TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#uçak

uçak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, uçak haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Zorunlu iniş ne demek? Uçaklarda hangi durumlarda zorunlu iniş yapılır? Haber

Zorunlu iniş ne demek? Uçaklarda hangi durumlarda zorunlu iniş yapılır?

İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nden kalkan askeri helikopter, Bademler köyüne ait boş bir araziye acil iniş yapmak zorunda kaldı, bilgisi elde edildi. Uçaklarda zorunlu iniş veya acil iniş adı verilen durumlar genellikle nadir olaylardır. Uçuş sırasında uçakların, belirli sebeplerden dolayı ender olarak iniş yapması gerekebilir. Bu durum, acil iniş olarak adlandırıldığı gibi ihtiyati iniş olarak da anılmaktadır ve farklı nedenlere dayanabilir. Peki, zorunlu iniş nedir, uçaklarda hangi durumlarda zorunlu iniş yapılır? Zorunlu iniş nereye yapılır? İşte merak edilen tüm detaylar haberimizde… ZORUNLU İNİŞ NEDİR? Zorunlu iniş veya mecburi iniş, bir hava aracının normal uçuşa devam edemeyecek durumlarla karşılaştığında (motor veya önemli sistem arızaları, yakıt tükenmesi, hava koşullarının uçuşa elverişsiz hale gelmesi vb.) gerçekleştirdiği inişi ifade eden bir havacılık terimidir. Aynı zamanda, günlük konuşmalarda zaman zaman uçuşa müdahale edilmesi ve pilotun inişe zorlanması durumları (uçak kaçırma, hava sahası ihlali vb.) için de kullanılabilir. Zorunlu iniş, hedef meydana veya yedek meydanlara ulaşmanın mümkün olmadığı durumlarda pilotun seçtiği hazırlanmamış bir yüzeye gerçekleştirilebilir. Özellikle büyük su kütleleri üzerinde yapılan uçuşlarda, suya zorunlu iniş (ditching) yapma durumu da söz konusu olabilir. Zorunlu inişin motor gücü (itme veya çekme) açısından üç farklı türü bulunmaktadır: tam güçlü, kısmi güçlü veya güçsüz. Bazı uçak modellerinde güçsüz (no power) zorunlu iniş yapmak mümkün değildir.   UÇAKLARDA HANGİ DURUMLARDA ZORUNLU İNİŞ YAPILIR? Modern uçaklarda zorunlu iniş durumları genellikle nadir olaylardır. Bu durumun en yaygın sebeplerinden biri, uçuş sırasında motorun yakıtsız kalmasıdır, genellikle şu nedenlerle ortaya çıkabilir: Yakıtın tükenmesi Uçuş öncesi kontrollerde yakıt miktar göstergelerinin hatalı (fazla) değer göstermesi Pilotun hatalı seyrüsefer planlaması veya kaybolması Yanlış yakıtın depolara konulması Alternatif yakıt depolarının besleme yapmaması Yakıtın kontaminasyonu (kirli olması) Karışım kolu (mahlût) veya karbüratör ısıtıcı kolu (varsa) hatalı kullanımı Pilotun uçuş öncesinde yakıt miktarını ve durumunu gözleme ve kontrol etme pratiği, yukarıda belirtilen risklerin bir kısmını azaltabilir. Yakıt seviyesinin kritik düzeye indiğini fark eden pilotlar, durumun aciliyetine bağlı olarak mayday veya pan-pan çağrıları yaparak iniş önceliği talep edebilirler. Motor arızaları da yakıt dışındaki önemli zorunlu iniş sebeplerindendir. Motorun belirli durumlarda durduğu anlaşıldığında, motoru çalıştırmaya teşebbüs etmek tavsiye edilmemektedir. Bu tür arızalarla başa çıkmak için teknik dokümanlara başvurulmalıdır. Meteoroloji koşulları da bazen uçağın istenmeyen bir hava durumu oluşumunun içine girmesi veya hava durumunun aniden değişmesi sonucu iniş yapma zorunluluğuna neden olabilir. Uçağın belirli hava şartlarında uçabilmesi için gerekli sistemlere sahip olması, pilotun sertifikalara (örneğin alet uçuşu) ve deneyim miktarına bağlı olarak izleyeceği yöntemi belirler. Acil durumda, uçağa çeşitli havacılık birimleri tarafından telsizle tavsiyeler verilebilir, ancak nihai karar ve sorumluluk pilota aittir. ZORUNLU İNİŞ YAPILACAK YERLER Uçuş sırasında meydana gelen arızaları fark eden pilot, derhal bulunduğu bölgeye en yakın havaalanına zorunlu ve acil bir iniş gerçekleştirmeye çabalar. Eğer çevresinde herhangi bir havaalanı bulunmuyorsa, pilot uygun bir alan tespit ederek uçağı bu noktaya güvenli bir şekilde indirmeye çalışır.

