TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tarım ve Orman Bakanı

Tarım ve Orman Bakanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım ve Orman Bakanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Yumaklı: 81 ilde yaklaşık 3 haftada 54 bin 776 gıda denetimi gerçekleştirildi Haber

Bakan Yumaklı: 81 ilde yaklaşık 3 haftada 54 bin 776 gıda denetimi gerçekleştirildi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 81 ildeki lokanta, restoran, kafe ve otel gibi toplu tüketim yerlerine yaklaşık 3 hafta boyunca eş zamanlı 54 bin 776 denetim yapıldığını ve bu denetimlerde 245 idari yaptırım uygulandığını ifade etti. Yumaklı, yaptığı yazılı açıklamada, vatandaşlara güvenilir gıda temin etmek amacıyla çalışmalarını tarladan sofraya kadar her aşamada kararlılıkla sürdürdüklerini aktardı. Gıda denetimlerinin yoğunlaştırılması için 81 il Tarım ve Orman Müdürlüğünü talimatlandırdıklarını anımsatan Yumaklı, lokanta, restoran, kafe ve otel gibi toplu gıda tüketimi yapılan iş yerlerinin, 21 Ağustos-8 Eylül döneminde ülke genelinde eşzamanlı denetlendiğini aktardı. Bakan Yumaklı, bu dönemde 7 binin üzerinde Bakanlık kontrol görevlisinin teknik, hijyenik ve muhafaza koşullarına uygunluk denetimi yaptığını belirterek, "Yaklaşık 3 haftalık süre boyunca 54 bin 776 denetim gerçekleştirildi, 245 idari yaptırım uygulandı." değerlendirmesini yaptı. "Denetimlerimiz yıl boyu aralıksız devam edecek" Halk sağlığının korunması açısından kasap, şarküteri, bakkal, market, büfe gibi gıda satış yerlerinin de üretim ve satış için gerekli şartları taşımasının önemine işaret eden Yumaklı, şunları kaydetti: "Bu iş yerlerine yönelik de 13 Eylül-29 Eylül döneminde eş zamanlı denetimler gerçekleştirilecek. Özellikle muhafaza ve hijyen koşulları açısından önem arz eden gıdaların satışının yapıldığı kasap, şarküteri, bakkal, market ve büfe gibi işletmeleri, kayıt altına alınıp alınmadığı, izlenebilirlik şartlarını sağlayıp sağlamadığı, asgari teknik, hijyenik ve muhafaza koşullarına uyup uymadığı yönünden denetlenecek. 81 ilde eş zamanlı yapılacak bu denetimlerde 7 bin 628 Bakanlık kontrol görevlisi iş başında olacak. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güvenilir olmayan gıdanın vatandaşlarımızın tüketimine sunulmasına izin vermeyeceğiz. Buna tevessül edenlere göz açtırmayacağız, yasalar çerçevesinde gerekli yaptırımları uygulamaya devam edeceğiz. Farkındalığın artırılmasına yönelik değişik alanlarda belirli periyotlarda bu denetimlerimizi sürdüreceğiz. Bunun yanında Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğümüz tarafından rutin denetimlerimiz yıl boyu aralıksız devam edecek."

