TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Rusya-Ukrayna Savaşı

Rusya-Ukrayna Savaşı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rusya-Ukrayna Savaşı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Rusya-Ukrayna Savaşı’nda 31 bin Ukraynalı asker hayatını kaybetti Haber

Rusya-Ukrayna Savaşı’nda 31 bin Ukraynalı asker hayatını kaybetti

Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy, Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya başlattığı savaşın ardından geçen 2 yılın ardından Kiev'de bir basın toplantısı düzenledi ve devam eden savaş hakkında açıklamalarda bulundu. Zelenskiy, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda bugüne kadar en az 31 bin Ukraynalı askerin hayatını kaybettiğini belirterek, "Bu savaşta 31 bin Ukraynalı asker hayatını kaybetti. Ne 300 bin, ne de 150 bin. Ancak bu kayıp, bizim için hala büyük bir acı" dedi. Zelenskiy, Rusya'nın savaştaki Ukrayna kayıplarıyla ilgili verdiği yüksek rakamlara itiraz etti ve savaşta yaralanan asker sayısını açıklamadığını söyledi, çünkü bu bilginin Rusya'ya yardımcı olabileceğini düşündüğünü ifade etti. Ayrıca, ülkesinin işgal altındaki bölgelerinde on binlerce sivilin hayatını kaybettiğini de vurguladı. Ukrayna, son olarak 2022 Aralık ayında kayıplarına ilişkin bir açıklama yapmıştı. Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak, 2022 Aralık'ta yaptığı açıklamada, savaşın başından o ana kadar 13 bin Ukraynalı askerin hayatını kaybettiğini belirtmişti ve bu tarihten itibaren başka bir açıklama yapılmamıştı. Rusya ise savaştaki kayıplarına ilişkin bilgiyi gizli olarak sınıflandırdığı için kamuoyuyla paylaşmıyor. Ancak ABD'li yetkililer, Ukrayna'nın yaklaşık 70 bin asker kaybettiğini ve neredeyse bu sayının iki katı kadar askerin yaralandığını tahmin ediyor. Rusya'dan resmi bir açıklama yapılmadığı için, bu tahminler belirsizlik içinde kalıyor.

Bakan Uraloğlu, Tahıl Koridoru'yla ilgili bilgi verdi Haber

Bakan Uraloğlu, Tahıl Koridoru'yla ilgili bilgi verdi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, koridorda taşınan tahıl hakkında bilgi vererek, "Türkiye en fazla tahılın taşındığı üçüncü ülke oldu. 44 ülkenin yer aldığı listede, 987 geminin 290'ı Türk bayraklı olup, 224 gemi ise ülkemizin farklı limanlarına geldi. Toplamda, 13 tahıl ve tahıl ürünün çeşitleri; arpa, buğday, mısır, soya, buğday kepeği, işlenmiş karışık gıda, soya fasulyesi, ayçiçeği çekirdeği, ayçiçeği küspesi, ayçiçek yağı ve bezelye bulunuyor" dedi. 1 Ağustos 2022 ile 20 Haziran 2023 tarihleri arasında taşınan toplam tahıl miktarının 32 milyon ton olduğunu söyleyen Uraloğlu, "Türkiye limanlarına gelen miktar 3 milyon 659 bin ton. En fazla yük 7 milyon 662 bin 808 ton ile Çin'e gitmiştir. En fazla yük giden ülkeler ise Çin, İspanya, Türkiye ve İtalya oldu" diye konuştu. Taşınan toplam tahıl miktarının yüzde 12'sinin Afrika ülkelerine gittiğini vurgulayan Uraloğlu, "Cumhurbaşkanımızın katkılarıyla kurulan ve devam sağlanan tahıl koridoru ile 3 milyon 978 bin 853 ton tahıl Afrika kıtasına taşındı. Böylece Türkiye'nin sağladığı güvence ile açılan tahıl koridoru birçok ülkeye yarar sağladı. Afrika ülkelerinin aldığı pay şu an yüzde 12 dolayında. Geçen altı aylık dönemde bu rakam yüzde 6'ydı. Böylece Afrika ülkelerine giden tahıl miktarı iki katına çıkmış oldu" ifadelerini kullandı. İHA

Kiralık koltuktan dünyaya barış mesajı! Haber

Kiralık koltuktan dünyaya barış mesajı!