Milli uçak KAAN ASELSAN ile "BİLGE KAAN" olacak Haber

Milli uçak KAAN ASELSAN ile "BİLGE KAAN" olacak

Akyol, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, Türkiye'nin önde gelen savunma ve teknoloji firması ASELSAN'ın KAAN projesine verdiği destek hakkında bir değerlendirme paylaştı. Akyol, ASELSAN'ın misyonunun KAAN'ı "BİLGE KAAN" yapmak olduğunu vurgulayarak, "Çelik kanatlar, Türk mühendisliğinin rüzgarıyla ve oyun değiştiren teknolojilerle en yükseklere ulaşacak. Bu başarıda gösterilen gayret ve fedakarlığa şahitlik ediyoruz. Gece gündüz demeden çalışan, KAAN'ı daha ileri teknolojik seviyelere taşıyacak olan Türk Havacılık Uzay Sanayii'ndeki çalışma arkadaşlarımızı, ASELSAN mühendislerimizi ve teknik ekiplerimizi, emeği geçen bütün paydaşları tebrik ediyorum. İstiklal ve istikbalimiz için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz." sözlerini paylaştı. ASELSAN, özellikle üstün aviyonik teknolojileriyle KAAN'a önemli katkılar sunacak. Bu çerçevede, şirketin KAAN için sağlayacağı alt sistem ve ekipmanlar arasında kriptolu haberleşme, tanıma ve tanıtma, veri linki, 3 boyutlu iç haberleşme, yer ve uydu tabanlı yaklaşma, seyrüsefer, yedek uçuş göstergesi, TULGAR kaska monteli gösterge birimi, kızılötesi arama ve takip, bütünleşik elektro-optik hedefleme, kızılötesi füze ikaz ve görüntüleme, lazer ikaz, yönlendirilmiş kızılötesi karşı tedbir, güdümlü kitler, uçuş kontrol sistemi sensörleri, entegre elektronik harp, AESA burun radarı, karşı tedbir atma gibi sistemler yer alacak. Bu sistem ve ekipmanlar, KAAN'ın etkin bir şekilde görev yapmasına önemli ölçüde katkı sağlayacak.