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci Kütahya'da konuştu Haber

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci Kütahya'da konuştu

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Yeni bir yüzyıla adım atıyoruz ve bu yüzyıl Türkiye Yüzyılı olacak. Aslında adı Türkiye Yüzyılı ama bu yüzyıl sadece Türkiye'de Türklerin değil, bu ülkede yaşayan insanların değil, Balkanlar'da, Kafkasya'da, Orta Doğu'da, Afrika'da ne kadar mazlum ve mağdur milletler varsa onların yüzyılı olacak" dedi. Kirişci, AK Parti Kütahya İl Başkanlığı tarafından köy ve mahalle muhtarlarıyla düzenlenen istişare toplantısında yaptığı konuşmada, bir yandan depremin yaralarının sarıldığını, diğer yandan da Türkiye için hayal edilenlerin gerçekleştirildiğini söyledi. AK Parti'nin 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerden alnının akıyla çıkacağını belirten Kirişci, "Hepimizin uyanık olması lazım. Evet biz 15 seçime girdik. Kurulduğumuz günden beri genel seçimler, yerel seçimler ve referandumlar, bunların hepsinden Allah'ın izniyle yüzümüzün akıyla çıktık. Bundan da çıkacağız. Bir kuşkumuz, endişemiz yok." diye konuştu. Türkiye Yüzyıl’ının mazlumların da yüzyılı olacağını dile getiren Kirişci, şöyle devam etti: "Allah'ın izniyle bu yerli ve milli olan AK Parti hareketi, başında Sayın Cumhurbaşkanı'mızla birlikte cumhuriyetimizin acılarıyla tatlısıyla her şeyiyle yüzyılını geride bırakıyoruz. Yeni bir yüzyıla adım atıyoruz ve bu yüzyıl Türkiye Yüzyılı olacak. Aslında adı Türkiye Yüzyılı ama bu yüzyıl sadece Türkiye'de Türklerin değil, bu ülkede yaşayan insanların değil, Balkanlar'da, Kafkasya'da, Orta Doğu'da, Afrika'da ne kadar mazlum ve mağdur milletler varsa onların yüzyılı olacak. Çünkü Birleşmiş Milletlere gidip elini kaldırıp 'Ey Birleşmiş Milletlerin beş daimî üyesi. Dünya beşten büyüktür.' demek, istenilirse 'Dünyada daha adil bir düzen kurulabilir.' demek. Herhalde her babayiğidin karı değil. Doğru mu? Bunu kim dedi? Doğru zaman, doğru adam değil mi? Onu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan. Allah razı olsun kendinden." Kirişci, Recep Tayyip Erdoğan gibi lidere dünyanın ve mazlumların ihtiyacı olduğunu anlattı. Halkın seçimlerde doğru kararı vereceğine inandığını vurgulayan Kirişçi, şunları kaydetti: "Türkiye 14 Mayıs'ta yerli ve milli olan ve 2023'te başlayan Türkiye Yüzyıl’ında o şahlanış, o yükseliş dönemine devam mı edecek? Yoksa, bu müptezellerin, bu 7'li masanın, birbirine benzemezlerin dışarıdan aldıkları talimatı hayata geçirenlerin 'Artık Türkiye daha fazla ileri gitmesin, burada dursun, bundan sonra da geri gitsin.' demelerine izin mi vereceğiz? Ben birincisini yapacağınıza kesinlikle inanıyorum. Yürekten inanıyorum." AA

