TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#su tüketimi

su tüketimi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, su tüketimi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kronik hastalara uzmanından diyet planı  Haber

Kronik hastalara uzmanından diyet planı 

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER Kronik hastalıklar, yaşam süresi boyunca sürekli olarak devam eden ve genellikle ilerleyici olan hastalıklar olarak tanımlanıyor. Diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları, obezite, böbrek hastalıkları ve kanser kronik hastalıklara örnek olarak gösterilirken, sağlıklı beslenme bu hastalıkların yönetiminde önemli bir rol oynuyor. Kronik hastalıklara özel bir diyet planı oluşturan Uzman Diyetisyen Deniz Zünbülcan önemli uyarılarda ve tavsiyelerde bulundu.   CEVİZ, YOĞURT, BADEM…  Öncelikle diyabet hastalarına değinen Zünbülcan, “Kan şekerini dengelemeye yardımcı olacak düşük glisemik indeksli gıdaları tüketmek ve karbonhidrat alımını yönetmek önemlidir… Hipertansiyon için tuz alımını azaltmak, potasyum ve magnezyum açısından zengin gıdalar tüketmek faydalıdır. Kalp hastalıkları için de doymuş yağ ve kolesterol alımını azaltarak, sağlıklı yağlar ve lif açısından zengin gıdalar tüketmek önemlidir” bilgisini paylaştı. Kronik hastalıklar için beslenme tedavisi konusunda bazı ipuçları paylaşan Zünbülcan, “Düzenli ve dengeli öğünler oluşturun. Her öğünde protein, sağlıklı yağlar ve lif içeren gıdaları dengeli bir şekilde tüketmeye özen gösterin. Bu, kan şekeri ve enerji seviyelerinin dengede tutulmasına yardımcı olacaktır. Öğün aralarında sağlıklı atıştırmalıklar tüketin: Kan şekeri düzeylerini dengede tutmak için, öğünler arasında sağlıklı atıştırmalıklar seçin. Ceviz, badem, yoğurt ve meyve gibi besleyici ve sağlıklı atıştırmalıklar tercih edin” dedi. YETERLİ MİKTARDA SU TÜKETMEK ÖNEMLİ!  Su tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini de vurgulayan Zünbülcan, “Yeterli miktarda su tüketmek, vücuttaki toksinlerin atılmasına ve genel sağlık durumunun iyileştirilmesine yardımcı olur. Günlük su ihtiyacınızın yaş, cinsiyet ve aktivite düzeyine göre değişebileceğini unutmayın. Alkol ve sigara tüketimini sınırlandırın. Alkol ve sigara tüketimi, kronik hastalıkların seyrini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu alışkanlıkları sınırlandırarak veya tamamen bırakarak sağlık durumunuzu iyileştirebilirsiniz. Fiziksel aktiviteyi artırın. Egzersiz ve fiziksel aktivite, kronik hastalıkların yönetiminde önemli bir rol oynar. Haftada en az 150 dakika orta yoğunluklu aerobik egzersiz yapmanızı öneriyorum. Stres yönetimine önem verin. Stres, kronik hastalıkların seyrini olumsuz yönde etkileyebilir. Stres yönetimi için meditasyon, yoga ve derin nefes alma teknikleri gibi rahatlama yöntemlerini deneyin” ifadelerini kullandı.

