TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sünger Kent

Sünger Kent haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sünger Kent haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir’de yağmur suyu depolarının dağıtımı başladı Haber

İzmir’de yağmur suyu depolarının dağıtımı başladı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kuraklıkla mücadele için hayata geçirdiği Sünger Kent İzmir projesinde 5 bin bina için 5 bin ücretsiz yağmur suyu deposunun dağıtımı başladı. Başkan Tunç Soyer, “Düşen her bir damla suyu, düştüğü yerden alıp, akıp gitmesini engellemek zorundayız. Kuraklıkla mücadelede projemize paydaş olan herkese teşekkürler” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonu doğrultusunda hayata geçirilen Sünger Kent İzmir projesi kapsamında önemli bir aşamaya gelindi. Sürdürülebilir yağmur suyu yönetimini hedefleyen çalışma için 5 bin binaya 5 bin ücretsiz yağmur suyu deposunun dağıtımı başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Yağmur suyunu depolayıp doğal su döngüsüne kazandırdığımız Sünger Kent projemiz kapsamında depo dağıtımımıza başladık. Düşen her bir damla suyu, düştüğü yerden alıp akıp gitmesini engellemek zorundayız. Kuraklıkla mücadelede projemize paydaş olan herkese teşekkürler” dedi. Yağmur suyu akışının yüzde 70 azaltılması hedefleniyor Sünger Kent İzmir projesiyle, yağmur suyu hasadına yönelik bir teşvik sistemi uygulanarak 5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposu dağıtımı ile İzmir’e 10 bin yağmur bahçesi kampanyası sürüyor. Projeyle İzmir’in 5 yıl içerisinde sünger bir kent olarak inşa edilmesi ve kentsel alanda yağmur suyu akışının beş yıl içerisinde yüzde 70 oranında azaltılması planlanıyor. Türkiye'nin en kapsamlı yağmur suyu hasadı ve su odaklı yeşil dönüşümlerini esas alan projenin en önemli özelliği kentte yaşayan tüm vatandaşların katılımına açık olması. Yağmurun bir damlasının bile israf edilmemesi amacıyla atılan adımlarla doğadan ilham alan, iklim krizi ve susuzlukla mücadele eden bir kent oluşturulması hedefleniyor. Filtre deposu için başvurular yakında Sünger Kent İzmir projesinin kırsal ayağı “Küçük Menderes Ovası Yağmur Suyu Hasadı” çalışması da sürüyor. Projeyle, Küçük Menderes Havzası’nda besleme kuyuları, sızdırma sarnıçları ve göletleri kurularak yağmur suyu hasadına başlandı. Bu kapsamda Ödemiş ilçesinde 1 sızdırma göleti ve Bayındır’da 2 sızdırma tüneli inşası devam ediyor. Ayrıca ova genelinde dağıtılması planlanan 2 bin filtre deposu için başvurular yakında başlıyor. Yağmur suyu hasadı ile ova üzerine düşen yağmur suyunun buharlaşmadan yeraltında depolanması amaçlanıyor. Proje ile yeraltı su seviyelerinde önemli yükselimler sağlanması hedefleniyor. Böylece çiftçi ve üreticilerin enerji maliyetleri düşecek ve milyonlarca lira tasarruf sağlanacak. 12 durakta uygulama var Kent genelinde yağmur suyu hasadı ile ilgili farkındalık ve bilinçlenmeyi artırmak adına da çeşitli lokasyonlarda farkındalık projeleri hayata geçiriliyor. Bu kapsamda Halkapınar, Bornova ve Evka-3 metro istasyonlarında bulunan toplam 12 durakta çatı üzerine düşen yağmur suyunun hasat edilerek yeşil alanlarda kullanılmasına yönelik uygulamaların imalatına başlandı. Bunun yanı sıra Işıkkent Mezarlığı’nda mevcut drenaj sisteminde yapılan revizyon ile Türkiye’de ilk defa bir mezarlık alanında yağmur suyu hasadı yapılıyor. Proje ile drenaj sisteminden bir depoya aktarılan yağmur suları ayrı bir hat ile mezarlıktaki yıkama ve sulama işlerinde kullanılabilecek. Yeşil altyapı teknikleri ile su baskınları önlenecek Diğer yandan yeşil altyapı tekniklerini kullanarak su baskınlarının önlenmesi amacı ile çeşitli kentsel alanlara yönelik hazırlanan pilot uygulama projeleri de hızla hayata geçiriliyor. Bu kapsamda Gaziemir-İzelman Yeşil Otoparkı, Buca Yağmur Hendekleri, Buca Taşkın Parkı, Bornova Metrosu Yeşil Refüjü ve Bayraklı Yağmur Parkı pilot projeleri uygulama aşamasına geldi, kısa sürede yapım aşamasına geçilecek. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmirliler dikkat! 8 saat su kesintisi yaşanacak