Bakan Kirişci, tarım müjdelerinin detaylarını açıkladı Haber

Bakan Kirişci, tarım müjdelerinin detaylarını açıkladı

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarım sektörüne yönelik verdiği müjdelerin detaylarını açıkladı. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Karadeniz'den çıkan doğal gaz ile Filyos Endüstri Bölgesi'nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacağını belirterek, "Sabit yatım tutarı 31,5 milyar lira olan ve 4 yılda tamamlanacak bu yatırımla, ülkenin gübre tüketiminin üçte biri karşılanarak, en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azalacaktır." dedi. Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarım sektörüne yönelik verdiği müjdelerin detaylarını açıkladı. Tarımsal üretimin, istihdama katkısı, sanayiye sağladığı ham madde ve gıda arz güvenliği noktasında ülkeye önemli katma değer sağlayan sektörlerin başında geldiğini dile getiren Kirişci, "Bu nedenle kırsal alanlarımızın geliştirilmesi, ülkemizin ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir kalkınmasının sağlanması noktasında önem arz etmektedir. Bakanlık olarak biz de tarım sektörünün mevcut durumunu analiz ederken, geleceğe dönük sürdürülebilir politikalar üretirken bu noktaları göz önünde bulunduruyoruz." ifadelerini kullandı. Kirişci, küresel iklim değişikliği, Kovid-19 salgını, savaşlar ve doğal afetlerin de gıdanın önemini her geçen gün artırdığına dikkati çekerek, bu risklerin dışında, nüfus artışı, kentleşme oranı, ülkeye gelen turist sayısı, tüketim alışkanlıklarının değişmesi, gelir düzeyinin yükselmesi, toplu tüketim yerlerinin çoğalması, göçler, hava, kara ve deniz ulaşımının gelişmesi gibi konuların gıdaya olan talebi her geçen gün daha da artırdığını bildirdi. Gıda arz güvenliğinin, milli savunma sanayisi kadar önemli bir konu olarak gündemlerinde yer aldığını söyleyen Kirişci, şu değerlendirmede bulundu: "Bu riskler, dünyayı, tarımsal üretimde her zamankinden daha çok korumacı politikalar uygulamaya sevk etti. Yani ülkelerin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, dünya için tarımsal üretim, ikamesi mümkün olmayan ve hayati önem taşıyan bir sektör haline gelmiştir. Biz de son 20 yılda olduğu gibi şimdi de tarımsal politikalarımızı bu doğrultuda planlıyoruz. Tarımda güçlü ve kendine yeterli konumda olmadan, güçlü ve büyük Türkiye'yi inşa edemeyeceğimizi biliyoruz. Bu bakış açısıyla üretim kaynaklarımızı sürdürülebilir bir şekilde kullanacak politikalar geliştirmeye devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nın kapılarını araladığımız bu günlerde daha güçlü bir tarım sektörü için her zamankinden daha çok çalışıyoruz ve sektörü güçlendirecek hamlelere imza atıyoruz." "10 proje tarımsal üretimin altyapısını güçlendirecek" Kirişci, bu minvalde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kırsal Dönüşüm Projesi" ile çiftçilere 10 yeni müjde açıkladığını anımsatarak, bu projelerin hayata geçirilmesiyle, Bakanlık olarak, üreticileri koruyup tüketiciyi kollayarak tarımsal üretim altyapısını güçlendireceklerini dile getirdi. Bakan Kirişci, 10 müjdenin detaylarına ilişkin bilgileri de paylaştı. İlk projenin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 20 Nisan'da devreye alınan Karadeniz doğal gazı ile ilgili olacağını anlatan Bakan Kirişci, şunları kaydetti: "Bu gazı çıkarmak bizim yıllar önce düşündüğümüz bir projeydi. Eğer inanır ve güvenirsek inandıklarımızın semeresini alırız. Bu memleketin etrafında doğal gaz rezervleri olduğu halde maalesef bunu gerçekleştiremedik. 