TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tablo

Tablo haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tablo haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gördüğü tablodan etkilendi, şimdi hedefi atölye açmak Haber

Gördüğü tablodan etkilendi, şimdi hedefi atölye açmak

10 yıl önce komşusunun evinde gördüğü filografi tablosundan etkilendiği için bu sanata merak sardığını belirten Fatma Oğul, yaklaşık 4 yılda 200’e yakın tablo yaptığını söyledi. Oğul, “Benim bu gibi sanatlara ilgim olduğu için öğrenmek istedim ama çocuğum küçük olduğu için başlayamadım. Çocuğum 3-4 yaşlarına gelince Bozüyük Halk Eğitim Merkezi'nde açılan el sanatları kursuna başvurdum. Burada 3 ay kadar kurs gördüm. Sonra pandemi girdi araya. Pandemiden sonra kurslar kapandı. Evde videolar izleyerek kendimi geliştirdim. Etrafımda arkadaşlarım ve dostlarımız çok beğenince bu işe başladım. Bu zamana kadar 200 tablo yaptım. Atatürk, bayrak, kanvas, kelebek ve isteğe göre filografi çalışmaları yapıyorum. İlk önce hobi olarak başladığım bu çalışmalarla şu anda ev ekonomisine de katkı sağlıyorum” dedi. “Çevremden çok olumlu tepkiler alıyorum” Bir filografi tablosunu boyutuna ve çeşidine göre 2 ila 13 gün arasında bitirdiğini ifade eden Fatma Oğul, “Eşim boş zamanlarında tabloları hazırlamamda yardımcı oluyor, destek veriyor bana. Yaptığım tablolarda çevremdeki insanlardan olumlu tepkiler alıyorum, çok beğeniyorlar. Bu da beni mutlu ediyor. İnşallah ilerletmeyi düşünüyorum. İlerleyen zamanlarda atölyemi açmayı düşünüyorum” diye konuştu. “Zor bir iş yoktur” Oğul, “Ben buradan ev hanımlarına da seslenmek istiyorum. Zor bir iş yoktur. İstemek ve azim vardır. Evet kolay bir sanat değil, zor bir sanat. Fakat azimli olunursa başarılamayacak bir işte yoktur. Herkese de tavsiye ediyorum. Stres atmak için çok güzel bir sanat aslında. Sanatı da çok güzel, herkese tavsiye ediyorum” dedi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bilecik Bozüyük'te Gaziler Günü Anma Programı düzenlendi

Bu 10 tablonun sırrı ne? İşte sırlarını duyunca çok şaşıracağınız 10 tablo! Haber

Bu 10 tablonun sırrı ne? İşte sırlarını duyunca çok şaşıracağınız 10 tablo!

