TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sünger Kent İzmir Projesi

Sünger Kent İzmir Projesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sünger Kent İzmir Projesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir'e su tasarrufu sağlatacak proje yayılıyor Haber

İzmir'e su tasarrufu sağlatacak proje yayılıyor

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonuyla hayata geçirilen Sünger Kent İzmir projesi kent geneline yayılıyor. Türkiye’de ilk olan projeyle şehrin cadde ve sokaklarına düşen yağmur suyunun yer altında depolanması hedefleniyor. Çatılara düşen yağmur suyunun hasat edilerek biriktirilmesi, temizlenmesi ve yeniden kullanılmasını mümkün kılan proje Balçova’daki Teleferik Tesisleri’nde de başladı. Proje, 300 metrekarelik izdüşüm alanı olan tesis çatısında uygulanıyor. Çatının etrafını çevreleyen su oluklarından tahliye edilen yağmur suları 120 metreküp hacme sahip yangın suyu rezervuar deposuna bağlandı. Uygulamayla, çatıdan tahliye edilerek boşa akan su tesisin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılacak. Böylece şebeke suyu kullanımı azaltılacak. Yıllık yaklaşık 191,7 metreküplük su tasarrufu sağlanacak. ÖRNEK BİR PROJE Teleferik’te kullanılan suyun yaklaşık yüzde 20’sini yağmur suyundan hasat edebileceklerini belirten İZULAŞ Balçova Teleferik Tesisleri İşletme Sorumlusu Anıl Saygın Aydoğdu, “Başkanımızın kuraklıkla mücadele vizyonu doğrultusunda yer yüzeyinin üzerinde akan suyun yavaşlatılmasına dair bize de bir pay düştüğünü düşündük. Üst istasyonda çalışmalarımızı tamamladık, alt istasyonda çalışmalarımız sürüyor. Orman yangınlarında kullanılan rezervuar su deposunu yağmurdan hasat ettiğimiz suyla dolduracağız. Personelimizle ortak akıl, çaba ve emekle kolektif bir çalışma yürüttük. Onların hayatlarına dokunan bir işi de gerçekleştirmiş olduk. Burada görev alan personelimiz kendi çatılarında, köy evlerinde de bu projeyi uygulayacak. Amacımız gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmak. Örnek bir proje ortaya çıkardığımızı düşünüyoruz” dedi. YILLIK SU TÜKETİMİ KADAR TASARRUF SAĞLAYACAK Toplam çatı alanının yüzde 56’sını yağmur suyu hasadına uygun hale getirdiklerini belirten Aydoğdu, şu an ayda yaklaşık 10 hanenin harcayacağı kadar suyu tasarruf ettiklerini belirtti. Aydoğdu, proje tamamlandığında 20 hanenin yıllık su tüketimi kadar suyu tasarruf edeceklerini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde İzmir’de kuraklıkla mücadele vizyonuyla şekillenen yağmur suyu hasadı çalışmaları genişletilerek Sünger Kent İzmir projesi başlatıldı. Yağmur suyu hasadına yönelik bir teşvik sistemi uygulanarak 5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposu dağıtımı ile İzmir’e 10 bin yağmur bahçesi kampanyası sürüyor. Projeyle İzmir’in 5 yıl içerisinde sünger bir kent olarak inşa edilmesi ve kentsel alanda yağmur suyu akışının beş yıl içerisinde yüzde 70 oranında azaltılması planlanıyor. Bademler Köyü, Karaburun Sarpıncık Köyü, İzmir Özel Türk Koleji, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Buca Elegantpark Sitesi, Karşıyaka Kardelenler