İZSU görüşmelerinde ‘Sünger Bob’ atışması Haber

İZSU görüşmelerinde ‘Sünger Bob’ atışması

TENZİLE AŞÇI İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU Mayıs ayı Genel Kurulu ikinci bileşimi Belediye Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Müdürlüğün 2022 Yılı Faaliyet Raporu ve 2022 Mali Yılı Bütçesinin Kesin Hesapları ile bilançosunun görüşüldüğü oturumda ana gündem su faturaları, Körfez’in koku sorunu ve Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne ilişkin çalışmalar ve eleştiriler oldu. AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, İZSU’nun piyasa borcuna dikkat çekerken kaçak arıtma tesisleri olduğunu söyledi. Hızal ayrıca “sünger kent” projesinde “Sünger Bob” benzetmesi yaptı. AYDIN: KOKU SORUNU BÜYÜK ÖLÇÜDE ÇÖZÜLDÜ CHP grubu adına konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, körfez, koku sorunu ve Çiğli Arıtma Tesisi’ne ilişkin değerlendirme yaparak “İZSU, 2022 yılında da kentin yaşam standartlarını yükseltme hedefiyle birçok yatırım yaptı. Çok önemli projelere imza attı. İzmir bir liman ve körfez kenti. İZSU Körfezin temizliği, yaşayan bir körfez oluşturma konusunda yatırımlarını 2022 yılında da sürdürdü. Körfezdeki kirlilik körfezdeki canlıların yaşamını olumsuz etkilediği gibi koku sorunu gibi şehir halkının yaşam kalitesini olumsuz etkileyen sonuçlara da yol açıyor. İZSU özellikle son üç yılda bu sorunun giderilmesi için önemli faaliyetler ve büyük yatırımlar yaptı, yapmaya da devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, tertemiz bir körfez ve sıfır koku için seferber oldu. Bu konuda şu ana kadar yaklaşık 2,5 milyar liralık yatırım yapıldı. Tüm bu yatırımlar sayesinde İzmir’in koku sorununu önemli ölçüde çözüldü, bu yıl sorunun önemli ölçüde azaldığını hep birlikte göreceğiz. Körfezin temizliği için Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nin varlığı son derece hayati. Bu bilinçle 2000 yılından beri işletmede olan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinde Genel Revizyon inşaatı başlatıldı. Bu inşaat Temmuz 2023’te tamamlanacak. Büyük Kanal Projesi kapsamında inşa edilen tesis günlük 604 bin 800 metreküp kapasiteyle ve 3 faz olarak hizmet veriyor. Ancak nüfus artışına bağlı olarak artması öngörülen atıksu debisinin karşılanması ve mevcut arıtma veriminin sürdürülebilirliğinin sağlanması için mevcut fazlara ek olarak 4. fazın devreye alınmasına ihtiyaç duyuluyor. 4. Faz yapım ihalesi 24 Nisan’da gerçekleştirildi. Yapım çalışmalarına en kısa sürede başlanacak ve yeni ünite ile günlük 216 bin metreküp ilave kapasite elde edilecek. Mevcut üç fazın revizyonuyla artacak verimliliğin yanı sıra 4. Fazın yapımının tamamlanması ile tesisin kapasitesi büyümüş olacak. Yağmur suyu kanallarının yapımı ilerledikçe arıtma tesisine giren su miktarının azalacağı da düşünülürse artacak arıtma kapasitesi ile ileri biyolojik arıtmada sahip olduğumuz Türkiye liderliğini pekiştireceğiz” dedi. “BASKI AZALTILACAK KOKU SORUNU GİDERİLECEK” Körfez temizliği için dere ıslahı ve temizlik çalışmalarının da yapıldığını hatırlatan Aydın, “Tüm bu yatırımlar gibi körfezin temizliği ve kentte zaman zaman ortaya çıkan koku sorununun önüne geçmek için hayati önem taşıyor. İZSU, 2,5 milyar liralık yatırımının ardından Yaşayan Körfez hedefiyle projelendirdiği ve ihale aşamasındaki olan işleri kapsamında ise yaklaşık 8 milyar liralık daha yatırım yapmaya hazırlanıyor. İzmir Körfezi’nin üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla Çiğli Atık Su Arıtma Tesisine yeni bir deşarj hattı planlanıyor. Hattın uygulama projeleri tamamlandı. En kısa sürede deşarj hattının taşınması işlemi için ihaleye çıkılacak. İzmir Körfezi’nin üzerinde oluşan baskıyı azaltmak, koku sorunu ve kirliliğin önüne geçmek için çok önemli bir adım. Bu projeyle tuzluluk kaynaklı ekolojik zararın giderilmesi için arıtılmış tatlı sular, Eski Gediz yatağına verilecek. Böylelikle, iç körfeze yönelik kirlilik baskısı ve bölgesel koku sorunu da giderilecek” diye konuştu. 