Sanat severler başta olmak üzere hepimizin sevdiği ve ruhumuzu yansıttığımızı düşündüğümüz birçok tablo vardır. Bu tablolarının hikâyeleri hayatımızı yansıtıyor olabilir. Pek, bu tabloların sırları neler? Sırlarını duyunca çok şaşıracağınız bu 10 tabloyu sizler için araştırdık. Detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz... 1.       The Swing – SALINCAK Jean Honore Fragonard tarafından 1767 yılında yapılan bu esere baktığımız zaman ormanda salıncakta sallanan bir kız ve onu izleyen insanları görüyoruz. Peki hikâye gerçekten sadece bundan mı ibaret? Bu eser sanatçının en önemli eseri olarak kabul edilir. Bu eserin sırrı ise şöyle; esere baktığımız zaman salıncakta sallanan bir kız görmüş olsak da aslında tabloda cinsellik ve erotizm ön planda. Burada anlatılan yasak aşk ise salıncakta sallanan kadın ve onu sallayan eşi bir diğer yanda da sallanan kadını izleyen sevgilisi. Bu eser Londra’daki Wallace Koleksiyonu‘nda sergileniyor. 2.       The Scream – Çığlık Norveçli ressam Edvard Munch tarafından 1893 yılında ‘Çığlık’ tablosu, neredeyse hepimizde korku, şaşkınlık çaresizlik gibi duyguların çağrışımını yapar. Peki bu tablonun aslı nedir hiç merak ettiniz mi? Ressam, bu tablosunda gün batarken bir tırabzanın kolluklarına yaslanmış bir insanın doğanın sesini duyduğu andaki verdiği tepkiyi çizmiştir. Bu yüz ifadesi aslında herhangi bir olay değil de doğada duyduğu sesler sonrası verdiği tepkidir. Bu yüzden bu tablodan ‘Doğanın Çığlığı’ olarak da bahsedilir. 3.       Vase Wıth Two Sunflowers – Vazoda On İki Ayçiçeği Vincent Van Gogh tarafından 1888-1889 yıllarında Fransa’da yapılan bu tabloya ilk baktığımız zaman gerçekten de bir vazodaki ay çiçeklerini görüyoruz.  Bu tablo sanatçının en ünlü eserlerinden. Bu tablonun sırrı ise şudur; Van Gogh'un Arles'te yaşadığı ilk yıllar yaşamının sarı renk yılıydı. Kendini ilk kez evinde gibi hissettiği evinin renginin sarı olması ona böyle hissettirdi ve o dönem yaptığı resimlerinde sarı rengi hemen hemen hemen her yerde kullandı. Yaşadığı kasaba her yerde ay çiçeği tarlaları bulunurmuş. Bu tablonun çizimindeki en büyük etken de bu. Vincent Van Gogh, sarı rengi mutluluk ile özdeşleştirmiş. Vazoda On İki Ayçiçeği eserindeki çiçekler farklı gelişim evrelerini gösterir. Sol altta vazodan sarkan yeşil küçük taze ayçiçeği ile birlikte erişkin sarı yapraklı çiçekler ve tohuma kaçmış kahverengi büyük başlı çiçekler aynı vazoda yer alır. Bu farklı renkler resme bir ahenk katarken aynı zamanda da yaşamın farklı evrelerinin -gençlik, olgunluk, yaşlılık- aynı hayatta birlikte yer aldığını gösterir. 4.       The third of may – 3 Mayıs 1808 Francisco Goya tarafından 1808 yılında madrid’de yapılan bu eserde, kan görüyoruz. Yorum yaparken askerler tarafından işgal altında kalan halkı görebiliyoruz. Basit bir şekilde yorum yapmak gerekirse belki de bu tablo için Francisco Goya’nın kafasının bazı düşüncelerin işgali altında olduğunu görebiliriz. Bu tablonun sırrı ise; 2 Mayıs 1808 adlı eserinde ayaklanmayı betimleyen Goya, bu eserinde ise ayaklanmanın ardından yapılan vahşete dikkat çekmek istemesi. Tabii ki bunu anlamak için bu iki tabloyu da bilmek gerekir. Her iki resime de pek sıcak bakılmamıştır. Buna biraz da Goya’nın köktenci davranışları sebebiyet vermiştir.  Bu dönemde İsyancıların kahramanlığının uygulandığı neoklasik resimler çok daha fazla ilgi gördü ve kabul edildi.  Bu eserlerden sonra Goya’nın sadakati konusunda şüpheler doğmuştu. Goya’nın resimleri soğuk karşılandı ve sergilenmedi. Prado’nun depolarına terk edilerek iki kuşak boyunca unutuldu. 5.       