TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sınav kaygısı

sınav kaygısı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sınav kaygısı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmanlar uyarıyor: İlk 5 dakika zihinsel körlük yapıyor Haber

Uzmanlar uyarıyor: İlk 5 dakika zihinsel körlük yapıyor

Uzmanlar sınav günü yaklaştıkça öğrencilerin kaygı düzeyinin de arttığına dikkat çekiyor. Sınavdan önce ve sınav esnasında yapılabilen kimi hatalı davranışları hatırlatan Eğitim Uzmanı Ertuğrul Tut, sınavdan bir gün önce zihnin boşaltılması ve biraz rahatlatılması gerektiğini belirtiyor. Sınavın ilk 5 dakikasının kaygı düzeyinin zirve yaptığı ve hata yapma oranının yüksek olduğu bir zaman dilimi olduğunu vurgulayan Tut, zihinsel körlüğün yaşanabileceği bu dilimin çok iyi yönetilmesi gerektiği uyarısında bulunuyor. Tut, taktik ve egzersiz önerilerinde bulunuyor.   Üsküdar Üniversitesi Eğitim Kurumları ve Rehberlik Hizmetleri Yöneticisi Eğitim Uzmanı Ertuğrul Tut, YKS’den bir gün önce ve sınav esnasında dikkat edilmesi gerekenlere dair açıklamalarda bulundu. ZİHNİ MEŞGUL EDECEK AKTİVİTELER YAPILMALI Sınav gününe yaklaşıldıkça kaygı düzeyinin de artmaya başladığını belirten Eğitim Uzmanı Ertuğrul Tut, “Kaygının fazla artması ile birlikte süreci hatalı ya da yanlış yönlendirme durumları söz konusu olabiliyor.” dedi. Sınavdan bir gün önce ve sınav esnasında yapılabilen bazı yanlış davranışları değiştirmek gerektiğine vurgu yapan Tut, “Sınavdan bir gün önce artık zihni boşaltmak ve biraz rahatlamak gerekiyor. Fiziksel olarak yorulmayacağınız ama aynı zamanda kafanızı da meşgul edecek aktiviteler bünyeye en iyi gelecek etkinliklerdir. Aile ile vakit geçirme ve sınav üzerine çok konuşmamak kaygı düzeyinizi düşürmeye katkı sağlayabilir.” tavsiyesinde bulundu. AĞIR YİYECEKLER TÜKETİLMEMELİ Sınavdan bir gün önce ve sınav sabahı yapılacak kahvaltıda vücudu yoracak gıdalardan uzak durulması konusunda uyaran Tut, “Sınav sabahı hafif bir kahvaltı ile sınava girebilirsiniz. Bir gün öncesinde yenecek ağır yemekler ve sınav günü ağır kahvaltı sınav performansını da olumsuz etkileyecek bir durumdur.” dedi. UYKUNUZ KAÇABİLİR Sınava kadar olan zaman diliminde yatış ve kalkış saatlerinin sınav gününe göre programlanması gerektiğini de sözlerine ekleyen Tut, “Vücudunuzu uygun saatlere alıştırmak oldukça önemlidir. Sınavdan bir gün önce kaygı düzeyinizin yükselmesi ile uykunuzun kaçması söz konusu olabilir. Bu duruma da dikkat etmeniz ve kaygı düzeyinizi ortalama seviyeye indirgemeniz gerekiyor. Unutmayın ki bu sınava uzun süredir hazırlanıyorsunuz. Sonuç ne olursa olsun asıl olan mutluluğunuz ve sağlıklı varlığınızdır. Hayatta birçok şeyin telafisi olduğu gibi bu sınavın da telafisi söz konusu.” şeklinde konuştu. STRATEJİYİ BOZMAYIN Sınav esnasında uygulanması gereken en önemli taktiğin şimdiye kadar ki stratejiyi bozmamak olduğunu ifade eden Eğitim Uzmanı Ertuğrul Tut, “Şimdiye kadar uyguladığınız deneme sınavlarındaki stratejiyi değiştirmeyin. ‘Branşların çözüm sıralarını bu sefer şu şekilde deneyeyim’ diyerek risk almamalısınız. Yapamadığınız, takıldığınız sorular elbette olacaktır. Bunlar üzerinde çok da fazla vakit kaybetmeden, soruyu daire içerisine alarak sonradan zaman kalırsa dönüş yapabileceğinizi biliyor olmamız önemlidir.” uyarısında bulundu. ''ZİHİNSEL KÖRLÜK YAŞAYABİLİRSİNİZ'' Sınavın ilk 5 dakikasının kaygı düzeyinin zirve yaptığı zaman dilimi olduğunu kaydeden Tut, “İlk 5 dakika oldukça önemli, hata yapma oranınız yüksek olur. Zaman kalırsa ilk 5 dakika içerisinde çözdüğünüz soruları gözden geçirmekte fayda var. Kimi zaman zihinsel körlük yaşayabilirsiniz. Bunu hissettiğiniz anda dik oturuş pozisyonuna geçip diyafram şişirerek derin nefes alıp 30 saniye ara vermek iyi gelecektir. Zaman kontrolünü asla elden bırakmamalısınız. Planlama açısından oldukça önemli. Panik yaşamamak adına zaman yönetimini iyi kullanmanız gerekiyor.” önerisinde bulundu. KONTOLLÜ KAYGI Özellikle Temel Yeterlilik Testinde kat sayı olarak daha fazla puan getirisi olacak branşların üzerinde durmak gerektiğine dikkat çeken Eğitim Uzmanı Ertuğrul Tut sözlerini şöyle tamamladı: “Sınav esnasında çok fazla su içmek stresten de kaynaklı tuvalet ihtiyacı doğurabilir, bu sebeple temkinli olmakta fayda var. Unutulmamalı ki yerinde ve dereceli kaygı düzeyi sizlere olumlu motivasyon olarak geri dönecektir. Düşük ve yüksek kaygı düzeyi ise başarınızın önündeki en büyük engeldir. Tüm öğrencilere bu süreçte başarılar dilerim.” HABER MERKEZİ

