TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#tartışma

tartışma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tartışma haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmanı bilgilendirdi: Kavga ve tartışmayı kaydetmek suç değil Haber

Uzmanı bilgilendirdi: Kavga ve tartışmayı kaydetmek suç değil

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna ilişkin pek çok davada sanıkların beraat ettiğini hatırlatan Oflaz, Türk Ceza Kanunu'nun 134, 135 ve 139. maddeleri uyarınca kişisel verilerin kaydedilmesi ve yayılmasının yasaklandığını belirtti. Bu maddelerin ihlali durumunda, 2 ila 4 yıl arasında hapis cezasıyla karşı karşıya kalınabileceğini ifade etti. Ancak, kamusal alanda özel hayatı ilgilendirmeyen ve hayatın olağan akışı içinde ani gelişen olaylara yönelik olarak çekilen görüntülerin suç olarak değerlendirilmediğini ve hatta yargılama sürecinde delil olarak kullanılabileceğini ekledi. Oflaz ayrıca, daha önce İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan bir genelgede, kamusal alanda güvenlik görevlilerinin herhangi bir olaya müdahalesi sırasında video ve fotoğraf çekiminin yasaklandığını hatırlattı. Ancak, Danıştay'ın kamusal alanda polisin ses ve görüntüsünün alınmasını engelleyen Emniyet Genelgesi'nin yürütmesini durdurması, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet'in itirazlarını reddetti. Bu durumda, şu anda kamusal alanda kamu görevlisi olsun ya da olmasın, herhangi bir adli olay sırasında olaya yönelik olarak kanıt amacıyla görüntü alınması suç teşkil etmemektedir. Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 2017/5122 Essas2018/3516 kararı, bir suç işlendiğinde kavga anını veya tartışmayı kaydetmenin, ispatlama amacı güdülerek yapıldığında suç olmadığını belirtmektedir. Bu kamera kayıtları yargılama sürecinde yasal delil olarak kabul edilmektedir."

Adana’da kıyma çekme yeri tartışması kanlı bitti Haber

Adana’da kıyma çekme yeri tartışması kanlı bitti

Edinilen bilgiye göre olay, 26 Eylül günü saat 20.00 sıralarında Yüreğir ilçesi Atakent Mahallesi’nde meydana geldi. Murat Koday (25), bir süre önce mahallede kıyma çeken Ferhat Ç. (24) ile aile bireylerini, tezgahlarını başka bir yere taşımaları konusunda uyardı. Çıkan tartışmada Koday, iddiaya göre, Ferhat Ç. ile babasını darp etti. Ferhat Ç. bu nedenle husumet beslediği Koday ile telefonda tartışıp, küfürleşti. Av tüfeğini yanına alıp, evden çıkan Ferhat Ç. motosikletle seyir halindeyken sokakta gördüğü Koday’ı sırtından vurdu. Koday vücuduna isabet eden saçmalarla ağır yaralanırken, şüpheli Ferhat Ç. ise olay yerinden kaçtı. Silah sesini duyan çevredekilerin ihbarıyla olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. İlk müdahalesinin ardından ambulansla Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Koday, doktorların tüm müdahalelerine karşın kurtarılamadı. Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüphelinin Seyhan ilçesi Yenibey Mahallesi’ndeki bir evde saklandığını belirleyip, baskın yaptı. Polisin geldiğini gören şüpheli, bitişikteki evin damına atlayıp, izini kaybettirmeye çalıştı. Şüpheli, polisin takibi sonucu kısa sürede yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ferhat Ç., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Adana semt pazarları