Anaokulu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Bornova ve Gaziemir İtfaiye Grubu projeye dahil oldu. Sünger Kent İzmir projesinin kırsal ayağı ise “Küçük Menderes Ovası Yağmur Suyu Hasadı” ile başlatıldı. Projeyle, Küçük Menderes Havzası’nda besleme kuyuları, sızdırma sarnıçları ve göletleri kurularak yağmur suyu hasadına başlandı. Yağmur suyu hasadı ile ova üzerine düşen yağmur suyunun buharlaşmadan yeraltında depolanması amaçlanıyor. Proje ile yeraltı su seviyelerinde önemli yükselimler sağlanması hedefleniyor. Çiftçi ve üreticilerin enerji maliyetlerinin düşürülerek milyonlarca lira tasarruf sağlanması bekleniyor. Bu uygulamayı yapmayı düşünen çiftçilere de 2 bin sarnıç ve filtreleme ünitesi ücretsiz verilecek. NEREDEN BAŞVURU YAPILIYOR? Yağmur suyu deposu ve yağmur bahçeleri teşvik sisteminden yararlanmak isteyen İzmirliler “sungerkent.izmir.bel.tr” adresinden başvuru yapabilir. HABER MERKEZİ

İzmir Sünger Kent projesi Haber

İzmir Sünger Kent projesi

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonuyla hazırlanan Sünger Kent İzmir projesi kapsamında ilk yağmur suyu hasadı depoları Bademler Köyü’nde dağıtıldı. Depoları vatandaşlara teslim eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, Bademler Köyü Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kulaç, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı, jeoloji mühendisi Alim Murathan, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, meclis üyeleri, muhtarlar, çiftçiler eşlik etti. Köy meydanında Başkan Soyer’i vatandaşlar “Başka bir tarım başka bir su yönetimi mümkün”, “Bin dereden su getirmeden yağmur suyunu depoladık”, “Susuzluğun değerini en iyi biz biliriz” yazılı dövizlerle karşıladı. EL ELE VERECEĞİZ Bademler Köyü’nde ilk olarak Senem-Ali Biçer çifti ile Aslıhan Şenkul’un evine kurulan yağmur suyu hasadı deposunu görmeye giden Başkan Tunç Soyer, “İlk olarak sizin eve yağmur suyu deposunu kurduk. Birçok insan halen içerisinde bulunduğumuz iklim krizinin farkında değil. Mesele bugünlük bir mesele değil, ancak bu bir kader de değil. Hasta bir gezegende kimsenin sağlıklı olmasına imkan yok. O zaman tedavi etmek için el birliği yapmamız lazım. Önlem almamız lazım. El ele vereceğiz, bu sorunu çözmek için mücadele vereceğiz. İlk adımı burada atıyoruz. Umarım tüm Türkiye’ye yayılacak bir proje olur” diye konuştu. DAĞITIMLARA SUSUZ YAZ FİLMİNİN ÇEKİLDİĞİ KÖYDEN BAŞLADIK Bademler köyünde esnafı ziyaret ederek köy meydanında vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Soyer, “Sünger Kent İzmir projesi ile hem kentsel alanlarımızda hem de kırsal bölgelerimizde yağmur suyu hasadını teşvik etmek üzere yola çıktık. 