TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#tarım sektörü

tarım sektörü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tarım sektörü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tarım sektöründen ihracatta rekor yükseliş Haber

Tarım sektöründen ihracatta rekor yükseliş

Tarım sektörü, ihracatta rekorlar kırmaya devam ediyor. Jeopolitik riskler, arza yönelik endişelerin hâkim olması ve küresel çapta gıdaya erişime dair sıkıntıların devam ettiği bir ortamda Türkiye'nin tarım ürünlerine talep artarak sürüyor. Üretim ve ihracata öncelik veren ekonomi politikaları da Türkiye'nin tarım ihracatına katkıda bulunuyor. AA muhabirinin Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin tarım sektörü, 16 milyar 627 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ilk yarı ihracatına imza attı. Yılın ilk 6 ayında 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 1,4 artan tarım ihracatı, Türkiye'nin toplam dış satımından yüzde 15,4 pay aldı. Tarım bünyesinde faaliyet gösteren 10 sektörden 3'ü, ilk yarıda ihracat rekoru kırdı. Söz konusu dönemde hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, yaş meyve ve sebze, zeytin ve zeytinyağı sektörleri tüm zamanların en yüksek ocak-haziran dış satımını yaptı. Bu dönemde hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 5 milyar 510 milyon dolar, yaş meyve ve sebze 1 milyar 697 milyon dolar, zeytin ve zeytinyağı 559 milyon 881 bin dolarlık ihracata imza attı. Ocak-Haziran 2023'te geçen yılın aynı dönemine göre, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri yüzde 2,1, yaş meyve ve sebze yüzde 16,6, zeytin ve zeytinyağı yüzde 190,7 ihracat artışı kaydetti. ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜNÜN İSPANYA'YA İHRACATI 200 MİLYON DOLARI AŞTI Ülkelere göre bakıldığında, ilk yarıda hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri Irak'a 966 milyon 207 bin dolar, yaş meyve ve sebze sektörü Rusya'ya 498 milyon 393 bin dolar, zeytin ve zeytin yağı sektörü İspanya'ya 203 milyon 967 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinin Irak'a dış satımı 95 milyon 933 bin dolar azalırken, yaş meyve ve sebze sektörü Rusya'ya 43 milyon 877 bin dolarlık, zeytin ve zeytin yağı sektörü de İspanya'ya 196 milyon 320 bin dolarlık ihracat artışı kaydetti. MERSİN'İN YAŞ MEYVE VE SEBZE İHRACATI 400 MİLYON DOLARIN ÜZERİNE ÇIKTI İller bazında bakıldığında, İstanbul'dan 1 milyar 728 milyon dolarlık hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, Mersin'den 420 milyon 715 bin dolarlık yaş meyve ve sebze, İzmir'den 250 milyon 678 bin dolarlık zeytin ve zeytinyağı ihracatı yapıldı. TİM verilerine göre, bu yıl ve 2022'nin ocak-haziran döneminde tarım ve tarıma bağlı sektörlerin ihracatı (dolar) şöyle: AA

