TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sağlık hizmeti

sağlık hizmeti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sağlık hizmeti haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

KADINSA Derneği: Kadınlar sağlık hakkına erişemiyor Haber

KADINSA Derneği: Kadınlar sağlık hakkına erişemiyor

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER Türkiye’de kadınlar ve kız çocuklarının sağlık hizmetlerine yeterince erişemediğini sahada çalıştığı yıllarda da deneyimleyen klinik hemşire Emine Gök, 2022 yılında Kalkınmada Kadının Sağlık Hakkı Derneği’ni (KADINSA) kurdu. İzmir merkezli derneğin toplumsal cinsiyet, kadının sağlığa erişimi ve kadının güçlenmesi gibi konulara odaklandığını söyleyen Gök, hayata geçirdikleri projeleri anlattı. Kırsalda yaşayan kadınlar için sağlık hakkı yoksunluğunun daha derin olduğunu vurgulayan Gök, engelliler, mülteci kadınlar ve LGBTİ bireyler için ise ayrı bir parantez açtı. Sağlık hakkı ve toplumsal cinsiyete bakış konularının politikalara entegre edilmesini sağlamayı hedeflediklerini kaydeden Gök, “Sağlık alanında iyileşme için sağlıkta eşitlik ilkesinin tüm bireylere ulaşacak şekilde sağlanması öncelikli hale getirilmelidir. Sağlık eşitsizliğin izlemesi güçlendirilmeli ve genişletilmesine odaklanılmalıdır. KADINSA olarak hiçbir kadının sağlık hakkından yoksun bırakılmadığı bir dünya hayalimiz var” dedi. HAK KAYIPLARINI SAHADA DENEYİMLEDİ KADINSA Derneği’nin kuruluş aşamasını anlatan Gök, yola çıkış hedefinden şöyle bahsetti: “Dernek kurulmadan 4 ay önce anne olmuştum. Gebelik dönemimim oldukça sıkıntılı, doğum sürecim de bir o kadar aksiliklerle bitti. ‘Ben sağlıkçı olarak bunları yaşıyorsam bu alanı bilmeyen kadınlar ne yapar?’ diye sorguladığım dönemim olmuştu. Sahada çalıştığım zamanlarda da kadınların sağlık hak kayıplarının ne kadar çok olduğuna yakından şahit olmuştum. Kovid-19 pandemisiyle de bu alandaki açıklığın, derinleşen boşluğun arttığını ifade etmek doğru olacaktır. ‘Pandemide Kadın Sağlık Çalışanı Olmak’ projesi hayatımda kilit oldu. Bunun için Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı’na teşekkür ederim. Sahada yıllarca çalışmış bir sağlıkçı olarak sağlıktaki eşitsizliklerin, hak kayıplarının doğru kişilere iletilmesi gerektiği noktasındaki düşüncelerim beni KADINSA’yı kurmaya itti.” MULTİDİSİPLİNER KURUCU EKİP Aralarında akademisyen, uzman hemşire, ebe, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, mimar, avukat, grafik tasarımcı ve sivil toplum uzmanlarının da yer aldığı multidisipliner bir ekip tarafından kurulan derneğin çalışma alanlarından bahseden Gök, “Toplumsal cinsiyet eşitliği, insan onuruna saygı, hesap verilebilirlik, katılım ve kadınların güçlenmesi normları temelinde, hiçbir kadının sağlık hakkına erişimde geride bırakılmaması için bir araya geldik. Derneğimiz tüzüğünde yer alan çalışma konularına ve misyonuna uygun olarak; cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakkı, iklim eylemi ve toplumsal cinsiyet eşitliği, kilit grupların (yaşlılar, engelliler, çocuklar, kadınlar, mülteciler, LGBTİ bireyler) sağlık hakkına erişimi alanlarında faaliyet göstermektedir” dedi. PROJELERİYLE FARK YARATIYOR Dernek olarak hayata geçirdikleri projelerden örnekler veren Gök, “İklim politikalarında toplumsal cinsiyet eşitliğini ana akımlaştırmak ve kadınların karar alma süreçlerine katılımları için çaba göstermek amacıyla Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı desteği ile İklim Eyleminde Yerel Kadın Liderler Topluluğu’nu kurduk. Derneğimizin Gençlik Çalışma Grubu