[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#tekstil

tekstil haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tekstil haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir aynı anda üç tekstil fuarına ev sahibi oldu Haber

İzmir aynı anda üç tekstil fuarına ev sahibi oldu

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahibi olduğu, İZFAŞ tarafından gerçekleşen Fashion Prime – 7. Tekstil, Hazır Giyim Tedarikçileri ve Teknolojileri Fuarı ile İZFAŞ – İzgi Fuarcılık ortaklığıyla düzenlenen Fashion Tech – 3. Hazır Giyim, Konfeksiyon ve Tekstil Makineleri, Tekstil Baskı Teknolojileri Fuarı ve ilk defa düzenlenen Fashion Home İzmir - Ev Tekstili Fuarı, yerli ve yabancı ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Tekstil ve moda sektörüne yeni bir soluk getiren fuarlarda, yeni iş birlikleri ve ticari anlaşmalara imza atılırken İzmir’in bu alandaki öncü rolüne de katkı sunuldu. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen profesyonelleri buluşturdu Üretimden ihracata, istihdamdan teknolojik gelişmelere kadar pek çok alanda katkı sağlayan, yerel firmaların dünya pazarındaki payını artırarak, uluslararası arenada rekabet gücünü artırmayı hedefleyen fuarlar, sektörün önde gelen katılımcılarıyla Türkiye ve Almanya’dan ABD’ye, İngiltere’den Çin’e kadar dünyanın farklı ülkelerinden gelen profesyonelleri bir araya getirdi. B2B (Business-to-business/İşletmeden işletmeye) görüşmeleriyle yerli ve yabancı profesyonel alıcılar ile katılımcı firmalar iş birliği anlaşmalarına imza atarken fuarlarda çok miktarda ürün ve makine satışı da yapıldı. Fashion Prime Fuarı çerçevesinde, ünlü mankenlerin katılımıyla özel dantellerin ve kumaşların kullanıldığı 2025 yılının trendlerinin sunulduğu defileler düzenlendi. Yenilikçi ürünler tanıtıldı Tekstil ile ön plana çıkan Denizli de geniş bir katılımla bu fuarlarda yer alırken Denizli Ticaret Odası standında, üretime teknoloji katarak katma değerin artırılmasının hedeflendiği Denizli Teknik Tekstil Merkezi’nde (DTTM) geliştirilen yüksek teknolojili tekstil ürünlerin de tanıtımı yapıldı. Merkezin sahip olduğu, nanolif yüzey kaplama, akustik karıştırma gibi yenilikçi uygulamaların yanı sıra ziyaretçilere yara örtüsünden tek kullanımlık bornoza kadar farklı yenilikçi ürünlerin sunulduğu stant ziyaretçi ve katılımcıların ilgisini çekti. Katılımcı firmaların temsilcileri fuarları değerlendirerek memnuniyetlerini aktardı. Murat Olgun (Klasman Kumaş): 8 bin metre kare kapalı alanda faaliyet gösteren 15 yıldır abiye kumaş üreten, bir firmayız. Bu fuarda olmaktan çok memnunuz. Bu yıl 4’üncü kez katılım sağlıyoruz. Fashion Prime Fuarı’na her katıldığımızda iş bağlantıları konusunda çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Gelecek fuarda da burada yer alacağız. Bülent Özgür Başkaya (Ftr Moda): Güpür, dantel ve tekstil aksesuarları üzerine üretim yapan ve üretimden son tüketiciye kadar sürecin içinde olan bir firmayız. Fuar bizim için çok bereketli geçti. Buradaki en büyük etken ev tekstili grubunun da dahil olması, bizim iş bağlantılarımızı olumlu yönde etkiledi. Bizim zaten sürekli müşterilerimiz vardı. Bu sene yeni fuarla birlikte yeni iş bağlantılarımız da oldu. Önümüzdeki yıllarda Fashion Home Fuarı’nın etkisi daha büyük olacak bu da bizim Fashion Prime Fuarı’ndaki gücümüzün artması demektir. Okay Şimşek (Şimşek Makine): Yedek parça, aksesuar, sektörel tekstil kağıtları üretiyoruz. Aynı zamanda Ege Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısıyım, dernek olarak ve