Prof. Dr. Nükhet Hotar Haberleri - Son Dakika Prof. Dr. Nükhet Hotar Haber Güncel Gelişmeler

Rektör Hotar, Filistinli öğrencilerini yalnız bırakmadı

Rektörlük binasında düzenlenen toplantıda üniversitelerinde eğitim gören Filistinli öğrencilerle bir araya gelen Hotar, İsrail zulmünün karşısında her zaman Filistin'in yanında olduklarını, bunu da her platformda açıkça söylediklerini ifade etti. İsrail'in Gazze'ye yönelik katliama dönüşen eylemlerinden rahatsız olduklarını belirten Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Saldırılar hiçbir değer ya da ideal uğruna kabul edilebilir değil. Çünkü güç dengesi yok. Hiçbir ahlaki ve insani değer yok. İnsanlar cephede çatışır ya da karşılıklı güç eşitliği vardır. Ona göre bir savaş uygular. Sonuçta ağırlıklı olarak maalesef bebeklerin, çocukların katledildiği, bir medeniyetin aslında yok edildiği, bir şehrin yerle bir edildiği ve insanların açlığa, susuzluğa, yoksulluğa mahkum edildiği bir durumu bütün dünya durmuş, sadece konuşarak izlemekte." Hotar, üniversitelerinde eğitim gören Filistinli öğrencilerin kendilerine emanet olduğunu, her zaman onların yanlarında bulunduklarını anlattı. İsrail'in saldırılarının en kısa sürede bitmesini ümit ettiklerini vurgulayan Hotar, şunları kaydett: "Zaten biz ülke olarak da kurum olarak da elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Sizler de belki her biriniz, bulunduğunuz çevrede, bu mücadelenin aslında ne olduğunu anlatabilirsiniz. Mektuplar yazabilirsiniz. Başka ülkeden olan Türk arkadaşlarınız da dahil, onlara bu konuların gerçeğini anlatabilirsiniz. Yine vefa çerçevesinde çeşitli basın söylemlerinde veya eylemlerinde bulunabilirsiniz. Bunların her biri yani bir kişiden, iki kişiden, beş kişiden ne olur diye düşünmeden yapmamız gereken şeyler. Cumartesi günü büyük bir miting var. Ona katılım sağlamak bile çok ciddi bir katkı." Filistinli öğrenciler toplantı için Rektör Hotar'a teşekkür etti. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: DEÜ'de 100. yıl buluşması: Cem Adrian katıldı

DEÜ Avrupa’da yükselişe geçti

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), dünya çapındaki saygın akademik derecelendirme kuruluşlarından biri olan Quacquarelli Symonds’ın (QS) bu yıl ilk defa yayınladığı ve 690 kurumun listeye girebildiği Avrupa Üniversite Sıralaması’nda 488’inci sırada yer aldı. Aynı listedeki 73 Türk üniversitesi arasında ise DEÜ, 18’inci sırada bulundu. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar; DEÜ’nün bilim dünyasındaki uluslararası yükselişinin devam edeceğine dikkat çekti. Geliştirdiği başarılı projeleri ve ödüllü çalışmaları ile dikkat çeken Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), saygın yükseköğretim derecelendirme kuruluşlardan biri olan Quacquarelli Symonds’un (QS) bu yıl ilk defa yayınladığı ve 690 kurumun listede kendine yer bulabildiği Avrupa Üniversite Sıralaması’nda 488’inci sırada yer aldı. Aynı listedeki 73 Türk üniversitesi arasında ise DEÜ, 18’inci sırada yer alırken; Sürdürülebilirlik alanında 243, Akademik İtibar ve İş Dünyasındaki Tanınırlık kategorilerinde ise 251 bandında yer aldı. Başarıyı değerlendiren DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar; DEÜ’nün bilim dünyasındaki uluslararası yükselişinin devam edeceğine dikkat çekti. DEÜ’nün dünyanın önde gelen tüm sıralama kuruluşlarının indekslerinde her yıl düzenli olarak yer aldığını belirten Rektör Hotar; “Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren istikrarlı bir şekilde üzerinde durduğumuz, Muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği ‘Dünyada ilk 500 Üniversite arasında yer alma’ hedefi doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu listede kalıcı olmak istiyoruz. Ulusal ve uluslararası tüm göstergeler ile derecelendirme kuruluşları, her yıl düzenli olarak yayınladıkları listelerde kurumumuza yer vererek; kurumumuzun başarısını ve kalitesini ortaya koymaktadır. Araştırma Üniversitemizi dünyada görünür kılmak için çalışan tüm mesai arkadaşlarıma kurumum ve şahsım adına teşekkür ediyorum” dedi. ÖĞRENCİ ODAKLI SİSTEM Dokuz Eylül’ün başarısının ardında, yenilikçi ve öğrenci odaklı bir eğitim sistemi ile toplumları ilgilendiren konulardaki uluslararası projelerin yer aldığını ifade eden Rektör Hotar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Üniversitemiz, akademik başarılarının yanı sıra toplum odaklı bir hizmet anlayışına sahiptir. Topluma dokunacak projeler geliştiriyor, her daim kamu yararını gözetiyoruz. Bir yandan toplumu şekillendirecek olan gençlerimizin nitelikli bir eğitim almaları için özen gösterirken, diğer yandan toplumsal fayda açısından hazırlanan projeleri destekliyoruz. Kent geneline yayılan üniversitemiz, toplumla bütünleşen bir kurum olarak hizmet vermektedir.” Bu haber de ilginizi çekebilir: DEÜ'de Uluslararası Avrasya Ekonomileri Kongresi başladı

