoruz. Yaptığı masrafı karşılayamamak, ürününü değerinde satamamak gibi nedenlerle başka bir ürüne dönme çabaları da olabiliyor. Tabii bazen turizme kayma durumları da oluyor. Maalesef arazilerin tarım dışına çıkması söz konusu olabiliyor. Özellikle şehir merkezlerine yakın alanlarda böyle sorunlar var. Çiftçinin emeğinin ve masrafının karşılığını alamaması çiftçinin böyle bir yola gitmesine neden oluyor. Tabii ağaçları söküp başka bir yola girmek çok büyük bir karar. Eğer limon ağaçları sökülüyorsa artık buradan bir gelir elde edemeyeceğini düşünüyordur çiftçi. Kaldı ki limon gibi narenciye ürünler her zaman değerli ürünler olarak satılmıştır. Üretici ona rağmen böyle bir şey yapıyorsa gerçekten zor durumda ve umudu kalmamış demektir. Biz bu durumu maalesef tarımın diğer alanlarında da görüyoruz” dedi. 30-40 LİRAYA SATILAN ÜRÜN 3-5 LİRAYA ALINIYOR Ürünlerin üreticiden alımı ve Pazar tezgahına gelişi arasında çok yüksek oranda fark olduğuna dikkat çeken Çakıcı, “Tarımda ne üretirseniz üretin sabit giderler var. Hatta şöyle söyleyelim Antalya’dan taşı toprağı paketleyip İstanbul’a gönderseniz bile kilo başına yaklaşık 5 lira masrafı var. Masrafsız bir ürünün bile nakliyesi ambalajı, aracısı, pazarcısı derken değeri katlanıp gidiyor. Ürünün değerinin üstüne kat ve kat masraf konularak satılıyor. Pazarda 30-40 liraya satılan ürünün üreticiden 3-5 liraya alındığını görüyoruz. Nakliye ve mazot hizmeti, aracı gideri derken pazara gidene kadar inanılmaz rakamlara geliyor ürünlerin fiyatları” ifadelerini kullandı. GELİR GELMEYEN ÜRÜN BIRAKILIYOR Tarımsal üretimde önemli ölçüde azalma meydana geldiğinin altını çizen Çakıcı, ekilmeyen çok büyük bir arazi stoku olduğunu belirterek “Üretici, kendini korumak için sürekli farklı bir ürüne geçiyor. Ancak ülkemizde 3,5 milyon hektar tarım alanımız ekilmiyor. Bunun nedeni de maliyetlerin karşılanmaması ve ekonomik olmaması. Yani çiftçi bir sene önce gelir elde edemediği ürünü bırakıyor. Sonra da bir sene ucuz ve bol olan bir ürünü ertesi sene çok daha pahalıya buluyoruz. Ürün dengesizlikleri, rekolte farklılıkları gibi her yıl farklı bir durum karşımıza çıkıyor maalesef. Özellikle de tarla ve bahçe ürünlerinde. Maliyetler ve iklim değişikliği nedeniyle yaşanan ürün kayıplarından oluşan bir tablo bu. Bu da bir ürün dengesizliği yaratıyor. Bir ulaştığımız ürüne bir sonraki yıl ulaşamıyoruz. Bir ürünü hasat edip pazara götürmek işi üretici kurtarmadığı için üretici yetiştirmeyi tercih etmiyor” ifadelerini kullandı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi: İnsan onuru için mücadelemizi sürdüreceğiz!

