TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#piyasa

piyasa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, piyasa haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İkinci el otomobilde fiyatlar düşeşe geçti Haber

İkinci el otomobilde fiyatlar düşeşe geçti

Son iki aydır ikinci el otomobil piyasasında durgunluk hakim. Bu durgunluk fiyatlara da iyiden iyiye yansımaya başladı. Fiyatlarda yaklaşık yüzde 15 gerileme yaşanırken, bu rakamın yüzde 25’leri bulması öngörülüyor. Piyasada sıfır ve ikinci el aracın bulunduğunu belirten oto galericiler, şu anda sadece değerinin altında satılan araçlara talep olduğunu söyledi. “İkinci el otomobil piyasasındaki gerileme yüzde 25’i bulabilir” Son birkaç aydır ikinci el otomobil piyasasında durgunluğun hakim olduğunu belirten Galerici Gökhan Ardeşen, “Fiyatlarada yansımaya başladı. Ortalama yüzde 15 gibi bir gerileme oldu. Bu durum kışa doğru yüzde 25’leri bulacaktır. Piyasa istediğimiz noktaya geldi. Biz bu durumdan memnunuz. En azından ne kazandığımızı biliyoruz ve sattığımız aracın yerine araç koyabiliyoruz. Son 1 ayda normalde 55 olması lazımken şu anda 35’lerde diyebiliriz” dedi. “Yatırımcılar araç almasın” Değeri istenen araçların satılmadığını söyleyen Ardeşen, “Avantajlı olan araçlar talep görüyor diyebiliriz. Eskiden araçları sadece yatırımcılar alıyordu şimdi ise kullanmak isteyenler alıyor. Şu anda yatırımcılar araç almasın. İhtiyacı olanlar araç alabilir. Eskiden de böyle olsaydı fiyatlar buralara gelmezdi. Stoklama durumu tamamen bitti. Sıfır bayilerde de araç var, galerilerde de araç var. Piyasa rahatladı diyebiliriz” şeklinde konuştu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeyi verdi: Teknolojik cihaz desteği kapsamındaki modeller hangileri?