46 yıl önce başlayan bu arama sondaj çalışmaları çok şükür 2 yıl önce bize çok olumlu bir sinyal olarak döndü. Bugün itibarıyla doğal gazı olan ve bu rezerviyle bizim 35 yıllık doğal gaz ihtiyacımızı karşılayacak olan bir kaynak, şu anda ulusal hattımıza entegre edilmek üzere. Bundan sonra doğal gazı olan ve bunu da en iyi şekilde kendi vatandaşlarının refahı, kendi ekonomisinin gelişmesi, kendi sanayisinin enerji kaynağı olarak kullanıyor olacağız. 1. projemiz, üretimin en büyük girdisi olan üre gübresinin Karadeniz gazıyla Zonguldak'ta üretilmesine başlanmasıdır. Karadeniz gazı, ilk keşiften üretime kadar dünyanın en kısa sürede yapılan deniz saha geliştirme projesi olarak da gurur duyduğumuz bir proje oldu. Ülkemizde yıllık ortalama 6 milyon ton gübre tüketilmekte olup bugünkü fiyatlarla maliyeti yaklaşık 60 milyar liradır. Karadeniz'den çıkan doğal gaz ile Filyos Endüstri Bölgesi'nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacaktır. Sabit yatım tutarı 31,5 milyar lira olan ve 4 yılda tamamlanacak bu yatırımla, ülkenin gübre tüketiminin üçte biri karşılanarak, en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azalacaktır." Kirişci, kurulan gübre fabrikalarında, 581 bin ton üre, 660 bin ton kalsiyum amonyum nitrat, 330 bin ton DAP, 224 bin ton amonyum sülfat ve 60 bin ton potasyum nitrat gübresi üretileceğinin bilgisini verdi, bugünkü fiyatlarla yeni kurulacak gübre fabrikalarında üretilecek gübrenin maliyetinin 19 milyar liranın üzerinde olmasını öngördüklerini söyledi. Kirişci, 2. projenin, sözleşmeli üretime dair olduğunu belirterek, bu yöntemle üretimi yaygınlaştıracaklarını ifade etti. Üretici gelirini garanti altına alacaklarını dile getiren Kirişci, "Sözleşmeli üretimin yaygınlaşmasıyla, tarımsal üretimde planlamaya önemli katkı sağlayacağız. Çiftçilerimiz hasat döneminde pazarlama sorunu yaşamayacak. Tarıma dayalı ham madde ihtiyacı olan sanayicimiz istediği miktar ve kalitede ham maddeye erişim sağlayacak. Fiyat dalgalanmalarının önüne geçilerek, tarım ve gıda piyasalarında istikrar sağlayacağız." diye konuştu. Tarıma Dayalı İhtisas OSB'lerin sayısı artırılacak Kirişci, sera yatırımlarının yükseltilmesinin 3. proje olduğunu anlatarak, jeotermal organize sanayi bölgesi (OSB) başta olmak üzere sera yatırımı desteklerini yükselteceklerini söyledi. "Yerinde üretim - yerinde tüketim" anlayışını geliştirmek için kent tarımı uygulamalarının en önemli ayağı olan tarıma dayalı ihtisas OSB'lerini (TDİOSB) yaygınlaştıracaklarını vurgulayan Kirişci, şöyle devam etti: "Jeotermal enerji potansiyeli yönünden Avrupa'da 1., dünyada ise 7. sıradayız. Şunu da gururla belirtmek istiyorum. Jeotermal seracılıkta dünya lideriyiz. Bugün itibarıyla 57 olan TDİOSB'lerin, jeotermal kaynaklarımızı kullandığımız gibi rüzgar, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarımızı kullanarak sayılarını artıracağız. Bu kapsamda, önümüzdeki 5 yılda TDİOSB sayımızı 100'e çıkararak, ilave 5 milyon ton sebze üretip, 200 bin kişiye yerinde istihdam oluşturacağız. Böylece temiz enerjiyle çevremizi korurken enerji maliyetlerini önemli ölçüde aşağıya çekeceğiz. Hem enerjideki dışa bağımlılığı azaltacağız hem de daha ucuza ürün üretmiş olacağız." Kirişci, sulama konusunun 4. proje olduğuna dikkati çekerek, basınçlı sulama altyapısını güçlendirme çalışmalarıyla tarımda verimi artırdıklarına dikkati çekti. Ülkede kullanılan suyun yüzde 77'sinin tarımsal sulamada harcandığına işaret eden Kirişci, şu ifadeleri kullandı: "Küresel iklim değişikliğinin sonucu, 2030 yılı itibarıyla, sulanan tarım arazilerinde yüzde 78 su açığı olacağı tahmin edilmektedir. Bu gerçekten hareketle su varlığımızı verimli bir şekilde kullanmak için çalışmalarımıza hız verdik. Eski sulama sistemlerinin modernizasyonu ve yeni yapılacak sulama sistemlerinde, borulu sisteme geçerek şu an yüzde 32 olan su tasarrufunu yüzde 45-50'ye çıkaracağız. Böylece 6 milyar metreküp su tasarrufu sağlanacak. Tasarruf edilebilecek bu suyla 11 milyon da ilave alan sulanabilir ve 7 milyar lira net zirai gelir artışı sağlanarak 990 bin kişiye istihdam sağlanabilir. Ayrıca üreticilerimizin bireysel basınçlı sulama sistemlerine yüzde 50 hibe desteği vermeye devam edeceğiz." 