tarafından 18-30 yaş arası üniversite gençlerinin HIV/AIDS hakkında farkındalıklarının arttırılması ve doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmalarını sağlanmasına katkıda bulunmak amacıyla hazırladığımız ‘Bir Adım Öndesin’ projesi Türkiye Aile Sağlığı Planlaması Vakfı (TAPV) 1 Aralık Gençlik Fonu desteği ile hayata geçirildi. Engelli kadınların dijital araçları kullanarak cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişmeleri için yenilikçi yaklaşımlar geliştirilmesine katkı sağlamasını amaçladığımız ‘Engelli Kadınlar İçin Değil Engelli Kadınlarla Birlikte EngelsizHachathon’ projesi Yönetim Kurulu Üyemiz Prof. Dr. Gül Ertem’in yürütücülüğünde derneğimizin teknik desteği ile Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı finansal desteği ile uygulanmıştır. Afet ve kriz durumlarında anne ve bebek ölümlerini azaltmak ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet olaylarını önlemek ve aile planlaması hizmetlerinin anne ve kadın sağlığının sürdürülebilmesi için afetlerde cinsel sağlık ve üreme sağlığı için asgari sağlık hizmet paketi (MISP) uygulanmasını gündeme getirmek amacıyla ‘Afetlere Dirençli Sağlık Sistemi’ projesini uygulamaktayız” ifadelerini kullandı. HASTALAR İÇİN İÇERİK ÜRETİYORLAR Jinekolojik kanser tanısı alan kadın hastalarının ve ailelerinin doğru bilgiye ulaşmalarını hedefleyen Onco Health Assistant uygulamasını da hayata geçirdiklerini söyleyen Gök, “Jinekolojik kanser tanısı alan kadın hastalarının ve ailelerinin doğru bilgiye ulaşmalarını amaçladığımız ‘Onco Health Assistant Uygulaması ile Kadınların Sağlık Hakkının Güçlenmesi’ projemizi yürütmekteyiz. Uygulama ile jinekolojik kanser tanısı alan kadın hastalar ile ailelerinin doğru bilgiye ulaşmaları ve bilgi kirliliğiyle mücadele etmek amaçlanmaktadır. Üretilen içerikler ile kadınların psikolojik ve ruhsal olarak yaşam kalitelerinin artırması öz bakım becerilerini artırarak hastalık ve süreci ile ilgili konularda bilgiye erişmelerine katkı sağlanması ve sosyal uyumlarını kolaylaştırması beklenmektedir. Uygulama ile jinekolojik kanser tanısı alan kadınlar hastalık ile ilgili öncesi/sırası/sonrası konularda bilgi alabilecek. Kadınlar soru-cevap oturumları ile akıllarına takılan soruların da yanıtlarına ulaşabilecek” bilgisini paylaştı. MÜLTECİ KADINLAR VE LGBTİ BİREYLER Kadınlar ve kız çocuklarının özellikle cinsel sağlık ve üreme sağlığı söz konusunda sağlık hakkından yararlanamadığını vurgulayan Gök, “Özellikle dil bariyeri olan mülteci kadınlar LGBTİ bireyler için de bu durum maalesef kaçınılmaz. Adölesan evlilikler, bununla ilişkili anne bebek ölümleri, kürtaj hakkına erişimde yaşanılan sorunlar, aile planlaması hizmetlerine tam erişim sağlanamaması, yaşlı ayrımcılığının devam etmesi, yaşlı dostu politikaların kör alanda kalması, engelli kadınların sahada sağlık hizmeti alırken engel özelliklerine göre hizmet alamamaları çözülmesi gereken sorun yumağı halinde yanı başımızda durmaktadır. Peki ne yapmalı, nereden başlanmalı? Sağlık alanında iyileşme için sağlıkta eşitlik ilkesinin tüm bireylere ulaşacak şekilde sağlanması öncelikli hale getirilmelidir. Sağlık eşitsizliğin izlemesi güçlendirilmeli ve genişletilmesine odaklanılmalıdır. KADINSA olarak hiçbir kadının sağlık hakkından yoksun bırakılmadığı bir dünya hayalimiz var. KADINSA, kimsenin geride kalmadığı bütüncül, adil, kapsayıcı sağlık hakkı için sağlık hakkında eşitliğin sağlandığı ve dijital uygulamalara geçiş için hak temelli savunuculuk çalışmalarının yapıldığı bir dernek olarak devam edecektir” açıklamasını yaptı.  

