TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#toprak

toprak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, toprak haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

5 milyon 2023 fidan toprakla buluşturuldu Haber

5 milyon 2023 fidan toprakla buluşturuldu

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) dikim alanında gerçekleştirilen 'Geleceğe Nefes Cumhuriyete Nefes' Milli Ağaçlandırma Günü etkinliğine katıldı. Burada yaptığı konuşmada ağaçların gelecek için büyük önem taşıdığını vurgulayan Yumaklı, Yeşil Vatan için durmadan çalışanların bulunduğunu ancak bunun tek başına yeterli olmayacağını dile getirdi. Bakan Yumaklı, çocukların gönüllerinde 'yeşil' heyecanının oluşturulması gerektiğine dikkati çekerek, "Bugün memnuniyetle görüyoruz ki 85 milyonun tamamı bugüne has değil ama bugünü de çok özel kılarak bayramımızı gerektiği gibi ifa ediyor" dedi. Küresel ısınmanın etkilerinin her geçen gün hissedildiğini ve hissedilmeye devam edileceğini söyleyen Yumaklı, bu konuda faaliyetlerin artması gerektiğini belirterek, "Bu sene sonu itibarıyla bizim toprakla buluşturacağımız fidan ve tohum miktarı 7 milyarı aşacak. Bu da bu konuya ne kadar önem verdiğimizin bir göstergesi" diye konuştu. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) raporunda Türkiye'nin ağaçlandırma konusundaki başarısına yer verilmesine işaret eden Bakan Yumaklı, "Bizler Avrupa'da birinci, dünyada dördüncü sırada, en çok, en iyi ve en nitelikli ağaçlandırma yapan ülkeler olarak herkesin kabul ettiği bir sonuca ulaşmış olduk" ifadelerini kullandı. Yumaklı, ağacı dikmek kadar korumanın da önemli olduğuna değinerek, "Bundan sonraki dönemlerde burada diktiğiniz ağaçları takip etmeniz gerekiyor. En azından belli dönemlerde gelip hiç olmazsa dikmiş olduğunuz ağacın gelişimini takip ederseniz, sizler için de büyük bir mutluluk kaynağı olacaktır" cümlelerine yer verdi. "Yangınlarla mücadeleyi başarılı bir şekilde tamamlamış olduk" Türkiye'nin yangınlarla mücadeledeki başarısına vurgu yapan Yumaklı, şöyle konuştu: "Ülkemizde son dönemlerde hem orman teşkilatımızın imkanları hem de orman teşkilatımızın kabiliyetinin artması sebebiyle yangınlarla mücadeleyi başarılı bir şekilde tamamlamış olduk. Elbette en iyisi, en güzeli bu yangının çıkmaması. Elbette yangın çıktıktan sonra sizler bir şekilde buna müdahale edersiniz, söndürürsünüz. Ama yangının çıkmaması elbette bizim istediğimiz, arzu ettiğimiz bir husus." "Yanmış alanlar bu yıl tamamıyla rehabilite edilmiş oldu" Bakan Yumaklı, Türkiye'de her yıl yanan ormanların daha fazlasının rehabilite edilip bir sonraki yıl sonuna bırakılmadığını kaydederek, "2021 yılında yanmış olan alanlar 2022 yılının sonuna kadar, 2022 yılında yanmış alanlarda 2023 yılının sonuna kadar beklemeksizin bu yıl tamamıyla rehabilite edilmiş oldu. Bizler 24 uçağımız, 100 helikopterimiz, 10 insansız hava aracımız, 776 kulemiz, 4 bin 500'e yakın kara aracımız, 25 bin kahramanımız ve 118 bin gönüllümüzle bu mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz" dedi. Bu yıl toprakla buluşturulacak her fidanın Cumhuriyet'e bağlılığın birer göstergesi niteliğinde olacağını ifade eden Yumaklı, her bir fidanın Yeşil Vatan'a olan inancı temsil edeceğini dile getirdi. "Güçlü bir Türkiye için her alanda bütün gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz" Yumaklı, 81 ilde Cumhuriyet Ormanları kurulacağını hatırlatarak, "2023 noktada 5 milyon 2023 fidanı toprakta buluşturacağız. Ben bu çalışmalarımızda bize destek veren Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Güçlü bir Türkiye için her alanda bütün gücümüzle çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz" açıklamasını yaptı. Yeşil Vatan uğrunda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Yumaklı'ya, konuşmasının ardından Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey tarafından Cumhuriyet'in 100'üncü yılına özel çam kozalakları ile hazırlanan tablo hediye edildi. Hediye takdiminin ardından alanda fidan dikimine geçildi. Bir fidana cansuyunu veren Yumaklı, ardından çocuklarla birlikte Gazze'de hayatını kaybeden bebekler için de ayrıca fidan dikti. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Ankara elektrik kesintisi – 11 Kasım 2023 Cumartesi

