TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sempozyum

sempozyum haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sempozyum haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu başladı Haber

Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu başladı

ETÜ ev sahipliğinde Cumhuriyetin 100. yılında sosyal bilimlerin edebiyat, tarih, hukuk, güzel sanatlar, ziraat, felsefe alanlarındaki bilgi birikimini tespit etmek ve farklı disiplinlerden bilim insanlarını bir araya getirmek amacıyla düzenlenen program üç gün boyunca devam edecek. Cumhuriyetin 100. Yılında Türk eğitim düşüncesinden basım, yayın ve iletişime, Türk dış politikasından iktisadi yaklaşımlara 19 farklı konuda alanında uzman çok sayıda bilim insanını bir araya getiren sempozyumun açılışına ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden, İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosu Mohammad Ebrahimi, Erzurum Vali Yardımcısı Ahmet Özdemir, Türk Tarih Kurumu Yüksek Kurum Uzmanı ve Bilimsel Çalışmalar Müdürü Dr. Yunus Pustu, Yakutiye Belediye Başkanı Dr. Mahmut Uçar ve akademisyenler ile çok sayıda öğrenci katıldı. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ebediyete intikal eden aziz şehitlerimiz anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Karaelma’nın müzik dinletisiyle başlayan program günün anlam ve önemini ifade eden açılış konuşmaları ile devam etti. Programda konuşan Rektör Çakmak, Cumhuriyet kavramının ilk kez telaffuz edildiği kadim şehir Erzurum'da böylesine önemli bir programa ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Cumhuriyetimizin 100. Yılını idrak ederken içinde bulunduğumuz yüzyılın da Türkiye yüzyılı olduğunun bilincindeyiz. Bu itibarla sempozyumun önümüzdeki yüzyıla ışık tutacak yeni birtakım politikaların benimsenmesinde farkındalık oluşturacak faydalı bir bilimsel etkinlik olacağı kanaatindeyim. Üniversiteler, Cumhuriyet bilincinin ve Cumhuriyetin kazanımlarının yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli sorumluluğa sahiptir. Bu sorumluluğun farkında olan üniversitemiz, bu sempozyum vesilesiyle ve siz değerli bilim insanlarının katkılarıyla tarihe önemli bir not düşmüş olacaktır. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen başta tertip heyetimiz olmak üzere, desteklerini esirgemeyen ve sempozyum paydaşlarımız olan Erzurum Valiliğine, Erzurum Büyükşehir Belediyesine, Türk Tarih Kurumuna, Yakutiye, Palandöken, Aziziye ve Uzundere Belediyelerine ve ASKON’a teşekkürlerimi sunuyorum. Sözlerimi tamamlarken, sempozyumun faydalı geçmesini temenni ediyor ve 100 yıl önceki millî bilincin her daim devam etmesi temennisiyle hepinize saygılar sunuyorum” ifadelerini kullandı. Sempozyumda 35 farklı üniversiteden 77 bilim insanı 19 oturumda Cumhuriyet’in 100. Yılında teması ile farklı oturumlarda üç gün boyunca tebliğler sunacak. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Erzurum, örnek bir etkinliğe imza attı