2023’TE HEDEF 270 KİLOMETRE En çok tartışılan konulardan olan yağmur suyu ayrıştırmasında 2023 hedefini de açıklayan Aydın, şunları söyledi; “Körfezdeki kirlilik ve kokunun ana kaynaklarından birinin yağmur suyu altyapısının eksikliği olduğunu birçok kez ifade etmiştik. Birleşik sistem çalışan kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarının ayrıştırılması, yağmur sularının kirlenmeden doğrudan Körfez’e ulaşması için büyük önem taşıyor. 4 yıldır bu alanda önemli yatırımlar yapan kurumumuz, kent genelinde hizmet veren 740 kilometrelik yağmur suyu hattını etkin ve verimli şekilde yönetmek amacıyla kesintisiz çalışıyor ve birleşik sistemin ayrıştırılması için yatırımlarına devam ediyor. Konak, Bayraklı, Çiğli, Karşıyaka, Buca, Bornova, Karabağlar ilçeleri başta olmak üzere birçok metropol ilçede yağmur suyu ayrıştırma projeleri hayata geçirildi.  Sadece 2022 yılında 75 kilometre uzunluğunda ayrıştırma hattı imal edildi. Böylece İZSU’nun 2019 yılından bu yana kentin altyapısına kazandırdığı ayrıştırma hattı 220 kilometreyi buldu. Bayındır ve Menderes ilçelerinde imalatlar tamamlandı. Urla’da ayrıştırma imalatları halen devam ediyor. Projelendirilen yeni işler kapsamında da Bergama, Menemen, Torbalı, Pancar ve Gümüldür’de yeni imalatlara en kısa sürede başlanacak. Bu kapsamda sadece 2023 yılı içerisinde 270 kilometre daha ayrıştırma hattı imalatı yapılacak.” ATIK SULAR TARIMDA KULLANILACAK Kuraklık ve su kıtlığı tehlikesine karşı da suda geri kazanım projeleri olduğunu altını çizen Aydın, hayata geçirilen projelerle birlikte atık suların tarımsal sulama gibi alanlarda kullanılarak geri dönüşüm sağlanacağını söyledi. Aydın, hayata geçirilecek projelerle yılda 114 milyon metreküp atık suyu geri kazandırılmasının hedeflendiğini söyledi. ENERJİ ÜRETİMİNDE ALTERNATİF PROJELER Maliyetleri azaltmak için alternatif enerji kaynaklarına yönelindiğini belirten Aydın, “Ekonominin kötü yönetilmesinin yarattığı maliyet artışları bizi kendi başımızın çaresine bakma konusunda daha çok çalışmaya yöneltiyor. Dünyada yaşanan küresel ekonomik krizin ülkemize olan etkileri ve ülkemize has ekonomik sorunlar nedeniyle kamu-özel tüm sektörler ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunuyor. İZSU, artan enerji maliyetleri, demir, çimento, içme suyu borusu gibi girdilere maliyetleri azaltmak için de birçok önemli proje hayata geçiriliyor. İZSU, ülkenin ekonomik koşulları nedeniyle bütçe kaynakları ve kurumsal kapasitenin daha verimli kullanılmasını sağlayacak yöntemler geliştiriyor. İZSU, işletmede olan tesislerinde yılda yaklaşık 410 milyon KVK elektrik enerjisi tüketiyor. Ve yakında tamamlanacak olan HES ve GES santrallerinde 32 milyon KVK enerjiyi kendisi üretmeye başlıyor. Bunun bize getirdiği rakamsal karşılığı… 1,5 milyar lirayı bulan yıllık enerji maliyetinin sadece bu santraller sayesinde yüzde 7’sini yani 100 milyon lirasını yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılayacağız. İZSU, 2024 yılında toplam 2 MW RES, 2 MW HES ve 15 MW GES olmak üzere toplam 19 MW kapasiteli yenilenebilir enerji santralinin izin ve projelendirme ve kurulum çalışmalarını tamamlamayı planlıyor. Böylece 2024 yılı sonuna kadar toplam yaklaşık 36 MW kapasiteli yenilenebilir enerji santrali sayesinde yaklaşık 70 milyon kWh elektrik üretimi ile tüketilen elektriğin yüzde 17’si yani 242 milyon lirası yenilenebilir enerji ile karşılanmış olacak” ifadelerini kullandı. ENFLASYON FRENLENİRSE… Su tarifelerinde indirim için enflasyonu işaret eden Aydın, “Belediyemiz maliyetlerdeki yüksek artışlara rağmen hem yatırımlarına devam ediyor hem de vatandaşlarımıza daha uygun fiyatlarla su ulaştırmak için de mücadele etmeye devam ediyor. Bu kadar artışa rağmen maliyetin altında su satışı yapıyor.  