Orada bir köy var… Ağaçları kesilmiş, toprağı satılmış! Haber

Orada bir köy var… Ağaçları kesilmiş, toprağı satılmış!

Modern yaşamın getirdiği kaygılardan biri de şehirlerin daha da kalabalıklaşması… Kentlerin ve insanın telaşından, gürültüsünden kurtulmak için doğaya kaçış revaçtayken, sığınak olarak görülen köyler dahi ne yazık ki yaşanılamaz hale getirildi. Toprağın tarla vasfından çıkarılarak hobi bahçelerine, tiny houselere ve daha birçok uygulamalara hapsedilmesi hem binlerce fıstık ve zeytin ağacının kesilmesine neden oluyor, hem de üretimin gerçekleşmesine ket vuruyor! Türkiye’nin neredeyse yüzlerce köyü aynı kaderi paylaşırken, İzmir’de ise Menemen’in köylerini mercek altına aldık. Çaltı, Ayvacık, Telekler, Süleymanlı, Emiralem, Değirmendere, Yahşelli, Göktepe, Beyköy, Bağcılar, Alaniçi ve Karaorman köyleri ‘şehirli ve köylü’ arasında sıkışıp kalırken, vatandaş hukukun geçerliliğini sorguluyor! KİME, NEYİ SATIYORSUNUZ? Tarlası olan köylünün, özel şirketler tarafından yüksek ücretler ile ikna edildiğini öne süren Çaltı Köyü’nün önceki dönem muhtarı ve çevreci Gürol Kaplan, tüm bunlar yaşanırken yetkililerin nerede olduğunu sordu. “Bu bir duyarlılık meselesi. Toprağın talanı söz konusu” diyen Kaplan, şunları ekledi: “Tarlalarımız, nehirlerimiz, doğal kaynaklarımız, arkeolojik değerlerimiz toplumsal bir koruma ile elde tutulabilir. Şahısları tanımam etmem, onlara karşı bir husumetim de yok. Ama birileri gelip doğamızı pervasızca yok edemez. Ve tüm bunlar yaşanırken hukuk nerede? Ben ne zaman bu ülkede yazılı kanunlarımıza güvenerek, ona sırtımı dayayarak yaşayabileceğim? Buradaki birçok vatandaşın köy arazisi var. Birileri gidip bir yer alıyor, onun üzerinden parseller oluşturuluyor. Dizilerde gördükleri köy hayatını tarım arazilerimizi yok ederek oluşturmaya çalışıyorlar. O dünyayı kendin yaratacaksın ama böyle talan ederek değil; üreterek, eğitimden geçerek, toprak analizini yaparak… 20 dönüm bir arazi alıp, bunu küçük küçük parsellere bölerek kaçtıkları o şehir hayatını köylerde de yaratmaya başlayacaklar. Kime, neyi satıyorsunuz? Bunları denetleyen yok mu? Şu an ki konuşmam devletedir, belediyeyedir, ilçe tarımadır. Mesele bir kişiyi durdurmak değildir; bu zihniyete, köyleri yok eden bu sisteme ‘dur’ demektir.”   HALK NE KÖYLÜ OLARAK KALMIŞ NE DE ŞEHİRLİ Devletin 50 yıl önce aşıladığı fıstık ağaçlarının hobi bahçeleri ve tiny houseler yüzünden kesildiğini iddia eden Kaplan, “Ve başka bir köyde hatta şehirde bu fıstık ağaçlarını kolay kolay göremezsiniz. Ülkenin kurtuluşu bu güzelim toprakları parsel parsel satarak mı gerçekleşecek? Bu sistemle köylünün neyini yok ediyorlar biliyor musunuz? Masumluğunu! Köylü kurnazlaşıyor. Ama cahilce kurnazlaşıyor. Köylüyü üretimden, hayvancılıktan, süt