TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tansiyon

Tansiyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tansiyon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tansiyon neden düşer? Tansiyon düşerse ne yapılır? Haber

Tansiyon neden düşer? Tansiyon düşerse ne yapılır?

Bireyleri rahatsız eden ve ciddi hastalıklara yol açabilen tansiyon hastalığı ile ilgili detaylar merak ediliyor ve araştırılıyor. Peki tansiyon neden düşer ve tansiyon düşerse ne yapılır? Tansiyon neden düşer? Vücudun aşırı derecede susuz kalması, sağlıksız ve dengesiz beslenme alışkanlıkları, belirli tansiyon, kalp veya idrar söktürücü ilaçların alınması, uzun süre hareketsiz kalma, aşırı sıcak ortamlarda uzun süre bulunma, kalp yetmezliği ve damar genişlemeleri gibi durumlar düşük tansiyona yol açabilir. Ayrıca, hamilelik döneminde de düşük tansiyon sıkça görülebilir. Bu faktörler, düşük tansiyonun olası nedenleri arasında sayılabilir. Küçük tansiyon neden düşer? Kan basıncı, kalbin atardamarlara kan pompalarken ve dinlenirken uyguladığı basıncı ifade eder. Genellikle iki sayı ile gösterilir: Üst sayı, sistolik basıncı temsil ederken alt sayı diyastolik basıncı gösterir. Normal kan basıncı genellikle 120/80 mmHg'den düşük olmalıdır. Hipotansiyon, kan basıncının genellikle 90/60 mmHg'den düşük olması durumudur. Hipotansiyonun birçok nedeni olabilir, bunlardan bazıları şunlardır: Kan hacminde azalma (hipovolemi) gibi durumlar: Aşırı egzersiz, sıcaklık, kan kaybı, dehidrasyon veya hormonal değişiklikler. Kan damarlarının genişlemesi veya diğer tıbbi durumlar: Anemi, B12 vitamini eksikliği, anafilaksi gibi durumlar, bazı kalp veya endokrin problemleri, belirli ilaçlar (örneğin, tansiyon düşürücü ilaçlar) gibi nedenler. Bu durumlar, kan basıncının düşmesine yol açabilir. Kan basıncının düşmesi, baş dönmesi, yorgunluk, bayılma, bulantı, dehidrasyon, kafa karışıklığı, zayıflık, görme bulanıklığı, soğuk, terli ve soluk cilt, hızlı ve sığ nefes alma, depresyon, çarpıntı ve baş ağrısı gibi belirtilere neden olabilir. Büyük tansiyon neden düşer? Tansiyonun anormal bir şekilde düşmesi veya halk arasında yaygın olarak bilinen adıyla tansiyon düşüklüğü, hipotansiyon olarak adlandırılır. Büyük tansiyonun 90 mm Hg'nin altına, küçük tansiyonun ise 60 mm Hg'nin altına düşmesiyle ortaya çıkar. Genellikle kişide belirgin bir belirtiye neden olmayan bu durum, genellikle tedavi gerektirmez. Küçük tansiyon ne zaman tehlikeli? Küçük tansiyonun değerinin 110 mmHg'nin üzerinde olması tehlikeli olarak kabul edilir. Ardışık ölçümlerde bu tür yüksek değerlerin belirlenmesi durumunda, sağlık kuruluşlarına başvurarak yardım almak önemlidir. Tansiyon düşüklüğü baş ağrısı yapar mı? Düşük tansiyonun çeşitli belirtileri bulunmaktadır. Bu belirtiler arasında baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı, halsizlik, yorgunluk, kafa karışıklığı, bayılma ve bulanık görme yer alır. Tansiyon düşerse ne yapılır? Tansiyon düşüklüğü durumunda aşağıdaki uygulamalarla denge sağlanabilir: Bol su tüketin: Günlük 8 ila 10 su bardağı su içmek tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur. Özellikle sıcak havalarda su tüketimine daha fazla dikkat edilmelidir. Tuz tüketimini artırın: Tuzun vücutta su tutarak kan basıncını yükseltici etkisi vardır. Yüksek tansiyon hastalarına önerilmezken, düşük kan basıncı değerleri olan kişilere doktor gözetiminde tuz tüketimi artırılabilir. Uzun süre ayakta durmayın: Uzun süre ayakta durmak, yerçekiminin etkisiyle kanın bacaklarda toplanmasına neden olabilir ve bu da kan basıncını düşürebilir. Sıcak ortamlardan kaçının: Sıcak duş, kalın giysiler, sauna veya hamam gibi sıcak ortamlardan uzak durmak, tansiyon düşüklüğünü önleyebilir. Yastığınızı yükseltin: Yatarken baş ile birlikte gövdenin üst kısmını da yükseltmek, kan dolaşımını düzenleyebilir ve tansiyonun dengelenmesine yardımcı olabilir. Ağır egzersizlerden kaçının: Uzun süre ağır egzersiz yapmamışsanız ve birdenbire ağır egzersizlere başlarsanız, terleme nedeniyle su ve tuz kaybı yaşanabilir, bu da düşük tansiyona sebep olabilir. Bu nedenle egzersizlerinizde aşırıya kaçmamaya özen gösterin.