İZSU Genel Müdürlüğü, 2023 yılının Ocak ayında 2 milyondan fazla konut ve konut dışı abonesine yüzde 7 indirim yapma kararını paylaştı. 12 Mart tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yasa kapsamında, mahalle statüsüne geçen köy ve beldelerde uygulanan yüzde 50 ve yüzde 75 indirimli tarife uygulamasını yeniden uygulamaya konuldu. Tarife değişikliği 1 Ocak tarihinden itibaren geçerli olarak geriye dönük uygulandığı için Şubat ve Mart ayında tahsil edilen indirimsiz faturalardaki fazla tutarlar da sonraki ayların faturalarından düşüldü. Kamu hizmeti yapan İZSU kullandığı elektrik için sanayi tesisi tarifesi üzerinden ödeme yapıyor. Bu açık bir haksızlıktır. Daha önce de söylediğimiz gibi enflasyon frenlenir, girdi maliyetleri düşürülürse, belediyelerin su ve kanalizasyon idarelerine birer ticari işletme muamelesi yapılması uygulamasına son verilirse su ücretlendirmeleri de bu oranda düşürülecektir” diye konuştu. HIZAL: BİR BAŞKAN İCRAATLARIYLA DEĞİL MAZERETLERİYLE KONUŞUYORSA… AK Parti grubu adına konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, 4 yıl boyunca İZSU hizmetleri açısından kentin ilerlemediğini belirterek “Murat Bey sanki 2024 yerel seçimlerinde İZBB Başkan adayıymış gibi bir izlenim yarattı. Çünkü önümüzdeki günlerde neler yapılacağını anlattı. Bugüne kadar neler yapıldığını söylemedi. Ben İZSU’nun neler yapmadığını anlatacağım. İZSU, İzmir’in can damarı. Bugün 2022 faaliyet raporunu konuşacağız ama şu bir gerçek ki Sayın Soyer’in ve Millet İttifakı meclis üyesi arkadaşlarımızın İZSU’ya dair görüşeceği son faaliyet raporu. O yüzden 4 yıllık bir genel görüş vereceğim. Belediye başkanlığı makamı icra makamıdır. Yani başkan kendisine verilen kaynaklarla şehrin temel sorunlarını, kentlinin temel ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak zorundadır. Yani icraatlarıyla konuşmalıdır. Eğer bir başkan icraatlarıyla konuşuyorsa o şehir için güzel günler yakındır. Ama bir belediye başkanı icraat değil mazeretleriyle konuşuyorsa sıkıntı yakındır. Bu anlamda İzmir için olumsuz bir durum söz konusu. Yapılacaklar söyleniyor söyleniyor… Ama ilerleyen günlerde ya sözler değiştiriliyor ya da vaatler unutuluyor. Çünkü bu kentte CHP’nin ceketimizi assak seçiliriz mantığı var. Sayın Soyer’in de 4 yıl boyunca bu anlayışla yönettiğini gördük. 4 yıl, milyarlarca liralık bütçe. Bir şeylerin değişmiş olması gerekiyordu. 4 yıl önce İzmir’de koku problemi vardı da bugün yaşanmıyor mu? Ya da 4 yıl önce yağan her yağmurdan sonra taşkın selle karşılaşıp bugün o görüntülerle karşılaşmıyor muyuz? Ya da Sayın Soyer’in İzmir Körfezi'nde yüzme hayalleri gerçekleşti mi? Bir İzmirli olarak tüm bu sorulara olumlu cevap vermek isterdim. Ama ne yazık ki olumlu bir cevap veremeyeceğim” dedi. “SON 20 YILIN EN KÖTÜ FİNANSAL TABLOSU” Kurumun finansal yapısına ilişkin eleştirilerde bulunan Hızal, İZSU’nun borçlarını açıklayarak “İZSU’nun diğer kurumlardan farklı bir durumu olması gerekiyor. İZSU, yatırımcı bir kuruluş olmak zorunda. İZSU elde ettiği gelirlerle yatırım yapmak zorunda. İZSU’nun 2022 yılı geliri 4 milyar 832 milyon, gideri de 5 milyar 810 milyon. Gelir gider arasında dengesizlik var. Bunun için İZSU 392 milyon borçlanmış. Ama bu borçlanma yatırım değil günlük işler için yapılmış. İZSU ayrıca 580 milyon liralık bir borçlanma daha