TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#PANEL

PANEL haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, PANEL haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı'ndan 19.Yüzyıldan Cumhuriyet Kenti İzmir'e paneli Haber

Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı'ndan 19.Yüzyıldan Cumhuriyet Kenti İzmir'e paneli

Oturum başkanlığını İzmir Katip Çelebi Üniversitesi SBBF Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi, Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanı Prof.Dr.Akın Ersoy’un yaptığı panele İzmir Katip Çelebi Üniversitesi SBBF Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Harun Ürer, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Şakir Çakmak, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevinç  Gök  ve Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Dr.Öğretim Üyesi Erkan Serçe konuşmacı olarak katıldı. Panelde, 19.yüzyılda İzmir’de Anıt Yapılar, Kozmopolit İzmir, 19.Yüzyılda İzmir’de Sofra Kültürü ve 19.yüzyılda İzmir Merkezli Halıcılık konuşuldu. Dr.Erkan Serçe, İzmir’in kozmopolit olma eğiliminde olduğuna ancak hiç bir zaman kozmopolit bir şehir olmadığına dikkat çektiği “Kozmopolit İzmir” başlıklı konuşmasında yine de İzmir’in tarih boyunca farklı kültürlerin birlikte yaşadığı çokkültürlü yapısıyla, 19.yüzyılda da öne çıkan eğitim, kültür, sanat ve spor faaliyetleriyle farklı milletlerden, dinlerden insanları bir araya getirdiğini belirtti. İzmir’i farklı kılan bu çokkültürlü yapının ise bir arada yaşama iradesini, birbirine saygı duymayı, demokrasiyi ve insan haklarına bakışı kazandırdığını vurguladı. Doç.Dr.Sevinç Gök konuşmasında, 19. yüzyılda İzmir’in sofralarını, yerli üretimlerin yanı sıra Avrupa’dan ithal edilen seramiklerin süslediğini belirterek yerli üretimleri genellikle Kütahya ve özellikle Çanakkale seramiklerinin oluşturduğunu, İngiltere, Hollanda ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinden getirilen, nispeten daha ucuz Avrupa seramik ve porselenlerinin de yoğun bir şekilde tercih edildiğini vurguladı. Sevinç Gök, Cumhuriyet ile birlikte yerli üretime verilen önemle mutfaklarda ve sofralarda yeni bir dönemin başladığının altını çizdi. İzmir’in anıt yapılarını anlatan Doç.Dr.Şakir Çakmak, tarihi göçler, doğal afetler ve ticaretle yazılan, 14. yüzyıl başında Aydınoğulları Beyliği topraklarına katılan ve 17. yüzyılda Akdeniz’in en önemli liman kentlerinden biri haline gelen İzmir’de bu tarihlerden itibaren çok sayıda dini ve sivil mimarlık örneği anıtsal yapının inşa edildiğini aktardı. Yaşanan deprem ve yangın felaketleriyle anıtsal yapıların birçoğunun zarar gördüğünü söyleyen Çakmak, Hisar, Şadırvan, Kestanepazarı, Başdurak ve Kemeraltı camilerinin 19. yüzyılda değişim geçirdiğini, Guiffray Hanı (İktisat Kongresi Binası) ile Konak Meydanı’nın simge yapıları Sarı Kışla (Kışla-ı Hümayun) ve Hükümet Konağı’nın 19.yüzyılda inşa edilen yapılar olduğunu belirtti. “19.yüzyılda İzmir Merkezli Halıcılık” üzerine konuşma yapan Prof.Dr.Harun Ürer, halı-kilim kültürünün Orta Asya’dan bu yana Türkler için önemini, Anadolu’nun halı-kilim dokumacılığı konusunda zengin potansiyeli ile Avrupa ülkeleri için üretim kaynağı ve ürünleri için de pazar haline geldiğini anlattı. Bu gelişmenin 19.yüzyılın ikinci yarısından sonra Batı Anadolu’da halı ticaretinin artmasının nedenlerinden olduğunu, Avrupa’nın gösterdiği ilgiyle özellikle Kömürcü, Kula ve Gördes halılarının Avrupa’da evleri süslediğini, zamanla sipariş usulü çalışmaya geçilmesi ve satış yapma isteğinin Türk halı sanatının motifleri ve değerlerinin özünden uzaklaşmasına sebep olduğunu da söyledi. Ürer, halı-kilim kültürünün yerel yönetimlerin desteğiyle yeniden canlandığını da vurguladı. Panelin sonunda Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Müdürü Sema Kemahlı, oturum başkanı ve konuşmacılara günün anısına teşekkür sertifikalarını takdim etti. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: 12. Kalkınma Planı’nda plan yok!

