sergi Haberleri - Son Dakika sergi Haber Güncel Gelişmeler

İstanbul'da “Üç Harem-i Şerif Sergisi” sanatseverlerle buluştu

Esenler Belediyesi, "Harem-i Şerif" olarak bilinen Kabe-i Muazzama'nın bulunduğu Mescid-i Haram, Hz. Muhammed'in (S.A.V) kabrinin yer aldığı Mescid-i Nebi ve ilk kıble olan Mescid-i Aksa'nın alanında çekilmiş fotoğraflardan oluşan "Üç Harem-i Şerif Sergisi"ni meraklılarıyla buluşturdu. Sergi, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi'nde gerçekleşti ve Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Hüseyin Cerrahoğlu, eserleri sergilenen fotoğraf sanatçısı Orhan Durgut ve birçok sanatseverin katılımıyla açıldı. Sergi, Ramazan ayına özel olarak kapılarını açtı ve Durgut'un 20 yılı aşkın süredir objektifine aldığı 85 fotoğrafı içeriyor. “Derdimiz tarihe bir şeyler bırakmak” Uzun yıllardır fotoğraflarıyla tarihe kaynaklık eden Orhan Durgut, “Hicaz bölgesinde 14 yıl kaldım. Özellikle Mekke’nin geçirdiği mimari değişimi fotoğraflayarak arşivledim. Hicaz bölgesinde çalışmaya başladığımda ilk yıl helikopterle uçuş yaptım. Arafat’ta herkesin yaptığı vakfe duasını yukarıdan izleme fırsatım oldu. O kadar çok anım var ki. Bunlarla beraber İslam tarihinde küçük de olsa bir hikâyesi olan pek çok şehrin fotoğraflarını çekiyoruz. 33 ülkenin 105 şehrinde bulunan İslami mekânları fotoğrafladım. 610 yılından 1110 yılına kadar yapılmış camileri de çekiyoruz ve bunları belgeliyoruz. Bir de Peygamber Efendimiz (SAV)’in çevreye gönderdiği mektuplar var. Bunların 9 tanesi dünyanın çeşitli müzelerinde bugün sergileniyor. 4 tanesi de Topkapı Sarayı’nda. Bu mektupların hikayeleriyle bir çalışma yapıyoruz. Mektupları kimin yazdığı, kimin götürdüğü, götüren sahabenin yol hikayesi ve kime teslim ettiği gibi sorulara cevap bularak mekanların fotoğraflarını çekiyoruz. Abdülhamid Han bütün İslam coğrafyasının fotoğraflarını çektirmişti. Hala da o fotoğraflardan kitaplar yapılıyor. Bizim de derdimiz tarihe bir şeyler bırakmak” dedi. “Yıllarca bölgelerde fotoğraf çekmiş” Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Hüseyin Cerrahoğlu, “Geçen yıl Kabe Örtüleri Sergimiz vardı. Bu sergilerin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Şu an Filistin’de yaşananları da düşününce bu tür çalışmaların daha değerli olduğunu düşünüyorum. Orhan hocamız yıllarca bu bölgeleri gezerek fotoğraflar çekmiş. Biz kendisini ilk kez Esenler’de misafir ettik. Sergisini bize açtığı için kendisine ayrıca teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. “Gitmiş kadar olduk” Sergiden çok etkilendiğini söyleyen Azize Kuzu, “İnanın duygulanmamak elde değil. Fotoğrafları görünce gözlerimiz yaşardı. Şu anda aklımız, fikrimiz, ruhumuz hep Kudüs’te. Değişik duygular içerisindeyiz. Buralara gitme imkânımız olmadı. En azından gitmemiş olduğumuz birçok yerin fotoğraflarını görme imkânı bulduk. Rabbim isteyen herkese nasip eder inşallah” dedi. “Sergide Kabe’nin kokusu var” Kerem Ali Fidan ise, “Bu sergide Kabe’nin kokusu var. Manevi duygularımı çok besleyen bir sergi oldu. Bana Allah’ı ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’i hatırlattı. İnşallah ileride bana da buralara gitmek nasip olur. Umarım bir gün Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşur ve biz de orada şükür namazı kılarız” ifadelerini kullandı.

