TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sermaye

sermaye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sermaye haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

7. Dünya Yatırımcı Haftası başladı Haber

7. Dünya Yatırımcı Haftası başladı

Finans sektörünün en kapsayıcı meslek örgütü Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) her yıl düzenlediği Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi ve Dünya Yatırımcı Haftasının yedincisi, 2 Ekim’de TC Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Borsa İstanbul A.Ş. Genel Müdürü Korkmaz Ergun ve Türkiye Sermaye Piyasası Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Öztop’un konuşmalarıyla başladı. 7. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi ve Dünya Yatırımcı Haftası, 2-6 Ekim 2023 tarihleri arasında çevrim içi panellerle devam edecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan Kongre’ye yazılı mesaj Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kongre’nin açılışına gönderdiği yazılı mesajında şunları söyledi: “Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin kıymetli yöneticileri, Sermaye Piyasası Kurulumuzun değerli mensupları, saygıdeğer katılımcılar, sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Bu yıl 7’ncisi düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’ne nazik davetiniz için şükranlarımı sunuyorum. “Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında Güçlü Sermaye Piyasaları; Güçlü Türkiye” ana temasıyla tertiplenen Kongre’nin ülkemiz, milletimiz, ekonomimiz ve tüm yatırımcılarımız için hayırlı olmasını diliyorum. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında daha güçlü, daha güvenli ve daha müreffeh bir Türkiye hedefiyle çıktığımız yolda durmadan, dinlenmeden yürüyoruz. Türkiye Yüzyılı’nın yol haritası mahiyetinde olan Orta Vadeli Programı, Eylül ayı başında kamuoyumuz ve iş dünyamızla paylaştık. Büyüme ve ticaretten fiyat istikrarına, finansal istikrardan beşerî sermaye ve istihdama, yeşil ve dijital dönüşümden afet yönetimine, kamu maliyesinden iş ve yatırım ortamına kadar tüm temel başlıklarda gerçekçi, uygulanabilir ve Türkiye’nin potansiyeliyle uyumlu hedefler belirledik. Milletimizin de desteğiyle bu hedefleri gerçekleştireceğimize inanıyoruz. 6 Şubat depremlerinin yol açtığı tahribatı ortadan kaldırırken, sağlıklı ve kaliteli bir ekonomik büyümeyle istihdamı artırmayı, enflasyonu yeniden tek haneye düşürerek, gelir dağılımını iyileştirmeyi amaçlıyoruz. Bu anlayışla bürokratik ve hukuki öngörülebilirliği daha da güçlendirerek, doğrudan yabancı yatırımları ülkemize çekmeyi planlıyoruz. Yine bu dönemde uzun süredir üzerinde çalıştığımız İstanbul Finans Merkezi projemizin de meyvelerini toplamaya başlayacağız. İstanbul Finans Merkezi’yle ülkemizi finans alanında da bir merkez haline getirmeyi istiyoruz. Son 21 yılda toplam 255 milyar dolar uluslararası yatırım çekmiş bir ülke olarak, önümüzdeki dönemde sermaye piyasalarımızın daha da derinleştirilmesine ve tabana yayılmasına özel önem ve öncelik vereceğiz. Otomatik Katılım Sistemine ek olarak ikincil bir emeklilik sisteminden halk arzların artırılmasına, Türk Lirası cinsi ürünlerin cazibesinin ve çeşitliliğinin artırılmasına kadar geniş bir yelpazede adımlar planladık. Seçkin isimlerin katılımıyla düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin bizlere bu gayretlerimizde yol gösterici olacağına inanıyorum. Türkiye’ye güvenen, ülkemize yatırım yapan, Türk ekonomisinin aydınlık geleceğine itimat eden tüm yatırımcılara kapımızın da gönlümüzün de açık olduğunu tekrar ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle Kongre’nin başarılı geçmesini diliyor, icrasında görev alanlara teşekkür ediyorum. Bütün katılımcılara sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.” “Kongre finansal piyasalarımızın konumunu sağlamlaştıran önemli bir fırsattır” T.C. Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, 7. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi ve Dünya Yatırımcı Haftası’nın açılış konuşmasında “Kongre, ülkemizin gelişmesinde önemli bir rol üstlenen sermaye piyasalarımızın derinliğini artırmak ve finansal piyasalarımızın konumunu sağlamlaştırmak açısından önemli bir fırsattır” dedi. Türk Sermaye piyasalarını uluslararası normlarla uyumlu hukuki çerçevesi, sağlam kurumsal altyapısı, nitelikli işgücü ve yaygın gelişmiş teknoloji kullanımı ile gelişmeye en açık sektörlerden biri olarak tanımlayan Çelik, “Türkiye gibi gelişmekte olan ve tasarruf açığı olan ülkelerde sermaye piyasalarının gelişimi çok ayrı bir önem arz etmektedir. Bu çerçevede sermaye piyasalarının siz değerli paydaşlarına önemli görevler düşüyor” diye konuştu. “Katılım Finans Kanunu çalışmaları devam ediyor” Sermaye piyasaları ile reel sektör arasında sağlıklı ve güçlü bir ilişki olması ekonomik büyümenin sürdürülebilir kılınmasında kilit bir rol oynadığına dikkat çeken Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “Bu çerçevede sermaye piyasalarının ve finans sektörünün sağlam temeller üzerinde istikrarlı ve sağlıklı bir biçimde büyümesi büyük önem arz etmekte. Sermaye piyasalarının gelişimini sağlamak üzere sigortacılık, faktoring, leasing gibi sermaye piyasalarına dâhil tüm alanları geliştirmek gerekiyor. Sermaye piyasalarımızın derinleşmesine yönelik olarak 2012 yılında yasalaşan Yeni Sermaye Piyasası Kanunu’nu ile 2013’te Borsa İstanbul çatısında birleştirilen, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul Altın Borsası ve Vadeli İşlemler Opsiyon Borsası adımları birer dönüm noktasıdır. Ayrıca, Katılım Finansın gelişimine yönelik olarak, Sukuk gibi faizsiz yatırım araçlarının yanı sıra yakın zamanda Katılım Finans Strateji Belgesi yayımlandı. Katılım finans sektörünü tüm kurumsal yapıları ve araçları ile ülkemiz ihtiyaçlarını tamamen karşılayabilecek hale getirmek için Katılım Finans Kanunu çalışmaları tamamlanacaktır.” “ESG alanında önemli fırsatlar söz konusu” Küresel finansal piyasalara entegre olmak için önemli olan Yeşil Finans alanında BDDK “Sürdürülebilir Bankacılık Strateji Planını”, SPK da “Sürdürülebilirlik Uyum Çerçevesi”nin yayımladığını söyleyen Çelik, Bakanlık olarak Yeşil Tahvil ve Yeşil Sukuk Rehberleriyle, Sürdürülebilir Finansman Çerçeve Dokümanını yayımladıklarını ve bu yıl 2,5 milyar dolarlık bir ihraç gerçekleştirdiklerini belirtti. “Eylül ayında 3 bankamız (Vakıfbank 750 milyon dolar, Yapı Kredi 500 milyon dolar, TSKB 300 milyon dolar) uluslararası ESG piyasasından toplamda 1 milyar 550 milyon dolarlık ihraç gerçekleştirdi” bilgisini veren Osman Çelik, “Bu ihraçları 400 milyon dolarlık ihraç ile bir reel sektör firması (Arçelik) takip etti. Tüm dünyada sadece bu yılbaşından itibaren gerçekleştirilen ESG ihraçlarının yüzde 51’i şirketler, yüzde 28’i devletler, yüzde 21’i ise finansal kuruluşlar tarafından ihraç edilirken toplam hacim 444 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu ihraçların yüzde 58’i yeşil, yüzde 27’si sürdürülebilir ve yüzde 15’i sosyal tahvil olarak gerçekleşmiştir. Dolayısıyla ESG alanında önemli fırsatlar söz konusu” diye konuştu. “Sermaye piyasası hem arz hem talep tarafında güçlü büyümesini sürdürüyor” Sermaye piyasasının son yıllarda önemli bir gelişim kaydederek hem arz hem de talep tarafında güçlü büyümesini sürdürdüğünü kaydeden Çelik, pay senedinden borçlanma araçlarına kadar sermaye piyasasındaki toplam bakiyeli yatırımcı sayısının 11 milyona yaklaştığını söyledi. Uzun yıllar 1 milyon bandında yatay seyreden pay piyasası yatırımcı sayısının, halka arzlardaki artış, borsanın getirisi, yatırım tercihlerinin değişmesi gibi etkenlerle 7,7 milyona ulaştığını vurgulayan Çelik, Borsa İstanbul BİST 100 endeksinde geçen ay tarihi seviyelerin görüldüğünü de hatırlattı. “Borsa İstanbul’un piyasa değeri 2003’te 96,1 milyar TL’den, 2023 Temmuz’da 8,3 trilyon TL’ye ulaşmış durumda. Dolar cinsinden, 2003’te piyasa değeri 69 milyar dolar olan borsamız 4,5 kat (yüzde 347) artarak 2023 Temmuz’da 308,3 milyar dolara yükselmiştir” diye konuşan Çelik, şunları söyledi: “Borsanın dolar bazında piyasa değerinin milli gelire oranı ise 2003’teki yüzde 22’den, 2023 Temmuz’da yüzde 30,2’ye yükselmiştir. Gelişmiş ülkelerin piyasa kapitalizasyonunun milli gelire oranı yüzde 100’lerde iken ülkemizde yüzde 30,2 olması bir taraftan piyasamızın yeterince derinleşmediğine diğer yandan da önemli bir potansiyel ve fırsat taşıdığına işaret ediyor. Bu yıl 1,1 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe erişmesi ve Orta Vadeli Program dönemi sonunda Dünya Bankası sınıflandırmasına göre yüksek gelirli gelişmiş ülkeler kategorisine yükselmesi öngörülen Türkiye’nin, sermaye piyasalarının gelişmesi konusunda önemli bir fırsat bulunmaktadır. Sermaye piyasalarımızın gelişimi yatırımlar için gerekli kaynak havuzunu büyütürken maliyetleri de düşürmekte. Bu nedenle sermaye piyasalarımızı daha ileri noktalara taşımak en önemli önceliklerdendir.” “Girişim Sermayesi Pazarı oluşturuldu” Şirketlerin alternatif finansman imkânlarına erişimleri için halka arzların büyük önem arz ettiğini belirten Çelik, bu alanda da çok olumlu gelişmelerin olduğunu ifade etti. 2023 başından itibaren firmaların birincil halka arzlarda 47 milyar TL’yi aşan tutarda bir kaynak sağladığına dikkat çeken Çelik, şöyle konuştu: “Bu halka arzlara uluslararası yatırım fonlarının da ilgi gösteriyor olması ayrıca memnuniyet verici. Halka arz süreçlerini desteklemek amacıyla henüz hazır olmayan ancak ilerleyen dönemlerde halka arz yapmak isteyen şirketler için “Girişim Sermayesi Pazarı” oluşturuldu. Bu pazarda işlem görmeye başlayacak şirketler büyüme için ihtiyaç duydukları finansmanı, sadece sermaye artırımı yoluyla nitelikli ve kurumsal yatırımcılara pay senedi ihraç ederek elde edebilecek ve bu pazardaki şirketlerimiz halka açık hale getirilerek Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlayacak. Yurt içi tasarrufların artırılmasında önemli rolü olan Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) getirilen kısmi ödeme imkânı ile vatandaşlara evlilik, konut alımı, doğal afet ve eğitim gibi durumlarda birikimin yüzde 50'sini, devlet katkısının ise yüzde 20-25'ini çekebilme olanağı sağlayarak tasarruflarına devam edebilmeleri imkanı sağlandı. Ayrıca, Otomatik Katılım Sisteminin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacaktır.” “Finans Mesleki Anadolu Lisesi ve İFM Finans Akademisi projeleriyle sektöre nitelikli gençler kazandırılacak” Sermaye piyasasının gelişimi ve yatırımcı sayısındaki artışın sürdürülebilir olması için finansal okuryazarlık seviyesinin artması gerektiğini belirten Çelik, “Finansal okuryazarlığı yüksek yatırımcıların varlığı hem piyasanın gelişimi hem de sağlıklı işleyişi için gereklidir. 41 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesi ile Sermaye Piyasası Kurulumuz, nitelikli insan kaynağı sayesinde finansal okuryazarlık alanında ülkemize katkı sağlayan kurumların başında gelmektedir. Yatırımcıların bilinçlendirilmesi, gençlerin finansal okuryazarlığa ilgisinin artırılması, kadın girişimcilerin finansal araçlar konusunda yetkin hale getirilmesi çok kritiktir. Sermaye Piyasası ve Finans Mesleki Anadolu Lisesi ile İFM Finans Akademisi projeleri ile sektöre nitelikli gençler kazandırılacaktır. Finansal okuryazarlık açısından kamuya en büyük desteği özel sektör paydaşları verecektir. Özellikle aracı kurumlar, bireysel müşterilerine sermaye piyasası araçlarının risk ve getirilerini doğru anlatarak, piyasasının işleyişi hakkında bilgilendirme yaparak, finansal okuryazarlık seviyesinin artırılmasına önemli katkı vereceklerdir” diye konuştu. “İFM küresel finans açısından önemli bir cazibe merkezi olacak” Konuşmasında İstanbul Finans Merkezi’ne (İFM) de değinen Çelik, İFM’nin küresel finans açısından önemli bir cazibe merkezi potansiyeli barındırdığını kaydetti. Uluslararası şirketleri, sermaye piyasalarını ve finansal hizmetler sektörlerini tek bir çatı altında birleştirecek İFM’nin kısa vadede bölgesel, orta vadede ise küresel bir merkez olmaya aday olduğuna dikkat çeken Çelik, “Sermaye piyasaları, ödeme sistemleri, katılım finans ve fintek alanlarını odağına alan İFM, aynı zamanda doğalgazdan madenlere enerji emtialarının da işlem göreceği ve fiyatlanacağı bir “enerji üssü” olacaktır. Bu çerçevede, ülkemizin ihtiyaç duyduğu finansmanın uygun koşullarda sağlanmasında ve yeni bir finansal ekosistem oluşturulmasında önemli bir rol üstlenen İstanbul Finans Merkezi, finansman ve yatırım olanaklarını geliştirerek sağlamış olduğumuz güven ortamıyla ülkemizin yatırım çekme potansiyeline ivme kazandıracaktır” dedi. “Finansal istikrar için finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılması kritik öneme sahip” Osman Çelik, finansal okuryazarlığa ilişkin de şunları söyledi: “Finansal sistemimizde tasarrufların artırılması, kaynak dağılımında etkinliğin sağlanması, sermaye piyasalarımızın geliştirilerek finansmana erişimin kolaylaştırılması ve finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılması finansal istikrarımızın desteklenmesi için kritik öneme sahip.” “Kongre’ piyasalarımızın güçlenmesine önemli katkı sağlayacaktır” Sermaye Piyasaları Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, “Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında Güçlü Sermaye Piyasaları, Güçlü Türkiye” temasıyla başlayan 7. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde Sermaye Piyasası Kurulu olarak ülkemizin bölgesel ve küresel gücünü pekiştirmek için üzerimize düşen sorumlulukların farkındayız. Türkiye Sermaye Piyasaları için önemli bir rolü olan Kongrede emeği geçenlere bu vesileyle teşekkür ederiz. Kongrenin piyasalarımızın güçlenmesine önemli katkı sağlayacağına olan inancımız tamdır” dedi. Sektörün üst kurulu olarak, sermaye piyasası mevzuatını yapılan düzenlemelerle piyasa ihtiyaçlarını ve uluslararası piyasalardaki gelişmeleri yansıtacak şekilde güncellemeye devam ettiklerini vurgulayan Gönül, “Bu süreçte mevzuatımız ve uygulamalarımızın yanı sıra yatırımcılar ve ihraççılar tarafında da büyük gelişmeler yaşandı. Hem arz hem de talep tarafında borsamıza teveccüh devam ediyor. Bugün gelinen noktada, sermaye piyasası araçlarına yatırım yapan yaklaşık 11 milyon ve bireysel emeklilik sisteminde tasarrufu olan yaklaşık 14 milyon yatırımcı bulunmaktadır” diye konuştu. “Halka açılan şirketlere borsa yoluyla 47,2 milyar TL fon sağlandı” Şirketlerin de halka açılarak sermaye piyasalarından fon temin etmeyi sürdürdüğüne dikkat çeken Gönül, halka arzlara ilişkin şunları söyledi: “2022 yılında 44 şirketin ilk halka arz izahnamesi onaylanmıştır. Bu şirketler halka açılarak piyasadan 23 milyar TL’yi aşkın fon temin etmiştir. Bu yılın eylül ayı sonu itibarıyla 34 şirketin ilk halka arz izahnamesi onaylanmıştır. 33 şirketin halka arzı gerçekleşmiş olup, 1 şirketin süreci devam etmektedir. Halka açılan şirketler piyasadan 47,2 milyar TL fon sağlamıştır. Halka açık şirket sayısı 634 olup, borsada işlem gören şirket sayısı 521’dir.” “Dokuz ayda 508,9 milyar TL’lik borçlanma aracı ve kira sertifikası ihracı gerçekleşti” Özel sektör borçlanma araçları ile kira sertifikalarının da sermaye piyasasından finansman sağlayan önemli araçlar olduğunu belirten Gönül, “Bu araçlar, orta ve uzun vadeli finansman sağlamak için şirketlerimize banka kredilerine alternatif ürünler olmaktadır. 2022 yılında 461,8 milyar TL borçlanma aracı ve kira sertifikası ihracı yapan şirketlerimiz, Ocak-Eylül 2023 döneminde 508,9 milyar TL borçlanma aracı ve kira sertifikası ihracı gerçekleştirmiştir” dedi. “Yatırım fonları ve emeklilik yatırım fonlarındaki tasarruf 2 trilyon TL’ye ulaştı” “Sermaye piyasamızın derinleşmesi için fon piyasasının gelişmesi elzemdir” diyen Gönül şunları söyledi: “Kurumsal yatırımcılar tarafından yönetilen profesyonel portföyler, gerek piyasanın gelişmesi gerekse bireysel yatırımcıların tasarruflarını daha rasyonel yönetebilmesi açısından önemlidir. Bu yılın Eylül sonu itibarıyla toplam 1.349 adet menkul kıymet yatırım fonu, 377 adet emeklilik yatırım fonu ve 21 adet borsa yatırım fonu olmak üzere 1.747 adet fon bulunmaktadır. 2023’ün Eylül sonu itibarıyla menkul kıymet yatırım fonları ve emeklilik yatırım fonlarındaki tasarruf düzeyi yaklaşık 2 trilyon TL olmuştur. Aynı dönemde portföy yönetim şirketlerimiz tarafından yönetilen fonların toplam büyüklüğü de 2.66 trilyon TL’ye ulaşmıştır. Girişim sermayesi yatırım fonlarının sayısı 262’ye, fon toplam değeri 83.3 milyar TL’ye yükselirken, gayrimenkul yatırım fonlarının sayısı 148’e, fon toplam değeri 47 milyar TL’ye yükselmiştir. SPK tarafından sermaye piyasalarına kazandırılan kitle fonlaması sistemine de dikkat çeken Gönül, “Kitle fonlaması, ülkemizde katma değeri ve rekabet edebilirliği yüksek teknolojik ürün ve hizmet üretimini planlayan iş fikirleri ile girişim şirketlerinin ihtiyaç duyduğu finansal kaynakların toplanması amacıyla oluşturulan bir yatırım sistemidir. Mevcut durum itibariyle 12 adet kitle fonlaması platformu bulunmaktadır. Bu platformlar aracılığıyla toplanan fon değeri 681.8 milyon TL olmuştur. Payları dağıtılan şirket sayısı 91, yatırımcı sayısı da 26 bin 610’a ulaşmıştır” diye konuştu. SPK’dan Finansal Okuryazarlık Portalı Sermaye piyasalarının hızlı bir gelişme gösterdiği ve yatırımcı sayısının da ciddi anlamda arttığını belirten Gönül, finansal okuryazarlık seviyesinin artırılmasının daha da önemli hale geldiğini vurguladı. Finansal Okuryazarlık düzeyinin artırılması için ilk-orta-lise ve üniversite öğrencilerine yönelik eğitim seminerleri, resim ve kompozisyon yarışmaları düzenlediklerini kaydeden Gönül, “Ev hanımları ve kadın girişimciler için de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile bir protokol çalışması yapmaktayız. Finansal Okuryazarlık adına çok önemli bir projeyi de bu ay içinde hayata geçireceğiz. Kurulumuz liderliğinde Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu tarafından bireylerin finansal okuryazarlık seviyesinin artırılmasına yönelik Finansal Okuryazarlık Portalı’nın açılışını yapacağız” dedi. “İstanbul Finans Merkezi ile bölgesel ve küresel bir merkez olacağız” İstanbul Finans Merkezi’nin önemine değinen Gönül, “Piyasalarımızdaki nitel ve nicel gelişmeler, teknolojik gelişmelerin yakın takibi, İstanbul Finans Merkezi’nin bölgesel/küresel bir merkez olmaya ne kadar yakın olduğunu göstermektedir. İstanbul Finans Merkezi; ülkemizin finansal hizmet ihracatının artmasına, rekabetçi bir finansal ekosistemin oluşmasına, uluslararası finans sistemi entegrasyonuna, finansal piyasaların derinleşmesine ve katılım finans ekosisteminin gelişmesine önemli katkı sağlayacaktır. Millî Eğitim Bakanlığı ile yapılan iş birliğiyle İstanbul Finans Merkezi’nde “Sermaye Piyasası ve Finans Mesleki Anadolu Lisesi” açmayı hedefliyoruz. Böylece sektöre genç yaştan itibaren nitelikli insan kaynağı yetiştirmeyi ve istihdam etmeyi amaçlıyoruz. Bundan bağımsız olarak “İFM Finans Akademisi” projesini İFM Yönetimi ve paydaşlarla hayata geçirerek, üniversite mezunlarına ve sektör profesyonellerine eğitim ve sertifika programları yapmak da hedeflerimiz arasındadır” diye konuştu. “Elektronik Başvuru Sistemi hayata geçiyor” Cumhuriyetin ikinci asrına girerken Sermaye Piyasası Kurulu’nun altyapısında da büyük yatırımlar yapmaya devam ettiklerini ifade eden Gönül, “Bugün itibarıyla bir projemizi daha hayata geçirdiğimizin müjdesini vermek isterim. ‘Elektronik Başvuru Sistemi (eBaşvuru) ile şirketlerimizin başvurularını elektronik ortamda almaya başlayacağız. e-Başvuru projesi ile Kurulumuza yapılan başvuruların sonuçlanma süresi kısalacak, kırtasiye azalacaktır. İlk etapta Portföy Yönetim Şirketleri ve Yatırım Ortaklıkları, Kurulumuza e-Başvuru uygulaması üzerinden başvuru yapabilecek. 