TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tahıl Koridoru Anlaşması

Tahıl Koridoru Anlaşması haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tahıl Koridoru Anlaşması haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Rusya: Türkiye ile etkileşim alanımız çok büyük Haber

Rusya: Türkiye ile etkileşim alanımız çok büyük

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin, başkent Moskova’da tahıl anlaşması konusunda basın toplantısı düzenledi. Rusya’nın Afrika’ya yönelik tahıl sevkiyatıyla ilgili alternatif rotalar üzerinde çalışmalar yürüttüğünü anlatan Verşinin, “Yeni rotalar konusu genel olarak lojistik ve teknik bir konu ve bunun üzerinde çalışıyoruz. Rus kargoları ve Rus tahıllarının teslimatı konusunda Afrika ülkeleriyle çok ciddi temaslarımız var.” diye konuştu. Verşinin, Rusya’nın, tahıl anlaşmasından çekilmesinin ardından alternatif bir anlaşma konusunda başka ülkelerle görüşmeler yürütüp yürütmediğine yönelik sorusuna, “Tahıl anlaşmasına alternatif bir anlaşma konusunda temaslar yürütmüyoruz.” yanıtını verdi. Rusya’nın konuya yaklaşımının net şekilde ifade edildiğinin altını çizen Verşinin, “Önce bir yıldır müzakere ettiğimiz ve çok sayıda vaat aldığımız işin sonuçlarını alalım. Sonra dünya pazarına tahıl tedarik etmek için ortak çabaları yeniden canlandırabiliriz.” ifadelerini kullandı. “Türkiye ile iletişim halindeyiz” Verşinin, Türkiye ile Rusya arasında üst düzey temasların sürdüğünü belirterek, “Türkiye ile çok yakın ve geleneksel temaslarımız var. Onlarla da şu anda iletişim halindeyiz ve mevcut durumda ne yapacağımız konusunda fikir alışverişinde bulunuyoruz. Türkiye ile hem siyasi hem de ekonomik etkileşim alanımız çok büyük.” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki üst düzey temasların da süreceğini kaydeden Verşinin, “Türkiye’de veya Rusya’da, en üst düzeydeki herhangi bir temasın elbette çok büyük ve ciddi bir gündemi olur.” dedi. Verşinin, Türkiye’nin tahıl anlaşması kapsamında yürüttüğü diplomatik girişimleri olumlu olarak değerlendirdiklerini belirterek, “Hem Moskova'da hem de Ankara'da birçok istişarelerde bulundum. Türk meslektaşlarımın potansiyellerini, bilgilerini ve mesleki becerilerini çok takdir ettiğimi söylemek istiyorum.” diye konuştu. Bakan Yardımcısı Verşinin, Rusya ve Türkiye’nin hem bölgesel hem de uluslararası istikrara katkı için temaslarını sürdürmeleri gerektiğini belirtti. Rusya Savunma Bakanlığının, Ukrayna limanlarına giden gemileri “potansiyel askeri yük taşıyıcısı” şeklinde tanımlama kararına açıklık getiren Verşinin, söz konusu gemilerde incelemelerin yapılacağını söyledi. AA

BM'den Tahıl Koridoru Anlaşması uyarısı! Haber

BM'den Tahıl Koridoru Anlaşması uyarısı!