firma olarak ekonomi ve sektördeki durgunluk nedeniyle yaşanan çekincelere karşın fuarı destekledik. Fuarda ilk günden itibaren hiç boş durmadık. Uluslararası firmalar geldi, bu bizleri çok mutlu etti. İngiltere ile bu fuarda bağlantı yaptık örneğin. Kuzey Afrika’dan gelen firmalar vardı. Fuar, yoğun ve güzel geçti ve bizler için moral oldu. Birbirini destekleyen üç fuarın bir arada olması da ciddi katkı sağladı. Bir sonraki fuarın çok daha başarılı olacağına inanıyorum. Levent Demirbilek (Demirbilek Makine): Konfeksiyon dikiş makineleri, otomasyon, ev tipi dikiş makineleri ve yedek parçaları alanında hizmet veriyoruz. Fashion Tech Fuarı’na ikinci kez katılıyoruz. İlk fuarda memnun kaldık ve tekrar katılmak istedik. Sektörde ekonomik sıkıntılar olmasına karşın bu fuar beklediğimizin üzerinde bir ziyaretçi ilgisiyle geçti. Üç fuarın bir arada olmasından da memnunuz. Birbirini destekleyen sektörlerdeki fuarlar birbirine güç kattı. Kudret Çelebi (TETAŞ): Makine ithalatı ve üretimi yapan, tekstil ve konfeksiyon sektörünün iş ortağı olan bir firmayız. Fashion Tech Fuarı’nda geniş ürün grubumuzla geniş bir alanda yer aldık. Geçtiğimiz fuardan çok memnun ayrılmıştık, bu yıl yine buradayız ve bu fuardan da memnunuz. İş gücünü azaltan, makinelerin ön plana çıktığı ürünleri sergiledik ve satışını gerçekleştirdik. Üç fuarın bir arada olması çok önemli, aynı söktürün iş ortakları bir arada. Bu fuarların dış bölgelerden üreticilerin katılımıyla daha da büyüyeceğine inanıyorum. Hakan Gökalp Öztürk (Uğur Tekstil Makinaları): Dünya çapında markaların Türkiye distribütörüyüz. Üçüncü kez Fashion Tech Fuarı’na katılıyoruz ve bu fuarın oluşturulma fikri başladığından itibaren gönülden destekliyoruz. Fuardan da gayet mutluyuz, memnunuz. Üç fuarın bir arada olmasını da heyecanla bekliyorduk, birbirini olumlu yönde etkiledi. Firma sahiplerinden teknik personele ve mühendislere kadar birçok departmandan ziyaretçi aldık ve birçok ticari anlaşmaya imza attık. Fehmi Bayraktaroğlu (Buca Yün Mensucat Sanayi): 1962’den bu yana pike, battaniye ve koltuk örtüsü üreten bir firmayız. Fashion Home, ilk kez yapılmasına rağmen bu fuarda çok gelecek görüyorum. Fuarda beklentilerimizin çok üstünde iş bağlantıları, ikili görüşmeler yaptık. İzmirli olduğumuz için kendimizi bu fuarda ev sahibi olarak görüyoruz. Bu durum bizi çok gururlandırıyor. Oktay Karabacak (New Home Tekstil): Denizli merkezli, 23 yıldır havlu, nevresim, bornoz gibi ev tekstilinin tüm dallarında üretim yapan bir firmayız. Fashion Home İzmir Fuarı ilk defa yapılmasına karşın çok iyi gördüm. Zamanla büyüyüp gelişecek bir fuar, firma olarak çok memnunuz. Ayrıca, Fashion Prime ve Fashion Tech ile eş zamanlı yapılması, fuarın gelişmesine ve büyümesine katkı sağlayacaktır. Fahri Bozkurt (Sorkunlu Tekstil): Denizli firmasıyız, İzmir ile de bağlantılı çalışıyoruz. Fashion Home, gelişmeye çok açık bir fuar. Fashion Prime Fuarı ile birbirini içerik olan çok destekliyor. Biz de firma olarak ilk defa bu yeni fuara katılıp sonrasında işe dönüşecek ikili görüşmelerle güzel bağlantılar kurduk. Fuarın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Saçu Barlin (Brl Teknik Tekstil Feride): 20 yıldır sektördeyiz. Üniforma, belediyelere, hastane görevlilerine, itfaiye görevlilerine teknik özellikli kumaşlar üretiyoruz ve konfeksiyonunu da yapıyoruz. Fuara bu yıl ilk defa katıldık ve çok memnun kaldık. İkili görüşmeler yaptık, bu görüşmelerin ikili iş anlaşmalarına dönüşme şansı yakaladık. Seneye yine burada olmayı çok isteriz.