Uzmanlardan yaz mevsiminde sıvı tüketimi uyarısı Haber

Uzmanlardan yaz mevsiminde sıvı tüketimi uyarısı

Tayhan, yaptığı yazılı açıklamada, aşırı sıcaklarda özellikle sıvı tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini, günde en az 2-2,5 litre su içilmesini önerdiklerini belirtti. Bunaltıcı sıcakların çocuk yetişkin demeden herkesi olumsuz etkilediğine işaret eden Tayhan, "Sıcak havalarda olası sağlık risklerine karşı dikkat etmek gerekiyor. Yaz sıcaklarında doğru şekilde beslenmek, sağlık için büyük önem arz ediyor. Öncelikle sıcak ile vücutta terleme oranı arttığından kaybolan sıvı ve elektrolitleri yerine koymak için su başta olmak üzere ayran, cacık, maden suyu gibi içeceklerin tüketimini artırmalıyız." ifadesini kullandı. Her yetişkinin su ihtiyacının farklı olduğunu aktaran Tayhan, şöyle devam etti: "Su tüketmek zor geliyorsa suyun içine limon, nane, meyve parçaları ekleyerek tüketmeyi deneyebilirsiniz. Yeterli su tüketip tüketmediğinizi idrarınızın rengine bakarak anlayabilirsiniz. Eğer idrarınızın rengi koyu sarı ise su tüketiminiz yetersiz, açık ise yeterlidir. Sıcak havalarda aşırı yağlı, şekerli besinler yerine sebze, meyve ve tam tahıl ağırlıklı beslenme tercih edilmelidir. Akdeniz diyeti önerilebilir. Kızartmalar yerine haşlama ve buğulama, ağır şerbetli tatlılar yerine dondurma ve sütlü tatlılar tercih edilmelidir." Yaz sıcaklarında beslenme açısından dikkat edilmesi gereken bir diğer konunun besin zehirlenmesi olduğunu anlatan Tayhan, "Özellikle tavuk, yumurta, süt, balık ve kremalı yiyecekler gibi potansiyel tehlikeli besinlerin tüketiminde daha dikkatli olunmalı, bu besinlerin hazırlanmasında hijyen kurallarına azami ölçüde uyulmalıdır. Dışarıda ve açıkta satılan yiyecekler tüketilmemeli, sıcak havalarda besin zehirlenmelerinde artış yaşandığından evde yemek yemeye özen gösterilmelidir." açıklamasında bulundu. AA

Her saat başı bir bardak su tüketin! Haber

Her saat başı bir bardak su tüketin!

Yazın sıcakta egzersiz yaparken dikkat edilmesi gereken unsurlar olabilir. Özellikle kalp damar hastalarında yaz aylarında oluşan sıcağa ve yüksek neme karşı doğru bir yaklaşım gereklidir. Sıcaklığın yoğunluğunda cildimizde vücudun ısısını düşünebilmek için kanlanma artar. Kalbimiz ciltle dolaşan kan miktarının artması nedeniyle daha çok çalışmak zorunda kalır. Durum kalp hastalığı olmayan kişi tarafından iyi tolere edilebilir ama kalp yetmezliği olan bir kimse ciddi sorunlar yaşayabilir. Dolayısıyla hem kalp hastalığı olan hem de sağlıklı kişiler için önerilen yeteri kadar su tüketimidir. Çünkü sıcaklarda cildimiz ve nefes yolları üzerinden ciddi miktarda sıvı kaybederiz. Su tüketerek sadece vücudun eksik sıvı oranını dengelemiyoruz, aynı zamanda ter üzerinden kaybettiğimiz kalp sağlığı için önemli olan tuzları geri depoluyoruz. Sodyum, potasyum, magnezyum bu önemli tuzlar dahilindedir. Vücudumuzda yeteri kadar sıvı olmadığını idrar rengi üzerinden kolayca anlayabiliriz. İdrar açık renkli ve bol ise organizmamızda yeteri kadar sıvı bulunmaktadır. İdrar koyu renkte ve konsantre ise vücutta sıvı miktarı azalmış anlamına gelir. Kabaca önerilen sıcak yaz aylarında her saat başı bir bardak su tüketimidir. Alkol ve kahve tüketimini azaltın Vücudumuzun sıcaktan fazla etkilenmemesi için yoğun güneş ışınlarından korunmak gerekir. Sabah saat 10:00’dan öğleden sonra 16:00’a kadar güneşe çıkmamak ve bu ortamda egzersiz yapmamak önerilir. Sabah saatlerinde ve öğleden sonra egzersiz yapılacaksa bir spor arkadaşı emniyetiniz açısından faydalı olabilir. Öğle vakti egzersizi kaçılmaz ise kliması olan kapalı bir alanda koşu bandına veya ev bisikletine binilmesi tavsiye edilir. Aynı zamanda sıcaklığın yoğun olduğu aylarda alkol ve kahve tüketimini azaltmak gerekir. Bu içecekler hem vücuttaki su miktarını azaltır hem de kalbin ileti sistemini negatif bir biçimde etkiler. Ayrıca vücudumuzun kendi ısı kontrolünü yapmasını engeller. Önemli olan diğer unsurlardan biride kıyafet seçimidir. Açık renkli nefes alan pamuk giysiler ve aynı zamanda yoğun güneş ışınından koruyan bir şapka kullanımı bize sağlık açısından yararlı olabilir. Son olarak tansiyon ve kalp ilacı kullanan kişilerin kullanılan ilaç dozunu doktor kontrolü altında azaltması gerekebilir. Sıvı kaybından kaynaklanan bir tansiyon düşüklüğü saptanabilir. Bu bağlamda tansiyon ve idrar söktürücü ilaçlar alışılagelmiş dozda fazla gelebilir. Bahsedilen bu hususlara dikkat edildiğinde sağlığınız açısından problemsiz bir yaz sezonu geçirebilirsiniz. HABER MERKEZİ