BM, Rusya'nın Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'nı sonlandırma kararının küresel gıda fiyatları ve gelişmekte olan ülkeler üzerinde geniş çaplı etkisi olacağı konusunda uyararak, Moskova'ya anlaşmaya dönme çağrısında bulundu. BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya'nın tahıl anlaşmasını sonlandırma kararının etkileri ele alındı. Rusya'nın anlaşmaya dönmesinin öneminin altını çizen birçok üye ülke, aynı zamanda Türkiye ve BM'ye yoğun çabaları nedeniyle teşekkürlerini iletti. "Sivil gemilere yönelik tehditler kabul edilemez" Burada bir konuşma yapan BM Siyasi ve Barış İnşası İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Rusya'nın kararının ardından küresel gıda fiyatlarının artmaya başladığına dikkati çekti. DiCarlo, bunun en kırılgan toplumları etkileyen mevcut tarım, enerji ve mali krizleri derinleştirdiğine işaret etti. Rusya'nın Ukrayna'daki limanlara yönelik saldırısının ise gıda güvenliğine ilave darbe vurduğuna işaret eden DiCarlo, saldırıların aynı zamanda sivil can kaybına yol açtığını da bildirdi. DiCarlo, "Karadeniz'de seyir halindeki sivil gemilerin hedef alınabileceğine ilişkin tehditler kabul edilemez." ifadesini kullandı. Halihazırda çok tehlikeli olan durumu daha fazla tetikleyecek söylem ve faaliyetlerden kaçınılması gerektiğinin altını çizen DiCarlo, "Karadeniz'de bir askeri hadisenin yol açabileceği çatışmayı önlemek için her önlem alınmalı. Aksi halde bunun sonuçları hepimiz için korkunç olur." uyarısında bulundu. "Türkiye'ye teşekkürlerimizi iletmek istiyorum" BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths ise Rusya'nın kararının halihazırda çok zor durumda olan milyonlarca insanı etkilediğini belirtti. Geçen sene 22 Temmuz'da imzalanan anlaşmaların tarihi önemi olduğunu anımsatan Griffiths, Rusya'nın sonlandırma kararının büyük hayal kırıklığı yarattığını kaydetti. Griffiths, son günlerdeki gelişmelerin ise "alarm verici" olduğunu belirterek, "Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlangıcından bu yana çarşamba günü tahıl fiyatlarının en fazla arttığı gün olarak kayıtlara geçti. Bu şaşırtıcı değil, söz konusu etkiyi tahmin ediyorduk." diye konuştu. BM'nin tahıl ihracatını gerçekleştirmek için çabalarını sürdüreceğini aktaran Griffiths, bunun için uluslararası destek ve diplomasiye ihtiyaç olduğunu ifade etti. Griffiths, "Bu bağlamda Türkiye hükümetine olağanüstü çabaları ve desteği için teşekkürlerimizi iletmek istiyorum." diye konuştu. Birçok kişinin Rusya'nın kararıyla ilgili üzüntü ve hayal kırıklığı duygularını dile getirdiğini anımsatan Griffiths, "Ancak 362 milyon için bu bir üzüntü meselesi değil. Bu, onların, çocuklarının, ailelerinin geleceğiyle ilgili. Onlar üzgün değil kızgınlar ve endişeliler, bazıları aç kalacak, bazıları da açlık yüzünden ölecek." ifadesini kullandı. AA