5 bin yağmur suyu deposu teşvik programımızı 22 Mart Dünya Su Günü’nde Bademler köyünde başlatarak ilk depolarımızı burada veriyoruz. Bademler köyünün ve insanının su mücadelesi Susuz Yaz filmine konu olarak tüm dünyaya adını duyurdu. Yağmur suyu hasadı çalışmalarımız kapsamında dağıtacağımız yağmur suyu depolarını 1963 yılında çekilen ve ilk uluslararası ödüllü Türk filmi olan ‘Susuz Yaz’ filmine konu olan Bademler köyünden başlatmamızın nedeni susuzluğun, kuraklığın önemini ve değerini bilen Bademler’de yaşayan vatandaşlarımızın verdiği mücadeledir. Bu öyle bir mücadeledir ki su hakkına, su mülkiyetine, susuzluğun değerine tanıklık ve mücadele ederek sesini bütün dünyaya duyurdu” diye konuştu. PROJEYLE 1 YILDA 60 TON SU TASARRUFU SAĞLANACAK Filmin çekildiği zamandan bu yana daha da beter bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzun altını önemle çizen Başkan Soyer, “Kuraklık artıyor, su kaynakları azalıyor. Hiç dikkat etmedik, derelerin suyunu bol zannettik. Ne zaman bitmeye başladı, o zaman bu işte bir terslik var dedik. Son yıllarda yaşadığımız kuraklık ve iklim krizi suyumuzu verimli kullanmamız için uyarı niteliğinde. Biz de karınca kararınca bir çare bulalım istedik. Yağmur suyu tanklarının dağıtımına başlıyoruz. Sünger kent diyoruz, aynı sünger gibi çektiğini geri veren bir şehir yaratmak istiyoruz. Burada yapılan tanklar bu amaca dikkat çekiyor. İlk etapta 13 evde başlıyoruz. Çatılardan akan yağmur suyunu nerede ihtiyaç duyulursa orada kullanacağız. Bu sistem 1 yılda 60 ton su tasarrufunu hedefliyor. Projemizi Bademler’den başlatarak İzmir’in her yerine yayacağız. Bizim Tahtalı Barajımız İzmir’in su ihtiyacının yüzde 50’sini karşılıyor. Çatılarda biriken suların tamamını toplayabilirsek Tahtalı Barajı kadar suyu toplamış oluyoruz. Niyetimiz bütün İzmir’de kent merkezindeki çatılardaki yağmuru toplamak. Evlerde, köylerde, mahallelerde çatılardaki suyu toplayacağız, aynı zamanda kent merkezlerinde de sanayi loblarında toplayacağız” şeklinde konuştu. GELECEĞİ KURTARMAK MECBURİYETİNDEYİZ Ülkenin çok daha iyi şeyleri hak ettiğini de söyleyen Başkan Soyer, “Yüz sene önce ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, İktisat Kongresi’ni İzmir’de düzenledi. 100 sene sonra da düzenlemek bize nasip oldu. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi inanılmaz bir kongre oldu. 100 sene önce atalarımız nasıl ülkeyi ayağa kaldırmışsa 100 sene sonra da bizler bunu yapacağız. Atatürk bu yeni ülkenin yeni iktisadını kurarken bin 135 delegeyi İzmir’de buluşturmuş. Umutla o koşullarda memleketin geleceği için kararlar almış. Kimse enseyi karartmasın. Biz daha güçlü geliyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız için geleceği kurtarmak mecburiyetindeyiz. Şimdi bize düşen çalışacağız, daha da çok çalışacağız” dedi. SUYUMUZU GELECEĞİMİZ İÇİN KORUMAYA HAZIRIZ Su kaynaklarının verimli kullanılmasının hayati öneme sahip olduğunu ve projeye destek verdiklerini söyleyen İzmir Köy Koop. Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer ise “Tarımsal üretim ve verimliliğin olmazsa olmazı su ile ilgili projelerin hayata geçmesi için hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Doğamızı korumak, bereketli topraklarımızda daha verimli tarım yapmak için su kaynaklarımızın sürdürülebilir yönetimi çok önemli. Su yönetimi eğitimden sağlığa pek çok alanı etkiliyor. Gıdamızın devamlılığını sağlayabilmek için su kaynaklarımızı korumalı ve planlı kullanmalıyız. Proje gerçekten çok heyecan verici. Bu projenin suya en çok ihtiyacımız olan kurak dönemde ovadaki su