3 projeyle hayvancılık geliştirilecek Kirişci, ülke hayvancılığını geliştirmek, ülkeyi dünyanın önemli damızlık hayvan üretim merkezlerden biri haline getirmek ve Türkiye'nin kırmızı et ve süt konusunda gıda arz güvenliğini sağlamak için de 3 etkin projeyi hayata geçireceklerini vurguladı. Bu kapsamda açıklanan 10 müjdenin 5, 6 ve 7. projelerinin hayvancılığı geliştirmeye yönelik olduğunu hatırlatan Kirişci, şu ifadeleri kullandı: "Ayrıca bu projeler kapsamında 6 Şubat'ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde hayvan varlığımızın yüzde 17'sinin olması nedeniyle, bölgede hayvancılık sektörünün gelişmesi için pozitif ayrımcılık uygulayacağız. 5. projemizle, 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretim merkezlerini teşvik edeceğiz. 6. projemizle, aile tipi işletmelere büyükbaş ve besi hayvancılığı desteği sağlıyoruz. Her haneye en az 1 asgari ücret garantisi veriyoruz. Ayrıca sözleşmeli besicilikle tarımda 'yerli ve milli üretim' hamlemizde yeni bir aşamaya geçtik. Sözleşmeli besicilikte sağladığımız 'alım garantisi' ile maliyete göre fiyat politikasıyla üreticimize mutlak karlılık sunuyoruz. Sözleşmeli besicilik ile kırmızı ette fiyat istikrarı ve piyasa regülasyonunu da hedefliyoruz. Sözleşmeli besicilikle, hayvancılık yapan çiftçilerimiz kazansınlar, emeklerinin karşılığını alsınlar istiyoruz. 7. projemizle, afet bölgesindeki çiftçilerimize sıfır faizli kredi veriyoruz." Kirişci, diğer projelerin kırsal kalkınmayı güçlendirerek tarımsal üretimde yaşanılan sorunlara çözüm sunacağını belirterek, kırsalın cazibe merkezi haline getirilmesi gerektiğini bildirdi. Bu nedenle, kırsal alanların ekonomilerini canlandırmanın ve tarım, hayvancılık ve diğer sektörlerde verimliliği artırmanın, gıda güvenliğini ve nüfusun sağlıklı olmasını sağlamak açısından önemli yararı bulunduğunun altını çizen Kirişci, şunları kaydetti: "Ayrıca, kırsal kalkınma, kırsal alanlardaki insanların yaşam kalitesini artırarak kırsal göçü de azaltmada önemli bir argümandır. Bu minvalde, kırsal kalkınma ve kırsalın cazibe merkezi haline gelmesi için bazı önemli adımların atılması gerekiyordu. Bunlar arasında, kırsal hizmetlerin iyileştirilmesi ve erişimin artırılması, kırsal alanların altyapılarının geliştirilmesi, gerekli yatırımların yapılması ve insan kaynaklarının geliştirilmesi yer almaktadır. Bu doğrultuda, deprem bölgesinde kırsal alanların cazip hale gelmesi için planlayarak uygulamaya koyduğumuz köy evleri modelinin ülke satına yayarak kırsalı cazibe merkezi haline getireceğiz. Böylece gençlerin ve kadınların kırsala ilgisini artıracağız." Bakan Kirişci, 8, 9 ve 10. projelere ilişkin ise şu bilgileri verdi: "8. projemizle, gelişmiş altyapısıyla akıllı köy evleri modelini ortaya koyuyoruz. Depremden etkilenen kırsal kesime 143 bin 261 köy evi inşa edeceğiz. 22 Nisan'da Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ve Gaziantep Nurdağı ilçelerimizdeki köylerimizde köy evlerini vatandaşlarımıza teslim ettik. 9. projemizle, 'İlk Evim Kampanyamız' şartlarıyla 'akıllı köy evi' sahibi olma imkanı getiriyoruz. 10. projemizle, evini 'akıllı köy evine' dönüştürmek isteyen çiftçimize destek veriyoruz. Her birinin tarımımıza ve ülkemize büyük katkılar vereceğine inandığım 10 altın müjdenin sektörümüz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum." AA