DEÜ Rektörü Hotar: 15 temmuzu unutmadık, unutturmayacağız

DEÜ Sabancı Kültür Sarayı’nda düzenlenen etkinlikte konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Türkiye’yi ve seçilmiş değerleri ortadan kaldırmaya yeltenen her girişimin karşısında olacaklarını söyledi. Rektör Hotar, “Dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında kalıcı şekilde yer almak için gayret gösteren kurumumuz, kimliğini ve sorumluluklarına unutmadan yolunda ilerlemektedir. Nitelikli öğretim faaliyetlerimizi aralıksız sürdürürken, ülkemizin ideallerinin peşinde koşacak bireyleri topluma kazandırmaya devam edeceğiz. Milletimizin destansı direnişini, demokrasiye olan bağlılığını unutmadık, unutturmayacağız” dedi. Akademik çalışmaların yanı sıra toplumsal hafızayı diri tutmak, milli ve manevi değerleri korumak amacıyla örnek çalışmalara imza atan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), ‘15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kapsamında önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. DEÜ Sabancı Kültür Sarayı’nda, Gazeteci-Yazar Nedim Şener, Emekli İstihbarat Albay, Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ ile DEÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Şen’in konuşmacı olarak katıldığı Türkiye Yüzyılının Kahramanları: “Yıpratma” isimli panele; Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya, Balçova Kaymakamı Ahmet Hamdi Usta, KKTC Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, İzmir Tınaztepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güvençer ile kamu kurum ve kuruluşlarının il müdürleri, DEÜ akademik ve idari kadrosu, şehit yakınları ve gaziler katıldılar. Etkinlikte, 15 Temmuz Öykü, Şiir, Kompozisyon Yarışması’nda derece elde edenlere ödülleri takdim edilirken; 15 Temmuz gecesinin anlatıldığı ‘Anı Yaşayanlar’ isimli animasyon film gösterimi gerçekleştirildi. Konuklar, etkinlik sonrası Sabancı Kültür Sarayı fuaye alanında ‘Türkiye Yüzyılının Kahramanları’ konulu karma sergiye katıldılar. “HEDEFTE MİLLETİMİZ VE DEĞERLERİMİZ VARDI” Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, DEÜ’nün hiçbir koşulda 15 Temmuz’u unutturmayacağını belirterek, “Küresel şer odaklarının desteğini alan FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 günü başlattığı kalkışma, aziz milletimizin hedef alındığı bir ihanet girişimi olarak tarihe geçmiştir. Devletimizi, Meclisimizi, Silahlı Kuvvetleri ve bunları temsil eden kişi ve kurumları yok etmeyi hedefleyen bu alçak girişim, sosyal ve iktisadi hayatımızı da gasp etmeyi planlayan olaylar zincirini ortaya çıkarmıştır. İnsan aklının sınırlarını zorlayan 15 Temmuz kalkışmasının bozguna uğratılmasında en büyük pay ise hiç kuşkusuz muhterem Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a aittir” dedi. “HERKES SORUMLULUĞUNU BİLMELİDİR” DEÜ Rektörü Hotar, DEÜ’nün 15 Temmuz ile ilgili bilimsel tespitlere ve araştırmalara önem verdiğini kaydederek, “Kısa süre önce yayımladığımız ‘15 Temmuz: Türkiye Yüzyılında Milli İradenin Zaferi’ adlı kitabımız, bu çalışmalarımızı bilim dünyası ile paylaşmayı hedeflemektedir. Demokrasimize, egemenlik haklarımıza, birliğimize ve beraberliğimize kast edenleri tarih unutmayacaktır. Buradaki esas meselemiz, yaşanan olaylardan ders çıkarmak ve geleceğe bakmak olmalıdır. Millet iradesinin ve hukukun her zaman el üstünde tutulduğu yönetim anlayışının desteklenmesi şarttır. Herkes sorumluluğunu hem kendisi hem de ülkesi için bilmelidir” diye konuştu. DEMOKRASİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ “Dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında kalıcı şekilde yer almak için gayret gösteren kurumumuz, kimliğini ve sorumluluklarına unutmadan yolunda ilerlemektedir” diyen DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde milli ve yerli teknolojilere yatırım yapan; ekonomik bağımsızlığa önem veren bir Türkiye’de yaşıyoruz. Bu noktada üniversitemiz, çalışmakta, üretmekte, devletimizin kurumlarına ve demokrasimize sahip çıkmaktır. Biz, ülkemizi ve seçilmiş değerlerimizi ortadan kaldırmaya yeltenen her girişimin karşısında duracağız. Bunu yaparken de nitelikli öğretim faaliyetlerimizi aralıksız sürdürecek; ülkemizin ideallerinin peşinde koşacak bireyleri topluma