İzmir’de 39. DYO Resim Ödülleri Sergisi

Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından “Doğa ve İnsan” temasıyla düzenlenen 39 DYO Resim Ödülleri’nin ödüllü ve sergilenmeye değer bulunan eserleri, İzmir Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapılan açılış töreni ile sanatseverlerle buluştu. Açılış törenine İzmir iş ve sanat dünyasından davetlilerin yanı sıra İzmirli sanatseverler ile Yaşar Topluluğu yönetici ve çalışanları katıldı. 39. DYO Resim Ödülleri İzmir Sergisi açılış töreninde konuşma yapan Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı İdare Heyeti Başkanı Feyhan Yaşar “Renklerin konuştuğu sergimizle, 39. DYO Resim Ödülleri yarışmamızda ödül alan ve sergilenmeye değer bulunan eserleri İzmir’de sanatseverlerin beğenisine sunuyoruz. Türkiye’de resim sanatında özel sektör tarafından düzenlenen ve yarım asrı aşkın süredir aralıksız devam eden tek yarışma olan DYO Resim Ödülleri, Türkiye’de resim sanatının gelişiminin izlenebildiği değerli bir arşive sahip. 1967 yılından bu yana DYO Resim Ödülleri’nin resim sanatına kattığı değer ve kazandırdıklarıyla gurur duyuyoruz. Yaşar Ailesi, Yaşar Topluluğu ve Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı olarak kültür ve sanata verdiğimiz önemle İzmir’e ve ülkemize kazandırdığımız Yaşar Müzesi’nin çok yakın bir zamanda sanatseverlerle buluşacağını da müjdelemek isterim. Vakfımızın 50. yılında, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına ilk armağanımız olan Yaşar Müzesi, resim, halı-kilim ve arkeolojik eser koleksiyonu ve geçisi sergilerle şehrimizin kültür-sanat hayatına renk katacak. ” diye konuştu. Açılış töreninde konuşma yapan Seçici Kurul Üyesi Prof. Mümtaz Sağlam “1980 yılında İzmir’e öğrenci olarak geldiğimde gördüğüm ilk sergi DYO Resim Ödülleri sergisiydi. Sergiden o kadar etkilendim ki eğitim hayatıma mimarlık ya da resim alanında devam etmeye karar verme aşamasındaydım ve o gün resim eğitimi almaya karar verdim. Kültürel ve toplumsal dönüşümün yarattığı ilk etkiyi sanatçılar verir, bunu da resimler üzerinden okuyabilirsiniz. Sanat eserleri toplumun kültürel hafızasının kristalleştiği nesnelerdir, bunun için değerlidir. DYO Resim Ödülleri yarışması Türkiye’de bu alandaki en kapsamlı yarışmalardan biri. Bu yıl 1.066 eseri değerlendirdik. Her resmi tek tek ele alıp, inceleyip, değerlendirip bu sergiyi ortaya çıkarmak çok kolay olmadı. DYO Resim Ödülleri yarışmasının kazandırdığı bu resimler üzerinden Türkiye’de resim sanatının yakın tarihini okumak mümkün. DYO Resim Ödülleri, Türkiye’de resim sanatının gelişim çizgisini, şu an geldiği noktayı, yıl yıl beliren eğilimlerin neler olduğunu gösteren zenginliğe sahip bir etkinlik.” sözleriyle DYO Resim Ödülleri’nin resim sanatına olan katkısına vurgu yaptı. 