Bakan Kirişçi: Deprem bölgesine 3,4 milyar lira destekleme ödemesi yaptık Haber

Bakan Kirişçi: Deprem bölgesine 3,4 milyar lira destekleme ödemesi yaptık

Bakanlık merkez yemekhanesinde düzenlenen programda konuşan Kirişci, Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye’nin yaşadığı en büyük felaket olduğunu söyledi. Deprem bölgesinde görevli personelleri tebrik eden Kirişci, “163 bin çalışanımızın olduğu bu bakanlıkta bugün bile 10 binin üzerinde çalışanımız hala sahada. 2 bin 800’ün üzerinde iş makinesinin hala enkaz kaldırılırken molozların yaymış olduğu birtakım tozları baskılamak için bu çalışmaları sürdürdüğünü belirtmek istiyorum” dedi. Tarım ve Orman Bakanlığının sahadaki varlığını tüm Türkiye’nin gördüğünü söyleyen Kirişci, “Devlet Su İşlerimizin ve Orman Genel Müdürlüğümüzün araçları başta olmak üzere bakanlığımızın 32 birimindeki tüm personelimizin orada birer temsilcisi vardı ve çok şükür vatandaşlarımızın yaralarının sarılması hususunda çok büyük bir gayret ve çaba sarf edildi” diye konuştu. Kirişci, depremden etkilenen 11 ilin bitkisel üretimin yüzde 17’sini oluşturduğunu aktararak, büyükbaşta yüzde 15, tarımsal dış ticarette ise yüzde 22’lik bir paya sahip olduğunu dile getirdi. “PARASAL DESTEKLEME ÖDEMELERİNİN 3,4 MİLYAR LİRASINI DEPREM BÖLGESİNE VERDİK” Deprem bölgesindeki tarımsal üretimde bir aksama olmaması için çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü vurgulayan Kirişci, “60 bin konutta yakacak için vatandaşlarımız ısınsın diye odun dağıtırken, 3 buçuk milyon litre akaryakıt dağıttık. Sokaktaki hayvanlara, sahipsiz hayvanlara mama dağıtırken büyükbaş, küçükbaş, kanatlı gibi hayvanlara, vatandaşlarımız bir yem arayışı içerisine girmesin diye de 16 bin ton yem dağıttık. 1,4 milyar liralık bir yemle ilgili nakit dağıtımında bulunduk. 13 milyar 826 milyon liralık parasal destekleme ödemelerinin 3,4 milyar liralık kısmını deprem bölgesine verdik” ifadelerini kullandı. 8 binin üzerinde büyükbaş, 66 binin üzerinde de küçükbaşın telef olduğunu kaydeden Kirişci, “Doğal afetler önce yangınla başladı. Devamında deprem, sonra da sel felaketini yaşadık. Biz bu coğrafyanın böyle bir özelliğinin olduğunu Giderek buna uygun tedbirler almamız lazım. Bu deprem yaşandığından arkadaşlara ilk talimatım şu olmuştur. Herkes gördüğünü mutlaka yapsın. Herkes edindiği tecrübeyi mutlaka bir kenara not edin. Çünkü yaşanabilecek en maliyetli bir tecrübeyi biz yaşadık” dedi. İSRAİL’E TEPKİ Kirişci, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına tepki göstererek şunları kaydetti: “Bugünlerde ramazanı bize buruk yaşatan, birkaç günden beri bu dünyanın artık sadece Müslümanların değil, dünyanın ortak mirası olan Kudüs'te yaşanılanlar. Kudüs'te yaşanılanları kesinlikle kınıyoruz, lanetliyoruz. Kudüs, biz Müslümanların ortak mirasıdır. Bizden önce bize devredilmiş, bizi de bizden sonra gelecek devretmemiz bizim için bir görev, asli bir görev olan, bu Kudüs'le ilgili de yapılanları kınadığımızı lanetlediğimizi belirtmek istiyoruz. Biz Müslümanlar olarak bu birliği, bu beraberliği tabii ki bu sorumluluğumuz neticesinde hep birlikte yerine getirmek. Burada, oradaki kardeşlerimiz için dua etmek zulmü yapmak isteyenlere de zulmü reva görenlere de onlara da beddua etmek en asgariden yapabileceğimiz görev.” İHA