Küresel piyasada gözler yoğun veri gündeminde Haber

Küresel piyasada gözler yoğun veri gündeminde

Gelecek dönem para politikalarına yönelik belirsizlikler piyasalardaki yön arayışı üzerinde etkili olurken, resesyon endişelerinin de gittikçe ön plana çıktığı görülüyor. Geçen hafta ABD'de açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), temmuzda aylık bazda yüzde 0,2, yıllık bazda ise yüzde 3,2 artış göstererek beklentilerin altında gerçekleşirken, baz etkisiyle enflasyonun art arda 12 aylık düşüşü son buldu. Analistler, ülkede enflasyonun beklentilerin altında kalmasıyla ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek dönemde şahin politikalarını sonlandırabileceğine yönelik fiyatlamaların güç kazandığını belirtti. ABD ekonomisinin Fed'in faiz artışlarının ardından nasıl reaksiyon göstereceğinin belirsizliğini koruduğunu aktaran analistler, resesyon ve yumuşak iniş senaryolarının yatırımcılar tarafından fiyatlanmaya çalışıldığını bildirdi. Analistler, hafta içinde ülkede gerçekleştirilen 103 milyar dolarlık tahvil ihracında beklentilerin üzerinde bir talep oluştuğunu kaydederek, buna karşın ülkedeki enflasyon verilerinin ardından tahvil piyasalarında satış baskısının arttığını ifade etti. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in yıl sonuna kadar gerçekleştireceği üç toplantıda da büyük olasılıkla faiz oranlarını sabit bırakacağının öngörüldüğünü kaydeden analistler, buna karşın tahvil piyasalarındaki satış baskısının yatırımcıların enflasyon riskini hala ciddi şekilde fiyatlamalara dahil ettiklerini gösteren bir işaret olduğunu aktardı. Analistler, piyasalardaki söz konusu belirsizliklerin hisse senedi piyasalarının yön arayışında hareket etmesinde önemli rol oynadığını vurgulayarak, gelecek hafta açıklanacak yoğun makroekonomik verilerin varlık fiyatları üzerinde etkili olmasının beklendiğini belirtti. Öte yandan, Fed yetkilileri hafta boyunca sözle yönlendirmelerine devam ederken, Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, sıkılaştırmada aşırıya kaçmak istemediklerini, muhtemelen gelecek yıl faiz oranlarını düşürmeye başlayacaklarını dile getirdi. Emtia fiyatlarında da benzer bir yön arayışı öne çıkıyor. Bakırın libresi geçen hafta yüzde 3,3 düşüşle mayıstan bu yana en düşük haftalık kapanışını gerçekleştirirken, analistler, şahin politikaların sona yaklaştığı bu dönemde bakır talebindeki azalışın resesyon endişelerini beslediğini ifade etti. Analistler, bakırın birçok malın üretiminde yer alması sebebiyle dünyadaki ekonomik aktiviteye ilişkin ipuçları verdiğini belirterek, bu sebeple bakır fiyatlarının yatırımcılarca yakından takip edilen bir gösterge niteliği taşıdığını dile getirdi. Öte yandan, arz kesintileriyle yükseliş eğilimine başlayan Brent petrolün varil fiyatı geçen hafta yüzde 0,35 değer kazancıyla haftayı 86,25 dolardan tamamlarken, yükselişini üst üste 7. haftaya taşıdı. Altının ons fiyatı ise haftalık yüzde 1,4 değer kaybıyla 1.914 dolara indi. ABD'DE GÖZLER FED TUTANAKLARINA ÇEVRİLDİ New York borsasında geçen hafta karışık bir seyir öne çıkarken, bu hafta ülkede çarşamba günü açıklanacak Fed'in toplantı tutanaklarının varlık fiyatları üzerinde etkili olacağı öngörülüyor. Ülkede hafta içinde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in 10 küçük ve orta ölçekli ABD bankasının kredi notunu düşürmesi yeni bir satış dalgasına yol açarken, kurumdan yapılan açıklamada benzer not indirimlerinin önemli birkaç banka için de yapılabileceği ifade edildi. Moody's, ABD'li 10 bankanın notunu bir basamak indirirken, aralarında Bank of New York Mellon, US Bancorp, State Street ve Truist Financial'ın da bulunduğu 6 bankayı olası not indirimleri için incelemeye aldı. Analistler, Moody's'in bazı bankaları uyarmasının, Fitch'in geçen hafta ABD'nin kredi notunu düşürmesinin ardından yatırımcılara temkinli olmaları için başka bir neden verdiğini belirterek, ABD'de bankacılık sektörünün sağlığına ilişkin endişelerin de yeniden öne çıktığını söyledi. Bu gelişmelerle, geçen hafta New York borsasında, S&P 500 yüzde 0,32, Nasdaq endeksi yüzde 1,9 değer kaybederken, Dow Jones endeksi yüzde 0,44 yükseldi. 14 Ağustos ile başlayan haftanın veri takviminde salı perakende satışlar ile New York Fed sanayi endeksi, çarşamba sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, perşembe Philadelphia Fed İmalat Endeksi ile CB öncü göstergeler endeksi verileri takip edilecek. AVRUPA'DA GÖZLER ENFLASYON VERİLERİNE ÇEVRİLDİ Avrupa borsalarında da geçen hafta karışık bir seyir öne çıkarken, bölgede doğal gaz tedarikine ilişkin endişelerin yeniden artması risk iştahını olumsuz etkiliyor. Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatçısı Avustralya'daki bazı LNG tesislerinde çalışanların gelecek hafta greve gitmek için harekete geçmesinin ardından bu tesislerde üretimin aksayacağına yönelik endişeler, arz sıkışıklığı yaşanan gaz piyasalarında tedirginlik yarattı ve Avrupa gaz fiyatlarında keskin yükselişe yol açtı. Bölgede resesyon ihtimalini güçlenmeye devam etmesine karşın, İngiltere'de açıklanan verilere göre İngiltere'de 2.çeyrek Gayrİsafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) yıllık yüzde 0,4 , önceki çeyreğe göre ise yüzde 0,5, artarak beklentileri aştı. İngiliz Maliye Bakanı Jeremy Hunt, büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmesinde, "İngiliz ekonomisi dirençli. Dünya zorlu bir yolda, ancak IMF gelecek yıllarda bizim Fransa, Almanya ve İtalya'dan daha hızlı büyüyeceğimizi söylüyor. Güçlü bir ekonominin temellerini atıyoruz ve enflasyonu düşürdüğümüzde, bunun meyvelerini alacağız." ifadelerini kullandı. Öte yandan, İtalyan hükümeti, bir önceki gün bankaların yüksek faiz oranlarından elde ettikleri aşırı karlara yüzde 40 ilave vergi uygulanmasına karar verdiğini duyurmasının ardından ek verginin bankaların toplam varlıklarının yüzde 0,1’ini aşmayacak şekilde alınacağını bildirdi. Söz konusu gelişme İtalya piyasalarında satış baskısını derinleştirdi. Geçen hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,53, Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,29 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 3,21, gerilerken Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,73 değer kazandı. Gelecek hafta salı İngiltere'de işsizlik oranı, çarşamba Avro Bölgesi'nde Gayrisafi Yurt İçi Büyüme (GSYH ) ile sanayi üretimi ve cuma günü Avro Bölgesi'nde enflasyon verileri takip edilecek. ASYA PİYASALARI JAPONYA HARİÇ GERİLEDİ Asya'da pay piyasaları Japonya hariç satış ağırlıklı bir seyir izlerken, Çin ekonomisine yönelik endişeler artmaya devam ediyor. Hafta içinde açıklanan verilere göre, Çin'de temmuz ayında Üretici Fiyat Endeksi yüzde 0,3, TÜFE yüzde 4,4 azaldı. Açıklanan veriler hem ÜFE hem de TÜFE'nin 2020'den bu yana ilk kez aynı anda gerilerken, Çin'deki deflasyon endişelerinin etkiledi. Öte yandan Çin Gümrükler Genel İdaresi verilerine göre, temmuzda, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ihracat yüzde 14,5 azalarak 281,7 milyar dolara, ithalat ise yüzde 12,4 düşüşle 201,1 milyar dolara geriledi. Çin'in ihracatı böylece üst üste üç ay geriledi. Analistler, Çin'de açıklanan verilerle birlikte hem küresel talepteki düşüşün hem de ülkede devam eden deflasyonist sürecin ülkenin ekonomik aktivitesine yönelik endişeleri artırdığını belirtti. Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,87 artarken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,38, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,01 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 3,01 azaldı. 14 Ağustos ile başlayan haftanın veri takviminde salı Japonya'da GSYH ile Çin'de sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı, perşembe Japonya'da dış ticaret dengesi ve cuma günü Japonya'da enflasyon verileri takip edilecek. BORSA YÜKSELİŞ EĞİLİMİNİ ÜST ÜSTE 8. HAFTAYA TAŞIDI Yurt içinde geçen hafta Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 4,24 değer kazanarak 7.714,38 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirirken, gördüğü en yüksek seviye rekorunu 7.766,12 puana taşıdı. Türkiye'nin cari işlemler hesabı haziranda 674 milyon dolarla Ekim 2021'den bu yana ilk defa fazla verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, altın ve enerji hariç, cari işlemler hesabında 5 milyar 584 milyon dolarlık fazla oluştu. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı, haziranda 3 milyar 697 milyon dolar oldu. Bu dönemde, hizmetler dengesi kaynaklı girişler 5 milyar 19 milyon dolar, seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler de 4 milyar 203 milyon dolar olarak gerçekleşti. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'ye ilişkin değerlendirmesinde yeni ekonomi politikalarının sürdürülmesi ve risklerin azalması halinde görünümün pozitife dönebileceği ve not artırımını gündeme getirebileceğini bildirdi. Ülkede Ortodoks politikalara dönüşün beklenilenden daha hızlı gerçekleştiği kaydedilen değerlendirmede, bu durumun tahmin edilebilirliği artırdığına dikkat çekildi. Öte yandan, Türkiye'de işsizlik oranı, haziranda bir önceki aya göre 0,1 puan artışla, yüzde 9,6'ya yükseldi. Gelecek hafta yurt içinde salı konut satışları ile bütçe dengesi, çarşamba konut fiyat endeksi ve cuma TCMB piyasa katılımcıları anketi verileri takip edilecek. AA