İslam ve Medeniyet 3. Uluslararası Sempozyumu düzenlendi Haber

İslam ve Medeniyet 3. Uluslararası Sempozyumu düzenlendi

Elazığ valiliği, belediyesi ve FÜ  tarafından ‘İslam ve Medeniyet 3. Uluslararası Sempozyumu’ bu yıl İslam medeniyetinin kurucu unsurları ‘Kur-an - Sünnet- Akıl’ alt başlığı ile Atatürk Kültür Merkezinde yapıldı. Sempozyuma; Vali Dr. Ömer Toraman, FÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Tunceli Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker, Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Kahraman,  İl Müftüsü İrfan Üstündağ, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Veysel Özdemir, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri, ulusal ve uluslararası üniversitelerden bilim insanları, öğretim üyeleri, öğrenciler ve davetliler katıldı. Yaklaşık 10 gündür Gazze’de Müslüman Filistin halkına karşı gösterdiği insanlık dışı saldırıları nedeniyle işleyen İsrail’i kınadığını dile getiren Rektör Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, “İslam medeniyeti, İslam’ın doğuşundan günümüze kadar, Müslümanların yaşadığı ve yerleştiği bölgelerde, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmeler ile bu toplumların ortaklaşa gerçekleştirdiği düşünce, bilim, edebiyat, sanat ve mimari alanlarındaki gelişmelerin tümünü kapsar. İslam medeniyeti Hz. Muhammed’in, Mekke’de Hira mağarasında aldığı ‘Yaradan Rabbinin Adıyla Oku’ emriyle başlamış, medeniyet anlayışının temeline insanı koymuş, onun maddi ve manevi yönlerini geliştirerek yaşam hakkı ile hukukunu temel ilke edinmiştir. Bu medeniyetin temel hedefi; kurucu unsuru olan insanı, Ahsen-i takvim yani mükemmellik mertebesine ulaştırmaktır.  Bugün İlahiyat Fakültemizin destekleriyle, yurt içi ve yurt dışından birbirinden değerli bilim insanlarımız katıldığı sempozyumun hayırlı olmasını diliyorum” dedi.   Konuşmaların ardından YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Kahraman,  Prof. Dr. Fuat Sezgin’in hayatı ve İslam medeniyeti konusunda çeşitli bilgiler sundu.   Konuşmaların ardından Vali Toraman günün anısına Prof. Dr. Kahraman’a plaket takdim etti. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Meteorolojiden Elazığ için sağanak yağış uyası

Şırnak'ta 'Melaye Cizîrî Sempozyumu' Haber

Şırnak'ta 'Melaye Cizîrî Sempozyumu'

İlk olarak geçen yıl düzenlenen Melaye Cizîrî sempozyumunun 2'ncisi bu yıl 12-14 Ekim tarihlerinde yapılacak. Cizre Belediyesi Konferans Salonu ve Kırmızı Medrese'de düzenlenecek olan sempozyuma yerli ve yabancı çok sayıda akademisyen katılım yaparak sunum yapacak. Katılımcılar Melayê Cizîrî'nin 'varlık' fikrini, düşüncelerini, şiirlerini ve dünyaya bakışını anlatacak. Şırnak Üniversitesi, yapılacak olan sempozyum hakkında yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada, "Değerli araştırmacılar, 2023 yılında ikincisini icra etmeyi hedeflediğimiz Melayê Cizîrî Sempozyumlar serisinin bu yılki ana teması 'Melayê Cizîrî'in Varlık Düşüncesi' şeklinde olacaktır. Cizîrî ontolojisinin enine boyuna araştırılmasını hedeflediğimiz bu sempozyumdaki temel amacımız, onun farklı branş uzmanları tarafından irdelenmesi, muhtelif zekalar tarafından objektif bir şekilde analitik bir tarzda kritize edilmesidir. Bu sempozyumu düzenlemedeki diğer iki amacımızdan biri, Cizîrî'nin tasavvufî zaviyesinden 'Varlık Anlayışı'nı izlemeye çalışarak irfandan ve hikmetten mahrum kalmış maddeperest aklın pragmatist çarkları arasında sıkışıp kalan ruhlara manevî bir soluk sağlamaktır. İkincisi ise yeterince tanınmamış ya da yanlış tanıtılmış Cizîrî'nin memleketi olan Cizre'nin tarihi misyonuyla nasıl bir sevgi ve ilâhî aşk merkezi olduğunu tanıtmaktır. Kanaatimizce Konya için Mevlana ne ise Cizre için Melaye Cizîrî odur. Ayrıca nasıl ki Konya hoşgörünün merkezi ise Cizre ilahî aşkın başkenti olmaya namzet kadim bir şehirdir. Bu minvalde siz değerli araştırmacıları II. Uluslararası Melaye Cizîrî Sempozyumu'na davet ediyoruz" denildi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Öğretmenlik kariyer sınavı online olarak yapılacak!

