TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#tiroit bezi

tiroit bezi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tiroit bezi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sabahları zor uyanıyorsanız dikkat! Haber

Sabahları zor uyanıyorsanız dikkat!

Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nihat Polat, tiroit hastalıklarının, tiroit hormonlarının salgılanma düzenindeki bozukluk ve bezin boyutundaki değişikliklerle ortaya çıktığını söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Polat, tiroit bezinin, vücudumuzun enerji düzeylerini kontrol ettiğini ve işlevinde herhangi bir problem olduğunda sağlığımızın olumsuz yönde etkileneceğini aktardı. Polat, “Tiroit gırtlak ve köprücük kemiği arasına yerleşmiş, soluk borusuna dolanmış olarak duran kelebek şeklinde bir salgı bezidir. Bu salgı bezi metabolizmayı ve vücut ısısını düzenler, bedendeki enerji kaynaklarının kontrolüne yardımcı olur, vücudumuzdaki bütün sistemlerle birlikte çalışır, beyni daima aktif tutar, bağırsakları hareket halinde tutar, regl döngüsünün düzenli olmasını sağlar, tırnak ve saçların sağlıklı olmasını sağlar” dedi. BAŞLICA TİROİT HASTALIKLARI VE BELİRTİLERİ NELER? Dr. Öğr. Üyesi Nihat Polat, “Tiroit bezinin yetersiz salgılanması hipotiroidi, normalden fazla hormon salgılanması hipertiroidi, bezin iltihaplanmasına da tiroidit adı verilir” diyerek başlıca tiroit hastalıklarını şu şekilde sıraladı: Hipertiroidi: Tiroit bezinin normalden fazla hormon salgılamasıdır. Belirtileri kalp atışında hızlanma yani çarpıntı, aşırı iştah ve yemek yemeye rağmen kilo kaybı, sinirlilik, huzursuzluk, ellerde titreme, terleme, saç dökülmesi gibi şikâyetler ile kendini gösterir. Hipotiroidi: Tiroit bezi salgısının gerekenden az üretilmesi ve salgılanmasıdır. Kişinin hareketlerinde ağırlık, halsizlik, çabuk yorulma, unutkanlık, vücutta su tutulması ve kilo artışı, ciltte kuruluk, ses kısıklığı, kabızlık, adet düzensizliği gibi şikâyetler oluşur.” Tiroidit: Tiroit bezinin çeşitli nedenlerle iltihaplanmasına tiroiditi adı verilir. Ateş, üşüme, titreme ve çarpıntı ile başlar. Tiroit bezi büyür, sıcaktır ve hassasiyet vardır. Hasta başını arkaya atamaz. Yemek yemede zorluk ve lenf bezlerinde şişlik olabilir. Tiroit bezindeki iltihap abse yapar ve tiroit bezi üzerindeki cilt kırmızı bir renk alabilir." ERKEN TANININ ÖNEMİ Teşhis sürecinden de bahseden Dr. Öğr. Üyesi Polat, “Tanı koymada hastanın kanındaki serbest T3, serbest T4 ve TSH hormonlarının ölçümü tiroit bezinin çalışması hakkında bilgi verir. T4 ve T3 hormonlarının normal sınırın altında veya üstünde olması tiroit bezinin iyi çalışmadığına işarettir. Tiroit bezinin büyüklüğü ve nodül içerip içermediğini anlamak için tiroit ultrasonu, nodülün sıcak ve soğuk olduğunun anlaşılması için tiroit sintigrafisi (filmi) kullanılır. Sintigrafi, sadece nodülü olan ve TSH’sı düşük olan hastalara uygulanır. Nodüllerin kanser olup olmadığını anlamak için ise tiroit ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılır. Biyopsi sonucuna göre ilaç tedavisi mi yoksa cerrahi mi uygulanacağına karar verilir. Yukarıda saydığımız şikâyetleri yaşayan kişiler vakit kaybetmeden konusunda uzman bir hekime başvurmalıdır. Tiroit hastalıklarına erken tanı konulması tedavide başarıya ulaşmada büyük rol oynar. Tedavi edilmeyen ya da geç tanı konulan tiroit hastalıklarının ileride çok daha büyük sağlık sorunlarına yol açabileceği unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı. İHA

30 ile 50 yaş arası kadınlar haşimatoya dikkat Haber

30 ile 50 yaş arası kadınlar haşimatoya dikkat

Yaş aralığı 30 ile 50 arasında olan ve özellikle şehirlerde yaşayan kadınların haşimato tedavisi görmesi gerektiğini söyleyen Medicana Bursa Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gökhan Erbağ, haşimatonun bir tiroit hastalığı olduğunu söyledi. Erbağ, "Haşimato, bir otoimmum tiroit hastalığı, yani bağışıklık sistemimizin tiroit bezine saldırmasıdır. Tiroit bezinde bir harabiyet oluşturması, buna bağlı olarak da tiroit hormon eksikliği, tiroit kanseri ve lenfoma riskini arttırarak ilerleyen önemli bir hastalıktır. Birçok hasta haşimato olduğunun farkında değil, tiroit ilacı kullanmakta hipotoloji sebebiyle, ama haşimato olduğunu bilmiyor. Haşimato olduğunu bilmediği için de aslında tedaviyi doğru almakla birlikte eksik tedavi oluyor. Dolayısıyla hastaların neden hipotiroidin olduğunu bilmesi ve hipotiroidin en sık sebebi olan haşimato hastalığına sahiplerse doğru tedaviyle tedavi edilmesi lazım" diye konuştu. Haşimatonun teşhisinde iki yolun izlendiğini söyleyen Erbağ, "Haşimato teşhisi iki parametreyle konuluyor, ilk parametremiz kandan baktığımız otoimmum belirtiler. İki tane testimiz var, anti TPU ve anti TG dediğimiz iki kan testi ve tiroit ultrasonu. Bunlar bize hastanın haşimato olup olmadığı hakkında büyük oranda cevap veriyor. Bazı durumlarda bu sonucun negatif olduğu hastalarla birlikte bakılan iki parametre ile kişinin haşimato hastalığına sahip olup olmadığını anlayabiliriz. Halsizlik, yorgunluk, unutkanlık, yaygın kas ağrıları, eklem ağrıları olan kişiler haşimato açısından risk altında. Özellikle kadın hastalar bu hastalık açısından önemli risk altında. Özellikle de şehir hayatında bulunan çalışan kadın hastalarda bu hastalık oldukça sık görülüyor. Bu semptomlara sahip kadın hastaların haşimato açısından mutlaka değerlendirilmesi gerekir" diye konuştu. "30 ile 50 yaş arası kadınlar risk altında" Haşimatonun tedavisi hakkında da bilgiler veren Erbağ, "Tedavinin iki yönü var. Birinci yönü en basit olan hastaya tiroit hormon ilacı vermek; ama tedavi sadece bundan ibaret değil. Mutlaka hastanın hayat tarzını değiştirmesi, bazı önemli vitamin takviyeleri uygulaması, hastalığın geri dönmemesini sağlayabiliyor. Maalesef ülkemizde en sık yapılan yanlışlardan bir tanesi hastalara tiroit hormon ilacı verip ömür boyunca bu hormon ilacına maruz bırakmaktır. Genellikle kadınlarda sık görülen bir hastalık. 9 kadına 1 erkek sıklığında karşımıza çıkıyor. Yaş aralığı ise 30 ile 50 yaş arası kadınlar hastalık açısından risk altında. Tabii ki erkeklerde de görebiliyoruz ama daha fazla kadınlarda görülen bir hastalıktır" şeklinde konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.