Su tüketiminde 11:00-15:00 saatleri arasına dikkat!  Haber

Su tüketiminde 11:00-15:00 saatleri arasına dikkat! 

Aşırı sıcak ve nemli hava sağlıklı kişilerde bile kalbin yorulmasına neden olurken, kalp hastalarında ise şikayetleri daha da şiddetlendirebiliyor. Tansiyon problemlerinden ritim bozukluklarına, çok daha önemlisi kalp krizine kadar pek çok kalp – damar sorunlarının görülme sıklığı yaz aylarında artış gösteriyor. Özellikle aşırı sıcak havanın kalp sağlığı üzerine etkisini inceleyen 27 ülkeyi kapsayan bir çalışmada; aşırı sıcakların kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölüm oranında yüzde 2 ila 9 arasında artış oluşturduğu gösterilmiş. Dolayısıyla kalpte ciddi problemlerin gelişmemesi için sıcaklara karşı tedbirler almak yaşamsal önem taşıyor.   Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, yaz aylarında vücutta sıvı kaybı olduğunda kalbin daha fazla çalışmak zorunda kaldığına işaret ederek, “Terleme ve ciltteki kan dolaşımı, vücut ısısını sabit tutan en önemli mekanizmaları oluşturuyor. Cildi besleyen damarlar sıcakta genişleyerek vücuttaki ısı kaybını sağlamaya çalışıyor. Terleme yoluyla da ciltteki su buharlaşırken, vücut ısısı düşüyor. Ancak bu koruyucu mekanizma aşırı çalıştığında vücutta sıvı ve elektrolit kaybı oluşuyor. Bunun sonucunda vücutta oluşan çeşitli mekanizmalar nedeniyle ani tansiyon yükselmeleri ile ciddi kalp–damar sorunları gelişebiliyor. Dolayısıyla kalbimizi yormamak için yaz aylarında özellikle su olmak üzere bolca sıvı tüketmeliyiz” diyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, yaz aylarında aşırı sıcaklara karşı dikkat etmeniz gereken kuralları anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!  Günde en az 2.5-3 litre sıvı tüketin! Vücudun susuz kalması sonucu gelişen tuz ve elektrolit kaybıyla birlikte kanın pıhtılaşma oranındaki artış nedeniyle kalp krizleri yaz mevsiminde daha sık görülüyor. Prof. Dr. Haldun Akgöz, bu nedenle kalp hastalarının yaz aylarında bol su tüketmeleri gerektiğine dikkat çekerek, “Özellikle aşırı sıcaklarda terlemeyle oluşan sıvı kaybının yerine konulması için sıcaklığın en fazla olduğu 11.00-15.00 saatleri arasında, günlük tüketime ek olarak 2-3 bardak su içmeyi ihmal etmemek gerekiyor. Kişinin kilosuna göre değişmekle birlikte, yaz aylarında 2,5-3 litre sıvı tüketilmesi gerekiyor. Ancak sıvı alımının kısıtlandığı ağır kalp yetersizliği veya böbrek yetersizliği gibi bir durum varsa, alınacak olan sıvı miktarı için hastanın kendisini takip eden doktorunun görüşünü alması gerekiyor” diyor.  Bu saatler arasında sokağa çıkmayın!  Kalp ve damar hastalarının vücutları sıcaklığın ani yükselmelerine karşı daha hassas oluyorlar. Bu nedenle sıcaklardan korunmanız ve güneş ışınlarına doğrudan maruz kalmamanız çok önemli. Zorunlu değilseniz, güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 11.00-15.00 saatleri arasında dışarıya çıkmayın. Bulunduğunuz ortamdaki ısının 24-25 derece arasında olmasına dikkat edin.   