Japonya'da ikinci uçak kazası: İki yolcu uçağı çarpıştı Haber

Japonya'da ikinci uçak kazası: İki yolcu uçağı çarpıştı

Japonya'da 2 Ocak'ta Haneda Havalimanı'nda yaşanan ve 5 kişinin ölümüne neden olan uçak kazasının yankıları sürerken, bir uçak kazası daha meydana geldi. Hokkaido eyaletindeki New Chitose Havalimanı'nın pistinde Korean Air'a ait bir uçak, park halindeki Hong Kong merkezli Cathay Pacific'e ait bir yolcu uçağına çarptı. Yerel saatle 17.30’da meydana gelen kaza sırasında Korean Air uçağında 289 yolcu ve mürettebatın olduğu, Cathay Pacific uçağında ise yolcu bulunmadığı öğrenildi. Kazanın ardından yangın ya da patlama meydana gelmezken, ilk belirlemelere göre yaralanan da olmadı. Kazayla ilgili detaylı soruşturma başlatıldı. New Chitose Havalimanı'ndan bugün yapılması beklenen bazı uçuşlar, bölgede etkili olan şiddetli kar yağışı nedeniyle iptal edilmişti. Uçak kazasında 5 kişi ölmüştü Japonya, 2 Ocak'ta meydana gelen ve dünya kamuoyunu sarsan uçak kazası ile gündeme gelmişti. New Chitose Havalimanı'ndan Haneda Havalimanı'na gitmekte olan Japon Hava Yolları’na (JAL) ait 516 sefer sayılı Airbus A350 tipi uçak, inişi sırasında Japonya Sahil Güvenlik Kuvvetleri’ne (JCG) ait MA-722 tipi uçakla çarpışmıştı. Kazada deprem bölgesine yardım malzemesi taşıyan JCG uçağındaki 5 personelin hayatını kaybettiği açıklanırken, pilot ise ağır yaralanmıştı. Alev topuna dönen JAL uçağındaki 367'si yolcu 12'si mürettebat 379 kişi ise başarılı bir tahliye operasyonu ile kazadan kurtulmuştu. Kazanın ardından başlatılan soruşturmada JCG uçağının piste giriş izninin olmadığı ortaya çıkmıştı.

