TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#tatlı

tatlı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tatlı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ramazan Bayramı’nın gözdesi baklavada ‘ucuz’ uyarısı Video Galeri

Ramazan Bayramı’nın gözdesi baklavada ‘ucuz’ uyarısı

Yaklaşan Ramazan Bayramı, vatandaşlarda heyecana neden olurken, bayram geleneği olarak ikram edilen baklava konusunda vatandaşlara uyarı geldi. BAKLAVANIN LEZZETİNİ ORTAYA ÇIKARAN NEDİR? İzmir merkezli olarak faaliyet gösteren bir baklava firmasının yönetim kurulu üyesi Cevdet Murat, geleneksel lezzet baklavanın yapım aşamalarını anlatırken, kaliteli bir baklavanın kullanılan hammadde ve ustalıkla meydana geldiğini söyledi. Baklava üretiminde kullanılan sade yağ ve kuruyemişin birinci sınıf olması gerektiğini ifade eden Murat, baklavanın lezzetini sade yağın ortaya çıkardığını belirtti. Hileli ürünler üretenlerin zaman içerisinde piyasadan yok olmaya mahkum olduklarını kaydeden Murat, “İnsanların sağlığını hiçe saymak bu kadar kolay değil. 70-80 liraya satılan baklavalara hile karışıyor. Sade yağ yerine margarin kullanılması ürünün fiyatını aşağı çekerken insan sağılığıyla da oynanıyor. Vatandaşlar bütçesi dahilinde yarım kilo alsın ama ağız tadıyla ve sağlını koruyarak yesin. İnsanlar sağlığını hiçe saymasın” dedi. "MUTLAKA HİLEYE BAŞVURULMUŞTUR" Cevizli baklavanın 300 liranın altında, fıstıklı baklavanın ise 380 liranın altında satılamayacağını söyleyen Murat, “Ortalama 350 liranın altında bir baklava fiyatı varsa şüpheyle bakmak gerekiyor. Bunlar üretilirken mutlaka bir hileye başvurulmuştur. Bunlardan uzak durmalarını tavsiye ediyorum. Lezzetli ve sağlıklı bir baklava yemek istiyorlarsa bu fiyatlara dikkat etsinler” diye konuştu. PÜF NOKTALARI NELERDİR? Vatandaşlara kaliteli baklavanın püf noktalarını da anlatan Murat, “Baklavanın parlaklığının doğal olması ve çatalı batırınca ‘hış’ diye ses gelmesi gerekiyor. Ağızda eriyen baklava kalitelidir. Baklavayı yerken de ters çevirip alt kısmını damağa getirmek gerekiyor. Damak lezzeti en iyi alan yerdir. Baklavanın tadı, yağı aşağı çöker. O yüzden bu şekilde yemek gerekiyor” dedi. İHA

