TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#tüketim

tüketim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tüketim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yaz aylarında sıcağa ve güneşe dikkat! Haber

Yaz aylarında sıcağa ve güneşe dikkat!

Yaz ayları geldi, tatil ve güneş sezonu açıldı. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında yoğun güneş ışınları, artan sıcaklık ve nem etkisi; siz fark etmeden cilt kusurlarına yol açabilir. Güneş ve sıcak hava cildinizde ve yüzünüzde yaşlanmadan kırışıklılara, yağlanmadan sivilcelere kadar birçok farklı etki gösterebilir.  Yaz aylarında düzenli cilt bakımının yanında, makyajı azaltarak cildimize daha özen gösterebiliriz. Bununla birlikte fonksiyonel gıdalarla beslenmek ve doğal kolajen kaynaklarını tüketmek cildinizdeki yıkıcı etkileri en aza indirebilir. Yazın cildimizi hangi fonksiyonel gıdalarla besleyelim, doğal kolajen kaynakları nelerdir? Tüm bu soruların cevaplarını Karma Grup Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşam Enstitüsünün Koordinatörü Prof. Dr. Nuray Yazıhan veriyor. “Güneş Işınları Ciltte Yaşlanmaya Neden Olabilir” Yazın aşırı sıcak, güneşin yoğunluğu, tuzlu deniz suyu, artan nem veya aşırı kuruluğun cilt dengesini bozduğunu söyleyen Karma Grup Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşam Enstitüsünün Koordinatörü Prof. Dr. Nuray Yazıhan, “Güneş ışınları cildinizde yaşlanmaya neden olabilir. Yaz aylarında cildiniz her zamankinden daha yağlı olabilir, sivilceler artabilir. Ya da susuzluk etkisi ile cildinizin kırışmasına cilt kusurlarının artmasına neden olur. Bu yüzden yazın koruyucular kullanılmasına, cilt temizliğine ve nemlenmesine daha çok özen göstermek gerekiyor” dedi.  “Gazlı, Şekerli ve Asitli İçeceklerden Uzak Durun”  Sıcak havanın vücutta daha çok su kaybına yol açtığını hatırlatan Karma Grup Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşam Enstitüsünün Koordinatörü Prof. Dr. Nuray Yazıhan, “Bol su tüketin” diyerek şu uyarıları yaptı: “Vücudunuzu nemli tutmak ve hidrasyon seviyenizi korumak için gün boyunca yeterli miktarda su içmeye özen gösterin. Su ihtiyacınızın arttığını idrar renginizin koyulaşmasından, idrar miktarınızın azalmasından, cildinizin kuruması, elastikiyetinin azalmasından anlayabilirsiniz. Gazlı, şekerli ve asitli içeceklerden uzak durun. Cilt sağlığınız için her gün 2.5 litre su için. Sabahları yeşil yapraklı sebzeler özellikle maydanoz, limon içeren karışımların tüketilmesi güne dinç başlatır, ödemi azaltır ve cildinize C vitaminini sağlar. Yeşil çay, antioksidan etkisi ile yazın güzel bir içecektir.  30’lu yaşlardan itibaren vücudunuzda kolajen depoları azalmaya başlar Kırışıklıklar ve nem dengesini kolajen ve hyaluronik asitle sağlayabilirsiniz: Kolajen; deri, tendon, ligament ve kemik yapısındaki başlıca proteindir ve derinin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturur. Derimizde en çok bulunan kolajenler tip 1 ve tip 3 dür. Otuzlu yaşlardan itibaren vücudunuzdaki kolajen depolarınız azalmaya başlar. Kemik suyu, balık ve tavuk derisi, yumurta kabuğunun içindeki zar bol kolajen kaynaklarıdır.  Brokoli, brüksel lahanası, lahana, kereviz, pancar, kuşkonmaz, karnabahar, pazı ve karalahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, C, E ve A vitaminlerinin yanı sıra çinko, manganez ve bakır gibi kolajen üretimini destekleyen diğer kolajen yardımcı faktörlerinin harika kaynaklarıdır.  Cildinizi desteklemek için kolajen ve hyaluronik asit içeren takviyeleri kullanabilirsiniz. Özellikle dengeli vitamin ve mineral alımıyla beraber kolajen peptitler cilt, kas, kemik dokunuzu destekler. Böğürtlen, kivi, portakal ve limon gibi C vitamini açısından zengin meyveler cilt sağlığı için faydalıdır. C vitamini, kolajen üretimini destekler ve cildin elastikiyetini korur.” “Hasar Alan Cildinizi Doğal Yağlarla Destekleyin” “Güneş ve tuzlu suyun hasar verdiği cildinizi doğal yağlarla destekleyin” diyen Karma Grup Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşam Enstitüsünün Koordinatörü Prof. Dr. Nuray Yazıhan, cilt kuruluğunu gidermeden en iyi bronzluğu fonksiyonel gıdalarla yakalamanın ipuçlarını şu şekilde verdi: “Hindistan cevizi yağı, avokado yağı, badem yağı cildinizi besler, sakinleştirir, cilt kuruluğunu azaltır. Havuç yağı ile güzel bir bronzluk elde edebilirsiniz. Ayrıca havuç, beta-karoten içeren bir sebzedir. Beta-karoten cilt sağlığı için önemlidir, çünkü vücutta A vitamini üretimine yardımcı olur ve cildin sağlıklı bir şekilde yenilenmesini destekler. Avokado, sağlıklı yağlar ve E vitamini bakımından zengin bir meyvedir. Bu özellikleri sayesinde cildi nemlendirir, elastikiyetini artırır ve genel olarak cilt sağlığını iyileştirir. Zeytinyağı, sağlıklı yağlar, antioksidanlar ve E vitamini içerir. Cilde nem sağlayabilir, anti-enflamatuar etkiler gösterebilir ve cilt bariyerini güçlendirebilir.” Antioksidan Besinler Cilt Hasarınızı Azaltır  Karma Grup Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşam Enstitüsünün Koordinatörü Prof. Dr. Nuray Yazıhan “Antioksidan besinler cilt hasarınızı azaltır. Kuşkonmaz, brokoli, brüksel lahanası ve lahana, vücudumuzun en önemli antioksidanı glutatyon seviyelerini artırmada süper etkilidir” diyerek “Yaban mersini gibi mor renkli meyveler, antioksidanlar bakımından zengindir ve cilt sağlığını destekler. Antioksidanlar, serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltarak cilt yaşlanmasını geciktirebilir. Yeşil yapraklı sebzeler: Ispanak, pazı, brokoli, marul gibi yeşil yapraklı sebzeler cilt sağlığı için önemli olan antioksidanlar, vitaminler ve mineraller açısından zengindir. Probiyotikler hem barsak hem cilt mikrobiyatasını düzenler: Probiyotik içeren gıdalar, bağırsak sağlığını iyileştirir ve dolayısıyla cilt sağlığını da destekler. Yoğurt, kefir, turşu gibi probiyotik kaynakları tüketmek faydalı olabilir” ifadelerini kullandı.  “Cilt problemleriniz varsa, bir dermatolog veya sağlık uzmanıyla görüşmek önemlidir” diyen Karma Grup Fonksiyonel Gıda ve Sağlıklı Yaşam Enstitüsünün Koordinatörü Prof. Dr. Nuray Yazıhan sözlerini şu ifadelerle bitirdi: “Unutmayın, sağlıklı bir cilt için tek başına beslenme yeterli değildir. Bu fonksiyonel gıdaların yanı sıra düzenli olarak su içmek, güneşten korunmak, düzenli uyku almak ve stresi yönetmek gibi diğer yaşam tarzı faktörlerine de dikkat etmek önemlidir” HABER MERKEZİ