Uzmanlar uyardı: Tansiyon hastalığında yaş düşmeye başladı Haber

Uzmanlar uyardı: Tansiyon hastalığında yaş düşmeye başladı

Elazığ’da görevli kardiyoloji uzmanı Musa Bulut, tansiyon hastalığı bulunan vatandaşlara uyarılarda bulunarak hastalığın artık gençlerde de görülmeye başlandığını söyledi. Tansiyonun çok önemli bir konu olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Bulut, “Kalp krizine, böbrek yetmezliğine ve beyin kanamasına neden olabilir. Tansiyonu tedavi ederken kişiye göre, yaşa göre tedavi edilmelidir. Kısacası herkesin tedavisi farklı olmalıdır. Yaşlılarda, idrar sökücü ilaçlardan kaçmamız gerekiyor bunun da sebebi gece uykuyu bozmamak ve idrar kaçırmamaları içindir. Gençlerde daha çok sempatik aktivasyonu engelleyen ilaçlar veriyoruz. Sinir ve stresi azaltarak tedavi etmeye çalışıyoruz. Aslında nedeni bulup nedene yönelik tedavi edersek daha başarılı oluyoruz. Gençlerde en sık karşılaştığımız nedenler, horlama, kilo, sağlıksız beslenme ve fazla tuz tüketimi tansiyonu daha çok tetikliyor. Tiroid problemleri de çok fazla tansiyonu tetikleyen durumlardır. Bu tür hastalara gerçekten araştırılıp problemi bulduktan sonra tedavi edersek daha başarılı olabiliyoruz. Yaşlı hastalardada gerekli tedaviyi kalp hastalığı için ayrı, tiroid hastalığı için ayrı ve şeker hastaları için ayrı yapmamız gerekiyor. Herkese aynı tedaviyi vermememiz gerekiyor. Bazı besinler de tansiyon da bize yardımcı olabiliyor. Sarımsak limonu halk arasında herkes biliyor ama ben nitrikosit üzerinde durmak istiyorum. Özellikle mor gıdalarda olan moleküldür ve damarları gevşetip tansiyonu doğal olarak düşürüyor. Bunu doğal olarak derin burun nefesi alıp vererek de oluşturabiliyoruz. Çünkü burun epitelinde sentezlenebiliyor. Gıdalar da ise mor gıdalar özellikle yaban mersini, nar, karalahana, mor pancar gibi gıdaları tüketirsek tansiyona çok büyük destek olur. Ayrıca hastalara düzenli kontrole gelmelerini öneriyoruz. Kontrol altına alınmamış tansiyon hastalarına daha sık gelmelerini tavsiye ediyoruz onun dışında 3 ayda 1 kontrole gelmeleri gerekiyor. Ne yazık ki kalp krizlerinde olduğu gibi tansiyonda da yaş aşağıya çekilmeye başlandı. Bu eski yaşam ile şimdiki yaşam tarzının bir olmamasıdır. Eskiden insanlar, yerdi içerdi fakat çalışırdı. Eski tohumlarımız doğaldı şimdi her şey bozulmaya başladı. İnsanlar artık her şeyi bir düğmeyle hallediyorlar. Artık tarlada buğday sürmekte yok. Bu yüzden gıda tüketimini azaltmamız lazım. Gece geç saatlere kadar atıştırıp yatmamamız gerekiyor. Bunlara dikkat etmediğimiz için genç hastalarda da obezite ve tansiyon hastalıkları çok artmaya başladı” diye konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Yüksek tansiyonu olanlar zencefile dikkat