Dünya’nın en tatlı rotaları: Çikolata müzeleri Haber

Dünya’nın en tatlı rotaları: Çikolata müzeleri

Çikolata müzelerinde, çikolatanın büyüleyici dünyasını keşfetmek için bir araya gelmiş eserler ve lezzetli deneyimler sizi bekliyor. Ziyaretçiler, çikolatanın nasıl yapıldığını öğrenirken aynı zamanda ustaların elinden çıkan özel çikolata ürünlerini tatma fırsatını yakalayabilirler. Bu müzeler, sadece çikolata severler için değil, aynı zamanda sanat tutkunları için de eşsiz bir deneyim sunabilir. Çikolatanın büyülü dünyasına açılan kapıları aralayan bu müzeler, ziyaretçilerine unutulmaz bir lezzet yolculuğuna götürüyor. Dünya’da yer alan çikolata müzeleri… KÖLN ÇİKOLATA MÜZESİ Dünyanın en dikkat çekici çikolata müzelerinden birisi Köln Çikolata Müzesi’nde, çikolatanın binlerce yıllık tarihi anlatılmaya devam ediliyor. Çikolatanın en eski izlerini barındıran bir müze olduğu söyleniyor. İçerisinde bulunan çömlek ve diğer eserlerin toplamda 2600 yıla kadar uzanan bir tarihi olduğu aktarılıyor. Aynı zamanda çikolatanın tarihsel yolculuğuna şahit olacağınız bu müze, bir yılda 500 binden de fazla kişiye kapılarını açıyor.  BARSELONA ÇİKOLATA MÜZESİ İspanya’nın çikolata tarihinde önemli bir rolü bulunuyor ve bu noktada Avrupa’ya giriş yaptığı ilk nokta İspanya olarak biliniyor. Sanayileşme anlamında ülkede adım atmasında da çikolatanın etkisi olduğunu söylemek mümkün. Barselona Çikolata Müzesi, çikolata için önemli olan isimlerin heykellerini de burada ziyaretçilerine sunuyor. ÇİKOLATA SIRLARI MÜZESİ Çikolata Sırları Müzesi, Fransa’nın Strasbourg kentinde yer alan bir çikolata müzesidir. Yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilen bu müze, iç ve dış tasarımıyla dikkat çekmektedir. Çikolatanın yapılış serüvenine götüren bu müzede çikolataya dair ilginç ve hayran olunası içerikler yer alıyor. Çikolata gurmelerinin ilgisini çeken bu müze aynı zamanda içerisinde çikolata ikramı da yapıyor. Çikolatanın tarihi, içeriği ve bilinmeyen özellikleriyle ilgili bilgileri gezerek öğrenmek isterseniz bu çikolata müzesine gitmenizi öneririz. HERSHEY’İN ÇİKOLATA DÜNYASI ABD’ye bağlı olan Pensilvanya’da yer alan gerçek çikolata tutkunları tarafından bilinen müze, Hersey Çikolata Müzesi’dir. Bu müze diğer müzelere göre biraz farklı ancak bugüne kadar ziyaret edebileceğiniz en tatlı müzelerden biri olduğunu söylemek de mümkün. Müze içerisinde pek çok çikolata atölyesi bulunuyor. Bu atölyelere katılarak kendi çikolatanızı yapıp tadabilirsiniz. Müzede tarihi pek çok bilgi edinirken harika çikolataların, çikolatalı içeceklerin de tadına bakabilirsiniz. LES SECRETS DU CHOCOLAT MÜZESİ Çikolata hakkında merak ettiğiniz her şeye, Les Secrets Du Chocolat Müzesi’nde bilgi sahibi olabilirsiniz. Fransa’nın kuzeydoğusunda yer alan bu müze gezilip görülmesi gerekenler listesinde yer alıyor ve kakao çekirdeklerinden çikolataya kadar uzanan yolculuğa çıkıyorsunuz. Farklı birçok eserle karşılaşacağınız müzede tadım testi de yapabilirsiniz. Müzenin kafesini ya da hediye dükkanını da ziyaret edebilirsiniz. Ebeveynlerin çocuklarını kaydettirebileceği bir atölyeleri dahi mevcut. GANONG ÇİKOLATA MÜZESİ Çikolatayı seven ve tarihine meraklı olan herkesin gelip görmesi gereken müzelerden biri. Doğu Kanada Bölgesi’nde bulunan Ganong Çikolata Müzesi, dünya tarihinin en eski çikolata şirketlerinin hikayesine yer veriyor. İncelediğiniz zaman kalpli kutulardaki ilk çikolataları da görebilir aynı zamanda müze içerisinde el yapımı çikolataların yapılışını da izleyebilirsiniz. BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir Selçuk’ta gidilecek en iyi müzeler