kazandıracağız.” “KÜRESEL HEDEFLER MİLLİ KİMLİĞİMİZ İLE BÜTÜNLEŞTİ” Türkiye’nin stratejik hedeflerine ilerleme noktasında Yükseköğretim kurumlarına büyük sorumluluk düştüğünü kaydeden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Ülkemizde stratejik hedeflere yürürken; atılan her adımı dikkatlice değerlendirmek şarttır. Muhterem Cumhurbaşkanımız, Türkiye Yüzyılı vizyonunu, bu yüzden ortaya koymuştur. Bu kavramın anlamı ideolojisi, siyasi ve etnik kimliği ne olursa olsun; hiçbir karşılık beklemeden 15 Temmuz gecesi sokağa dökülen insanlardır. Burada yükseköğretim kurumlarına da önemli sorumluluklar düşmektedir. Araştırma üniversitemiz, küresel hedeflerini milli kimliği ile bütünleştirmiş bir devlet kurumu olarak, aziz milletimize hizmet etmektedir. Demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inanan kurumumuz, nitelikli insan gücü ile topluma değer sağlamaktadır. Adını İzmir’in kurtuluşundan alan üniversitemiz, Cumhuriyetimizin 100. Yılını kucaklamaya hazırlanırken, bu duygular ile hareket etmektedir” ifadelerini kullandı. “15 TEMMUZ BİLİNCİ YAŞAMALI” Panel konuşmacılarından Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, düzenlenen etkinlik nedeniyle DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’a teşekkür ettiği konuşmasında, “Toplumumuz bu olayı unutmadığı sürece bir daha tekrar yaşamaz. Bu etkinliğe katıldığım için gurur duyuyorum. Ben psikolojik harp konusunda da uzmanım. Rektörlük binasında yayınlanan 15 Temmuz kahramanlık videoları bu bilincin yaşaması ve gelecek nesillere aktarılması noktasında çok önemlidir. Bu etkinlikleri her anlamda devam ettirmeliyiz. Ulusça, milletçe bir olup tuzağa düşmedikçe, bize hiçbir şey yapamazlar” diye konuştu. “BU TOPRAKLARDA YAŞAMAK BEDEL ÖDEMEKLE OLUR” Gazeteci-Yazar Nedim Şener de, Türk coğrafyasındaki tüm kazanımların savaşlarla ve şehit kanlarıyla elde edildiğini söyledi. Şener, “15 Temmuz kahramanlarını içten bir şekilde her yıl anılmasına vesile olan değerli Nükhet Hocamıza teşekkür ediyorum. Bu topraklarda yaşamak bedel ödemekle olur. Ömer Halisdemir o akşam, devleti uğruna, ülkesi uğruna, hiç düşünmeden gelen emrini yerine getirdi. Çünkü Özel Kuvvetler çok kritik bir yerdi. Eğer 15 Temmuz’da Özel Kuvvetler ele geçirilseydi şehit sayısı çok artardı. O akşam bu millet, bu topraklar için sokağa çıktı. Köprüyü işgal edenler halkın tepkisiyle karşılaştı. Bu vatan bizim, haksızlığa uğrasak da vatanımızdan ayrılmayacağız” diye konuştu. “ÜNİVERSİTELERE ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR” DEÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Şen, FETÖ yapılanmasını bilimsel ve akademik bakış açısıyla anlatırken, “Bu insanlar efendi olarak düşündüğü bu kişiye koşulsuz inanıyor ve fedakarlıklar yapıyor. Bu noktada özellikle üniversitelere, karanlıkların gözünün içine bakacak insanlar yetiştirmek görevi düşüyor. 15 Temmuz ile ilgili ne yorum yapılırsa yapılsın, bizler ne yaşadığımızı çok iyi biliyoruz” ifadelerinde bulundu. 15 TEMMUZ KÖŞESİNDE BİRLİK VURGUSU 15 Temmuz etkinlikleri kapsamında ayrıca hain kalkışmada yitirilen şehitlerimizi anmak ve gazilere şükranlarımızı sunmak amacıyla Rektörlük Binası Fuaye Alanı 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü Köşesi’nde anma programı düzenlendi. Etkinlikte şehitlerin ruhuna Kur’an-ı Kerim okunurken, hep birlikte dualar edildi. Ardından Fuaye alanında 26 eserden oluşan ‘İletişim Yüzyılının Kahramanları’ isimli resim sergisinin açılışı gerçekleştirildi. Son olarak da Rektörlük binası önünde 15 Temmuz şehitleri ruhuna lokma dökülerek vatandaşlara dağıtıldı. Burada konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Halkımızın direnişinin, artık yeter dediğinin fotoğrafları, şehitlerimizin hikayeleri ilk günden beri köşemizdeki ekranlardan durmadan yayınlanıyor. Milletimizin destansı direnişini, demokrasiye olan bağlılığını unutmadık, unutturmayacağız. Coğrafyamızda daima bu tür kalkışmalar olacaktır. Burada bize düşen tedbir almak ve birlik olmaktır. Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz” dedi. Aynı gün, DEÜ Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi’nde de ‘DEÜ’lü Gençler Türkiye’nin İlk Bayrak Müzesinde Bir araya Geliyor’ isimli bir etkinlik düzenlendi. HABER MERKEZİ