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER Dünya bir yıldan uzun bir süredir Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşı korku içinde izliyor. On binlerce hayata mal olan savaş son sürat devam ederken, milyonlarca Ukraynalı vatandaş ülkelerini terk ederek dünyanın dört bir yanına göç etmek zorunda kaldı. Rusya’da yaşayan Ukraynalılar da ülkede yaşadığı baskılara dayanamayıp Rusya’yı terk etti. Rusya’yı terk eden Ukraynalı vatandaşlardan biri de İzmir’e gelen 27 yaşındaki Egor… Rusya’da berberlik yapan Egor, İzmir’de bu mesleğini açık olan bir berber dükkanından kiraladığı tek koltukta sürdürüyor. Egor, kiraladığı berber koltuğunda İzmir’de yaşayan ve sosyal medya üzerinden ulaştığı Rus ve Ukraynalı vatandaşları tıraş ediyor. İki ülkenin vatandaşlarıyla yabancı bir ülkede kardeşçe yaşadıklarına dikkat çekiyor. Dünyaya savaşın halklar arasında olmadığının mesajını kiraladığı bir berber koltuğundan veren Egor, “Bana fikrimi sorarsanız, açık bir şekilde şu anda Ukrayna’da olan her şeyin, iktidardaki insanların zayıflığının ve körü körüne güvenin sonuçları olduğunu söyleyebilirim. Ve şu anda Ukrayna’da dökülen anlamsız kanı destekleyenlerin tüm savaşların müzakerelerle sonuçlandığını bilmelerini istiyorum” dedi. RUSYA’DA BASKILARA DAYANAMADIM Rusya’da yaşayan ve Rusya-Ukrayna savaşı sonrası ülkeyi terk etmek zorunda kalan Egor, 2022 yılında İzmir’e geldiğini söyledi. Egor, “27 yaşındayım. 5 yılı aşkın süredir Berber olarak çalışıyorum. Bundan önce Rusya’da yaşıyordum. Ancak Rusya’nın ülkemizle savaşa girmesi, biz Ukraynalıların Rusya’da yaşamasını güçleştirdi. Ekim 2022’de Rus yetkililerle pek çok konuda aynı fikirde olmadığım için Rusya’dan Türkiye’ye gelmek üzere ayrıldım. Türkiye’de konut fiyatları her geçen gün yükseldiği için oturma iznine uygun konut bulmak oldukça zordu. Rusya’dan ayrılmak için sermaye kısıtlamalarım vardı, ayrılmadan önce iş için bir motosiklet ve bazı aletler sattım ve İzmir’e geldim” dedi. SALON AÇMAK İÇİN ŞARTLARI TAŞIMIYORUM Türkiye’de berber salonunu açmanın yabancılar için oldukça zor olduğunu belirten Egor, “Oturma izni için uygun bir yer bulur bulmaz kimlik başvurusu yaptım ve çalışacak yer (kiralık işyeri) aramaya başladım. Birçok berbere gittim ama çalışma iznim olmadığı için beni reddettiler (ve reddedilenlere sempati duydum çünkü çok büyük para cezaları vardı ve kimseye sorun çıkarmak istemedim) kendi başıma salon açamam. Çünkü yabancıların Türkiye’de bir salon açmak için çok zor olan şartları yerine getirmesi gerekiyor. Ben bu şartları şu an için taşımadığım için kendi salonumu açamadım” dedi. BERBERİN BİR KOLTUĞUNU KİRALADIM İzmir’e geldikten sonra işini yapmak için kentteki berberleri tek tek gezip iş aradığını belirten Egor, bir berberin bir koltuğunu kiraladığını söyleyerek “Eşimle İzmir’deki açık berberleri tek tek gezdik. Berbere ihtiyaçları olup olmadığını sorduk, herkes reddetti. Ve akşam başka bir salona girerken bize yardımcı olabileceklerini söylediler ve bana kiralık iş bulabileceğim bir telefon numarası verdiler. Görüşmek üzere anlaştık, beni anlamazlar diye endişelendim. Ancak Google çeviri sayesinde ortak bir dil bulduk. Şartlarda anlaştık, iş yerinin bir koltuğunu kiralamaya başladım” ifadelerini kullandı. MÜŞTERİLERİM RUS VE UKRAYNALI Kiraladığı berber koltuğunda İzmir’de yaşayan Rus ve Ukraynalı vatandaşları tıraş ettiğini ifade eden Egor, “Tanıdıklardan insanlar arıyordum ve bana diğer tanıdıklara, arkadaşlara tavsiyelerde bulundular. Geleneksel bir Türk berberin dükkanında çalışmak oldukça sıra dışıydı ama zamanla buna alıştım. Hem Ruslar hem de Ukraynalılar bana geliyor, ben çok barışçıl bir insanım ve sevginin ve affetmenin, insanlığın bitmek bilmeyen hatalarının kısır döngüsünden bir çıkış yolu olduğuna içtenlikle inanıyorum. Savaşların halklar arasında yapılmadığını da biliyorum. Çünkü Rusya’da yaşayan bir Rus olarak sabah bir Ukraynalıyı akşam ise bir Rus’u aynı koltukta tıraş edebiliyorum” diye konuştu. BU HİKAYE DÜNYA KADAR ESKİ Berber Egor, Rusya’nın Ukrayna’da döktüğü anlamsız kanı destekleyenlerin dünya tarihinde yaşanan tüm savaşların barışla sonuçlandığını hatırlatarak “45-55 yaş üstü olsam evet kesinlikle Ege kıyılarına yerleşip bir tekne alıp balığa çıkmayı denemek isterim. Eşim ve ben her gün farklı videolar izliyoruz ve tonlarca bilgi alıyoruz ve sürekli olarak insanların hatalarını nasıl durmaksızın tekrarladıkları hakkında konuşuyoruz, bu hikaye dünya kadar eski. Çeçen savaşı, Afgan savaşı, Gürcistan ve en kötüsü, çoğu insan hala kendilerine ait bir şeyi kaybetme korkusuyla bu olayları destekliyor: çocuklar, ev, konum, Navalny gibi özgürlük, gazeteciler gibi. Bana fikrimi sorarsanız, açık bir şekilde şu anda Ukrayna’da olan her şeyin, iktidardaki insanların zayıflığının ve körü körüne güveninin sonuçları olduğunu söyleyebilirim. Ve şu anda Ukrayna’da dökülen anlamsız kanı destekleyenlerin tüm savaşların müzakerelerle sonuçlandığını bilmelerini istiyorum” ifadelerine yer verdi.