üretiminden, toprağından ayrıştırarak kurnaz bir kitleye dönüştürüyorlar. Köylerde yaşadığımız sorun bu. Halk ne köylü olarak kalmış ne de şehirli olmuş. Ne şehir kültürü var, ne de köy! Tiny houseler bizim köyümüzde yoktu. İnsanlar ne olduğunu bile bilmezdi. Yeni yeni baş göstermeye başladı. Sahil kesimlerinden köylere, dağlara doğru, sinsice yaygınlaşmaya başladı. Tarım arazilerini, doğamızı öbekleşerek yok ediyorlar. Ve en acısı da bunu yapanlar bu dağların isimlerini bilmeyen, toprağını tanımayanlar… Yaklaşık 2 ay önce araziler bu hale getirildi işte. 2 ay içinde köylerimizi tiny house bataklığına sürüklediler. Hukuk, yasalar dahi engellerken, devlet buna nasıl izin verebilir?” isyanında bulundu. BİNLERCE FISTIK AĞACI YOK OLUYOR! Kaplan, sözlerine şöyle devam etti: “Toprağın tarla vasfından çıkarılması dahi yasakken gördüğümüz manzara korkunç. Ve daha kötüsü ne biliyor musunuz? Başka köylerde örneklerini gördük. Tiny houseleri inşa ediyorlar ama ardından yetkili biri gelip kapısına kilit vuruyor. Olan onca fıstık ağacına, zeytin ağacına, toprağımıza oluyor. Öbek öbek sözde evlerin dikildiği arazilerde binlerce fıstık ağacı var. Fıstık üretimini sağlamak varken –hele ki bu ekonomik krizde- kaynağını yok etmek çılgınlık. Fıstıktan geçimini sağlayan köylünün sosyolojik yapısını da bozuyorlar. Devletin kanunlarını birileri göz göre göre çiğniyor, şikayet edeceğimiz kimse de yok. Tarlalar amacı dışında kullanılıyor. Madem bu kadar basit, tarlası olan herkes milyonluk paralara toprağını satsın ve köyler tiny house dünyasına dönsün… Bunun denetleyicisi maliye mi, ilçe tarım mı, belediye mi, imar işleri müdürü mü? Buna kim ‘dur’ demiyor? İllegal değilse biz de yapalım o zaman? Hukukun geçerliliği kalmadıysa herkes yapsın öyleyse. Sosyal devletin olduğu bir ülkede bunlar yaşanmamalı. Tarlasını şirketlere satan köylü şimdi ki halini görünce üzülüyor. Ağaç kalmamış, kuru bir alan. Şehirliler tarafından bozulan köyler meydana getirildi. Kültürel yönden gelişmemiş ülkelerin haline acımak lazım.”   GEREKİRSE MAHKEMEYE TAŞIYACAĞIM “Bizim seçtiğimiz politikacılar bizlere benziyor” sözlerini kullanan Kaplan, “Köylüyü nelerin beklediğini görmemek mümkün değil. Korumazsak eğer köyler orijinal yapısını kaybedecek. Yeterince bozuldu. Hatta öyle bozuldu ki üretmiyor artık. Yumurtayı, ekmeği dahi bakkaldan alıyor. Çok dar bir alanda var olmaya çalışıyoruz. Yetkililere sesleniyorum, bu dar alanların yitip gitmesine izin vermeyin lütfen. Yoksa konuşulacak ne bir kültür kalır ne de hikaye. Zaten toplumlar da böyle böyle bitiyor. Mücadeleyi elden bırakmayacağım. Gerekirse mahkemeye taşıyacağım” dedi. BU HABER DE İDKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: KYK yurtlarında sorun bitmiyor