Milli muharip uçak KAAN uçuşa hazır Haber

Milli muharip uçak KAAN uçuşa hazır

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "2023 Yılı Değerlendirme ve 2024 Yılı Hedefler Basın Buluşması"nda basın mensupları ve medya temsilcileriyle bir araya geldi. Savunma Sanayii Başkanlığı Nuri Demirağ Konferans Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında hedefledikleri her şeyi her alanda başarmanın mutluluğunu yaşadıkları bir yılı geride bıraktıklarını dile getiren Görgün, 2024 yılına da iyi bir başlangıç yapıp Savunma Sanayii İcra Komitesinde önemli kararlar aldıklarını söyledi. Görgün, savunma sanayii sektörünün 3 bin 500’ü aşkın firmasıyla Türkiye ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörlerden biri haline geldiğini belirterek, yürütülen 850’yi aşkın proje ve diğer faaliyetler sonucunda savunma ve havacılık sanayii ihracat rakamının 2023 yılında yüzde 27’lik artışla 5,5 milyar dolara ulaştığını açıkladı. Görgün, insansız hava araçları başta olmak üzere helikopterler, kara araçları, deniz araçları, silah ve mühimmatlar, füze sistemleri, elektronik sistemler ve radar sistemleri üreten firmaların 2023 yılında toplam değeri 10,240 milyar doları aşan sözleşmeler imzaladıklarını sözlerine ekledi. Yerli ve milli ürünlerin güvenlik güçlerinin yurt içi ve yurt dışındaki harekatlarında başarıyla kullanıldığını dile getiren Görgün, dost ve müttefik ülkelerin envanterlerinde de yer aldığını aktararak, savunma sanayiinin son 10 yıl içinde farklı coğrafyalarda 185 ülkeye 230 çeşit ürün ihraç ettiğini söyledi. Geçmişten alınan ilham ve kültür ile bugünün inovasyon ve kollektif gelişim kültürünün zeminini hazırladıklarını belirten Görgün, “İşte bu inovasyon kültürü ile günümüzde ülkemiz İHA ve SİHA teknolojisinde dünyanın önde gelen üç ülkesinden birisidir. Elektronik harp alanında dünyada öncü olan ülkemiz, kendi savaş gemisini yapabilen 10 ülkeden biridir” diye konuştu. Savunma Sanayii Başkanlığı olarak 2023 yılında platform üretiminden hava savunma sistemlerine, silah, mühimmat ve füze üretimlerinden elektronik harp ve radar sistemlerine, haberleşme ve bilgi teknolojilerinden motor sistemlerine, askeri ekipman ve teçhizat üretiminden AR-GE ve eğitim faaliyetlerine kadar her alanda hiçbir boşluk bırakmadan çalıştıklarını dile getiren Görgün, 2023 yılında yapılan faaliyetleri şu şekilde sıraladı: “Dünyanın ilk SİHA gemisi TCG ANADOLU’yu Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim ettik. ANKA-3 muharip insansız uçağımız ilk uçuşunu gerçekleştirdi. İlk jet motorlu uçağımız olan HÜRJET ilk uçuşunu yaptı. Bayraktar TB3 SİHA ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Yerli ve milli ilk helikopterimiz GÖKBEY, yerli motorumuz TS1400 ile ilk uçuşunu yaptı. Yeni Altay tanklarını askeri testleri tamamlanmak üzere Kara Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim ettik. Zırhlı amfibi hücum aracımız ZAHA’nın Türk Silahlı Kuvvetlerimize ilk teslimatını yaptık. Hafif, orta ve ağır sınıf İKA projelerinin geliştirme faaliyetlerine devam edildi, teslimatlarına başlandı. BARKAN I ve BARKAN II güvenlik güçlerimizin kullanımına sunuldu. KAPGAN’ın 12,7 milimetre ağır makineli tüfekle ilk atış testleri başarıyla tamamlandı. Türk Silahlı Kuvvetleri envanterindeki kara araçlarına entegrasyonu için ilk seri üretim yerli ve milli motorumuz TUNA'nın ilk sevkiyatı yapıldı.” “TCG DERYA’yı Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın hizmetine vereceğiz” 2024 yılının geçmişte başlayan projelerin tamamlandığı, yeni sistemlerin güvenlik güçlerine teslim edildiği, ihtiyaçlara göre yeni projelere başlayacakları bir yıl olacağına dikkati çeken Görgün, “Lojistik Destek Gemisi Projemizin ikinci gemisi Ütğm. Arif Ekmekçi'nin nihai kabulünü gerçekleştireceğiz. Denizde ikmal muhabere destek gemimiz TCG DERYA’yı Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın hizmetine vereceğiz. MİLGEM 5. Gemi Tedariki Projesi kapsamında İ sınıfı fırkateynlerin ilkini teslim edeceğiz. Preveze Sınıfı Denizaltıların Yarı Ömür Modernizayonu Projesi kapsamında TCG SAKARYA’nın testlerini tamamlayarak, göreve başlamasını