Argun Başkan: Türkiye’ye zarar verecek Haber

Argun Başkan: Türkiye’ye zarar verecek

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER Rusya ve Ukrayna ile geçtiğimiz yıl tahıl koridoru anlaşması imzalamıştı. Türkiye’nin de arabuluculuğunu yaptığı bu anlaşma sayesinde Karadeniz üzerinden birçok ülkenin tahıl ihtiyacı karşılanıyordu. Ancak Rusya bir yılın sonunda, taleplerinin karşılanmadığını dile getirerek anlaşmadan çekildi. Türkiye’nin bu durumdan siyasi açıdan nasıl etkileneceği hakkında yorum yapan Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Uluslararası Siyaset Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Argun Başkan, “Türkiye’nin bölgede tarafsız bir arabulucu olma imajını bir miktar aşındırabilir ve Rusya ile Ukrayna arasında gelecekteki müzakereleri kolaylaştırma kapasitesini zorlaştırabilir” dedi. “TARAFSIZLIK İMAJI ZEDELENİR” Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ambargolara tepki olarak verdiği, anlaşmayı bitirme kararı, tüm dünyayı gıda açısından etkilerken, Türkiye’yi de hem ekonomik hem siyasi açıdan etkileyecek. Dr. Argun Başkan, Türkiye’nin özellikle tarafsızlık konusunda sıkıntı yaşayacağını vurguladığı açıklamasında “Türkiye’nin arabuluculuk rolünün güvenilirliği, Rusya’nın anlaşmadan çekilmesinin ardından, Türkiye’nin uzun vadeli bir çözümü sürdürme kabiliyetinden şüphe duyulabileceği sorgulanabilir. Bu, Türkiye’nin bölgede tarafsız bir arabulucu olma imajını bir miktar aşındırabilir ve Rusya ile Ukrayna arasında gelecekteki müzakereleri kolaylaştırma kapasitesini zorlaştırabilir. Ayrıca, anlaşmanın feshi, Türkiye için gıda maliyetlerinin artmasına kısmen neden olabilir. Her şeye rağmen krizin yeni bir antlaşma formatıyla sonuçlandırılması hala mümkün olabilir” sözlerine yer verdi.  “TÜRKİYE YERLİ ÜRETİME ÖNCELİK VERMELİ” İlerleyen süreçte Türkiye’nin izlemesi gereken politikayı ve olası tahıl krizine karşı alınabilecek önlemleri örneklendiren Başkan, Türkiye’nin bu süreçte yerli üretime daha çok önem vermesi gerektiğini söyleyerek “Türkiye, yapıcı bir diyaloğu teşvik etmek ve Rusya’nın çekilmesine yol açan sorunlara bir çözüm bulmak için hem Rusya hem de Ukrayna ile diplomatik angajmana öncelik verebilir. İlgili taraflar arasındaki müzakereleri kolaylaştırmak, potansiyel tavizlerin belirlenmesine ve aralarındaki güvenin yeniden inşa edilmesine yardımcı olabilir. Türkiye, Rusya’nın çekilmesinin sonuçlarını ele almak ve küresel gıda güvenliğini sağlamak için alternatif mekanizmalar geliştirmek üzere Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Gıda Programı (WFP) gibi uluslararası kuruluşlarla aktif olarak iş birliğini güçlendirebilir ve bu örgütlerin acil teknik müdahalesini önerebilir. Küresel tahıl arzındaki potansiyel darboğazlar göz önüne alındığında, Türkiye yerli tarımsal üretime öncelik vermelidir. Tarım teknolojileri, sulama sistemleri ve araştırma ve geliştirmeye yapılan yatırımların artması, Türkiye’nin kendi gıda güvenliği ihtiyaçlarını karşılama kapasitesini artırabilir ve darboğaz dönemlerinde uluslararası tahıl pazarlarına potansiyel olarak katkıda bulunabilir. Bu yöndeki çalışmalar uluslararası ortaklıkları dışlamadan da yürütülebilir ve alternatif ticaret ortakları keşfedilebilir. Genel olarak bakıldığında Rusya-Ukrayna savaşı çok boyutlu bir konu ve çok sayıda aktörü ilgilendiriyor. Aktif adımlar atılmasına rağmen, Türkiye sonuçta bu aktörlerden sadece birisi. Bu açıdan Türkiye’nin yaptıkları ve yapabilecekleri konunun sadece belli bir kısmını gösteriyor. Her şeye rağmen tahıl ticareti antlaşması özelinde yeni bir antlaşma formatıyla ticaretin devam etmesi sağlanabilir. Tahıl ticareti başta olmak üzere Rusya ve Ukrayna’yı içeren her türlü konuda gelecekte kriz anlarının tekrar yaşanması bu açıdan kuvvetle muhtemel. Bu krizlere hazırlıklı olunması uygun olacaktır” şeklinde konuştu. “TÜM DÜNYA İÇİN OLUMSUZ BİR GELİŞME” Ekonomist Prof.Dr. Hüsnü Acar ise bu gelişmenin Türkiye’yi ekonomik açıdan da etkileyeceği konusuna değindi. Acar, yaptığı açıklamada “Türkiye’nin arabuluculuk rolü bir anlamda devre dışı kalınca, o alanda etkinliği de azalacak demektir. Çünkü tahıl ambarı olayı başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm dünyayı etkileyen bir durum. Dolayısıyla Dünya Bankası da bu sebeple olayın ısrarla üzerinde duruyor. Bu gelişme tüm dünya için olumsuz bir gelişme. Rusya dünyaya bu silahı kendisine uygulanan ambargolar nedeniyle çekti. Anlaşma bozulmadan öncesinde ekmeği ucuz verebilme konusunda Türkiye’nin bir avantajları vardı. Kısa vadede bu devam edebilir ancak uzun vadede stoklanan tahıllar biter ve Türkiye’yi yakından etkiler” ifadelerini kullandı. 