Başkan Mustafa Görkem'den imar açıklaması Haber

Başkan Mustafa Görkem'den imar açıklaması

Tokat'ta Ankara Mahallesi olarak adlandırılan bölgenin imara açılmasının ardından çıkan 'afet bölgesi imara açıldı' söylemleri hakkında açıklama bulunan Tokat Muhtarlar Derneği Başkanı Mustafa Gökrem, "Suyun, denizin, boğazın altından yol geçirirken, teknolojinin zirve yapıp uzaya gidilen bu teknolojide biz hala bir avuç toprağı ne yapabiliriz diye tartışıyoruz" ifadelerini kullandı. "Unutmayanız ki biz tartışmalar değil, icraatlar istiyoruz" Ankara Mahallesi olarak adlandırılan bölgenin imara açılması hakkında öneride bulunduklarını belirten Tokat Muhtarlar Derneği Başkanı Mustafa Gökrem "Belediyemizin büyük bir çalışması ile Ankara Mahallesi denilen bölgeyi biz imara açılmasını istedik. Bu ayın başlarında bu karar meclisten geçti. Karar geçti ama hem sosyal medyada hem de bazı kişiler burayı bir heyelan bölgesi olarak nitelendirdiler. Biz denizin ortasına havaalanı, biz denizin ortasına futbol sahası yapıp, 60-70 bin kişiyi denizin ortasına çıkarıp toplaya bilecek bir konumdayız. Suyun, denizin, boğazın altından yol geçirirken, teknolojinin zirve yapıp uzaya gidilen bu teknolojide biz hala bir avuç toprağı ne yapabiliriz diye tartışıyoruz. Unutmayanız ki biz tartışmalar değil, icraatlar istiyoruz. Biz bu icraatları başlatan kişilere teşekkür ediyorum" diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Tokat'lı kadınların ev salçası mesaisi

Gaziemir’de fidanlar toprakla buluştu Haber

Gaziemir’de fidanlar toprakla buluştu

21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası etkinlikleri kapsamında Gaziemir Belediyesi ağaç dikim etkinliği düzenledi. Dokuz Eylül Mahallesi’nde düzenlenen etkinliğe Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ile eşi Deniz Arda, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, Dokuz Eylül Mahallesi Muhtarı Mustafa Tosun ve mahalle sakinleri katıldı. Ağaç dikim etkinliğinde 170 zeytin ağacı toprakla buluşturuldu. Şehit Polis İbrahim Yardımcı Anaokulu’nda düzenlenen etkinlikte ise Başkan Arda ile minik öğrenciler, okulun bahçesine çınar ağacı dikti. GAZİEMİR İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası’nı kutlayan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, küresel iklim değişikliği ve kuraklığın yol açtığı su krizine dikkat çekti. Gelecek nesillere daha temiz çevre bırakmak, daha yeşil bir Gaziemir yaratmak için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Başkan Arda, “Küresel iklim krizi dünyamızın geleceğini tehdit ediyor. İklim değişiklikleri ve kuraklık nedeniyle yaşanacak su krizi çok büyük sorun. Bilim insanları, iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılına kadar 250 milyon insanın göç edeceğini söylüyorlar. Doğamıza, suyumuza sahip çıkmamız gerekiyor. İklim krizinin etkilerini en aza indirmek, doğamızı korumak ve yeşil alanlarımızı artırmak için çalışıyoruz. Gelecek nesiller ve dünyamız için, daha yeşil bir Gaziemir için çalışmaya devam!” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.