TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sanat

sanat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sanat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana'da unutulmaya yüz tutmuş sanat dallarından oluşan eserlere yoğun ilgi Haber

Adana'da unutulmaya yüz tutmuş sanat dallarından oluşan eserlere yoğun ilgi

Sanat Tasarım Atölyesi'nde, usta öğreticiler tarafından el emeğiyle yapılan ürünler büyük beğeni toplarken, çeşitli teknikler kullanılarak oluşturulan eserler de dikkat çekiyor. Bu atölyede resim, rölyef, hat ve tezhip gibi sanat dalları ustaca birleştirilerek çeşitli eserler ortaya çıkarılıyor. "İnsanların büyük ilgisini çekiyor" Sanat Tasarım Atölyesinde usta öğretici Kübra Karataş, kendisinin de enstitüde öğrenci olduğunu ve sınava girerek usta öğretici olduğunu belirterek, "Burada görsel sanatlar usta öğreticisiyiz. Görsel, rölyef, hat ve tezhip sanatlarını icra ediyoruz. Burada tarihi eserleri, yapıları günümüze taşıyoruz. Rölyef çalışmalarımız da mevcut. Unutulmaya yüz tutmuş sanatları günümüze taşımaya çalışıyoruz. Hat ve tezhip zaten geçmişten gelen sanatlar. Rölyef ise daha az bilinen ve yaygın olmayan bir sanat dalı olduğu için insanların ilgisini büyük ölçüde çekiyor" şeklinde konuştu. "Çeşitli sanat dallarını bir araya getiriyoruz" Atölyede yapılan çalışmalardan büyük keyif aldıklarını ve sevdikleri işi yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Kübra Karataş, "Örneğin, taş bebeklerimizi boyuyoruz. Ayrıca kombine çalışmalar da gerçekleştiriyoruz. Ahşap oymacıların hazırladığı tabaklara görsel çalışmalar yapıyoruz. Rölyef sanatçımız, kabartma sanatını icra etmek için rölyef dökme işlemi yapıyor. Tuvaller üzerinde yağlı boya ve sulu boya çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Ayrıca hat ve tezhip gibi geleneksel sanat dallarını da bir araya getirerek kombine çalışmalar yapıyoruz" dedi.

