TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sadakate Davet

Sadakate Davet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sadakate Davet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Nur Batur: Atatürk ve arkadaşları yüz yıl önce tarih yazdı Haber

Nur Batur: Atatürk ve arkadaşları yüz yıl önce tarih yazdı

İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi kapsamında “Sadakate Davet” temasıyla düzenlenen buluşmaya katılan gazeteci-yazar Nur Batur, “Atatürk’ün Açtığı Yolda Çağdaş Dünyayla Buluşmak” başlığıyla bir konuşma yaptı. Nur Batur, Cumhuriyet’in yüzüncü yılında İzmir'de konuşma yapmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu söyledi. Ülkeyi kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük bir mucize yarattığına inandığını ifade eden Nur Batur, “Sadece Mustafa Kemal Atatürk'ün değil elbette. Onun liderliğinde Türk halkının, büyük bir mucizeye imza attığını düşünüyorum. Hiçbir zaman karamsarlığa kapılmıyorum. Umut olmadan mücadele olmuyor. Mutlaka umudumuzu korumalıyız. Yüzyıl önce neredeydik, bugün nereye geldik, nasıl bir olağanüstü birikim olduğunu idrak etmemiz gerekiyor. Her köşesi işgal edilen topraklardan, Osmanlı İmparatorluğu'nun küllerinden doğan bir ülkeden bahsediyoruz. Bu mucize değil de nedir? Eğer bir cumhuriyet kadını olarak dünyanın her yerine gidebildiysem, istediğim gibi görüşlerimi anlatabiliyorsam, bunu Mustafa Kemal Atatürk'e, devrimlere ve çağdaş dünyaya borçluyum” dedi. TÜRKİYE HALKI EGEMENLİĞİNİ HİÇBİR ŞAHIS VE MAKAMA VERMEZ Türkiye'nin olağanüstü bir ortak akla sahip olduğunu ifade eden Nur Batur, “Türkiye'nin bugünleri aşabilecek gücü var. Bu çalışma Türkiye'nin ikinci yüzyılına bir yol haritası niteliği taşıyor. Her alanda ortak aklın ürünü ortaya çıktı. Bu yol haritasını ortaya çıkarmak kadar uygulamak da önemli. Umut ediyorum ki bu yol haritasını uygulayacak ekip Türkiye'de var. Ortak gücümüz ve ortak aklımız, birikimimiz var. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılında yeniden bir yol kavşağına geldik. Türkiye mutlu insanların yaşadığı bir ülke mi olacak? Yoksa siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlarla boğuşmaya devam mı edecek? Dünya bilmelidir ki Türkiye halkı, egemenliğini hiç bir şahıs ve makama veremez. Egemenlik demek namus, şeref, onur ve saygınlık demektir. Bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıkla mümkün olabilir” dedi. TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİR AVRUPA DEVLETİ OLARAK KURULDU Batur, şunları söyledi: “Yüz yıl önce laik Türkiye Cumhuriyeti, bir Avrupa devleti olarak kuruldu aslında. Hem İslam dünyasında hem de dünyada alkışlandı. Büyük bir mucizeydi. Dünyaya model oldu. Atatürk ve arkadaşları yüzyıl önce tarih yazdı.” Kalkınmak için barışa ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Nur Batur, laikliğin önemine de dikkat çekerek, “Laiklik olmadan, din ve devlet işlerini ayırmadan huzur bulunmaz. Türkiye'nin laik anayasasını koruması gerekiyor” dedi. HABER MERKEZİ