Sınav stresi ile başa çıkabilmenin yolları Haber

Sınav stresi ile başa çıkabilmenin yolları

YKS ve LGS sınavları, öğrencilik çağındakilerin hayatındaki dönüm noktalarını oluşturuyor. Öğrenciler gelecek planlarını bu sınavlar doğrultusunda yaparken, hem kendileri hem de aileleri bu dönemi oldukça stresli geçiriyor.  Psikolog Cansu Karaman, sınav kaygısının oluşturduğu stresi şöyle tanımlıyor: “Birçok öğrenci, önemli sınavlar öncesinde kendini stresli hissedebilir. Minimum düzeyde oluşan kaygı, kişinin başarılı olmasına yarar sağlayabilirken, kaygının yüksek seviyede olması kişinin performansını düşürebilir. Bu sebeple öğrenciler, önceden öğrendikleri bilgileri sınav anında doğru şekilde kullanamaz. Bunun sonucunda da sınav kaygısı dediğimiz stresli durum kaçınılmaz hale gelir.” Belirtileri Nelerdir?  Sınav kaygısının belirtilerinin fizyolojik, bilişsel, duygusal, davranışsal olarak sınıflandırılabileceğine değinen Cansu Karaman, “Bilişsel belirtileri hafızaya yönelik sorunlar, konsantre olmada güçlük, olumsuz düşünceler (Bu sınavda başarılı olamayacağım, herkes benden daha zeki, kendimi eksik ve yetersiz görüyorum vb.), dikkat dağınıklığı; fizyolojik belirtileri kalp atım hızının yükselmesi, terleme, bulantı, ağız kuruluğu, ellerde titreme, bağırsak hareketlerinde artış ve sık tuvalete çıkma, üşüme, uyku sorunları; duygusal belirtileri huzursuzluk, sinirlilik, karamsar ruh hali, aşırı panik hali; davranışsal belirtileri endişeli yüz ifadesi, gergin bir duruş” olarak sıraladı.                                                 Başa Çıkmak İçin Neler Yapılmalı? Karaman, öğrencilerin sınav kaygısı ile baş edebilmek için dikkat etmesi gerekenleri ise şöyle anlattı: “Düzenli uyumak, strese yol açabilecek kafeinden, şekerden uzak durmak, sağlıklı beslenmeye özen göstermek kişilerin bunalma hissinin azalmasına yarar sağlar. Etkili zaman planlaması yapmak, kişinin kendisi ile olumlu bir diyalog halinde olması, gevşeme egzersizleri yapmak, destekleyici kişilerle vakit geçirmek kişinin rahatlamasına yardımcı olabilir.” Ailelere Öneriler Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin ailelerine bu süreçte büyük yükümlülükler düştüğünün altını çizen Psikolog Cansu Karaman, “Sınava hazırlanan kişilerde bazı ciddi değişimler görülebilmektedir. Ebeveynlerin bunları fark ederek profesyonel yardım alması, kişinin sınav sürecini daha rahat geçirmesine yardımcı olacaktır. Ebeveynler, sınav hakkında konuşurken dikkatli ve özenli olmalıdırlar. Çocuklarını bir başkasıyla kıyaslamaktan kaçınmalı ve onun kapasitesini farkında olmalıdırlar. Öğrenciye çalışmak için uygun alan oluşturmalı ve öğrencinin sınırları ihlal edilmemelidir. Ebeveynler, kendi kaygılarını yönetmeyi ve bunu çocuklarına yansıtmamayı öğrenmelilerdir. Sınav kaygısı ile baş edemedikleri durumda ise psikolojik destek almayı ihmal etmemelidirler” dedi. Terapi Yöntemleri Nelerdir? Karaman son olarak, sınav kaygısı için çok çeşitli psikoterapi yöntemleri olduğunu ve en yaygın olanları şu şekilde açıkladı:  Bilişsel Davranışçı Terapi: Öğrencilerin sınav ile ilgili olumsuz düşüncelerini ve inançlarını, sınava yönelik olumlu düşüncelere dönüştürür ve onlara sınav kaygısıyla başa çıkma becerisi geliştirmeyi öğretir. Nefes Egzersizleri: Öğrencilerin sınav esnasında gevşeme sağlaması ve sınava daha iyi odaklanabilmesine yardımcı olmak amacıyla öğretilir. Bu sayede sınav esnasında ve sınav sonrasında streslerini kontrol altına alabilirler. Fiziksel Egzersiz: Öğrencilerin düzenli olarak fiziksel aktivitede bulunması sınav kaygısını azaltabilir.  Emdr Terapi (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme): Bu yöntemde olumsuz duygu, düşünce, davranışların ardında işlenmemiş anılar yer almaktadır. Kişilerin, bu duyguları anlamlandırması sağlanarak daha az rahatsızlık vermesi ve güçlüklere karşı baş etme potansiyelinin farkına varması amaçlanıyor. Kişiye göre değişebiliyor ancak 2-4 seans arası yeterli olabiliyor. HABER MERKEZİ