2024 yılının ilk ayından itibaren de Kurulumuza tabi tüm kurum, kuruluş ve ortaklıklarının hâlihazırda 250’nin üzerinde başvuru çeşidi elektronik ortamda yapılmaya başlanacaktır. Elektronik Başvuru ile Kurulumuza yapılacak başvuruların daha kısa sürelerde sonuçlandırılması hedeflenmektedir” dedi. SPK Başkanı Ömer Gönül’den yatırımcılara uyarılar Tasarruflarını Borsa İstanbul’da değerlendiren yatırımcılara yönelik uyarılarda da bulunan Gönül, şunları söyledi: “Sosyal medya dolandırıcılığı çağımızın en önemli problemi. Yatırımcılar, sosyal medya mecralarında oluşturulan üyelik bazlı gruplar ve sohbet odalarına karşı dikkatli olmalı ve buralardan uzak durmalıdır. Tüyo ve duyum adı altında menfaat elde etmek isteyenlere itibar etmemelidir. Tasarruf sahipleri orta ve uzun vadeli yatırım yapmalı, şirketlerin finansal tablolarını incelemeli, gerekiyorsa profesyonel destek almalıdır. Yatırımcılar, özellikle ilk halka arzlarda Kurulumuzca onaylanan izahnameleri detaylı incelemeli, şirketin değerine bakmalı, mali tablolarını çok iyi incelemeli ve kararlarını buna göre vermelidir.” “Borsa İstanbul olarak iş yapma modelimizi değiştirdik” Borsa İstanbul A.Ş. Genel Müdürü Korkmaz Ergun ise yaptığı konuşmada, Borsa İstanbul olarak iş yapma modellerini değiştirdiklerini söyledi. Ergun, “Ülkemizin büyümesinin temel dinamosu olan üretim, yatırım, ihracat ve istihdam oluşturan şirketlerimizi, büyümelerinin finansmanını halka arz yoluyla sağlayabilmeleri için tek tek ziyaret ediyor ve Borsamıza davet ediyoruz. Artık sadece, şirketlerin halka arz başvurusunu değerlendiren bir borsa değiliz. Şirketlerin halka arz başvurusundan önce, karar aşamasında ve hazırlık aşamasında da destek veren bir Borsayız. Bu kapsamda, son üç senede Borsamızda 130 şirket işlem görmeye başladı. Bu şirketlerin halka arzından 93 milyar TL kaynak sağlandı. Son üç senede yaklaşık 4.500 adet borçlanma aracı işlem görmeye başladı ve bu ihraçlardan yaklaşık 950 milyar TL kaynak sağlandı. Şirket sayımız üç sene önce 394 iken 522’e yükseldi. Günlük ortalama işlem hacmimiz üç sene önce 26 milyar TL iken bu sene 131 milyar TL oldu” dedi. “Sürdürülebilir alanında ve katılım finansı alanında 64 fon kuruldu” “Piyasalar büyürken, Borsa İstanbul olarak, sunduğumuz finansal hizmet ve ürünlerimizi artırmaya devam ediyoruz” diye konuşan Ergun, sözlerine şöyle devam etti: “Sürdürebilirlik alanında ve katılım finansı alanında hesapladığımız endekslerin sayılarını ve çeşitliliğini arttırıyoruz. Böylece bu endekslere dayalı 64 adet fon kurulmasına imkân sağlamış olduk. Hesapladığımız tüm endekslerin IOSCO kriterlerine uyumu için çalışmalarımızı bitirdik ve ESMA’ya başvuru hazırlıklarımızı tamamladık. Diğer yandan, yabancı yatırımcılar ile kurumsal iletişimi güçlendirmek için önemli adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda, bir taraftan birebir görüşmeler yaparkan, diğer taraftan ISLA ve ICMA gibi kurumsal yapılar dâhilinde görüşmeler yapıyoruz. Abu Dabi, Dubai ve Nasdaq gibi borsalar üzerinden teknoloji ihracatımızı ve ticari ilişkilerimizi geliştirerek, yabancı yatırımcılar ile kurumsal iletişimimizi güçlendiriyoruz. Ayrıca, Dünya Borsalar Federasyonunun yönetim kurulunda yönetim kurulu üyesi olarak ve tüm alt çalışma komitelerinde aktif görev alarak, ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı Borsalar Forumunun genel sekretaryasını yürüterek çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” “Girişim Sermayesi Pazarı ile halka açılmayı düşünen şirketlere finansman desteği” Borsa İstanbul olarak bu yıl ‘Girişim Sermayesi Pazarı’na yönelik önemli çalışmalar yaptıklarını da vurgulayan Korkmaz Ergun, “Girişim Sermayesi Pazarı, gelecekte halka arzı düşünen şirketlerin, büyümeleri için gerekli olan finansmanı sağlayabilmeleri için sermaye artırımı yoluyla, kurumsal yatırımcılara ve nitelikli yatırımcılara ihraç yaparak işlem görebileceği bir pazardır. Böylece, daha sağlıklı büyüyen ve kurumsallaşan bu şirketlerin halka arza hazır hale gelmeleri hedeflenmektedir” diye konuştu.    “Borsa İstanbul’un en önemli iş ortakları aracı kurumlardır” Ergun, Borsa İstanbul’un küresel rekabette yerini alabilmek için finans teknolojisinin sürekli yenilendiğini söyledi. Ergun, “Kaynak kodları tamamıyla Borsa İstanbul’a ait olan BİSTECH sistemimiz ile yatırımcılarımıza güvenli ve hızlı piyasa erişimi hizmeti veriyoruz. Aynı zamanda veri merkezinin genişletildiği, farklı ihtiyaçlara göre alternatif erişim imkânları sağlıyoruz. Sunduğumuz bu hizmetler, uluslararası standartlarda bir Borsa olduğumuzu gösteriyor. Borsa İstanbul piyasaları, uçtan uca tek bir platform üzerinde, piyasasıyla, takasıyla, saklamasıyla ve kaydi izlemesiyle entegre bir şekilde faaliyet gösteriyoruz. Piyasaların büyümesine odaklandığımız bir hedefle, Türkiye Yüzyılı vizyonunda İstanbul’un uluslararası finans merkezi konumuna güç katmaya devam edeceğiz. Bu süreçte, siz aracı kurumlarımız bizim en önemli iş ortaklarımızdır” dedi. “Türkiye ekonomisinin taşıyıcı kolonlarından biri sermaye piyasaları olacak” Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Öztop, 7. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi ve Dünya Yatırımcı Haftası açılışında yaptığı konuşmada, “Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutlamanın heyecanını ve gururunu yaşadığımız bugünlerde, bir asırlık muazzam deneyimle ikinci yüzyılı daha güçlü tasarlamanın azmi ve kararlılığı içerisindeyiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, güçlü sanayi ve teknolojik altyapısı, nitelikli hizmet sektörü, inovasyon ve iş geliştirme kültürüne sahip ülkemizde sermaye piyasalarının, Türkiye ekonomisinin taşıyıcı kolonlarından biri olacağına inanıyoruz” dedi. Sermaye piyasalarının 40 yılda sağladığı finansmanla, ülkenin sürdürülebilir kalkınmasında ve şirketlerin gelişmesinde önemli rol oynadığına değinen Öztop, aynı zamanda yatırım kültürünün de geliştiğini belirtti. Öztop, ““Finans sektörümüzün en kapsayıcı meslek örgütü olan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği olarak, sermaye piyasalarımızın şirketlere, yatırımcılara ve ülkemize sağladığı katkının katlanarak büyüyeceğinden eminiz. Kurumları, ürün ve hizmet çeşitliliği, teknolojik altyapısı, kaliteli beşeri sermayesi, tecrübeli yönetimi, gelişmiş düzenleme ve denetleme sistemi ve oluşturduğu yatırım ekosistemiyle dünya standartlarında bir yapıya sahip olan ülkemiz finans sektörünün, küresel anlamda da rolünün artacağına inanıyoruz” dedi.   “Sermaye piyasalarına rekor ilgi” “Hükümetimizin destekleyici politikaları, üyelerimizin dünya standartlarında sundukları hizmetlerin de katkısıyla gerek arz gerek talep tarafından gelen rekor ilgi sayesinde sermaye piyasalarımız son yıllarda bir büyüme ivmesi yakaladı, daha büyük ve derin hale geldi” diyen Öztop, sermaye piyasalarına olan yerli yatırımcı ilgisinin rekor düzeylere ulaştığını belirtti. 28 Eylül 2023 verilerine göre pay senedi ve yatırım fonları dahil toplam yatırımcı sayısının 11 milyona yaklaştığını ifade eden Öztop, “Gerek kolektif ürünlere gerek pay senetlerine yatırım yapan bireysel yatırımcılarımızın sayısını toplam nüfusumuza oranladığımızda da önemli bir artış olduğunu görüyoruz. Yatırımcı sayısını ülke nüfusumuza oranladığımızda da kısa bir dönemde gerçekleşen artışı görebiliyoruz. Şöyle ki 2010 yılında ülkemizde her 100 kişiden 1’i pay piyasası yatırımcısıyken, 2023 yılı Eylül ayında bu rakam 9 kişiye çıktı” diye konuştu. “Sermaye tabana yayıldı” Halka arzlara olan ilgiye paralel yatırımcı sayısının da hızla arttığını ifade eden Öztop, “Rakamlarla ifade edersek; geçen yıl Eylül sonu itibariyle 2.7 milyon olan bakiyeli pay yatırımcısı sayısı, bir yılda 5 milyon artarak bu yıl Eylül sonunda 7.8 milyon kişiye ulaştı. Piyasamıza yeni katılan yatımcıların daha genç yaş gruplarında olduğunu, kadınların katılımın arttığını memnuniyetle izliyoruz. Diğer yandan pay piyasamıza yatırım yapanların yarısının portföyünün 10 bin TL’nin altında olduğunu görüyoruz. Diğer bir deyişle sermayenin tabana yayıldığını söyleyebiliyoruz” dedi. “Sağlıklı yatırım için doğru kaynaktan sağlanan bilgiyi kullanın” Sermaye piyasası araçlarının getiri sunduğu gibi riskler de içerdiğine dikkat çeken Öztop, şöyle konuştu: “Sağlıklı bir yatırım, doğru kaynaktan sağlanan bilgiye dayalı ve uzun vadeli bir bakış açısı ile mümkün. Yatırımcılarımız özellikle sosyal medyadan duyduklarını gerçek bilgi olarak kabul etmemeliler. Yatırım yapacakları ürünleri iyi tanıyıp, vade ve risk profillerini beklenti ve ihtiyaçlarına paralel şekilde belirlemeleri ve yatırımlarını çeşitlendirmeleri önemli. Yeterince bilgi ve deneyimi olmayan yatırımcılarımızın ise portföy yönetim şirketlerimiz tarafından profesyonelce yönetilen yatırım fonları aracılığıyla sermaye piyasasına yatırım yapmaları daha sağlıklı olacaktır.” “Sermaye piyasalarından şirketlere 214 milyar liralık kaynak” Yerli yatırımcı ilgisine paralel olarak şirketlerin de sermaye piyasalarından finansman sağlamaya yönelik eğilimlerinin güçlendiğini belirten Öztop, 2021’den bugüne gerçekleşen 130 halka arzla şirketlere, 93 milyar TL kaynak sağladığını vurguladı. Öztop, “Sermaye artırımları ve ikincil halka arzları da eklersek 2021 yılından Ağustos sonuna kadar sermaye piyasalarımız şirketlerimize toplam 214 milyar lirayı aşkın kaynak yarattı” dedi. Son zamanlarda artan halka arzlarla Borsa İstanbul’da işlem gören şirket sayısının 500’ü aştığını kaydeden Öztop, BİST TÜM Endeksi piyasa değerinin de 10 trilyon liraya yaklaştığını belirtti. “Yabancı yatırımcı ilgisinin önümüzdeki dönemde güçleneceğini düşünüyoruz” Türkiye sermaye piyasalarının son yıllarda sağladığı büyümeye rağmen küresel piyasalarla kıyaslandığında henüz arzu edilen noktaya varamadığını belirten Öztop, şöyle konuştu: “2022 yılsonu itibariyle Borsa İstanbul’un piyasa değeri, milli gelirimizin yüzde 36’sına ulaştı. Dünya sıralamasında yerimiz 37’inci sırada. Bu noktada sermaye piyasalarımızın büyümesi için güçlü bir fırsatın bulunduğunu görüyoruz. Bunun için yerli bireylerin yanı sıra yabancı kurumların da piyasamıza yatırımlarını artırması önemli. Hazine ve Maliye Bakanlığı’mızın uyguladığı politikaların da etkisiyle yeniden artmaya başlayan yabancı ilgisinin önümüzdeki dönemde güçleneceği kanaatindeyiz. Birlik olarak bizler de, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi, kaynakların gelecek ve teknoloji odaklı verimli alanlara yönlendirilmesi, ülkemize fon akışının arttırılması için; sermaye piyasalarımızı ülkemizin potansiyeline uygun olarak geliştirmek, derinleştirmek ve daha cazip kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz.” TSPB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Öztop, sermaye piyasalarının şirketlere pay ihracının yanı sıra özel sektör borçlanma aracı ihraçlarıyla da finansman çözümleri sunduğuna dikkat çekti. Son dönemde bankaların ve şirketlerin yurt içi ve yurt dışı tahvil ihraçlarında, onay süreçlerinin hızlanmasıyla beraber, büyük bir artış yaşandığını vurgulayan Öztop, “Mevcut para ve finans politikalarının sonucu yeniden dengelenme sürecinin sürdürülebilirliğine artan güvenle borçlanma araçlarımıza yabancı kurumsal yatırımcı ilgisinin önümüzdeki dönemlerde daha da artacağını düşünüyoruz” diye konuştu. “Teknoloji odaklı girişimlere doğrudan kaynak sağlayan girişim sermayesi yatırım fonlarındaki artışı çok önemsiyoruz” Gelişmiş ülkelerde sermaye piyasasının en önemli aktörünün kurumsal yatırımcılar olduğunu vurgulayan Öztop, şunları söyledi: “Ülkemizde yatırım fonları sektörü portföy büyüklüğü anlamında yakın dönemde önemli bir büyüme sergiledi. Bu esnada portföy yönetim şirketlerimizin yatırımcılara sunduğu fon türleri çeşitlendi. Özellikle teknoloji odaklı girişimlere doğrudan kaynak sağlayan girişim sermayesi yatırım fonlarındaki artışı çok önemsiyoruz. Yönetilen portföy büyüklüğü artsa da, yatırımcı sayısındaki artış kısıtlı kaldı. Yatırım fonu yatırımcısı sayımız 4 milyon civarında. Diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda daha gidilecek çok yolumuz olduğunu görüyoruz. Emeklilik fonları tarafı ise son yıllarda özellikle otomatik katılım sistemi sayesinde 14 milyona yakın yatırımcıya ulaştı. Hükümetimizin Orta Vadeli Programda açıkladığı reformlarla uzun vadeli kurumsal yatırımcı tabanımızın daha da güçleneceğine inanıyoruz.” “Kongre’nin teması ‘Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında Güçlü Sermaye Piyasaları, Güçlü Türkiye’ Cumhuriyetin 100. yılı olması nedeniyle 7. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin teması ‘Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında Güçlü Sermaye Piyasaları, Güçlü Türkiye’ olarak belirlendi. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi ve Dünya Yatırımcı Haftası’nın bir arada yapılacağı hafta boyunca, dünya ve Türkiye gündeminde yer alan konular finans sektörünün önde gelen liderleri, ünlü akademisyen ve uzmanlar tarafından ele alınacak. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sermaye Piyasası Kurulu’nun desteklediği 7. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi ve 7. Dünya Yatırımcı Haftası panellerinin tamamı 2-6 Ekim 2023 tarihleri arasında çevrim içi olarak sanal platform üzerinden izlenebilecek.   Dünya ve Türkiye gündeminde yer alan konular ele alınacak Kongre kapsamında ele alınacak konular: “Dijitalleşme Finans Piyasalarında Ne Gibi Risk ve Fırsatlar Getiriyor?”, “Dijital Çağda Dönüşen Sermaye Piyasası Kurumları ve Fintekler”, “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Girerken Geçmişten Geleceğe Sermaye Piyasaları”, “Türk Finansal Piyasaların Bölgesel Liderlik Yolculuğu”, “Şirketlerin Finansmana Erişiminde Sermaye Piyasası Alternatifleri”, “Sermaye Piyasalarımızda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Kurumsal Düzeyde İzlenmesi Gereken Stratejiler ve Politikalar”, “Girişimcilik Ekosistemi ve Girişimciliğin Finansmanı”, “Deprem Ertesi Yeniden Yapılanmada Kentsel Dayanıklılık: Etki İçin Geliştirme ve Sermaye Piyasaları Aracılığıyla Finansman”, “Düşük Karbon Ekonomisine Geçişte Türkiye’nin Yol Haritası ve Sermaye Piyasaları Yoluyla İklim Finansmanı”, “Türkiye Sermaye Piyasasının Rekabet Gücünün Artırılmasında Sürdürülebilirliğin Yeri”, “Yatırımcılar İçin Sermaye Piyasası Okuryazarlığının Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması”. Panellerde, alanında uzman konuşmacılar geniş bir bakış açısıyla bilgi, fikir ve deneyimlerini paylaşacak. Katılımcılara özel hediyeler Tamamı çevrim içi yapılacak panelleri takip eden katılımcılara bu yıl da çeşitli hediyeler verilecek. Katılımcılar için sponsorlar tarafından 2.000’e yakın hediye hazırlandı. Beş gün boyunca düzenlenecek paneller ile söyleşileri çevrim içi olarak izleyen katılımcılar, stant ziyaretlerinden de kazandıkları puanlarla hediye almaya hak kazanacak. Sponsorlar tarafından sunulan hediyeler arasında; bir katılımcıya “Cuma-Pazar iki kişilik KKTC’de Tatil (Ulaşım Hariç KKTC Transferleri Dâhil)”, bir katılımcıya “Finansal Analist Okulu Sertifika Programı”, 500 katılımcıya (bir ay süreli) “Mobil IQ”, 500 katılımcıya (bir ay süreli) “Web Trader”, 250 katılımcıya (bir ay süreli) “Matrix IQ”, 15 üniversite öğrencisine “4’er Seans Kariyer Koçluğu”, 20 insan kaynakları yöneticisine “CharacterIX Kişilik Envanteri Uygulaması”, 250 katılımcıya (bir ay süreli) “Magnus Yatırım Yönetimi Platformu”, 150 katılımcıya “Borsada Tek Başına Kitabı”, 3 katılımcıya (bir ay süreli) “Queenstocks Professional”, beş katılımcıya (bir ay süreli) “Haber Expert”, beş katılımcıya (bir ay süreli) “Finnet Teknik Analist 4.0”, 15 katılımcıya (bir ay süreli) “Stockeys Pro”, 30 katılımcıya (bir ay süreli) “Finnet2000 Plus”, 10 katılımcıya (bir ay süreli) “Fonbul+”, 10 katılımcıya (bir ay süreli) “Fonbul+ Yatırım”, 10 katılımcıya (bir ay süreli) “Fonbul+ Emeklilik”, 10 katılımcıya (ömür boyu) Analiz Yöntemleri ile Kripto Yatırımı (Mustafa Küçükakarsu), 10 katılımcıya (ömür boyu) “Yeni Başlayanlar İçin Borsa” (Tuncay Turşucu), 10 katılımcıya (ömür boyu) “A’dan Z’ye Yatırımcılık” (Yaşar Erdinç), üç katılımcıya (bir ay süreli) “Firma Değerleme BİST Firmaları”, altı katılımcıya (bir ay süreli) “Fastweb Mali Analiz Pro” yer alıyor. 7. Dünya Yatırımcı Haftası 5-6 Ekim Tarihlerinde Kutlanacak  Uluslararası Menkul Kıymet Komisyonları Örgütü (IOSCO) tarafından yatırımcıların bilgilendirilmesi amacıyla desteklenen ve aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 87 ülkede kutlanan Dünya Yatırımcı Haftası her yıl Ekim ayında çeşitli etkinliklerle gerçekleşiyor. Bu yıl yedinci kez kutlanacak olan Dünya Yatırımcı Haftası, 5-6 Ekim 2023 tarihleri arasında kutlanacak. Sermaye Piyasası Kurulu ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği iş birliğinde bireysel yatırımcılara yönelik çevrim içi gerçekleştirilecek panellerde 40’a yakın uzman konuşmacı yer alacak. Panellerde; “Makro Göstergeleri Yorumlayarak Yatırım Yapmayı Uzmanına Sor”, “Hisse Alım Satımında İdeal Zamanı Uzmanına Sor”, “Portföy Oluşturmayı Uzmanına Sor”, ”Temettü Yatırımını ve Sermaye Arttırımını Uzmanına Sor”, “Piyasa ve Sosyal Medya Dolandırıcılığından Korunma Yollarını Uzmanına Sor”, “Yatırım Fonları ve BES ile Yatırımı Uzmanına Sor”, “Yatırımcı Psikolojisini Uzmanına Sor”, Halka Arzda Doğru Yatırım Tercihini Uzmanına Sor” konuları, yatırımcıların bilgilendirilmesi amacıyla sektörün önde gelen uzmanları ve akademisyenler tarafından ele alınacak. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Büyükşehir’den 3 şirket için ‘sermaye’ hamlesi

Borsa İstanbul en fazla kazandıran borsa oldu Haber

Borsa İstanbul en fazla kazandıran borsa oldu