EÜTF Hastanesi Acil Servisi yenilendi Haber

EÜTF Hastanesi Acil Servisi yenilendi

Modern altyapıya kavuşturulan Acil Servisin açılışı Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün, öğretim elemanları ve çalışanların katılımıyla gerçekleştirildi. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Budak, “Tam akredite bir araştırma üniversitesi olarak, uluslararası standartlarda kaliteli ve etkin sağlık hizmeti vermek için büyük bir gayretle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üniversitemiz fiziksel altyapısını günün ihtiyaçlarına kavuşturmak amacıyla başlattığımız yenileme ve güçlendirme çalışmalarını bir bir tamamlıyoruz. Ülkemizin sağlık alanındaki önemli markalarından olan Tıp Fakültesi Hastanemizi sürekli geliştirmeye, güçlendirmeye çalışıyoruz. Tüm anabilim dallarımızın ve kliniklerimizin hem fiziki hem teknolojik hem de insan gücü kapasitesini artırdık. Verdiğimiz sağlık hizmeti Sağlık Bakanlığı nezdinde yapılan değerlendirmelerde tam puan alarak A Plus konuma yükseldi. Hastanemizin standartlarını daha ileri noktalara taşımak için çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” diye konuştu.  “Ülkemizin önde gelen Acil Tıp Merkezlerinden birisiyiz” EÜTF Hastanesinin, sadece İzmir ve çevresindeki yakın illere değil, ülke sathına hatta başta Balkanlar olmak üzere komşu ülkelere sağlık hizmeti sunduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Budak, “Güçlü insan kaynağı, tam donanımlı klinikleri ile bölgenin sağlık üssü konumunda bulunan Tıp Fakültesi Hastanemizin en yoğun birimlerinden olan Acil Servisimizin fiziki altyapısına yönelik başlattığımız yenileme ve güçlendirme çalışmalarını tamamladık. Sağlık hizmetlerinde hepimizin bildiği gibi acil servisler kritik rol üstleniyor. Hem hastalar hem de sağlık çalışanları için bu birimlerin elverişli koşullara sahip olması gerekiyor. Bu merkezlerin fiziki imkânlarının yürütülen hizmetlerin ihtiyacına uygun biçimde dizayn edilmesi büyük önem taşıyor. Bu amaçla, Acil Servisimizin; elektrik ve internet sisteminden ısıtma ve soğutma sistemine, ısı geri kazanımlı havalandırma siteminden zemin döşemelerine kadar altyapısını çağın gerekleri doğrultusunda son teknolojik malzemelerle yeniledik. Sağlıkta kalite hedeflerimize katkı vereceğine inandığımız önemli bir çalışmayı daha tamamlayarak, halkımızın hizmetine sunmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.   “Acil Servisimizin üniversitemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” Acil Servisin, günde 600’ün üzerinde hastaya sağlık hizmeti sunduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Budak, “Acil Tıp alanında bölgedeki tam donanıma sahip merkezlerden birisi olan Üniversitemiz Acil Servisi, yetkin insan kaynağı, acil müdahale ve ilk yardım alanında deneyimli sağlık personeli ile acil vakalara multidisipliner hizmet anlayışı içinde 7 gün 24 saat hizmet veriyor. Acil Tıp Anabilim Dalımız, gerek tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 pandemi sürecinde, gerekse hepimizi derinden sarsan 30 Ekim 2020 tarihli İzmir Depreminde gösterdiği çaba ve etkin sağlık hizmetleri ile ön planda yer aldı. Acil Servis çalışanlarımız, Kahramanmaraş merkezli depremlerde de sahaya gönüllü olarak giden ekiplerimizin arasında yer alarak üzerine düşen sorumlulukları layıkıyla yerine getirdi.  Yaptığımız yatırımlarla modern son teknoloji tıbbi cihazlar ile donatılan Acil Servisimiz 1600 metrekare alanda tanı ve tedavi hizmeti sunuyor. Şehirlerarası yolların kesişme noktasında ve şehrin en yoğun lokasyonunda hizmet veren Acil Servisimiz, saniyelerin önem arz ettiği rahatsızlanma ve yaralanma durumlarında ilk başvurulan merkez olarak önemli görev üstleniyor. Halihazırda Acil Servisimizde toplam 70 sedye ve 30 yatak ile 100 yataklı hastanın takibi sağlanıyor. Servisimiz; Resüsitasyon, Monitörlü Gözlem 1, Monitörlü Gözlem 2, Travma, Bakı, Turuncu Alan,  İzole Alan, Yatış Bekleme Birimi, Yeşil Alan olmak üzere toplam 9 ayrı birimiyle 3. basamak bir acil servis olarak günde 600 hastaya şifa oluyor.  2022 yılında Acil Servisimize 125 bin 975 hasta başvuru yaparak tedavi aldı.  Acil Servis; 2 profesör, 4 doçent, 2 doktor öğretim üyesi, 2 acil tıp uzmanı, 10 öğretim elemanı, 68 acil tıp asistanı, 85 hemşire ve 44 destek personeli ile sağlık hizmeti sunmayı sürdürüyor. İnanıyorum ki bu tür çalışmalarımız sayesinde, her geçen gün bir öncekinden daha güçlü bir alt yapıyla bölgemize ve ülkemize katkı sağlamaya devam edeceğiz. Yenilenen Acil Servisimizin üniversitemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. Ege Ajans