yapmış. İZSU’ya iş yapan müteahhitlere ödeme yapmamış. Yani İZSU’nun piyasaya tahakkuk ettirilemeyen borçları var. İZSU’nun temel sorunu firmaların İZSU’nun ihalelerine girmek istememesi. Özetle, İZSU son 20 yılın en kötü finansal tablosuyla karşı karşıya. Bunun temel nedeni de İZSU’dur. İZSU’nun 2022 yılı bütçesinde 942 milyon direkt yatırım yapmış. Demek ki bütçesinin yüzde 16’sını kullanmış. Bu oranın yüzde 40-45 olması lazımdı. Oysa ki İZSU personel gideri olarak yüzde 28 harcamış. Bunun neyiyle övünüyorsunuz? Bana şu ilginç geliyor… 100 yıl 100 proje lansmanı yapıldı. Genel müdürünüz orada açıklama yaptı ve 20 milyar lira bütçeyle bu yıl başlayıp önümüzdeki yıl bitirilecek yatırımlar olacağını söyledi. Çok ilginç. Bir şehrin başkanı içi boş vaatlerle İzmirlileri kandırırsa genel müdürünüz de böyle açıklamalar yapar. Dolayısıyla İZSU’nun önümüzdeki günlerde bu finansal durumla ilgili birtakım düzeltmeler yapmak zorunda olduğunu biliyoruz. Ama bu anlayışla kısa sürede yapılması mümkün değil” ifadelerini kullandı. 4 YILDA YÜZDE 415 SU ZAMMI Su faturalarındaki artışlara da dikkat çeken Hızal, “İZSU’nun en temel görevi en uygun koşullarda sağlıklı içme suyunu ulaştırmak. Evet musluklarımızdan büyük oranda su akıyor. Ama İzmir’de İZSU tarafından İzmirlilere satılan su, Türkiye’nin en pahalı suyu. İzmirliler evlerine damacanayla su alsalar daha ucuza mal ederler. Elektrik fiyatları diyeceksiniz. Evet elektrik fiyatlarıyla ilgili birtakım dalgalanmalar var ama İzmirliler kullandıkları elektrikten daha pahalı su kullanıyorlar. Bugüne kadar İZBB ve İZSU, sizin göreve geldiğiniz günden bu yana suya yüzde 415 zam yapmış. Sadece zammı otomatiğe bağladığınız 1 yıllık süre içerisinde İZSU suya yüzde 210 zam yapmışsınız. Kolaya kaçıyorsunuz ve yükü İzmirlilerin üzerine yüklüyorsunuz. Sayın Soyer ‘Biz bir darphane kuracağız’ demişti. Evet kurmuş. İzmirlilerin sırtından para kazanıyor” dedi. “İZMİRLİNİN 170 MİLYONUNU HEBA ETMİŞSİNİZ” Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi ihalesinde zarar edildiğini ifade eden Hızal, şunları söyledi: “İZSU, İzmir’e su veriyor ama sağlıklı su mu veriyor? Sularda arsenik ölçümü yapılmıyor. Acaba İZSU, kentlilere arsenikli su mu içiriyor? İzmirlilere verdiğiniz pahalı suyu İzmirliler kullanıyor ve daha sonra da atık su haline geliyor. Bu atık sular doğayı kirletiyor. Yani İZSU’nun görevlerinden bir de atık suyu arıtmak ve doğayı korumak. İZSU, İzmir’de kaçak arıtma tesisi işletiyor. Evet İzmir, atık su arıtmada lider ama kaçak arıtma tesisiniz var. 24 tesisinizin çevre izin belgesi var. Ama 41 tesisinizde çevre izin belgesi yok. Sırf bu nedenle İZSU’ya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 5,5 milyon ceza kesilmiş. Hadi paranın önemi yok diyelim. Peki bu tesislerin doğaya verdikleri zararı nasıl temizleyeceksiniz? Bu tesislerin kaçak olmasının İzmirlilere bir yükü daha var. Eğer tesislerin belgeleri olsa ve kriterlere uygun hareket etse bakanlıktan teşvik alırlar. Yılda yaklaşık 45-50 milyon. 4 yılın ve yaklaşık 200 milyonun hesabını kim verecek? İşin bir de çevresel sıkıntısı var. İZSU bazı artırma tesislerini yapmadığı gibi yaptıklarında da sorunlar var. Bunlardan biri de Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi. 4. Faz ihalesini yaptık dediniz. Nasıl çıktınız? Temmuz’da ihaleye çıkmışsınız. 314 milyon maliyet belirlemişsiniz. En düşük teklifi ve Nurol isimli bir şirket vermiş. 