EÜ'de “İzmir’de Bir Cumhuriyet Aydını: Vedide Baha Pars” paneli Haber

EÜ'de “İzmir’de Bir Cumhuriyet Aydını: Vedide Baha Pars” paneli

Panelin açılışında konuşan Bölüm Başkanı Doç. Dr. Şerife Yalçınkaya, “Cumhuriyetin 100’üncü yılının en önemli kazanımları, kadınlar konusunda olan gelişmelerdir. Mustafa Kemal Atatürk; kadına seçme seçilme hakkını verilmesi, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve kadının eğitim yaşamı içinde yer alması noktasında çok önemli adımlar atmıştır. Bugün burada var isek bunu Cumhuriyetimize ve Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. Bugün bu panelde Cumhuriyet tarihimizde önemli bir sima olan Vedide Baha Pars’ın hayatını dinleyeceğiz. Şimdiden katacağı tüm değerli bilgiler için Öğr. Gör. Asuman Gürman Şahin hocamıza teşekkür ediyorum” dedi. “İdealist bir eğitimci” Öğr. Gör. Dr. Asuman Gürman Şahin, panelde gerçekleştirdiği sunumunda bir eğitimci olan Vedide Baha Pars’ın hayatı, eğitim yaşamı, öğretmenlik yılları ve bu süreçte gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Öğr. Gör. Gürman Şahin, “Vedide Baha Pars, Atatürk ve İnönü dönemlerinde İzmir’de birçok öğrenci yetiştirmiş, idari görevlerde bulunmuş eğitimci yazarlarımızdandır. Atatürk’ün yakın arkadaşlarından, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurucularından ve önemli eğitimcilerden olan Hakkı Baha Pars’ın kızıdır” dedi. Sunumunda Vedide Baha Pars’ın eğitimci kişiliğine ve çalışma alanlarına değinen Öğr. Gör. Dr. Gürman Şahin, “Vedide Baha Pars, İzmir Kız Lisesi Müdürü olduğu dönemde İzmir Halkevi Başkanlığı’na da seçilir ve İzmir Halkevi’nin yayın organı olan Fikirler dergisini, 1947-1950 yılları arasında çıkarır. 1952’de, Türkiye’de bir yükseköğretim kurumunu idare eden ilk kadın müdür olarak Gazi Eğitim Enstitüsü müdürlüğüne atanır. Eğitim tarihimiz için önemli gördüğümüz Vedide Baha Pars, genel olarak çocuk eğitimi başta olmak üzere ortaokullarda ünitelerin hazırlanması, ders plânı, dersin öğretilmesi, proje usulü, başarı ve başarısızlık, etkili okuma ve yabancı dil öğrenme usulleri, çocuklarda ahlakî davranışların kazandırılması, ergenlik, yetişkinlerin çocuklarla iletişimi, halkevleri, demokrasi, Cumhuriyet ve Atatürk, güzel sanatlar gibi pek çok konuda yazı kaleme almıştır. O, eğitimi sosyolojik ve psikolojik farklılıkları, milli değerleri dikkate alarak edebiyat, felsefe ve güzel sanatlardan fen bilimlerine kadar geniş bir yelpaze içinde belli alanlarla sınırlı kalmadan etraflı bir şekilde ele almıştır” diye konuştu. Rol Model: Vedide Baha Pars Vedide Baha Parsı’ın, veli, öğretmen, öğrenci ilişkisine oldukça önem verdiğine dikkat çeken Öğr. Gör. Dr. Gürman Şahin, “Vatana karşı büyük sorumluluk taşıyan bir eğitimciydi. Özellikle okulda veli, öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişkinin sağlam temeller üzerine oturtulması için öğrencilerinin başarısızlıklarını gidermek adına velilerle konuşuyor, onlarla iş birliği yapıyordu. O dönem veli, öğrenci ve öğretmen ilişkisini düzenlenmesi gerçekten takdir edilecek bir durum. Yine yurtdışında eğitim aldığı dönemlerde oradaki yenilikleri ülkemize getirir ve bu yönde çalışmalar gerçekleştirdi. Örneğin, eğitime ünite, cüz kavramını getiren ve buna dair plan yapan ilk eğitimcidir. Özellikle toplumun gelişmesinde eğitim kadar güzel sanatların da önemli olduğunun bilincinde olan Vedide Baha Pars bu konuda da önemli  adımlar attı. İzmir Halkevinde çalışmalar yürüttüğü dönemde konserler, edebiyat ve şiir günleri, konferanslar, paneller tiyatro gösterileri düzenledi. Tüm bu özellikleriyle öğrencileri ve yakın çevresi tarafından rol model olarak benimsendi” dedi. Panelin sonunda Öğr. Gör. Dr. Asuman Gürman Şahin katılımcıların sorularını yanıtladı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Türkiye’de ilk kez Ege Üniversitesinde düzenlenecek

