TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#şiir kitabı

şiir kitabı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, şiir kitabı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yazmaya kabiliyetliyse yazmaktan korkmamalı Haber

Yazmaya kabiliyetliyse yazmaktan korkmamalı

HALİSA TOPRAK Meltem Güdemezoğlu, serebral palsi hastalığının durduramadığı, üretken bir yazar olarak son dönemlerde dikkatleri üzerine çekiyor. Aynı zamanda yaşam koçluğu yapan Güdemezoğlu, bazı edebiyat-sanat dijital platformlarda ve bazı e- gazetelerde köşe yazarlığı yapıyor. “Eylül’de Sevmek İstedim” şiir kitabıyla edebiyat eleştirmenlerinden tam not alan Güdemezoğlu, yazmaya yeni başlayanlara, “Yazmaya kabiliyetliyse, yazmaktan korkmamalı, duygularını renklendirmeli, ilham geldikçe yazmalı. Önce bir şeyler kararlayarak duygularını, düşüncelerini ve hisleri yazıp çizip ortaya bir şeyler ortaya çıkıyorsa önce arkadaşlarıyla paylaşabilir, eleştiri alıyorsa kendine güvenmeli ve durmaksızın yoluna devam etmeli ve pes etmemeli” tavsiyesinde bulundu.  Öncelikle sizi tanımak isteriz. Meltem Güdemezoğlu kimdir?  Merhabalar, ben şair/yaşam koçu Meltem Güdemezoğlu. 10 Haziran 1988’de Gaziantep’te gözlerimi dünyaya açtım. serebal palsiliyim; yürümekte, konuşmakta az bir şey zorlanıyorum, denge problemlerim var. Ama engelim hayatımda hiç ama hiç engel olmadı, hayatımın bir parçası olarak kabul ettim. Mersin Çağ Üniversitesi Uluslararası Ticaret mezunuyum, Sağlık Bakanlığında devlet memuru olarak görev yapmaktayım. Başkent Üniversitesi NLP Teknikleri / Yaşam Koçluğu eğitimi aldım. Şairlikte birlikte; danışmanlık ve yaşam koçluğu yapıyorum. Bazı edebiyat-sanat dijital platformlarda ve bazı e- gazetelerde köşe yazarlığı yapıyorum. Yayınlanmış kaç eseriniz var? Eserlerininiz türü nedir? Bir tane şiir eserim var. Eylül’de Sevmek İstedim Seni. Diğer şiir eserim için hazırlıklara başladım ve çok yakında çıkış yapacaktır.  Günün hangi saatlerinde yazmayı tercih ediyorsunuz? Eserlerinizin sosyal mesaj içerdiğini düşünüyor musunuz? Bir kitap sosyal mesaj içermeli mi? Gecenin sessizliğinde, bazense kahvemi yudumlayarak uzaklara dalıp gittiğimde… Ne zaman ilham gelirse… Evet düşünüyorum. Öyle olması gerek zaten. Çünkü sosyal mesaj çağındayız, artık rahatlık okurlar kolaylıkla ulaşabiliyorlar. BİR EYLÜL GİBİ… Kapak tasarımını nereden esinlenerek düzenlediniz veya düzenlettiniz?  Benim için kitap isimleri, görsel tasarımları ve arka kapak yazıları çok önemlidir. Ve birbirileriyle uyumlu olursa daha çok ilgi çeker. Öne eserimin adı karar vererek ona uygun kafamdan tasarlardım… Bir eylül gibi… Hüzünlü sonbaharın gelişi ile düzenlendim.  Bir kitapta editörün önemi nedir?  Yazar ve şair kendi eserinin editörüdür. Şu açından önemli olduğunu sadece imlâ hatalarını, cümle düşüklerini düzeltmelidir. Yeni kitap projeniz var mı? Varsa içeriği nedir? Şiir, roman ve öyküye bakış açınız nedir. Çalışmalarınızda tercihiniz ne yönde ilerleyecek? Evet yeni kitap çalışmam var. Hazırlıkları başladım. Çok yakında çıkış yapacaktır. Her şiir bir nefestir. Şair ruhlu ya da ilhamlıyım. Duygularımı yaşanmışlıklarımı şiirlere dökerek kendimi şiirlerde buldum. Şiir yazmak o kadar görüldüğü gibi değil, hissettiğinde, ilham geldikçe yazılır. Yazmak sadece eylem değildir, tutkuyla iz bırakmaktır. Romanlar, öyküler, hikayeler okursun bazıları seni derinden etkiler ama bittiğinde aynı okuduğun gibi tekrar etkiler mi ya da sana tekrar o duyguları hissettirebilir mi? Ama şiirler bambaşka duygular taşır, şarkılar yapılır, güftesi bestelenir... Şiir okumak şarkılar dinlemek gibidir. Baş ucu eseridir. Yıllar geçse de eserinden rastgele bir yaprağın kokusuyla müziğin ritmi gibi bazen seni geçmişe bazense geleceğe. O anki duygularına ve ruh haline bağlıdır. Hissetmek ve hissettirebilmek. İlham geldikçe yazdım, yazdıkça ilham aldım. Etkilendiğiniz yazar ve şair var mı?  