İstanbul'da “Üç Harem-i Şerif Sergisi” sanatseverlerle buluştu Haber

İstanbul'da “Üç Harem-i Şerif Sergisi” sanatseverlerle buluştu

Esenler Belediyesi, "Harem-i Şerif" olarak bilinen Kabe-i Muazzama'nın bulunduğu Mescid-i Haram, Hz. Muhammed'in (S.A.V) kabrinin yer aldığı Mescid-i Nebi ve ilk kıble olan Mescid-i Aksa'nın alanında çekilmiş fotoğraflardan oluşan "Üç Harem-i Şerif Sergisi"ni meraklılarıyla buluşturdu. Sergi, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi'nde gerçekleşti ve Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Hüseyin Cerrahoğlu, eserleri sergilenen fotoğraf sanatçısı Orhan Durgut ve birçok sanatseverin katılımıyla açıldı. Sergi, Ramazan ayına özel olarak kapılarını açtı ve Durgut'un 20 yılı aşkın süredir objektifine aldığı 85 fotoğrafı içeriyor. “Derdimiz tarihe bir şeyler bırakmak” Uzun yıllardır fotoğraflarıyla tarihe kaynaklık eden Orhan Durgut, “Hicaz bölgesinde 14 yıl kaldım. Özellikle Mekke’nin geçirdiği mimari değişimi fotoğraflayarak arşivledim. Hicaz bölgesinde çalışmaya başladığımda ilk yıl helikopterle uçuş yaptım. Arafat’ta herkesin yaptığı vakfe duasını yukarıdan izleme fırsatım oldu. O kadar çok anım var ki. Bunlarla beraber İslam tarihinde küçük de olsa bir hikâyesi olan pek çok şehrin fotoğraflarını çekiyoruz. 33 ülkenin 105 şehrinde bulunan İslami mekânları fotoğrafladım. 610 yılından 1110 yılına kadar yapılmış camileri de çekiyoruz ve bunları belgeliyoruz. Bir de Peygamber Efendimiz (SAV)’in çevreye gönderdiği mektuplar var. Bunların 9 tanesi dünyanın çeşitli müzelerinde bugün sergileniyor. 4 tanesi de Topkapı Sarayı’nda. Bu mektupların hikayeleriyle bir çalışma yapıyoruz. Mektupları kimin yazdığı, kimin götürdüğü, götüren sahabenin yol hikayesi ve kime teslim ettiği gibi sorulara cevap bularak mekanların fotoğraflarını çekiyoruz. Abdülhamid Han bütün İslam coğrafyasının fotoğraflarını çektirmişti. Hala da o fotoğraflardan kitaplar yapılıyor. Bizim de derdimiz tarihe bir şeyler bırakmak” dedi. “Yıllarca bölgelerde fotoğraf çekmiş” Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Hüseyin Cerrahoğlu, “Geçen yıl Kabe Örtüleri Sergimiz vardı. Bu sergilerin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Şu an Filistin’de yaşananları da düşününce bu tür çalışmaların daha değerli olduğunu düşünüyorum. Orhan hocamız yıllarca bu bölgeleri gezerek fotoğraflar çekmiş. Biz kendisini ilk kez Esenler’de misafir ettik. Sergisini bize açtığı için kendisine ayrıca teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. “Gitmiş kadar olduk” Sergiden çok etkilendiğini söyleyen Azize Kuzu, “İnanın duygulanmamak elde değil. Fotoğrafları görünce gözlerimiz yaşardı. Şu anda aklımız, fikrimiz, ruhumuz hep Kudüs’te. Değişik duygular içerisindeyiz. Buralara gitme imkânımız olmadı. En azından gitmemiş olduğumuz birçok yerin fotoğraflarını görme imkânı bulduk. Rabbim isteyen herkese nasip eder inşallah” dedi. “Sergide Kabe’nin kokusu var” Kerem Ali Fidan ise, “Bu sergide Kabe’nin kokusu var. Manevi duygularımı çok besleyen bir sergi oldu. Bana Allah’ı ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’i hatırlattı. İnşallah ileride bana da buralara gitmek nasip olur. Umarım bir gün Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşur ve biz de orada şükür namazı kılarız” ifadelerini kullandı.

İzmir’den Batmana tarih kokan yolculuk Haber

İzmir’den Batmana tarih kokan yolculuk

Batman'ın Hasankeyf ilçesinde yaşayan Metin Dursun, oğlu Özgür Can ile atölyede ürettikleri hediyelik ürünlerle hem tarihi yapıların tanıtımını yapıyor hem de gelir elde ediyor. Hasankeyfli 50 yaşındaki Metin Dursun, 1996 yılında çalışmaya gittiği İzmir'de heykel sanatına merak sardı. İzmir'de dökme kalıp tekniğiyle çimento, alçı ve polyesterden kabartma tekniği ile heykel yapmayı öğrenen Dursun, bu alanda Adana, Konya ve Kırıkkale'de de çalışmalar yaparak uzmanlaştı. Daha sonra memleketi Hasankeyf'e dönerek atölye açan Dursun, 10 yıldır kendisiyle çalışan oğlu Özgür Can ile magnet, tabak, levha ve heykel gibi hediyelik ürünler üretmeye devam ediyor. İlçedeki İmam Abdullah Türbesi, Zeynel Bey Türbesi, Artuklu Hamamı, Er-Rızk Camisi ve Sultan Süleyman Camisi gibi tarihi yapıları simgeleyen ürünler hazırlayan baba oğul mesleklerini tutkuyla sürdürüyor. "İlçemizi tanıttığımız için gururluyum" Metin Dursun, yaptıkları ürünlerle Hasankeyf'i tanıttıklarını söyledi. Özel siparişler aldıklarını ifade eden Dursun, bu ürünleri farklı bölgelere gönderdiklerini aktardı. Dursun, büyük zorluklarla açtığı atölyesini oğluna bırakacağı için mutlu olduğunu anlatarak, "Başlarda 4 modelle çalıştık, şu an yüzlerce modelimiz var. Polyester, beyaz çimento ve ağırlıklı olarak alçıdan ürünler yapıyoruz. Çünkü alçı daha ekonomik. Bu benim mesleğim. Yıllardır üretim yapıyorum. Dışarıdan gelen misafirlerimize ilçemizi tanıttığımız için gururluyum. Kendimi mutlu hissediyorum, işimi severek yapıyorum." dedi. Bu mesleği yaşatmak istediklerini dile getiren Dursun, oğluyla omuz omuza çalışmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Özgür Can Dursun ise çocukluğundan beri babasının yanında çalıştığını anlattı. Baba mesleğini sürdürmeye çalıştıklarını dile getiren Dursun, "Üretim yaptığımız ilçeye katkıda bulunuyoruz. Babam da yanımda olduğu için daha hevesle ve şevkle bu işe tutunuyorum." ifadelerini kullandı.