Emekli büyükelçilerden Atatürk Türkiyesi ve Gelecek Yüzyıl Haber

Emekli büyükelçilerden Atatürk Türkiyesi ve Gelecek Yüzyıl

Cumhuriyetin 100. yıldönümü dolayısıyla 6 Ekim Cuma günü ‘Atatürk Türkiyesi ve Gelecek Yüzyıl’ paneli düzenlenecek. Ankara Politikalar Merkezi tarafından organize edilen ve Konak Belediyesi’nin katkılarıyla Türkan Saylan Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek olan panel, saat 19.00’da başlayacak. Panelin moderatörlüğünü üstlenen Emekli Kıbrıs Büyükelçisi Şakir Fakılı, panelin kamuoyuna açık olduğunu özellikle uluslararası ilişkiler alanında eğitim gören öğrencilerin yararına olabileceğini kaydetti. YÜZÜNCÜ YILI ANMAK İSTİYORUZ Panelin amacına ilişkin konuşan Fakılı, “Ankara Politikalar Merkezi olarak bu paneli düzenliyoruz. Cumhuriyetin 100. yıldönümünde Ankara, İstanbul ve İzmir’de birer etkinlik yapmak istedik. Ankara Politikalar Merkezi ise emekli büyükelçilerden oluşan bir düşünce kuruluşu. Aramızda gazeteciler de var ama çoğunluğu emekli büyükelçiler. Amacımız Bakanlıkta görevli olduğumuz dönemlerde edindiğimiz bilgileri, tecrübeleri emekli olduktan sonra da kamuoyuyla paylaşmak. Gerekli olduğu yerlerde tüm bu bilgi ve tecrübeleri kullanmak. Bu panelde ise yüzüncü yılı anmak istiyoruz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutlamak çerçevesinde bir etkinlik düzenlemek istedik. Panele iki konuşmacı katılacak. Konuşmacılardan biri Emekli Dışişleri Müsteşarı Ertuğrul Apakan, diğeri de Ekonomist Yusuf Işık. İçeriğini çok bilmemekle birlikte daha çok dış politika ve ekonomi üzerine konuşmalar olacağını tahmin ediyorum” dedi. EMEKLİ BÜYÜKELÇİ ÖĞRENCİLERE SESLENDİ Panelin moderatörlüğünü üstleneceğini söyleyen Fakılı, “Gelen konuklarımızı tanıtacağım, soru soran katılımcıları yönlendireceğim. Panel, Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapılacak. Konak Belediyesi ile birlikte düzenliyoruz. Daha doğrusu Konak Belediye Başkanı Abdül Batur gelip açılış konuşması gerçekleştirecek. Ankara Politikalar Merkezi Başkanı Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan da açılış konuşması yapacak kişilerden. Panel kamuoyuna açık. İsteyen gelip dinleyebilir. Biraz da dış politika ağırlıklı olduğu için uluslararası ilişkiler alanında eğitim gören veyahut bu konuyla ilgilenen öğrenciler olursa bekliyoruz. Onların da katılımı yararlı olacaktır” çağrısında bulundu. PANELDE YER ALACAK KONUŞMACILAR Saat 19.00’da başlayacak olan panelde, Ankara Politikalar Merkezi Başkanı Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur açılış konuşmasını yapacak. Hemen ardından Emekli Büyükelçi Ertuğrul Apakan ‘Lozan Barış Antlaşması ve Atatürk Dönemi Dış Politikası: Geleceğe Bakış’ , Ekonomist Yusuf Işık ise“Cumhuriyet’in Kuruluşundan Bugüne ve Yarına Türkiye Ekonomisi’ isimli sunumunu gerçekleştirecek. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Cumhuriyetin 100. Yılında İstiklâlden İstikbâle Cumhuriyet Sempozyumu 