Dokuz Eylül Üniversitesi'den Kiraz'a sağlık hizmeti

Dokuz Eylül Üniversitesi, Kiraz Belediyesi ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün iş birliğinde başlatılan ‘Cana Can Kat Projesi’ kapsamında; orta ve ileri yaş popülasyondaki kardiyovasküler risk profillerinin belirlenmesi ve hipertansiyon sıklığının saptanmasını sağlayacak sağlık taramalarının yapılacağı Kiraz Devlet Hastanesi Anjiyo Tanı Ünitesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Kiraz Kaymakamı Onur Titiz, Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar Kutlu, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Anıl Esen, ilçe yöneticileri, DEÜ Üst Yönetimi, dekan ve müdürler ile Kiraz halkı katıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, DEÜ’nün örnek projelere imza attığını belirterek, gönüllülük esasına dayanan, milletine destek vermeyi amaç edinen bir yönetim anlayışına sahip olduklarını söyledi. Rektör Hotar, kentin DEÜ’ye olan sevgisi ve desteği ile hizmetlerin daha da hızlı tamamlandığını belirterek, “Güzel ilçemizin gönlümüzdeki yeri çok ayrı. Biz, sadece metropolde varlık gösteren bir üniversite değiliz. Biz, aynı zamanda, kentin üniversitesi vizyonunu üstlenen ve iş birliğine açık bir yükseköğretim kurumuyuz. Dolayısıyla İzmir’in ilk Veteriner Fakültesini Kiraz’a kazandıran araştırma üniversitesi olarak, il sağlık müdürlüğümüz ve belediyemiz ile ortak yürüttüğümüz ‘Cana Can Kat Projesi’ ile hayata geçen merkezin de heyecanını birlikte yaşıyoruz. Hem halkımızın öğrencilerimizi, hocalarımızı ve faaliyetlerimizi desteklemesi hem hoca ve öğrencilerimizin gönüllü olması, bu hizmetleri yapmamıza vesile oldu. Bu nedenle çok mutluyuz, çok gururluyuz” dedi. “İHTİYAÇLARA YÖNELİK ADIMLAR ATIYORUZ” Devlet üniversitesi olarak, öğretim ve araştırma faaliyetlerinin yanı sıra nitelikli kamu hizmetlerini vatandaşlara sunmaya özen gösterdiklerini kaydeden Rektör Hotar, “Buradaki hassasiyetimizin temelini, aziz milletimize duyduğumuz bağlılık ve hizmet etme çabası oluşturuyor. Araştırma üniversitesi olarak, kuruluş ilke ve değerlerimizin sınırlarını, sadece akademik çalışmalarla çizmiyoruz. Biz, topluma fayda sağlayacağımız proje ve yatırımlarda geleceğimizi görüyoruz. Ülkemizin en önemli sağlık yatırımlarını bünyesinde barındıran ve bölgesel sağlık hizmeti sunan kurumumuzun kabiliyetini, bu noktada değerlendiriyoruz. Rektörlük olarak vatandaşlarımızın talep ve beklentilerini dikkate alırken; sorunlarını çözecek ve ihtiyaçlarına karşılık verecek adımları atmaya özen gösteriyoruz” diye konuştu. KALP HASTALIKLARI RİSKLERİ TESPİT EDİLECEK DEÜ Rektörü Prof. Dr. Hotar, “Geçtiğimiz günlerde Veteriner Fakültemiz bünyesinde kurduğumuz hayvan barınağını hizmete açtık. O günkü törende, tarafımıza iletilen bilgiler doğrultusunda, kalp hastalıkları ve hipertansiyon konusunda ilçede sağlık hizmeti ihtiyacı olduğu sonucuna ulaştık. Araştırma Uygulama Hastanemiz, Tıp Fakültemiz ve İl Sağlık Müdürlüğümüz ile iletişime geçerek ön çalışmalara başladık. Kiraz Belediyemizin de katkılarıyla işbirliği protokolünü oluşturduk. Kirazlı hemşerilerimiz için güçlerimizi birleştirerek orta ve ileri yaş grubundakilere yönelik kalp hastalıkları risklerini tespit edecek; tarama, teşhis ve tedavi süreçlerini kapsayan yeni bir işbirliği zemini oluşturduk. Bu gayretlerimizin sonucunda da Kiraz Devlet Hastanesi’nde Anjiyo Tanı Ünitesi hayata geçmiş oldu” ifadelerini kullandı. İLK ETAPTA 650 VATANDAŞ FAYDALANACAK “Bu merkezde, uzman hekimlerin kontrolünde 40-80 yaş arasındaki vatandaşlarımızın hem kardiyovasküler risk profillerinin belirleyecek hem de hipertansiyon sıklığını saptayacak taramalar yapılacak” diyen Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Altı hafta sürmesi planlanan ve ilk etapta 650 vatandaşımızın yararlanacağı hizmetleri, gerekli olması halinde uzatacağız. Ülkemizin de yüksek risk bölgesinde olduğu gerçeğini düşündüğümüzde, bu çalışmamızın zorunluluk olduğunu görüyoruz.” İLÇEDEKİ ÖNEMLİ BİR EKSİĞİ GİDERECEK Açılışta konuşan DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Caner Çavdar, “Cana Can Kat projesi ile Kiraz ilçemize, İzmir’e ve bölgemize önemli bir katkı sağlanmıştır. Kent bizi bağrına bastı, çok güzel bir enerji ortaya çıktı. Bu önemli çalışmada görev alan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Kiraz Devlet Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Oktay Okuş ise, “Hastanemizde, milletimizin ihtiyaçları doğrultusunda önemli bir proje hayata geçiriliyor. Gelişmiş sağlık hizmetlerinin önemini pandemi döneminde yakından gördük. Yapılan çalışma nedeniyle Dokuz Eylül Üniversitesi, belediyemiz ve İl Sağlık Müdürlüğümüze çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. İl Sağlık Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Anıl Esen de kurum olarak üzerlerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti. “ÇOK GÖZYAŞI DÖKTÜK” Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar Kutlu, “Cana Can Kat Projemizin başarısı, Sayın Rektörümüz Nükhet hocamızın başarısıdır. Kiraz’a verilmeyen değeri hocamızdan gördük. Veteriner Hekimlik Fakültesi’nden tutun da kentin tüm sorunlarına destek oldu. Kardiyovasküler hastalıklar yüzünden çok hasta kaybettik, çok gözyaşı döktük. Bundan sonra inşallah bu acılarla karşılaşmayacağız. İl Sağlık Müdürlüğümüze, Kaymakamlığımıza, Üniversitemize ve emeği geçen tüm hocalarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu. Kiraz Kaymakamı Onur Titiz de, bölgede kardiyovasküler hastalıkların tedavisi konusunda ihtiyaç olduğunu Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar’a ilettiklerini ve sorunun hemen çözüme kavuştuğunu belirterek, “Bu merkez, bölgemize ve insanımıza hayırlı olsun. Destek veren tüm kurumlara teşekkür ediyorum” dedi. KADIN SAĞLIĞI PROTOKOLÜ İMZALANDI Anjiyo Tanı Ünitesi’nin açılışının ardından; Dokuz Eylül Üniversitesi, Kiraz Kaymakamlığı ve Kiraz Belediyesi’nin taraf olduğu kadın sağlığına yönelik önemli bir protokol daha imzalandı. Protokol kapsamında Kiraz’da yaşayan 18 yaş üstü kadınların işitme sağlığı, ağız ve diş sağlığı, ev kazalarında temel ilk yardım, rahim ağzı kanseri ve sağlıklı beslenme konularının önemine yönelik farkındalıkların oluşturulması amaçlandığı kaydedildi. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Kiraz’daki sağlık hizmeti kalitesinin arttırılması ve sosyal politikalar konusunda önemli iş birlikleri gerçekleştirdiklerini kaydederek, “Kiraz’daki bir diğer önemli projemiz kadın sağlığına yönelik oldu. Yine Kiraz Belediyesi ve Kiraz Kaymakamlığımızla koordineli şekilde gerçekleştireceğimiz bu proje ile kadınlarda işitme sağlığı, ağız diş sağlığı, ev kazalarında temel ilkyardım, sağlıklı beslenmeye yönelik bilinç oluşturulması, rahim ağzı kanserinden korunmada tarama programlarının önemine dikkat çekmeyi amaçlanmaktadır. ‘Sağlıklı Yaşam İçin Kadınlarımızla El Ele’ sloganıyla yola çıktığımız bu proje kapsamında, anketler, sağlık taramaları, farkındalık eğitimleri ile sağlık verileri elde edilecek. Elde edilecek sonuçlar proje yürütme kurulu tarafından Üniversitemize, Kiraz Belediyesi ve Kiraz Kaymakamlığına bildirilecek. Toplumsal katkı hedeflerimiz doğrultusunda kamusal sorumluluklarını memnuniyetle yerine getirmeye devam edeceğiz” diye konuştu. HABER MERKEZİ