Sadıkoğlu'ndan yeni sanayi alanlarını değerlendirdi Haber

Sadıkoğlu'ndan yeni sanayi alanlarını değerlendirdi

6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen Malatya, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta yeni sanayi alanları ilan edildi. Resmi Gazete'nin 3 Ekim 2023 tarihli sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan kararla "Malatya Battalgazi Fırıncı Sanayi Alanı" için 190 hektar, "Eski Malatya Battalgazi Sanayi Alanı" için 3 hektarlık alan sanayi alanı olarak belirlendi. Yeni alanların ticaretin ayağa kalkması, yatırımların artması ve istihdam imkanlarının çoğalmasına imkan sağlanacağını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan imzası ile yayımlanan kararnameyle Battalgazi ilçesinin Fırıncı Mahallesi’nde ve Eskimalatya’da belirlenen 2 ayrı alanın Sanayi Alanı olarak ilan edilmesini özellikle deprem sonrası toparlanma dönemi ve Malatya sanayisinin gelişimi adına önemli bir adım olarak görüyoruz. Depremde büyük yara alan şehrimizin toparlanması elbette ticaretin ayağa kalkması, yatırımların artması ve istihdam imkanlarının çoğalmasıyla hızlanacaktır. Depremden önce 95 bin olan özel sektör çalışan sayımız deprem sonrasında 71 bine düştü. Yaklaşık yüzde 25’lik bu azalma her 4 çalışandan 1’ine tekabül ediyor. Şehrimizdeki bu iş gücü kaybının geri kazanımı için öncelik şehrimizin yapısal anlamda toparlanması ve istihdam alanlarının genişlemesi ile olacaktır” dedi. Fırıncılar bölgesinde ilan edilen sanayi alanında ASELSAN tarafından 1 milyar lirayı aşkın yatırımla elektronik devreler üzerine önemli bir fabrika inşa edileceğini söyleyen Başkan Sadıkoğlu, “Fırıncılar bölgemizde ilan edilen sanayi alanında ASELSAN tarafından 1 milyar lirayı aşkın ilk etap yatırımla elektronik devreler üzerine önemli bir fabrika inşa edilecek. Çalışmanın müjdesi geçtiğimiz Mayıs ayında o günün Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir Tarafından odamızdaki toplantıda verilmişti. Bu ve benzeri ölçekteki stratejik yatırımlar sadece pozitif ekonomik etkileri ile değil Malatya iş dünyası için motivasyon anlamında da oldukça önemli. Zira bu tür yatırımlar şehrimiz ticaretini ciddi anlamda besleyecek ve birçok alt sektörün kalkınmasına vesile olacaktır” şeklinde konuştu. Başkan Sadıkoğlu ayrıca ekonomide 3 yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Programda (OVP) yer alan yatırım, üretim, istihdam ve ihracata dayalı büyümeye vurgusunu hatırlatarak, “Ekonomide 3 yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanmış ve programda yatırım, üretim, istihdam ve ihracata dayalı büyümeye dikkat çekildi. Programda özellikle deprem bölgesine yönelik finansman desteklerine de vurgu yapıldı. Bu dçerçevede bölgemize yönelik desteklerin artarak devam etmesi büyük önem taşıyor. Artan teşviklerle mevcut ve yeni sanayi alanlarımızın gelişiminin önü açılmalı üretim ve istihdam artarak devam etmeli, şehrimizin bu alandaki cazibesi artırılarak göç tersine dönmeli. Açıklanan yeni sanayi alanları da OVP’nin uygulanmaya devamının bir göstergesidir” diye konuştu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: ENAG enflasyon verilerini yayınladı… Eğlence ve kültürde yükseliş!