Hem bale yapıyor hem kostüm dikiyor: 17 yaşındaki Duru'nun başarı hikayesi Haber

Hem bale yapıyor hem kostüm dikiyor: 17 yaşındaki Duru'nun başarı hikayesi

İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki Duru Basut, anaokulundaki dans öğretmeni tarafından yeteneğinin keşfedilmesiyle bambaşka bir hayata yelken açtı. Çocuk yaşta dansla tanışan, ailesinin büyük desteğiyle özel ders almaya başlayan Basut, kendisine güvenenleri yanıltmayarak kısa sürede başarı basamaklarını hızla çıktı. AVRUPA ŞAMPİYONLUĞUNA GÖZ DİKTİ Danstan hiç kopmayan, ilkokul ve ortaokulda da antrenmanlarını düzenli olarak sürdüren Basut, ulusal çaptaki modern dans ve bale yarışmalarında madalyalara art arda ulaştı. Basut, bu performansıyla milli dansçı olarak ülkemizi temsil etmeye de hak kazandı. Genç dansçı; 2022 yılında Makedonya’da yapılan şampiyonada ‘bale düet’ kategorisinde Avrupa ikinciliği elde ederken; geçen sene Belçika’da düzenlenen Dünya Dans Şampiyonası’nda ise ‘modern dans düet’ kategorisinde dördüncü oldu. 25 Eylül 2024 tarihinde Slovenya’da düzenlenecek Avrupa Modern Dans Şampiyonası için de son hazırlıklarını yapan Duru, ülkemize madalya kazandırmayı hedefliyor. Dans eğitimini 13 yıldır düzenli olarak sürdüren ve eğitmenlik sertifikası da bulunan Duru, üniversitedeki öğrenci arkadaşlarına ya da akademisyenlerine bale eğitimi de verebilecek. KENDİMİ BİLDİM BİLELİ HEP DANS Dans etmeyi çok sevdiğini, sporla ilgilenmenin hayatını hep olumlu etkilediğini belirten Duru, “Çocukken televizyon karşısında ya da müzik açıp dans ederdim. Kendimi bildim bileli dansa hep ilgim vardı. Anaokulundaki dans öğretmenimin benimle ilgilenmesi ve beni doğru yönlendirmesi hayatımı değiştirdi. Dansa ilk başladığımda küçüktüm, bu noktaya geleceğimi düşünemezdim. Ne mutlu ki, kendimi hep geliştirdim ve hayal ettiğim seviyeye ulaştım. 10 yaşından beri çeşitli yarışmalara, etkinliklere katılıyorum. Artık bu tecrübeyi edindim. Önümde çok önemli bir yarışma var; Slovenya’daki şampiyonada madalya almayı istiyorum. Bu nedenle son dönemde yoğun bir çalışma süreci geçirdim. Günde en az 2-3 saat antrenman yapıyorum. Kendimi çok iyi ve hazır hissediyorum. Dansı çok sevmem ve neredeyse haftanın her günü düzenli çalışmam, başarıya giden yolumu açtı. Bu şekilde devam ederek en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğuna ulaşmak istiyorum” diye konuştu. AİLE MESLEĞİ Anne ve babasının tekstil işiyle uğraştığını, kendilerine ait bir firmanın da olduğunu belirten Duru Basut, “Moda ve tekstil, bana hiç uzak bir alan değil. Modayı da dans kadar seviyor, takip ediyorum. Aile mesleğimiz de tekstil olduğundan, akademik kariyer için bu alana yöneldim. İzmir Ekonomi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü ilk tercihimdi. Bu hedefime ulaştığım, ayrıca sanat bursunu da aldığım için çok mutluyum. Tasarım yeteneğime güveniyorum. Dansta olduğu gibi bölümümde de başarılı olacağıma inanıyorum. En büyük hayalim; kendi tasarladığım dans kıyafetlerini giyerek şampiyonlarda yer almak. Bunu düşünmek bile beni heyecanlandırıyor” dedi. DANS VAZGEÇİLMEZİ Dans sayesinde sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandığını, günü doğru planlayarak disiplinli ve düzenli bir şekilde hareket edebildiğini söyleyen Basut, “Dans, yaşamımı daha güzel ve mutlu sürdürmem noktasında bana çok şey kattı. Yaşım ilerlese de, iş hayatına atılsam da danstan vazgeçebileceğimi sanmıyorum. Dans, benim hayatımın merkezinde. Elbette, üniversitemde eğitim aldığım alanla ilgili kariyerimi de sürdürmek istiyorum. Ama dans da hep bana eşlik edecek” ifadelerini kullandı.

Dünya çapında bilinen Taç markası kime ait? Taç yerli mi? Haber

Dünya çapında bilinen Taç markası kime ait? Taç yerli mi?