Muğla’da beyin ölümü tespiti sempozyumu Haber

Muğla’da beyin ölümü tespiti sempozyumu

Türkiye’nin önemli sağlık sorunlarından birisi ve tedavisi sadece organ nakli ile mümkün olan hastalıklara çare olabilme noktasında önemli bir yere sahip olan sağlık çalışanları bilgilerini tazelemek için Muğla ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğü çalışanları sempozyumda bir araya geldi. ‘Beyin Ölümü Tespiti, Donör Bakımı ve Aile Görüşmesi’ konularında bilgilerini tazelemek, konuya gereken önemin gösterilmesini sağlamak ve organ nakli hizmetlerinin iyileştirilmesi ile ilgili yapılan çalışmalarda beyin ölüm bildirimi ve kadavra donör sayısının arttırılması amacıyla Bakanlık ve Avrupa Birliği tarafından ortaklaşa yürütülen ‘Organ Bağışında Uyum İçin Teknik Yardım Projesi’ çerçevesinde düzenlenen ‘Beyin Ölümü Tespiti, Donör Bakımı, Aile Görüşmesi’ konulu eğitimlerin devamı niteliğinde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Muğla’da sempozyum düzenlendi. Sempozyum programına Muğla’da bulunan özel ve kamuya ait hastanelerin yöneticileri, idari personelleri ile hastanelerde görevli Anestezi Uzmanları, Yoğun Bakım Uzmanları, Nöroloji Uzmanları, Beyin Cerrahi Uzmanları, Acil Tıp Uzmanları ve Organ Nakil Koordinatörleri olmak üzere yaklaşık 100 kişi katıldı. Muğla İl Sağlık Müdür Vekili Uzman Dr. Esin Nebioğlu ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzman Dr. Hüseyin Bozdemir sempozyumun açılışında katılımcılara bilgi verdi. İzmir Bölge Koordinasyon Merkezinin mevcut durumunu İzmir Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Özgür Sönmez, Beyin Ölümü Tespiti konusunda İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde görevli Prof. Dr. Ali Necati Gökmen, Donör Bakımı konusunda Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli yoğun bakım uzmanı Doç. Dr. Canan GürsoyY, Donörlerin Enfeksiyon açısından değerlendirilmesi hakkında İzmir Dokuz Eylül Hastanesinde görevli Prof. Dr. Şükran Köse ve son olarak da Aile Görüşmesi konusunda İzmir Bölge Koordinasyon Merkezi Organ Nakil Koordinatörü Sevay Bozkuş Aslan sunum yaptı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Muğla semt pazarları