“İklim Değişikliği ve Önleyici Yenilikçi Teknolojiler” paneli düzenlendi Haber

“İklim Değişikliği ve Önleyici Yenilikçi Teknolojiler” paneli düzenlendi

İklim Değişikliği ve Önleyici Yenilikçi Teknolojiler( Clımate Change And Preventıve Innovatıve Technogıes) panelinin açılışını Prof.Dr. Arif Hepbaşlı yaptı. Moderatör Hepbaşlı, tüm katılımcılılara, konuşmacılara, panelin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. Yaşar Üniversite’sinde gerçekleşen  “İklim Değişikliği ve Önleyici Yenilikçi Teknolojiler” paneline akademisyenler ve öğrenciler ilgi gösterdi. Panelde konuşmacı olan; Prof. Mihri Özkan, Prof. Dr. Cengiz S. Özkan sunumlarında küresel sorunlara değinerek bu sorunlara karşı önleyici ve yenilikçi teknolojilerin önemini anlattı. Sunumun ardından dinleyiciler, konuşmacılara sorularını iletti. Soru-cevap bölümünden sonra panel sona erdi. TEKNOLOJİDE FARKINDALIK YARATIYORUZ  “İklim Değişikliği ve Önleyici Yenilikçi Teknolojiler” adlı panelin açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller,” Yaşar Üniversitesinin değerli öğrencileri, değerli katılımcılar, 2023-2024 yılı eğitim ve öğretime başlamadan önce keyifli, bilgili paneli düzenlemekten gurur duyuyoruz. Çevreye, İklim değişikliğine olan hassasiyetimizi her zaman önemsiyoruz. Akademik araştırmalarımızda önleyici, yenilikçi teknolojileri planlıyoruz. Keyifli ve soluksuz bir şekilde akademisyenlerimizi salonda dinleyeceğiz. Mühendisler olarak yenilikçi bir takım teknolojiyi geliştirmeyi başarıyoruz. Hocalarımızın teknolojide farkındalık yaratmalarından gurur duyuyoruz. Keyifli, bilgili bir panelle akademik dönemimize başladık. Katılımlarınız için çok teşekkür ediyoruz. Sözü fazla uzatmadan mütevelli heyetimize bırakıyorum” ifadelerini kullandı. KÜRESEL SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ: TEKNOLOJİ Küresel sorunların tüm canlıları tehdit ettiğini, küresel sorunlara karşı teknolojinin çözüm olacağını ifade eden Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Yiğit Başar,” Ev sahipliğimizde düzenlenen panelde iklim krizinin etkilerini çok yakından takip ediyoruz. Tüm dünyanın sorunu olan küresel sorunlar tüm canlılara zarar veriyor. Deniz seviyesini yükselmesi, su kaynaklarının azalması doğamızı ve gezegenimizi tehdit ediyor. Ortak geleceğimizi birleştirmek hepimizin elinde… Teknolojiyi sorunun bir çözüm olarak görüyoruz. Sürdürülebilir tarım alanı olarak gelişmeler bize umut veriyor. İş birliklerimizin güçlenerek iklim değişikliğinde önemli rol oynayacak olan yenilikçi teknolojileri dinleyeceğiz” şeklinde konuştu. İNOVASYON ŞART Endüstrileşme ile küresel sorunların ortaya çıktığını, insanları ve tüm canlıları tehdit eden problemlere karşı inovasyonun şart olduğunu vurgulayan konuşmacı Prof. Mihri Özkan,” İklim değişikliğinde farkındalık yaratabildiğimiz için kendimi mutlu hissediyorum. İklim