Tarım sektöründen ihracatta ilk yarı rekoru Haber

Tarım sektöründen ihracatta ilk yarı rekoru

Jeopolitik riskler, arza yönelik endişelerin hakim olması ve küresel çapta gıdaya erişime dair sıkıntıların devam ettiği bir ortamda Türkiye'nin tarım ürünlerine talep artarak sürüyor. Üretim ve ihracata öncelik veren ekonomi politikaları da Türkiye'nin tarım ihracatına katkıda bulunuyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin tarım sektörü, 16 milyar 627 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ilk yarı ihracatına imza attı. Yılın ilk 6 ayında 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 1,4 artan tarım ihracatı, Türkiye'nin toplam dış satımından yüzde 15,4 pay aldı. Tarım bünyesinde faaliyet gösteren 10 sektörden 3'ü, ilk yarıda ihracat rekoru kırdı. Söz konusu dönemde hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, yaş meyve ve sebze, zeytin ve zeytinyağı sektörleri tüm zamanların en yüksek ocak-haziran dış satımını yaptı. Bu dönemde hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 5 milyar 510 milyon dolar, yaş meyve ve sebze 1 milyar 697 milyon dolar, zeytin ve zeytinyağı 559 milyon 881 bin dolarlık ihracata imza attı. Ocak-Haziran 2023'te geçen yılın aynı dönemine göre, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri yüzde 2,1, yaş meyve ve sebze yüzde 16,6, zeytin ve zeytinyağı yüzde 190,7 ihracat artışı kaydetti. Zeytin ve zeytinyağı sektörünün İspanya'ya ihracatı 200 milyon doları aştı Ülkelere göre bakıldığında, ilk yarıda hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri Irak'a 966 milyon 207 bin dolar, yaş meyve ve sebze sektörü Rusya'ya 498 milyon 393 bin dolar, zeytin ve zeytin yağı sektörü İspanya'ya 203 milyon 967 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinin Irak'a dış satımı 95 milyon 933 bin dolar azalırken, yaş meyve ve sebze sektörü Rusya'ya 43 milyon 877 bin dolarlık, zeytin ve zeytin yağı sektörü de İspanya'ya 196 milyon 320 bin dolarlık ihracat artışı kaydetti. Mersin'in yaş meyve ve sebze ihracatı 400 milyon doların üzerine çıktı İller bazında bakıldığında, İstanbul'dan 1 milyar 728 milyon dolarlık hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, Mersin'den 420 milyon 715 bin dolarlık yaş meyve ve sebze, İzmir'den 250 milyon 678 bin dolarlık zeytin ve zeytinyağı ihracatı yapıldı. AA

Günü kurtaran çözümler sorunları büyütüyor!  Haber

Günü kurtaran çözümler sorunları büyütüyor! 