“Yaşar Kemal ile Binbir Çiçekli Bahçede” kitabı yayımlandı Haber

“Yaşar Kemal ile Binbir Çiçekli Bahçede” kitabı yayımlandı

Edebiyat severlerin merakla beklediği “Yaşar Kemal ile Binbir Çiçekli Bahçede” sempozyumunun kitabı çıktı. Kitap İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Planlama Ajansı (İZPA) ve Yaşar Kemal Vakfı tarafından geçtiğimiz yıl düzenlenen “Yaşar Kemal ile Binbir Çiçekli Bahçede: Yaşar Kemal’in Anlatı Dünyasında Doğa, Çevre ve Ekolojik Gerçeklik” sempozyumu kapsamında sunulan otuz beş bildiriden oluşuyor. Kitabın editörlüğünü sempozyum koordinatörü, yazar ve eleştirmen Feridun Andaç üstlendi. Kitap, Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi’nden (APİKAM) veya dijital olarak İzmir Planlama Ajansı’nın (İZPA) internet sitesi izmirplanlama.org adresinden temin edilebiliyor.  “Bu çiçekli bahçeyi son nefesimize kadar koruyacağız” Kitabın Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi’ndeki tanıtım toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bugün yayınını müjdelediğimiz kitap, büyük ustanın doğa kültürüne ışık tutan en kapsamlı eserlerden biri olma özelliğini taşıyor. Bu kitapta yalnızca sözcükler yok. Bu sayfalar, dünyanın kültürlerini, renklerini ve seslerini kucaklayan bir ebru. Bu eser onun tabiriyle ‘Binbir Çiçekli Bahçe’. Biz bu çiçekli bahçeyi son nefesimize kadar koruyacağız. Onun çiçekleri asla solmayacak. O bahçeyi kurutmaya kimsenin gücü yetmeyecek” dedi. Yaşar Kemal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Semiha Baban Gökçeli ise şöyle konuştu:  “Sempozyum ve bu kitap her birini tanımaktan onur duyduğum pek çok kişinin yoğun çalışması ve özverisiyle gerçekleşti. Sempozyuma ve bu kitaba güç katan değerli konuşmacılara ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunarım.” Toplantıda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ve sempozyum koordinatörü Feridun Andaç da birer konuşma yaptı. Sempozyum, büyük usta Yaşar Kemal’in şu sözlerinden ilham almıştı: “Doğanın yozlaşmasının sonu insanoğlunun yozlaşmasıdır. Yozlaşmış, zıvanadan çıkmış, çürümüş insanlığın ne yapıp ne yapmayacağını şimdiden kestirebilir miyiz? Çılgınlığının üstünden gelip, doğayı yeniden yaratıp, insanlık kendi yaratıcılığına yeniden dönebilir mi?  Sonumuza şimdiden ağlamaya mı başlayalım? Yoksa başımızı iki elimiz arasına alıp doğayı kurtarmak için elbirliği ederek bu çılgınlığa dur mu diyelim?” Kitap “doğa” ve “insan” öğelerine odaklanıyor 386 sayfalık kitapta yazarlar, sempozyumda olduğu gibi Yaşar Kemal’in anlatı dünyasındaki “doğa” ve “insan” öğelerine odaklanıyor. Her yazar yaşamı tehdit eden ekolojik sorunları Yaşar Kemal’in edebiyatı aracılığıyla farklı perspektifler ve disiplinler üzerinden ele alıyor. Kitabın yazın dünyasına katkı sunmasının yanı sıra akademik araştırmalara da kaynaklık etmesi bekleniyor. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bornova Kitap Günleri'ne geri sayım başladı 