değişikliğinde yapmış olduğumuz çalışmalar ve akademik yayınlarla toplumsal farkındalık, toplumsal bilinç yaratıyoruz. Dünyada sıcaklık artışı ve iklim değişikliği için tarihe dönüp bakmamız gerekiyor. Milyonlarca yıl geriye gittiğimizde aynı sorun ve problemlerle karşılaşıyoruz. Endüstrileşme ile kutuplardaki buzullarda kontrolsüz bir şekilde erimeye başlarken deniz seviyesinde bir yükselme meydana geldi. Orada yaşayan canlılar için büyük problem ortaya çıkıyor. Küresel sorunlar hem denizde yaşayan canlılar hem de o bölgede yaşayan insan ve diğer canlıları olumsuz bir şekilde etkiliyor. Dünya genelinde okyanusta, karada aşırı bir sıcaklık var. Bunun etkilerinde susuzluk yaşanıyor. 2023 yılında bilim insanlarının çalışmalarına göre 10 binden fazla penguen yavrusunu kaybettik, buzulların erimesiyle hepsi suya düşüyor ve donarak ölüyor. Aşırı sellerden dolayı yerleşim yerleri yaşanamayacak yerlere geldiği için insanlar göç etmek zorunda kalıyor. Türkiye’de kayak merkezleri suni kar yapılmazsa bunların yüzde 98’inde kayak yapamayacağız. Ülkemizde büyük su sorunu var. CO2 emisyonlarından dolayı ve ısıya bağlı ölümler Dünya’nın çeşitli bölgelerinde yaşanmaya devam ediyor. İnovasyon şart, bu soruna yönelik önleyici yenilikçi teknolojilerle çözümler üretilmesi gerekiyor. Şuan Dünyada en çok emisyonu yapan ülkeler arasında Çin, Amerika, Hindistan ülkeleri yer alıyor. NASA’nın araştırmalarına göre uzaydan elde ettiği görüntülerle Karbondioksitin bir battaniye şeklinde dünyayı sardığını görüyoruz. Temiz enerji, yeşil enerji dediğimiz; rüzgâr, su gibi yenilebilir, alternatif enerji kaynaklarını kullanmamız gerekiyor” dedi. ELEKTRİKLİ ARABALAR YAYGINLAŞMALI Yenilebilir enerjilerde olumlu gelişmelerin de olduğunu, elektrikli arabaların yaygınlaşması gerektiğini belirten Prof. Dr. Cengiz S. Özkan, “Birleşmiş Milletler; karbon emisyonu, temiz enerji, iklim değişikliği gibi konuları gündemine alıyor. Karbondioksit, kükürdioksit, metan gazları, emisyonlar tüm canlılara zarar veriyor. Küresel ısınma ve sıcaklık sorunu devam ediyor, 2050’de dikkatli olmazsak eğer çok ciddi sorunlarla karşılaşacağız. Bu olumsuz durumların dışında yenilebilir enerjilerde olumlu gelişmeler yaşanıyor. Şirketler artık elektrikli arabalar üretiyor. Bu araçların yaygınlaşması gerekiyor. Karbondan kurtulmanın yolu rüzgâr, su ve güneşten faydalanılmalı… Güneş ve rüzgar enerji kaynakları arttığında olumsuz durumlarla daha az karşılaşırız. Büyük araba şirketleri elektrikli araba üretiminde daha çok seri üretim yapacak. Şarj istasyonları çoğaldığında elektrikli arabaların yaygınlaşması hızlanacak. Sürdürülebilir inovasyonun olması gerekiyor. Ülkenin enerji politikalarında çevreye duyarlı uygulamalar olduğunda farkındalık yaratabiliriz” şeklinde konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Yaşar Üniversitesi’ne yoğun ilgi