Ev tekstili alanında faaliyet gösteren Taç markası kimin? Dünya çapında önemli bir marka bilinirliğine sahip olan ve hem kalitesi hem de ürün çeşitliliği ile birçok insanın favori gösterdiği Taç, pek çok farklı noktada tüketiciler ile buluşuyor. Taç markasının kuruluş tarihçesi ve marka hakkında diğer merak edilenleri, haberimizin devamında sizin için derledik. Taç markası kime ait? Taç markası Zorlu Ailesi’ne ait olan bir markadır. Taç yerli mi? Yerli bir marka olan Taç’ın temelleri Denizli iline bağlı Babadağ’da atıldı. Taç markası ne zaman kuruldu? Zorlu Ailesi’ne ait olan ev dekorasyon ürünleri, 1974 yılında Taç markası adı altında birleştirildi. Taç markasının tarihçesi 1974 yılında Taç markası adı altında toplanan Zorlu Ailesi’nin ev dekorasyon ürünleri, birkaç sene yalnızca iç piyasada satışa sunuldu. Kalitesi ve tarzı ile pek çok kişinin dikkatini çeken Taç ürünleri, kısa sürede milyonlarca insan tarafından tanındı. İç piyasada satıldığı yıllarda Zorluteks Teksil tesislerinin açılması ile kapasitesini ciddi oranda artıran Taç ürünleri, ihracat yapmaya uygun miktara ulaştı. 1997 yılı itibari ile dış piyasaya da açılan Taç, Avrupa’nın önde gelen markaları ile hem kapasite hem de teknolojik açıdan rekabet edebilir hale geldi. Kaliteli dokusu ve geniş ürün çeşitliliği ile dünya çapında kullanım oranını artırmayı başardı. 1970’li yıllardan bu yana ev tekstili üzerine çalışmalarda bulunan Taç; inovatif ürünler geliştirerek, kullanıcılarının hayatlarını kolaylaştırmayı hedefledi. Bu doğrultuda dünyadaki en son moda trendlerini yakından takip etti ve söz konusu trendleri iç pazara taşıdı. Böylelikle Türkiye’de bulunan vatandaşların ev tekstili alanında dünyadaki yeniliklere kolayca ulaşabilmesini sağladı. Taç’ın ne kadar mağazası var? Zorlu Tekstil Grubu’nun en büyük markası olma özelliği gösteren Taç, Türkiye’de 500’e yakın konsept mağazaya sahiptir. Bununla birlikte 1800’den fazla satış noktası bulunan Taç, dünyada tam 36 adet ülkede müşterilerine hizmet vermektedir. Yurtdışında 110 mağaza ve 750 satış noktası ile tüketicilerle buluşmaktadır.

Antalya’da su borusu patladı: Tekstil mağazası yerle bir oldu Haber

Antalya’da su borusu patladı: Tekstil mağazası yerle bir oldu

Olay, Evrenseki Mahallesi Sahil Caddesi Deniz mevkiinde bulunan AVM’nin önündeki su borusunun patlaması sonucu meydana geldi. Alınan bilgiye göre; patlamanın ardından Sezai Siverek isimli vatandaşa ait tekstil mağazasının zemin katını su bastı. YAKLAŞIK 3 MİLYON ZARAR Su borusunun daha önce de aynı şekilde patladığı ve mağazaya zarar verdiğini belirten mağaza çalışanlarından Ahmet Demirbaş, “Bugün sabah saat 08.30 sıralarında iş yerine geldiğimiz zaman mağazanın zemin katının belimize kadar su altında olduğunu ve suyun oluk oluk akmaya devam ettiğini gördük. Zemin katta bulunan tezgahların ilk 3-4 basamağındaki tüm ürünler suya ve çamura bulanmıştı. Biz elimizden geldiğinde az zarar gören ürünleri kurtarmaya, yukarı çıkarıp kuruması için sermeye başladık. Çağırdığımız vidanjör vasıtasıyla su tahliyesi yapılıyor. Gördüğünüz gibi mağazamızda zarar çok büyük. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Burada yaklaşık 2,5-3 milyon lira dolayında zararımız var” dedi. KÖR TIPA İLE KAPATILMIŞ Patlayan borunun inşaat aşamasında şantiye suyu olarak alınan suyun borusu olduğu, daha sonra başka yerden su bağlanmasına rağmen bu borunun bağlantıdan kapatılması yerine kör tıpa ile kapatılmasından kaynaklandığı belirlendi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Antalya'da elektrik kesintisi - 25 Ekim 2023 Çarşamba