"TCG Anadolu yarınlarımızın teminatıdır"

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, İzmir Alsancak Limanı’na yanaşan dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) gemisi TCG Anadolu’yu ziyaret etti. Yapım aşamasından suya indirildiği ana kadar TCG Anadolu gemisini yakından takip ettiğini belirten Rektör Hotar, “Bugün son derece anlamlı ve farklı bir mutluluk içindeyiz. Bu eser, milletimizin inancının somut bir örneği, yarınlarımızın teminatıdır” dedi. “ÜLKEMİZ HAYALLLERİNE KOŞUYOR” Deniz kuvvetleri amirlerinden TCG Anadolu ile ilgili bilgiler alan Rektör Hotar, Türkiye’nin küresel ölçekte hedefleri olan, son derece iddialı bir ülke olduğunu vurguladı. Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda hayallerine koştuğu bir süreçten geçtiğini belirten Rektör Hotar, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi; havada, denizde, karada, yerin altında, uzayda, nerede olmamız gerekirse oradayız. Milli savaş gemimizi İzmir’imizde ağırlamaktan son derece mutluyuz” diye konuştu. “GÜVEN VERİCİ” Açıklamalarını sürdüren Rektör Hotar, şunları kaydetti: “TCG Anadolu önce İstanbul'daydı. Oradan yola çıkıp Çanakkale Şehitliğimizi selamladı ve şimdi güzel İzmir'imizde. Tüm vatandaşlarımız gibi bizler de eserimizle gurur duyduk. Yapım aşamasından suya indirildiği aşamaya kadar bu devasa gemimizi takipteydik. Umarım kullanmak için mecbur kalmayız ancak ihtiyacımız olduğunda ülkemizin böylesi bir askeri üstünlüğünün, savunma kabiliyetinin olduğunu bilmek güven veriyor. Tekrardan başta muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, TCG Anadolu’yu Türk Deniz Kuvvetlerimizin envanterine kazandıranlara ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadesinde bulundu. İzmir ve çevre illerden birçok vatandaşın TCG Anadolu’yu yakından görebilmek için uzun kuyruklar oluşturduğu günde DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’a ziyaretinde, akademik iş birlikleri için İzmir’de bulunan Azerbaycan Milletvekili ve Azerbaycan Diller Üniversitesi Rektör Yardımcısı Tamam Cafarova, Azerbaycan Diller Üniversitesi’nden Coşgun Dadaşov, DEÜ Genel Sekreteri Engin Basmacı ve DEÜ Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Olgun Çiçek eşlik etti. TCG ANADOLU HAKKINDA TCG Anadolu, Türk Deniz Kuvvetleri için bir komuta merkezi ve amiral gemisi görevi görürken; Türk Silahlı Kuvvetlerinin uzun süreli muharebe, uzun mesafeli askerî muharebe veya insani yardım operasyonları gibi çeşitli ihtiyaç ve gereksinimleri karşılayabilmekte. TCG Anadolu, uçuş güvertesinde 10 helikopter veya 11 SİHA, hangarında ise 19 helikopter veya 30 SİHA konuşlandırabilen, araç güvertesinde ise 13 tank, 27 zırhlı amfibi hücum aracı (ZAHA), 6 zırhlı personel taşıyıcı, 33 muhtelif araç, 15 römork olmak üzere toplamda 94 araç taşıyabiliyor. HABER MERKEZİ

