TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sürdürülebilir üretim

Sürdürülebilir üretim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sürdürülebilir üretim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kentlerde sürdürülebilir üretim: Boş çatılara cam sera Haber

Kentlerde sürdürülebilir üretim: Boş çatılara cam sera

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER Artan dünya nüfusu, büyüyen kentler ve sınırlı doğal kaynaklar; insanları özellikle sürdürülebilir tarım ve gıda konusunda farklı fikir ve çözüm yollarına itiyor. Bu alanda önemli araştırmaları olan Biyolog ve Gıdada İleri Dönüşüm Teknoloji Bileşenlerinin Bilimsel Uzmanı Can Kayacılar; Türkiye’de binaların çatılarının neredeyse tamamının boş olduğuna dikkat çekiyor. Çatılara cam seralar kurma fikrinin bu boşlukları doldurma ve sürdürülebilirliğe ciddi katkılar sunacağına vurgu yapan Kayacılar, seraların tüm aksamlarının da Türkiye’de üretilmesi gerektiğinin altını çizdi. SERALAR CAM OLMALI Kayacılar, boş çatılara cam seraların yapılmasının sürdürülebilir üretime katısını şu ifadelerle dile getirdi: “Alışveriş merkezlerinin (AVM)’, işyerlerinin, evlerin, okulların, üniversitelerin, kamu kurumlarının… Hepsinin çatıları boş. Sürdürülebilirlik denildiğinde aklıma bu model geliyor. Çatılara cam seralar kurma fikri. Çünkü ancak o zaman bana güçlü bir üretimin tetiklenebileceği fikri hakim oluyor. Hep aynı şeyi diyorum. Seralar cam olmalı. Seraların tüm ama tüm aksamları Türkiye’de üretilmeli. Yani cam seraların malzemelerini yurtdışı kaynaklardan almamalıyız. Bunu yapabilecek günümüz yıllar, yıllar öncesinden var. Uygun, ekonomik, dayanabilir cam üretimi de sağlayabiliyoruz. Belki maliyeti ve ağırlığı da düşürme adına cam malzemeleri daha ince, filmli vs. de üretebiliriz. Yani çok fazla çözüm yolumuz bu konuda da var.” MENTAL SAĞLIĞA DA İYİ GELECEK Cam seraların insanların mental sağlığına iyi geleceğini belirten Kayacılar, “Türkiye’de ben henüz çatıda cam sera hiç görmedim. Bu cam seraların çok büyük faydaları olacak. Özellikle şirketlerin ve okulların üzerinde olursa, insanların bir şeyler yetiştirme merakı yeniden tetiklenecek. Ayrıca böyle seraların en büyük faydası, çalışanların ya da işte o binada bulunanların mental sağlığını pozitif yönde etkileyebilecek olması. Çünkü bir kahve molasında, serada 1 tur atmanız, şehrin o bunaltan, insanı darlayan grisinden kurtulmanızı sağlayacak ve mental sağlığınız için muhteşem bir katkıda bulunacak. Zira çocukların, gençlerin de sağlığı aynı şekilde olumlu yönde etkilenecek” dedi. TARIMIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ Kentlerde yaşayan insanlara cam seralar aracılığıyla elde edilecek tarımsal ürünler dağıtıldığında tarımın iyileştirici gücünün o zaman net bir şekilde ortaya çıkacağını dile getiren Kayacılar, “Şehrin sürdürülebilirliği ancak bu şekilde çok daha üretime yönelik olabilir görüşündeyim. Hele ki dikey tarım gibi daha da sofistike tarımsal üretimler sağlandığında, üretilenlerin bir kısmı ticarete, bir kısmı ise binada yaşayanlara dağıtıldığında, tarımın iyileştirici gücünü o zaman çok net hissedebileceğiz. Şehirde yaşayan gergin insanlara huzur bu şekilde gelebilir örneğin. İstanbul mesela ortalama 5.400 kilometrekare, yani 5.400.000 dönüm. Bunun yarısından fazlasını yol, boş arazi vs. deseniz geriye elinizde yine baya büyük bir ölçekte ‘çatıda tarım arazisi’ kalıyor. Araştırdığımda, Türkiye’de TÜM tıbbi aromatik bitki üretimi 1.300.000 dönümde yapılıyormuş. İstanbul’un çatı yüzölçümü bu kadardır. Çatıda seranın potansiyelini anlatmak için bu örnekleri vermek istedim. Hele ki o cam seralarda 4, 5, 6 kat dikey tarım yapılabilirse, muazzam bir üretim sağlanabilir. Çatıda seralar istihdam için de çok etkili bir kaynak olur. Sonuç olarak seranın bakımı için her gün belki sabah saatlerinde bir kontrol, sonrasında iş yerinde uygun çalışmalara devam edilebilir. Bu konuda serada ürün yetiştirme eğitimleri alınabilir” ifadelerine yer verdi. SERALARI YAPAZ ZEKALAR YÖNETEBİLİR Gelecekte seraların yapay zekalar tarafından yönetilebileceğini söyleyen Kayacılar, “Teletıp (telemedicine) çağı, yapay zekanın gelişmesiyle inanılmaz derecede ilerleyecek. Yani vücudunuzda görünen bir sorunu fotoğraflayıp, yapay zeka aracılığıyla onun ne olduğunu bilebilir ya da sağlık problemlerinize hafifletici çareleri yine yapay zeka ile bulabilirsiniz. Seradaki özellikle hastalık vs. problemleri için de bu geçerli olabilir. Ve gelecekte tüm seraları yapay zekalar yönetebilir. Bu oldukça mümkün” dedi.