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER  Vatandaşlar, Cumhurbaşkanlığı seçimi için 28 Mart Pazar günü yeniden sandık başına gidecek… İkinci tura sayılı bir zaman kala toplumun farklı alanlarında hizmet sunan sivil toplum kuruluşlarının, oda ve derneklerin beklentilerini kaleme aldık. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Hakan Çakıcı da görüşlerine yer verdiğimiz isimler arasında… Sorunların ve çözümlerin görünür olduğunu ancak bu noktada iktidarların tercihlerinin belirleyici olduğunu söyleyen Başkan Çakıcı, “Günü kurtaran çözümler sorunları büyütüyor. Tarım politikaları konusunda mevcut iktidarın uygulamalarını biliyoruz. Maalesef gelecekte yeni bir şey vaat etmiyorlar” dedi.  Öte yandan, Millet İttifakı’nın Mutabakat Metni'nde yer alan tarım içerikli maddeleri de değerlendiren Başkan Çakıcı, genel olarak doğruları içerse de metinde de çok fazla eksiklik olduğunu söyledi: “Tarıma dair sunulan önlemlerin gıda bağlamında nihai tüketiciye yansımalarıyla ve gıda enflasyonu ile bağlantılarının kurulması daha anlamlı olurdu diye düşünüyorum.”  YENİ BİR ŞEY VAAT ETMİYORLAR  Türk tarımının acil çözülmesi gereken sorunları olduğunu vurgulayan Başkan Çakıcı, şunları kaydetti: “Bunlar; tarım arazilerinin daralması, çiftçi sayısının azalması, girdi maliyet problemi ve iklim değişikliğinin etkileri olarak sıralanabilir. Kısa ve uzun vadeli buna uygun tarım politikalarını devreye sokmalıyız. Sorunlar ve çözümler belli ama burada iktidarların tercihleri devreye giriyor. Günü kurtaran çözümler sorunları büyütüyor. Tarım politikaları konusunda mevcut iktidarın uygulamalarını biliyoruz. Maalesef gelecekte yeni bir şey vaat etmiyorlar. İthal ikamesine dayalı politikaların çözüm olmadığını gördük.”  MUTABAKATTA ÇOK EKSİKLER VAR  “Muhalefette ise Millet İttifakı'nın açıkladığı mutabakat metni var elimizde” diyen Başkan Hakan Çakıcı, “Mutabakat genel olarak doğruları içerse de orada da çok eksikler var. Tarım sektörünün tüm paydaşlarının önerileri ile çiftçi, mühendis, tüketici dahil yeni politikalar üretilmeli. Sağlık ve eğitim gibi gıda üretiminde de kamucu politikalara dönülmeli. Tarım, sermaye ve piyasanın insafına terk edilmemeli. Burada liyakat çok önemli. Ülkemizde bunu sağlayacak kadrolar mevcut. Biz Ziraat mühendisleri olarak önerilerimizi ortaya koyuyoruz, koymaya devam edeceğiz” bilgisini paylaştı.  ÜLKE TARIMININ GELDİĞİ NOKTA…  Millet İttifakı’nın mutabakat metnindeki tarım ve gıdaya dair maddelerin, ülke tarımının geldiği noktada sorunları doğru tespit ettiğini kaydeden Başkan Çakıcı, “Çözüm açısından tarımsal girdilerin doğrudan ve zamanında desteklenmesi yanında taban fiyatların maliyet, kur, enflasyon ve çiftçilerimize insan onuruna yaraşır gelir sağlamayı dikkate alarak belirlenmesi önemli. Seçim sürecinde tarıma dair sunulan bu içerikler üretici ve tarım sektörünün bileşenleri için olumlu karşılığı olur. Ancak tarıma dair sunulan önlemlerin gıda bağlamında nihai tüketiciye yansımalarıyla ve gıda enflasyonu ile bağlantılarının kurulması daha anlamlı olurdu diye düşünüyorum” dedi.