Borsa İstanbul'dan haftaya yeni rekor Haber

Borsa İstanbul'dan haftaya yeni rekor

Açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 42,25 puan artışla ve yüzde 0,63 değer kazanarak 6.730,03 puana çıktı. Bankacılık endeksi yüzde 0,34 ve holding endeksi yüzde 0,56 artış kaydetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 8,04 ile spor, tek kaybettiren ise yüzde 1,23 ile menkul kıymet, yatırım ortaklığı oldu. Cuma günü dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,08 değer kazancıyla 6.687,78 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek günlük ve haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Analistler, küresel pay piyasalarının, ABD, Avrupa ve Japonya merkez bankalarının para politikası kararlarının açıklanacağı haftaya temkinli başladığını belirterek, enflasyon ve resesyon ikileminin varlık fiyatları üzerindeki etkisinin sürdüğünü ifade etti. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) çarşamba günü açıklayacağı para politikası kararları ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın toplantı sonrası yapacağı sözle yönlendirmelerin yatırımcıların odağına yerleştiğini aktaran analistler, Banka'nın "şahin" adımlarına bu toplantı itibarıyla son verip vermeyeceğine ilişkin soru işaretlerinin varlığını koruduğunu söyledi. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed'in politika faizini 25 baz puan artırmasına kesin gözüyle bakılırken, 20 Eylül'deki toplantıda yüzde 81 ihtimalle politika faizinin sabit bırakılacağı öngörülüyor. Analistler, bu hafta yurt içinde gözlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın açıklayacağı yılın 3. Enflasyon Raporu'na çevrildiğini belirterek, Erkan'ın yapacağı sözle yönlendirmelerden alınacak mesajların yurt içi piyasalarda oynaklığı artırabileceğini vurguladı. Bugün yurt içinde finansal hizmetler güven endeksi, yurt dışında ise dünya genelinde açıklanacak imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin takip edileceğini bildiren analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 6.800 ve 6.900 seviyelerinin direnç, 6.600 ve 6.500 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.  