Bornovalı Kadınlarla Etkin Okuma projesi Haber

Bornovalı Kadınlarla Etkin Okuma projesi

Bornova Belediyesi Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi Çok Amaçlı Salonu’nda düzenlenen panelde, kadınları Atatürk Kitaplığı’nda 15 günde bir buluşturan okuma etkinliğinin önemi anlatıldı. “Kadınlar var olmak, dünyayı tanıyıp kendilerini değiştirmek ve dönüştürmek, bildiği ve öğrendiği her şeyi paylaşmak için okuyacak ve yazacak” diyen Kadın Yazarlar; Sevim Korkmaz, Dinç Şerife Yalçınkaya, Zeynep Uzunbay ve Müzeyyen Güler, yapılan anlamlı işbirliği için Bornova Belediyesi’ne ve Başkan Mustafa İduğ’a teşekkür etti. Törenin sonunda projede yer alan kadınlara katılım belgeleri verildi. Kadınlara pozitif ayrımcılık Kadınların hayatın her alanında etkin olması gerektiğini söyleyen Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, “Ortaya koyduğumuz pek çalışma ve proje ile kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Bu çalışmada onlardan biriydi. Başta işbirliği yaptığımız Kadın Yazarlar Derneği ve Saha Grubu olmaz üzere emek veren herkese ve katılımcı kadınlarımıza teşekkür ediyorum. Dünyayı okuyan kadınlar değiştirecek” dedi. 6 ay sürdü Bornova Belediyesi Atatürk Kitaplığı’nda 15 Ekim’de başlayan ‘’Bornovalı Kadınlarla Etkin Okuma’’ projesi, 12 Nisan 2023‘de tamamlandı. Proje ile kültürel ve sanatsal etkinliklere ulaşmakta zorlanan kadınların kitap okumaya olan ilgilerini arttırmaları, bir kütüphaneye üye olmaları, yazma ve okuma deneyimlerini paylaşmaları, okumanın önemine vurgu yapılarak yazarları tanımaları, böylece edebiyat dünyası ile tanışmaları hedeflendi. HABER MERKEZİ

"Deprem enkazından bilimle çıkabiliriz" Haber

"Deprem enkazından bilimle çıkabiliriz"