Rus kadın doğum uzmanı deprem bölgesinde görev yapıyor Haber

Rus kadın doğum uzmanı deprem bölgesinde görev yapıyor

Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle ülkesini terk ederek Türkiye'ye gelen Rus kadın doğum uzmanı Anna Bardachova, Hatay'ın İskenderun ilçesinde depremzede kadınlara gönüllü sağlık hizmeti sunuyor. Ülkesinden ayrıldıktan sonra geldiği Türkiye'de kızıyla Antalya'da yaşamaya başlayan Bardachova, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından depremzedelere sağlık hizmeti sunmak için gönüllü oldu. İskenderun'da gönüllü doktorların hizmet verdiği sahra hastanesiyle iletişime geçen Bardachova, burada görev alarak, deprem mağduru kadınları muayene etmeye başladı. Hamile kadınlarla özel olarak ilgilenen Bardachova, diğer sağlık problemi olan insanların da yardımına koşuyor. KADINLARIN ÇOK DAHA FAZLA DOKTORA İHTİYAÇI VAR Bardachova, ekim ayında Türkiye'ye yerleştiğini, depremin ardından da bölgeye gelmek istediğini söyledi. Antakya'da bir gün kaldıktan sonra İskenderun'a geldiğini anlatan Bardachova, "Türkiye beni ülkesine aldı, onlara sığındım. Ben de insanlara yardım etmek istedim. Bu yardım duygusuyla bölgeye gelmek istedim. 10 günlüğüne geldim ancak ihtiyaç olursa burada daha fazla kalabilirim. Ben Rusya'da çalışıyordum. Burada çalışma denkliğim olmadığı için çalışamadım. Ancak bu sorunu çözmek istiyorum." diye konuştu. Bardachova, hamile kadınların stresli ortamlarda daha çok sorun yaşadığını ifade ederek, kadınların çok daha fazla doktora ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. Kadınların deprem nedeniyle doktorlarını, hastanelerini kaybettiğini öğrendiklerini belirten Bardachova, kadınların sunulan bu sağlık hizmetinden memnuniyet duyduğunu ifade etti. Anna Bardachova, "Bir kadın bugün ilk defa çocuğunun kalp sesini duydu. Bu bizim için de çok mutluluk verici." dedi. AA