Un sanayicileri tahıl koridorunun devam etmesini istiyor Haber

Un sanayicileri tahıl koridorunun devam etmesini istiyor

Un sanayicileri, tahıl koridoru anlaşmasının durdurulmasının dünya tahıl ticaretine zarar vereceğini belirterek, anlaşmada süre uzatımının önemine dikkati çekti. Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği Avrasya Başkanı Eren Günhan Ulusoy,  tahıl koridoru sayesinde dünyanın hububat tedarikinde nefes aldığını söyledi. Tahıl koridoru anlaşmasının daha önce üç kez uzatıldığına dikkati çeken Ulusoy, anlaşmanın başlarda dünya tahıl fiyatlarının dengeye gelmesinde önemli etkisi olduğunu dile getirdi. Ulusoy, kuzey yarım kürede hasadın devam ettiğini, zamanlama olarak tahıl koridoru anlaşmasının dünyadaki fiyatlara etkisinin azaldığı bir dönemde bulunulduğunu belirterek, "Tahıl koridorunun şu an dünya fiyatlarına etkisi yüzde 3'ler düzeyinde. Bu dönemde koridorun uzatılmamasının dünya fiyatlarına çok etki edeceğini düşünmüyorum ancak savaş bölgesindeki ürünlerin dünya pazarına girmesi için koridorun uzatılması gerekli. Türkiye'nin bu anlamda adımlar atması dünya piyasası için olumlu etki yaratacaktır." dedi. Ulusoy, dünyada bu yıl tahıl üretim miktarının tüketim miktarının bir miktar gerisinde kalacağını, ancak devir stoku olduğundan üretimin tüketimi karşılamasında sıkıntı yaşanmayacağını ifade etti. Tahıl kriziyle karşı karşıya kalınmayacağını vurgulayan Ulusoy, "Koridorda sevkiyatlar azalmaya başlamıştı. Rusya anlaşmadan çekilmeden de anlaşmayı yavaşlatıyordu. Neredeyse zaten durma noktasına fiilen gelmişti." diye konuştu. İklim değişikliği kısa vadede tahıl üretimini etkilemeyecek Ulusoy, dünyada etkisini gösteren kuraklığın tahıl üretimi için de bir tehdit olduğunu, ancak kısa vadede, yani 2023-2024 hasat döneminde küresel iklim değişikliğinin fiyatlara çok ters bir şekilde yansımayacağını söyledi. Ulusoy, küresel iklim değişikliğinin uzun vadede tahıl üretimini etkilememesi için çalışma yapılması gerektiğini dile getirdi. "Koridor dünya ticareti için çok önemli" Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan da tahıl koridorunun bu zamana kadar Türkiye üzerinden yönetildiğine ve dünya için çok önemli olduğuna dikkati çekti. Türkiye'de bu sezon tahıl rekoltesinin yüksek olduğunu ifade eden Tezcan, "Türkiye'nin koridora şu an ihtiyacı yok. Dünyada tahıl ticaretinin devam etmesi ve bu ticarette Ukrayna ve Rusya'nın yer alması için tahıl koridorunun devam etmesi lazım." diye konuştu. Aksi halde öncelikle Ukrayna'nın, ardından Rusya'nın en fazla zararı görecek ülkeler olduğunu dile getiren Tezcan, ağustos ayında koridorunun tekrar açılacağını öngördüklerini kaydetti. AA