sorununu çözmedeki önemi asla tartışılamaz. İklim krizi ve kuraklıkla ilgili olumsuzlukların farkında olarak, bilimsel verileri dikkate alarak hazırlanan bu ve benzeri projeler bizlere umut veriyor. Suyumuzu geleceğimiz için planlamaya, korumaya ve yönetmeye hazırız” diye konuştu. ÇOK MUTLUYUM Hem ülkemizde hem de dünyada su sıkıntısının büyük önem taşıdığını ve projeyi duyar duymaz başvuru yaptığını dile getiren Aslıhan Şenkul, “Başvurum kabul edildi ve depomuz geldi. Bir sistemimiz var. Bahçemizi sulamada depoyu kullanacağız. İleride de içme suyu olarak kullanma niyetimiz var. İlk depoyu alan şanslı kişiler olarak çok mutluyum” dedi. Yağmur suyu hasadı deposu alan Senem-Ali Biçer çifti ise, “Bu projeyi kızım buldu önerdi. İzmir’de de ilk bize nasip oldu. Artık yağmur suları ziyan olmayacak. Bahçemde kurulan depoyla sarnıç yapacağım, bahçemdeki ağaçlarımızı, çiçeklerimizi sulayacağız. Bu depo sayesinde artık daha da rahat edeceğiz” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

İzmir İtfaiyesi’nden örnek proje: Yağmur suyu hasadı Haber

İzmir İtfaiyesi’nden örnek proje: Yağmur suyu hasadı

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kuraklık ve yoksullukla mücadele için hayata geçirilen Sünger Kent İzmir Projesi adım adım büyüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonuyla hazırlanan proje kapsamında başlatılan yağmur suyu hasadı çalışmalarını 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle yerinde inceledi. Belediye bünyesinde pilot bölge olarak seçilen İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın Gaziemir’deki yerleşkesini ziyaret eden Başkan Tunç Soyer, küresel iklim krizine dikkat çekti. VAHŞİ SULAMANIN TERK EDİLMESİNE İHTİYACIMIZ VAR Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda'nın da katıldığı programda konuşan Başkan Soyer, “Küresel iklim krizi dediğimiz ve artık hiç birimizin dışında kalamadığı bu tablo, bizi doğanın sürekli yeni felaketleri ile baş başa bırakıyor. Kuraklık da sadece İzmir için, Türkiye için değil tüm dünya için ciddi bir sorun haline gelmeye başladı. Dünyanın her yerinde küresel ısınmanın en somut sonuçlarından biri kuraklık. Bizim de çok hızlı bir şekilde su kaynaklarımızı daha doğru kullanmaya, yağmur suyunu mutlaka depolamaya, tarımsal üretimde kullanılacak ürün desenini doğru seçmeye, vahşi sulamanın terk edilmesine ihtiyacımız var” dedi. KURAKLIĞIN BİZE ÖDETECEĞİ BEDELLER ÇOK AĞIR 22 Mart Dünya Su Günü’nde yurttaşlara su tasarrufu çağrısında bulunan Başkan Soyer, “Eğer aklımızı başımıza toplamazsak, eğer bir an önce harekete geçmezsek, kuraklığın bize ödeteceği bedeller çok ağır. Bugüne kadar bu durumu çok hafife aldık. Tarımsal üretimde yanlış ürün desenleri seçtik. Suyun yüzde 77'si tarımsal üretimde kullanılıyor. Yüzde 10’u sanayi ve yine yüzde 10’u evsel tüketimde kullanılıyor. O nedenle öncelikle tarımda çok daha akılcı su kullanma yöntemlerini keşfetmek zorundayız” diye konuştu. YARIN ÇOK GEÇ OLACAK Gaziemir'de 5 tonluk bir su deposunda, sadece binanın çatısında biriken suyu depolayarak yılda 220 ton su tasarrufu sağlandığını ifade eden Başkan Soyer, “İki