TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#şili

şili haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, şili haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şili'den gelin geldiği Kastamonu'da resim yapmayı sürdürüyor Video Galeri

Şili'den gelin geldiği Kastamonu'da resim yapmayı sürdürüyor

Kastamonu merkeze bağlı Örencik köyünde yaşayan Oğuzhan Koç, kendisi de resimle uğraştığı için sanat sitelerinde dolaşırken 4 yıl önce Şilili Christel Romina Vega Miranda ile tanıştı. Bir süre arkadaşlıkları devam eden çift, iki yıl önce evlenerek Koç'un köyündeki evine yerleşti. Resim çalışmalarını sürdürmek için bir atölye isteyen Cristel'in talebini yerine getiren Oğuzhan Koç, evin bir odasını atölyeye dönüştürdü. Christel Romina Vega Miranda Koç, atölyede çizdiği doğa ve insan temalı resimlerini farklı ülkelere internet aracılığıyla satıyor. KOÇ, KÖYDEKİ BİR AHIRIN DUVARINI DA RESMETTİ Oğuzhan Koç, AA muhabirine, eşinin çocukluğundan bu yana resim yaptığını, evde oluşturdukları atölyede çalışmalarına devam ettiğini söyledi. Resim yapmak için malzeme bulmakta zorlandıklarını dile getiren Koç, şunları kaydetti: "Kastamonu'da tuvallerde kullanılan ham bez diye tabir edilen malzemeden bulamıyoruz. Almak için Ankara'ya gitmek zorunda kalıyoruz. Bazen ben ahşaptan yapmaya çalışıyorum, bazen de oradan getiriyoruz. Eşim her zaman resim yapıyor, neredeyse boş vakti yok gibi. Zaman zaman büyük tablolar üzerine çalışmalar yaptığı için çalışmaları bazen 2-3 ay sürüyor. Daha çok insan temalı resimler yapıyor. Bazen de doğa ve hayvanları resmediyor. Kastamonu ile ilgili resimler de yapmak, bölge kültürünü tanıtmak istiyor." Yaptığı resimleri sosyal medya aracılığıyla sattıklarını ifade eden Koç, "Bu çalışmaları İstanbul'da bir galeriye gönderiyoruz. Bunun dışında yurt dışına da satıyoruz. Eşimin çalışmalarının satışını daha çok Avrupa ülkelerine yapıyoruz. Şu ana kadar İspanya, Hollanda, İngiltere, Dubai ve ABD'ye gönderdik. Şili'deki sanatseverler de talep ediyor ve oraya da gönderiyoruz." diye konuştu.  "KASTAMONU'YU ÇOK SEVDİM" Christel Romina Vega Miranda Koç da Türkiye'de mutlu olduğunu söyledi. Kastamonu'da doğanın çok güzel olduğunu anlatan Koç, "Türkiye'yi çok seviyorum. Kastamonu kültürü çok güzel. Ben burada çok mutluyum. Çok güzel bir köy, çevresi güzel, burada bir sürü hayvan var. Komşular çok güzel. Köy hayatı bana çok iyi geldi. Ben sessizliği seviyorum. Atölyede çok çalışıyorum bunun için bana sessizlik lazım." ifadelerini kullandı. Küçük şehirlerde bazı resim malzemelerine ulaşmakta güçlük çektiğini dile getiren Koç, "Türkiye'ye geldikten sonra çok güzel sanat malzemeleri buldum ama küçük şehirlerde bunları bulmak zor. İstanbul ve Bodrum'da sanat fuarlarına katıldım. Kastamonu'da da güzel kültür sanat merkezleri var. Kastamonu'yu çok sevdim. Eğer destek olunursa Kastamonu'nun tanıtımına da katkı sağlamak isterim. " dedi. AA BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: KIRKAĞAÇ KAVUNUNDA İLK HASAT YAPILDI