Klinik faz-1 araştırmalarıyla umut olacaklar

Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) tıbbın tüm disiplinlerinde uluslararası düzeyde buluşlar yapabilecek kapasitede olduğunu belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Üniversitemiz, bilimsel üretimin lokomotifi olma özelliğini devam ettiriyor. Tüm dünyanın kullanımına sunulacak yeni ilaçların geliştirilmesinde oldukça önemli olan klinik faz-1 araştırmalarımız için şimdiden heyecanlıyız” dedi. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından biri olan DEÜ, sağlık alanındaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerini başarıyla sürdürüyor. DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi bünyesinde kurulan “Faz-1 Klinik Araştırma Merkezi”, ilaç geliştirme çalışmaları ile özellikle kanser alanında olmak üzere tıbbın tüm alanlarında ulusal ve uluslararası düzeyde klinik araştırmalara imza atıyor. 2019 yılında DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın talimatıyla Sağlık Bakanlığı Kalite Standartları’na uygun olarak İzmir’de oluşturulan merkezde, DEÜ’lü uzmanlar disiplinler arası bir anlayış ile çalışmalarını sürdürüyor. DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Kalite Yönetim Sistemin'e entegre bir biçimde faaliyet gösteren Faz-1 Klinik Araştırma Merkezi, geleceğin tedavi seçeneklerini hastalara bugünden ulaştırılmasını sağlıyor. HEM HASTA HEM SAĞLIKLI GÖNÜLLÜLER... Dünyada hastalara umut ışığı olabilecek tedavilerin geliştirilmesi için araştırmalarına ekip olarak yoğun mesai harcadıklarını ifade eden DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Faz-1 Klinik Araştırmalar Merkezi İdari Sorumlusu Prof. Dr. Aziz Karaoğlu, merkezde hem sağlıklı gönüllüler hem de hasta gönüllülerde çalışma yürütebilecek kapasitede olduklarını kaydetti. Karaoğlu, laboratuvar ve hayvan deneylerini başarıyla geçen moleküllerin ilk kez insanlardaki etkisinin incelendiği faz-1 klinik araştırmaların merkezde yapıldığını belirterek “Üniversitemiz bünyesinde kurulmuş olan uluslararası standarttaki erken faz klinik araştırmalar birimimiz, gün geçtikçe artan araştırmaya ev sahipliği yapmakta ve büyümesini sürdürmektedir. Tüm dünyada sonuçları heyecanla beklenen Mesajcı RNA (mRNA) teknolojisine dayalı akciğer kanseri aşı çalışması da dâhil olmak üzere pek çok yeni ilaca ait çalışmalar merkezimizde yapılmaktadır” diye konuştu. YERLİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ GELİŞTİRİLİYOR Yerli tedavi yöntemleri açısından da önem taşıyan merkez, sahip olduğu nitelikli fiziki altyapısı ile de dikkat çekiyor. Yoğun bakım donanımlı DEÜ Faz-1 Kliniğinin, ISO 15189 akreditasyonuna ve eczane altyapısına sahip olarak çalışmalarını yürüttüğünü kaydeden Prof. Dr. Karaoğlu, “Birimimiz, başarıyla tamamlanmış pek çok klinik araştırma sayesinde edindiği tecrübeyi, vizyoner bakış açısını ve nitelikli hasta bakımı anlayışını, öncü çalışmalarının temeline koymaktadır. Birimimizde hali hazırda büyük bölümü kanser alanında, özellikle hematolojik ve solid kanserler olmak üzere birçok faz-1 çalışma yürütülüyor. Yine birimimizle ortak çalışmalar yürütmek için ulusal ve uluslararası firmalardan talepler de alıyoruz. Rektörümüz Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın himayelerinde kurulmuş olan araştırma merkezimiz, yeni ilaç geliştirme çalışmalarına titizlikle devam ettirmeyi sürdürecektir” ifadelerini kullandı. ULUSAL VE ULUSLARARASI ÇALIŞMALAR YAPACAK KAPASİTEDE Klinik araştırmaların başarıya ulaşması için bu alanda yetişmiş nitelikli insan kaynağının da önem taşıdığını belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise DEÜ’nün tıbbın tüm disiplinlerinde ulusal ve uluslararası çalışmalar yapabilecek kapasitede olduğunun altını çizdi. Rektör Hotar, “Araştırma üniversitemiz, bilimsel üretimin lokomotifi olma özelliğini devam ettiriyor. Bünyemizde yürütülmekte olan pek çok çalışma ile insanlığa umut ışığı olabilecek tedavilerin bilim dünyasına sunulmasına hizmet edilmektedir. Sağlıkta uluslararası pek çok çalışmaya, gelişmiş ülkelerle aynı anda başlayabilme yetkinliğindeyiz. Ortaya çıkacak başarılı sonuçlar için şimdiden heyecanlıyız. Klinik araştırmalarımız en yeni ve sağlıklı tedavinin geliştirilebilmesi için sürecek” bilgisini paylaştı. İHA