Keyman: Türkiye'nin geleceği İzmir'in geleceğinde yatıyor Haber

Keyman: Türkiye'nin geleceği İzmir'in geleceğinde yatıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, altıncı gününde “Sadakate Davet” temasıyla düzenlenen oturumlarla devam ediyor. Önemli isimleri bir araya getiren kongrede Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve öğretim üyesi aynı zamanda İstanbul Politika Merkezi (İPM) Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman da “Kentlerin Türkiyesi ve Yaşamdaş Kentler: Demokrasi, Yeni Yerellik, Yaşamsallık” başlıklı bir sunum yaptı. Kongre kapsamında yürütülen çalışmaların önemine değinen Fuat Keyman, “Ben de çalışmalara katıldım. Sayın Tunç Başkan’a hem bu girişimi yaptığı hem de beni bu çalışmaya davet ettiği için teşekkür ediyorum. İzmir'in ayrıcalığı, İzmir'in önemi, böyle bir konferansı burada yapması ile bir kere daha tescil edilmiş oldu. İzmir'e de teşekkür ediyoruz” dedi. BAŞKAN SOYER'E DEPREM BÖLGESİNDE YÜRÜTTÜĞÜ ÇALIŞMALAR İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ Deprem bölgesindeki izlenimlerini de aktaran Fuat Keyman, sivil toplum kurumlarının, belediyelerin çalışmalarının engellendiğini belirterek, “Bu yaşımda Kızılay'ın bu duruma düşmesinden çok üzgünüm. Türkiye'de çadır, kan satan, Eczacılar Birliği'nin deprem bölgesine getirdiği ilk yardım ilaçları için çadırlardan para isteyen bir Kızılay'a sahibiz. Depremde ilk önce holding olmaya çalışan bir Kızılay'a sahibiz. İzmir, İstanbul büyükşehir belediyelerine çok teşekkür ediyorum. Devletin olmadığı, sivil toplumun olduğu, sivil toplumun yeniden canlandığı bir dönemden geçiyoruz. Tunç Başkan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne çok teşekkür ediyorum. Çünkü o insanların buna ihtiyacı vardı. O insanların çağrılarına belediyelerimiz, sivil toplum örgütleri hemen yanıt verdi” dedi. İZMİR BUNU HAK EDİYOR Keyman, İzmir İktisat Kongresi'nin yüzyıl sonra İzmir’de yeniden düzenlenmesinin önemine değinerek şunları söyledi: “İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin yüz yıl önce aldığı derslerle ama geleceğe bakarak, o geleceğe bakış içinde ilkeleri birlikte çalışarak, birlikte konuşarak, üreterek yapılması çok önemli. Bu çok değerli. İzmir bunu hak ediyor. İzmir'de olmasının da önemi var çünkü yüz yıldan sonra İzmir İktisat Kongresi bir ulus devlet kurma, ulus kurma kongresiydi. Yüz yıl sonra artık kentli bir Türkiye'de yaşıyoruz. Kentli bir küresel dünyada yaşıyoruz. Bundan sonraki yüzyılın en önemli boyutlarından biri kentler olacak. Türkiye'nin kentlerinden, kentlinin Türkiye’sine geçtik. Kentlerin Türkiye’sinde de özel kentler var. İzmir bu kentlerin en potansiyeli. Türkiye'nin geleceği İzmir'in geleceğinde yatıyor. İzmir'in kendini nasıl yöneteceğinde... Biz İzmir'e 'kent bölge' diyoruz. Çünkü İzmir'den konuşmak; Manisa'dan, Bergama'dan konuşmak anlamına geliyor. Balıkesir'e kadar gidiyor. Büyük bir bölge. Bu bölgenin iyi yönetilmesi, o bölgede birlikte yaşamın olması ama en önemlisi canlıların yaşamı, insanların kaybolmayacağı şekilde bir yönetimin olması bence Türkiye ve dünya için de önemli. O nedenle kongrenin İzmir'de olması önemli.” DEMOKRASİNİN ÖNEMİNİ İÇSELLEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR Konuşmasında demokrasinin önemine değinen Keyman, sözlerini şöyle tamamladı: “Yüz yıl önce Türkiye, İzmir İktisat Kongresi ile ulus devlet kurmayla, eğitim ve itibarla başardıysa, bugün de başarabilir. Bugün başarırken, geçmişten ders almamız, geçmişe eleştirel olarak bakmamız, geçmişteki eksik olan şeylerin yanı sıra artılarımıza da bakarak, Türkiye'yi gelecek yüzyıla hazırlamamız gerekiyor. En temel derslerden biri demokrasi. Demokrasi olmayınca ekonomik gelişme, adalet de olmuyor. Demokrasiyi artık üzerinde çalışacağımız, koruyacağımız bir sistem olarak görmemiz lazım. Demokrasinin önemini içselleştirmemiz gerekiyor.” HABER MERKEZİ