428 milyon. Bu firma size Buca Metrosu için dava açan firma. Sonrasındaki firma 479 milyon vermiş. Siz de maliyetin üzerinde teklif olduğu için ihaleyi iptal etmişsiniz. Sizin bu ihaleyi iptal etme nedeniniz size dava açan firmayı cezalandırma yönteminiz. Ardından Mayıs ayında da bir ihale yapmışsınız. Maliyet 516 milyona yükselmiş. Bir firma girmiş ihaleye. O da 59, milyon teklif vermiş. Yani İzmirlinin 170 milyonunu heba etmişsiniz. Arıtma tesisi deyince aklıma tesisin hemen yanındaki çamur ve çamur kurutma tesisi geliyor. Bugünkü raporda o çamur kurutma tesisinden bahsedilmiyor. Başka tesislerde çamur kurutma tesisi yapılacağı söyleniyor. Çiğli Arıtma Tesisi’nin etrafında biriken çamurları alıp taşımayacaklarını söyledi Sayın Soyer. 25 yıldır bu kenti CHP yönetiyor. Öyle tabelalara ‘İzmir hakkını alacak’ yazmakla olmuyor. Ayrıca oradaki çamurun da taşındığı yok. O çamur ayrıca koku sorunun da temel nedeni. Kokuyu gidereceğiz demekle sorun ortadan kalmıyor.” SÜNGER KENT SÜNGER BOB OLDU Yağmur suyu ayrıştırma ve sünger kent projesini de eleştiren Hızal, “İzmir’in koku ve atık su dışında bir sorunu daha var. O da yağan her yağmur sonrasında yaşanan su baskınları ve sel. Evet bazı faaliyetler yapıldı. Ama bu faaliyetler yeterli değil. Sayın Tunç Bey her yıl ‘Artık bu görüntülerle karşılaşmayacağız, artık Kemeraltı’nı su basmayacak’ diyor. Ne zaman bunu söylese 2 gün sonra Kemeraltı’nı su basıyor. Demek ki burada da sorun var. Bu yağmur ve sel meselesini çözmeniz gerekiyor. İZSU, kendi yağmur meselesini çözememişken çıkmış ‘sünger kent’ diyor. Tunç Bey’in sünger kent hayali Sünger Bob gibi hayali oldu. Demek ki vatandaşlara birtakım depolar vermekle olmuyor. Dünyada bu iş için suyu çekebilen kaldırımlar var. Yağmur suyu hattına ilişkin sürekli bir açıklama yapılıyor. Sizin dediğiniz gibi 217 km diyelim. Sadece merkezde yapmanız gereken bin km. Demek ki yağmur suyu ayrıştırma meselesi de hayali” ifadelerini kullandı. “İLKEL YÖNTEMLER KULLANMAYA DEVAM EDERSENİZ….” Körfez ve koku sorununda derelerin ıslahına ve gerçekçi projelere dikkat çeken Hızal, şunları söyledi: “Gelelim Körfez’e… İzmir’in birçok simgesi var. Gittiğimiz her yerde bu simgelerden bahsederler. Ama sizin sayenizde İzmir’e olumsuz bir simge eklendi. Koku! Artık başka kente gittiğimizde ‘İzmir’deki o koku ne?’ diyorlar. Bu problemi hep birlikte çözeceğiz. Ama fantastik fikirlerle bu olmaz. Gerçekçi planlarla olur o iş. ‘3 sene sonra Körfez’de yüzeceğim’ diyen Tunç Soyer yüzebiliyor mu? Demek ki Körfez’le ilgili sorun yüzme hayaliyle olmuyor. Gerçekçi fikirler geliştireceksiniz. Körfez’i kirleten dereler. Dereleri temizlemek için ilkel yöntem olan kireç basmak dışında bir yönteminiz yokken Körfez kirlenmeye devam eder. Bir konuda çok mutlu ve huzurluyum. Çiğli Arıtma Tesisinin çıkış noktası ile ilgili bir çalışma yapılıyor. Bu doğru bir proje umarım yapılır. Sandalla gittik ancak kürekle çekemiyorsunuz.  3 metrelik derinlik 20 santimetreye düşmüş. Dilimizde tüy bitti. Gittik, gördük, fotoğrafını çektik, suyu getirdik 4 yıl geçti sonunda Tunç Soyer’in bu konuda bir iradeyi ortaya koyduğunu gördük. Keşke o gün CHP’li meclis arkadaşlarımız bize o gün gülmeselerdi. Siyaset sahada yapılır. Gönül isterdi ki faaliyet raporu ve kesin hesaba olumlu oy kullanmak isterdik ama 4 yıllık performans düşüklüğünüz nedeniyle faaliyete olumsuz oy kullanacağız.” UMUTLU: BİR DE DARPHANE YETKİSİ VERELİM MHP Grubu adına konuşan Cüneyt Umutlu, eksikliklere dikkat çekerek “İZSU ile ilgili çözülemeyen sorunlar var. Sahadaki en önemli sorunlardan biri su patlaklarına hızlı bir şekilde müdahale edilememesi. Su kaçaklarının uzun sürmesi. Yol tamirlerini yapılamaması. Bunları genellikle ilçe belediyeler kapatıyor. Çünkü müteahhitler bu üst yapı ihalelerine giremiyorlar. İzmir’in güvenilir notunu yüksek olarak belirttik ama eğer siz güven veren bir şirket değilseniz sizin ihalelerinize kimse girmez. İZSU’nun ihalelerine bu yüzden girilmiyor. Bu yüzden işte o patlaklardan oluşan yol tamirleri ilçe belediyeleri tarafından yapılmak zorunda kalınıyor. CHP’li bir meclis üyesi, ‘İZSU bize puan kaybettiriyor’ dedi. İZSU’nun siyasi anlamda da