Türk kültür ürünü keçe podyuma çıktı Haber

Türk kültür ürünü keçe podyuma çıktı

Binlerce yıllık geçmişe sahip geleneksel Türk kültür ürünü keçe,  bu yıl 6. kez düzenlenen Fashion Prime – Tekstil, Hazır Giyim Tedarikçileri ve Teknolojileri Fuarı’nda podyuma çıktı. Keçe ustası ve tasarımı Ayfer Güleç'in tasarımlarıyla  Meradan Podyuma - “İklim Değişikliği ile Yaşanan Su Krizinde Keçe” defilesi, geleneksel Anadolu keçesini modern bir tarzla buluşturarak keçenin potansiyelini yaratıcı bir şekilde sergiledi. Defileye ev sahibi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile İzmir Köy-Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer başta olmak üzere; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin'in eşi Fatma Yetişkin, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı'nın eşi Lütfiye Karakayalı, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun eşi Duygu Aslanoğlu, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, siyasi parti temsilcileri, sektör profesyonelleri, üreticiler, çobanlar, kooperatif ortakları, modacılar ve fuar ziyaretçileri katıldı. Soyer: “Eserlerin tamamı karbon emisyonu ve atık oluşturmadan üretildi” İklim krizi ve kuraklıkla mücadelenin önemine vurgu yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bizi bir araya getiren bu defileyi farklı kılan çok önemli bir özellik var.  Meradan Podyuma Keçe ismini taşıyan bu çok değerli defile aslında bir ilk. Burada sergilenen sanat eserlerinin tamamı karbon emisyonu ve atık oluşturmadan üretildi. Bu yüzden her biri, iklim krizine ve kuraklığa karşı büyüttüğümüz mücadelenin birer sonucu. Tarihin en büyük yok oluş süreçlerinden birisine tanıklık ediyoruz. İklim krizi artık uzak gelecekte yüzleşmemiz gereken bir felaket değil. Hayatımızın her anında, iklim krizinin ve bunun sonucu olan felaketlerin etkilerini yaşıyoruz. Sulak alanlarımız, derelerimiz kuruyor... Seller, yangınlar, birbirini takip ediyor. Elimizi taşın altına koymak ve bu krizin üstesinden gelmekle mükellefiz. Nasıl mı? Yaşamın her alanında doğayla uyumlu çözümleri hatırlayarak ve yenilerini ortaya koyarak. Tıpkı bugün Meradan Podyuma Defilesinde olduğu gibi” dedi. “Mücadelemize yepyeni bir soluk getiriyor” Keçenin dünyanın ilk tekstil ürünlerinden biri olduğunu ve dünyanın karşı karşıya olduğu krizler karşısında dirençli yapısıyla çağları aşarak günümüze kadar ulaştığını söyleyen Başkan Tunç Soyer, Aliağa'da bulunan antik kent Aigai yani Ege'yi hatırlattı. Ege'nin anlamının keçi olduğunu hatırlatan Soyer, binlerce yıl boyunca bu topraklarda küçükbaş hayvancılık yapıldığını söyledi. Soyer, “Bu defile Seferihisar'dan başlamak üzere 10 yılı aşkın süredir yürüttüğümüz çalışmaların bir halkası. Çoban haritası, Mera İzmir, İzmirli markası, Başka Bir Tarım Sertifikası, İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi, Can Yücel Tohum Merkezi ve Bayındır'da kurduğumuz Bayındır Süt Fabrikası bu defileyle aynı bütüne hizmet eden çalışmalarımız. İki somut hedefe hizmet ediyor; ilki Anadolu'nun binlerce yıllık mera kültürünü koruma altına alıyoruz. Sütünden koyununa, kültürü kuşaklar arasında taşıyan çobanlarımıza sahip çıkıyoruz. Buradan seslenmek istiyorum; önce bu memleketin yerel hayvan ırklarına, yerel atalık tohumlarına sahip çıkalım. Çünkü yerli ve milli olmak burada başlıyor. İkinci hedefimiz de, hiçbir atık üretmeyen, karbon salımına neden olmayan döngüsel bir ekonomi inşa ediyoruz. İşte bu nedenle Meradan Podyuma bir defileden çok daha fazla anlam ifade ediyor. Anadolu'nun meralarını ve gezegenimizi yaşatma mücadelemize yepyeni bir soluk getiriyor” diye konuştu. Neptün Soyer: “Keçeye farkındalık yaratmak istedik” İzmir Köy-Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, “Dünyanın yüzde 70'i su ancak bu suyun yüzde 97'si tuzlu su. Sadece yüzde 2,5'u tatlı su. Bu yüzde 2,5 oranın sadece yüzde 0,3'ü kullanılabilir. Biz o kadar az suyla döngünün, doğanın içinde yiyoruz, içiyoruz, gıdamızı üretiyoruz ve aynı zamanda giyiniyoruz. Ama geldiğimiz bu dönemde iklim değişikliği denilen ama bizim artık kriz olarak gördüğümüz bu sorundaki en önemli nokta su. Biz İzmir Köy-Koop Birliği olarak, buradaki Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortaklarımız olarak, tarımla uğraşan çiftçiler olarak biliyoruz ki topraktan gelen her şey kıymetli. Küçükbaş hayvancılığın Seferihisar'daki yolculuğunu İzmir'e taşıyan Tunç Soyer başkanımızla beraber, meradaki hayvancılığın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğu İzmirli markası, Can Yücel Tohum Merkezi gibi çalışmalarla aynı zamanda Seferihisar'daki bir sanat atölyesi olan keçe atölyesinde Ayfer Güleç ile buluşmamız da bunların bir halkası. Geldiğimiz noktada su kriziyle, merada hayvancılıkla, o hayvanların yünüyle, geçmişten gelen kadim bilgiyle sahip çıkmamız gereken en önemli özelliklerimizden biri olan bu sanata, keçeye farkındalık yaratmak istedik” dedi. Güleç: “Bütünsel düşünmek gerekli” Keçe ustası ve Tasarımcı Ayfer Güleç, “Bir işi sürdürülebilir kılmak, bir işe bütünsel açıdan bakmak, minimalist yaşam kültürü dediğimiz göçer kültürün en önemli el sanatlarından biri olan keçeyi, dünyadaki ilk tekstil ürününü, koyunun yetiştiği her yerde bilinen ve üretilen tekstil ürününü farklı bir boyuta taşımak, markalaştırmak benim heyecanımdı. Yol arkadaşlarımla bunu başardığımızı düşünüyorum. Defile de bunun tacı olacak. Çok heyecanlıyım. Bütünsel düşünmek gerekli ve o bütünselliğin içinde sürdürülebilir olmak gerekir. Bunu sürdürülebilir kılan ve arzu nesnelerine dönüştüren bir tasarımcı olma yolunda ilerliyorum” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Menemen’de kesintisiz içme suyu