Santiago’da nereye gidilir? Santiago’da gezilecek yerler Haber

Santiago’da nereye gidilir? Santiago’da gezilecek yerler

Güney Amerika’nın popüler ülkelerinden Şili’nin başkenti olan Santiago, hareketli yaşantısı ve sahip olduğu hem doğal hem de mimari yapıları ile dünyanın en fazla turist çeken şehirlerinden biri olarak kendini gösteriyor. Santiago’ya gitmeyi düşünen kişiler için hazırladığımız Santiago’da gezilecek yerler listemize, haberimizin devamında ulaşabilirsiniz. Santiago’da gezilecek yerler Şili’nin gözde kentlerinden biri olan ve yıl içerisinde dünyanın dört bir tarafından turisti ağırlayan Santiago, görmeye değer pek çok yeri bünyesinde barındırıyor. Santiago’da gezilecek yerlerden bazılarını birlikte inceleyelim. Santiago Ana Meydan (Plaza de Armas) Bulunduğu lokasyonun en eski meydanı olma özelliği gösteren Santiago Ana Meydan, Silahlar Meydanı olarak da anılır. Bunun en temel nedeni geçmişte askeri bir alan olmasıdır. Bunun yanı sıra bu meydan eski dönemlerde Plaza de la lglesia, yani Kilise Meydanı olarak da anılmıştı. Ancak burada yer alan kilisenin yıkılmasının ardından Santiago Ana Meydan olarak kayıtlara geçti. Pedro de Gamboa tarafından tasarımı yapılan bu meydan içerisinde yer alan tarihi ve yapılar nedeniyle turistlerin uğrak noktalarının başında geliyor. La Moneda Sarayı Kültür Merkezi Şili’yi uluslararası arenada kültürel açıdan temsil etmesi için yapılmış olan La Moneda Sarayı Kültür Merkezi, ülkenin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde tasarlanan projelerden biridir. 2004 yılında yapımına başlanan La Moneda Sarayı Kültür Merkezi, 2005 yılının sonunda tamamlandı. 7 bin 200 metrekare alana sahip olan bu merkez hem Santiago’nun hem de Şili’nin sembolik yapılarından biridir. Mirador İnteraktif Müzesi “Herkesin çocukluğuna döndüğü” yer sloganıyla ziyaretçilerini karşılayan Mirador İnteraktif Müzesi, pazartesi günleri hariç, haftanın 6 günü dünyanın dört bir tarafından ziyaretçilerini ağırlıyor. Hem eğitici hem de bir o kadar eğlenceli bir müze olan Mirador, 7’den 70’e her yaştan insanı kendine hayran bırakmayı başarıyor. İçerisinde çok sayıda sergi, oyun, sunum ve etkinlerin bulunduğu Mirador İnteraktif Müzesi’nin en popüler alanları ise deprem ve tsunami simülasyonları olarak kendini gösteriyor. Tupahue Parkı Bölge halkı ve turistlerin dikkatini çeken alanlardan biri olan Tupahue Parkı, bir havuz alanıdır. İçerisinde; hayvanat bahçesi, orman, teleferik ve pek çok tarihi heykelin yer aldığı Santiago Metropolitan Park isimli parkta konumlanır. 1966 yılında açılan ve hizmet vermeye başlayan Tupahue Parkı, sahip olduğu havuz alanları ile ziyaretçilerine kaplıca imkanı sunar. Valle Nevado Santiago’ya kış aylarında giden kişilerin keyifli vakit geçirmek için tercih ettiği Valle Nevado, bir kayak kompleksidir. Ülkenin en büyük kayak kompleklerinden biri olan Valle Nevado’da çok sayıda aktivite alanı bulunur. Kış sporlarını seven kişilerin gözde adreslerinden olan Valle Nevado, kış aylarında büyük bir yoğunluk yaşar. Sky Costanera 300 metre yüksekliğinde bir gözlem kulesi olan Sky Costanera, 62 adet katı bulunan Gran Torre isimli bir gökdelenin içerisinde konumlanır. 2012 yılında inşaatı tamamlanan Gran Torre, 2015 yılda insanların ziyaretine açıldı. Latin Amerika Bölgesi’nde bulunan ve bu bölgenin en uzun gözlem kulesi olan Sky Costanera, haftanın her günü ziyarete açıktır. Şili Ulusal Doğa Tarihi Müzesi Fransız doğa bilimci Claudio Gay tarafından 1830 yılında kurulan Şili Ulusal Doğa Tarihi Müzesi, Şili’de konumlanan 3 ulusal müzeden biridir. Şili Ulusal Doğa Tarihi Müzesi, Quinta Normal Park içerisinde yer alır. Güney Amerika’nın en eski müzesi olarak bilinen bu müzenin yer aldığı güncel yapı, 1875’te Şili Uluslararası Fuarı için yapılmıştır. İçerisinde 12 kalıcı sergi yer alan Şili Ulusal Doğa Tarihi Müzesi, pazartesi günü hariç haftanın 6 günü ziyarete açıktır. Barrio Bellavista Santiago’nun sosyal hayatının nabzının attığı noktalarından biri olan Barrio Bellavista, 70’li yıllardan bu yana kentin bohem bölgesi olarak biliniyor. Gün içerisinde çok sayıda aktivitenin gerçekleştirilebileceği bölgede, gece hayatı da oldukça hareketli yaşanıyor. Ülkenin yerel kültürüne dair birçok bilginin edinilebileceği Barrio Bellavista’da, Pablo Neruda’nın eski evi olan La Chascona da Barrio Bellavista da yer alır.  BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Grönland’a nasıl gidilir? Grönland’da gezilecek yerler