sağlayacağız. Yeni Tip Denizaltı Tedarik Projesi kapsamında projenin ilk denizaltısı PİRİREİS'i Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim edeceğiz. Projenin üçüncü denizaltısı olan MURATREİS'in havuza çekim faaliyetini gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı. “KAAN'ın ilk uçuşu yakın zamanda olacak” MARLIN, SANCAR, ULAQ, SALVO gibi insansız deniz sistemlerinin de kabullerinin gerçekleştirileceği bilgisini veren Görgün, şunları söyledi: "KAAN'ın ilk uçuşu inşallah yakın zamanda olacak. F-16 yapısal projemizin yine teslimatları yapılmaya başlanacak. GÖKBEY helikopterinin jandarmaya teslimi yapılacak. Genel maksat helikopterlerinin teslimi olacak. ASELSAN'ın ürettiği AESA burun radarının testleri devam edecek. Elektronik harp sistemlerimizde tasarımlar devam edecek. 2024, havadan ikmal kontrol uçaklarının milli imkanlarla geliştirilen elektronik destek sistemlerinin teslim edildiği yıl olacak. İnsansız hava araçları için geliştirdiğimiz kameraların seri üretimlerine başlanacak. Uluslararası muadilinden performansı daha iyi olan ASELFLIR-500’ü imal ettik. Bu şu anda kendi sınıfında var olan en iyi kamera. Bunun da seri üretimleri ve teslimatları gerçekleşecek. ASELPOD sistemlerinin teslimatları hızlanacak. Milli Data Link Projesi kapsamında geliştirdiğimiz sistemler uçaklarımıza entegre edilmeye başlanacak." “ALTAY tankında kullanılması hedeflenen yerli ve milli motorun fabrika kabul faaliyetini gerçekleştireceğiz” BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN füzelerinin kabul testleri için hazır olduğunu ifade eden Görgün, “ATMACA atışı ve SOM atışını, KTJ3200 yerli motoru ile ilk kez icra edeceğiz. Turboşaft Motor Geliştirme Projesi (TS1400 motoru) kapsamında kompresör, türbin, yanma odası test altyapı kurulumları tamamlanarak, kabulünü yapacağız. Hibrit Tahrik Sistemi’nin test platformu üzerinde kabulünü gerçekleştireceğiz. ALTAY tankında kullanılması hedeflenen yerli ve milli motorun fabrika kabul faaliyetini gerçekleştireceğiz” dedi.   “Şu an yüzde 80 yerli, yüzde 20 yabancı ihtiyacımız var” Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Görgün, savunma sanayisinde ihraç edilen ürünlerin yerlilik ve millilik oranlarına ilişkin soru üzerine, "Yerlilik oranını kabaca bütçesel olarak hesaplayıp sunuyoruz. Söylenilen ve ifade edilen oranlar doğru. Şu an yüzde 80 yerli, yüzde 20 yabancı ihtiyacımız var. Onlar da alt sistemler ve çeşitli platformlar. Uzun zamandır platform almıyoruz. Bir süre sonra platformları hiç konuşmayacağız" açıklamasında bulundu.  “KAAN'ın motoru için çok ayrı bir ekip uzun zamandır çalışıyor” Milli muharip uçak KAAN'ın motoru için yurt içinde özgün bir çalışma yürüttüklerini belirten Görgün, "Var olan tüm sistemlerimiz için motorlarımızı kendimiz üretiyoruz. TB3 tamamen yerli motorla uçuyor. KAAN'ın motoru için çok ayrı bir ekip, uzun zamandır çalışıyor. TR Motor bu işin bir parçası. Bizim planımız kendi ürettiğimiz motorun seri üretime yetişmesi" dedi.   “Var olan elektronik harp ve lazer yeteneklerimizle belli bir seviyeye ulaşmış durumdayız"   Katmanlı hava savunma sistemlerinin noktasal veya bölgesel koruma olarak değerlendirebileceğini söyleyen Görgün, "Tehdidi önceden belirleyip nasıl bir tehdit olduğunu kesinleştirebilmek oldukça önemli. Çünkü bazen öyle bir tehdit olur ki, o tehdide karşı kullanacağınız karşı tedbir de o tehditle ve oluşturabileceği hasarla orantılı olmak zorunda. Biz, var olan elektronik harp ve lazer yeteneklerimizle yakın temas ve noktasal savunma açısından belli bir seviyeye ulaşmış durumdayız" dedi.   Bunların test edilmek üzere entegre edilmeye başlandığını dile getiren Görgün, yeni nesil uçaklar ve milli muharip uçak KAAN için de bu radarı geliştirdiklerini söyledi. Ayrıca füze ikaz sistemlerini, hava ve hava mühimmatlarını da geliştirdiklerini belirten Görgün, "Uçağın veya platformun taşıyacağı, muharebe ortamında ihtiyaç duyacağı her sistemin bizim üstünlük sağlayacağımız şekildeki versiyonlarını geliştirmek üzere çalışıyoruz. AESA Radarı da bu ihtiyacı karşılayacak bir sistem" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.