CHP’ye ne kadar zarar verdiğini onlar da kabullenmiş durumda. Biz artık kokuya alıştık. Biz hala kokuyu alıyoruz. Yakında Fransa parfüm endüstrisini geçebiliriz. Kemaraltı’nda yeni bir endüstri kurulabilir bunun için. Evet arıtmalar doğru çalışmıyor, su depolarında kaçaklar var, yatırımlar doğru yapılmıyor. Yola akan birçok kaçak var. İlginç bir şey söyleyeceğim; Bergama’da mahalle aralarına vidanjörler İZSU’nun izniyle su boşaltıyor. O vidanjörlerin normalde arıtmaya gitmesi gerekiyor. Biz gittik baktık ama ellerinde İZSU izin belgesi var. Bununla ilgili 3 madde yazı yazdık, hala cevap yok. İZSU’nun İZBB tarafından yönetildiğini düşünmüyoruz. Bu eleştiriyi şundan yapıyoruz; bu verdiğimiz yetkiler ile bir de darphane yetkisi de verelim. Biz İZSU’nun İzmirliler tarafından yönetildiğini de düşünmüyoruz. Hem faaliyet raporuna hem de bütçe kesin hesabına olumsuz yönde oy vereceğiz” diye konuştu. SEVİNÇ: OLUMLU OY VERECEĞİZ İYİ Parti grubu adına konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, “İZSU, bu kentin 24 saat içme suyunu temin etmekte, yeni su kaynakları yaratmakta, kanal altyapısını ayakta tutmakta, atık suları arıtmakta. Eksiklikler ve yapılanlar anlattı. Biz İYİ Parti ailesi olarak iki rapora da olumlu oy vereceğiz” dedi. AYDIN: SÜNGER BOB SİZE KURBAN OLSUN Tekrar söz alarak Hızal’ın eleştirilerine yanıt veren Aydın, “Özgür Bey beni dinlemedi mi diye tereddütte düştüm. Kendisi muhalefet grubu başkanvekili olarak anlatılanları yeterli bulmamış. Hiç demekle yetersiz demek arasındaki fark o işi yapanların emeğiyle ilgili olur. Hepimiz İZSU’nun daha iyi çalışmasını istiyoruz. Ama hiçbir şey yapmadınız demek haksızlık olur. Evet 20 yılın en kötü finansal tablosunu yaşıyor İZSU. Çünkü Türkiye 20 yılın en kötü finansal tablosunu yaşıyor. Devletin hangi kurumu daha iyi bir ekonomik tablo içinde? Devletin bütün kamu maliyesi bir yatırım tanımı yapıyor ve İZSU da bu yatırım tanımı üzerinden yatırım oranını ilan ediyor. Sizin yorumunuz rakamlara takla attırmak olur. Yüzde 16 yatırımınız var demek kamu mali sistemine göre yanlış olur. Ayrıca inşaların açlık sınır altında ücret aldığı bir dönemde personele verdiğiniz ücret yüzde 28 demeyin. Yüzde 282'ye rağmen personele verdiğimiz ücret az. 100 yıl 100 proje… Projeler bugüne kadar yapılan yapılmakta olan ve yapılacak olan projelerdir. 1 yıl içerisinde nasıl yapacaksınız demeyin. Biz 1 yılda yapacağız demedik ki! İzmirlilere arsenikli su mu içiriyorsunuz diyorsunuz. İZSU’nun internet sitesinde her semtin arsenik dahil analizlerini görürsünüz. Bu sözler insanları endişeye sevk edebilir. Bir iddiada bulunmamak adına soru sorarak söylemek bile bir iddiada bulunmaktır. Su hepimiz için değerli bir konudur. Yağmur suyu ayrıştırma kanallarımızın yeteri kadar olmadığını söylüyoruz. Biz arıtma tesislerinde kullanmıyoruz sadece elektriği. iZSU özel bir işletme değildir, kamunundur ve kamu hizmeti vermektedir. Kamu hizmeti üretiyorsa kamu kurumu tarifesinde kullanmak istiyoruz. Bütün belediyeler için aynı sorun var. Bazı önerilerimiz kimileri için fantastik gelebilir, kimileri hayal ettiklerimizin yanına bile yaklaşamayabilir. Kimileri Tunç Soyer ve ekibinin yaptığı çalışmaların bir yaklaşım biçimi olduğunu algılamayabilir. Bu kimileri emeği ve dostluğu temsil eden Sünger Bob'u burada anabilir. Sünger Bob size kurban olsun. Keşke hepimiz Sünger Bob olabilsek. Çok kıymetli olan bir işi Sünger Bob üzerinden anmak doğru değil” diye konuştu. HIZAL: AMACIM KORKU İKLİMİ YARATMAK DEĞİL Arsenik sorusu konusunda bazı açıklamalar yapan Hızal ise, “Ben muhalefet grubunun başkanvekili olarak tabii ki de soru soracağım. Eleştiriler yapılır, sorular sorulur. Ben ortaya bir iddia atmak adına değil. Tamamen iyi niyetle, polemik ya da korku iklim yaratmak adına da değil raporda gördüğüm bir hususu burada sordum. Dolayısıyla sorulan soru üzerinden yeni bir tartışma ortaya koymanın bir esprisi yok. Sünger Bob… Ben bu konuda eleştiri yaparken –mış gibi yapmayın dedim. İçinde bulunduğumuz binanın yağmur hasadı yok. Sayın Aydın bize İZSU’nun sitesinden verilere bakınız diyeceğine kendisi gösterebilirdi” ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin yağmur toplayan ilk köyü İzmir'de Haber