Girl with a pearl earing – İnci Küpeli Kız Johannes Vermeer tarafından 1665 yılında Hollanda’da yapıldı. Tabloya ilk baktığımız zaman başı sarıklı, kulağında inci küpe olan bir kız görüyoruz. Bu eserin bu kadar ünlü olması kulağındaki ince küpe mi peki? Bu tablonun bu denli yankı uyandırmasında aynı zamanda” İnci Küpeli Kızın” Jhonnes Vermeer’in evinde çalışan hizmetçi bir kız olduğu kanısı yatmakta. Bir soyluyu değil de sıradan bir kızı resmederek halktaki başkaldırışı destekleyen bir tablo. Bu öykünün diğer yüzü ise aşk, ihanet ve kıskançlık üçgeninin de olduğu düşünülüyor. 6.       Mona Lisa  Leonardo Da Vinci tarafından 1503-1506 yılları arasında İtalya’da yapılan bu serde sadece ressama bakıp gülümseyen bir kadın görünüyor. Aslında tabloya anlamak için bakıldığı zaman gülümseyen bir kadın yerine yüzünde karmaşık ifadeler olan bir kadın görüyoruz. Oturur pozisyonda çizilen Lisa Gherardini'nin portresi da Vinci tarafından kullanılan sfumato tekniği ile çizilmiştir. Bu teknik, renk ve tonlar arasındaki yumuşak geçişleri sağlayan gölgeleme yöntemi olarak bilinir. Leonardo da Vinci tarafından ilk defa kullanılmıştır. Aynı zamanda bu tablo için, kim hangi duygu ile tabloya bakarsa tablodaki kadının da yüzünde o duygunun olduğu hakkında söylentiler vardır. 7.       Birth of Venus – Venüs’ün Doğuşu Sandro Botticelli tarafından 1485 yılında yapılmıştır. Tabloya baktığımız zaman istiridyenin içinde adeta bir inci gibi çıkan, uzun ve bakır rengi saçlı, çıplak bir kız ve solunda üstünü örtmeye çalışan başka bir kadın görüyoruz. Kızın sağında ise uçarak kıza gelen birbirlerine sarılmış kanatlı iki erkek görüyoruz. Kız ise Tanrıça Venüs’tür. Sanatçı bu eseri ile kariyerini zirveye taşımıştır. Bu tablo diğer sanatçılardan farklı olarak biraz daha erotik simgeler taşır. Göğsünü ve cinsel organını tam olarak örtmemiş olması dikkat çekicidir. Bu örtüşme tarzı daha sonra birçok heykeltıraş tarafından taklit edilmiştir. Sanatçının diğer eserlerinden bazıları yakılmış olsa da bu eserinin pagan etkisi taşıdığına dair açık bir kanıt olmasına rağmen dokunulmamıştır. 8.       Tuin Der Lusten– Zevkler Bahçesi Hieronymus Bosch tarafından yapılan bu tablo, tabloya bakan herkes için farklı anlamlar taşır. Tablodaki karmaşadan dolayı bazı insanlar karışıklık, renklerin karmaşasına dikkat edenler ise şölen alanı, dikkatli bakıldığı zaman ise bir şeye benzemeyen figürlerden dolayı da yaşamın anlamsızlığını ama renkler sayesinde bizim bunu fark etmediğimizi düşündürüyor. Aslında tablonun asıl sırrı ise bir yanda günahlarının cezasını çekenler bir yandan da dünya zevklerinin tadını çıkaran insanlar yer alıyor. Ayrıca bu tabloda Orta Çağ toplumunun karanlık düşüncelerine ve ölüm korkusuna da parmak basılmıştır. 9.       School Of Athens – Atina Okulu Raffaello Sanzio tarafından İtalya’da yapılan bu esere baktığımız zaman bir okul dairesinde erkeklerin olduğunu görebiliriz.  Aslında dikkatli bakıldığında Eflatun, Aristo ve Sokrates gibi büyük düşünürler merkezi bir konumda yer aldığını görebiliriz. Felsefenin temel argümanları, idealar dünyasından mutlak düşünceye kadar geniş bir yelpazede bu tabloda görsel bir şekilde sunulmuştur. 10.   Creatıon Of Adam – Adem’in Yaratılışı Michelangelo Buonarroti tarafından yapılan bu eser ilk insan Âdem ve tanrının etkileşimini bizlere anlatıyor. Michelangelo Buonarroti’nun en önemli eserlerinde olan ‘CREATION OF ADAM’ döneminde oldukça ses uyandıran bir eserdir. Hıristiyan inancına göre Tanrı'nın Adem'e yaşam üflediği anı betimleyen bu sahnede, birbirine hafifçe dokunan işaret parmakları, Tanrı'nın Adem'i kendi imgesine göre yarattığına işaret eder.​​​​​​