TUSAŞ ile protokol yapan ilk üniversite DEÜ

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ile TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil’in imzaladığı protokol, Ankara’daki Türk Havacılık Uzay Sanayii’nde gerçekleştirildi. Protokol çerçevesinde, DEÜ Mühendislik Fakültesi Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü bünyesinde oluşturulan Akış Dinamiği ve Benzetim Laboratuvarının da faaliyet planlaması yapıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), başarıyla sürdürdüğü eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerinin yanı sıra kamusal sorumlulukları çerçevesinde çalışmaları ile de dikkat çekiyor. Bu alanda girişimlerini sürdüren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ) ile yerli üretime dayalı milli havacılık faaliyetlerini geliştirmek amacıyla geniş bir iş birliği protokolüne imza attı. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ile TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil’in imzaladığı protokol, Ankara’daki Türk Havacılık Uzay Sanayii’nde gerçekleştirildi. Protokol çerçevesinde, ulusal ve uluslararası akreditasyonları ile dünya standartlarında eğitim imkânı sunan DEÜ Mühendislik Fakültesi Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü bünyesinde kurulan Akış Dinamiği ve Benzetim Laboratuvarının da faaliyet planlaması yapıldı. Protokol töreni sırasında açıklamalarda bulunan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağlılığını azaltacak, havacılık ve uzay sanayisindeki gücünü pekiştirecek önemli bir iş birliğini hayata geçirdiklerini vurguladı. İmzalanan protokol ile DEÜ bünyesinde TUSAŞ iş birliği ile kurulan Akış Dinamiği ve Benzetimi Laboratuvarı faaliyetlerine yönelik ana hatların da net hale geleceğini ifade eden Rektör Hotar, “Ülkemizin önemli stratejik değerlerinden biri olan TUSAŞ ile başta havacılık ve uzay mühendisliğimiz olmak üzere ortak çalışma alanlarımız bulunmakta. Araştırma Üniversitesi olarak eşleştirildiğimiz sektörlerimizden biri olan makina elektrikli teçhizat içinde yer alan akış dinamiği alanında, İHA’larda alternatif hidrojen temelli yakıt kullanımı ve depolanmasından, uçaklarımızın aerodinamiğine kadar çok önemli projelere temel teşkil edecek çalışmalar yer almakta. Bu süreçte bu çalışmalarımızı TUSAŞ iş birliği ile düzenlediğimiz laboratuvarımızda hocalarımız ve öğrencilerimizle devam etmekten ve bu alanda TUSAŞ ile protokol yapan ilk üniversite olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. Dokuz Eylül Üniversitesinin, Türkiye’nin milli havacılık, uzay ve savunma sanayisinin ihtiyaç duyduğu alanlarda akademik faaliyetlerini sürdüreceğini ifade eden Rektör Hotar, TUSAŞ’ın ulusal hedeflerine katkı sunmaya hazır olduklarını belirtti. Protokol ile stratejik konularda çalışan lisansüstü öğrenci ve doktora sonrası araştırmacı yetiştirileceğini de söyleyen Rektör Hotar, “Küresel ölçekte saygınlığını artırmayı güçlü adımlarla sürdüren kurumumuz; bilimden sanata, sağlıktan spora kadar her alanda başarıyla temsil ediliyor. Üniversitemiz, dünya üniversitesi olma hedefi çerçevesinde önemli bir iş birliğini daha hayata geçirmenin gururunu yaşıyor. Bu çerçevede Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, devletimizin ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu konularda kamu hizmeti sunmaya, önemli bilimsel buluşlara imza atmaya, analitik zekâsı güçlü ve çok yönlü düşünebilen mühendisler yetiştirmeye devam edeceğiz” ifadesinde bulundu. Protokol imza töreni sonrasında TUSAŞ tesislerini ziyaret ederek çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alan Prof. Dr. Nükhet Hotar, tesiste yer alan Milli Muharip Uçak simülasyonunu da test etti. İHA

Depremin ekonomik etkilerine odaklandılar

Durum tespitinin ardından bir raporun oluşturulacağını kaydeden Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Felaketin ilk gününden itibaren bölgede faaliyet gösteren ekiplerimiz, şimdi de afet sonrasında şehirlerin ekonomik olarak nasıl kalkındırılacağına yönelik değerlendirmelerde bulunacak. Daha sonra hazırlanan raporu da, devletimizin ilgili kurumları ve kamuoyu ile paylaşacağız” dedi. Türkiye, deprem felaketinin yaralarını sarmaya devam ederken, afetin ilk gününden itibaren bölgede gerek arama kurtarma çalışmaları ile gerek sağlık ve sosyal hizmetler sunarak yer alan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), şimdi de afet sonrasında iktisadi hayatta neler yapılması gerektiğine odaklandı. Daha önce bölgeye giderek ekonomik kalkınmanın, istihdamı korumanın ve üretim faaliyetlerinin sürdürülebilir olmasının önemli olduğuna dikkat çeken DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın talimatlarıyla bölgeye giden DEÜ’nün alanındaki yetkin hocaları, afetten zarar gören kentlerdeki sosyal ve iktisadi hayatın nasıl canlandırılacağına yönelik çalışmalarına başladı. DEÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden; Prof. Dr. Asuman Altay, Prof. Dr. Özlem Çakır, Doç. Dr. Üzeyir Aydın ile Dr. Öğr. Üyesi Ceyhun Güler; İşletme Fakültesi’nden Prof. Dr. Çağnur Balsarı; İzmir Meslek Yüksekokulu’ndan Prof. Dr. Zeki Atıl Bulut; Mühendislik Fakültesi’nden Doç. Dr. Ozan Kayacan ve Doç. Dr. Mustafa Özuysal’ın yer aldığı ekip, durum tespitine ve öneriye dayanan raporlarını Rektörlük makamına sunacak. "Araştırma üniversitesi olarak da burada sorumluluk alıyoruz" Çalışmalar hakkında bilgi veren Rektör Hotar, Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesini ‘pilot’ olarak belirlediklerini belirterek, “Üniversitemizin farklı birimlerindeki akademik personelimizden oluşan ekibimiz, Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde depremin ekonomik etkilerinin azaltılması; sosyal ve iktisadi hayatın yeniden canlandırılmasına yönelik çalışmalarına başladı. Bu çerçevede ilk olarak yerel yönetimler, iş dünyasının temsilcileri, iş insanları, kanaat önderleri ve bölgedeki vatandaşlarımız ile görüşmeler yapıldı” dedi. Felaketin ilk gününden itibaren bölgede faaliyet gösteren DEÜ ekiplerinin, şimdi de afet sonrasında şehirlerin ekonomik olarak nasıl kalkındırılacağına odaklandığını kaydeden Rektör Hotar, “Alanındaki yetkin hocalarımız, ilçede yaptığı görüşmeler sonucunda, bölgedeki ticari ve ekonomik olarak mevcut durumu, potansiyeli ve ihtiyaç envanteri gibi birçok konuda tespitlerde bulundu. Buradan elde ettikleri bulgu ve veriler ışığında ekibimiz, deprem sonrasında ilçenin yerinde ve yeniden kalkınmasını sağlayacak politika ve aksiyonları içeren bir rapor hazırlayacak. Bu pilot uygulamamızın neticelerini de devletimizin ilgili kurum ve kuruluşları ile bir rapor olarak paylaşacağız” diye konuştu. Depremin ortaya çıkardığı olumsuz tablonun bölge ekonomisine de yansıyabileceğine dikkat çeken Rektör Hotar, “Bölge olarak düşündüğümüzde, 11 kentimizi doğrudan etkileyen bu depremin sosyal ve iktisadi hayatımıza kısa, orta ve uzun vadede bir takım etkilerinin olabileceğini ön görüyoruz. Bu noktada afet ekonomisi olarak tanımlayabileceğimiz sürecin doğru ve hassas şekilde yönetilmesi gerekecek. Sonuçta, bu şehirlerimizde hem ticari anlamda da ciddi faaliyetler yürütülüyor hem de milyonlarca vatandaşımız istihdam ediliyor. Bu yüzden rasyonel politikaların geliştirilmesi, çözümlerin doğru ve bilimsel tespitlere dayandırılması gerekiyor. Araştırma üniversitesi olarak da burada sorumluluk alıyoruz. Bölgedeki hocalarımıza da gayretleri için teşekkür ediyoruz” ifadesinde bulundu. İHA