39. DYO Resim Ödülleri sergisi, 4 Şubat 2024 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. 1967’den bu yana DYO Resim Ödülleri 1967’de İzmir’de başlayan ve sadece Ege Bölgesi sanatçıları için düzenlenen DYO Resim Ödülleri, 1973’ten bu yana Türkiye çapında düzenlenirken 1999’a gelindiğinde yarışmaya ilk kez yurt dışından katılım sağlandı. 1993 yılından bu yana Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen DYO Resim Ödülleri yarışması, Türk resim sanatında isim yapmış pek çok değerli sanatçının eserlerine ev sahipliği yaptı ve gerek katılımcıları gerekse başvuran eserlerin niteliğiyle her geçen gün önemini artırdı. 1967 yılından bu yana aralıksız olarak düzenlenen ve yurt dışından da başvuru alan DYO Resim Ödülleri yarışması, 57 yıllık süreçte aralarında Adnan Çoker, Mustafa Pilevneli, Vedat Mavitan, Zahit Büyükişleyen, Devrim Erbil, Gencay Kasapçı, Nurullah Ataç, Balkan Naci İstimyeli, Şeref Bigalı, Alaattin Aksoy, Şükrü Aysan gibi Türk resim sanatının pek çok ustasına da ev sahipliği yaptı. Özellikle genç sanatçı kuşağının ilgi gösterdiği sanat etkinliği olma özelliğini taşıyan DYO Resim Ödülleri; bugün, resim sanatına değerli isimler kazandırmanın yanı sıra, resim sanatındaki ulusal ve uluslararası güncel gelişmelerin, yeni eğilimlerin ve araştırmaların da değerlendirildiği bir platform haline geldi. 39. DYO Resim Ödülleri Aralarında İran, Azerbaycan, Almanya, Şili ve Bulgaristan’dan 704 sanatçının 1.066 eserle başvurduğu yarışmanın jürisi, sanatçı Habip Aydoğdu, Prof. Hayri Esmer, Doç. Dr. Devabil Kara, Prof. Cebrail Ötgün, Prof. Dr. Ferhat Özgür, Prof. Mümtaz Sağlam ve basın mensubu İhsan Yılmaz’dan oluştu. Seçici kurul 6 eseri ödüle layık görürken, 79 eser de sergilenmeye değer bulundu. Seçici kurul, pentür dalında Atila Ulusal’ın “Beni Buradan Almayın”, Furkan Armutçu’nun “Buğday Tarlası”, İrfan Dönmez’in “Ben’e Dair İmgeler” ve Murat Özbakır’ın “Yeryüzü-Kent-Yapı” isimli eserlerini ödüle layık görürken Kübra Gürleşen’in “Tuz Gölü” ve Şerife Şen Akkaş’ın “Yok Oluş” adlı eserleri de özgün baskı dalında ödüllendirildi. 79 eser ise sergilenmeye değer bulundu. Sanatseverler, eserleri İstanbul, Eskişehir, Ankara, Mardin ve İzmir’de açılan sergilerde izleme fırsatı buldu.