Şili modeli Türkiye'ye örnek olmalı Haber

Şili modeli Türkiye'ye örnek olmalı

Mimarlar Odası İzmir Şubesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve IISBE (International Initiative for Sustainable Built Environment) iş birliğinde düzenlenen, Dirençli Sürdürülebilir Kent Çalıştayı’na katılan Şili Şehir Bölge Plancısı ve Mimar Cristian Alfredo Wittig Grell, 8 ve üzeri şiddetindeki depremlere rağmen yıkılmayan binaların ve dolayısıyla ölü sayısının çok düşük olmasının sırrını anlattı. Son olarak 2010 yılında meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki depremde 525 kişinin hayatını kaybettiği Şili’de, siyasetten bağımsız denetleyici kurumların oluşturulduğunu, binaların güvenilir kurumlar tarafından verilen sertifikalı malzemelerle, 10 şiddetindeki depreme dayanıklı olarak yapıldığını ifade eden Grell, “Yüksek alt yapının korunması, yatay mimariye yönelim ve elbette lateral direncin korunması binaların daha az hasar alması için çok önemli” dedi. Kahramanmaraş merkezli, 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği deprem ve sonuçlarının konuşulduğu çalıştayın ikinci gününde, 100 yılda 7 ve üzeri 78 depremin meydana geldiği, sadece deprem değil boyu 30 metreyi aşan tsunami ile de mücadele eden Güney Amerika ülkesi Şili'nin depremle yürüttüğü başarılı mücadele konuşuldu.  110 YILDA 7’DEN BÜYÜK 78 DEPREM  Şili Şehir Bölge Plancısı ve Mimar Cristian Alfredo Wittig Grell, Şili’nin dünyadaki en sismik ülkelerden birisi olduğunu söyleyerek, meydana gelen depremlerin genellikle 8 ve üzerinde olduğunu ancak deprem sonrası hayatta kalım oranının da çok yüksek olduğunu dile getirdi. 1960 yılında 9.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini anlatan Grell, “Coğrafyamız 11 dakikada değişti. 31 metre yüksekliğinde dalgalar meydana geldi. 1906’dan 2016 yılına kadar hepsi 7’nin üzerinde 78 deprem meydana geldi. Yani her 4 yılda bir deprem meydana geldi. Bu üzücü bir rekor. Böyle bir tablo ile karşı karşıyayken dikkatsiz binalar inşa etmek akıllıca olmayacaktır ve elbette aynı durum Türkiye için de geçerli” diye konuştu.  1999 DEPREMİNDE VERİLEN SÖZLER TUTULMADI  2016 yılında meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki depremde 525 kişinin yaşamını kaybettiğini anlatan Grell, “Şili’de insan hayatı çok önemlidir. Bir kişinin bile ölmesi bizim için çok acıdır. Hayatını kaybeden 525 kişinin 400’ü tsunami nedeniyle öldü. Bazı kişiler de deprem nedeniyle kalp krizi geçirdi. Yani deprem nedeniyle ölen kişi sayısı oldukça azdı. 1985 yılında meydana gelen 8.0 büyüklüğündeki depremde 178 kişi yaşamını kaybetti. Türkiye’de 1999 yılında meydana gelen depremden sonra, bir daha böyle yıkımların ve ölümlerin yaşanmaması için bazı sözler verilmişti ancak ne yazık ki 6 Şubat depreminde de yine aynı şeyler yaşandı.  