Gıda fiyatlarının seyrinde gözler martta yeniden Tahıl Koridoru'na çevrilecek Haber

Gıda fiyatlarının seyrinde gözler martta yeniden Tahıl Koridoru'na çevrilecek

Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) Genel Müdürü Ali Kırali, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası hayata geçirilen Tahıl Koridoru'nun küresel gıda krizinin aşılmasında önemli rol oynadığını söyledi.Kırali, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, gıda krizinin çözümü konusunda Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye'nin girişimleriyle, Ukrayna ve Rusya'nın ürünlerinin dünya piyasalarına ulaştırılması için imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması'nda 7 ayın geride kaldığını söyledi.Rusya-Ukrayna Savaş sonrası yük gemilerinin Karadeniz limanlarından çıkamamasının, küresel gıda fiyatlarını yukarı taşıdığını hatırlatan Kırali, "Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayımlanan gıda fiyat endeksi savaşın hemen öncesi 140 seviyelerinde seyrederken savaşla hızla 160 seviyelerine tırmandı. 22 Temmuz 2022'de imzalanan ve 19 Kasım 2022'de 120 gün süreyle Mart 2023'e uzatılan Tahıl Koridoru Anlaşması ve geçen yıl hasadın iyi geçmesi, küresel gıda krizinin aşılmasında önemli rol oynadı." ifadelerini kullandı.Kırali, anlaşma sonrası düşüş trendine geçen gıda fiyat endeksinin, ocak ayında geçen yılın aynı ayının altına, 130 seviyelerine geldiğine dikkati çekerek, "2023 yılı için dünya genelindeki elverişsiz iklim koşulları nedeniyle kuraklığın rekolteye etkisinin yanı sıra önümüzdeki ay sona erecek Tahıl Koridoru Anlaşması'nın uzatılıp uzatılmaması fiyatlarda belirleyici olacak." dedi. BUĞDAY FİYATI SAVAŞLA YÜKSELDİ TÜRİB'de işlem gören buğday ekmeklik ürünlerini temsilen çıkarılan elektronik ürün senetleri (ELÜS) fiyatlarının Türkiye buğday piyasası için önemli bir gösterge olduğunu belirten Kırali, "Rusya – Ukrayna Savaşı öncesi 4 lira civarında seyreden ortalama buğday fiyatı, savaşın başlaması ile ilk aşamada 5 liranın üzerine çıktı. Normal şartlarda hasat ile arzın artması sonucu düşmesi beklenen fiyatlar, jeopolitik risk ve Karadeniz tahılına erişim endişeleri ile haziran-temmuz aylarındaki hasat boyunca 6,5 lira seviyelerinde seyretti. Savaşın etkisini hasat zamanı da gördük. Temmuzdaki Tahıl Koridoru Anlaşması sonrasında, Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) destekleme alım fiyatı ile paralel seviyede fiyatlar 6,5-7 lira bandında yatay devam etti. Şu anda da yaklaşık aynı seviyelerde." diye konuştu.Kırali, ELÜS işlem fiyatları üzerine hesaplanan TÜRİB Tarımsal Ürün Endekslerinin Şubat 2022 başında 2000 seviyesindeyken savaşın başlamasıyla yükselişe geçerek 3300 seviyelerini gördüğünü aktararak, TMO'nun, arpa ve buğdayda uygulanan alım politikası sonucu, fiyatların hasat boyunca yatay seyrettiği için endeksin de 2022 yılının ikinci yarısında 3100-3300 bandında yatay seyrettiğini söyledi. ŞUBATTAKİ YAĞIŞLAR BİR PARÇA ENDİŞELERİ GİDERDİ Türkiye'nin 2023 yılı tarım ürünleri hasadı açısından da beklentileri değerlendiren Kırali, şunları kaydetti: "2022 yılı son çeyreğinde tamamlanan görece kurak geçen ekilişler ve kurak geçen kış mevsimi sonlarına doğru şubattaki yağışlar bir parça endişeleri giderdi. Bahar aylarındaki yağış miktarı rekolte ve verimi belirleyecek ana etken olacak. Meteorolojik kuraklık sulama maliyetlerini artırdı, dolayısıyla çiftçinin üretim maliyetlerini olumsuz etkiledi. İklim değişiklikleri sonucu gıda, su ve enerji artık tüm ülkelerin gündemindeki üç stratejik alan. Gıda arz güvenliği açısından bu 3 alan merkezinde üretim ve destekleme politikaları belirlenmek durumunda." AA

