TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#su

su haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, su haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ekoloji Birliği’nin yerel yöneticilerden talepleri Haber

Ekoloji Birliği’nin yerel yöneticilerden talepleri

Yerel demokrasinin inşası için yerel yönetimlerin baskı ve tahakkümden uzak, halkın özgür iradesiyle seçilmesinin önemine dikkat çeken Ekoloji Birliği’nin açıklamasında, ekoloji, kadın ve emek hareketinin taleplerinin de gözetilmesi gerektiğine vurgu yapıldı. “Ülkemizin ihtiyacı olan ekolojik belediyecilik ve toplumsal hizmet odaklı politikalardır” diyen sivil toplum örgütü, “Ülkemiz arka arkaya seçim süreci yaşadı. Genel seçimlerden sonra bu kez de 31 Mart 2024’de yerel yönetim temsilcilerini belirleyeceğiz. Belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini, il genel meclisi üyelerini, muhtarları seçeceğiz. Bazı partiler aday adaylığı başvuru sürecini kapattı, bazılarında ise süreç hala devam ediyor. Yerel demokrasinin inşası için, yerel yönetimler çok önemli” sözlerini kullandı. EKOLOJİ BİRLİĞİ’NİN TALEPLERİ Siyasi partilerden isteklerini dile getiren kurum, şunları kaydetti: “Ancak yerel yönetimlerin her türlü tahakkümden, baskıdan, kayyum politikalarından uzak bir şekilde, yurttaşın özgür iradesi ile seçilmiş yerel idareler şeklinde örgütlenebilmesi, halkın, ekoloji, kadın ve emek hareketlerinin taleplerini gözetmesi çok önemli… Ekoloji hareketinden gelen aday adayları seçilebilir yerlere ve sıralara yerleştirin. Ekoloji hareketinin taleplerinin yerel yönetimlerde uygulanabilmesi için gerekli kadroların oluşturulmasının önünü açın. Ekoloji hareketi ile birlikte, kadın ve emek hareketi içinden çıkan adayları da listelerinize alın. Gençlere, engellilere, farklı inanç ve kültürel toplulukların temsilcilerine listelerinizde yer verin. Toplumun tüm kesimlerini kucaklayın.”

Türkiye su baskısı yaşayan ülkeler arasında yer alabilir! Haber

Türkiye su baskısı yaşayan ülkeler arasında yer alabilir!