Nazilli’de ‘Sevgi Eli’ etkinliği düzenlendi

Nazilli Belediye Meydanında düzenlenen serginin açılışına Nazilli Kaymakamı Sedat Sırrı Arısoy, Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, Daire Müdürleri, Muhtarlar, davetliler ve proje ortakları katıldı. Sanatçılar tarafından yapılan tablolar, el işi eserler ve sanatla ilgili fotoğrafların yanı sıra evlerin balkonlarında yetiştirilen birbirinden güzel çiçeklerin sergilendiği etkinlikte sanatçılardan bilgi alan protokol üyeleri emeği geçenlere teşekkür ederek depremzede çocuklara destek olmak amacıyla katkıda bulundu. ''BİZİ HİÇ KİMSE PARÇALAYAMAYACAK'' Etkinlikte bir konuşma yapan Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, farkındalık projesinin geliştirilmesinde ve hayata geçirilmesinde katkılarından dolayı Nazilli Kaymakamı Sedat Sırrı Arısoy’a teşekkür ederek: “Öncelikle kaymakamımıza ve emeği geçen çok değerli hocalarımıza çok teşekkür ediyorum. Zor günleri yaşadığımız anlarda bu anlamlı sergiyle farkındalık oluşturan herkese teşekkürler. Bir milletin millet olması açısından en önemli değer acı günde de tatlı günde de birlikte olabilmesidir. Ülke olarak yaşadığımız zor anları değerli sanatçı hocalarımız paylaşım yaparak acılarımızı hafifletmeye çalışıyorlar. Nazilli’de herkes elinden geldiğince katkı sundu ve sunmaya da devam ediyor. Belediye meydanımızda tarihin en büyük kampanyalarını yürüttük ve yine bu meydanda çok güzel etkinlikler yapılıyor. Burada yüreklerde yaşayan sevgi paylaşılıyor ve bu yaralar bu sevgiyle sarılacak. Biz biriz, biz bütünüz ve bizi hiç kimse parçalayamayacak” dedi. ''SEVGİ ELİ OLUR MUSUNUZ?'' Proje ortaklarından Nazilli Fotoğraf ve Plastik Sanatlar Amatörleri Derneği Başkanı Refik Karacaoğlu: “Depremzede çocuklarımıza sevgi eli olur musunuz projemizde biz de Nazilli Fotoğraf Derneği olarak daha önce çekmiş olduğumuz farklı fotoğraflarla katkıda bulunduk. Projede yer almamız bizleri çok mutlu etti. Bu tür etkinliklere tüm sanatçı dostlarımızı davet ediyor ve katılmalarını diliyoruz” dedi. “DEPREMZEDE ÇOCUKLARIMIZA KATKI” Ege Sanat Birliği Başkanı Nurettin Ataman, “Bugün burada depremzede çocuklarımıza bir katkı sağlayabilmek için üye sanatçılarımızla birlikte buradayız. Nazilli’deki tüm duyarlı sanatçılarımızı ve vatandaşlarımız bu etkinliğimize bekliyoruz. Bir süre sonra Hatay’a giderek burada da bir etkinlik düzenleyeceğiz. Sosyal bir birlik olan Ege Sanat Birliği olarak yaşadığımız deprem acısını bir nebze olsun hafifletmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi. Düzenlenen serginin 3 gün süreceği belirtildi. İHA

Tomris Uyar’ın, özel eşyaları bu sergide ilgi çekti

2023 yılını Tomris Uyar’a adayan Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü, yıl boyunca usta yazarın yazın hayatına farklı disiplinlerden bakarken, Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü de özel bir sergi ile usta yazarın çalışma ve yaşam alanını Nilüfer’e taşıdı. Çeviri ve öyküleriyle Çağdaş Türk Edebiyatı’nda ayrıcalıklı bir yere sahip olan Tomris Uyar’ın kendi çizgisinden ödün vermeden geliştirdiği etkileyici imgeleri, izleyenlere yazarın kendi perspektifinden vermeyi hedefleyen “Yürek Hakkı: Tomris Uyar’ın Yazı-İmge Dünyası” sergisi, Nâzım Hikmet Kültürevi’nde izlenime açıldı. Sergi açılışına Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nejla Aslan, Tomris Uyar’ın oğlu Hayri Turgut Uyar, Dr. Necmi Sönmez ile çok sayıda edebiyat ve sanat tutkunu katıldı. KİTAPLARININ İLK BASKILARI DA YER ALIYOR Küratörlüğü Dr. Necmi Sönmez’e ait olan sergide, Tomris Uyar’ın evinin salonuna yerleştirdiği yazı masasından, dönemin değerli isimlerini ağırladığı koltuk takımına, eserlerini yazdığı alandaki objelerden, yazma süreçlerinde etkin olan görsel imgelere, günümüze dek korunmuş özel eşyalarından koleksiyonuna eşlik eden el yazıları ve arkadaşlarının hediye ettiği resimlere kadar birçok değerli materyal yer alıyor. Uyar’ın, yaşamı boyunca hem çalışan hem çocuk bakan aynı zamanda hayata tutunmaya çalışan kadınları konu aldığı kitaplarının ilk baskıları da, sergiye ayrı bir değer katıyor. İlk günden ilginin yoğun olduğu sergide küratör Dr. Necmi Sönmez, izleyenlere sergiyi gezdirerek, eserler, materyaller ve objelerin hikayelerini de paylaştı. İzleyenleri Tomris Uyar’ın dünyasına yolculuğa çıkaran sergi, 14 Ocak 2024 tarihine kadar Nâzım Hikmet Kültürevi’nde izlenime açık kalacak. Bu haber de ilginizi çekebilir: Tunç Soyer Yüz Yıllık Miras Bengüboz Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Tankut Karabacak'ın sergisi GT Art Sanat Galerisi'nde açıldı