Savaş mağduru Ukraynalı, Türk hekimlerde şifa buldu Haber

Savaş mağduru Ukraynalı, Türk hekimlerde şifa buldu

Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle 8 ay önce Türkiye’de yaşayan kızının yanına göç eden Ukraynalı Valentina Mykalo (63), sağlık kontrolü sırasında kalbinde 2,5 santimlik delik olduğunu öğrendi. Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kapalı yöntemle ameliyat edilerek ertesi gün taburcu edilen Ukraynalı kadın, hastanede gördüğü hizmete şaşırdığını belirtip hem hastaneye hem de Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti. Ukraynalı Valentina Mykalo, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle 8 ay önce eşi ile birlikte Türkiye’de yaşayan kızı Oleksandra Mykalo’nun yanına göç etti. Eşi kalp hastası olduğu için Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesine kontrole giden Ukraynalı kadın, kendisinde de ağrı ve çarpıntı şikayetleri olduğunu söyleyerek sağlık kontrolü yaptırdı. Yapılan tetkiklerde, Valentina Mykalo’nun ASD olarak bilinen atriyal sepdal defekt hastası olduğu anlaşıldı. Kalbinde 2,5 santimlik delik olduğunu tesadüfen öğrenen Ukraynalı kadın büyük şaşkınlık yaşarken, aynı hastanede tedaviye alındı. Hastaya, sağ kasık toplar damarından kapalı yolla girilerek şemsiye yöntemi ile perkütan ASD kapatma işlemi uygulandı. Tedaviden bir gün sonra taburcu edilecek duruma gelen Ukraynalı hasta, gördüğü tedavi nedeniyle hastaneye ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti. “Bizim için büyük bir şans” Valentina Mykalo’nun kızı Oleksandra Mykalo, “Ben Türk eşimle 6 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Annem ve babam da Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan dolayı yaklaşık 8 ay önce Türkiye’ye geldi. Benim babam kalp hastası ve hastaneye kontrol için geldiğimizde annem de kendini kontrol ettirmek istedi. O sırada tesadüfen bu hastalığa sahip olduğunu anladık. Annem 63 yaşında ve kalp ağrısı, yorgunluk gibi şikayetleri bize normal geliyordu. Hemen araştırma yapıldı ve çok ciddi bir sorun olduğu anlaşıldı. Çok şaşırdık ama iyi ki zamanında hastalığını keşfettik. Bu bizim için büyük bir şans” dedi. “Devlet hastanesinde böyle bir tedavi olması annemi çok şaşırttı” Annesinin tedavi sonrası kendini çok iyi hissettiğini aktaran Mykalo, “Tedavi süresince hiçbir sıkıntı yaşamadı. Hatta gece benden daha iyi uyudu. Türkiye’deki sağlık sistemini de çok beğendi. Ukrayna’ya göre buradaki sağlık hizmeti çok daha iyi. Devlet hastanesinde böyle bir tedavi olması annemi daha da çok şaşırttı. Bizde genelde özel hastanelerde böyle bir hizmet veriliyor. O yüzden buradaki hizmetten, doktorlardan, odaların genişliğinden ve yataklardan da çok memnun kaldık. Annem, bütün araştırmaların, analizlerin burada yapılmasından da çok memnun kaldı. Doktorlara, sağlık çalışanlarına ve Türkiye Cumhuriyeti’ne çok teşekkür ediyoruz. Çünkü onca sıkıntılı durumda bize destek verdiler. Şaşırmadık ama çok sevindik. Annem iyileştikten sonra Ukrayna’ya dönmek istiyor ama savaş hala bitmedi. Bu yüzden savaşın bitmesini bekliyor” diye konuştu. 