Nazım Hikmet, Behçet Necatigil, Ahmet Arif, Turgut Uyar, Cemal Süreyya, Özdemir Asaf, Ayşe Kulin, Canan Tan, Bekir Coşkun. Başucu kitabım dediğiniz bir eser var mı? En son kimin kitabını aldınız ve okudunuz?  Nazım Hikmet’in Henüz Vakti Varken Gülüm başucu kitaplarım. En son ise Sinan Akyüz, Livaneli ve edebiyatçı arkadaşlarımın yeni çıkardığı kitaplarını okuyorum…. Kitabınızı ilk kime imzaladınız? Kıraç, Sedef Kabaş ve Altan Erkekli, Yazma sürecinde ailenizin desteği oldu mu? Evde neler yaşandı?  Ailemin hiçbir desteği olmadı, alınım teridir. Yazdığımı biliyorlardı. Sürpriz oldu. Ve çok gurur duydular. Annemin itirafı; kızımı bu kadar güçlü ve mutlu olmaya çalıştığı iz bırakan eserin yapraklarından tanıdım itiraf etti. Zaten güçlüsün yazdıkların herkese ilham olacaktır. Babam da şair ruhlu olduğunu biliyorum. Sevinçten havalara uçtular. Evde başka bir yazar veya şair var mı? Kitap çalışması yapan var mı? Evet, yengem Sema Tural Tatar (dayımın eşi) Her Yer Vatan Toprağı ile 2023’te çıkış yaptı… Tavsiye ederim…. NAİF DUYGULARIMLA ETKİLEMİŞİM Eserinize yapılan olumlu ve olumsuz eleştirilere birer örnek verir misiniz?  Çok fazla olumlu eleştiriler aldım, naif duygularımla etkilemişim. Bir tanesini sizinle paylaşmak isterim: “Şiir, üzerine uzunca düşünülmesi bir sanatken aynı zamanda konusu ile birlikte ahenginin de pişmesi gerekiyor. Maalesef ikisinin birlikte olduğu zamanları bulmak zor. Bu kitapta derinlemesine hissettim duyguyu, üslubu.’’ Olumsuz eleştiri de imlâ hataları… Katıldığınız kitap fuarları oldu mu? Hangi fuar daha etkili bir fikriniz var mı?  Evet oldu. Orada olmak okurlarınla buluşmak apayrı heyecan ve gurur verici… Yazar dernekleri hakkında düşünceniz nedir?  Yazar dernekleri farklı türden oluştuğu farklı kalemlerle tanışmamızı sağlayan güzel ortamdır. Üyesi olduğunuz dernek var mı? Dernekten beklentileriniz nelerdir? Yazarlar ve Şairler Dayanışma Derneği (YazŞaDer) Bir yazarda bulunması gereken özellikler nelerdir? İlham, etkilemek, hissettiklerini okuyucuya hissettirebilmeli, tercüman olmalı, iz bırakmalı, akıcılığı olmalı ve kalemleriyle film seyrettirmeli veya kalemleri konuşturmalı. Yazmaya yeni başlayanlara önerileriniz nelerdir?  Yazmaya kabiliyetliyse, yazmaktan korkmamalı, duygularını renklendirmeli, ilham geldikçe yazmalı. Önce bir şeyler kararlayarak duygularını, düşüncelerini ve hisleri yazıp çizip ortaya bir şeyler ortaya çıkıyorsa önce arkadaşlarıyla paylaşabilir, eleştiri alıyorsa kendine güvenmeli ve durmaksızın yoluna devam etmeli ve pes etmemeli. Ülkemizde kitap okuma oranları hakkında düşünceleriniz nelerdir?  Oldukça çok düşük yıllarca böyleydi şimdi bizler yazar ve şair ustalarımızla birlikte birtakım çalışmalar yapıyoruz, topluma mesajlara vermeye çalışıyoruz ama maalesef ki istediğimiz değeri göremiyoruz. Kitap okumayı sevdirmek için önce ailede başlar. Aile çocuklarına kitap okumaya alıştırabilirse o zaman ülkemizin okuma oranı yükselir diye ummuyorum... Son olarak neler söylemek istersiniz? Sanat toplum içindir. Hayat acısıyla tatlısıyla kahve gibidir. Dünyayı sanat, sevgi, iyilik ve hiç sönmeyen umut ışığı kurtaracaktır. Sanatın olduğu her şey ve her yer terapi, mutluluk, huzur, ilham ve tutkudur.  Öncelikle bana bu imkanı veren Dernek başkanımız, aynı zamanda köşe yazarınız Sayın Cemal Durmaz’a ve İLKSES Gazetesi ailesine, bu güzel röportaj için teşekkürlerimi sunarım…  

