Güler’den serbest bölgeler şartı: “Ucuz iş gücü için kimse gelmesin!”
NURETTİN BAKİ
Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi organizasyonunda, Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (ESBAŞ) ev sahipliğinde, ESBAŞ Teknoloji Merkezi Konferans Salonunda 2023’te Nasıl Bir Ekonomi Paneli ve Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi- İzmir Basın Temsilcileri ve Kurumsal İletişim Yöneticileri Zirvesi,EMD Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demircan moderatörlüğünde gerçekleştirildi.Toplantıya ESBAŞ CEO’su Faruk Güler, Ekonomi eski Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) önceki dönem Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege Tekstil ve Konfeksiyon ihracatçıları Birlik Başkanı Burak Sertbaş, EGEV Başkanı Mehmet Ali Susam ile iş dünyası temsilcileri ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileri katıldı. Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi yönetimi ve yazarları Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi’nin kuruluş sürecini, İzmir Basın Temsilcilerine ve Kurumsal İletişim yöneticilerine anlattı. ESBAŞ CEO’su Faruk Güler de Batı Anadolu Serbest Bölgesi (BASBAŞ) ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi.
İNSAN GÜCÜ İÇİN GELEN ŞİRKETLERİ İSTEMİYORUZ
Hem ESBAŞ hem de BASBAŞ’da ucuz iş gücü için gelen şirketleri istemediklerini ve teklifleri reddettiklerini söyleyen Güler,ESBAŞ ve Bergama Serbest Bölgesi’nin (BASBAŞ) CEO’ su Faruk Güler, 24 bin istihdam ve 2.5 milyar dolarlık ihracatı olan Ege Serbest Bölgesi’nin Bergama’da da aynı başarıyı yakalayacaklarını söyledi. Güler,“İnsan gücünü tolare edemeyecek ve insanların fikirlerinden, yaratıcılığından, deneyiminden faydalanmayı planlamayan şirketler zaten serbest bölgelere gelmesin. Çünkü biz sürdürülebilir bir işletmenin işçiyi ucuz iş gücü olarak görmediğine ve insanların fikirlerinden, düşüncelerinden faydalanması gerektiğine inanıyoruz. Yatırımcı için İzmir’in neden İzmir olduğu çok önemli. Sunumda utanacağımız bir bilgi de var. Aylık asgari ücret ESBAŞ ve BASBAŞ’da sadece insan gücü ucuz diye gelen şirketleri burada istemiyoruz. İnsan gücünden faydalanacak, insan beyninden, yeteneklerinden faydalanıyor olması lazım. Buralarda olmanın amacı ucuz iş gücü olmaması gerekiyor. İzmir yatırım için en uygun şehirlerden bir tanesi, hepimiz bunun farkındayız. Kuzey İzmir gerçekten yatırım için Türkiye’nin en iyi uygun bölgesi oldu. İhracata yönelik üretim yapıyorsanız, yüksek personel gideriniz varsa, üretimde ithal girdi kullanıyorsanız ve her şeyiniz kayıtlı ise serbest bölgeler sizin için donatılmış alanlardır. Biz de bu alanlara yatırımcıları yatırımlara davet ediyoruz” dedi.
RES’TE BASBAŞ ÜRETİM ÜSSÜ OLABİLİR
İzmir’in rüzgar enerjisinde ekipman ve enerji üretiminde önemli bir merkez olduğunun altını çizen Güler, deniz üstü rüzgar enerjisine de dikkat çekti. Güler, “Türkiye’de üretilen rüzgar enerjisinin çok önemli bir kısmı İzmir’de üretiliyor. Artık büyük yatırımların yanı sıra, küçük parça ve yazılım üretimine kadar çeşitli alanlarda firmalar da faaliyete başladı. Artık sadece karada değil deniz için de üretimler yapılmaya başlandı. Yüzer platformlarla rüzgar enerji santralleri (RES) denizde kullanıp elektrik üretiliyor. Diğer yandan elektrikli araba gibi hareket halindeki araçların şarj edilmesi için de hidrojen ile birlikte hibrit teknolojiler konuşuluyor. Hidrojen 3 dakikada doluyor ve aracı yaklaşık bin kilometre götürüyor. Ama hidrojen için de çok elektrik gerekiyor. Ama denizin ortasına rüzgar türbini koyup hidrojeni o adada üretirseniz çok daha ucuza yeşil hidrojen üretmiş olursunuz. Böylece elektrikli araçların akü sorunu da ortadan kalkacak. Bu tür yatırımlar için BASBAŞ bir üretim üssü olabilir” ifadelerine yer verdi.
YÜKSEK KATMA DEĞERLİ ÜRETİM VURGUSU
BASBAŞ bünyesinde özel bir sanayi bölgesi ilan edilip edilemeyeceğine yönelik de çalıştıklarını açıklayan Faruk Güler, “Eğer deniz kenarında yani Çandarlı‘da böyle bir projeyi hayata geçirirsek çok büyük bir atılım atılmış olur. Ama bizim bunları çok hızlı yapmamız gerekir. Fakat ülkemizde maalesef işler istediğimiz hızda gitmiyor. Bergama’nın gerek Çanakkale yoluna yakınlığı gerekse Nemrut limanına olan mesafesi nedeniyle oldukça önemli bir ulaşım noktasında. Demiryolu için de bir proje var fakat henüz hayata geçmedi. Serbest bölgenin hayata geçmesiyle demir yolunun yapılması için incelemeler ve araştırmalar başladı. İşte tüm bu imkanları yüksek katma değerli üretim için akıllıca kullanmalıyız” ifadelerini kullandı.
SERBEST BÖLGELERDE VERGİ AVANTAJI
Serbest bölgelerin yatırımcılara önemli avantajlar da sağladığını kaydeden Güler, “Eğer şirketler serbest bölge dışında yatırım yaparsa toplam yüzde 44.2 oranında vergi ödüyor. Fakat bu yatırımı serbest bölgede yaparsa o zaman yüzde 2.5 oranında vergi veriyor. Bu da üretime büyük katkı sağlıyor. BASBAŞ’ta 2 haftadır yatırımcıların müracaatlarını alıyoruz ve şu anda arazinin yüzde 35 kadarı için yatırımcılarla görüşmeler sürüyor. Bunların yüzde 15’i de teşvik alınca hemen inşaata başlayacak. BASBAŞ’da yatırımcının ihtiyacı olan her şeyi orada da yapacağız. Sadece bir sektöre yönelik değil ülkemize katma değerde bulunacak, teknolojisi olan, yeşile ve istihdamda önem veren şirketlere öncelik vereceğiz. BASBAŞ’ta Yapacağımız her binaya güneş enerjisi kuracağız ve gelen yatırımcıya bunu kuvvetle tavsiye edeceğiz. Yağmur suyunu da toplayıp kullanacağız. Toprak ve havanın kirlenmesini önleyecek tüm önlemler alındı. 5 yıl içinde de ciddi bir konuma oluşup 500 milyon ila 1 milyar dolarlık bir ihracat rakamını yakalayacağımıza inanıyoruz” yorumunda bulundu.