Merkez bankalarının faiz kararına odaklandı Haber

Merkez bankalarının faiz kararına odaklandı

Geçen hafta ABD'de borç limiti krizinin çözülmesine karşın açıklanan verilerden alınan sinyallerle enflasyon ve resesyon ikilemi arasında kalan dünya ekonomilerinde para politikalarına ilişkin öngörüler varlık fiyatları üzerinde etkili olmaya devam etti. Analistler, dünya genelinde bazı merkez bankalarının beklentilerin aksine karar almasının, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek hafta açıklayacağı faiz kararına yönelik tahminlerde oynaklığa sebep olduğunu dile getirdi. Avustralya Merkez Bankası'nın piyasa beklentilerinin aksine 25 baz puan faiz artırmasının ardından, Kanada Merkez Bankası da politika faizini 25 baz puan artırarak 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4,75'e yükseltti. Kanada Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, ekonomideki talep fazlasının tahmin edilenden daha fazla olduğunun görüldüğü ifade edildi. Kanada, önceki toplantıda faiz artışına gitmeyerek G7 ülkeleri arasında faiz artışlarına ilk ara veren ülke olurken para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın yüzde 80 ihtimalle bu toplantıyı da pas geçmesi bekleniyordu. Söz konusu bankaların faiz kararlarının ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek hafta 25 baz puan faiz artırabileceğine ilişkin öngörüler yüzde 34 seviyesine çıkarken, iş gücü piyasasının soğumaya başlamış olabileceğine dair alınan sinyallerin akabinde 25 baz puan faiz artışına yönelik beklentiler yüzde 29'a geriledi. Perşembe günü ABD'de açıklanan verilere göre, ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 3 Haziran ile biten haftada 261 bine çıkarak Ekim 2021'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD'de enflasyon ivmesinin yavaşladığına ancak önemli bir endişe olarak kalmaya devam ettiğine işaret ederek, Fed'i para politikası rotasında kalmaya çağırdı. ABD'de borç limiti krizinin çözülmesiyle birlikte ABD hazinesi tahvil satışlarına başlarken, ABD hükümetinin borçlanmasının piyasalarda likiditeyi olumsuz etkileyebileceği endişesi de devam ediyor. Tüm bu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yaklaşık 4 baz puan artışla 3,74'ten tamamlarken, altının ons fiyatı yüzde 0,7 yükselişle 1.961 dolardan haftayı kapattı. Resesyon ihtimalinin de öne çıkmasıyla Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,7 azalışla 75 dolara indi. ABD'DE DİKKATLER ENFLASYON VE FED'İN FAİZ KARARINA ÇEVRİLDİ ABD'de pay piyasaları, Fed'in faiz kararı öncesinde ki son haftada pozitif bir seyir izlerken, gelecek hafta enflasyon verileri ve bankanın açıklayacağı para politikası kararı yatırımcıların odağına yerleşti. Analistler, Fed'in para politikalarına ilişkin belirsizliklerin gün geçtikçe azalsa da yatırımcıların gelecek hafta atılacak adımları fiyatlama konusunda temkinli davrandıklarını ifade etti. Ülkede geçen hafta açıklanan makroekonomik veriler de karışık sinyaller vermeyi sürdürdü. Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), mayısta aylık bazda 1,6 puan azalışla 50,3'e düşerken, fabrika siparişleri nisanda yüzde 0,4 artsa da öngörüleri karşılayamadı. Öte yandan, ABD'de geçen hafta hisse bazlı ve kripto para borsalarına dair haber akışı öne çıktı. Kripto para borsası Binance'e dava açtığını bildiren ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), başka bir kripto para borsası olan Coinbase'e de kural ihlalleri gerekçesiyle dava açtığını duyurdu. Binance'in ABD iştiraki de SEC'in varlıklarını dondurmasını istemesinin ardından dolar mevduatlarını askıya alacağını açıkladı. SEC Başkanı Gary Gensler, CNBC'ye yaptığı değerlendirmede, daha fazla dijital para birimine ihtiyaç duymadıklarını belirterek, tokenlerin gerçek değerini sorguladığını dile getirdi. Bu gelişmelerin ardından Nasdaq endeksinde işlem gören Coinbase'in hisseleri haftayı yaklaşık yüzde 17 değer kaybıyla kapattı. Ayrıca, ABD'li otomobil üreticisi General Motors'un, Kuzey Amerika'daki şarj ağını kullanmak için Tesla ile anlaştığını duyurmasıyla şirketin hisseleri haftalık bazda yüzde 5,7 artış gösterirken, Tesla hisselerinin önceki haftaya göre yüzde 14,2 değer kazanması dikkati çekti. Söz konusu gelişmelerle geçen hafta New York borsasında S&P 500 yüzde 0,5 artışla son on ayın en yüksek seviyesine çıkarken, Dow Jones endeksi de yüzde 0,3 değer kazanarak son bir ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Nasdaq endeksi de yüzde 0,1 yükselişle yaklaşık son 14 ayın zirvesini test etti. 12 Haziran ile başlayan haftanın veri takviminde, salı günü enflasyon, çarşamba günü Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Fed'in para politikası kararı, perşembe günü haftalık işsizlik başvuruları, perakende satışlar, sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı verileri takip edilecek. AVRUPA'DA ECB'NİN FAİZ KARARI YATIRIMCILARIN ODAĞINDA Avrupa borsalarında, bölgede ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin artmasıyla, İtalya hariç negatif bir seyir izlenirken, gelecek hafta için gözler Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikası kararına çevrildi. Geçen hafta açıklanan makroekonomik verilere göre, Avro Bölgesi'nin ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 daralarak, teknik anlamda resesyona girdi. Bölge geçen yılın son çeyreğinde de yüzde 0,1 küçülmüştü. Bölge ekonomisinin resesyona girmesine karşın ECB'nin faiz artırımlarına devam edeceğine yönelik fiyatlamalarda bir değişiklik olmazken, bankanın 15 Haziran'daki toplantıda 25 baz puanlık faiz artışına gideceğine kesin gözüyle bakılıyor. Sene sonuna kadar bankanın toplamda 50 baz puan faiz artıracağı öngörülüyor. Geçen hafta Avrupa Parlamento'sunda açıklamalarda bulunan ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyonist baskıların yüksek seyrettiğini, çekirdek enflasyonun zirve yaptığına dair net bir kanıt olmadığını söyledi. Enerji desteklerini sürdürmenin orta vadede enflasyonist baskıları artıracağını aktaran Lagarde, "Enerji krizi hafiflerken hükümetler ilgili destek önlemlerini derhal ve uyumlu bir şekilde geri almalıdır" ifadesini kullandı. Öte yandan, geçen hafta açıklanan verilere göre, Almanya'da sanayi üretimi aylık yüzde 0,3 artışla beklentilerin altında kalırken, bölgede enflasyon ve resesyon ikilemi güç kazanmaya devam etti. Ülkede fabrika siparişleri de yüzde 0,4 azalarak beklentileri karşılamazken, Avro Bölgesi'nde perakende satışlar aylık bazda değişim göstermedi. Analistler, bölge genelinde İngiltere hariç, hizmet sektörü ve bileşik PMI verilerine göre ekonomik aktiviteye yönelik risklerin günden güne arttığını bildirdi. Öte yandan, üst üste dört hafta düşüş eğiliminde hareket eden avro/dolar paritesi, geçen haftayı yüzde 0,4 artışla 1,0750 seviyesinden tamamladı. Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya'da DAX endeksi de yüzde 0,6, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,6 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,8 değer kaybederken, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,3 artış kaydetti. Gelecek hafta salı günü Almanya'da enflasyon ve ZEW beklentiler endeksi, İngiltere'de işsizlik, çarşamba günü İngiltere'de sanayi üretimi ve büyüme, Avro Bölgesi'nde sanayi üretimi, perşembe günü ECB'nin faiz kararı, cuma günü Avro Bölgesi'nde enflasyon verileri takip edilecek. ASYA'DA GÖZLER BOJ'UN KARARINA ÇEVRİLDİ Asya borsalarında geçen hafta pozitif bir seyir öne çıkarken, Çin hükümetinin ekonomiyi destekleyici adımlarını güçlendireceği beklentisi ve Japonya ekonomisinin tahminlerin üzerinde büyümesi bölgede risk iştahını artıran başlıca etkenler oldu. Gelecek hafta ise Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) faiz kararı yatırımcıların odağında olacak. Çin'de geçen hafta açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 0,2 artarken, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise yüzde 4,6 geriledi. Analistler, söz konusu verilerin hem ülke içindeki ekonomik aktivitenin yavaşlamış hem de dünya genelindeki talepte güç kaybının yaşanıyor olabileceği endişesini gündeme taşıdığını ifade etti. Çin hükümetinin söz konusu veri öncesinde mevduat faizlerinde indirime gittiğini hatırlatan analistler, açıklanan verilerin bu adımlara yenilerinin eklenebileceği tahminlerini beraberinde getirdiğini söyledi. Buna göre, bankalar 3 ve 5 yıllık mevduat faizlerini 15 baz puan indirirken, bankaların gelecek hafta 2 yıllık mevduat faizlerini de 10 baz puan düşürmesi bekleniyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in bu ay Çin'e bir ziyaret gerçekleştirebileceği yönündeki haber akışı varlık fiyatlarına pozitif yansımasının ardından açıklanan verilere göre, ülkenin dış ticaret fazlasının mayısta 65,8 milyar dolarla beklentilerin altında kalması risk iştahını törpüledi. Gelecek hafta son işlem gününde ise BoJ'un para politikası toplantısı yatırımcıların odağına yerleşirken, para piyasalarında BoJ'un faizi sabit bırakacağı fiyatlanıyor. Japonya'da ise cari işlemler dengesi nisanda 1,9 trilyon yen fazla verirken, ülke ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 2,7 büyüyerek beklentileri geride bıraktı. BoJ Başkanı Ueda Kazuo da ülkede enflasyon ve enflasyon beklentilerinin yükseldiğini bildirdi. Ayrıca, bölge merkez bankalarından Avustralya Merkez Bankası, politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 4,10'a çıkarırken, Hindistan Merkez Bankası hafta içinde düzenlenen para politikası toplantısında politika faizini yüzde 6,50'de sabit bıraktı. Avustralya Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, iş gücü piyasasında sınırlı da olsa bir gevşeme olduğu ancak bu durumun enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığı belirtildi. Bankanın faiz artırımlarına devam edebileceği aktarılan açıklamada, faizlerin daha da artırılmasıyla enflasyonun daha kısa sürede makul seviyelere inmesinin beklendiği kaydedildi. Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin'de Şanghay bileşik endeksi dalgalı bir seyirle yüzde 0,04 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,32 değer kazandı. Güney Kore'de Kospi endeksi de yüzde 1,53 artışla son bir yılın en yüksek seviyesine çıktı. Japonya'da Nikkei 225 endeksi 32.708,53 puanı test ederek rekorunu tazelerken, haftayı da önceki kapanışına göre yüzde 2,35 artışla 32.265,17 puandan tamamlayarak tüm zamanların en güçlü haftalık kapanışını gerçekleştirdi. 12 Haziran ile başlayan haftanın veri takviminde, perşembe Japonya'da ticaret dengesi, Çin'de perakende satışlar, sanayi üretimi ve işsizlik verileri, cuma günü ise BoJ'un faiz kararı takip edilecek. BIST 100 ENDEKSİNDEN TÜM ZAMANLARIN EN YÜKSEK HAFTALIK KAPANIŞI Yurt içinde geçen hafta yükseliş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşıyan BIST 100 endeksi, yüzde 10 değer kazancıyla haftayı 5.626,49 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Gelecek hafta için dikkatler cari işlemler dengesine çevrildi. Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini Nureddin Nebati'den devralan Mehmet Şimşek, "Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı yükseltmektir. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır." dedi. Yeni ekonomi yönetiminin göreve başlamasıyla, hafta içinde Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), yaklaşık bir ay aranın ardından yeniden 500 baz puanın altına geriledi. Hafize Gaye Erkan da, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na (TCMB) atanan ilk kadın başkan olurken, Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanlığına getirildi. Geçen hafta Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ'nin 572,5 milyon liralık, Söktaş Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ'nin 68,2 milyon liralık ve Zorlu Enerji Elektrik Üretim AŞ'nin ise 2,5 milyar liralık bedelli sermaye artırımına onay verdi. Kurul aynı zamanda toplamda 25 kişiye de 6 ay geçici işlem yasağı uygulanması kararı aldı. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından hazırlanan "Türkiye Sermaye Piyasası 2022" başlıklı rapora göre, Borsa İstanbul, organize borsalar arasında dolar bazında yüzde 105 ile en fazla getiriyi sağlayan borsa oldu. Geçen hafta yurt içinde açıklanan verilere göre, TÜFE aylık yüzde 0,04 ve yıllık yüzde 39,59 artışla beklentiler doğrultusunda gerçekleşirken, sanayi üretim endeksi, nisanda aylık bazda yüzde 0,9 ve yıllık bazda yüzde 1,2 azalarak beklentilerin altında kaldı. Dolar/TL, haftayı bir önceki haftalık kapanışın yüzde 11,6 üzerinde 23,3996'dan tamamladı. Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 5.500 ve 5.400 seviyelerinin destek, 5.700 ve 5.800 puanın ise direnç olarak öne çıkabileceğini ifade etti. Gelecek hafta yurt içinde pazartesi günü ödemeler dengesi ve işsizlik, salı günü perakende satışlar, perşembe günü haftalık para ve banka istatistikleri ve cuma günü Piyasa Katılımcıları Anketi verileri takip edilecek. Öte yandan, AA Finans Ödemeler Dengesi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının nisanda 4,47 milyar dolar açık vermesini bekliyor. AA