Sayna Soleimanpour kimdir? Sayna Soleimanpour ve Uraz Kaygılaroğlu aşk mı yaşıyor? Haber

Sayna Soleimanpour kimdir? Sayna Soleimanpour ve Uraz Kaygılaroğlu aşk mı yaşıyor?

Sanat ile olan ilişkisi tüm paylaşımlarında belli olan ve çektiği fotoğraflar ile dikkatleri üzerine çeken Sayna Soleimanpour kimdir? Sayna Soleimanpour son günlerde ülkemizin sevilen oyuncularından biri olan Uraz Kaygılaroğlu ile aşk yaşadığı iddiaları ile gündeme geliyor. Ünlü oyuncunun hayranları tarafından merak edilen Sayna Soleimanpour’un sosyal medya hesapları hem fan kitlesi hem de magazin basını tarafından titizlikle inceleniyor. Sayna Soleimanpour’un hayatına ilişkin detayları ve Uraz Kaygılaroğlu ile ilişki yaşayıp yaşamadığına dair bilgileri, haberimizin devamında sizin için derledik. Sayna Soleimanpour kimdir? 1996 yılında İran’ın Tebriz isimli şehrinde dünyaya gelen Sayna Soleimanpour, uzun yıllardır Türkiye’de yaşamını sürdüren bir kişidir. Lise eğitimini Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi’nde alan Sayna Soleimanpour, burada resim bölümünden mezun oldu. Daha sonra üniversite eğitimi almak için Mimar Sinan Üniversitesi’ne başladı. 2014 yılında başladığı Mimar Sinan Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Fakültesi’ne giden Sayna Soleimanpour, ilk olarak Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü’ne gitti. Fakat fönlünde fotoğraf sanatı olan Sayna Soleimanpour, daha sonra aynı üniversitenin Fotoğraf Bölümü’ne geçiş yaptı. Günümüzde fotoğraf lisans eğitimine devam eden Sayna Soleimanpour, çeşitli sergilerde sanat severler ile bir araya geliyor. Sayna Soleimanpour nereli? Sayna Soleimanpour, İranlıdır. Sayna Soleimanpour’un yer aldığı sergiler 2021 – Mamut Art Project The Exposure Photography (Louvre Müzesi) 2022 – x-ist - Kesişme VII Sayna Soleimanpour Uraz Kaygılaroğlu ile aşk mı yaşıyor? Başarılı fotoğraf sanatçısı Sayna Soleimanpour ile ünlü oyuncu Uraz Kaygılaroğlu’nun birlikte olduğu ve aşk yaşadıklarına ilişkin iddialar, magazin gündeminde büyük yankı uyandırdı. Özellikle Uraz Kaygılaroğlu’nun hayranları tarafından mercek altına alınan bu iddia, ortaya çıktığı ilk andan itibaren büyük ses getirdi. İkilinin sosyal medya hesaplarını incelemek altına alan hayranları, paylaşılan fotoğraflar ile bu iddianın güçlendiği kanısına vardı. 2024 yılının başlangıcında gelen fotoğraf ile başlayan bu iddialar, peş peşe paylaşılan yeni fotoğraflarla daha da güçlendi. Henüz ikiliden bu konu ile ilgili bir açıklama gelmemesine rağmen, aşk iddiaları devam ediyor. Sayna Soleimanpour Instagram hesabının adı ne? Sayna Soleimanpour, “saynarte” kullanıcı adı ile Instagram hesabını kullanıyor.