Sınav; hayat/ölüm-kalım denkleminden çıkmalı Haber

Sınav; hayat/ölüm-kalım denkleminden çıkmalı

YAREN ELMAS GÜZELKAN-ÖZEL HABER Yaklaşan üniversite sınavıyla birlikte kaygı tüm öğrencilerde arttı. Birçok öğrenci yaşadığı kaygı nedeniyle sınav anında çok iyi bildikleri konuları bile unutabilmekte. Uzman Klinik Psikolog Metin Olataş, sınav sürecinde öğrenci veya ailelerin kaygı sorununu nasıl aşması gerektiğine dair konuştu. Olataş, depremzede öğrencilerin sınav kaygısını aşmak için hayat düzenlerinin depremi yok saymadan fakat sürekli göz önünde tutmadan olması gerektiğini söyledi. SAVAŞMA-KAÇMA TEPKİSİ Sınav öncesi için önerilerde bulunan Olataş, “Kaygı, tehlike veya tehdit olarak algılanan durumlarda ortaya çıkan; duygusal, davranışsal ve fiziksel değişiklikler ve tepkilerin yer aldığı, otomatik, sağlıklı ve doğal bir yanıt mekanizmasıdır. Bir anlamda kaygı organizmamızın savaşma-kaçma tepkisidir. Sınav kaygısı ise öncesinde öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı olarak tanımlanır. Bireyin sınava yüklediği anlamlar, sınavla ilgili zihinde oluşturulan imaj, sınav sonrası duruma ilişkin atıflar ve sınav sonrası elde edilecek kazanımlara verilen önem sınav kaygısı oluşumu üzerinde etkilidir. Sınav kaygısına yönelik ne yapabilirim diye soracak olursanız eğer bunu sınav öncesi, esnası ve sonrası şeklinde ele almak mümkündür. Sınav öncesinde elde kalan zaman dilimi içinde yapılabilecek en etkin davranış şunlar olacaktır: Zamanı iyi kullanmak, düzenli beslenme ve uyku, düzenli ve zamanında çalışmaya devam etmek. Sınav esnasında ise; olumsuz düşünce durumunda olduğunu fark ettiği anda şu anda buradayım ve elimden geleni yaptım ve yapıyorum diyerek, en iyi olduğu dersin testinden başlayarak, olumsuza (yani yapamadığı sorulara) değil olumluya (yapabildiği sorulara) odaklanarak, kaygıyı azaltacak nefes tekniklerini en fazlasını 10 saniyesini ayırıp uygulayarak kendimizi sınav anında oluşabilecek kaygılara karşı kendimizi koruyabiliriz. Sınav sonrasında da şunları yapmak iyi gelecektir. Kendini ödüllendirmek, keyifli etkinliklere katılmak, sonuçlar açıklanana kadar sınav sohbetlerinden uzak durmak, planlamalarını sonuçların açıklanacağı döneme bırakmak sınav sonrasında bitmiş olan sınava yönelik kaygıyı azaltmaya katkı sağlayacaktır. Ailelerin ise bu süreçte kendilerine sormaları gereken ilk soru şu olmalıdır: Çocuğumun yaşadığı ve çocuğuma yaşattığım bu kaygı, aslında benim kaygım ve bana ait bir kaygı mı? Bu herkes için oldukça kritik bir sorgulama olacaktır. Ayrıca sınav=hayat/ölüm-kalım meselesi denkleminden önce kendilerini kurtarmaları ve sınavın bir amaç değil, araç olduğunu fark etmeleri hem kendileri için hem de çocukları için hayatı daha anlamlı ve yaşanabilir kılacaktır” açıklamasında bulundu. PSİKOLOJİK DESTEK ALABİLİRLER 6 Şubat’ta yaşanan deprem, 11 ilimizde ağır hasarlara sebebiyet verdi. Haziran ayında gerçekleşecek olan üniversite