veya üç yıl içerisinde kendini amorti edecek bir sistem olacak. Bunu tüm İzmir'e tavsiye ediyorum. Yağmur suyunu çatılardan toplamak bile çok ciddi bir tasarruf sağlıyor. Bu suyu hem lavabolarda, hem mutfakta, hem temizlikte kullanmak mümkün. Çok daha fazla yöntem geliştirilebilir. Çok daha fazla çözüm üretilebilir ama bir an önce hayata bu gözle bakmaya başlamamız lazım. Eğer şimdi yapmazsak, yarın çok geç” açıklamasını yaptı. İÇME SUYU STANDARTLARINDA Günde üç vardiya olmak üzere toplam 24 kişinin çalıştığı Gaziemir’deki itfaiye binasının çatısından hasat edilen yağmur suları, kurulan yağmur suyu deposunda biriktirildi. Ardından arıtma ünitesi aracılığıyla arıtılan yağmur suyu içme suyu standartlarına ulaştırıldı. Arıtılan yağmur suyu, itfaiye binası içerisinde bulunan mutfak, tuvalet ve duşlarda kullanılmaya başlandı. YANGINLARA MÜDAHALE İÇİN DE KULLANILACAK İtfaiye araç parkı çatısından hasat edilen yağmur suları da değerlendirilecek. Yangın havuzunda depolanan su, yangınlara müdahalede kullanılacak. Proje ile yıllık 7 bin lira tasarruf sağlanacak. HABER MERKEZİ

Büyükşehir'den 'Sünger Kent' modeli Haber

Büyükşehir'den 'Sünger Kent' modeli

ÇAĞLA GENİŞ İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yağmur suyunun değerlendirilmesi kapsamında hayata geçireceği Sünger Kent İzmir Projesi’nin tanıtımı yapıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleşen toplantıya; Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, belediye bürokratları, sivil toplum kuruşları temsilcileri, muhtarlar ve yurttaşlar katıldı.  BİR KUYUMCU EDASIYLA İŞLENDİ  Projenin amacıyla ile ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, “Gerçekten çok heyecanlıyız. Türkiye’de ilk kez yepyeni bir çalışma başlatıyoruz. Küresel ısınma, kuraklık, yani afetlerin temelinde soruna çözüm getirecek çok köklü bir adım atıyoruz. 1,5 yıldır bu işe adete bir kuyumcu edasıyla ilmek ilmek işleyerek çalışma yapan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.  BUNU BAŞARMANIN TEK YOLU…  Başkan Soyer sözlerini şu şekilde sürdürdü:  "Çağımızın şehirleri ne yazık ki çoğu yerde böyle… Kentler gezegenimizdeki yaşam enerjisini kullanarak kendine gıda, elektrik, eşya ve hammade salıyor. Bunun karşılığında geriye sadece plastik atık, karbondioksit, savaş ve yoksulluk veriyor. Şehirler ve ekosistem arasındaki bu yıkıcı ilişkinin sürdürülemez olduğunu uzun zamandır iyi biliyoruz. Ne var ki, pandemi ve iklim krizi bu gerçeği en acı şekliyle yüzümüze vurdu.  Biz İzmir’de bu yıkıcı ilişkiyi ortadan kaldırmak için üç yıldır somut ve kararlı adımlar atıyoruz. Dünyadaki birçok çağdaş şehir de bu yönde ilerliyor. Çünkü çok iyi biliyoruz ki dünyamızı iyileştirmenin çözümü yine şehirlerde.  2007, insanlık tarihinde kentsel nüfusun kırsal nüfustan daha çok olduğu ilk yıl oldu. Kentsel nüfus oranı günümüz itibarıyla yüzde 55’i geçti ve 2050 yılına kadar bunun  yüzde 68'e çıkması bekleniyor. Açıkça görülüyor ki geleceğin dünyası şehirler dünyası olacak. İşte bu yüzden, bu gezegende yaşamakla ilgili ne derdimiz varsa bunun çözümlerini şehirlerden başlatmak zorundayız. Bunu da başarmanın bir tek yolu var. Şehirleri doğanın döngülerinin bir parçası haline getirmek.” 