Tekstilcilerle hazırgiyimciler karşı karşıya geldi Haber

Tekstilcilerle hazırgiyimciler karşı karşıya geldi

“Ayağımıza sıkıyoruz” diyerek iplik, kumaş, hazırgiyim ve ev tekstili ürünlerine getirilen ilave vergi kararına tepkisini ortaya koyan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Yanlış bir karar acilen iptal edilmeli” dedi. Türkiye’nin hazırgiyim ihracatının 2023 yılının ocak – eylül döneminde yüzde 8’lik kan kaybı yaşadığını ve 16,1 milyar dolardan 14,8 milyar dolara indiğinin altını çizen Sertbaş, “2022 yılının ikinci yarısından itibaren Rusya-Ukrayna savaşı ve Avrupa’daki resesyon konfeksiyon ihracat rakamlarımızın gerilemesine yol açtı. Biz normalde Eylül, ekim aylarında yoğun bir şekilde Noel siparişleri alırız. Bu sezon geçen sezona göre Noel siparişleri yüzde 30 civarında düşmüş durumda. 2024 yılının ilk yarısını kaybettiğimizi hissediyoruz. Bütün bu olumsuzluklar ortadayken, konfeksiyon firmaları mevcut kadrolarını koruma hesapları yaparken gelen bu karar Türk konfeksiyon sektörüne büyük bir darbe anlamına geliyor. Bu karar hazırgiyim firmaları için 2024 yılının tamamen “kayıp yıl” olmasına yol açar. Hayata geçtiği takdirde ihracat rakamlarımız ve istihdam rakamlarımız düşer, firmalarımızdan da kayıplar yaşarız” şeklinde konuştu. Sektörlerin genelini ilgilendiren kararlar alınırken sektör temsilcilerinin bir araya gelerek bu kararları aldığının altını çizen Sertbaş sözlerini şöyle sürdürdü; “Geçmişte hayati kararları birlikte alırdık. Bu konudaki kararı da tüm taraflar görüşerek alabilirdik. Bu karar, tekstil ve hammaddeleri sektörünün mevcut koşullarında geçici bir iyileştirme sağlayabilir ama katma değerli ürün ihraç eden konfeksiyon sektörüne büyük zararlar verir.” Tekstil sektörünün rekabet gücünü inovasyonla tasarımla geliştirmesi gerektiğini savunan Sertbaş, “Korumacılığın piyasa işleyişini bozduğunu ve en sonunda korunan sektöre de faydası olmadığını dünyadaki birçok ekonomi modelinde ve eski uygulamalarda gördüğümüzü söyleyebiliriz. Bir sektör korunmak istenirken o sektöre fayda sağlanmadığı gibi başka bir sektörde de tamiri mümkün olmayan hasarlara yol açmamak gerekir” diyerek sözlerini noktaladı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - EİB’den Eylül ayında 1,5 milyar dolar ihracat