Unutulmaya yüz tutan sepet örme sanatını kadınlara aktarıyor Video Galeri

Unutulmaya yüz tutan sepet örme sanatını kadınlara aktarıyor

Fethiye Yerel Tohumlar Derneğince başlatılan çalışma kapsamında, ilçede ikamet eden 68 yaşındaki Yaman, babasından öğrendiği mesleği kadın kursiyerlere öğretiyor. Yaman, dedesinden kalan asırlık aletleriyle kursiyerlere kargı, söğüt ve hayıt ağaçlarıyla sepet yapımının inceliklerini gösteriyor. Yaman, çocukluğunda sepetin çok meşhur olduğunu ve herkes tarafından kullandığını anlattı. "Köyde Ayşe teyze sepeti koluna takar zeytine, Hasan dayı sepeti koluna takar çifte giderdi." diyen Yaman, teknolojinin ilerlemesiyle sepet örme ustalarının mesleği bıraktığını söyledi. Kendisi de bırakmak üzereyken bu eğitimi vermesinin rica edildiğini aktaran Yaman, "Biz de devam ediyoruz. Kursa gelen herkes bu işe gönül vermiş, severek, isteyerek yapıyorlar. Bu işi yapan çok az kişi kaldı. Ben istiyorum ki bu iş unutulmasın." ifadelerini kullandı. Sepet örmenin ince işçilik gerektirdiğine dikkati çeken Yaman, "Yargıç ya da yargı denilen el aleti olmazsa olmazımızdır. Kullandığım yargıç, babamın babasından bana kaldı ve asırlık. Meşe ya da zeytinden yapılan el aletini de bulamayanlara hediye ediyorum." dedi. "Kendi başıma ne kadar uğraşsam da yapamazdım" Enerji terapisti kursiyer İlknur Dünya, sepet örme işinin doğayla ilgili olduğunu, bundan dolayı etkinliğe katıldığını söyledi. Geri dönüşüme önem verdiğini vurgulayan Dünya, "Kısa sürede güzel bilgiler edindik. Kendi başıma ne kadar uğraşsam da yapamazdım. Bir ağacın bu şekli alması çok güzel. Yaptığımız eserlerle evimizin enerjisi doğallığını koruyacak." diye konuştu. Maden mühendisi kursiyer Işıl Noyan Daçe de uzun zamandır merak ettiği sepet örme işini öğrenmek istediğini dile getirdi. Fethiye'de köylerde sepetlerin yapıldığını ve kullanıldığını anlatan Daçe, "Bu işi geleceğe taşımak ve doğadan faydalanmak çok önemli. Herkese tavsiye ederim." ifadesini kullandı. Fethiye Yerel Tohumlar Derneği Başkanı Ebru Oğuzhan Yeter de sepet örme geleneğini geleceğe taşımayı hedeflediklerini vurguladı. Özellikle kadınların sepet örmeyi öğrenmesini istediklerini, kadınların bu konuda çok yetenekli olduklarını belirten Yeter, kursları devam ettireceklerini kaydetti. AA