Yüksek tansiyonu olanlar zencefile dikkat Haber

Yüksek tansiyonu olanlar zencefile dikkat

35 yıldır aktarlık yapan Remzi Yağmurcu, kış aylarında öksürük ve soğuk algınlığına karşı kullanılan şifalı bitkilerin formüle uygun yapılması gerektiğini söyledi. Tarçın, zencefil ve ıhlamur üçlüsünün beraber tüketilmesinin sağlık için yararlı olduğunu belirten Yağmurcu, ancak yüksek tansiyonu olan kişiler için zencefili tavsiye etmediğini ifade etti. Kullanılması durumunda çok az ve onun da gündüz kullanmasını tavsiye ettiğini dile getiren Yağmurcu, şöyle konuştu: "Bunun sebebi devamlı hareket halinde oldukları için yüksek tansiyonunu yaptığı hareketlerle bertaraf etme şansı yüksektir. Öksürük ve soğuk algınlığı için gül hatmi, yarpuz, iğde ve rezene sütle veya kaynar suda 5 dakika kaynattıktan sonra bunu sabah akşam birer çay bardağı kullanılmasını öneriyorum. Ölçü çok önemlidir. Ölçüyü kaçırdığı zaman kişi fayda yerine zarar görmeye başlar. Bunu ölçülü bir şekilde kullanmak en idealdir. Kış aylarında ıhlamur, ada çayı sık kullanılmalıdır. Ada çayı özellikle kaynatılması demleme usulü olmalı. 2 çubuk alınıp kaynar suda ve ağzı kapalı olmak şartıyla demlendikten sonra birer çay bardağı tüketilmesini tavsiye ediyoruz." Rahatlatan otların başında melisa ve karabaş otu geldiğini aktaran Yağmurcu, "Melisa ve karabaş otu tüketildiği zaman 12 habbe alınır ve kaynar suda bir çay bardağı ağzı kapalı şekilde demlenmesi gerekiyor. Bütün bitkilerde uçucu gazlar olduğu için tükettiğimiz zaman bardağın ağzı 15 dakika kapatılması lazım. Kapatılmadığı takdirde içindeki mevcut olan faydalar havaya uçar. Normal bir su içmiş gibi olur" dedi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bu ot birçok hastalığa deva oluyor

Tansiyonu olanlar dikkat! Tansiyona ne iyi gelir? Haber

Tansiyonu olanlar dikkat! Tansiyona ne iyi gelir?