Spor için serin zamanı tercih edin Egzersiz her mevsim sağlığımız üzerinde önemli bir role sahip. Ancak fayda yerine zarar vermemesi için bazı kurallara uymak şart. Yaz aylarında dikkat etmeniz gereken önemli kurallardan biri ise egzersizin zamanlamasını sabah erken saatlerde ya da akşam geç saatlerde olacak şekilde planlamanız. Güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 11.00-15.00 saatleri arasında, aşırı terlemeye yol açarak kalbi yoracağı için açık havada spor yapmayın. Ayrıca yaz aylarında açık hava yerine spor salonlarını tercih etmenizde fayda var. Eğer dışarıda spor yapmanız gerekiyorsa süreyi 90 dakikayla kısıtlamalı, tempoyu yavaş yavaş arttırmalı ve bol sıvı tüketmelisiniz. Suyla beraber tuz kaybı da olacağı için mineral yönünden zengin ve şekersiz sporcu içeceklerini tercih edebilirsiniz. Denize tok karnına girmeyin Kalp hastalığınız varsa, denize girerken güneş ışınlarının daha az şiddetli olduğu sabah veya akşamüstü saatlerini tercih edin ki vücudunuz fazla yorulmasın. Ayrıca kan dolaşımının büyük kısmı yemekten hemen sonra sindirim sistemine yönlendiği için bazı organlara giden kan miktarı da azalıyor. Bu değişim ani gelişebilen tıbbi problemlerin boyutunu arttırabiliyor. Kas dokusuna giden kan akımının azalmasına bağlı kaslarda kramplar ve yorgunluk gözlenebiliyor. Dolayısıyla aç karnına veya yemekten en az 2-3 saat sonra yüzmenizde fayda var.  Denize vücudunuzu suya alıştırarak girin Aşırı soğuk su damarlarda büzülmeye neden olarak koroner spazm riskini artırıyor ve hipertansiyonu tetikleyebiliyor. Su sıcaklığının makul olmadığı durumlarda denize ya da havuza girmekten kaçının. Ayrıca aşırı sıcakta kaldığınızda aniden deniz ya da havuza atlamayın, vücudunuzu suya yavaş yavaş alıştırmaya dikkat edin. Bunların yanı sıra soğuk duştan kaçınmanız da kalp sağlığınız için önem taşıyor.  İlaçlarınızın doz ayarı çok önemli!  Kalp damar hastalığı veya kalp yetmezliği gibi sağlık problemleriniz varsa, tatile çıkmadan önce mutlaka doktorunuzla görüşerek ilaç dozlarının ayarlanmasını sağlayın. Sıcaklarda damarlar daha fazla genişlediği için bazı tansiyon ilaçlarının bacaklarda ödem yapıcı etkisi artabiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, bu hastalarda ayak sırtı, bilekler ve bilek üstü bölgelerde ödem riskinin yükseldiğine işaret ederek, “Böyle durumlarda tuz alımı biraz daha kısıtlanıp, ayaklar istirahat halindeyken hafif yükseltilerek ödemin önüne geçilebiliyor” diyor. Eğer koroner kalp hastalığı nedeniyle nitrat tipi bir ilaç veya nitrat spreyleri kullanılıyorsa, dikkatli olmak gerekiyor. Zira nitratlar damarları hızla genişlettikleri için tansiyonu düşürüyor. Bu durum sıcakta sıvı kaybıyla birlikte olursa bayılmaya (senkop) bile yol açabiliyor. Özellikle idrar söktürücü ilaçlar kullanan hastaların ilaç dozlarının aşırı sıcak havalarda azaltılması gerekebiliyor. Çünkü idrar söktürücü ilaçlar nedeniyle gelişen aşırı sıvı kaybı tansiyon düşüklüğü ve buna bağlı bayılmalara neden olabiliyor. Ayrıca doktor önerisi olmadan kesilen