60 YILDIR SU DÖNGÜSÜ YOK EDİLMİŞ  Büyükşehir Belediyesi’nin “Başka bir tarım mümkün” vizyonunun önemi vurgu yapan Başkan Soyer, “4 milyondan fazla nüfusa sahip İzmir’in belediye başkanı olarak bunun kolay bir hedef olmadığını biliyorum. Yine de bu dünyadaki varlığımızı sürdürmek konusunda samimiysek, başka bir şehirciliğinin mümkün olduğuna inanmak ve bu yönde cesur adımlar atmak zorundayız. Biz İzmir’de tam da bunu yapıyoruz. Yaklaşık iki yıl önce 11 Büyükşehir Belediye başkanımızla birlikte İzmir’de “Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi” düzenlemiştik. Bu zirvede 11’i büyükşehir 22 il belediye başkanımızla “Başka bir su yönetimi mümkün” adlı bir manifesto yayınlamıştık. Altına hep birlikte imza attığımız metnin beş temel ilkesinden biri “Doğanın su döngüsünü koruyacağız” ifadesiydi. Nasıl uygulanacağı ilk bakışta pek anlaşılmayan dört kelimelik bu ifade, aslında şehirlerimiz için hayat memat meselesi. Yazık ki kentlerimizde 60 yılı aşkın süredir, sonuçları üzerinde hiç düşünülmeden doğanın su döngüsü yok edilmiş. Beton odaklı büyüme nedeniyle suyu geçirmeyen sert yüzeyler her yeri kaplamış. Toprakla suyun arasına adeta yapay bir kabuk serilmiş. Yeraltına süzülemeyen ve bu yüzden kent içinde serbest akışa geçen suyu tahliye etmek için yüksek maliyetli yağmur suyu hatları yapılmak istenmiş. Fakat ekonomik nedenlerle İzmir gibi birçok kentte bu süreç tamamlanamamış” diye konuştu. İKLİM KRİZİ VURGUSU  “Yanlış yapılaşmaya iklim krizi de eklendiğinde karşımızdaki sorun her gün daha da büyüyor. Bu yüzden suyun yıkıcı gücüne dünyada ve İzmir’de artık daha sık tanıklık ediyoruz” diyen Soyer sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin kentimizde 2019 Ocak ve 2021 Şubat’ta tam 3600 noktada taşkın ve su baskınları yaşadık.Sel ve taşkınları önlemek, dahası İzmir Körfezi’ni temizlemek için 2019’dan bu yana şehrimizin yağmur suyu kanalı altyapısını tamamlamak için  büyük yatırımlar yapıyoruz. Bugünse, yağmur sularının yönetiminde devrim diyebileceğimiz yepyeni bir dönemi başlatıyoruz. Bu dönüşümü, sürdürülebilir yağmursuyu yönetimini amaçlayan Sünger Kent İzmir Projemiz ile gerçekleştireceğiz. İzmir’in üzerine serilmiş beton kabuğu yer yer kırarak, suyun yeniden toprakla buluşmasını sağlayacağız. Sünger Kent İzmir projesinin planlanması ve teknik alt yapısını oluşturmak amacıyla 1.5 yıl önce Su Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni kurduk. Türkiye’nin ilk Sünger Kent yönetim modelini uygulamak için çok farklı uzmanlardan oluşan birimimiz bir buçuk yıl süren bir çalışma ile İzmir’e özgü sünger kent programını oluşturdu. Bu program kapsamında Türkiye’nin ilk sünger kent yönetmeliğini Büyükşehir Belediye meclisimizden Ekim ayında çıkarttık. Arkadaşlarımız kent içinde sünger kent uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla da kapsamlı bir teknik uygulama kılavuzu hazırladı. Öte yandan, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü akademisyenleri ve Hollandalı H+N+S şirketi ile Bostanlı ve Poligon Derelerinin sünger kent konsepti planlama çalışmalarını yürüttük.” 