Bakan Kirişci, tarım müjdelerinin detaylarını açıkladı Haber

Bakan Kirişci, tarım müjdelerinin detaylarını açıkladı

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarım sektörüne yönelik verdiği müjdelerin detaylarını açıkladı. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Karadeniz'den çıkan doğal gaz ile Filyos Endüstri Bölgesi'nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacağını belirterek, "Sabit yatım tutarı 31,5 milyar lira olan ve 4 yılda tamamlanacak bu yatırımla, ülkenin gübre tüketiminin üçte biri karşılanarak, en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azalacaktır." dedi. Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarım sektörüne yönelik verdiği müjdelerin detaylarını açıkladı. Tarımsal üretimin, istihdama katkısı, sanayiye sağladığı ham madde ve gıda arz güvenliği noktasında ülkeye önemli katma değer sağlayan sektörlerin başında geldiğini dile getiren Kirişci, "Bu nedenle kırsal alanlarımızın geliştirilmesi, ülkemizin ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir kalkınmasının sağlanması noktasında önem arz etmektedir. Bakanlık olarak biz de tarım sektörünün mevcut durumunu analiz ederken, geleceğe dönük sürdürülebilir politikalar üretirken bu noktaları göz önünde bulunduruyoruz." ifadelerini kullandı. Kirişci, küresel iklim değişikliği, Kovid-19 salgını, savaşlar ve doğal afetlerin de gıdanın önemini her geçen gün artırdığına dikkati çekerek, bu risklerin dışında, nüfus artışı, kentleşme oranı, ülkeye gelen turist sayısı, tüketim alışkanlıklarının değişmesi, gelir düzeyinin yükselmesi, toplu tüketim yerlerinin çoğalması, göçler, hava, kara ve deniz ulaşımının gelişmesi gibi konuların gıdaya olan talebi her geçen gün daha da artırdığını bildirdi. Gıda arz güvenliğinin, milli savunma sanayisi kadar önemli bir konu olarak gündemlerinde yer aldığını söyleyen Kirişci, şu değerlendirmede bulundu: "Bu riskler, dünyayı, tarımsal üretimde her zamankinden daha çok korumacı politikalar uygulamaya sevk etti. Yani ülkelerin gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, dünya için tarımsal üretim, ikamesi mümkün olmayan ve hayati önem taşıyan bir sektör haline gelmiştir. Biz de son 20 yılda olduğu gibi şimdi de tarımsal politikalarımızı bu doğrultuda planlıyoruz. Tarımda güçlü ve kendine yeterli konumda olmadan, güçlü ve büyük Türkiye'yi inşa edemeyeceğimizi biliyoruz. Bu bakış açısıyla üretim kaynaklarımızı sürdürülebilir bir şekilde kullanacak politikalar geliştirmeye devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nın kapılarını araladığımız bu günlerde daha güçlü bir tarım sektörü için her zamankinden daha çok çalışıyoruz ve sektörü güçlendirecek hamlelere imza atıyoruz." "10 proje tarımsal üretimin altyapısını güçlendirecek" Kirişci, bu minvalde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kırsal Dönüşüm Projesi" ile çiftçilere 10 yeni müjde açıkladığını anımsatarak, bu projelerin hayata geçirilmesiyle, Bakanlık olarak, üreticileri koruyup tüketiciyi kollayarak tarımsal üretim altyapısını güçlendireceklerini dile getirdi. Bakan Kirişci, 10 müjdenin detaylarına ilişkin bilgileri de paylaştı. İlk projenin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 20 Nisan'da devreye alınan Karadeniz doğal gazı ile ilgili olacağını anlatan Bakan Kirişci, şunları kaydetti: "Bu gazı çıkarmak bizim yıllar önce düşündüğümüz bir projeydi. Eğer inanır ve güvenirsek inandıklarımızın semeresini alırız. Bu memleketin etrafında doğal gaz rezervleri olduğu halde maalesef bunu gerçekleştiremedik. 