Türkiye'nin yağmur toplayan ilk köyü İzmir'de

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin küresel iklim krizine karşı hayata geçirdiği ve kuraklığın yanı sıra yoksullukla da mücadele eden projesi “Sünger Kent” çalışması, metropol ilçeler gibi kırsal kesimde de büyük ilgili gördü. Yağmur suyu hasadı yaparak suyu verimli kullanmayı hedefleyen Karaburun'un Sarpıncık Köyü sakinleri, Büyükşehir Belediyesi'nin kendilerine dağıttığı yağmur depoları ile projeyi yaygınlaştırarak, farkındalık oluşturdu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türkiye'nin ilk yağmur toplayan köyünde, bölge sakinleri ile bir araya geldi. KÜRESEL İKLİM KRİZİNİN ETKİLERİNE DİKKAT ÇEKTİ Yağmur hasadı için köyde evlerin bahçelerine yerleştirilen depoları inceleyen Başkan Tunç Soyer, “Dünyamız çok büyük bir küresel kriz ile baş başa. İklim krizi denilen bu kriz aslında gezegenimizin hastalanması demek. Biz nasıl hastalanırız, vücut ısımız bir derece yükselir, 38 derece olduk mu yatağa yatarız. Bizim gezegenimiz de bir buçuk derece ısındı. Artık hasta bir gezegende yaşıyoruz. Üzerinde yaşadığımız gezegen iyi olmadan biz iyi olamayız. Deprem, susuzluk, kuraklık, büyük seller, su baskınları... Geçmişte bu kadarı hiç bir zaman yaşanmadı. Şimdi neden yaşanıyor? Çünkü bu hasta gezegen her gün bir yerden hastalığının belirtilerini gösteriyor” dedi. VAHŞİ SULAMA YAPMAMALIYIZ İzmir depremi sırasında Sığacık'ta tsunaminin yaşandığını anımsatan Başkan Soyer, “Biz doğa ile barışarak, onu dinleyerek, onunla uyumlu bir hayat kurmak zorundayız. Su kaynaklarını bitmeyecek gibi, tükenmeyecekmiş gibi har vurup harman savurmamalıyız. Vahşi sulama yapmamalıyız. Ona uygun bitki, sebze, meyve üretmeliyiz. Atalarımız öyle yapmış. Zeytini boşuna mı seçmişler bu topraklarda. Çünkü bu toprağın iklimi, yağışı ile uyumlu. Şimdi biz bu toprağa sahip çıkmak için bu doğanın gücüne sahip çıkmak için onunla uyumlu, barışık bir hayat sürmek zorundayız. Kuraklık meselesinin yeteri kadar farkında değiliz” dedi. SİZİNLE İFTİHAR EDİYORUZ Kuraklıkla mücadele için Sünger Şehir projesini hayata geçirdiklerini ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şunları söyledi: “Ölçtük ki sadece metropol ilçelerdeki binaların çatıları Tahtalı Barajı kadar yağış alıyor. O yağmuru toplamaya karar verdik. İzmir'deki ilk yağmur toplayan köy Sarpınçık. Biz de sizinle iftihar ediyoruz. Diliyoruz ki bu yağışlar devam etsin. Bu sene çok yağdı, rahatladık diye düşünmeyin. Bu Eskisi gibi yağış görmeyeceğiz. Ya sel ya kuraklık olarak bu durum karşımıza çıkacak. Eski normal bitti. O zaman yağmuru toplayacağız. Hem çatılarımızda toplayacağız. Hem de tanklarımızla köylerimizde toplayacağız.” KİMLER KATILDI? Ziyaret programa Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, İzmir Köy-Koop. Birlik Başkanı Neptün Soyer, Karaburun Batı Mahalle Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Levent Gültekin, Eğlen Hoca Köyü Muhtarı Çağlayan Devrim, Mordoğan Mahalle Muhtarı Şaban Ok, Kösedere Mahalle Muhtarı Mehmet Özduran, Haseki Köyü Muhtarı Mehmet Balıkçı, Salman Mahalle Muhtarı Barış Sevinç, Yayla Köyü Muhtarı İsa Arıcı, Karaburun Merkez Mahallesi Muhtarı Bilgin Ergezgin, Sarpıncık Köyü Muhtarı Hüseyin Yonca, İnecik Köyü Muhtarı Jale Buldanlıoğlu, Parlak Köyü Muhtarı Kadriye Gültekin'in yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.