Şehir Hastanesi 1248 deprem izolatörlü binasında hizmet veriyor Haber

Şehir Hastanesi 1248 deprem izolatörlü binasında hizmet veriyor

Sağlık Bakanlığınca yaptırılan ve 3 yıl önce Doğu Anadolu'nun yanı sıra yurt dışından hasta kabulüne başlayan 1574 yatak kapasiteli Erzurum Şehir Hastanesi, son teknolojiye sahip tıbbi cihaz ve yaşam destek üniteleri, donanımlı yoğun bakım ve tek kişilik odaları, uluslararası standartlarda donanımlı ameliyathaneler ve tecrübeli hekim kadrosu ile hizmet veriyor. Kentte 270 bin metrekare kapalı alana kurulu hastanede zemin hareketinin kontrollü olarak binaya aktarılmasını sağlayan 1248 deprem izolatörü bulunuyor. Elektrik, su ve oksijen sistemi gibi yedek sistemleri olan ve depremlere karşı dirençli tesisatı bulunan hastanenin, deprem anında tesisatlarında da bir kesinti söz konusu olmuyor. ŞEHİR HASTANELERİMİZ DEPREME DAYANIKLILIĞI TEST EDİLDİ Hastane Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Hakkı Tör, AA muhabirine, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından herkesin canının yandığını, sonrasında ise bu zor zamanda el ele verip bir araya gelen Türk halkının tüm zorlukların üstesinden gelmeye çalıştığını söyledi. Depreme karşı dayanıklı şekilde inşa edilen şehir hastanelerinin depremden etkilenmediğini belirten Tör, şehir hastanelerinin Kovid-19 salgınıyla mücadelede olduğu gibi deprem ve afetlerde de önemli görev üstlendiğini ifade etti. Tör, "Malum 'asrın felaketi' yaşandı. Şehir hastanelerimiz depreme dayanıklılığıyla bu süreçte acı da olsa test edildi." dedi. AMELİYATLAR DEPREM SIRASINDA BİLE DEVAM ETMEKTEDİR Deprem etkisinin neredeyse hiç hissedilmemesini sağlayan en önemli teknolojilerden birinin sismik izolatörler olduğuna dikkati çeken Tör, zemin kattaki kolonlar üzerine yerleştirilen izolatörler sayesinde depremin yükünün binanın üst bölümünü etkilemediğini ya da az etkilediğini belirtti. Tör, izolatörlere ilişkin şunları söyledi: "Yaylı bir sistemle deprem esnasında bina zeminden ayrılıyor ve böylece bina, zemindeki hareketin tamamını hissetmiyor. İzolatör, zemin hareketinin kontrollü olarak binaya aktarılmasını sağlıyor. İzolatörlü binada asıl özellik deprem anında bile hem depremi oluştuğu şekilde hissetmemek hem de deprem sırasında elektrik, mekanik, doğal gaz, su gibi sistemlerin kesintiye uğramayıp devam etmesini sağlamaktır. Bu şekilde çalışan hastanelerde, ameliyatlar durmaksızın deprem sırasında bile devam etmektedir." Ek hizmet binasıyla 420 bin metrekare alana sahip hastanenin 13 bloktan oluştuğunu ifade eden Tör, "Şehir hastanemizde 1248 deprem izolatörü mevcut. Bunlar yaklaşık 8 büyüklüğündeki depreme dayanıklı. Deprem anında tesisatta da bir kesinti olmadan acil, poliklinik ile ameliyat hizmetlerimiz kesintisiz devam etmektedir. Her blok kendi başına deprem anında kütle olarak yanal hareket edip depremden etkilenmeyi minimize etmektedir." diye konuştu. Hastanedeki tüm tesisat yapısının depreme karşı dirençli olduğunu anlatan Tör, "Hastane binalarında elektrik, su ve oksijen sistemi gibi tesisat sisteminin yedeği de mevcut. Böylece şehir şebekelerinde kesinti olması durumunda acil, poliklinik ve ameliyat hizmetleri aksaklık olmadan kesintisiz şekilde sürdürülebilmektedir." dedi. Başhekim İbrahim Hakkı Tör, tadilatının bitmesiyle şehir hastanesine entegre edilecek Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de 386 deprem izolatörünün bulunduğunu söyledi. KESİNTİSİZ SAĞLIK HİZMETİ İl Sağlık Müdürü Gürsel Bedir de Kovid-19 salgınıyla mücadelenin merkez üssü olan şehir hastanelerinin, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından da yaralı depremzedelerin tedavisinde kritik rol oynadığını belirtti. Bedir, "Salgında acil sağlık hizmetlerinden yoğun bakıma, aşılamadan muayeneye kadar hastalara şifa dağıtan şehir hastanesinde depremde ve sonrasında da tüm operasyonlar yapılabilmekte ve vatandaşımıza kesintisiz sağlık hizmeti sunabilmekteyiz. Her yatağı yoğun bakım yatağına dönüşebilecek teknik altyapıya sahip hastanelerde emeği geçenlere müteşekkiriz." diye konuştu. AA