46 yıl önce başlayan bu arama sondaj çalışmaları çok şükür 2 yıl önce bize çok olumlu bir sinyal olarak döndü. Bugün itibarıyla doğal gazı olan ve bu rezerviyle bizim 35 yıllık doğal gaz ihtiyacımızı karşılayacak olan bir kaynak, şu anda ulusal hattımıza entegre edilmek üzere. Bundan sonra doğal gazı olan ve bunu da en iyi şekilde kendi vatandaşlarının refahı, kendi ekonomisinin gelişmesi, kendi sanayisinin enerji kaynağı olarak kullanıyor olacağız. 1. projemiz, üretimin en büyük girdisi olan üre gübresinin Karadeniz gazıyla Zonguldak'ta üretilmesine başlanmasıdır. Karadeniz gazı, ilk keşiften üretime kadar dünyanın en kısa sürede yapılan deniz saha geliştirme projesi olarak da gurur duyduğumuz bir proje oldu. Ülkemizde yıllık ortalama 6 milyon ton gübre tüketilmekte olup bugünkü fiyatlarla maliyeti yaklaşık 60 milyar liradır. Karadeniz'den çıkan doğal gaz ile Filyos Endüstri Bölgesi'nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacaktır. Sabit yatım tutarı 31,5 milyar lira olan ve 4 yılda tamamlanacak bu yatırımla, ülkenin gübre tüketiminin üçte biri karşılanarak, en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azalacaktır." Kirişci, kurulan gübre fabrikalarında, 581 bin ton üre, 660 bin ton kalsiyum amonyum nitrat, 330 bin ton DAP, 224 bin ton amonyum sülfat ve 60 bin ton potasyum nitrat gübresi üretileceğinin bilgisini verdi, bugünkü fiyatlarla yeni kurulacak gübre fabrikalarında üretilecek gübrenin maliyetinin 19 milyar liranın üzerinde olmasını öngördüklerini söyledi. Kirişci, 2. projenin, sözleşmeli üretime dair olduğunu belirterek, bu yöntemle üretimi yaygınlaştıracaklarını ifade etti. Üretici gelirini garanti altına alacaklarını dile getiren Kirişci, "Sözleşmeli üretimin yaygınlaşmasıyla, tarımsal üretimde planlamaya önemli katkı sağlayacağız. Çiftçilerimiz hasat döneminde pazarlama sorunu yaşamayacak. Tarıma dayalı ham madde ihtiyacı olan sanayicimiz istediği miktar ve kalitede ham maddeye erişim sağlayacak. Fiyat dalgalanmalarının önüne geçilerek, tarım ve gıda piyasalarında istikrar sağlayacağız." diye konuştu. Tarıma Dayalı İhtisas OSB'lerin sayısı artırılacak Kirişci, sera yatırımlarının yükseltilmesinin 3. proje olduğunu anlatarak, jeotermal organize sanayi bölgesi (OSB) başta olmak üzere sera yatırımı desteklerini yükselteceklerini söyledi. "Yerinde üretim - yerinde tüketim" anlayışını geliştirmek için kent tarımı uygulamalarının en önemli ayağı olan tarıma dayalı ihtisas OSB'lerini (TDİOSB) yaygınlaştıracaklarını vurgulayan Kirişci, şöyle devam etti: "Jeotermal enerji potansiyeli yönünden Avrupa'da 1., dünyada ise 7. sıradayız. Şunu da gururla belirtmek istiyorum. Jeotermal seracılıkta dünya lideriyiz. Bugün itibarıyla 57 olan TDİOSB'lerin, jeotermal kaynaklarımızı kullandığımız gibi rüzgar, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarımızı kullanarak sayılarını artıracağız. Bu kapsamda, önümüzdeki 5 yılda TDİOSB sayımızı 100'e çıkararak, ilave 5 milyon ton sebze üretip, 200 bin kişiye yerinde istihdam oluşturacağız. Böylece temiz enerjiyle çevremizi korurken enerji maliyetlerini önemli ölçüde aşağıya çekeceğiz. Hem enerjideki dışa bağımlılığı azaltacağız hem de daha ucuza ürün üretmiş olacağız." Kirişci, sulama konusunun 4. proje olduğuna dikkati çekerek, basınçlı sulama altyapısını güçlendirme çalışmalarıyla tarımda verimi artırdıklarına dikkati çekti. Ülkede kullanılan suyun yüzde 77'sinin tarımsal sulamada harcandığına işaret eden Kirişci, şu ifadeleri kullandı: "Küresel iklim değişikliğinin sonucu, 2030 yılı itibarıyla, sulanan tarım arazilerinde yüzde 78 su açığı olacağı tahmin edilmektedir. Bu gerçekten hareketle su varlığımızı verimli bir şekilde kullanmak için çalışmalarımıza hız verdik. Eski sulama sistemlerinin modernizasyonu ve yeni yapılacak sulama sistemlerinde, borulu sisteme geçerek şu an yüzde 32 olan su tasarrufunu yüzde 45-50'ye çıkaracağız. Böylece 6 milyar metreküp su tasarrufu sağlanacak. Tasarruf edilebilecek bu suyla 11 milyon da ilave alan sulanabilir ve 7 milyar lira net zirai gelir artışı sağlanarak 990 bin kişiye istihdam sağlanabilir. Ayrıca üreticilerimizin bireysel basınçlı sulama sistemlerine yüzde 50 hibe desteği vermeye devam edeceğiz." 