Tire Organize Sanayi Bölgesi (TOSBİ) KT&G Konferans Salonu’ndaki panelin açılışında konuşan TOSBİ Müteşebbis Heyet Başkanı Metin Akdaş, Türkiye’nin; görmezden gelinen deprem gerçeğiyle acısını unutamayacağı şekilde yüzleştiğini söyledi. Aktaş “Bize bu acıları deprem değil; bilimsel olmayan uygulamalar, liyakatsız yaklaşım ve denetim eksikliği ile alınmamış önlemler yaşattı” dedi.    Depremin yarattığı ekonomik kaybının 80 ila 90 milyar dolar arasında öngörüldüğünü hatırlatan Akdaş "Ciddi bir bütçe ve kaynak üretme çalışmasına ihtiyaç var. Bu anlamda ülkemiz yeterli kaynağa ve nitelikli iş gücüne sahip. Bu topraklarda birçok bilim insanımız, milyonlarca vatansever vatandaşımız var. En kötü günümüzde birlik olma becerisini gösteren nadir uluslardan biriyiz. Yeniden kenetlenmeli, akıl-bilim yolunda mücadele etmeliyiz. Bizler ülkenin sanayicileri olarak bu mücadelede varız. Umutları yitirmeden, akla, bilime, uluslararası norm ve kodlara uyarak, liyakatlı kadrolarla ülkemizi yeniden inşa edelim” dedi.    Moderatörlüğünü TOSBİ Bölge Müdürü Oğuz Düztaş’ın yaptığı panelde hem deneyimler hem yol haritaları paylaşıldı. Düztaş “Zor bir dönemden geçiyoruz. Ancak üretim yapmadan, sanayide çarkları döndürmeden bu ekonomik darboğazdan çıkamayız. Bir çıkış yoluna ihtiyacımız var, bu etkinliği bu yolda bizlere ışık olsun diye düzenledik” diye konuştu. Panelistler ise görüşlerini şöyle açıkladı:   "TÜRKİYE EKONOMİSİ SAATLİ BİR BOMBA" Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal:  "Türkiye ekonomisinde büyüme yüzde 3’ün altına inecek. Her anlamda üretim yavaşlayacak. Gıda fiyatlarından endişeliyim. Harcamalar, işsizlik, dış ticaret açığı, döviz kurları artacak. Kaynak dağılımında bozulma devam edecek, depremin faturası çok daha büyüyecek. Cari açık, KKM’den çıkış ve kısa vadeli dış borçlar kurlarda ciddi baskı yaratacak. Döviz girişi teşvik edilecek, döviz talebi baskılanacak. Kurların mevcut düzeylerde tutulması ihracatçıyı zorlayacak. Türkiye ekonomisi saatli bir bomba gibi, her an her şey olabilir. Ancak her şeye rağmen doğru strateji, yetkin ekip, güçlü halk desteği ve ortak akıl ile sorunlar kolayca çözülebilir, hızlı kalkınma sağlayabiliriz"   TEKNOLOJİYLE UYUMLU YAPILANMA Socar Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi Pazarlama Müdürü Dr. Mevlüt Çetinkaya: “Paradigmal bir dönüşüm başlatmalıyız. Başka şehirlere göç edenlerin geri dönüşünün sağlanması için bölge yeniden cazip hale getirilmeli. Yeniden yapılanma; sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm, yenilenebilir enerji gibi yeni trendlere ve yeni teknolojiye uygun olmalı. Sanayi sektörü depreme dirençli hale getirilmeli, uygulanabilir afet planı hazırlanmalı. Bölgenin yeniden imarı için katılımcı, kapsayıcı, bütüncül, yenilikçi ve bilgi bazlı bir yaklaşımla planlama yapılmalı”    “ENERJİ ÜRETİMİ CARİ AÇIĞI KAPATIR” Enerji Sanayici İş İnsanları Derneği Başkanı Alper Kalaycı: “Türkiye coğrafyası rüzgar, güneş ve jeotermal enerji konusunda çok şanslı. Temiz enerjilerimiz sayesinde her tüketici, üretici olma şansına sahip. Türkiye’nin en verimsiz olan bölgesi, Almanya’nın en güneş alan yerinden daha iyi performansa sahip. Yalnızca rüzgar enerjimiz ile dört, rüzgar ve güneş enerjimiz ile de 14 Türkiye besleyebiliriz. Enerji, cari açıkta büyük bir paya sahip. Bunu dışarıdan almaz da üretici olmaya başlarsak cari açık ortadan kalkacak” HABER MERKEZİ