Almanya'dan Rusya'ya tahıl anlaşmasını uzatma çağrısı Haber

Almanya'dan Rusya'ya tahıl anlaşmasını uzatma çağrısı

Almanya, Rusya'ya Ukrayna ile olan tahıl koridoru anlaşmasını uzatma çağrısı yaptı. Hükümet Sözcü Yardımcısı Christiane Hoffmann, Berlin'de yaptığı açıklamada, Rusya'nın tahıl koridoru anlaşmasını uzatmasını ve mevcut anlaşmazlığı yoksul insanların sırtından yürütmemesini istediklerini belirtti. Hoffmann, bu tür anlaşmaların kısa süreyle sınırlı kalmamasının ve Ukrayna'nın uzun vadede tahıl ihraç etmesine izin verilmesinin gerekliliğini vurguladı. Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir de "Açlığın bir silah olarak kullanılmasına son verilmeli. (Rusya Devlet Başkanı) Vladimir Putin'in, korkunç savaş çığırtkanlığı için bu dünyadaki yoksulların en yoksulu rehin alınıyor." ifadesini kullandı. Çiftçiler Birliği de anlaşmanın durdurulmasının ardından şu an için Almanya ve Avrupa pazarlarında herhangi bir darboğaz görmediklerini açıkladı. Alman medyasına konuşan Birlik yetkilisi Udo Hemmerling, "Tahıl, yağlı tohumlar ve gübrelerde uzun bir kesinti olursa, küresel tarım ticaretinde yine arz darboğazları ve fiyat artışları olabilir ancak Orta Avrupa'da, yerel hasat mevcut olduğu için herhangi bir darboğaz beklemiyoruz." dedi. Rusya'dan "tahıl koridoru anlaşması fiilen son buldu" açıklaması Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, 17 Temmuz’a kadar uzatılan Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’na ilişkin yaptığı açıklamada, "Tahıl koridoru anlaşması fiilen son buldu, durduruldu. Rusya, ilgili şartlar uygulanır uygulanmaz derhal tahıl anlaşmasına geri dönecek. Anlaşmanın Rusya ile ilgili kısmı yerine getirilmedi." ifadesini kullanmıştı. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının küresel gıda fiyatları üzerindeki etkisini azaltmak için Birleşmiş Milletler (BM), Rusya, Türkiye ve Ukrayna, 22 Temmuz 2022'de İstanbul'da düzenlenen törenle Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'nı imzalamıştı. AA