Dev çıkarma gemileri depremzedeler için yüzer hastane oldu Haber

Dev çıkarma gemileri depremzedeler için yüzer hastane oldu

Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan Afet Acil Durum Kriz Masası ile gelen taleplere yanıt verilirken, oluşturulan hava ve deniz yardım koridorlarıyla bölgeye arama kurtarma ekipleri ulaştırılıyor. Bu kapsamda İzmir Foça’dan iş makineleri taşıyan TSK'nın en büyük çıkarma gemileri TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar, İskenderun limanına ulaştı. İçindeki malzemeleri nakliyesinin ardından gemiler deprem bölgesinde sağlık hizmeti vermeye başladı. Bunların yanı sıra TCG İskenderun tarafından da deprem bölgesinden alınan yaralılar düzenli olarak tedavi için Mersin'e taşınıyor. TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar'ın sağlık personeli ve bünyelerinde bulunan ameliyathane, 20 yataklı hasta gözlem odaları sayesinde, depremlerde yaralanan bölge halkına ilave sağlık hizmeti sunabilecek kabiliyete sahip. Her biri 560 olmak üzere toplam 1120 yatak kapasitesine sahip iki çıkarma gemisinde portatif kan gazı cihazı, anestezi cihazı, elektrokoter, portatif aspiratör, büyük/küçük cerrahi setler, transport ventilatör, kombinasyon sedye, oksijen tüpleri, defibrilatör, ventilatör, ilaç ve tıbbi sarf malzemeleri ile genel cerrahi uzmanı, ortopedi ve travmatoloji uzmanı, göğüs cerrahisi uzmanı, kalp ve damar cerrahisi uzmanı, anestezi uzmanı, acil tıp uzmanı ve ilgili yardımcı sağlık personeli bulunuyor. Mevcut personelin yanında Sağlık Bakanlığı personeli de gemiye görevlendirildi. Söz konusu imkan ve kabiliyetlerle depremzedelere hayat kurtarıcı acil tıbbi/cerrahi müdahaleler uzmanlarca en kısa sürede yapılabilecek, ileri tedavi gerektiren yaralıların stabil hale getirilerek tahliyeleri ivedilikle sağlanabilecek. Bununla birlikte tahliye süreçlerinde gerekli tıbbi bakımın uygun şartlarda yapılmasına yönelik faaliyetler deprem bölgesinde gerçekleştirilecek. "Hava yardım koridoru" Bunların yanı sıra yine TSK tarafından oluşturulan "hava yardım koridoru" da ilk günden itibaren açık tutuluyor. Aralarında A400M nakliye uçaklarının da bulunduğu hava araçları ile 180'i dün olmak üzere bugüne kadar 519 sortiyle kurtarma ekipleri, araç ve yardım malzemeleri taşındı. Gece-gündüz devam eden destek uçuşları kapsamında dün de 350 madenci Kütahya’dan, 500 madenci İzmir’den deprem bölgesine götürüldü. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.