Eskişehir’de aktarlık yapan Koray Özkılıç, sıcak havalarda tarçın, zencefil ve limon melisa otu gibi ürünlerin tansiyonun yükselmesini önlediğini söyledi. Son yılların en bunaltıcı yaz mevsiminde vatandaşlar sıcak havayla mücadele ediyor. Geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre en yüksek sıcaklık 49,5 derece ile Eskişehir Sarıcakaya'da ölçüldü. Uzmanlar özellikle öğle saatlerinde dışarıya çıkılmaması konusunda uyarı yaparken, Eskişehir’de aktarlık yapan Koray Özkılıç, tansiyonun yükselmemesi için vatandaşlara tarçın, zencefil ve limon melisa otu gibi ürünler kullanılmasını tavsiye etti. Kan sulandırıcı bitkisel ürünlerin sıcak havalarda tansiyonun yükselmesini önlediğini belirten Özkılıç, diyabet hastalarının çam çırası suyu tüketebileceğini ifade etti. “Tansiyonun yükselmesini engellemenin yolu kan sulandırıcı bitkileri tüketmektir” Eskişehir’de aktarlık yapan Koray Özkılıç, sıcak havalarda bitkisel ürünler ile metabolizmanın düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Bunaltıcı havalarda bazı kişilerin tansiyonunun yükseldiğini ve bunun kan basıncıyla alakalı olduğunu ifade eden Özkılıç, “Ne yaparsak yapalım kanı sulandırmazsak ve bitkisel şeyler kullanmazsak kan yavaş hareket edeceği için tansiyon yükseltecektir. Bunu engellemenin birinci yolu sebze ağırlıklı beslenmek. İkinci yolu güneşli havalarda belli bir sıcaklıkta dışarı çıkmamak. Üçüncü yolu da kan sulandırıcı bitkileri tüketmektir. Tarçın, zencefil ve limon melisa otu gibi bitkiler kanı sulandırır. Bu tarz bitkileri kullanarak kanın vücutta daha rahat akışını sağlamak gerekir. O zaman tansiyon dengeye girer. Ayrıca bu havalarda şeker hastaları daha çok zorlanırlar. Onlar da çam çırası suyunu içebilirler. Çamın çırasını damacananın içine atarak o suyu tüketebilirler” dedi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kozmik enerji tedavi edebilir mi?