Vahit Kirişci: Tek eksiklik 'Su Kanunu' Haber

Vahit Kirişci: Tek eksiklik 'Su Kanunu'

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Denizli Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Tarım Sektörü Temsilcileri Toplantısına katılmak ve çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Denizli’ye geldi. Tarım ve orman sektörü temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıda konuşma yapan Bakan Kirişci, Tarım ve Orman Bakanlığının geniş bir görev alanı olduğunu söyledi. Türkiye'nin geleceğiyle ilgili çalışmalarının önem arz ettiğini kaydeden Bakan Kirişci, tarım, toprak koruma, arazi kullanım, lisanslı depoculuk gibi konulardaki düzenlemelerin de yasalaştığını ifade etti. Tek eksikliğin "Su Kanunu" olduğunu kaydeden Kirişci; "Suda birçok başlılık var. Yerel yönetimler bir taraftan, Devlet Su İşleri bir taraftan, il özel idareleri başka bir taraftan. Buradaki bu dağınıklığı da ortadan kaldırmak ve bir bütünlük sağlama adına inşallah su kanunumuz da gündeme gelmiş olacak" dedi. Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, şöyle devam etti: "Birinci yıl için bir şey yapmıyoruz. Ama bu inadınız devam ederse beş yıl süreyle desteklemeler konusunda biz sizi desteklemeyeceğiz. Çünkü siz kendi bildiğinizi üretmeye devam edecekseniz biz de ülkenin ihtiyaçlarını, bizim coğrafyamızın ihtiyaçlarını dikkate alarak bir planlama yapacaksak o zaman bunun bu şekilde olması gerekir diyeceğiz. Bu beş yıl mahrum edilmesi desteklemelerden, buna rağmen devam ederse o zaman da bir üçüncü fazı var. Yönlendirme esaslı planlamayı da sağlayacak olan bir üretim modelini gerçekleştirmiş olacağız." ''DESTEKLEMELERİ TEK BİR DESTEKLEMEYE İNDİRECEĞİZ'' Bakan Kirişci, stratejik ürünlerle ilgili destekleri sadeleştireceklerini aktararak, "Tek bir desteğe indireceğiz ve bu tek destekle onun adı da 'fark ödemesi' olacak. Üreticimizin diğer desteklemelerle uğraşmasının, İl- İlçe Müdürlüklerimizin bu işlerle uğraşmasının da önüne geçeceğiz" dedi. Bu konuda pamukla ilgili örnek veren Kirişci, "Bir kilo pamuk, oturup birlikte karar vereceğiz, 15 liraya mal oldu. Bu pamuğu çiftçi refah payını da üzerine koyduğunuzda 18 lira çiftçiyi mutlu edecekse, çiftçiye diyeceğiz ki 'ey çiftçi kardeşim sen bu ürünü götür borsaya sat. 18 liranın altında satarsanız her bir kuruşunu biz fark ödemesi olarak sana ödemeyi taahhüt ediyoruz' diyeceğiz. Peki fazlaya sattı. Helali hoş olsun, biz orada hiçbir şeyin peşine düşmeyeceğiz. Ama desteklemeleri tek bir desteklemeye indireceğiz" ifadelerini kullandı. Bakan Kirişci'nin konuşmasının ardından katılımcıların soruları alınarak, Bakan Kirişci ve ilgili Genel Müdürleri tarafından cevaplandı. Bakan Kirişci, toplantının ardından Denizli Sarayköy ilçesinde Jeotermal Isıtmalı Tarıma Dayalı Sera Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan çilek ve domates seralarını gezerek incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.