Bergama'da EgeArt Sanat Günleri kapsamında sergi açıldı Haber

Bergama'da EgeArt Sanat Günleri kapsamında sergi açıldı

31 Ekim – 1 Aralık tarihleri arasında İzmir genelinde farklı salonlarda gösterilecek sergi ilkler şehri Bergama’da da gerçekleştirdi. İzmir genelinde ve Ege Bölgesi’nde sanatın üretimine, geliştirilmesine ve gündeme gelmesine daha fazla olanak sağlamak amacıyla düzenlenen “Uluslararası 10. EgeArt Sanat Günleri Vefa Sergisi” 100 yıllık kazanımlarımızı, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla gençlere sunuyor. Başkan Koştu; Bergama Tarih, Kültür ve Sanat Kenti Bergama Kültür Merkezi’ndeki açılışta konuşan Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu; “Bergama’mız birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve izlerini taşıyan, kültürel, bilimsel ve sanatsal anlamda tarih yazmış bir şehir. Bu şehirde doğup büyümekten ve yöneticilik yapmaktan onur ve gurur duyuyorum. Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız bugünler tüm halkımız adına ayrı bir önem taşıyor. Bergama’mızda da 24 Ekim’den bugüne birçok etkinlik ile kültür ve sanat programlarımızla, sportif etkinliklerle ve yarışmalarla Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladık. Ege Üniversitesi’nin düzenlediği “Vefa Sergisi” ile Cumhuriyetimize vefa gençlerimizin eserleri ile gerçekleşmiş. Birbirinden değerli sanatsal çalışmaların devamını diliyorum, Cumhuriyetimizin ilelebet var olması gençlerimizin çalışmaları ile mümkün olacak” dedi.   BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: 10. Uluslararası EgeArt Sanat Günleri başladı

10. Uluslararası EgeArt Sanat Günleri başladı Haber

10. Uluslararası EgeArt Sanat Günleri başladı

Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde 31 Ekim 1 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan, 10. Uluslararası EgeArt Sanat Günlerinin açılış töreni yapıldı. Törende etkinliğin Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel “Vefa” konseptli olacağı söylenirken, etkinliğe 108 ülkeden, 1200’ün üzerinde sanatçının da katılacağı belirtildi. Açılış töreninde konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ise “Cumhuriyetimizin 100. yılına ithafen Cumhuriyete olan vefamızın yansıması olarak belirlediğimiz köklerimizden gelen güç, geleceğe taşıdığımız değer “Vefa” temasıyla sanatı farklı kültürlerin perspektifinden ele alıyoruz.” dedi. “BAŞARI SANATTAN GEÇİYOR” Cumhuriyetin 100. Yılı sebebiyle Ege Üniversitesi’nde 300’ün üzerinde etkinlik düzenlendiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, bundan dolayı Ege Üniversitesi’nin tüm birimlerinden gurur duyduğunu dile getirdi. Budak, başarının yalnızca akademik anlamda olmayacağını vurguladığı konuşmasında: “Öncelikle Cumhuriyetin 100’üncü yılında 10. Kez düzenlenen EgeArt’in ev sahibi, üreteni ve mimarı olmaktan gurur ve mutluluk duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Ege Üniversitesi 68 yıllık köklü geçmişi; güçlü akademik kadrosu, nitelikli bilimsel çalışmaları, seçkin öğrenci ve mezunlarıyla ülkemizin önce yüksek öğretim kurumlarından biridir. Tam anlamıyla öğrenci odaklı araştırma üniversitesi olarak, sanata karşı duyarlı bir yaklaşım sergileyerek eğitimi kültür ve sanatla bütünleştiriyoruz. Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi başarı sadece akademik anlamda değil, kültürel, sanatsal ve sportif anlamda da donanımlı kendini geliştirmiş bireyler olabilmekten geçiyor. Bu anlamda Cumhuriyetimizin 100. yılını üniversitemizin tüm birimleriyle ortak hazırladığımız 300’ün üzerinde etkinliğin olduğu yoğun bir programla gururla kutluyoruz. 100 yıllık kazanımlarımızı Türkiye 100 yılı vizyonuyla kültürel sanatsal ve bilimsel etkinliklerle gençlerimize sunuyoruz.” İfadelerine yer verdi. CUMHURİYETE OLAN VEFAMIZIN YANSIMASI Bu yıl 10. kez düzenlenecek olan Uluslararası EgeArt Sanat Günlerinin temasının “Vefa” olarak seçilme sebebine dikkat çeken Budak, “Ege Üniversitesi olarak düzenlediğimiz Uluslararası EgeArt Sanat Günleri; resimden fotoğrafa, heykelden seramiğe, gelenekselden yapay zekaya olmak üzere birbirinden özel sergilere, çalıştaylara, yarışmalara film gösterilerine ve daha birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Cumhuriyetimizin 100. yılına ithafen Cumhuriyete olan vefamızın yansıması olarak belirlediğimiz köklerimizden gelen güç, geleceğe taşıdığımız değer “Vefa” temasıyla sanatın farklı kültürlerin perspektifinden ele alıyoruz. Sanatın her dalından sunulacak eserler ile 31 Ekim 1Aralık tarihleri arasında 108 ülkeden 1200’ün üzerinde sanatçıyı İzmir’de sanatseverlerle buluşturuyoruz. Sanatın ve vefanın birleştirici gücüyle kültürler arası etkileşimin artmasını sağlayacak bu sanatsal şölenin, sanatın gelişimine çok değerli katkılar sunacağına yürekten inanıyorum” şeklinde konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR-İzmirli Hekimler Cumhuriyet Balosunda bir arada