PEKİ ŞİLİ NASIL BAŞARDI? Depremin neden olduğu zararın azaltılması ve direncin artırılması için Şili’nin attığı adımlardan bahseden Grell, öncelikle güçlü, disiplinli ve birbiriyle bağlantılı sismik birim oluşturulduğunu söyleyerek, “İkinci olarak güçlü, etkin, verimli kurumlar yaratılmasına imkân verildi. Bu kurumlardaki uygulamalar denetlendi. Üçüncü olarak akademik iş birlikleri yapıldı. Kâr amacı gütmeyen, dünya standartlarında çeşitli sertifika programları oluşturuldu. Son olarak siyasetten bağımsız profesyonel bir ekip oluşturuldu. Her bina yapılmadan önce denetlendi. Mimari ve mühendislik açısından değerlendirildi. Biz Şili'de depremde yıkılmayacak binaların yapılmasına odaklanıyoruz. Aslında hiç yıkılmayacak binalar inşa edebilirsiniz bu çok pahalı değil. Sadece bir stratejiye bağlı. Biz binalarımızı 10 büyüklüğündeki depremlerde yıkılmaması için yapıyoruz” şeklinde konuştu.  YATAY MİMARİ, ZEMİN SINIFLANDIRILMASI, SERTİFİKASYON Yüksek maliyetli binalar yerine akıllı binalar yapılması felsefesinin yerleştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Grell, zeminin yerine bağlı olarak binanın direnç gösterebileceği bir kapasite olduğunu söyleyerek, “Özellikle yatay yapılaşma çok önemli. Alt yapıda yıkımın daha az olması adına tasarım yapıyoruz. Şili’de dünyadaki tüm ülkelerden farklı olarak yüksek direnç ve çok düşük alt yapı zararı görülmüştür depremlerden sonra. Bu nedenle yüksek alt yapının korunması ve lateral direncin korunması binaların daha az hasar görmesi açısından önemlidir. Ve elbette toprağın sınıflandırılması gerekiyor. Toprağın özelliklerine saygı duyup binalarınızı buna göre inşa ederseniz depreme karşı savaşı kazanırsınız. Ayrıca bina yapımında kullanılan malzeme konusunda sertifika veren bağımsız kurumlarımız var. Her malzeme kesinlikle sertifikalı aksi takdirde o binayı yapamazsınız. Güçlü ve çok disiplinli bir yönetmelik olmalı ve uygulanmalı” diye konuştu. AFET BAKANLIĞI KURULMALI 6 Şubat depreminin yer bilimleri açısından önemi ve çıkarılması gereken dersler konusunda görüşlerini dile getiren Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise, Türkiye’de yeni bir kurumsal yapıya ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Mutlaka bir afet bakanlığı kurulmalı. Ayrıca yerbilimleri kurumu oluşturulmalı. Afet yönetimi ve deprem araştırma enstitüleri kurulmalı, afet ve risk azaltma daire başkanlığı ile kentsel iyileştirme daire başkanlığının bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.