EÜ’de “Temiz Deniz, Temiz Dünya” sempozyumu Haber

EÜ’de “Temiz Deniz, Temiz Dünya” sempozyumu

Ege Üniversitesinin yeşil kampüs ve sürdürülebilir üniversite konsepti doğrultusunda önemli çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Prof. Dr. Armağan Kınal, “Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Necdet Budak hocamızın öncülüğünde, sürdürülebilir ve iklim dostu bir kampüs oluşturma çalışmalarımız kapsamında birçok projeyi hayata geçirdik. Bu projelerden en önemlisi kuşkusuz Sıfır Atık Projesi'dir. Üniversitemizde öğrencilerimizin ve personelimizin çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik eğitimler düzenleyerek, farkındalıklarının artırılmasına katkı sağlayacak çalışmalar yürütüyoruz. Bunun yanı sıra, sıfır atık projemizi genişletmek için yeni adımlar atıyoruz. Ege Üniversitesi olarak, yeşil kampüs ve sürdürülebilir üniversite konsepti için yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Yeşil yönetim, çevre dostu ulaşım, enerji yönetimi, iklim ve farkındalık, entegre atık yönetimi ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi alt komisyonlarımız, sürdürebilir bir üniversite için var gücüyle çalışıyorlar. Bu çalışmalarımız neticesinde ‘Yeşil Üniversiteler’ sıralamasında her geçen sene daha yüksek puan alıyoruz. Dünya Yeşil Üniversiteler Greenmetric sıralamasında dünyada 108’inci, ülkemizdeki devlet üniversiteleri arasında 4’üncü sıraya yükseldik. Önümüzdeki dönemlerde daha yüksek sıralamalarda yer almayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir ve iklim dostu bir kampüs hedefi ile ‘Sıfır Atık’ olgusunu kendisine ilke edinmiş ve bu konuda ‘Entegre Atık Yönetimi’ sistemini hayata geçirmiş bir üniversite olarak her yıl çevreye daha saygılı ve bilinçli bir toplum yaratmak amacıyla çalışmaktayız.  Gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak ümidiyle herkesin Dünya Çevre gününü kutluyorum” diye konuştu. Konuşmasına katılımcıların “Çevre Günü”nü kutlayarak başlayan İZSU Atıksu Arıtma Dairesi Başkanlığı İdari ve Teknik Amiri Şermin Gür, “Son yıllarda ülkemizde ve dünyada çevre bilincinin daha da geliştiğini ve çevre konusunda farkındalığın arttığını düşünüyorum. Bizler de İZSU olarak, İzmir’de çevre için önemli çalışmalar yürütüyoruz. İzmir metropol alan içerisinde körfeze deşarjı bulunan atık su arıtma tesislerimiz bulunuyor. İZSU adına 71 tane tesis işletiyoruz ve bu tesislerimizden arıtım suyu elde etmeye çalışıyoruz. Bunun yanında, atık suyun ayrıştırılması projesi, İZSU’nun devam eden projeleri arasında yer alıyor. Çiğli ve İzmir’in güneybatısında da atık su arıtma tesislerimiz mevcut. Çiğli’de arıtılmış suların geri kazanılması, çamur depolama sahalarının rehabilitasyonu gibi yürütülen ve planlanan çalışmalarımız var. Projelerimizin tarıma, yeşil alan sulamasına çevresel katkı sağlamasını hedefliyoruz” dedi. Sempozyumun ardından, Ege Üniversitesi Dünya Çevre Günü aktiviteleri kapsamında EÜ Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı önünde personel ve öğrencilerin iklim krizi ve çevre kirliliğine karşı kendi eşyalarını takas ettiği “İkinci El Takas Pazarı” kuruldu. Geri dönüşüme dikkat çekmek ve tüketim alışkanlıklarını azaltmak amacıyla kurulan pazar, öğrenciler tarafından yoğun ilgi gördü. Akdeniz Koruma Derneği tarafından düzenlenen “Akdeniz Tehdit Altında” başlıklı fotoğraf sergisi ilgiyle karşılandı. Etkinlikler kapsamında katılımcılar, Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Müzesi ve Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Merkezine düzenlenen “Kompost Gezisi”ne katıldılar. Ege Ajans