EgeArt kapılarını İzmirli sanatseverlere açıyor Haber

EgeArt kapılarını İzmirli sanatseverlere açıyor

İzmir’in sanat gündemini belirleyen, Ege Üniversitesinin köklerinden ve geleneklerinden gelen güçle düzenlediği “EgeArt Sanat Günleri”, Cumhuriyetin 100’üncü yılında “Vefa” konseptiyle 31 Ekimde kapılarını açıyor. 1 Aralık tarihine dek sürecek EgeArt; resimden fotoğrafa, heykelden seramiğe, gelenekselden yapay zekaya, camdan enstlasyona birbirinden özel sergilere, çalıştaylara, yarışmalara ve film gösterimlerine kadar pek çok sanat etkinliğini sanatseverlerin beğenisine sunacak. Sanatın her alanından eserler yer alıyor EgeArt Sanat Günleri kapsamında; 33 Sergi, bin 200 üzeri sanatçı, 12 Sergi Alanı, 3 bin 76 Film,  2 Sahne Etkinliği, 4 Söyleşi, 11 Dinleti, 2 Konser,4 Çalıştay, 1 Cumhuriyet Panosu ve 7 Yarışma gerçekleştirilecek. Etkinliğin onur ödülü, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Eczacıbaşı Sarper’e sunulacak. “Ustaya Saygı” konseptiyle “Ara Güler Sergisi”, “Yaşayan Anıt Sanatçılar” konseptinde ise; Hikmet Barutçugil Ebru Sergisi, Bubi Hayon Heykel Sergisi, Habip Aydoğdu Resim Sergisi, Mehmet Tüzüm Kızılcan Seramik  Sergisi etkinliğin önemli yapı taşlarını oluşturacak. Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı TürkHalk Oyunları Bölümü Ekin Halk Topluluğunun “Bu100’den” sahne gösterisi, Ottoman Dance Gösterisi, Ege Ordusu Bölge Bando Komutanlığı Konseri, Ege Üniversitesi Klasik Türk Müziği Korusu etkinlikleriyle dinleyicilerin hem gözüne hep kulağına hitap edilecek. Etkinlikte Azerbaycan Kültür Bakanlığı tarafından kısa film gösterimi ile birlikte “Karabağ Şehitlerine Vefa Sergisi” sanatseverlerle buluşacak. Ayrıca seramik sanatçıları tarafından oluşturulan “ 100. Yıl Anısına Cumhuriyet Panosu” beğeniye sunulacak. Sanatın her dalından sunulacak eserlerle İzmirliler, 31 Ekim – 1 Aralık tarihleri arasında sanata doyacak. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: 11. kez düzenlendi… Yönetmenler ve senaristler ödüle doyamadı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.