3 projeyle hayvancılık geliştirilecek Kirişci, ülke hayvancılığını geliştirmek, ülkeyi dünyanın önemli damızlık hayvan üretim merkezlerden biri haline getirmek ve Türkiye'nin kırmızı et ve süt konusunda gıda arz güvenliğini sağlamak için de 3 etkin projeyi hayata geçireceklerini vurguladı. Bu kapsamda açıklanan 10 müjdenin 5, 6 ve 7. projelerinin hayvancılığı geliştirmeye yönelik olduğunu hatırlatan Kirişci, şu ifadeleri kullandı: "Ayrıca bu projeler kapsamında 6 Şubat'ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde hayvan varlığımızın yüzde 17'sinin olması nedeniyle, bölgede hayvancılık sektörünün gelişmesi için pozitif ayrımcılık uygulayacağız. 5. projemizle, 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretim merkezlerini teşvik edeceğiz. 6. projemizle, aile tipi işletmelere büyükbaş ve besi hayvancılığı desteği sağlıyoruz. Her haneye en az 1 asgari ücret garantisi veriyoruz. Ayrıca sözleşmeli besicilikle tarımda 'yerli ve milli üretim' hamlemizde yeni bir aşamaya geçtik. Sözleşmeli besicilikte sağladığımız 'alım garantisi' ile maliyete göre fiyat politikasıyla üreticimize mutlak karlılık sunuyoruz. Sözleşmeli besicilik ile kırmızı ette fiyat istikrarı ve piyasa regülasyonunu da hedefliyoruz. Sözleşmeli besicilikle, hayvancılık yapan çiftçilerimiz kazansınlar, emeklerinin karşılığını alsınlar istiyoruz. 7. projemizle, afet bölgesindeki çiftçilerimize sıfır faizli kredi veriyoruz." Kirişci, diğer projelerin kırsal kalkınmayı güçlendirerek tarımsal üretimde yaşanılan sorunlara çözüm sunacağını belirterek, kırsalın cazibe merkezi haline getirilmesi gerektiğini bildirdi. Bu nedenle, kırsal alanların ekonomilerini canlandırmanın ve tarım, hayvancılık ve diğer sektörlerde verimliliği artırmanın, gıda güvenliğini ve nüfusun sağlıklı olmasını sağlamak açısından önemli yararı bulunduğunun altını çizen Kirişci, şunları kaydetti: "Ayrıca, kırsal kalkınma, kırsal alanlardaki insanların yaşam kalitesini artırarak kırsal göçü de azaltmada önemli bir argümandır. Bu minvalde, kırsal kalkınma ve kırsalın cazibe merkezi haline gelmesi için bazı önemli adımların atılması gerekiyordu. Bunlar arasında, kırsal hizmetlerin iyileştirilmesi ve erişimin artırılması, kırsal alanların altyapılarının geliştirilmesi, gerekli yatırımların yapılması ve insan kaynaklarının geliştirilmesi yer almaktadır. Bu doğrultuda, deprem bölgesinde kırsal alanların cazip hale gelmesi için planlayarak uygulamaya koyduğumuz köy evleri modelinin ülke satına yayarak kırsalı cazibe merkezi haline getireceğiz. Böylece gençlerin ve kadınların kırsala ilgisini artıracağız." Bakan Kirişci, 8, 9 ve 10. projelere ilişkin ise şu bilgileri verdi: "8. projemizle, gelişmiş altyapısıyla akıllı köy evleri modelini ortaya koyuyoruz. Depremden etkilenen kırsal kesime 143 bin 261 köy evi inşa edeceğiz. 22 Nisan'da Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ve Gaziantep Nurdağı ilçelerimizdeki köylerimizde köy evlerini vatandaşlarımıza teslim ettik. 9. projemizle, 'İlk Evim Kampanyamız' şartlarıyla 'akıllı köy evi' sahibi olma imkanı getiriyoruz. 10. projemizle, evini 'akıllı köy evine' dönüştürmek isteyen çiftçimize destek veriyoruz. Her birinin tarımımıza ve ülkemize büyük katkılar vereceğine inandığım 10 altın müjdenin sektörümüz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum." AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.