Malatya'da suların çekildiği alanda tarımsal üretim yapılıyor Haber

Malatya'da suların çekildiği alanda tarımsal üretim yapılıyor

Malatya’nın Kale ilçesinde  suların çekildiği Karakaya Baraj Gölü'nde  tarımsal üretim yapılıyor. Onlarca dekarlık alanda ekimi yapılan domateslerde ise hasat sürüyor. Karakaya barajı göletinde bir süredir küresel iklim değişikliği ve azalan yağışlar kaynaklı su seviyesinde düşüşler meydana gelirken, suların çekildiği bölgede ise tarımsal üretim yapılıyor. Yaklaşık 50 dekarlık bir alanda  silajlık mısır, buğday ile sebze yetiştiriciliği yapılırken, hasadı süren domatesler ise iç piyasada tüketime sunuluyor. Depremin vurduğu kentte domates hasadında çalışarak aile ekonomisine katkı sunmaya çalıştıklarını belirten, kadın işçiler üretiminin önemi dikkat çekerek, işlerinde memnun olduklarını söyledi. “300-400 ton rekolte bekliyoruz” Barajda suların çekildiği alanları değerlendirmek için domates ekibi yaptıklarını kaydeden çiftçi Mustafa Tarin ise, “ Bu yıl 50  hektarlık bir alanda domates ekimi yaptık. 15 işçi ile hasadımız sürüyor. Ürünleri iç piyasaya veriyoruz. Domatesin tarladaki kilogram fiyatı 4 TL , 300-400 ton aralığında ise bir rekolte bekliyoruz “ dedi. “Domatesin kilogramı tarlada 4, markette 25 ise TL” Bu yıl kayısıda bekledikleri verimi alamayınca domates ekimi yaptıklarını belirten bir başka çiftçi Feramuz Akbulut da,“ Ekimlere biraz geç başlamamıza rağmen hedeflediğimiz 350-400 ton rekolteye yaklaştık. İç piyasaya çalışıyoruz. Fiyatlar düşük tarlada 4-5 TL olan domates marketlerde 25-30 TL’den satılıyor. Deprem bölgesi olması nedeniyle işçi bulmakta da zorlanıyoruz. Amacımız suların çekildiği baraj sahasını değerlendirmek” diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Malatya Büyükşehir'in Pütürge’de çalışmaları sürüyor

Kendi üretimleriyle Karşıyaka'yı güzelleştiriyorlar Haber

Kendi üretimleriyle Karşıyaka'yı güzelleştiriyorlar

Belediye kendi tesislerinde ürettiği malzemeler sayesinde hem zaman hem de bütçe tasarrufu sağlıyor.  Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Karşıyaka’mızın daha yaşanabilir ve altyapısı güçlü bir kent olması için aralıksız çalışıyoruz. Yol, kaldırım ve park gibi alanlarda yenileme işleri için ihtiyaç duyduğumuz malzemeleri kendimiz üreterek tasarruf sağlıyoruz” dedi.  Karşıyaka'nın daha yaşanabilir, erişilebilir bir kent olmasını sağlamak için aralıksız çalışan Karşıyaka Belediyesi, ihtiyaç duyduğu parke taşı, bordur, kanalet gibi malzemeleri kendi imkanlarıyla, Örnekköy Şantiye Tesislerinde üretiyor. Bu sayede hem ürün kalitesi artıyor hem de maliyet en aza çekilmiş oluyor. BİNLERCE METREKARE PARKE ÜRETİLDİ Ulaşım Müdürlüğü ekipleri, yıl boyunca sürdürdüğü çalışmalar kapsamında 2023 yılının ilk yarısında 19 bin 723 metrekare beton-kilit parke döşedi; sokak aralarında, parke taşlarının yanı sıra, kanalet ve bordürler de yenilendi. 4 bin 452 metrekare kilit parke, 889 metrekare star parke, 3 bin 340 adet yağmur oluğu, 2 bin 604 adet yol bordürü üretilerek sokaklar yenilenmiş oldu.  HEDEF DAHA GÜZEL KARŞIYAKA Karşıyaka’nın daha yaşanabilir bir kent olması için hiç ara vermeden çalıştıklarını belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Cadde, sokak ve kaldırımlarımızı yeniliyor, yeşil alan, spor alanlarını artırarak kentlilere nefes alacakları ortamlar oluşturmak için çalışıyoruz. Özellikle yol yapımında daha kaliteli ve uygun malzeme temini için Örnekköy Şantiye Tesislerinde bulunan üretim kapasitemizi kullanıyoruz. Karşıyaka’mızın daha yaşanabilir ve altyapısı güçlü bir kent olması için aralıksız çalışıyoruz. Yol, kaldırım ve park gibi alanlarda yenileme işleri için ihtiyaç duyduğumuz malzemeleri kendimiz üreterek bütçe, zaman ve işgücü tasarrufu sağlıyoruz” diye konuştu. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.