İlave gümrük vergisi tekstil ve hazırgiyimi karşı karşıya getirdi Haber

İlave gümrük vergisi tekstil ve hazırgiyimi karşı karşıya getirdi

İplik, kumaş, hazırgiyim ve ev tekstili ürünlerin ithalatına getirilen yüzde 30-100 arasındaki ilave gümrük vergisi kararı tekstilcilerle hazırgiyimcileri karşı karşıya getirdi. İGV, Türk hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatçılarının tepkisini çekti. “Ayağımıza sıkıyoruz” diyerek iplik, kumaş, hazırgiyim ve ev tekstili ürünlerine getirilen ilave vergi kararına tepkisini ortaya koyan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Yanlış bir karar acilen iptal edilmeli” dedi. Türkiye’nin hazırgiyim ihracatının 2023 yılının Ocak - Eylül döneminde yüzde 8’lik kan kaybı yaşadığını ve 16,1 milyar dolardan 14,8 milyar dolara indiğinin altını çizen Sertbaş, “2022 yılının ikinci yarısından itibaren Rusya-Ukrayna savaşı ve Avrupa’daki resesyon konfeksiyon ihracat rakamlarımızın gerilemesine yol açtı. Biz normalde Eylül, ekim aylarında yoğun bir şekilde Noel siparişleri alırız. Bu sezon geçen sezona göre Noel siparişleri yüzde 30 civarında düşmüş durumda. 2024 yılının ilk yarısını kaybettiğimizi hissediyoruz. Bütün bu olumsuzluklar ortadayken, konfeksiyon firmaları mevcut kadrolarını koruma hesapları yaparken gelen bu karar Türk konfeksiyon sektörüne büyük bir darbe anlamına geliyor. Bu karar hazırgiyim firmaları için 2024 yılının tamamen 'kayıp yıl' olmasına yol açar. Hayata geçtiği takdirde ihracat rakamlarımız ve istihdam rakamlarımız düşer, firmalarımızdan da kayıplar yaşarız” dedi. Sektörlerin genelini ilgilendiren kararlar alınırken sektör temsilcilerinin bir araya gelerek bu kararları aldığının altını çizen Sertbaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçmişte hayati kararları birlikte alırdık. Bu konudaki kararı da tüm taraflar görüşerek alabilirdik. Bu karar, tekstil ve hammaddeleri sektörünün mevcut şartlarında geçici bir iyileştirme sağlayabilir ama katma değerli ürün ihraç eden konfeksiyon sektörüne büyük zararlar verir”. Tekstil sektörünün rekabet gücünü inovasyonla tasarımla geliştirmesi gerektiğini savunan Sertbaş, “Korumacılığın piyasa işleyişini bozduğunu ve en sonunda korunan sektöre de faydası olmadığını dünyadaki birçok ekonomi modelinde ve eski uygulamalarda gördüğümüzü söyleyebiliriz. Bir sektör korunmak istenirken o sektöre fayda sağlanmadığı gibi başka bir sektörde de tamiri mümkün olmayan hasarlara yol açmamak gerekir” diye konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Badem ve cevizdeki gümrük vergisi artışı üreticileri sevindirdi

Giresun’da tekstil sanayi gelişiyor Haber

Giresun’da tekstil sanayi gelişiyor

Giresun 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir tekstil firması yaklaşık bin 100 kişiye istihdam sağlarken dünya markaları için yaptıkları üretimlerle yıllık yaklaşık 28 Milyon Euro’luk ihracat gerçekleştiriyor. 2004 yılında eski bir mezbaha binasında 150 kişi ile başladıkları gömlek ve takım elbise üretim faaliyetlerine büyüyen iş hacmi ile bin 100 kişiye istihdam sağladıklarını belirten şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Osman Arar, bugün gelinen noktada Holly Fashion Group çatısı altındaki Strellson, Windsor, JOOP gibi markaların yanı sıra GANT, Gentiluomo, Cinque, NN07, The Kooples, Corneliani, Munro ve Hugo Boss gibi hazır giyim sektöründe dünyaca ünlü birçok marka için ürettikleri ürünleri İngiltere, Fransa, İtalya ve Kanada gibi ülkelere ihraç ettiklerini aktardı. Yeni yatırımlarla 2100 kişiye istihdam sağlanacak, ihracat hedefi ise 50 Milyon Euro Giresun 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni tahsis edilecek alanlar için hazırladıkları projelerle yaklaşık 8 aylık bir süre içerisinde istihdam kapasitelerini iki katına çıkararak 2 bin 100 kişiye iş imkanı sağlanacağını, mevcut 28 Milyon Euro’luk ihracat rakamlarını ise 50 Milyon Euro’ya yükseltmeyi hedeflediklerini söyleyen Arar, grup şirketlerinin üretim kapasitelerinin artırılması için Giresun’da toplam 9 Milyon Euro’luk bina ve makine yatırımı yapacaklarını belirtti. Grup olarak üretimlerini yüzde 90 oranında yurtdışına ihraç ettiklerini söyleyen Arar, şu anda gerçekleşen 28 Milyon Euro’luk ihracatlarının tamamının Giresun Gümrüğü’nde işlem gördüğüne dikkat çekti. Tesis kendi enerjisini üretiyor Üretim tesislerinin Avrupa Yeşil Mutabakatına uygun yeşil enerji ile çalışan karbon ayak izi düşük bir teknolojiye sahip olduğunu belirten Arar, tesisin kendi elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayabildiği 760 kWp’lik güneş enerji santraline sahip olduğunu ayrıca buhar üretimi için kullanılan kömür tüketimine 5 yıl önce son vererek doğaya karbon salınımı çok daha düşük seviyelerde olan pelet tüketimine geçtiklerini söyledi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Giresun'da zehir tacirleri tutuklandı