DEÜ'de "Atıksız Körfez, Dönüşen Gelecek" paneli Haber

DEÜ'de "Atıksız Körfez, Dönüşen Gelecek" paneli

İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün öncülüğünde, İzmir Körfezinin tamamının balık ağı, plastik gibi kirlilik etkenlerinden arındırılması hedefiyle yürütülen ‘Atıksız Körfez, Dönüşen Gelecek’ projesi çerçevesinde, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ev sahipliğinde bir panel düzenlendi. Atıksız bir körfez ve temiz denizlere dair görüşlerin multidisipliner olarak paylaşıldığı DEÜ Sabancı Kültür Sarayındaki panele; Konak Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, Konak İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ruhşan Özdemir Çiftçi, öğrenciler, İzmir iş dünyası ve üniversite temsilcileri katıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar da, panele çevrim içi katılarak açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Tek oturumdan oluşan panelin açılış konuşmasını yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, yaklaşık bir yıldır sürdürülen proje hakkında değerlendirmelerini panel katılımcılarıyla paylaştı. DEÜ’nün çevre dostu bir üniversite misyonu ve bu çerçevede birçok sosyal sorumluluk projesinin ana aktörü olduğunun altını çizen Rektör Hotar, “Bu proje, hem yaşadığımız çevreyi koruyup kollamayı hem de faydalı dönüşüm anlayışını pekiştirmeyi hedeflemektedir. Bu yıl Green Metric dünya üniversiteleri sıralamalarında 88 basamak birden yükselerek 207’nci sıraya yerleşen, ülkemizde ise devlet üniversiteleri arasında 11’inci olan büyük ailemiz, denizlerdeki biyoçeşitliliğin korunması için de özenle çalışmaktadır. Sıfır Atık Belgesine sahip 15 yerleşkesi olan üniversitemiz, atıkların geri dönüştürülebilmesi için de yoğun mesai harcamaktadır. Üniversitemizin buradaki hassasiyeti, sadece 1 yıl içinde 323 ton atığın geri dönüşümü sağlanmıştır” dedi. ‘Atıksız Körfez, Dönüşen Gelecek’ projesi çerçevesinde DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü ve DEÜ topluluklarının, özverili çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Rektör Hotar, “Konak Kaymakamlığının, Sahil Güvenlik Komutanlığının, İzmir Emniyet Müdürlüğünün, üniversitelerin ve İzmir iş dünyasının katkı sunduğu projenin bilimsel toplantısında, proje çıktılarının ışığında daha temiz bir çevre ve Körfez için önerilerimizi paylaştık. Denizci üniversitemiz, enstitümüz aracılığıyla deniz yaşamı ve kaynakları, oşinografi, deniz jeolojisi, su altı arkeolojisi ve gemi inşaat mühendisliği gibi birçok disipline yönelik eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerini yürütmektedir. Birimimizin buradaki çıkış noktası aynı zamanda, denizlerdeki yaşamı tehdit eden sorunlara çözüm bulmak; gıda ve enerji gibi küresel konularda lisansüstü düzeyde araştırmalar yapmak; deniz yaşamı için kamuoyu oluşturmaktır” diye konuştu. Atıklar dönüştürüldü Proje çerçevesinde, İzmir Körfezindeki plastik kirliliğine dikkat çekmek ve denizden toplanan plastik atıkların geri dönüştürülmesini sağlamak amacıyla DEÜ tarafından yürütülen çalışmalara da değinen Rektör Hotar, “DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitümüze bağlı Eklemeli İmalat Laborutuvarındaki üç boyutlu yazıcılarda atıkların geri dönüşümünde önemli çalışmalar yürüttük. Bu proje ile atık plastiklerin katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi gerçeği de vurgulanmış oldu. Bu durum ise üniversitemizin öncü, yenilikçi ve iş birlikçi yönüne işaret etmektedir. Sosyal ve ekonomik katkılarını da öngördüğümüz bu girişimin hayata geçirilmesinde emeği geçen başta büyük ailemizin fertleri olmak üzere, bütün kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu. Fotoğraf sergisi açıldı Programa, açılış konuşmalarının ardından panel ile devam edildi. Panel oturum başkanlığını Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdür V. Prof. Dr. Nil Kula Değirmenci’nin yaptığı panelde; DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nden Prof. Dr. Gökdeniz Neşer, DEÜ Fen Fakültesi’nden Prof. Dr. Levent Çavaş, Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinden Dr. Öğretim Üyesi Tuğçe Şensurat Genç ve Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Ozan Düzbastılar, sunumlarıyla ‘Atıksız Körfez, Dönüşen Gelecek’ projesi hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Panelin ardından, proje çerçevesindeki İzmir Körfezinde yapılan temizlik çalışmaları sırasında çekilen fotoğrafların yer aldığı fotoğraf sergisinin açılışı da gerçekleştirildi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.