DEÜ'den destek projesi

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ekiplerinin deprem bölgesine desteği sürüyor. Üniversitenin farklı birimlerinden akademisyenler ve gönüllü öğrencilerinden oluşan 25 kişilik ekip, yeni sosyal sorumluluk ve destek projelerini hayata geçirmek için Adıyaman’a doğru yola çıktı. DEÜ’nün deprem seferberliği ve son destek programı hakkında bilgilendirmede bulunan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Deprem bölgesinde farklı alanlardaki birçok proje ve uygulamanın hayata geçirilmesi için ekiplerimiz bölgeye giderek, yaralara merhem olmayı sürdürüyor” dedi. Türkiye, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin yaralarını sarmayı sürdürüyor. 11 ilde yıkıma neden olan depremlerin hemen ardından afet koordinasyonuna destek olmak için dört koldan harekete geçiren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), arama-kurtarma, acil sağlık hizmetleri, insani yardım, barınma ihtiyacı ve hasar tespit çalışmalarına önemli katkılar sunmuştu. Deprem araştırma raporları ile de kamuoyunu bilgilendiren DEÜ, bölgeye yardım eli uzatmaya devam ediyor. Üniversitenin farklı birimlerinden akademisyenler ve gönüllü öğrencilerinden oluşan 25 kişilik ekip, yeni sosyal sorumluluk ve destek projelerini hayata geçirmek için Adıyaman’a doğru yola çıktı. MOBİL İÇME SUYU ARITMA TESİSİ YAPILACAK DEÜ’nün deprem seferberliği ve son destek programı hakkında bilgilendirmede bulunan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Deprem bölgesinde farklı alanlardaki birçok proje ve uygulamanın hayata geçirilmesi için ekiplerimiz bölgeye gitmeyi, yaralara merhem olmayı sürdürüyor” dedi. Bu kapsamda Adıyaman’da inşa edilecek Mobil İçme Suyu Arıtma Tesisi hakkında bilgi veren Rektör Hotar, “Afet bölgesinde en çok ihtiyaç duyulanlardan biri de sağlıklı içme suyuna olan erişim. Devletimizin bizlere sunmuş olduğu imkanlar dahilinde DEÜ olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmak adına, bir Mobil İçme Suyu Arıtma Tesisi kurmak için harekete geçtik. Tesisimizi Mühendislik Fakültemizin Çevre Mühendisliği Bölümü’nden hocalar inşa edecekler. Tesiste günlük 100 tonun üzerinde içme suyu üretimi yapılacak ve bölge için ciddi bir ihtiyaç karşılanacak” ifadesinde bulundu. ‘HEPİMİZ ÇOCUKTUK’ PROJESİ Depremin en çok etkilediği illerden olan Adıyaman’a hareket eden ekibin DEÜ Eğitim Fakültesi, Fen Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Çocuk Eğitimi ve Uygulama ve Araştırma Merkezi (DEÇEM) akademik üyelerinden ve öğrencilerden oluştuğu bilgisini veren Rektör Hotar, çocuklara yönelik oluşturulacak oyuncak ve masal atölyesi hakkında bilgilendirmede bulundu. Rektör Hotar, “Sanatın iyileştirmedeki gücünün farkındayız. Güzel Sanatlar Fakültemiz öğrencilerinin tasarladığı ve Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında desteklediğimiz ‘Hepimiz Çocuktuk’ projesi ile depremden etkilenen çocuklar için çeşitli bilimsel etkinlikler düzenleyeceğiz. Kurulacak oyuncak atölyemizde, depremzede çocuklar kendi oyuncak bebeklerini kendileri yaparak, hem eğlenceli vakit geçirecekler hem de öğrenmelerini pekiştirecekler” şeklinde konuştu. HABER MERKEZİ