Borsa İstanbul en fazla kazandıran borsa oldu Haber

Borsa İstanbul en fazla kazandıran borsa oldu

Küresel enflasyonda artış, gelişmiş ülke merkez bankalarının güçlü parasal sıkılaşma adımları, artan resesyon endişeleri ve jeopolitik riskler nedeniyle dünya genelinde borsa getirilerinin negatif olduğu 2022 yılında, Borsa İstanbul, getiri şampiyonu oldu. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'nin (TSPB) “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporuna göre, 2022 yılında dünyada borsalara kote olan şirketlerin toplam piyasa değeri yüzde 18 azalarak 101 triyon dolara gerilerken, Borsa İstanbul, dolar bazında yüzde 105 oranında artışla, organize borsalar arasında en fazla getiriyi sağlayan borsa oldu. 91 BORSADAN 70'İ 2022'Yİ KAYIPLA TAMAMLADI “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporuna göre, 23 gelişmiş ve 24 gelişmekte olan ülkenin büyük ve orta ölçekli şirketlerinin performansını yansıtan MSCI ACWI Endeksi, 2022 yılını dolar bazında yüzde 18, MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi ise yüzde 20 kayıpla tamamladı. “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporu, 91 borsadan sadece 21'inin pozitif getiri sağladığı 2022 yılında, 70 borsanın yılı kayıpla tamamladığını ortaya koydu. Ana endeks verilerine göre, 2022 yılında organize borsalar arasında dolar cinsinden en fazla getiriyi sağlayan ikinci borsa yüzde 79 ile Zimbabve olurken, Arjantin Borsası yüzde 40 getiri ile üçüncü, Şili Borsası ise yüzde 27 oranındaki getiri ile dördüncü oldu. En fazla kayıp yaşanan 10 borsanın; 4'ünün Afrika, 4'ünün Asya ülkeleri borsaları, birinin ABD, diğerinin ise Polonya Borsası olduğunun belirtildiği raporda, Sri Lanka, Gana, ABD ve Tayvan'da borsa endekslerinin dolar bazında yüzde 30'ları aşan kayıplarla 2022 yılını tamamladığı vurgulandı. Dünyada borsaların piyasa değeri 101 trilyon dolara geriledi.  “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporunda, verisi incelenen 83 borsaya ilişkin kote şirketlerin toplam piyasa değerinin, 2022 yılında bir önceki yılsonuna göre yüzde 18 azalarak 101 trilyon dolara gerilediği belirtildi. TSPB'nin Dünya Borsalar Federasyonu verilerinden yararlanarak yaptığı analizde, 2022 yılında dünya borsalarındaki toplam piyasa değerindeki azalışın yarısının ABD borsalarından geldiği ifade edildi. Raporda, 2022 yılında piyasa değeri açısından; New York Borsası (NYSE) bir önceki yıla göre yüzde 13, Nasdaq OMX ise yüzde 33 değer kaybetti. Yaşanan kayıpların etkisiyle 2022 yılı sonunda, piyasa değeri 40 trilyon dolara gerileyen ABD borsalarındaki (New York ve Nasdaq OMX) şirketlerin, dünya borsalarından aldıkları pay da yüzde 39,6'ya geriledi. 2021 yılında ABD borsalarındaki şirketler, 52 trilyon dolarlık piyasa değeri ile dünya borsalarının toplam piyasa değerinin yüzde 41'ine sahipti. 6 trilyon dolar piyasa değeri ile Avrupa'nın en büyüğü olan ve Hollanda, Belçika, Fransa, Portekiz, Norveç, İtalya Borsalarını içeren Euronext Borsa ile Uzak Doğu blokunda yer alan Japonya, Çin, Hong Kong ve Şenzhen borsaları, piyasa değeri itibariyle ABD borsalarının ardından gelerek, dünya borsalarındaki toplam piyasa değerinin yüzde 26'sını oluşturdu” denildi. New York Borsası 24 trilyon dolar piyasa değeri ile dünyanın en değerli borsası Rapora göre, New York Borsası 24 trilyon doları aşan piyasa değeri ile 2022 yılında dünyanın en değerli borsası olma unvanını korudu. Nasdaq OMX 16.2 trilyon dolar ile ikinci sırada, Şanghay 6.7 trilyon dolar piyasa değeriyle üçüncü sırada yer aldı. Raporda, 2022 yılında piyasa değeri yüzde 18 düşerek 3.1 trilyon dolara gerileyen Londra Borsası Grubu'nun bir önceki yıla göre iki basamak gerileyerek 2022 yılında dünya borsaları sıralamasında dokuzuncu sıraya düştüğüne dikkat çekildi. Borsa İstanbul ise önceki yıla göre 8 sıra yükselerek 330 milyar dolar piyasa değeri ile 2022 yılında 30'uncu sırada yer aldı. 2022 yılı sonunda dünya borsalarının toplam piyasa değerinin ilgili ülkelerdeki GSYH'ya oranının yüzde 61 olduğunun belirtildiği raporda, Hong Kong borsasının piyasa değeri itibariyle milli gelirinin 12 katı büyüklüğüne sahip olduğuna dikkat çekildi. Dolar bazında hesaplandığında 2022 yılında