sınavı, depremzede öğrencilere yaşadıkları hayat mücadelesinin yanı sıra sınav kaygısı da oluşturuyor. Olataş, “Yaşadığımız bu büyük yıkıcı deprem bizlere her canın ayrı bir dünya olduğunu ve her bir kaybın ayrı birer kıyamet olduğunu gösterdi. Bu sebeple canın kıymetinin üzerinde başka bir değer ya da önemli bir şey düşünmemek gerektiğini anlamış olmalıyız. Biraz evvel sizinle gerçek olan yani hayatta kalmaya yönelik olan ve kurgu olan hayatta kalmaya yönelik olmayan ama bize öğretilmiş olan kaygılar, atıflarımız ve neler yapılmalı üzerine konuştuk. Yaşanan deprem olayı gerçek bir ölüm kalım olayı olduğu için daha gerçek bir kaygı kaynağı düşünemiyorum. Bu sebeple pek tabi olarak sınava girecek olan bu bölgenin öğrencileri aynı anda birden fazla sorunla uğraşmak zorunda kaldı. Her ne kadar pek çok kişi üzerinden çok zaman geçti ve benzeri şeyler demeye kalksa da uzaktan konuşmak her zaman daha kolaydır. Bu bölge öğrencileri hem gerçek olan hayatta kalma kaygısını hem de kurgusal-öğrenilmiş olan sınav kaygısını yaşadı. Bu sebeple bu konu hakkında tavsiye edilebilecek en sağlıklı şey eğer yaşadıkları herhangi bir zorlanma varsa imkânları ölçülerinde kendilerine yakın olan ve erişilebilir olan bir psikolojik danışman ve rehberlik öğretmeninden, bir psikologdan ve eğer herhangi bir ilaç takviyesi gerekiyorsa bir psikiyatristten destek talep etmeleri olacaktır. Bu uzmanlardan alınılacak en küçük bir yardım bile pek çok şeyi idare etme konusunda büyük farklar yaratabilir” dedi. DUYGUSAL ANLAMDA DESTEKLENMELİLER Depremzede öğrencilerin sınav kaygısını en kolay şekilde nasıl atlatabileceğine ve sınava nasıl odaklanmaları gerektiğine ilişkin Olataş, “Yas sürecini bir kavanozun içindeki kara bir topa benzetecek olursak eğer, süre içinde o kara top ufalıp kaybolarak yas süreci tamamlanmış olmaz. Böyle olması o olayın hiç yaşanmamış sayılması demektir. Bu da gerçekçi bir yaklaşım değildir. Çünkü o olay ya da o an yaşandı. Yapılabilecek tek şey o kavanozu (yani kendimizi) genişleterek, psikolojik olarak besleyip büyüterek o kara topun kapladığı alanı bu şekilde azaltmak olacaktır. Bu, yaşanan olayı yok saymadan fakat sürekli gözümüzün/aklımızın önünde tutmadan hayata devam etmektir. Özellikle çocukların, gençlerin ve hatta yetişkinlerin ilk olarak yanlarında olabilen, hayatta olan yakınlarınca yalnız bırakılmamaları ve koşulsuz şekilde duygusal anlamda desteklenmeleri en büyük koruyucu önlemdir. Yanımızda olan sevdiklerimizle birlikte vakit geçirmeyi ihmal etmeden, elimizdeki var olan hazırlığı olabildiğince optimize ederek ve onu koruyarak sınava kalan son haftaları değerlendirmek öğrencilerin nefes almasına imkân tanıyacak. Öğrencilerin etraflarındakilerle olan ilişkileri hem kaliteli bir şekilde sürdürmelerine destek olacak hem de en iyi şekilde sınav sürecini tamamlamalarına yardım olacaktır” ifadelerini kullandı.  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.