Başkan Tekin’den anlamlı sergiye ziyaret Haber

Başkan Tekin’den anlamlı sergiye ziyaret

Torbalı’da geçtiğimiz hafta çok anlamlı bir sergi açıldı. Gelirleri Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerine ve SMA hastası Azra Güngör’e bağışlanacağı, ressamlar Nalan Benzer, Meral Doğan Keseler, Havva Karasu ve Şenay Karasu'nun eserlerinden oluşan ‘Bir Tutam Umut’ temalı grup sergisinin açılışına toplantısı nedeniyle katılamayan Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, dün sergiyi gezdi. Torbalı Belediyesi’nin de iş birliği ile açılan sergideki tabloları inceleyen Başkan Tekin’e, Torbalı Belediye Başkan Yardımcısı Yavuz Selim Özgan ve meclis üyesi Sıla İlgi Akkaş da eşlik etti. Sergiye tam not veren Başkan Tekin, bir de tablo alarak hem sergiye hem de serginin amacına destek oldu. BAŞKAN TEKİN’DEN RESSAMLARA TEŞEKKÜR ÇİÇEĞİ Ayrıca ressamlara üzerinde ‘Öğrencilerimize ve Azra bebeğimize desteklerinizi unutmayacağız’ notu yazılı olan çiçeği takdim eden Başkan Tekin, “Gelirleri, üniversite öğrencilerine ve SMA hastası kızımız Azra Güngör'e bağışlanacağı, ressamlar Nalan Benzer, Meral Doğan Keseler, Havva Karasu ve Şenay Karasu'nun eserlerinden oluşan ‘Bir Tutam Umut’ temalı grup sergisini Başkan yardımcımız Yavuz Selim Özgan ve meclis üyemiz Sıla İlgi Akkaş ile birlikte ziyaret edip, bu anlamlı sergi için ressamlarımıza teşekkür çiçeği takdim ettik” dedi. Öte yandan sergi, 26 Haziran tarihine kadar açık olacak. HABER MERKEZİ

“Yaşadığımız tablo gittikçe karanlıklaşıyor” Haber

“Yaşadığımız tablo gittikçe karanlıklaşıyor”