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, Dünya Su Günü kapsamında yazılı bir açıklama yaptı. ‘Suyu korumak, yaşamı ve barışı korumaktır!’ denilen açıklamada, “Kurumların görev ve denetimlerini etkin biçimde yapması, tüketicilerin güvenli suya ulaşmasının temel anahtarıdır. Sorumlu kurumlar bünyesinde başta Gıda Mühendisi olmak üzere yeterli sayıda mühendis istihdamı önem arz etmektedir” mesajı verildi. İNSANLIK İÇİN EN TEMEL SORUN Kamuoyuyla paylaşılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda alınan kararla, 22 Mart günü, su ve su sorunlarına dikkat çekmek amacı ile belirlenen temalar çerçevesinde yirmi yıldır çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. 2024 yılı için ‘Dünya Su Günü’ teması ‘Barış için Sudan Faydalanmak’ olarak belirlenmiştir. Ülkeler ve topluluklar, bu değerli kaynak için işbirliği yaptığı takdirde barışın sağlanması konusunda fayda sağlanabilir düşüncesinden yola çıkılarak, suyun insan ve diğer canlıların varlığı için öneminin vurgulanması, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir yönetimi, temiz suya erişimin temel insan hakkı olduğunun hatırlatılması hedeflenmekte, hükümetler, organizasyonlar ve bireyler su kaynaklarının korunması, kirletilmemesi ve adil paylaşımı gibi konularda harekete geçirilmeye çalışılmaktadır. Yıllardır kutlanan bugünde esas amaç, su krizinin önümüzdeki yıllarda insanlık için en temel sorun olacağına dikkat çekmektir.” HER CANLI İÇİN KİLİT ROLE SAHİP “Su, kimyasal özellikleriyle, yerine başka bir şeyin konulamadığı, tüm canlılar için temel yaşam kaynağıdır, en önemli makro besinimizdir, her canlı için kilit role sahiptir, oksijenden sonra gelen en temel doğal kaynaktır” denilen açıklamada, “Yaşam için gerekli her hücre, doku, organ ve sistem suya ihtiyaç duyar. Bunun yanı sıra, insan sağlığı için gerekli olan Kalsiyum, Magnezyum gibi mineraller de su ile alınır.  Yemek yemeden günlerce hayatta kalabiliriz, ancak susuz birkaç gün yaşayabiliriz… Yeryüzünde 1 milyar 338 milyon km3 hacminde su olduğu hesaplanmaktadır. Yüzde 96,5’i okyanuslar ve denizlerde, insanların sağlıklı ve ekonomik bir biçimde kullanamayacağı tuzlu su şeklindedir. Buzullar 24 milyon km3 ve tuzlu yeraltı suları 12 milyon 870 bin km3 ile diğer su kaynaklarıdır. İnsanların evde, tarımsal ve sanayi üretiminde güvenle tüketecekleri su kaynakları dünyadaki toplam su kaynaklarının ancak yüzde 2,5 gibi küçük bir kısmıdır. Türkiye’de kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarı, kaynakların kirlenmesi ve nüfus artışı ile birlikte yıldan yıla azalış göstermektedir. Bu miktar 2000 yılında 1.652 m³ iken, yüzde 19 azalışla 2021 yılında 1.342 m3 olmuştur. 2040 yılı tahminlerine göre 1120 m3 ile ‘su baskısı yaşayan ülkeler’ arasında yer alacağı öngörülmektedir” bilgisi paylaşıldı. ŞİDDETLİ KURAKLIK NEDENİYLE SU KITLIĞI! Su yaşamın kaynağı olmasına rağmen, 1,2 milyar insanın güvenilir içme suyuna ulaşamadığını kaydeden oda yönetimi, “Gelişmiş ülkelerde doğan bir çocuk, gelişmekte olan ülkelerdeki yaşıtlarından 30-50 kat fazla su tüketme şansına sahipken, Birleşmiş Milletler raporuna göre, her 15 saniyede bir çocuk, susuzluğun neden olduğu hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Yine 2050 yılına kadar 350 milyon insanın şiddetli kuraklık nedeniyle su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağı öngörülüyor… ‘Kirleten öder veya temizler’ kuralının benimsenmesi, kaçak ve kayıpların önlenmesi, yağmur sularının şehirlerin kanalizasyon şebekelerinde yok olup gitmesini engellemek için yerel yönetimlerin su toplama kanalları yapması, binalarda ‘yağmur suyu toplama tankı’ zorunluluğu olması gibi tedbirler de su tasarrufu açısından önemlidir. Bunun yanında, evlerde suyun bireyler tarafından tasarruflu kullanılması, başta banyo ve tuvalet olmak üzere alınacak basit önlem ve uygulamalarla su israfının önlenmesi de gelecek nesillere bırakılacak en kıymetli miraslardandır. Tuvalet sifonunda 1-2 seferde tükettiğimiz 20 litre suyun, Nijer ve Mali’de günlük erişilen su miktarı olduğu unutulmamalıdır” cümlelerine dikkat çekti. YETERLİ SAYIDA MÜHENDİS İSTİHDAMI ÖNEM ARZ EDİYOR Açıklamanın devamında ise “Ülkemizde belediyeler içme ve kullanma suları ile atık sular için şebeke sisteminin oluşturulması, yer altı ve yer üstü sularının tüketicilere sağlıklı şekilde ulaştırılması ve arıtma sistemlerinin kurulmasından sorumlu iken, Sağlık Bakanlığı da kontrolünden sorumludur. Kurumların görev ve denetimlerini etkin biçimde yapması, tüketicilerin güvenli suya ulaşmasının temel anahtarıdır. Sorumlu kurumlar bünyesinde başta Gıda Mühendisi olmak üzere yeterli sayıda mühendis istihdamı önem arz etmektedir. Suyu korumak yaşamı korumaktır, barışı korumaktır. Dünya Su Günümüz kutlu olsun” mesajı verildi.