Meşhur İzmir tatlıları Haber

Meşhur İzmir tatlıları

İzmir’in havası, doğası, gezilecek alanları, tarihi yapıları, denizi, kumu, güneşi diye sayarken yorulduk ve meşhur İzmir tatlıları ile lezzetli bir mola vermeye karar verdik. İzmir’le özdeşleşen ve uzun yıllardır kentte severek tüketilen tatlıları, haberimizin devamında sizin için listeledik. İzmir’in ünlü tatlıları Adını İzmir sınırları içerisinden çıkararak, ülke genelinde hatta dünya çapında tanınırlığa ulaşmayı başaran İzmir’e özgü sevilen tatlıları birlikte inceleyelim. İzmir bombası Tatlı krizi tutanlar dikkat, bu bomba sizin için! Bölge halkı tarafından sadece bomba denilerek anılan, içi yoğun çikolata dolgulu İzmir bombası, İzmir’e gelenlerin yemeden dönmemeye özen gösterdiği tatlılar arasında bulunuyor. Dört mevsim tüketilen bir tatlı olan bomba, incecik hamuru ve bol miktarda çikolatası ile deneyen herkese büyük bir lezzet şöleni yaşatıyor. İzmir bombasına olan ilgilinin yüksek olması dolayısıyla üreticiler bu lezzeti çeşitlendirmeye başladı. Hindistan cevizli, portakallı, Antep fıstıklı, frambuazlı ve karamelli çeşitleri bulunan bombayı hem sıcak hem de soğuk olarak tüketebilirsiniz. Ancak iç malzemesinin akışkan bir kıvamda olması için, genellikle sıcak tüketilmesi öneriliyor. Torpil Son derece hafif ve bir o kadar da lezzetli bir tatlı olan torpil, İzmir’e özgü lezzetler arasında bulunuyor. Milföy hamuru kullanılarak külah şekli verilen torpil tatlısının içerisinde, krema dolgusu yer alıyor. Torpilin üzerini ise pudra şekeri ve fıstık taneleri süslüyor. İzmir’de yer alan hemen hemen her pastanede bu tatlıyı bulmak mümkün. Lokma tatlısı Ülke genelinde yapılan ve sevilerek tüketilen şerbetli tatlılardan biri olan lokma tatlısı, Selçuklu Hanedanlığı’ndan kalan bir lezzet mirası. Türkiye’nin pek çok noktasında yapılmasına rağmen Selçukluların yaptığı tarifle birebir şekilde yalnızca İzmir’de yapması ile dikkat çeken lokma, ayrıca Ege Bölgesi genelinde hayır için ücretsiz olarak dağıtılıyor. Samsades Şerbetli bir tatlılar içerisinde yer alan samsades, İzmir’in sevilen ilçelerinden biri olan Seferihasar’a özgü bir tatlı olarak kendini gösterir. Yalnızca bu ilçede değil, Ege adaları ve diğer bölge illerinde samsadesi bulmak mümkündür. Şekil olarak muska böreği gibi üçgen olan bu tatlı, ince açılan yufka ile hazırlanır. İçerisinde ise lor peyniri, tarçın ve şeker bulunur. Şambali Pek çok kişinin adını bildiği ve severek tükettiği sokak lezzetlerinden biri olan şambali; uygun fiyatı, kolay yapımı ve ağızda dağılan lezzeti ile çok seviliyor. İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin pek çok noktasında kolaylıkla bulunabilen şambali, gün içerisinde çok sayıda insan tarafından tüketiliyor. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Airfryer’da yapabileceğiniz 5 pratik tarif

Beste şef depremzedelere ‘umut’ olmak istiyor Haber

Beste şef depremzedelere ‘umut’ olmak istiyor

Çeşme ilçesindeki KestelINN Alaçatı'nın mutfak şefliği görevini yürüten Bağlayan, mesleğine duyduğu aşkı, tabiatın değerleriyle uyumlu ve hikayesi olan menüleri mutfağına yansıtıyor. Yerel üretim ve mutfağa giren her mahsulü onurlandırarak sürdürülebilir bir yemek kültürü oluşturmak ise Beste Bağlayan'ın en önemli çalışma prensipleri arasında bulunuyor. Bağlayan'ın hazırladığı özel lezzetlerden biri de "Umut" isimli tatlı... 6 Şubat'taki depremlerden çok etkilenen Bağlayan, bu konuda farkındalık oluşturmak adına 4 katmandan oluşan ve her bir ürünün farklı anlamı olan tatlı yaptı. Şef Bağlayan, tatlıdaki bu katmanlarla iyiliğe ve umuda dair mesajlar veriyor. Gaziantep'ten temin edilen çöven otu kökü, Çeşme limonundan hazırlanan dondurma, un helvası ve zambaktan oluşan tatlı, restoranın menüsüne dahil edilirken, bundan elden edilen gelir ise başta depremzedeler olmak üzere ihtiyaç sahiplerine gönderiliyor. Beste Bağlayan, tüm ülkeyi derinden etkileyen deprem sonrası afetzedelere katkı ve yardımların devamlılığını sağlamak amacıyla sosyal mesaj içeren bir menü hazırladığını söyledi. Yaptığı tatlının 4 aşamadan oluştuğunu anlatan Bağlayan, şöyle devam etti: "Her katman iyiliğe ve umuda dair bir mesaj taşıyor. Birinci katman yenilebilir bir çeşit zambak türü. Bu çiçek nisan ve mayıs aylarında Çeşme'de her yerde yetişiyor. Hafif acımsı bir tadı var. Burada, yaşanan deprem felaketi ile ağzımızın tadının bozulduğunun altını çiziyoruz. İkinci katman, incecik açılmış çıtır çıtır un helvası. Anadolu'da helvanın yapımına yardım etmek, malzemelerine katkıda bulunmak acıya ortak olma halini simgeler. Bu katman depremzedelerin acılarına ortak olduğumuzu simgeliyor. Tatlının üçüncü katmanında yer alan küçük bir çöven otu kaynatıldıktan sonra çırpılınca kocaman köpük oluşuyor. Burada da azıcık bir desteğin bile doğru değerlendirildiğinde ne kadar büyüyebileceğinin altını çiziyoruz. Dördüncü katman Çeşme limonundan hazırladığımız dondurma. Bu katman tatlımıza yerel lezzetimizi ekliyor." Tatlının gelirini depremzedelere ulaştırmayı amaçladıklarını vurgulayan Bağlayan, her restoranın kendi ürününde bir parçayı yardımlaşma hareketine bağışlamasını umduğunu dile getirdi. Şef Bağlayan, tatlı ile ilgili patent başvurusu yapmayı düşünmediğini kaydetti. Bu lezzeti kısa süre önce hazırlamasına rağmen çok iyi geri dönüşler aldıklarını ifade eden Bağlayan, "Buraya gelen misafirlerimiz duyarlılık gösteriyorlar. Böyle bir fikirle onların önüne geldiğimizde çok duygulanıyorlar, seviniyorlar, takdir ediyorlar" dedi. AA