ilaçlar aşırı tansiyon yükselmesi sonucunda kalp kriziyle sonlanabiliyor. Sindirimi kolay besinler tüketin Yemek sonrasında dolaşımdaki kanın önemli bir miktarı sindirim sistemiyle ilgili organların kanlanması için kullanılıyor. Bu nedenle kan dolaşımının cilde yönlendirilmesi için sindirimi kolay besinler tüketilmesi gerekiyor. Sindirim sistemini yormamak için sık sık ve az miktarda yemek yemeli, yine sıvı kaybını azaltmak için sulu besinleri tercih etmelisiniz. Az yağlı veya yağsız süt ve süt ürünleri, zeytinyağı, ayçiçek ve mısır özü yağı gibi bitkisel yağları tercih edin. Günlük 3-4 porsiyon çeşitli taze sebze ve meyve tüketmeniz de önem taşıyor. Bunların yanı sıra soğuk olarak hazırlanan ve tüketilen çorbalar da vücut ısısının düşürülmesine katkıda bulunabiliyor. Pişirme usulü olarak da haşlama, buğulama ve ızgara yöntemlerini tercih etmelisiniz. Mercimek, nohut, kuru fasulye gibi kuru baklagiller de mutlaka sofrada olması gereken besinler arasında yer alıyor. Ayrıca yaz aylarında salatalar ve zeytinyağlı sebzeler gibi soğuk yemekleri tüketmenizde fayda var.  Ani sıcak – soğuk değişiminden kaçının!  Yaz aylarında ani sıcak – soğuk hava değişiminden kaçınmanız da son derece önemli. Sıcak ortamda bulunduysanız aniden aşırı soğuk bir ortama girmeyin. Zira, damarlarda oluşan ani büzülme kan basıncında oynamaya yol açabiliyor ve kalp ritmini hızlandırabiliyor. Yine klimaya doğrudan maruz kalmamanız ve klimanızın filtrelerini düzenli yenilemeniz de dikkat etmeniz gereken bir başka önemli kural. Bunun nedeni ise gelişebilecek olan bir enfeksiyonun ritim bozukluğu veya kalp yetmezliği gibi sorunların şiddetini artırabilmesi.  Terletmeyen kıyafetleri tercih edin Vücudumuzda terleme yoluyla su kaybı yaşandığı için evde, özellikle de dışarıya çıkarken pamuklu gibi ter emen ve hava geçirgenliği fazla olan hafif kumaşlardan oluşan rahat kıyafetleri tercih edin. Ayaklarımızın en çok terleyen bölgeler olması nedeniyle nemden koruyan, hava alan, hafif ve rahat tabanlı ayakkabılar kullanın. Şapka ve gözlük takmanız da sizi güneşin zararlı ışınlarından koruyacaktır.  Kafeinli içecekler ve soda tüketimine dikkat!   İdrar söktürücü özelliği nedeniyle kafein içeren kahve ve çay gibi içecekler vücutta sıvı kaybını artırarak dehidratasyon oluşumunu hızlandırıyorlar. Bunların yanı sıra sodanın içinde bulunan sodyum (tuz) da vücudumuzda daha fazla sıvı tutulmasına neden olarak kan basıncını yükseltebiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, yaz aylarında kafeinli içecekler ile sodadan kaçınmanız gerektiğini belirterek, “Bu tür sıvılar yerine su veya ayran gibi doğal ürünleri tercih edin. Ayrıca soda ve maden suyu tüketimini de minimum düzeyde tutun. Zira aşırı tüketilen bu içecekler kan basıncını yükseltmesinin yanı sıra kalp yetmezliğinin gelişmesine ya da ağırlaşmasına yol açabiliyor. Şekerli, gazlı ve alkollü içecekleri de özellikle öğlen saatlerinde tüketmemeniz gerekiyor. Bunun nedeni, özellikle alkolün sıvı kaybını arttırması.” HABER MERKEZİ