Ege Üniversitesinde sağlık sempozyumu Haber

Ege Üniversitesinde sağlık sempozyumu

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı ile Türk Neonatoloji Derneği iş birliğinde yapılan sempozyum Türkiye’nin farklı üniversitelerinden yenidoğan uzamlarını bir araya getirdi. Ege Üniversitesi  Tıp Fakültesi Muhittin Erel  Amfisinde yapılan sempozyumun açılış konuşmalarını Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç ve Ege Üniversitesi Neonatoloji Bilim Dalı Başkanı  Prof. Dr. Mete Akısü yaptı. Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Mete Akısü, “Mayıs ayı  Nekrotizan Enterokolit (NEK) Farkındalık Ayı olarak kabul edilir ve 17 Mayıs, Dünya NEK Farkındalık Günü olarak anılır. Bu, dünya genelinde NEK farkındalığını artırmak ve bu hastalığa karşı global mücadelemizi güçlendirmek için hayati önem taşıyor. NEK, yaşamlarının ilk haftalarında ve aylarında hassas bebekleri etkileyen, yıkıcı bir bağırsak hastalığıdır. NEK geliştiren bebeklerin yüzde 30'una kadarı hayatını kaybeder ve sağ kalanlar genellikle ömür boyu sağlık sorunlarıyla karşılaşır. Ancak, bu hastalığın adını Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi dışında duyan pek az kişi vardır” diye konuştu.  Böyle bir bilimsel programın ulusal düzeyde ilk kez düzenlendiğine vurgu yapan Prof. Dr. Mete Akısü, “Bu sempozyumda, NEK'in karmaşık doğasını ve gizemini, nekroz ve apoptozun rollerini anlamaya yönelik çabalara dikkat çekiyoruz. NEK'in epidemiyolojisi ve güncel tanı stratejileri üzerine tartışmalarımız, bu hastalığın etkisini azaltmak için ne yapabileceğimizi daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Ayrıca, NEK'nin öngörülebilir olup olmadığını, koruyucu stratejilerin ve beslenmenin rolünü ve tedavi yaklaşımlarını, hem medikal hem de cerrahi, detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. NEK'de kök hücre tedavisinin umut ışığı olabileceğini sorgulayacağız ve bu hastalığın nörodevelopmental gelişim üzerindeki etkilerine odaklanacağız. Bu hastalığın uzun dönem sonuçlarını da ele alacağız, özellikle de kısa bağırsak sendromu ve uzun dönem izlemi gibi sonuçları. Bu konular, NEK hakkındaki anlayışımızı genişletmek ve hastalarımızın ve ailelerinin yaşamlarını daha iyi hale getirmek için birlikte nasıl çalışabileceğimizi anlamamıza yardımcı olacak. Böyle bir sempozyumu Türkiye'de ilk kez düzenlemenin gururunu yaşıyoruz ve bu, bizim için önemli bir dönüm noktasıdır. Bu etkinliğin, NEK hakkındaki bilincimizi derinleştirmek ve bu yıkıcı hastalığın üzerindeki yükü hafifletmek için ortak çabalarımızı artırmak adına büyük bir adım olduğuna inanıyoruz” dedi. Ege Ajans