Küresel enflasyonda artış, gelişmiş ülke merkez bankalarının güçlü parasal sıkılaşma adımları, artan resesyon endişeleri ve jeopolitik riskler nedeniyle dünya genelinde borsa getirilerinin negatif olduğu 2022 yılında, Borsa İstanbul, getiri şampiyonu oldu. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'nin (TSPB) “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporuna göre, 2022 yılında dünyada borsalara kote olan şirketlerin toplam piyasa değeri yüzde 18 azalarak 101 triyon dolara gerilerken, Borsa İstanbul, dolar bazında yüzde 105 oranında artışla, organize borsalar arasında en fazla getiriyi sağlayan borsa oldu. 91 BORSADAN 70'İ 2022'Yİ KAYIPLA TAMAMLADI “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporuna göre, 23 gelişmiş ve 24 gelişmekte olan ülkenin büyük ve orta ölçekli şirketlerinin performansını yansıtan MSCI ACWI Endeksi, 2022 yılını dolar bazında yüzde 18, MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi ise yüzde 20 kayıpla tamamladı. “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporu, 91 borsadan sadece 21'inin pozitif getiri sağladığı 2022 yılında, 70 borsanın yılı kayıpla tamamladığını ortaya koydu. Ana endeks verilerine göre, 2022 yılında organize borsalar arasında dolar cinsinden en fazla getiriyi sağlayan ikinci borsa yüzde 79 ile Zimbabve olurken, Arjantin Borsası yüzde 40 getiri ile üçüncü, Şili Borsası ise yüzde 27 oranındaki getiri ile dördüncü oldu. En fazla kayıp yaşanan 10 borsanın; 4'ünün Afrika, 4'ünün Asya ülkeleri borsaları, birinin ABD, diğerinin ise Polonya Borsası olduğunun belirtildiği raporda, Sri Lanka, Gana, ABD ve Tayvan'da borsa endekslerinin dolar bazında yüzde 30'ları aşan kayıplarla 2022 yılını tamamladığı vurgulandı. Dünyada borsaların piyasa değeri 101 trilyon dolara geriledi.  “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporunda, verisi incelenen 83 borsaya ilişkin kote şirketlerin toplam piyasa değerinin, 2022 yılında bir önceki yılsonuna göre yüzde 18 azalarak 101 trilyon dolara gerilediği belirtildi. TSPB'nin Dünya Borsalar Federasyonu verilerinden yararlanarak yaptığı analizde, 2022 yılında dünya borsalarındaki toplam piyasa değerindeki azalışın yarısının ABD borsalarından geldiği ifade edildi. Raporda, 2022 yılında piyasa değeri açısından; New York Borsası (NYSE) bir önceki yıla göre yüzde 13, Nasdaq OMX ise yüzde 33 değer kaybetti. Yaşanan kayıpların etkisiyle 2022 yılı sonunda, piyasa değeri 40 trilyon dolara gerileyen ABD borsalarındaki (New York ve Nasdaq OMX) şirketlerin, dünya borsalarından aldıkları pay da yüzde 39,6'ya geriledi. 2021 yılında ABD borsalarındaki şirketler, 52 trilyon dolarlık piyasa değeri ile dünya borsalarının toplam piyasa değerinin yüzde 41'ine sahipti. 6 trilyon dolar piyasa değeri ile Avrupa'nın en büyüğü olan ve Hollanda, Belçika, Fransa, Portekiz, Norveç, İtalya Borsalarını içeren Euronext Borsa ile Uzak Doğu blokunda yer alan Japonya, Çin, Hong Kong ve Şenzhen borsaları, piyasa değeri itibariyle ABD borsalarının ardından gelerek, dünya borsalarındaki toplam piyasa değerinin yüzde 26'sını oluşturdu” denildi. New York Borsası 24 trilyon dolar piyasa değeri ile dünyanın en değerli borsası Rapora göre, New York Borsası 24 trilyon doları aşan piyasa değeri ile 2022 yılında dünyanın en değerli borsası olma unvanını korudu. Nasdaq OMX 16.2 trilyon dolar ile ikinci sırada, Şanghay 6.7 trilyon dolar piyasa değeriyle üçüncü sırada yer aldı. Raporda, 2022 yılında piyasa değeri yüzde 18 düşerek 3.1 trilyon dolara gerileyen Londra Borsası Grubu'nun bir önceki yıla göre iki basamak gerileyerek 2022 yılında dünya borsaları sıralamasında dokuzuncu sıraya düştüğüne dikkat çekildi. Borsa İstanbul ise önceki yıla göre 8 sıra yükselerek 330 milyar dolar piyasa değeri ile 2022 yılında 30'uncu sırada yer aldı. 2022 yılı sonunda dünya borsalarının toplam piyasa değerinin ilgili ülkelerdeki GSYH'ya oranının yüzde 61 olduğunun belirtildiği raporda, Hong Kong borsasının piyasa değeri itibariyle milli gelirinin 12 katı büyüklüğüne sahip olduğuna dikkat çekildi. Dolar bazında hesaplandığında 2022 yılında Borsa İstanbul'un piyasa değerinin ise bir önceki yıla kıyasla 19 puan artarak Türkiye GSYH'sının yüzde 36'sına ulaştığı vurgulandı. DÜNYADA BORSALARA KOTE ŞİRKET SAYISI 57 BİNE YAKLAŞTI Raporda, 2022 sonu itibarıyla dünyada yatırım fonları ve holdingler hariç 87 borsaya kote olan yerli, yabancı şirket sayısının 56 bin 807 olduğu belirtildi. İncelenen borsalar arasında 6 bin 655 şirketle en fazla şirketin kote olduğu borsa Hindistan Bombay olurken, 3 bin 871 şirketle Japonya Borsası ikinci, 3 bin 688 şirketle Nasdaq OMX üçüncü sırada yer aldı. Raporda, kote olan şirket sayısı bakımından ilk 10'da yer alan borsaların dünyadaki borsaya kote olan şirketlerin yüzde 57'sine sahip olduğu belirtildi. Menkul kıymet yatırım ortaklıkları ve borsa yatırım fonları hariç, 462 şirketin kote olduğu Borsa İstanbul ise 87 borsa arasında bir önceki yıla göre iki sıra yükselerek 2022 yılı sonunda 28'inci sıraya çıktı. 2022 yılında 87 borsa arasında 865 şirket ile Nasdaq OMX en fazla yabancı şirketin kote olduğu borsa oldu. İlk 10 sıralamasında yer almayan Viyana Borsası'na kote olan şirketlerin yüzde 92'si, Lüksemburg'a kote olan şirketlerin ise yüzde 78'i yabancı şirketlerden oluşuyor. DÜNYADA PAY SENEDİ İŞLEM HACMİ 203 TRİLYON DOLARA GERİLEDİ Rapora göre Dünya Borsalar Federasyonu verileri üzerinden yaptığı derlemeler uyarınca, 2022 yılında dünyada pay senedi işlem hacmi bir önceki yıla kıyasla yüzde 6 azalarak 203 trilyon dolara geriledi. İşlem hacmi sıralamasında, 75.2 trilyon dolar işlem hacmi ile Nasdaq OMX ilk sırada yer alırken, 30.3 trilyon dolar hacimle New York Borsası ikinci, 19.1 trilyon dolar hacimle Şenzhen Borsası ise üçüncü sırada yer aldı. İşlem hacmi büyüklüğü itibariyle ilk 10 arasında yer alan borsalardan 2022 yılında işlem hacminin en fazla arttığı borsa ise yüzde 29 ile CBOE Avrupa Borsası oldu. Borsa İstanbul pay senedi işlem hacminde, dünya pay senedi işlem hacminin aksine önemli artış yaşandı. Borsa İstanbul pay senedi işlem hacmi, artan yerli yatırımcı ilgisiyle bir önceki yıla kıyasla dolar bazında yüzde 23 artarak 2022 sonunda 975 milyar liraya çıktı. Bu artışla dünya borsaları pay senedi işlem hacmi sıralamasında Borsa İstanbul, bir önceki yıla göre bir basamak yükselerek 2022 yılını 19'uncu sırada tamamladı. KÜRESEL YATIRIM FONLARI 60 TRİLYON DOLARA GERİLEDİ TSPB'nin, ABD Yatırım Kuruluşları Enstitüsü'nün (Investment Company Institute) 46 ülkeyi kapsayan verilerinden derlediği “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporuna göre, dünyadaki yatırım fonlarının toplam büyüklüğü borsa endekslerindeki düşüşe paralel olarak 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 15 azalarak 60 trilyon dolara geriledi. Raporda, ABD'nin 29 trilyon dolarlık yatırım fonu portföyü ile dünya sıralamasında ilk sırada yer aldığı ve dünyadaki yatırım fonu büyüklüğünün yüzde 48'ini oluşturduğu belirtildi. TSPB'nin “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporunda yatırım fonlarına ilişkin şu ifadeler yer aldı: “Vergi ve operasyonel alanlarda sunduğu imkanlardan dolayı yatırım fonu ve yatırım ortaklığı gibi yatırım kuruluşlarının küresel merkezi konumunda olan Lüksemburg'un, 2022 yılında milli geliri 82 milyar dolar iken, yatırım fonu büyüklüğü bir önceki yıla kıyasla yüzde 18 küçülmesine rağmen 5.4 trilyon dolar oldu. Benzer şekilde sunduğu fırsatlar ile kolektif yatırım şirketlerinin alternatif merkezi haline gelmeyi hedefleyen İrlanda'nın yatırım fonları portföyü bir önceki yıla göre yüzde 15 gerilemesine rağmen 3.9 trilyon dolarlık portföy büyüklüğü ile dünyada üçüncü sırada yer aldı.” Raporda, Türkiye'nin yatırım fonu portföyünün 2022 yılında dolar bazında yüzde 79 oranında arttığına dikkat çekildi. Türkiye 36 milyar dolar olan yatırım fonu büyüklüğü ile dünya sıralamasında dört basamak yükselerek 31'inci sıraya çıktı. Bu büyümeye rağmen Türkiye'de yatırım fonlarının milli gelire oranı ortalamanın çok altında kalıyor. İncelenen 46 ülkenin yatırım fonlarının milli gelire oranının ortalama yüzde 70 olduğunun belirtildiği raporda, Türkiye'de son yıllarda sağlanan büyümeye rağmen bu oranın sadece yüzde 4 olduğuna dikkat çekildi. İHA