İsveç’e 500 milyon dolar ihracat hedefi Haber

İsveç’e 500 milyon dolar ihracat hedefi

Türkiye’de ihracatçı birlikleri arasında katma değeri en yüksek ihracat gerçekleştiren ve dönüşüme liderlik eden Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği sürdürülebilirlikte ilk sıralarda olan İskandinav ülkeleriyle uzun zamandır temas halinde. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, Ticaret Bakanlığının desteğiyle 2-6 Nisan’da Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi UR-GE projesi çerçevesinde döngüsel ekonomide dünyanın en ileri ülkelerinden biri olan İsveç’e inceleme heyeti düzenliyor. İSVEÇ'İN BÜYÜK TEDARİKÇİLERİ ARASINDAYIZ Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “İsveç’in 2022 yılında toplam hazır giyim ithalatı 6,7 milyar dolar, Türkiye yüzde 4,5 payı ile 6’ıncı büyük tedarikçisi. İsveç ve Türk hazırgiyim sektörü çok uzun süredir birlikte çalışıyor. İsveçli iş insanları Türk tekstil ve hazırgiyim sanayinin çok güçlü olduğunu biliyor. Türk moda endüstrisi ne kadar sürdürülebilir olursa İsveç ve Türk şirketleri arasında o kadar iş birliği olacaktır. Birliğimiz tarafından yürütülen Hazır Giyim Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi UR-GE projesi ile firmalarımızın sürdürülebilirlik alanında teknik açıdan daha yeterli olmaları ve Avrupa Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere önümüzdeki dönemde sektörün dinamiklerini etkileyecek şartlara hazırlıklı olmaları için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. İŞ BİRLİKLERİ GÜNDEMDE Sertbaş, “Sürdürülebilirlik UR-GE Projemizde yer alan 9 firmamız ile İsveç’te sürdürülebilir-yenilikçi tekstil çözümleriyle ilgili bilgi edinmeleri, İsveç kurumları ve şirketleri ile hem iletişim ağlarını genişletmeleri hem de yeni iş birliği fırsatları için inceleme heyeti gerçekleştireceğiz. Firmalarımız sürdürülebilirlik odağında üç yıldır yoğun faaliyet gösteriyor. Biz onların bu çabasını danışmanlık, eğitim ve kapasite geliştirici organizasyonlar ile destekledik. Projemizin sonunda firmalarımızın sürdürülebilirlikte kat ettikleri yolu görmek, İsveç’te Sürdürülebilir markaların faaliyetlerini göstererek, firmaların hem kendi pozisyonlarını görmeleri hem de İsveç’teki markalarla iletişime geçerek önümüzdeki dönem karşılaşacak çevre ve sosyal konulardaki talepleri yerinde görmelerini sağlamayı hedefliyoruz. 2022 yılında Türkiye’nin İsveç’e ihracatı 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Hazırgiyim ihracatımız ise 286 milyon dolar bandında. İsveç pazarına önümüzdeki süreçte 500 milyon dolarlık hazırgiyim ihracatı hedefliyoruz. Aynı zamanda İsveç’te sürdürülebilirlik konusunda çalışmalar yürüten araştırma enstitüleri ve üniversiteler ile işbirliği yapma hedefimiz de mevcut” diye konuştu. DÜNYACA ÜNLÜ FİRMALAR İLE GÖRÜŞMELER İsveçli firmalarla görüşmelerin süreceğini vurgulayan Başkan Sertbaş, “Hazır giyim sektörünün merkezi olduğu için heyetimize ilk olarak Göteborg’dan başlayacağız. Göteborg ve geçmiş dönemde tekstil ve konfeksiyon üretimi olan ve halen butik de olsa üretimlerin gerçekleştirildiği merkez olan Boras’da dünyaca ünlü markalar ile görüşmeler gerçekleştireceğiz. Akademik ve teknik geziler de yapacağız. Boras’da yer alan ve örnek model niteliğindeki içerisinde inkübasyon merkezi, Ar-Ge merkezi, sürdürülebilirlik merkezi, teknik tekstiller merkezi ve tekstil fakültesi bulunan Tekstil ve Moda Merkezi’ni de ziyaret edeceğiz. Heyetin son gününde ise Stockholm’de dünyaca ünlü ve sürdürülebilirlikte ön planda olan İsveçli firmalar ile görüşmeler ve teknik gezi yapacağız” açıklamasında bulundu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.