22 Mart Dünya Su Günü nedir? Suyun faydaları nelerdir? Haber

22 Mart Dünya Su Günü nedir? Suyun faydaları nelerdir?

Su, sağlık açısından hayati bir öneme sahiptir. İçerdiği sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve fosfat gibi vücut için önemli olan mineralleri barındırır. İnsan hayatı için oksijenden sonra en önemli ikinci gereksinim olarak kabul edilir, çünkü kanın %83'ü, kemiklerin %22'si, beynin ve kasların %75'i sudan oluşur. Biz de 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyun faydalarını sizler için derledik. Peki Dünya Su Günü nedir ve suyun faydaları nelerdir? İşte detaylar… Dünya su günü nedir? Dünya Su Günü, her yıl 22 Mart'ta kutlanan özel bir gündür. Bugün, 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından ilan edilmiştir. 1993'te Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda önerilen "Dünya Su Günü", BM üyeleri ve diğer dünya ülkelerinin artan temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarını korumak ve artırmak için somut adımlar atmalarını teşvik etmek amacıyla bu isme bir gün ayırmayı amaçlamaktadır. Her üç yılda bir toplanan ve 2009'da İstanbul'da düzenlenen Dünya Su Konseyi'nde artan katılımla vurgulanan Dünya Su Günü, artan su krizinin, sosyal ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini belirtir. Suyun faydaları nelerdir? Dünyanın yüzde 70'i su ile kaplıdır ve yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık %0.3'ü kullanılabilir ve içilebilir niteliktedir. Suyun pH değerinin 7,5 ile 8,5 arasında, yani alkali olması idealdir. İçilen suların etiketleri kontrol edilmeli ve bu aralıkta olan sular tercih edilmelidir. Sıcak havalarda ve egzersiz sırasında daha fazla su tüketmek önemlidir. Yeterli miktarda su içilmezse susuzluk ortaya çıkabilir. Susuzluğun hafif belirtileri arasında baş ağrısı, yorgunluk ve kabızlık bulunur. Uzun süreli durumlarda ise ciddi hastalıklara yol açabilir. Su, tek başına tüketildiği gibi, süt, çay, meyve suyu gibi alkolsüz içeceklerden ve gıdalardan da sağlanır. Ancak, bu içeceklerin suyun yerini tutmadığı akılda tutulmalıdır. Vücut susuz kaldığında susama hissi ortaya çıkmaz, bu nedenle susamadan önce su içmek önemlidir. Çocuklar ve yaşlılar, susama hissini yetişkinlere göre daha az hissettikleri için, su içmeleri hatırlatılmalıdır. Sağlıklı bireylerde su ihtiyacı, yaşa, iklim koşullarına, tüketilen besinlere ve yapılan fiziksel aktiviteye göre değişiklik gösterir. Yetişkinler için ortalama günde 2-3 lt. 4-8 yaş çocuklar için 1-1,5 lt. 9-13 yaş çocuklar için 1,5-2 lt. 14-18 yaş gençler için 2-2,5 lt Su kaynaklarının sürdürülebilirliği ve temiz bir gelecek için herkesin doğal kaynakları dikkatlice kullanması gerekmektedir. Su tüketimi konusunda bilinçli olunmalıdır. Örneğin; sebze ve meyveleri elde yıkamak yerine su dolu bir kapta yıkanırsa yılda ortalama 18 ton su tasarrufu sağlanabilir. Dişleri fırçalarken ve yüz yıkarken suyun akıp gitmesine izin vermemek günde 6 litreye kadar su tasarrufu sağlayabilir. Yeterli miktarda su içtiğimizde vücudumuzda şu etkiler görülür; Ağız kokusunu önler. Kan hacmini artırır, hücrelere gerekli oksijen ve besinleri hızla taşır, böylece kalbin daha sağlıklı olmasını sağlar. Saç problemlerini, kırıklık, kepeklenme, dökülme gibi durumları önler. Sindirim problemlerini, özellikle kabızlık ve bağırsak tembelliğini giderir. Egzersiz sırasında kasılmaları ve krampları önler. Susuz kalmaya bağlı unutkanlık, dikkat dağınıklığı gibi beyin fonksiyonlarını düzenler. Stresle mücadelede etkilidir. Emziren anneler için süt üretiminde en önemli kaynaktır. Reflü sorunlarını hafifletir. Grip gibi bulaşıcı hastalıklara karşı savaşırken vücut direncini artırır. Cilt sağlığını korur, nemlendirir, parlak ve genç bir görünüm sağlar. Vücut ısısını dengeleyerek sıcaklık regülasyonunu sağlar. Ödemin atılmasına yardımcı olur. Metabolizmayı hızlandırarak vücuttaki işleyişi düzenler. Böbrek rahatsızlıklarından korur.