Adana’da dehşet: Yol tartışmasında kalbinden bıçaklandı Haber

Adana’da dehşet: Yol tartışmasında kalbinden bıçaklandı

 25 Temmuz’da merkez Yüreğir ilçesine bağlı Dadaloğlu Mahallesi’nde bulunan özel bir hastanenin yanında meydana gelen olayda 43 yaşındaki Aydın Akça, kanser nedeniyle tedavi gördüğü özel hastanede hayatını kaybetti. O sırada tarlada çalışan ağabeyi Ömer (48) ise kardeşinin ölüm haberini aldıktan sonra oğlu ile birlikte hastaneye gelmek için yola çıktı. Yaşananlar güvenlik kamerasında Hastanenin yan sokağına geldiği sırada ise Ömer Akça, ters yönden gelen Ferdi Çağlayan idaresinde 01 APF 635 plakalı otomobili gördü. Bunun üzerine Akça, otomobil sürücüsüne ters yönde olduğunu ve geri gitmesi gerektiğini söyleyerek eliyle ‘git’ işareti yaptı. Ömer Akça’nın kendisine ‘git’ demesine sinirlenen Çağlayan, otomobilden inerek genç adamın yanına gitti ve ikili arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesinin ardından hastane güvenlik görevlileri tarafları ayırıp, sakinleştirmeye çalıştı. ‘Getirin onu, kanını içeceğim’ Ancak bu sırada iddiaya göre Ferdi Çağlayan, güvenlik görevlilerinin arasından sıyrılarak Ömer Akça’nın tekrar üzerine yürüdü ve cebinden çıkarttığı bıçağı genç adamın kalbine sapladı. Ardından Çağlayan, ‘Getirin onu bana, kanını içeceğim’ diyerek tehditler savurdu. Ferdi Çağlayan’ın haber vermesi üzerine mahalleden arkadaşları da ellerinde tahta sopalarla hastaneye gelip, Akça’nın aracına zarar verdi. Tüm bu anlar, güvenlik kameralarına saniye saniye yansırken, kanlar içinde yerde kalan Akça da hastaneye kaldırıldı. ‘Meyve bıçağı aldım’ dedi, tutuklandı Akça, yaklaşık 10 gün boyunca yoğun bakımda, 20 günde hastanede tedavi görürken Adana Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri Ferdi Çağlayan’ı kıskıvrak gözaltına aldı. Çağlayan, emniyetteki ifadesinde, ‘Kalabalığın içerisindeki birinin elinde bıçak vardı. Bu şahıs, bıçakla sağ baş parmağıma vurarak yaraladı. Aracıma tekme ve taş atarak zarar verdiler. Kendimi korumak için arabamın torpido gözünde piknikten kalan küçük meyve bıçağını aldım. Ömer Akça üzerime atladığında elimdeki bıçağın göğsüne saplandığını tahmin ediyorum. Onu öldürme kastıyla vurmadım. Bıçağı karşımdakileri korkutmak için elime aldım. Canımı zor kurtardım’ dedi. Emniyetteki ifadesinin ardından Çağlayan, çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Avukat kuzen devreye girdi Ömer Akça’nın avukat kuzeni Nazan Akça Subaşı ise konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi. İhlas Haber Ajansı'na konuşan Subaşı, “Kuzenimin ölmemesi için tek şansı bu olayın hastanenin önünde olması. Kuzenim yoğun bakımda kaldı ve uzun süre tedavi gördü. Doktorlar da eğer uzak bir mesafede olsaydı kurtulamazdı diyorlar” dedi. “Suç delili yok edildi” Şüpheli Ferdi Çağlayan’ın ‘Bıçak, meyve bıçağıydı’ ifadesi hakkında ise Subaşı, “Küçücük bir meyve bıçağı ile hem kalbe, hem dalağa hem de ciğere gelecek şekilde yaralayamazsınız. Zaten şüpheli orada esnafmış. Esnaf olduğu için bütün herkes gelip suç delilini yok ediyorlar. Ayrıca kuzenimin aracına da zarar veriyorlar. Belki kuzenimin kendisini toparlaması uzun yıllar alacak” ifadelerini kullandı. Yargı sürecinin devam ettiğini anlatan Nazan Akça Subaşı, “Kardeşinin cenazesine de katılamadı, son kez onu da göremedi. Kardeşini biz defnederken o yoğun bakımdaydı. Bütün gerekli davaları açtık, kimse elini, kolunu sallayarak hareket edemez” diye konuştu. “Ölümden kıl payı kurtuldum” Yaklaşık 1 aylık tedavinin ardından taburcu edilen ve yeni yeni sağlığına kavuşan Ömer Akça ise yaşadığı zor süreci anlattı. Kardeşine son görevini dahi yerine getiremediği için çok üzgün olduğunu belirten Akça, “O gün araç sürücüsüne kardeşim cenazem var çekilir misin dedim. Ancak adam gelip beni darp etti, sonrada bıçakladı. Ben ölümden kıl payı kurtuldum. Son hatırladığım, ‘Onu getirin, kanını içeceğim’ dediği oldu. Gerisini hatırlamıyorum. Kardeşimi son kez göremedim bile, ona çok üzülüyorum” dedi. “Davadan vazgeç diyorlar” Ferdi Çağlayan’ın ailesinin kendisini aradığını anlatan Akça, “Şu anda o kişinin ailesi beni arıyor ve davandan vazgeç, oldu artık diyorlar. Bende onlara kendilerini benim yerime koymalarını söylüyorum. Bu iş kolay bir şey değil. Ben sonuna kadar davamdan vazgeçmeyeceğim. Bu işin peşini bırakmayacağım” şeklinde konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Apandisit nedir, nerde olur, belirtileri nelerdir?