Sanatçının zorluk derecesi yüksek kağıt üzerine uyguladığı karışık teknik ile yaptığı çalışmalardan oluşan sergide toplam 52 adet eseri bulunuyor. Serginin açılış kokteyline İzmir cemiyet hayatının tanınmış isimlerinin yanı sıra sanatseverlerden oluşan seçkin bir davetli grubu katıldı. Sanatçının eserleri sergiyi izleyenlerin ilgi odağı oldu. 1969 yılında İzmir’de doğan Tankut Karabacak, ilk ve orta öğrenimini İzmir’de tamamladı. 1992 yılında Ankara Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi iç mimarlık bölümünden mezun olduktan sonra İstanbul’da profesyonel meslek hayatına atılarak mimarlık ve dekorasyon alanında deneyim kazandı. Küçük yaştan itibaren sanata ve resme ilgi duyan sanatçı; aldığı güzel sanatlar eğitiminin de etkisiyle zaman içerisinde kullandığı teknikleri geliştirerek kendine has bir teknik ve yorum ortaya çıkardı. Resimleriyle ortaya koyduğu çalışmalarında deniz tutkusunu, hayal, duygu ve coşkuyu betimlemeye yönelen sanatçı çalışırken o anki frekansına ve duygu yoğunluğuna uygun müzikleri tercih ettiğini söylüyor. Çizimlerini yaparken dış Dünyaya kendisini kapattığını ifade eden Tankut Karabacak, resim yaptığı anlarda hiçbir şey düşünmeyerek zihnini boşalttığını ve o anki duygu ile kendi frekansına yoğunlaştığını ifade ediyor. Çalışması bir hayli zor olan kağıt üzerine uyguladığı serbest ve karışık tekniklerle ortaya çıkardığı eserler sanat severlerin bir hayli ilgisini çekerek beğeni topluyor. Fotoğraf Altı İsimler 1. Tankut Karabacak 2. Ebru-Tankut Karabacak 3. Tankut Karabacak, Aybers Karabacak, Kaya Ulusoy 4. Adnan Cinstaş, Ercan Çelikkaya 5. Ramazan Başaran, Canan Başaran Günaydın 6. Betül Elmasoğlu, Reyhan Özden, Nejla Barış 7. Murat Ulusu, Selçuk Borovalı 8. Elvan Erin, Ebru Karabacak, Senem İşman 9. Yıldız Gönüllü, Özlem Kızılay 10. Elvan Erin, Murat Ulusu 11. Mustafa Tuğrul Edis -Gülden Edis 12. Atahan-Alper Özmızrak 13. Ayşe Tatari BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İstanbul’da “Efendiler” sergisi açıldı

Berceste isimli resim sergisi sanat severlerle buluştu

CSO Ada Ankara'da Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen serginin açılışı öncesi 30 yaşındaki ressam Bağlı, açıklamalarda bulundu. Küçük yaşlardan itibaren sanata ilgi duyduğunu ifade eden Bağlı, 2019'dan itibaren sergiye hazırlandığını kaydetti. Eserlerinde natürmort, manzara ve mitoloji temalarını işlediğine değinen sanatçı, birçok eserini de seyahatlerinden esinlenerek ürettiğini anlattı. 30 eserin yer aldığı sergi, 11 Aralık'a kadar ücretsiz gezilebilecek. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Antikacılık tutkusu doktorluğunu geride bıraktı