İzmir haber: Çeşme'nin su sorunu son bulacak Haber

İzmir haber: Çeşme'nin su sorunu son bulacak

Sadece Türkiye’nin değil dünyanın en gözde tatil destinasyonlarından biri olan Çeşme’nin içme suyu problemini tarihe karıştıracak dev projede adım adım sona yaklaşılıyor. Konvansiyonel arıtma tesisi inşaatının kış aylarına rağmen aralıksız devam ettiğini kaydeden DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, projenin bu yıl içerisinde bitirileceğini açıkladı. Çeşme İçme Suyu Projesi’nde sona doğru Karareis ve Salman Barajı’ndan Çeşme’ye su verebilmek için adeta zamanla yarıştıklarını belirten DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, “Geçtiğimiz yıllarda Karareis ve Salman Barajını tamamladık. Her iki barajımızda da su tuttuk. Daha sonra isale hattı çalışmalarına hız verdik. 33.6 km’lik isale hattını kısa süre içerisinde bitirdik. Çeşme’nin içme suyu problemini çözecek dev projenin artık son aşamasına geldik. Proje kapsamında 1 adet konvansiyonel arıtma tesisi, 1 adet 500 m3’lük, 2 adet de 1000 m3’lük depo ile 2 de terfi istasyonu ile inşa ediyoruz. Kış aylarında da devam çalışmalarımız bu yıl içerisinde tamamlanacak ve tesisimizde 24 bin m3 /gün su içme suyu kalitesine getirilecek. ” diye konuştu. Arıtma tesisinin % 83’ü tamamlandı İnşaatta % 83 fiziki gerçekleşme oranına ulaşıldığının vurgulayan DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta,  hedeflerinin önümüzdeki yıldan itibaren Çeşme’de musluklara Karareis ve Salman Barajı’ndan  su vermek olduğunu söyledi. Yılda 3.74 milyon m3 içme suyu verilecek Turistik ilçenin içme suyu problemini kökünden çözecek proje ile Çeşme’ye Karareis Barajı’ndan yılda 2,84 milyon m³, Salman Barajı’ndan ise 900 bin m³ olmak üzere toplam 3,74 milyon m³ içme suyu sağlanacak. Ayrıca Salman Barajı’ndan 1.700 dekar tarım arazisine de can suyu verilecek.