Borsa İstanbul'un piyasa değerinin ise bir önceki yıla kıyasla 19 puan artarak Türkiye GSYH'sının yüzde 36'sına ulaştığı vurgulandı. DÜNYADA BORSALARA KOTE ŞİRKET SAYISI 57 BİNE YAKLAŞTI Raporda, 2022 sonu itibarıyla dünyada yatırım fonları ve holdingler hariç 87 borsaya kote olan yerli, yabancı şirket sayısının 56 bin 807 olduğu belirtildi. İncelenen borsalar arasında 6 bin 655 şirketle en fazla şirketin kote olduğu borsa Hindistan Bombay olurken, 3 bin 871 şirketle Japonya Borsası ikinci, 3 bin 688 şirketle Nasdaq OMX üçüncü sırada yer aldı. Raporda, kote olan şirket sayısı bakımından ilk 10'da yer alan borsaların dünyadaki borsaya kote olan şirketlerin yüzde 57'sine sahip olduğu belirtildi. Menkul kıymet yatırım ortaklıkları ve borsa yatırım fonları hariç, 462 şirketin kote olduğu Borsa İstanbul ise 87 borsa arasında bir önceki yıla göre iki sıra yükselerek 2022 yılı sonunda 28'inci sıraya çıktı. 2022 yılında 87 borsa arasında 865 şirket ile Nasdaq OMX en fazla yabancı şirketin kote olduğu borsa oldu. İlk 10 sıralamasında yer almayan Viyana Borsası'na kote olan şirketlerin yüzde 92'si, Lüksemburg'a kote olan şirketlerin ise yüzde 78'i yabancı şirketlerden oluşuyor. DÜNYADA PAY SENEDİ İŞLEM HACMİ 203 TRİLYON DOLARA GERİLEDİ Rapora göre Dünya Borsalar Federasyonu verileri üzerinden yaptığı derlemeler uyarınca, 2022 yılında dünyada pay senedi işlem hacmi bir önceki yıla kıyasla yüzde 6 azalarak 203 trilyon dolara geriledi. İşlem hacmi sıralamasında, 75.2 trilyon dolar işlem hacmi ile Nasdaq OMX ilk sırada yer alırken, 30.3 trilyon dolar hacimle New York Borsası ikinci, 19.1 trilyon dolar hacimle Şenzhen Borsası ise üçüncü sırada yer aldı. İşlem hacmi büyüklüğü itibariyle ilk 10 arasında yer alan borsalardan 2022 yılında işlem hacminin en fazla arttığı borsa ise yüzde 29 ile CBOE Avrupa Borsası oldu. Borsa İstanbul pay senedi işlem hacminde, dünya pay senedi işlem hacminin aksine önemli artış yaşandı. Borsa İstanbul pay senedi işlem hacmi, artan yerli yatırımcı ilgisiyle bir önceki yıla kıyasla dolar bazında yüzde 23 artarak 2022 sonunda 975 milyar liraya çıktı. Bu artışla dünya borsaları pay senedi işlem hacmi sıralamasında Borsa İstanbul, bir önceki yıla göre bir basamak yükselerek 2022 yılını 19'uncu sırada tamamladı. KÜRESEL YATIRIM FONLARI 60 TRİLYON DOLARA GERİLEDİ TSPB'nin, ABD Yatırım Kuruluşları Enstitüsü'nün (Investment Company Institute) 46 ülkeyi kapsayan verilerinden derlediği “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporuna göre, dünyadaki yatırım fonlarının toplam büyüklüğü borsa endekslerindeki düşüşe paralel olarak 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 15 azalarak 60 trilyon dolara geriledi. Raporda, ABD'nin 29 trilyon dolarlık yatırım fonu portföyü ile dünya sıralamasında ilk sırada yer aldığı ve dünyadaki yatırım fonu büyüklüğünün yüzde 48'ini oluşturduğu belirtildi. TSPB'nin “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” raporunda yatırım fonlarına ilişkin şu ifadeler yer aldı: “Vergi ve operasyonel alanlarda sunduğu imkanlardan dolayı yatırım fonu ve yatırım ortaklığı gibi yatırım kuruluşlarının küresel merkezi konumunda olan Lüksemburg'un, 2022 yılında milli geliri 82 milyar dolar iken, yatırım fonu büyüklüğü bir önceki yıla kıyasla yüzde 18 küçülmesine rağmen 5.4 trilyon dolar oldu. Benzer şekilde sunduğu fırsatlar ile kolektif yatırım şirketlerinin alternatif merkezi haline gelmeyi hedefleyen İrlanda'nın yatırım fonları portföyü bir önceki yıla göre yüzde 15 gerilemesine rağmen 3.9 trilyon dolarlık portföy büyüklüğü ile dünyada üçüncü sırada yer aldı.” Raporda, Türkiye'nin yatırım fonu portföyünün 2022 yılında dolar bazında yüzde 79 oranında arttığına dikkat çekildi. Türkiye 36 milyar dolar olan yatırım fonu büyüklüğü ile dünya sıralamasında dört basamak yükselerek 31'inci sıraya çıktı. Bu büyümeye rağmen Türkiye'de yatırım fonlarının milli gelire oranı ortalamanın çok altında kalıyor. İncelenen 46 ülkenin yatırım fonlarının milli gelire oranının ortalama yüzde 70 olduğunun belirtildiği raporda, Türkiye'de son yıllarda sağlanan büyümeye rağmen bu oranın sadece yüzde 4 olduğuna dikkat çekildi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.