Bayramda nasıl beslenmeliyiz? Uzmanından öneriler Haber

Bayramda nasıl beslenmeliyiz? Uzmanından öneriler

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER Ramazan ayında tutulan yaklaşık 1 aylık orucun ardından çeşit çeşit yiyeceklerin yer aldığı bayram sofraları kurulmaya başlandı. Fakat Ramazan Bayramı’nın ilk gününden itibaren bir ay boyunca dengeli beslenen bünyenin bozulabileceği de söz konusu.  Görüşlerine yer verdiğimiz Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni Derya Zünbülcan, bünyenin bayramda bir anda yorulmaması için tavsiyelerde bulundu. Özellikle tatlıya dikkat çeken Zünbülcan, “İki dilim baklavada 400-450 gram kalori vardır” dedi. ARA ÖĞÜNLER ATLANMAMALI Ramazan Bayramı’nın ilk gününden itibaren bir ay boyunca dengeli beslenen bünyenin bozulabileceğine dikkat çekerek bazı uyarılarda bulunan Zünbülcan, şunları kaydetti: “Bir ay boyunca dengeli bir şekilde beslenen bünye bayramda bir anda yorulmamalı. İlk olarak kahvaltı bizim için çok önemli. Kahvaltı hafif ve dengeli bir kahvaltı olmalı. Tam tahıllı ekmek, biber, domates, yeşillik ve belki doğal reçel gibi yiyecekler tercih edilmelidir. Tabi ki bizim için önemli olan yiyecekler de vardır. Bunlardan bir tanesi tatlıdır ve ara öğün yemeğimizdir. Yine bayramda ara öğünler atlanmamalı. Tatlıya dikkat edilmelidir. Çünkü iki dilim baklavada 400-450 gram kalori vardır. Dolayısıyla tatlıya dikkat etmeliyiz.” ÇAY VE KAHVE YERİNE SU  Bayram boyunca çay, kahve yerine daha çok su tercih edilmesi gerektiğini belirten Zünbülcan, aynı zamanda bayramda alınan kalorilerin çeşitli egzersizlerle eritilmesi gerektiğini söyledi. Bayramda yeme içme konusuna dikkat çeken Zünbülcan son olarak, “Çok miktarda çay, kahve içersek mide yanması gibi çeşitli sağlık sorunlarıyla karşılaşabiliriz. Aynı zamanda egzersiz unutulmamalı misafirliklere mümkünse yürüyerek gidilmeli. Kısa mesafelerde yaptığımız bu tür egzersizlerle kalorimizi eritmeliyiz” bilgisini paylaştı. 