Uşak'ta üretime kadınlardan büyük katkı Haber

Uşak'ta üretime kadınlardan büyük katkı

Uşak Ticaret ve Sanayi Odası verilerinden derlenilen bilgiye göre, kent genelinde 180 firma, tekstil atıklarını geri dönüştürerek ekonomiye kazandırıyor. Bu fabrikalarda günde yaklaşık 1700 ton, yılda ise 620 bin ton tekstil kırpıntısı geri dönüştürülerek 485 bin ton pamuk lifi elde ediliyor ve ülke ekonomisine 97,5 milyon dolarlık döviz girdisi sağlanıyor. Ülke geneli tekstil geri dönüşümünün yüzde 72'sinin yapıldığı kentte bu sayede pamuk ve enerji maliyetlerinin yanı sıra su tüketiminden de tasarruf elde ediliyor. Uşak'ta yer alan geri dönüşüm fabrikalarında 14 bin 400 kişi çalışırken bunların yüzde 61'i kadınlardan oluşuyor. Türkiye'nin dört bir yanından ve yurt dışından getirilen tekstil kırpıntıları, kadınlar tarafından renklerine ve kalitelerine göre ayrılıyor. Kumaş haricindeki cisimlerin temizlenmesi sonrası makinelerden geçirilen kırpıntılar, önce elyafa ardından ipliğe dönüştürülüyor. Geri dönüştürülen ipliklerin önemli bölümü yurt içi ve yurt dışı pazarlara gönderiliyor, bir bölümü de yine kentte bulunan tesislerde kilim ve battaniye üretiminde kullanılıyor. Kadınlar daha yüksek algıya sahip Kentte faaliyet gösteren bir geri dönüşüm firmasının yönetim kurulu üyesi Ali Zengi, sektörde ağırlıklı olarak kadın çalışanların tercih edildiğini belirterek, bunun kadınların ürünleri renklerine ve kalitelerine göre ayırma konusunda daha yüksek bir algıya sahip olmalarından kaynaklandığını söyledi. Zengi, kadınların daha titiz ve temiz çalıştığını, bunun kaliteyi doğrudan etkilediğini ifade etti. Geri dönüşüm tesisi çalışanlarından 2 çocuk annesi Semra Gürcan ise 5 yıldır çalıştığını, evin geçimine destek olabilmenin mutluluğunu yaşadığını kaydetti. Yaptıkları işin israfı da engellediğini dile getiren Gürcan, "Bunlar normalde çöpe gidecek, bu şekilde biz de kazanıyoruz firmamız da kazanıyor. Ben burada çalışmaktan çok mutluyum. Evime para götürüyorum ne güzel. Ele güne muhtaç olmuyorum. Çocuklarım okuyor, onların istikbalini düşünüyorum. Kendim kazanıyorum, onlara da yardımcı oluyorum." dedi. Sektörde 2 yıldır çalıştığını anlatan 40 yaşındaki Türkan Kahraman da yaptıkları işle ülke ekonomisine katkıda bulunduklarını, bunu bilmenin gurur verici olduğunu söyledi. Kadınlar için kimseye muhtaç olmama duygusunun çok önemli olduğuna işaret eden Kahraman, "Evine bir tane ekmek dahi alsan çok rahatsın. Kimseye boyun bükmemek de çok güzel bir şey. Çarşıdan bir şey alacaksın ve kimseye muhtaç değilsin. Çocuklarına destek olabildiğin için onlar da çok rahat oluyor. Kadınların ayaklarının üzerinde durması gerekiyor. Kadınlardan en büyük isteğim çalışmaları. Her yerde iş var şu anda." diye konuştu. Fabrikada iplik makinesinin başında çalışan 21 yaşındaki Burçin Yıldız da makine başında çalışmaya başladığı dönemde biraz tedirgin olduğunu ancak işine alıştığını ve kendi parasını kazanmanın huzurunu yaşadığını dile getirdi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Uşak’ta iki araç birbirine girdi

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.