GURBET YAVUKLU KESK Hukuk Toplu İş Sözleşmesi Uluslararası İlişkiler Sekreteri Zeynep Korkmaz, İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına konuk oldu. Yaklaşan 1 Mayıs’ı ele alan Korkmaz, KESK’in seçime bakışını ve Türkiye’deki toplu iş sözleşmelerini değerlendirdi. Öte yandan, deprem bölgelerini de ziyaret eden Korkmaz, depremzede kadınların yaşadığı zorluklara dikkat çekti. ENFLASYONDAN İŞSİZLİĞE! “Çok zor günlerden geçiyoruz. Yaşadığımız tablo gittikçe kararıyor” diyen Korkmaz, “Enflasyondan işsizliğe, yoksullaşmadan ekonomik durgunluğa kadar hayatlarımızı her alanda kabusa çeviren kapsamlı kriz bitmek bilmiyor.  Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız, ücretlerimiz mum gibi eriyor.  Burada enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik, gelir dağılımı adaletsizliği rakamlarından uzun uzadıya bahsedecek değiliz.  İşçisinden kamu emekçisine, asgari ücretlisinden emeklisine tüm ücretli kesimler, dar gelirli yurttaşlar olarak gittikçe derinleşen yoksulluğu her birimiz zaten iliklerimize kadar yaşıyoruz. Her şey bir yana ülkemizin enflasyon ve işsizlik oranlarının toplamından oluşan Küresel Sefalet Endeksinde dünya liderliğine yükselmiş olması her şeyi zaten fazlası ile anlatıyor” ifadelerini kullandı. KADINLAR, ÇOCUKLAR, ENGELLİLER… Kahramanmaraş merkezli depremlere de değinen Korkmaz, depremin ilk günü alan çalışmaları yaptıklarını belirterek, “Ekiplerimiz Ankara’dan deprem bölgelerine gitti. Toplanan yardımlar, ivedilikle deprem bölgelerine gönderildi. Depremin büyüklüğü, yıkımı oldukça büyük. KESK ve TMMOB ile bir araya geldik ve Türkiye’nin dört bir yanından seferber olduk. İlk günden ihmaller ve yetersizlikler gözler önüne serildi. İş kollarından da büyük bir destek geldi… Yaşanan tüm felaketlerden en fazla etkilenen kesimlerin başında kadınlar, çocuklar ve engelliler geliyor. Deprem bölgelerindeki kamu hizmetleriyle ilgili aksamalar var ve ilk günden beri elektrik, su olmadığı gibi iletişim çöktü. Olağanüstü hava koşulları nedeniyle de büyük kayıplar yaşandı. Yetkililer deprem bölgesine geç geldi. Kadınlarla yaptığımız tüm toplantılarda aynı şey söylendi. Yakınlarının seslerini duyarak kaybetmenin büyük tramvatik sonuçlarını yaşıyorlar. Kadın ve çocuklar için elektrik ve suyun olmaması, hijyenik bir ortamın olmaması demek. Hala su ve tuvalet sorunları giderilmiş değil. Adıyaman’a baktığımız zaman da yoğun hava kirliliği bütün şehri etkilemekte. Temizlik olanağı sağlanmadığı sürece kadınlar bundan etkilenmeye devam edecek” dedi.

Amien Belediyesi, Madonna'dan, kentin müzesine ait tabloyu ödünç istiyor Haber

Amien Belediyesi, Madonna'dan, kentin müzesine ait tabloyu ödünç istiyor

Foure, Facebook üzerinden video paylaşarak, kentte 1918'de 1. Dünya Savaşı'nda Picardie Müzesi'nin bombalanması sırasında Diane et Endymion isimli tarihi tablonun gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğunu belirtti. Paylaşımında, "Madonna, muhtemelen Belediye Başkanı olmaktan onur duyduğum Amiens şehrini bilmiyorsunuz. Ancak birkaç gündür siz ve kentimiz arasında özel bir bağlantı olduğunu fark ettik." ifadesini kullanan Foure, tablonun birkaç yıl önce açık artırmada Madonna tarafından satın alındığını öğrendiklerini söyledi. Foure, Jerome-Martin Langlois tarafından (1822) çizilen tablonun 1. Dünya Savaşı öncesi Paris'teki Luovre Müzesi tarafından kentteki Picardie Müzesi'ne verildiğini ve bu dönem tablonun izini kaybettiklerini anlattı. Madonna tabloyu 1,3 milyon dolara satın aldı Kaybolan tablonun kuvvetle muhtemel Madonna'nın satın aldığı tablo olduğunu bildiklerini aktaran Foure, 2028'de Avrupa Kültür Başkenti olmaya aday kentte sergilenmesi için şarkıcıdan tabloyu ödünç olarak vermesini talep etti. Foure, "Yasal olarak edindiğiniz bu tablonun mülkiyetine ilişkin herhangi bir itirazımız kesinlikle yok" diyerek tabloyu ödünç olarak istediklerine dikkati çekti. Fransa tarafından 1973'te satın alınan tablonun New York'taki Sotheby's'te 1989'da yapılan müzayedede Madonna tarafından 1,3 milyon dolara satın alındığı belirtiliyor. Fransız makamlarına 2015'te tablonun çalındığına ilişkin bir suç duyurusu yapılsa da henüz bir netice alınmış değil. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.