Ramazan Bayramı’nın gözdesi baklavada ‘ucuz’ uyarısı Haber

Ramazan Bayramı’nın gözdesi baklavada ‘ucuz’ uyarısı

Yaklaşan Ramazan Bayramı, vatandaşlarda heyecana neden olurken, bayram geleneği olarak ikram edilen baklava konusunda vatandaşlara uyarı geldi. BAKLAVANIN LEZZETİNİ ORTAYA ÇIKARAN NEDİR? İzmir merkezli olarak faaliyet gösteren bir baklava firmasının yönetim kurulu üyesi Cevdet Murat, geleneksel lezzet baklavanın yapım aşamalarını anlatırken, kaliteli bir baklavanın kullanılan hammadde ve ustalıkla meydana geldiğini söyledi. Baklava üretiminde kullanılan sade yağ ve kuruyemişin birinci sınıf olması gerektiğini ifade eden Murat, baklavanın lezzetini sade yağın ortaya çıkardığını belirtti. Hileli ürünler üretenlerin zaman içerisinde piyasadan yok olmaya mahkum olduklarını kaydeden Murat, “İnsanların sağlığını hiçe saymak bu kadar kolay değil. 70-80 liraya satılan baklavalara hile karışıyor. Sade yağ yerine margarin kullanılması ürünün fiyatını aşağı çekerken insan sağılığıyla da oynanıyor. Vatandaşlar bütçesi dahilinde yarım kilo alsın ama ağız tadıyla ve sağlını koruyarak yesin. İnsanlar sağlığını hiçe saymasın” dedi. "MUTLAKA HİLEYE BAŞVURULMUŞTUR" Cevizli baklavanın 300 liranın altında, fıstıklı baklavanın ise 380 liranın altında satılamayacağını söyleyen Murat, “Ortalama 350 liranın altında bir baklava fiyatı varsa şüpheyle bakmak gerekiyor. Bunlar üretilirken mutlaka bir hileye başvurulmuştur. Bunlardan uzak durmalarını tavsiye ediyorum. Lezzetli ve sağlıklı bir baklava yemek istiyorlarsa bu fiyatlara dikkat etsinler” diye konuştu. PÜF NOKTALARI NELERDİR? Vatandaşlara kaliteli baklavanın püf noktalarını da anlatan Murat, “Baklavanın parlaklığının doğal olması ve çatalı batırınca ‘hış’ diye ses gelmesi gerekiyor. Ağızda eriyen baklava kalitelidir. Baklavayı yerken de ters çevirip alt kısmını damağa getirmek gerekiyor. Damak lezzeti en iyi alan yerdir. Baklavanın tadı, yağı aşağı çöker. O yüzden bu şekilde yemek gerekiyor” dedi. İHA