Erdoğan'dan Tahıl Koridoru Anlaşması açıklaması Haber

Erdoğan'dan Tahıl Koridoru Anlaşması açıklaması

Körfez ülkeleriyle son dönemde önemli mesafeler katedildiğini ve 6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketi sonrasında maddi ve manevi her türlü desteklerini gördüklerini ifade eden Erdoğan, bu vesileyle dost ve kardeş ülkelerin konteyner temininden insani yardıma kadar pek çok alanda Türkiye'yle tam bir dayanışma sergilediğini söyledi. Erdoğan, Türkiye adına bu ülkelere teşekkürlerini ilettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Türkiye'nin çevresinde bir barış, istikrar ve refah kuşağı oluşturma hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun en kritik adımını bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi güçlendirmek teşkil ediyor. 2023 yılını bu bakımdan bir fırsat yılı olarak görüyoruz. Bu sene hem Katar hem de Birleşik Arap Emirlikleri'yle (BEA) diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 50. yıl dönümünü kutluyoruz. Suudi Arabistan'la diplomatik ilişkilerimiz de malum 1929 yılında tesis edilmişti. İlişkilerimizin dayandığı sağlam temelleri geniş bir işbirliği alanına yaymayı arzu ediyoruz. Ziyaretlerimiz esnasında öncelikli gündemimiz bu ülkelerle önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz ortak yatırım ve ticari faaliyetler olacak. Kazan kazan anlayışıyla neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Körfez ülkeleriyle ikili ticaret hacmimiz son 20 yılda 1,6 milyar dolardan yaklaşık 22 milyar dolara yükseldi." Düzenlenecek iş forumlarıyla bu rakamın çok daha ileriye taşımanın yollarını arayacaklarını belirten Erdoğan, özellikle İslam dünyasında yaşanan krizlerin Türkiye ve Körfez ülkeleri arasında yakın istişare ve işbirliğini gerekli kıldığını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ziyaretlerimiz esnasında kardeş ülkelere nasıl yardımcı olacağımızı da enine boyuna konuşma fırsatı bulacağız. Bölgemizin en önemli ülkelerinden biri olan Suudi Arabistan ticaret, yatırımlar, müteahhitlik hizmetleri gibi alanlarda özel bir konuma sahip. Müteahhitlerimizin son 20 yılda Suudi Arabistan'da üstlendiği projelerin rakamı yaklaşık 25 milyar dolardır. Suudi Arabistan'ın büyük çaplı projelerinde Türk firmalarının daha fazla rol oynamasını arzu ediyoruz." değerlendirmesini yaptı. Bu sene Kovid-19 salgınından sonra hac ibadetinin yeniden hiçbir kısıtlama olmadan yapılabildiğini dile getiren Erdoğan, son olarak Diyanet İşleri Başkanından aldığı rakamla 88 bin hacının bu yıl hacca gidebildiğini aktardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Suudi Arabistan makamları depremzede vatandaşlarımızın hac farizasının yerine getirebilmeleri için ülkemize ilave kota sağladığı gibi organizasyondaki başarısı sebebiyle de Diyanet İşleri Başkanlığımız orada ödül almaya hak kazandı. Kendilerine verdikleri ilave kota için müteşekkir olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum. Rabbim tüm hacılarımızın ibadetlerini, katında kabul eylesin diyorum. Cidde'nin ardından, stratejik ortağımız ve yakın işbirliği içinde olduğumuz dost ve kardeş Katar'ı ziyaret edeceğiz. Katar'la ilişkilerimiz her düzeyde mükemmel şekilde seyrediyor. Ziyaretimiz vesilesiyle ikili münasebetlerimizin yanı sıra mevcut bölgesel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunacağız. Körfez turumuzun son durağı, ilişkilerimizin her alanda gelişme gösterdiği Birleşik Arap Emirlikleri olacak. Birleşik Arap Emirlikleri, Körfez Bölgesi'nde ticaretimizin son dönemde en yüksek seyrettiği ülkedir. Bu rakamı iki ülkenin gerçek potansiyeline yaraşır bir seviyeye çıkarmak istiyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Tahıl Koridoru Anlaşması) Bugün yapılan açıklamaya rağmen, Rusya Devlet Başkanı Putin'in bu insani köprünün devamını istediğine inanıyorum. Belki bu arada ağustosu beklemeden sayın Putin ile de bir telefon görüşmesiyle adımlarımızı atarız." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda Suriye'de Esed, maalesef Türkiye'nin Kuzey Suriye'den çıkmasını istiyor. Böyle bir şey olamaz. Biz orada terörle mücadele ediyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Esed ile görüşme noktasında kapalı değiliz, görüşürüz. Bütün mesele, onların bize yaklaşım tarzı önemli." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan'a gitti Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TC-TRK" uçağıyla saat 14.20'de, Atatürk Havalimanı'ndan Suudi Arabistan'a hareket etti. Apronda askeri tören kıtasını selamlayan Erdoğan'ı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve diğer yetkililer uğurladı. Erdoğan'a, eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve bazı yetkililer eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 17-19 Temmuz'da resmi ziyarette bulunacağı Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde icra edilecek görüşmelerde, söz konusu ülkelerle ikili ilişkilerin tüm boyutlarıyla gözden geçirilmesi, ekonomi ve yatırım alanlarındaki projeler başta olmak üzere çeşitli sektörlerde mevcut işbirliğinin daha da ilerletilebilmesi için yapılacak çalışmaların ele alınması, küresel ve bölgesel meseleler hakkında fikir alışverişi gerçekleştirilmesi öngörülüyor. Erdoğan, bu temaslarının ardından 20 Temmuz'da, Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) ziyaret edecek. KKTC'de düzenlenecek resmi törene katılacak Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile ikili ilişkilerin yanı sıra Kıbrıs meselesi bağlamında yaşanan son gelişmeler hakkında görüş teatisinde bulunacak, Ercan Havalimanı'nın yeni terminal binasının ve pistinin açılışını yapacak. İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 14 Temmuz tarihinde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan terör örgütü DEAŞ şüphelisi 6 kişinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Bu sabah adliyeye sevk edilen zanlılardan U.E., A.H. ve M.A. tutuklanırken, B.Y.Y. ve A.H.J. sınır dışı edilmek üzere savcılıkça serbest bırakıldı, A.H. ise 'adli kontrol' kapsamında salıverildi. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.