Aydın’da Atatürk fotoğraflarla anıldı

Aydın İncirliova Belediyesi 10 Kasım Anma Günü ve Atatürk Haftası dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda 85 fotoğraftan oluşan bir Atatürk fotoğrafları sergisi düzenledi. Düzenlenen sergide Atatürk’ün hayattayken çekilen fotoğrafları, cenaze merasimi esnasında çekilen fotoğraflar ve Atanın vefatını duyuran gazetelerin manşetleri yer aldı. Cumhuriyet Meydanı’nda saat 9.05’te gerçekleşen anma etkinliğinin ardından gezilmeye başlanan sergiye, tören alanındaki ilçe protokolü ve vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Başkan Kaya, tarihi öneme sahip pek çok fotoğrafın yer aldığı sergiyi İncirliova Kaymakamı Canan Hançer Baştürk ve ilçe protokolü ile birlikte gezdi. 85 fotoğrafın yer aldığı sergiye vatandaşlardan da büyük ilgi olduğu görüldü. Sergiye ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Kaya, “İncirliova’mıza çok yakışan bir sergi oldu. Ulu Önderimizin vefatının 85. yıl dönümü olması sebebiyle sergide 85 adet fotoğraf yer aldı. Sergiyi gezen vatandaşlarımız Atamızın gençlik yıllarından başlayarak, vefatına kadar olan dönemle birlikte cenaze merasimi ve o gün çıkan gazete manşetlerini fotoğraflarla görebilecekler. İlgiyle gezilmesi gereken çok güzel bir sergi oldu. Ulu Önderimizin gelecek nesillere doğru aktarılması açısından da son derece olumlu bir sergi. Tüm İncirliovalıları bugün saat 17.00’ye kadar alanda olacak olan sergimizi gezmeye davet ediyorum” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Aydın’da evinin balkonundan yola düştü!

İstanbul’da “Efendiler” sergisi açıldı

İstanbul Beyoğlu Belediyesi tarafından Mustafa Kemal Atatürk’ün 85’inci ölüm yıldönümüne özel bir fotoğraf sergisi düzenlendi. Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi’nde gerçekleşen ve Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğraflarından oluşan serginin açılışına, Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ile birlikte çok sayıda kişi katıldı. Açılışta konuşan Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, bu serginin Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırasını canlı tutmayı amaçladığını ve O’na olan vefanın bir ifadesi olduğunu söyledi. “10 Kasım’da bu sergiyle hem bir vefayı hem bir hatırayı burada canlı tutmak istiyoruz” Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, "10 Kasım, bizler için bir anlamda matem günü, yas günü, hüzün günü. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat adını koyduğu İstiklal Caddemizde, onun adına 10 Kasım’da bir sergiyle hem bir vefayı hem bir hatırayı burada canlı tutmak istiyoruz. Sultan Alparslan ile, Malazgirt ile, 1071 ile biz Selçukluyuz. Bizler 1299’da Osman Gazi ile, 1543’te İstanbul’un fethiyle Fatih Sultan Mehmet Han ile Osmanlıyız. Biz 1919’da, 1923’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilelebet var olacak Türkiye Cumhuriyeti Devletiyiz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu biz ilelebet var edeceğiz. Bu topraklarda, bu toprağın çocuğu olarak; Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Roman’ı, Boşnak’ı, Alevi’si, Sünni’si ile bu toprağın çocukları olarak bir ve beraber olarak var olmaya devam edeceğiz” dedi. Konuşmaların ardından Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy ve beraberindekiler sergiyi gezerek fotoğrafları inceledi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İstanbul'da hatalı sollama ve hız kazaya neden oldu: 8 yaralı