Ülkemizde her 3 kişiden 1’inin hipertansiyon riski var Haber

Ülkemizde her 3 kişiden 1’inin hipertansiyon riski var

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Özkan, ülkemizde her 3 kişiden 1’inin hipertansiyon hastalığıyla karşı karşıya olduğunu belirtirken “Oldukça yüksek olan bu orandan daha da kötüsü ise; yarıya yakın tansiyon hastasının maalesef hastalığının farkında bile olmamasıdır.  Sinsice ilerlediğinden ‘sessiz katil’ diye de anılan hipertansiyon; başta kalp damarları olmak üzere tüm vücutta büyük tahribata yol açıyor” diyor. Hipertansiyonu kontrol altında tutmak için tek yöntemin düzenli ilaç kullanımı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Alper Özkan, yaşam tarzında yapılacak birkaç basit değişikliğin kan basıncını kontrol altına almaya katkı sağlayacağını söylüyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Özkan, hipertansiyona karşı 7 etkili önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.  Tuz tüketimini sınırlandırın!  Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; günlük tuz tüketiminin 5 gramı yani 1 tatlı kaşığını geçmemesi gerekiyor. Zira aşırı tuz tüketilmesi vücutta sıvı tutulmasına ve ödeme yol açarak beraberinde tansiyonun yükselmesine neden olabiliyor. Prof. Dr. Alper Özkan “Bilimsel çalışmalara göre; erken evrede yakalanan hipertansiyon hastalarında sadece tuzun azaltılması ile tansiyonda yaklaşık 10 birimlik düşme sağlanabiliyor. Bu da neredeyse hafif etkili bir ilacın etkisine eşit demek. Ancak doktorunuz ilaç kullanmanızı önerdiği sürece ilacı bırakmayın” diyor.   Şeker ve karbonhidrat tüketimine dikkat edin! En az tuz tüketimi kadar şeker ve karbonhidrat alımına da dikkat edilmesi gerekiyor. Beyaz ekmek, unlu mamüller ve tatlılar başta olmak üzere ihtiyaç fazlası her türlü karbonhidrat kilo alımına yol açarken, damarlarda sertleşmeye ve tansiyon değerlerinin yükselmesine neden oluyor. Gizli şeker kaynağı olan meyve, meyve suyu ve alkolün de kan şekerini yükselterek kan basıncını olumsuz etkileyebildiğini belirten Prof. Dr. Alper Özkan, meyve tüketimininin günde bir porsiyonu aşmamasını, meyve suyu ve alkolden kaçınılması gerektiğini söylüyor.  Egzersiz yapın! Hipertansiyonun en önemli nedenlerinden biri de; hareketsiz yaşam. Hareketsizlik kan basıncının yükselmesine neden oluyor. Hipertansiyondan korunmak için düzenli egzersizin şart olduğunu, özellikle haftada 3 gün tempolu ve yarım saatlik yürüyüşlerin hipertansiyonu kontrol altına almada büyük rol oynadığını belirten Prof. Dr. Alper Özkan “Egzersiz ve hipertansiyon ilişkisi üzerine yapılan çalışmalar; kardiyo egzersizleri, pilates, yüzme gibi sporların kan basıncı kontrolünde çok önemli etkisi olduğunu gösteriyor” diyor.  Mutlaka yeterince su için! Yetersiz sıvı alımı olan kişilerde böbreklere ve kalbe giden kan miktarında zamanla azalma oluyor, damarlar büzüşerek kan basıncı artıyor. Günlük tüketmeniz gereken su miktarını, vücut ağırlığınızı 30 ile çarparak bulabilirsiniz. Örneğin; 70 kg olan bir kişinin günlük tüketmesi gereken su miktarı (70x30=2100 ml) ortalama 8-10 bardağa tekabül ediyor. Çay, kahve veya gazlı içeceklerse suyun yerini tutmazken aksine hem idrar söktürücü etkileri hem de damar içinde kalma sürelerinin düşük olması nedeniyle vücutta sıvı kaybına neden oluyor.  Yeterli ve kaliteli uyuyun!  Yapılan çalışmalar; uykusuzluk problemi olan kişilerin kan basıncı kontrolünün daha zor olduğunu ortaya koyuyor. Yeterli ve kaliteli uyku için; her gün aynı saatte yatağa girilmesi,  karanlık bir odada uyunması, cep telefonunun yataktan uzak bir noktaya bırakılması, gerekirse uzman önerisiyle melatonin takviyesi alınması gerekiyor. Prof. Dr. Alper Özkan,  uyku apnesi (uykuda solunumun geçici durması) olup tansiyon dengesi bir türlü sağlanamayan kişilerde uyku laboratuvarında test yapılmasının önemli olduğunu belirterek “Apnenin önlenmesi uyku kalitesini artırırken tansiyonunuzu da dengeye sokacaktır” diyor.  Stresi yönetmeyi öğrenin! Ruh sağlığımızın tansiyonu doğrudan etkilediğini, modern yaşamın yol açtığı stresi mutlaka yönetmeyi öğrenmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Alper Özkan “Aşırı stres pek çok tansiyon hastasında etkin kan basıncı sağlanmasını güçleştiriyor” uyarısında bulunuyor. Son dönemlerde hipertansiyon tedavisinde meditasyon ve stresle baş etme yöntemlerine yönelik eğitimler önem kazanıyor.   İlaçlarınızı düzenli ve aynı saatlerde alın! “Bir kere ilaca başlanıldı mı hayat boyu ilaç alınmalı” düşüncesiyle pek çok hasta ilaç kullanımından kaçınıyor, doktorundan habersiz ilacı kesebiliyor. Bu düşüncenin doğru olmadığını, aksine hayati sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Alper Özkan şöyle konuşuyor: “Tansiyon ilaçları gözlük gibidir ve kullanırsak etki eder. Bırakınca da etkisi geçecektir. Her ilaç her hastada aynı oranda fayda vermeyebilir veya yan etki olabilir. Tansiyon ilaçları tıpkı bir terzinin özel dikim elbise dikmesi gibi hastanın bir takım özellikleri göz önüne alınarak ayarlanmalıdır. Doktorunuzla her türlü etki ve yan etkiyi konuşarak size en uygun tansiyon ilacını bulabilirsiniz.” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.