"2053 Net Sıfır" hedefi için anahtar jeotermal enerjide Haber

"2053 Net Sıfır" hedefi için anahtar jeotermal enerjide

Jeotermal Enerji Derneği (JED) Başkanı Ali Kındap, Türkiye'nin 2053 "net sıfır" emisyon hedefine ulaşması için elektrik üretiminin yüzde 8'inin, konut ısıtmanın tamamının jeotermalden karşılanmasının hedeflendiğini bildirdi. Kındap, Dünya Yenilenebilir Enerji Günü kapsamında yaptığı yazılı açıklamada, jeotermal enerjinin diğer yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılaştırıldığında sürdürülebilirlik özelliği taşıdığını belirtti. Türkiye'nin bu alanda potansiyelinin yüksek olduğunu anımsatan Kındap, jeotermal enerjiden daha yüksek oranda yararlanmanın gerekli olduğunu ifade etti. Kındap, Türkiye'nin sera gazı emisyon oranlarında tüm dünyaya ilan ettiği 2053 "Net Sıfır" hedefine ulaşılması için yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılacak yatırımların hayati önem taşıdığına işaret ederek, şunları kaydetti: "Dünyanın 4’üncü, Avrupa’nın en yüksek jeotermal kaynak potansiyeline sahip Türkiye, jeotermal enerjiden kapasitesinin çok altında yararlanıyor. 2053'te Türkiye’nin toplam elektrik enerjisi kurulu gücünde jeotermalin yüzde 8 oranında pay almasını, konut ısıtmasında ise ülkenin tamamının ihtiyacını karşılamayı hedefliyoruz. Jeotermal enerji kaynaklı elektrik üretiminde bugün itibarıyla 1700 megavat kurulu güce ulaşmış durumdayız. Termal turizm, jeotermal seracılık, konut ısıtması gibi faktörlerle birlikte 5 bin 20 megavat entegre kullanımımız bulunuyor. Buna karşılık Maden Tetkik Arama Kurumu’nun (MTA) verilerine göre keşfedilmiş jeotermal kaynak potansiyelimiz 62 bin megavat. Keşfi yapılmamış kaynaklarla birlikte bunun çok üzerinde bir kaynak varlığına sahibiz." AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.