Denizli’de 'Anadolu Esintileri' sergisi açıldı

Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar ile birlikte Buldan MYO Moda Tasarım Programı öğrencilerinin çalışmalarından oluşan ve Üniversitemize tahsis edilen Buldan Beyler Konağı’nda düzenlenen “Anadolu Esintileri” isimli tasarım sergisinin açılışını gerçekleştirdi. Kıyafetler ve tasarım süreçleri hakkında bilgi alan Rektör Prof. Dr. Kutluhan açılışın ardından öğrenciler ile bir süre sohbet etti. Rektör Prof. Dr. Kutluhan öğrencilere Buldan’ın tekstil anlamında köklü geçmişini hatırlatarak, öğrencilere kendileri bu alanda geliştirmek adına yenilikçi fikirlerini bol bol tasarım sergilerinde buluşturmaları tavsiyesinde bulundu. Programın devamında Buldan Meslek Yüksekokulu’nun (MYO) 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Akademik Açılış Töreni Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar’ın katılımı ile gerçekleştirildi. Törende konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan şunları kaydetti: “Pamukkale Üniversitesi Türkiye Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır birçok etkinlik yapmıştır. Bu etkinliklerde de Buldan Meslek Yüksekokulumuz hiç geri kalmamıştır. Çok güzel bir moda tasarım sergisini gezdik. Buldan Belediyesi tarafından tarafımıza tahsis edilen konakta sergiyi gezdik. Çok memnun kaldık. Gerçekten moda tasarım hocalarımıza ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Bizim en önemli amacımız Cumhuriyetimizin 100. yılını yaşamanın gururunu, onurunu hepimiz duyuyoruz ama üzerimize düşen asli görevi de unutmamamız lazım. O da şudur: Artık Cumhuriyet yeni yüzyıla giriyor ve bu yüzyılın da inşa edenleri, bu yüzyılın nasıl olacağına dair karar vericileri sizlersiniz, siz öğrencilersiniz. Cumhuriyetimiz kurulmuş, Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları ile birlikte büyük işler başarmışlar. Allahtan onlar varmış ki başarmışlar. Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyet ve bunun da yaşaması için teslim ettiği kişiler gençler. Eğer geçlerimiz cumhuriyete sahip çıkarsa cumhuriyetin idrakini iyi anlarsa o zaman cumhuriyetimiz ilelebet yaşayacak demektir. Bu da cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında özellikle sizlere düşen görevdir. Dünyada en çok kazanan, en çok çalışandır; biz çalışmaktan, yorulmaktan bıkmamalıyız. 3+1 modelinin Buldan MYO’muza uygulanması lazım. En kısa zamanda bu geçişi bekliyoruz. Ayrıca Moda Tasarım öğrencilerimiz; buradaki tekstil firmaları ile iletişime geçin, onların ürünlerini sizler tasarlayın. Bunu kendinize ödev bilin. Onların sattığı ürünleri tekrar tasarlayın. Çünkü biz ne dedik Üreten Üniversite olacağız. Üniversite hayatın rehberi olacak dedik ve amacımızı şehirle bütünleşme olarak belirttik. Siz yeter ki yenilikler kazandırın, işletmeler zaten destek oluyorlar, daha çok destek olurlar. Üreten üniversite kelimesi altında biz bunu demeye çalışıyoruz. Biz üretmeliyiz, kazanmalıyız demeye çalışıyoruz. Evet, Cumhuriyetimize sahip çıkmaya söz veriyor muyuz? Türkiye yüzyılını dünyaya ispatlamaya söz veriyor muyuz?” Akademik açılışın ilk dersini, kazı ve restorasyon çalışmaları PAÜ tarafından gerçekleştirilen Sillyon Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Taşkıran tarafından verildi. Doç. Dr. Taşkıran “Sillyon Antik Kenti Anıtsal Yapılarının Rölöve Restitüsyon Restorasyon Statik Elektrik Makina Peyzaj Teşhir ve Tanzim Projesi” başlıklı sunumu ile Antik Kentte yapılan çalışmalar ve ayağa kaldırılan yapılar hakkında bilgiler verdi. Konferansın sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Doç. Dr. Murat Taşkıran’a günün anısına hediye takdiminde bulundu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Denizli Büyükşehir spor kursları başlıyor