Emin Çapa: Bilime sahip çıkmazsanız yolunuzu kaybedersiniz Haber

Emin Çapa: Bilime sahip çıkmazsanız yolunuzu kaybedersiniz

İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi kapsamında “Sadakate Davet” temasıyla düzenlenen buluşmaya katılan ekonomist-gazeteci Dr. Emin Çapa, “Yeni Bir Dünya, Yeni Bir Türkiye” başlığıyla sunum yaptı. Emin Çapa, “İzmir'deki Birinci İktisat Kongresi, Türkiye'nin bir yıkımdan çıktıktan sonra yeni bir ülke nasıl inşa edilebilir çalışmasıydı. Ama yıkımı bitirmiş ve ülkemizi kurmuştuk. Bu ikincisi de tam olarak aynı şey. İkinci bir yıkımdan ülkemizi kurtarıp, yeni bir ülke inşa edebilir miyiz noktasında oluyor. Tuhaf olan şey şu. Birincisinde İzmir'i işgal ettikten sonra kurtarmıştık. İkincisi için ise benim için şöyle bir şeyi var. İstanbul ve Ankara yerel seçimlerinden sonra, herkes birçok insana teşekkür etti. Ben İzmir'e teşekkür ettim. İzmir bize hizmet almasa da para almasa da ilkelerine sahip çıkmanın, direnmenin önemini gösterdi. Aynı nedenle bu kongrenin İzmir'de olmasının özel bir nedeni var. Tam o noktada biz ülkemizi yeniden nasıl inşa edeceğiz? İkinci yüzyılı onun için burada konuşuyoruz” dedi. İÇİNE AKIL VE BİLİM SOKMADIĞINIZ HİÇBİR ŞEYİN DEĞERİ YOK Hala termik santrallerle kalkınmanın olacağını düşünenlerin bulunduğunu ifade eden Emin Çapa, şunları söyledi: “Yeni bir dünyanın inşa edildiğinin ön kabulünü zihninize yerleştirmeden, yeni bir dünyayı inşa edemezsiniz. Ekonomide ana şey enerji tüketiminizdir. Bir noktaya kadar. Dünyanın en büyük ekonomisi ABD'nin milli geliri ile enerji tüketimi arasındaki bağı görüyorsunuz. 1950 yılında bir birim milli geliriniz, bir birim enerji tüketiminiz varsa 70'lerin ortasına kadar bunlar ne kadar enerji, o kadar milli gelirdi. 1970'lerin ortasında enerji tüketimi yavaşladı. Milli gelir yükseldi. 80'lerin ortasına gelince milli gelir patlıyor. Enerji tüketimi neredeyse durma noktasına geliyor. 2000'den itibaren enerji düşerken, milli gelir artışı devam ediyor. Bu bize bir şey gösteriyor. Enerji artışı ile milli gelir arasındaki bağ kopuyor. Neden? Çünkü artık içine akıl ve bilim sokmadığınız hiçbir şeyin değeri yok. Bu tarım olabilir, sanayi olabilir. Fark etmez. İçine bilim sokmadığınız her şeyi çöpe atın.” DNA'LAR İLE OYNANDI Büyük bir kırılma yaşadığını anlatan Emin Çapa, “Eski ile yeni arasında sizin bildiğiniz gibi bir şey yok. Bu salondakiler, benim yaşıma yakın olanlar muhtemelen insan olarak ölen son kuşak olacak. Daha genç olanlar, insan olarak ölmeyecek. İnsan olarak doğdular ama insan olarak ölmeyecekler. Bu kuşakların torunları da büyük olasılıkla insan olarak doğmayacak. Dünyada şu anda insan olarak doğmayan ikizler Çin'de beş yaşına geldiler. DNA'ları ile oynandı. Dünya yeni bir çağa giriyor” dedi. GELECEĞİN EN ÖNEMLİ KONUSU YAŞAM BİLİMLERİ Geleceğin en önemli konusunun yaşam bilimleri olacağını da anlatan Emin Çapa, “Olayı sadece farmakolojiye indirgemek haksızlık olur. Başka bir şeyden bahsediyoruz. İnsan olarak ölmeyeceksiniz. Daha önce böyle bir şey yaşamadınız. Tarım devrimi değil bu. İnsanı yeni baştan yaratma noktasındayız. Bu çok iyi bir şey mi? Çok korkuyorum. Ödüm kopuyor, çünkü bu olayın etik tarafı eksik. Akıl ve bilim tarafı tamam ama akıl ve bilimin yanına vicdanı koymazsak, o tarafı beni çok korkutuyor. Türk halkı geleceğe doğru nasıl koşar? Geriye bakarak geleceğe koşulur mu? Uygarlığın, gücün, teknolojinin sırrı, bilimdir. Bilim yoksa refah, uygarlık, zenginlik, teknoloji yok” dedi. BİLİMİN ÖNEMİNİ ANLATTI “Bilim nedir” sorusunu soran ve salonun ışıklarının kapatılmasını isteyen Çapa, bir kibrit yakarak, “Ben size bu karanlıkta bilimin ne olduğunu göstereceğim. Bilim bu. Çünkü bilim maceramız daha çok yeni. Bilim macerasında daha o kadar küçük, yeni bir yerdeyiz ki ancak bu kadar bizim yolumuzu aydınlatıyor. Ama siz buna sahip çıkmazsanız o zaman karanlıkta kalırsınız. Rotanızı, yolunuzu kaybedersiniz. Karanlık, hurafe, batıl sizi yer yutar. Kendinizin, çocuklarınızın hayatını, ülkenizin geleceğini yok edersiniz. Karanlığın içinde yolunuzu kaybedersiniz. Ülkenizin, kendinizin, çocuklarınızın, halkınızın geleceğini kaybedersiniz. Türkiye'ye çok inanıyorum. Yeni dünya yeni biz talep ediyor. Ya ülkenize sahip çıkacaksınız. Ya da sahip çıkacağınız bir ülkeniz, halkınız olmayacak” dedi. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.