Cübbeli Ahmet ve Ümit Özdağ arasındaki sosyal medya tartışması gündemde! Haber

Cübbeli Ahmet ve Ümit Özdağ arasındaki sosyal medya tartışması gündemde!

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise Cübbeli Ahmet'in videosunu sosyal medyada alıntılayarak,  "Ahmet Hoca, senin 500 sene cennetin kapısında beklemeni hiç istemem. Servetini fakirlere dağıt ve 500 sene erken cennete gir. Bir de sorayım, zengin şeyhler fakir müritlerinden 500 sene sonra mi cennete girecekler?" yazdı.  Ardından bu kez Cübbeli Ahmet, Özdağ'ı alıntıladı. Sosyal medyada Özdağ'ı alıntılayan Cübbeli Ahmet, "Ey Ümit Özdağ! Benim babam 80 yılında Türkiye’nin demirinin yüzde 80’ini elinde bulunduracak derecede zengin idi. Ok Çivi markası hala birçoklarının hafızasında kazılıdır. 80 senesinde 15 yaşımdayken 80 model Mercedes’le özel şoförüm beni camilerde sohbete taşırdı" dedi. Zengin bir aileden geldiğini söyleyen Cübbeli Ahmet, bunun ardından 28 Şubat'a atıfta bulunarak iflas etmelerinin nedeninin "cunta" olduğunu öne sürerek şöyle dedi: "Ama 28 Şubat cuntasının marifetiyle babam iflas ettirildi. Ben de hapislere atıldım. Ama şu anda zenginlikten nasibim yoktur. Yıllardır telif ücretlerimle babamın borçlarını ödemek ve hacizlerini kaldırmakla uğraştım. Şu anda yüzden fazla matbu eserim bulunmaktadır. Dolayısıyla ben diğer bazı hocaların aksine bu işe zengin başladım nisbi olarak fakir bitirdim. Benim şu anda zengin olduğuma dair elinde ne belge varsa çıkar görelim. İslamiyet'e göre herkes kendi mülkiyetinde olana göre zekat vermektedir." "Şu anda benim ve çoluk çocuğumun oturduğumuz evlerden başka gelir getiren hiçbir mal varlığım yoktur. Bu evlerin hepsi de babamın zengin zamanında alınan evlerin satılması suretiyle alınmıştır ki hangi tarihte neyin satılıp neyin alındığı tapu kayıtlarında müsecceldir. Kendi üstümde de Esenyurt’taki yüz metre arsadan başka bir tapu yoktur. Orayı da haberimiz olmadan devlet trafo kurarak bedava kullanmaktadır. Geri kalan telif ücretleri ise bu pahalılıkta zaten başa baş denk gelmektedir. Dolayısıyla cennete ilk girenlerle birlikte girmeyi ümit ediyorum." Mal varlığı beyanının ardından Özdağ'a "Mossad" ve "derin devlet" üzerinden cevap veren Cübbeli Ahmet, şöyle yazdı: "Ama senin Mossad’la görüşen biri olman hasebiyle dünya derin devletiyle ilişkilerinden dolayı neler kazandığın kimsenin malumu değildir. Kur’an şerîatına inanmıyorsan zaten cennete girmen söz konusu da değildir. Ben faraza zengin olsam da yine cennete girme ümidim var. Seni de Kur’an şerîatına inanarak cennete girmeye davet ediyorum. Amelin olmasa da bu hususta sadece iman dahî gecikmeli de olsa cennete girmene yeter!" KAYNAK: Duvar

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.