Hemşireliğin tarihi gelişimi sempozyumda tartışıldı Haber

Hemşireliğin tarihi gelişimi sempozyumda tartışıldı

EÜ Hemşirelik Fakültesi Konferans Salonu’nda yapılan program kapsamında hemşirelik mesleğinin tarihi gelişimi ve Ege Üniversitesi hemşirelik Fakültesinin alana olan katkısı ile ilgili bilgiler paylaşıldı. Sempozyuma Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Fahriye Vatan, Doç. Dr. Eda Dolgun, Hemşirelik Fakültesi Mezunlarla İlişkiler Temsilciliği Başkanı Doç. Dr. Özlem Demirel Bozkurt, Hemşirelik Mezunları Derneği Başkanı Doç. Dr. Gülengül Mermer, mezunlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.  Sempozyumun açılışında konuşan Dekan Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, “Üniversitemizin bugün geldiği başarı grafiğine eşlik eden Fakültemiz, 1959 yılı Hemşirelik Yüksekokulu ilk mezunu Prof. Dr. İnci Erefe hocamızın bizlere teslim ettiği bayrak ile ülkemizde ve Avrupa’da lisans düzeyinde hemşirelik eğitimine 1955 yılında başlamış olup, her yıl yüzlerce mezun veriyor. Bugün 6 bin 784 mezunumuz ve hâlihazırda 290’ı son sınıf olan bin 478 lisans öğrencimiz mevcut. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, Hemşirelik Yüksekokulu 1973 mezunları ile mezuniyetlerinin 50’nci yılını ilk kez kutluyor. Bizler bu özel güne ev sahipliği yapmaktan dolayı olan mutluyuz. Dünya genelinde yaşanan küresel salgın, 2020 yılında ilimizde yaşanan deprem ve bu yıl 6 Şubat’ta yaşanan 11 ilimizi vuran, bizleri yasa boğan deprem gibi sosyal krizlerde, her daim mesleğini icra etmeye devam eden hemşireler olmuştur. Depremden 238 öğrencimiz ve ailesi etkilenmiştir. Depremde Fakültemiz 2. Sınıf öğrencisi Sabahat Kavas’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Halen daha görevlendirmelerle deprem bölgelerine hemşire desteği devam etmektedir. Hepimizin başı sağ olsun” diye konuştu.  “Yaşam boyu birliktelik felsefesiyle her daim bir aradayız” Doç. Dr. Özlem Demirel Bozkurt ise öğrencilere seslenerek, “Bu güzel öğrencilik yıllarınızı öğrenci odaklı Ege Üniversitesi ve Hemşirelik Fakültemiz imkânlarıyla en verimli şekilde geçirebilmek sizlerin elinde. Yarınlar ne getirecek bilinmiyor. 6 Şubat sabahı yaşanan felaket nedeni ile hepimizin başı sağ olsun. Her felakette olduğu gibi sağlık çalışanları her zaman görev başındaydı. Mesleğimize sahip çıkmaya hep birlikte devam edeceğiz” dedi. Mezun Kartı uygulamasına yönelik bilgiler de veren Doç. Dr. Bozkurt, yaşam boyu birliktelik felsefesiyle her daim bir arada olmayı amaçladıklarını her sonun bir başlangıç olduğunu, mezun öğrencilerle gönül bağlarını sürekli aktif tuttuklarını ifade etti.  EÜ Hemşirelik Mezunları Derneği Başkanı Doç. Dr. Gülengül Mermer ise Hemşirelik mezunları derneğinin tarihinden ve kuruluş amacından bahsetti. EÜ Hemşirelik Mezunları Derneği’nin birçok bilimsel ve sosyal etkinlik düzenlediğini, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs imkânı sağladığını belirten Doç. Dr. Mermer, deprem nedeni ile ihtiyacı olan öğrenci sayısının arttığını ve dernek olarak 45 öğrenciye 12 ay süre ile burs imkânı sağladıklarını da ifade etti.  “Geçmişimiz, geleceğimize yönelik bir projeksiyondur” Doç. Dr. Mermer, “Geçmişimiz geleceğimize yönelik bir projeksiyondur. Bu sempozyum ile mesleğimizdeki kuşakları buluşturduk. Derneğimize vereceğiniz her desteğin ihtiyacı olan genç bir meslektaşımıza dokunmak olduğunu belirtmek isterim. Desteklerin sürdürülebilir olmasını diliyorum. Emek veren tüm hocalara, mezunlara, düzenleme kuruluna teşekkür ediyorum” dedi.  Açılış konuşmalarının ardından Dekan Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, cübbe giyen 50. yıl mezunlarına belge verdi. Sempozyumun “Kuşaklar Boyu Hemşirelik” başlıklı ilk oturumun başkanlığını Doç. Dr. Özlem Demirel Bozkurt ve Doç. Dr. Gülengül Mermer yaptı. Panelde Hemşirelik Yüksekokulu ilk mezunu Prof. Dr. İnci Erefe, 50. yıl mezunu Hemşire Tülün Sünger Topuzoğlu ve 2022 yılı mezunu Hemşire Muhammed Bağlamış konuşmalar gerçekleştirdi. Sempozyumun “Yurt Dışında Ege Üniversiteli Olmak” başlıklı oturumun başkanlığı Doç. Dr. Zeynep Daşıkan ve Doç. Dr. Duygu Güleç Şatır yaptı. Bu Sempozyumda Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Mezunu olan Amerika Birleşik Devletleri’nden Hemşire Nesime Atar Özbek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Yrd. Doç. Nurcan Bilgiç ve İngiltere’den Hemşire Betül Savaş Akbaş deneyimlerini paylaştı. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.