30 dakikalık bir işlem Kardiyoloji Uzmanı Dr. Oktay Şenöz de hastanın öyküsü ve tedavisi ile ilgili şunları söyledi: “Hastamız, savaş koşulları nedeniyle ülkemize göç etmiş. Çarpıntı, çabuk yorulma gibi şikayetleri son yıllarda arttığı için bize başvurdu. Kardiyoloji bölümünde gerekli tetkikleri yaptık ve kalbinde 2,5 santim büyüklüğünde bir delik olduğunu saptadık. Böyle bir delik olduğunda, kan geçmemesi gereken taraftan diğer tarafa geçmekte ve kalpte büyüme gibi semptomlara neden olmakta. Yani hastamızın şikayetleri buna bağlı olarak gelişmişti. Tespiti yaptıktan sonra hastamızın sağ kasığından kapalı yöntemle girerek 30 dakikalık bir işlemle kalpteki 2,5 santimlik deliği kapattık. Hastamıza sadece lokal anestezi uyguladık. 3,5 saat sonra ise hastamızı yürüttük. Ameliyatın üzerinden 24 saat geçti ve birazdan kendisini taburcu edeceğiz. Bu hastalık, 2 bin bebekte bir görülen ve genelde çocukluk çağında tespit edilip tedavisi yapılan bir hastalık. Nadiren erişkinlik çağındayken tesadüfen anlaşılabilen bir durum. Kapalı yöntemle tedavi son yıllarda yeni yeni gelişen bir sistem. Bizim gibi 3. basamak hastanelerde bu işlem yapılmaya başlandı. Merkezimizde de 4 yıldır bu işlemi uyguluyoruz. Hastayı hızlıca taburcu edebilmemiz ve kapalı operasyon yapmamız avantaj sağlıyor. Hastamız ve kızı çok mutlu. Farklı bir ülkede ve ortamda hastalığın tespit edilmesi, tedavi olması onlar için mutluluk verici oldu. Umut ediyoruz ki savaş bir an önce biter ve Ukraynalı hastamız özlediği vatanına tekrar döner.” Hastanenin başhekimi Dr. Öğr. Üyesi İlker Kızıloğlu ve hasta ile ilgilenen sağlık personeli de Ukraynalı hastayı ziyaret ederek şifa diledi. ASD Doğumsal kalp hastalıkları arasında yer alan ve toplumda ASD olarak bilinen atriyal septal defekt, genellikle çocukluk çağında saptanıp tedavi ediliyor. Ancak bazı ASD'liler, nadiren de olsa tanı konmadan erişkin yaşlara kadar gelebiliyor. Kalbin içinde, kalp kulakçıkları arasında delik olması durumu olarak tanımlanan ASD rahatsızlığında, kan bu delikten kalbin diğer tarafına geçerek akciğerlere giden kan akımının artmasına neden oluyor. Yıllar içinde artmış kan akımı, akciğer basıncında yükselmeye yol açarak akciğerlerde hasarlara neden olabiliyor. Ayrıca artış gösteren akciğer basıncı, kalbin sağ tarafında zorlanmaya yol açarak kalp yetmezliğine kadar gidebilen bir tabloya neden olabiliyor. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.