Türkiye’nin tek dislektik şairi Haber

Türkiye’nin tek dislektik şairi

SULTAN GÜMÜŞ KAYA Yıllardır yaşadığı akran zorbalıklarına karşı büyük bir direnç geliştirerek, mücadeleci tavrı ile aktivist bir şair olma yolunda ilerleyen Sevinç Su Karlıova’nın ilk şiir kitabı yayınlandı: ‘Ben Senle Büyüyorum Hayat’ “Bizim öğrenme biçimimiz hep dışlanıyor” diyen Karlıova, “Herkes toplumsal deyip kendi normallerini dayatıyor. Peki ya onlar yanlış, bizim tarzımız daha doğru ve normalse ne olacak?” diyor. ÖĞRENME ZORLUĞU YAŞAYAN TÜM ÇOCUKLARA... 15 yaşına basan ve şu sıralar İzmir’ de moda eğitimi alan lise birinci sınıf öğrencisi Sevinç Su Karlıova, yıllardır ötekileştirilen ve dışlanan bir öğrenci olarak; özel öğrenme güçlüğü ve disleksiye dikkat çektiği ‘Ben Senle Büyüyorum Hayat’ adlı kitabında, kendinden yola çıkarak öğrenme zorluğu yaşayan tüm çocukların haklarının savunuculuğunu yapıyor. Alternatif Yayınevi’nden çıkan kitapta; bir yüzde dislektik şiirler yer alırken, diğer yüzündeki kapak ‘Köpek Gibi İnsan Arıyorum’ başlığını taşıyor. Z KUŞAĞININ KATIKSIZ AYNASI Özellikle instagramda başlattığı evcil hayvan hakları ile ilgili kampanyasında ‘pets are not fashion toys’ ile ‘köpekler moda oyuncağı’ değildir diyor. Kimlik arayışı ve toplumsal farklı bakış açısı ile dikkat çeken şair yazar Sevinç Su Karlıova; felsefi, aktivist ve eleştirel yazın tarzı ve üslubu ile de Z kuşağının katıksız aynası oluyor.