Baklava artık zengin tatlısı Haber

Baklava artık zengin tatlısı

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER Ramazan Bayramı’na sayılı günler kaldı. Ve elbette ki bayram şekeri kadar baklava gibi birçok tatlı da evlerin vazgeçilmezi. Fakat bu gelenek zaman ilerledikçe değişmeye başladı; ‘Nerede o eski bayramlar?’ serzenişini daha sık duyar olduk. Geçtiğimiz yıllarda sayıyla, paketle tatlı alan müşteriler, bu yıl sipariş için adını dahi yazdıramadı. Soran, gelen çok oldu ama hepsi bundan ibaret! Görüşlerine yer verdiğimiz bir tatlıcı “Uzun zamandır satış elemanı olarak burada çalışıyorum. Fiyatların senede bir defa artırıldığını görürdüm. Şimdi 3 ayda bir artıyor. Ve müşteri bir sonraki gelişinde aynı fiyatı görmeyince geri dönüyor, eleştiriyor, satıcıya yönelik güven duygusu kalmıyor” dedi. Bir başka esnaf ise “Ülkede mutlu insan kalmadı. Mutlu olmayan bir insan gidip alışveriş yapmaz. Baklava zenginin tatlısı oldu, lüks işi artık… Dün yine fıstığa zam geldi. Anlamadığımız bir şekilde sürekli zam geliyor” dedi. GÖRÜLMEDİK BİR SAKİNLİK VAR 20 yıllık bir tatlı dükkanında satış elemanı olarak çalışan bir esnaf şunları kaydetti: “Ağırlıklı olarak kazandibi satıyoruz ama şerbetli tatlılarımız da var. Fiyatlarımızı Ocak ayında güncelledik. Dışarıda hayat o kadar pahalı ki bize gelene kadar sırada çok şey var. Şeker ve süt pahalılığı özellikle bizleri doğrudan etkiliyor. Fiyatlarımızı yükselttikçe elbette ki ilk etapta tepki alıyoruz. Günlerimiz yoğun geçiyor, bayram hazırlığı içerisindeyiz. Ama aynı heyecanı ve yoğunluğu ne yazık ki müşteriden göremiyoruz. Eskiden tepsi ile alanların şimdi paketle aldığına şahit oluyoruz. Bayrama çok az bir zaman kaldı ama görülmedik bir sakinlik var. Umudumuz son haftaya yani gelecek haftaya kaldı. Kemeraltı aslında büyük bir alışveriş merkezi. Ve ucuz bir AVM. Çocuğunu eşini, dostunu alıp lüks bir AVM’ye gidemeyen müşterilerimizin tercihi. Fiyat performansı iyi olmasına rağmen son yıllarda Kemeraltı da tercih edilmiyor.”    SORUYOR, ÖĞRENİYOR AMA ALMIYOR “Pahalılık o kadar had safhadaki… Eskiden haftanın her günü burada yoğunluk olurdu şimdi kuru bir kalabalık” diyen esnaf, “Sütün fiyatının yükselmesi zaten fiyatların revize olmasına hatta üç ayda bir revize olmasına neden oluyor. Uzun zamandır satış elemanı olarak burada çalışıyorum. Fiyatların senede bir defa artırıldığını görürdüm. Şimdi 3 ayda bir artıyor. Ve müşteri bir sonraki gelişinde aynı fiyatı görmeyince geri dönüyor, eleştiriyor, satıcıya yönelik güven duygusu kalmıyor. Biz tutabildiğimiz kadar tutmaya çalışıyoruz ama yine tahminimce bayram sonrası ürünlerimize zam gelecek. Çok daha yoğun satışlar yaptığımız bayramlarımız oldu. 1 hafta önceden siparişleri almaya başlardık. Şu an sadece sorma, fiyat değerlendirme, bekleme aşamasındayız. Müşteriler sürekli soruyor, öğrenmeye çalışıyor ama almıyor. Birkaç hafta önceden sipariş listelerimizi yapardık, imalatımızı ona göre gerçekleştirirdik. Fakat yaklaşık 1 hafta kalmasına rağmen henüz daha isim yazdıran olmadı” eleştirisinde bulundu. LÜKS İŞİ ARTIK Kemeraltı’nda Hisarönü Tatlıcısı ismiyle bir dükkan işleten Sakin Kaya ise “Bir kere Ramazan eski Ramazan değil” çıkışında bulunarak şu sözleri belirtti: “Çünkü hiçbir şeyin fiyatı aynı değil. Şu an bir baklavanın kilosu 450-500 TL civarında satılıyor. İnsanlar artık sorup gidiyorlar, alamıyorlar. Ülkede mutlu insan kalmadı. Mutlu insan kalmayınca da ağzının tadı umurunda olmuyor. Mutlu olmayan bir insan gidip alışveriş yapmaz. Eski Ramazanları özlüyoruz. Kiloyla değil, taneyle alıyorlar artık. Bu duruma düşürenler düşünsün, utansın. Bayrama 1 hafta kaldı ama hala siparişlerimiz yok. Normalde bayramdan birkaç hafta önce başlardı. Şu an bir tane bile yok. İnsanlar markete mi, benzine mi versinler, elektrik, suyu mu ödesinler? İşin açıkçası baklava zenginin tatlısı oldu, lüks işi artık.” KISIR DÖNGÜDEYİZ Kaya, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Geleneği kıyısından, köşesinden devam ettirmeye çalışıyoruz ama nereye kadar? Ben tatlıcıyım ve bir şekilde iş yapmam lazım. İnsana ihtiyacım var, onların da paraya! Depremin psikolojik etkileri kadar maddi etkileri de olacak bizlere. Birçok ürünümüz oradaki kentlerden geliyordu. Şu an değil fakat bunun acısı bir zaman sonra ortaya çıkacak. Şu an çok sıcağız, anlayamıyoruz. Ama önümüzdeki dönem acı acı deneyimleyeceğiz. Şu an fıstığın kilosunun toptan fiyatı 700 lira. Ve bizim ülkemizde yetişen fıstık bu. 700 liralık fıstığı baklavaya koyunca bu kez 800 liraya, bin liraya satman gerekiyor, o fiyata da kimse almıyor. Kısır döngüdeyiz. Cevizli ya da fındıklı yapsak bu kez bizim milletimiz yemiyor. Maliyet hesabı yapamıyoruz çünkü her gün zam geliyor. Fiyatların sabitlenmesi gerekiyor ki insanlar önüne bakabilsin. Dün yine fıstığa zam geldi. Anlamadığımız bir şekilde sürekli zam geliyor. 100-200 liraya fıstıklı baklava olmaz. Oluyorsa da bilin ki işin içinde bir sahtekarlık vardır.  Esnaf kendi ayağına sıkıyor aslında. Hepimiz aynı gemideyiz. Hep beraber yürüteceğiz bu gemiyi, hep beraber altından kalkacağız.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.