5 BİN BİNAYA 5 BİN SU TANKI  Proje hedeflerine dikkat çeken Başkan Soyer, “Hedefimiz, İzmir’i beş yıl içerisinde bir sünger şehir olarak geliştirmek. Böylelikle kent içindeki yağmur suyunun akışını beş yılda  yüzde 70 oranında azaltacağız. Sünger Kent İzmir projemizin belki de en önemli özelliği, İzmir’de yaşayan tüm vatandaşlarımızın katılımını esas alması. Projemizin iki kapsamlı uygulamasını vatandaşlarımızla birlikte gerçekleştireceğiz. Bunlardan ilki olan yağmur suyu hasadı… Bu uygulamayla doğanın bilgisinden yararlanarak suyu hasat edeceğiz, kentimize düşen yağmuru değerlendirip yeniden doğal su döngüsüne iade edeceğiz. Yağmur suyu hasadına yönelik bir teşvik sistemi uygulayarak 5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposunu biz vereceğiz. Bu uygulamaya hemen başlıyoruz. Evet kentimiz çatılarına düşen su miktarı, en büyük içme suyu kaynağımız olan Tahtalı Barajı’nda her yıl biriken su miktarından dahi fazla. Şehrimize düşen yağmur yazık ki boşa akıp gidiyor, kirleniyor, taşkınlar ve su baskınlarına neden oluyor. Beş bin yağmur suyu deposu ile  su tasarrufu yapacak, körfezi temizleyecek, aynı zamanda taşkınları ve su baskınlarını önleyeceğiz” ifadelerini kullandı. 10 BİN YAĞMUR BAHÇESİ KANPANYASI Soyer, “İkinci çalışmamız ise “İzmir’e 10.000 yağmur bahçesi” kampanyamız.  Yağmur bahçeleri için başvuruda bulunan 10.000 vatandaşımıza yapacağı yağmur bahçesinde ekeceği bitkileri biz veriyoruz. Bu uygulamaya da hemen başlıyoruz. İzmir’de oluşturacağımız her bir yağmur bahçesiyle sokaklarımıza, caddelerimize düşen ve kanalizasyon sistemimize giden yağmur sularını alıkoyacak, taşkınlardan korunacak, sularımızı temizleyecek ve yeniden doğaya kazandıracağız. Sünger Kent İzmir ile bu iki uygulamanın dışında kentsel ve kırsal alanda aşama aşama pilot projeler de uygulanacak. İzmir, mavi ve yeşil bir altyapıya kavuşacak. İzmir’in caddeleri, sokakları, çatıları ve bahçelerinde su yeniden toprakla buluşacak. Hiçbir şey bir sabah, birdenbire kendi kendine düzelmeyecek. Eğer dünyamız bir gün daha iyiye doğru değişecekse, bunu kendi çabalarımızla ve tüm engellere rağmen sürdürdüğümüz kararlı duruşumuzla başaracağız. Küresel krizleri çözmeye yönelik münferit çabalarımızın tek başına işe yaramayacağı açık. İşte eylemlerimiz arasındaki uyum, şehirlerimizin doğayla uyumu kadar önemli. İşte bu yüzden tüm İzmirlileri Sünger Kent İzmir projemize katılmaya davet ediyorum. Gelin, yağmur suyu depoları ve yağmur bahçesi uygulamalarıyla Sünger Kent projemize katılın. Sünger Kent modeliyle doğa ve kent hayatı arasında kurulacak denge, İzmir’i daha dirençli hale getirecek ve toprağa düşen her damla suyun değerlendirilmesi sağlanacak. Yetkililer İzmir’de sadece çatılara yılda yaklaşık 75 milyon ton yağmur suyunun düştüğünü, bu miktarın ise  Tahtalı Barajı’nın bir yılda sağladığı sudan daha fazla olduğunu vurguluyor. Sünger Kent pilot projeleri aşamalarla uygulamaya geçecek. İzmir’in 5 yıl içinde sünger kente dönüşmesi hedefleniyor” açıklamasını yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.