Tek parmağı ile hayata tutundu Haber

Tek parmağı ile hayata tutundu

İkiz kardeşi ile dünyaya gelen ancak doğum sırasında oksijensiz kaldığı için yüzde 92 engelli olarak serebral palsi tanısı alan 23 yaşındaki Münevver Büşra Ekinci, adeta tek parmağı ile hayata tutundu. İlkokulu örgün eğitimle okuyan, ortaokul ve liseyi ise evde eğitimle bitiren Ekinci, kalem tutamadığı için bilgisayar üzerinden tek parmağı ile derslerine çalıştı. Kendisine evde eğitim veren edebiyat öğretmeni İlknur Gökgöz ise ondaki şiir yeteneğini fark etti. Tek parmakla şiirler yazmaya başlayan, oturduğu Çalıkuşu Mahallesi’ndeki Reşat Nuri Güntekin Çocuk Kitaplığında bulunan tüm kitapları okuyan Ekinci, uzaktan eğitimle okuduğu Atatürk Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümünü üstün başarı belgesi ile bitirdi. Açık öğretimle Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde okumaya devam eden Ekinci, engelli bireylerin yarıştığı EKPSS’ye de girdi. Atamasını beklerken günlerini okuyarak geçiren Ekinci, Kalpten Nağmeler isimli bir şiir kitabı da çıkardı. Hayatı mücadele ile geçen genç kız, “Tek parmağım, hayata tutunmamı sağladı. Ben başarabildiysem herkes başarabilir” dedi. "Yılmadım, yılmayacağım" Şiir yazmayı çok sevdiğini söyleyen Münevver Büşra Ekinci, “14 yaşından beri şiir yazıyorum. Öğretmenim için bir şiir yazmıştım ve bu vesileyle şiire olan ilgimi fark etti. Ardından bir şiir kitabı çıkardım. Bu yüzden çok mutluyum. Ben başarabildiysem herkes başarabilir. Engelimden dolayı yazı yazamadığım için tek parmakla şiir yazdım. Tek parmağım, hayata tutunmamı sağladı. Engelimden dolayı bir takım zorluklar elbette yaşadım. Çevremde bana ‘Yapamazsın’ diyenler de oldu ama ben yılmadım ve yılmayacağım. Üniversiteyi bitirdim, EKPSS’ye girdim. Eğer atanırsam ve insanlara yardım edebilirsem ne mutlu bana. Ben bu yola azmederek geldim. Bu yolda annem, babam ve öğretmenim de bana çok destek oldu. Onlara çok teşekkür ederim" dedi. "Onunla gurur duyuyorum" Ekinci'nin annesi Şerife Ekinci ise “Büşra çok azimli biri. Onun azmi, cesareti, özverisi bize de ilham oluyor. Biz de onun gibi mücadele ediyoruz. İlkokulu örgün eğitimle okudu. Ben de onunla okula gittim, onun yazamayan eli oldum. Daha sonra bilgisayar kullanmayı öğrendi. Tek parmağı ile ödevlerini yapabildi. Ortaokulu ve liseyi evde eğitimle bitirdi. Üniversiteyi engelinden ötürü örgün eğitimle okuyamayacaktı. Bu yüzden 4 yıllık Atatürk Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümünü uzaktan eğitimle okudu. Büşra okumaya doymadı. Son senesinde açık öğretimden sosyoloji bölümü okumaya karar verdi. Şu anda sosyoloji bölümü 2. sınıfta okuyor. Eğitimi sürerken bir yandan da EKPSS’ye girdi. Şu anda atama bekliyoruz. Ayrıca çıkardığı şiir kitabı da bizi çok mutlu etti. Bir anne olarak onunla gurur duyuyorum. Ona verdiğimiz emeklerin karşılığını fazlasıyla verdi" diye konuştu. Büşra başarı merdivenlerini çıkarken onu hiç yalnız bırakmayan edebiyat öğretmeni İlknur Gökgöz de, “Büşra ile yollarımız, lise 1’de ona evde eğitim verdiğimde kesişti. Büşra’nın yüzde 92 düzeyinde engelli olduğunu gördüm ve ‘Bu çocuğa destek olmalıyım’ dedim. Büşra zeki bir kızdı. Dersi anlamasında herhangi bir eksiklik yoktu. Sadece konuşamıyordu ve kalem tutamıyordu. Derslere başladığımızda Büşra’nın şiire olan ilgisini fark ettim. Ders işlerken doğaçlama olarak dörtlükler oluşturuyordu. Bu yüzden onunla şiir yazmaya karar verdik. Tek parmakla bilgisayar üzerinden şiirler yazmaya başladı. Lise dönemi boyunca mahallede bulunan kütüphanedeki bütün şiir kitaplarını, bütün romanları okudu. Büşra eğitim hayatı boyunca şiir okuyan, şiir yazan, edebiyata ilgisi olan, notları da 100’den aşağıya düşmeyen bir öğrenciydi. Üniversitesini de üstün başarı belgesi ile bitirdi" ifadelerini kullandı. Gökgöz, Büşra’nın şiir kitabının çıkmasına destek veren Karabağlar Kaymakamı Cemil Özgür Öneği, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Mücahit Yentür ve Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Ender Karabulut’ a teşekkür etti. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.