Otobüs firması üzerine kaynar su dökülen yolcuya tazminat ödeyecek Haber

Otobüs firması üzerine kaynar su dökülen yolcuya tazminat ödeyecek

Türkiye'de mahkemelerin, tüketici ve hizmet alanları korumaya yönelik verdiği örnek kararlardan biri İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (istinaf) tutanaklarına yansıdı. Olay, 16 Eylül 2017'de yaşandı. Antalya Kemer'den İzmir'e seyreden özel bir otobüs firmasında görevli muavin, çay-kahve ikramı yaparken yolculardan Melahat Köseoğlu'nun üzerine kaynar su döktü. İkinci derecede yanık, 12 gün yatarak tedavi Vücudunun sağ tarafının büyük bir bölümünde ikinci derecede yanık meydana gelen Köseoğlu, ambulansla kaldırıldığı hastanede 12 gün yatarak tedavi gördü. Tedavi masrafları eşi tarafından karşılanan Köseoğlu, taburcu edildikten sonra avukatı Seda Ballıkaya aracılığıyla otobüs firmasına maddi ve manevi tazminat talepli dava açtı. İzmir 1. Tüketici Mahkemesi'ne sunulan dava dilekçesinde Köseoğlu'nun, otobüs firmasının ağır ihmal ve kusurları sonucunda yaralandığı, olayın ardından firmanın ilgisiz kalıp gayri ciddi davranışlarda bulunduğu, bunun da yolcunun acısını daha da artırdığı öne sürüldü. Firmanın bin 76 lira maddi, 50 bin lira da manevi olmak üzere 51 bin 76 lira tazminat ödemesi talep edildi. Davalı firmanın cevap dilekçesinde ise, olayda bir kusurun olmadığı ve Köseoğlu'nun önce sigorta şirketine başvuru yapması gerektiği belirtilerek, davanın reddi istendi. Dosyada uzmanlığına başvurulan bilirkişi, davacının 87 liralık bilet parası da dahil toplam talep edebileceği miktarın bin 76 lira olabileceğini bildirdi. İlk karar: 8 bin 76 liralık tazminat ödensin Davayı karara bağlayan tüketici mahkemesi, kişinin beden bütünlüğüne zarar geldiği, davacının manevi olarak zarara uğradığı ve davalı firmanın söz konusu olayda kusurlu olduğuna dikkati çekti. Mahkeme bin 76 lira maddi ve 7 bin lira da manevi olmak üzere 8 bin 76 lira tazminatın, olay gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte firmadan alınarak davacı Köseoğlu'na ödenmesini kararlaştırdı. Mahkeme, talep edilen yüksek manevi tazminat beledinin haksız zenginleşmeye yol açabileceği gerekçesiyle bu kararı aldı. Taraflar bu kararı, itiraz için üst mahkeme sayılan İzmir Bölge Mahkemesi'ne taşıdı. Köseoğlu'nun avukatı Seda Ballıkaya, temyiz dilekçesinde; müvekkilinin psikolojik sarsıntı nedeniyle taşıma sistemine güveninin kalmadığı, kazayı üzüntüyle karşıladığı, tazminat talebinin zenginleşme aracı olarak değil yaşanan ızdırabın karşılığı olarak talep edildiğini vurgulayarak, kararın Köseoğlu lehine bozulmasını istedi. Davalı firma avukatının dilekçesinde ise davanın usulden reddi talep edilerek; şirketin personel seçerken gerekli özeni gösterdiği, karardan önce kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiği, mağdur Köseoğlu'nun sağlık masraflarının SGK tarafından karşılandığı, tazminat isteminin yerinde olmadığı iddia edildi. "Manevi tazminat talebi haksız zenginleşme ve fakirleşme aracı değil" İtiraz başvurularını inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre manevi tazminatın haksız zenginleşme ve fakirleşme aracı olmadığına işaret etti. Otobüste yolculuk yapan davacının, firma çalışanı tarafından üzerine kaynar su dökülmesi sonucunda vücudunda yanıklar oluştuğu ve uzun süre tedavi gördüğü olayda hiçbir kusurunun bulunmadığı bilgisini veren istinaf mahkemesi, bu hususlara göre ilk derece mahkemesince hükmedilen 7 bin liralık manevi tazminatın hak ve nefaset kuralları çerçevesinde bir miktar düşük kaldığı yorumunu yaptı. Yerel mahkemenin kararını kaldıran istinaf, bin 76 lira maddi, 25 bin lira da manevi olmak üzere toplam 26 bin 76 liranın davacı Melahat Köseoğlu'na yasal faiziyle birlikte ödenmesi yönünde hüküm kurdu.

İstanbul'da 1 milyar 117 milyon 64 bin 116 metreküp su kullanıldı Haber

İstanbul'da 1 milyar 117 milyon 64 bin 116 metreküp su kullanıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesinden (İBB) yapılan yazılı açıklamaya göre, belediyenin kuruluşu İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), 2023 yılında 6 milyon 891 bin 231 aboneye hizmet verdi. İstanbul'da geçen yıl Avrupa Yakası'nda 737 milyon 938 bin 674 metreküp, Anadolu Yakası'nda 379 milyon 125 bin 442 metreküp olmak üzere 1 milyar 117 milyon 64 bin 116 metreküp su tüketildi. Bu rakam tüm zamanların yıl bazında en çok tüketilen su miktarı oldu. Su kullanım oranında Avrupa Yakası'nın payı yüzde 66,06, Anadolu Yakası'nın ise 33,94 olarak gerçekleşti. Yıl içinde Anadolu Yakası'ndan Avrupa Yakası'na 440 milyon 532 bin 935 metreküp su transferi yapıldı. Kullanılan suyun 841 milyon 959 bin 955 metreküpü Melen ve Yeşilçay regülatörlerinden, 275 milyon 104 bin 161 metreküpü ise barajlardan temin edildi. Bütün zamanların en çok günlük su tüketimi 27 Temmuz'da gerçekleşti Kentte 2023'te bütün zamanların en yüksek günlük su tüketimi, 3 milyon 568 bin 56 metreküp ile 27 Temmuz tarihinde gerçekleşti. En az günlük su tüketimi ise 2 milyon 524 bin 736 metreküp ile 23 Nisan'da yaşandı. Geçen yıl günlük ortalama su kullanımı ise 3 milyon 60 bin 450 metreküp oldu. İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı, geçen yıl en düşük yüzde 16,18 ile 11 Kasım'da, en yüksek ise 31 Aralık'ta yüzde 52,11 olarak ölçüldü.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.