Emek Partisi aday adaylarından ortak açıklama Haber

Emek Partisi aday adaylarından ortak açıklama

Emek Partisi’nin 10 aday adayının imzasıyla yayınlanan açıklamada, “İşçi önderlerine, mücadeleci sendikacılara açık çağrımız; sermaye partilerinden aday olmamaları, sermaye programlarının payandası olmamalarıdır. İşçi sınıfının sermayeye yedeklenmesine hizmet etmemeleridir. Tabii ki işçi ve emekçilere çağrımız da sermaye partilerine ve adaylarına oy vererek destek vermemeleridir” denildi. "Sermaye programlarından, sermaye partilerinden aday olunarak işçi ve emekçilerin mücadelesi parlamentoya taşınamaz!” vurgusu yapılan açıklamada şu ifadeler kaydedildi: “Bugüne kadar farklı işçi ve memur konfederasyonlarından çeşitli düzeylerde çok sayıda sendikacı milletvekili adayı ve milletvekili oldu. Hatta bu milletvekillerinden bazıları “Bakan” oldu. İstisnasız sermaye partilerinin programlarından aday olup işçi ve emekçilerden oy istediler. İşçileri emekçileri sermaye partileri aracılığı ile sermaye programlarına yedeklemekte rol üstlendiler. Seçildiklerinde ise Mecliste işçi sınıfının ve emekçilerin aleyhine politikalara el kaldırıp oy verdiler. Bu söylediklerimiz herkes tarafından çok iyi bilinmektedir.” İŞÇİ ÖNDERLERİNE ÇAĞRI İşçi önderlerine ve mücadeleci sendikacılara çağrı yapılan açıklamada, “Sermaye partilerinden aday olmamaları, sermaye programlarının payandası olmamalarıdır. İşçi sınıfının sermayeye yedeklenmesine hizmet etmemeleridir. Tabii ki işçi ve emekçilere çağrımız da sermaye partilerine ve adaylarına oy vererek destek vermemeleridir. Bizler İzmir’de yıllardır işçilerin kamu emekçilerinin örgütlenme ve hak alma mücadelelerinde yer almış sınıf sendikacılığı çizgisinde işçi ve emekçilerin mücadelesini birleştirerek ilerletme çabasını vermiş sendikacılarız. Emek ve demokrasi mücadelesinde, eylemlerde, grevlerde, direnişlerde omuz omuza mücadele ettiğiniz yüzlerce mücadeleci sendikacı, binlerce on binlerce işçi ve emekçi kardeşlerimize sesleniyoruz: İş yerlerinde, meydanlarda sürdürdüğümüz mücadelenin parlamento mücadelesiyle birleşmesinin yolu, sermayeden bağımsız kendi sınıfımızın programı ve politikasıyla olanaklı olabilir. Bunun için Emek ve Özgürlük İttifakı'nı ve ittifak partilerinden sınıfın partisi olan Emek Partisi’nden milletvekili aday adaylığı için başvurarak sınıf partisinin programı ve politikaları doğrultusunda adayız. Ülkenin bugün içinde bulunduğu çok yönlü yıkımın sorumlusu, iktidarı elinde bulunduran iş birlikçi büyük sermaye sınıfı ve onun her renkten partileridir. Son 20 yılda tekelci sermayenin en azgın en saldırgan, en gerici temsilcisi olan AKP tek adam yönetimi eliyle ülkeyi yönetiyor. Bu iktidar yalnız deprem bölgesindeki illeri değil, bütün ülkeyi her alanda emekçiler için yaşanamaz hale getirip enkaza çevirirken, sermayenin kar ve büyüme rekorları kırdığını biliyor ve görüyoruz. Şirketlere verilen teşvikler, vergi afları rakamlarının büyüklüğü ortadayken depremzede emekçilerin en ucuz en küçük ihtiyaçlarının karşılanmadığına tanıklık ediyoruz. İşçi ve emekçilerin ücretleri sürekli erirken açlık sınırının altında yaşamaya zorlanıyorlar. Çalışma koşullarının ağırlığını, iş cinayetlerinde ölen işçi sayıları gösteriyor. Grev yasakları, hak alma eylemlerine saldırılar ile işçi ve emekçilerin mücadelesi baskı altına alınırken ihraçlar işten atmalarla bütün çalışanlar için iş güvencesi ortadan kaldırılıyor. Eğitim sağlık gibi en temel haklar ticarileştirilmiş durumda. Bu saldırılar karşısında işçiler emekçiler birçok yerde lokal eylem ve direnişler gerçekleştiriyor. Bu direnişleri birleştirerek büyütmek, işçi ve emekçilerin politikaya müdahalesinin dayanağı yapmak, bu mücadeleleri politik mücadeleyle birleştirmek için sermaye partilerinden değil Emek Partisi’nden aday adayıyız. Bu seçimlerde partimiz, önüne gerici faşist bir rejim inşa eden ‘Tek Adam’ yönetimini yenilgiye uğratma, işçi ve emekçilerin birliğini örgütlülüğünü ve sınıfın bilincini ilerletme, işçi sınıfının müttefikleri olan demokrasi güçleriyle birlikte mücadelesini ittifakını güçlendirmek hedefini koymaktadır. Bu görevler ancak sınıf partisinin programı ve ittifak politikalarıyla hayata geçirilebilir. Bu hedefler, sermaye partilerinden, programlarından aday olarak ve bu yolla parlamentoya giderek yerine getirilemez. Onun için aday adaylığımız vesilesiyle de tüm mücadeleci sendikacılara, işçi önderlerine, işçi ve emekçi kitlelere hak alma mücadelesinde omuz omuza birlikte olduğumuz gibi politik mücadelede de gücümüze güvenerek yan yana birlikte yürümeye, birliğimizi güçlendirmeye çağırıyoruz. İşçi ve emekçi halkımızı sermaye ittifakları arasında bölünmeye değil, emekçilerin, halkın gerçek seçeneği Emek Özgürlük İttifakı saflarında birliğimizi ve mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz” denildi. İsmail Doğan (Eski Petrol-İş Aliağa Şube Bşk) Cihan İşçi (Deriteks Örgütlenme Uzmanı) Kemal Köroğlu (Eski Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube Bşk.) Can Bahadır (Eski Genel-İş İzmir 3 No’lu Şube Bşk.) Ufuktan Öden (Gıda-İş Ege Bölge Bşk.) Elif Çuhadar (Eski KESK MYK üyesi) Ramis Sağlam (Eski BES İzmir Şube Şube Bşk.) İsmail Hakkı Şimşek (Eski Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Bşk.) Duran Sınacı (Eski Eğitim Sen İzmir 6 No'lu Şube Bşk.) Adnan Kesici (Eski Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Sekreteri)

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.