TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#taşeron

taşeron haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, taşeron haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Evde bakım işçilerinden ‘kadro’ isyanı: Taşeron zulmüne son! Haber

Evde bakım işçilerinden ‘kadro’ isyanı: Taşeron zulmüne son!

ÇAĞLA GENİŞ İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Evde Bakım Birimi’nde çalışan taşeron işçiler, kadro talebiyle eylemlilik süreci başlatmıştı. Birimde çalışan yaklaşık 81 taşeron işçi, güvencesiz çalışma koşullarına isyan ederek geçtiğimiz günlerde yarım gün iş bırakma eylemi yapmıştı. İş bıraktıkları için haklarında tutanak tutulan işçiler, bu kez başkanlık makamı olarak kullanılan Konak’taki Egemenlik Evi önünde eylem yaptı. Ellerinde “Taşeron zulmüne son verin” yazılı pankart taşıyan işçiler sık sık, “Taşeron çalışmak istemiyoruz, “Direne direne kazanacağız” ve “Evde bakım geliyor kadro istiyor” sloganları attı. KAPILAR YÜZÜMÜZE KAPANDI Yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesi için girişimlerde bulunmalarına rağmen muhatap bulamadıklarını belirten işçilerin açıklamasında, “Bizler, İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde çalışan evde bakım işçileriyiz. Yıllardır güvencesiz ve taşeron çalışma düzeninin dayattığı, ağır iş koşullarında, işlerimizi icra etmeye çalıştık. Pandemi koşullarında, aralıksız, ölümle burun buruna çalıştık. Ekonomik kriz koşullarında ay sonunu getiremezken, düşük ücretle adeta karın tokluğuna çalışmaya mahkum edildiğimiz yetmezmiş gibi, aylarca maaşlarımızı alamadan çalışmaya devam ettirildik. Bizi ne bir duyan oldu, ne de çalışma koşullarımızın düzeltilmesi için adım atan! İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in kongrelerde, konferanslarda, 1 Mayıs alanlarında, Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde, siyasi parti toplantılarında ‘eşit işe eşit ücret’ söylemine vurgu yapması aynı zamanda ‘örgütlenin’ söylemi bizleri daha da cesaretlendirdi fakat yaşadığımız mağduriyetlerin giderilmesiyle ilgili girişimlerde bulunmamıza rağmen ya muhatap kabul edilmedik ya kapılar yüzümüze kapandı ya da ötelendi, umursanmadık” denildi. RANDEVU İSTEDİK VERİLMEDİ Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ise, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresinde ‘Kamu, özel sektör ve iş kolu ayrımı olmaksızın taşeronluk sistemi kaldırılacaktır. Hizmet alımına dayalı personel çalıştırma kapsamında kamudaki tüm taşeron işçilik sona erdirilmelidir…’ sözleri olmasına rağmen bizlerin hala daha taşeron köleliğine mahkum edilmesi bizi derinden yaralamaktadır. Bizlere her fırsatta işimizin ne kadar değerli olduğunu söyleyen üstlerimiz, konu bizim değerimize gelince maalesef sessiz kalmaktadır. Biz eğer işimizin ne kadar değerli olduğunu bilmeseydik inanın yüzde 97 memnuniyet oranını yakalayamazdık. Bizlerden hizmet alan tüm vatandaşlarımızı bu derece memnun eden çalışanlar olarak bizde memnun olmak, mutlu olmak istiyoruz. Kafamızda gelecek kaygısı olmadan vatandaşlarımıza yine aynı gururla hizmet vermeye devam etmek istiyoruz. İşçinin, işçiden başka dostu olmayacağını, işçi ancak kendi sorununu çözmeye cüret etmeye başladığında kazanacağını, bu yüzden örgütlenmekten, taleplerimizi haykırmaktan ve direnmekten başka bir yol olmadığını geç de olsa öğrenmiş bulunmaktayız. Bundan dolayı sesimizin duyulması, sorunlarımızın çözümüne dair bizlerin muhatap kabul edilerek adım atılması için direnişe başlıyoruz. Artık bıçak kemikte! Yaşadığımız mağduriyetler ortadan kaldırılana, çalışma koşullarımız düzeltilene ve en temel talebimiz olan Belediye şirketlerinde istihdam edilene kadar eylemlerimiz devam edecektir. Yaptığımız eylem sorunumuzun çözülmesi için bir uyarı eylemidir. Biz istiyoruz ki sorunumuz masada çözülsün. Bunun için randevu istedik ama verilmedi. Yetkililere buradan sesleniyoruz. 2 gün müzakere masası kurulsun diye bekleyeceğiz. Eğer bizi görmemeye devam ederseniz eylemlerimizi her yere taşıyacağız. Sendikalı, güvenceli çalışma hakkımız engellenemez!”

Yıllık izin biriktiren işçiye Yargıtay’dan kötü haber Haber

Yıllık izin biriktiren işçiye Yargıtay’dan kötü haber

Bursa Prof. Dr. Türkan Akyol Hastanesi'nde tam 18 sene boyunca taşeron şirket bünyesinde temizlik elamanı olarak çalışan K.M, emeklilik sebebiyle işten ayrıldı. Kıdem tazminatını alamayan işçi, İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu. Davacı işçi; genel tatil çalışması yaptığı halde ücretinin ödenmediği iddiası ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etti. Davalı şirket avukatı iddiaları reddetti. Mahkeme; davanın kısmen kabulüne karar verdi. Davalı kararı istinafa götürünce devreye Bursa Bölge Adliye Mahkemesi girdi. Mahkeme, itirazları yerinde bularak İş Mahkemesi kararını bozdu. Kararı davacı işçi temyiz edince devreye Yargıtay 9.Hukuk Dairesi girdi. Yüksek mahkeme, emsal nitelikte bir karara imza attı. Bir işçinin uzun yıllar izin kullanmadan çalışmasının hayatın olağan akışına ters olduğunun vurgulandığı kararda şu ifadelere yer verildi: "Müşahhas uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 17 yıl 8 aylık çalışması bulunan davacının hak ettiği 314 günlük izin süresinden çalışma süresi boyunca 26 gün izin kullandığı kabulüne göre bakiye 288 günlük yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır. Davacının çalışma süresi boyunca sadece 26 gün ücretli izin kullanmış olması hayatın olağan akışına aykırıdır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca hâkimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde 17 yıl boyunca izin kullanıp kullanmadığı hususunun davacı asile açıklattırılması, davacı beyanı ile tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Dosya içeriğine göre, davacının emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini feshettiği, ancak kuruma başvurduğunu işverene belgelemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda kıdem tazminatına fesih tarihinden değil dava tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Bu yön gözetilmeden kıdem tazminatına fesih tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir." İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.