Uzmanlardan iftarda aniden su tüketmeyin uyarısı Haber

Uzmanlardan iftarda aniden su tüketmeyin uyarısı

Beslenme ve Diyet Uzmanı Aybüke Kaymakcı, Ramazan ayında besinlerin nasıl tüketildiğine dair önemli bilgilendirmede bulunarak, “İftarda bireyler aniden su tüketimi yapıyor ve bu durumda mide problemlerine yol açabilir” dedi. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, Beslenme ve Diyet Uzmanı Aybüke Kaymakcı, vatandaşlara iftarda doğru beslenme ile ilgili önemli bilgiler verdi. Besin kullanımından sıvı tüketimine kadar açıklamalarda bulunan uzman diyetisyen Kaymakcı, “Ramazan ayında beslenmeye baktığımızda bireylerde oruç tutmak, aç kalmak olarak algılanabiliyor. Fakat bu durum aksine bedenimizi, ruhumuzu, nefsimizi terbiye etmek ve arındırmaktır. Birlik ve beraberliği de içermektedir. Uzun açlıklar ile birlikte sistemi korumak adına ise normal zamanda aldığımız enerji ve besin ögesi dağılımını, bu dönemde de yapmamız gerekiyor. Yine bu sebeple bağırsak hareketleri yavaşlayabileceği için sıvı alımları da çok kıymetli. Kişinin kilosuna bağlı su tüketim ihtiyacı değişmekle birlikte, iftardan sahura kadar ortalama 2 litreye yakın su tüketimi yapılması lazım. Halsizlik, yorgunluk yoğun yaşamamak adına da kronik rahatsızlığı olmayan bireylerin sodyum içeriğine dikkat edip, günde 1 sade maden suyu tüketimi yapmalarını öneriyorum. Besin dağılımının iyi yapılması konusunda ise protein destekli sahur yapmak çok kıymetli" dedi. “Besinleri yavaş çiğneyip, farkındalıkla tüketmekte fayda var” İftar sofralarında su ve yeşilliklerin önemine işaret eden Uzman Diyetisyen Kaymakcı, “İftar sofralarında, yeşilliklere yer vermemiz lazım. Hem posa içerikli oldukları için sindirim problemini önleriz hem de su içeriği fazla olduğu için sıvı alımını desteklemiş oluruz. Orucu açarken ise bireyler çok fazla susadığı için bir anda fazla su tüketimi yapabiliyor. Fakat bir anda sıvı alımı olması mide problemlerine davetiye çıkardığı gibi mideyi o şekilde doldurduklarında erken doymaları ile birlikte enerji yetersizliği de yaşanabilmektedir. Besinleri yavaş yavaş tüketmekte fayda var, direkt ana yemeğe geçmeden önce iftariyeliklerle başlanabilir. Sonrasında ise yoğun kremalı ve unlu olmayan çorbalar içilebilir. En kritik nokta ise uzun süre açlıkla birlikte düşük olan kan şekerinin hızla yükselmemesi adına ve gastrit, ülser gibi mide problemleri yaşamamak adına çorbadan sonra 10 dakika ara vermek gerekli” tavsiyesinde bulundu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.