TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ömer Çelik

Ömer Çelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ömer Çelik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AK Parti’den Filistin protestoları açıklaması: Mesnetsiz ve Hukuksuzdur Haber

AK Parti’den Filistin protestoları açıklaması: Mesnetsiz ve Hukuksuzdur

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin ve Kudüs meselesindeki net duruşu, işgal altındaki topraklarda bulunan Filistinlilere ilişkin hassasiyetinin tartışma götürmez bir gerçek olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Ekim'den bugüne Gazze'de İsrail saldırganlığının durdurulmasına yönelik yürüttüğü diplomasinin ve her alandaki üstün gayretinin tüm dünyanın malumu olduğuna işaret eden Çelik, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı'mız toprakları ve hakları için direnen Filistinlilere terörist diyenlere karşı çıkarak, bu tutumunu en üst seviyede dünya liderlerinin gözü önünde kayda geçirmiş yegâne liderdir. Cumhurbaşkanı'mız bu yaklaşımı ve fiili desteği nedeniyle Filistin halkı ve Filistinli liderler tarafından her vesile ile takdir görmüştür. Cumhurbaşkanı'mız Filistin konusundaki bu temel yaklaşımından dolayı, katliam şebekesinin ve Netanyahu hükümetinin önde gelen isimleri tarafından hedef alınmaktadır. Siyasi hayatı boyunca uğradığı tüm saldırılara rağmen Cumhurbaşkanı'mız, Filistin davasını siyasi hayatının temel çizgilerinden biri olarak savunmaktan bir an bile vazgeçmemiştir." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi yasaklı olduğu zor zamanlarda ABD'de kendisine Hamas hakkında sorulan bir soruya aynı bugünkü gibi cevap verdiğini kaydeden Çelik, "Filistin davasını milli siyasetimizin temel unsurlarından biri olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı'mızın Filistin konusundaki tutumuna ilişkin saldırılar mesnetsiz, haksız, izansız ve hukuksuzdur. Cumhurbaşkanı'mız yüce milletimizin ve küresel vicdanın sesi olarak Filistin davasının ve Gazzeli mazlumların en güçlü savunucusu ve destekçisidir." ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten İsrail saldırılarına sessiz kalanlara tepki Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten İsrail saldırılarına sessiz kalanlara tepki

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Netanyahu hükûmeti bir cinayet makinesidir. Bu cinayet makinesi her katliamdan sonra Batılı ülkeler tarafından 'İsrail'in kendini savunma hakkı var.' cümlesiyle daha çok cinayet işlemesi için teşvik edilmektedir." ifadesini kullandı. Çelik sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazzelilerin yaşama hakkını esas almadan "İsrail'in kendini savunma hakkı var." diyenlerin insanlık suçlarının faillerinden olduğunu belirtti. Masumların öldürüldüğü her katliamdan sonra "İsrail'in kendini savunma hakkı var." diyerek Gazzelilerin yaşama hakkının yok edilmesini teşvik edenlerin cinayetin destekçisi olduğunu ifade eden Çelik, "Netanyahu hükûmeti bir cinayet makinesidir. Bu cinayet makinesi her katliamdan sonra Batılı ülkeler tarafından 'İsrail’in kendini savunma hakkı var.' cümlesiyle daha çok cinayet işlemesi için teşvik edilmektedir. Netanyahu bir katliam siyaseti izlerken Batılı ülkeler şimdiye kadar hiç gür sesle insan hakları ve hukuktan bahsetmediler. Tam tersine 'İsrail'in kırmızı çizgilerle bağlı olmadığını' söylüyorlar. 'İsrail'e kırmızı çizgi sunmuyoruz.' diyenler 'Daha çok cinayet işle.' demektedirler." değerlendirmesinde bulundu. "Barbarlığa karşı insanlığın sesi yine Türkiye'dir" Barbarlığın topyekûn insanlığa savaş açtığını vurgulayan Çelik şunları kaydetti: "Savaş sadece Gazze'de değil, insanlığın kalbindedir. Her kim Gazzelilerin yaşama hakkından bahsetmeden tek başına İsrail'in kendini savunma hakkından bahsediyorsa tetikçinin arkasındaki odur. Her kim masum çocukların ölümünün ardından 'İsrail'e kırmızı çizgi sunmuyoruz.' diyorsa insanlığa açılan savaşın asıl planlayıcısıdır. Barbarlığa karşı insanlığın sesi yine Türkiye'dir. Cumhurbaşkanımızın ateşkes çağrısı ve barış için ortaya koyduğu eylem planı, Gazzeli masumları koruyacak tek yoldur. İnsanlığın barbarlığa karşı mücadelesi ve masumların korunması için Cumhurbaşkanımızın açıkladığı eylem planı en önemli ve en hayati zemindir." BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Blinken, Netanyahu ve Herzog ile rehineler için görüştü

AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Avrupa ülkelerine Filistin tepkisi Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Avrupa ülkelerine Filistin tepkisi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik, sosyal medya hesabından Avrupa’nın çeşitli başkentlerinde Filistin’e yapılmak istenen destek gösterilerine kısıtlama ve yasaklar getirilmesine ilişkin yaptığı paylaşımda, "Batılı hükümetlerin Filistin’e destek gösterilerine baskı uygulaması ve Filistin halkına destek verilmesini suç haline getiren yaklaşımlar üretmesi kabul edilemez. İsrail güvenlik güçlerinin Gazze halkına dönük eylemleri tüm insani değerlere, insan haklarına ve uluslararası hukuka aykırıdır. Dünyanın her tarafında insanların buna tepki göstermesi haktır" ifadelerini kullandı. "Gazze halkının günlerdir bombalanmasına ve suyunun kesilmesine ses çıkarmayanlar, insanlık vicdanında mahkum olmuştur" diyen Çelik, bu yapıların Filistin’e destek gösterilerini suç haline getirmeye çalıştığını belirterek, şunları kaydetti: "İnsanlık vicdanı ve hayatiyeti adına yapılan gösterileri yasaklamaya çalışanların yaptığı faşizmdir. Batılı pek çok ülkede Filistin’e destek gösterilerine meydanlarda ve üniversitelerde uygulanan baskı, birilerinin kendi suçlarını örtme çabasıdır. Çocuk ölümlerine bile seçici bir adaletle yaklaşanların adalet hakkında söyleyecek sözü yoktur." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- ABD'de Filistinli aileye saldırı: 6 yaşındaki çocuk öldürüldü

Çelik’ten CHP’li Polat’ın ‘diktatör’ çıkışına İzmir’den yanıt: Diktatör görmek istiyorsan… Haber

Çelik’ten CHP’li Polat’ın ‘diktatör’ çıkışına İzmir’den yanıt: Diktatör görmek istiyorsan…

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 2023 Şehir Buluşmaları kapsamında İzmir’de düzenlenen AK Parti Gençlik Buluşması’na katıldı. Gaziemir’de çıkan yangın nedeniyle uçağı havalimanına inemeyen Çelik’in İl Başkanlığı’nda düzenlenecek programı iptal edilirken Çelik, bir sonraki programı olan Gençlik Buluşması’nda gençlere seslendi. Programa, Çelik’in yanı sıra; AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti İzmir milletvekilleri, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyüp Kadir İnan, AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Recep Tayyip Taslak, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal,  il başkan yardımcıları ve ilçe başkanları katıldı. Programda yaptığı konuşmada eleştiri oklarını CHP’ye yöneltirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “diktatör” çıkışında bulunan CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat’a da sert sözlerle yüklendi ÇELİK: BİRÇOK SİYASİ OLAYLA BÜYÜYORSUNUZ Gençlere sohbet havasında seslenen Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımızla yola çıktığımda 25 yaşındaydım. Yola çıktığım günden bu yana 29 yıl geçti. Kim yolunu değiştirirse değiştirsin kim siyasi istikametini değiştirirse değişsin kim yıldan çıkarsa çıksın bizim evimiz AK Parti. Gençlik kollarından yetişmiş kardeşlerimizin partimizde önemli görevlere gelmesi, bizim en büyük gücümüzdür. Öylesine güzel bir teşkilat terbiyesine sahibiz ki… Kardeşlerimiz küçük yaşlardan itibaren bu siyaset okulunun sıralarında yetişiyorlar ve partimizde önemli görevlere geliyorlar. Yani gençlik kollarımız aynı zamanda partimizin geleceğinin inşa edildiği bir okuladır. Gençlik, sadece yaşla sınırlı bir kavram değil. Yaşla alakası yok. Gençlik dediğimizde aklımıza yaşın gelmesi biyolojik bir şey. Gençlik, hiçbir zorluk karşısında ideallerini kaybetmemektir. Hiçbir şeyin karşısında yılgınlık göstermeden yoluna devam etmektir. Kimden ne tehdit gelirse gelsin devam etmek. Tüm engellere rağmen yoluna devam etmektir. Bu ilkelerden baktığınızda AK Parti’nin en genci Recep Tayyip Erdoğan’dır. Siz bizden daha şanlısınız. Bir sürü siyasi olayla birlikte büyüyorsunuz. AK Parti çatısı altındaki günlerinizi çok iyi değerlendirin. İleride tarih kitaplarında yazan birçok olayı biz yaşadık diyeceksiniz. Başkaları için o kitaplarda yazılanlar bir anı ya da hikayeyken dizin için hepsi gerçek. Türkiye’yi, bölgesini dönüştüren, dünyanın dönüşümüne imza atan dünyadaki bir siyasi hareketin mensubusunuz. Dünyadaki en büyük gençlik hareketinin mensuplarısınız” dedi. “DÜNYADA TBMM’NİN BİR EŞİ YOK” TBMM’nin dünyadaki diğer meclislerden farklı olduğunu belirten Çelik, egemenlik vurgusu yaparak “Tarihin çok önemli yıl dönümlerinden birindeyiz. İzmir’imizin düşman işgalinden kurtuluşunu kutluyoruz. 28 Ekim 1923’te Mustafa Kemal Atatürk ‘efendiler yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz’ demiştir. Onun ardından 28 Ekim 2022’te Cumhurbaşkanımız Türkiye Yüzyılı vizyonunu ilan etti. Bu büyük siyasi hareketin içinde dünyada büyük bir dönüşüne imza atarken ülkemizi nereden nereye getirdik… Ben sizin yaşınızdayken Türkiye’de bakanlar kurulu toplantıları, eser siyasetleri, büyük köprü açılışları gündem olmazdı. Askeri ya da yargı sirayeti siyaseti nasıl baltalamış o konuşulurdu. Türkiye, iç çekişmelerle enerjisi tüketilir haldeydi Bu büyük siyasi okulun ülkeye en büyük katkılardan biri siyasi hareketi ve demokrasiyi yerine oturtmaktır. Öylesine büyük bir siyasi dönüşüm gerçekleştirildi ki ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ iradesi yıkılamaz hale geldi. Bizim bütün dünyadan bir farkımız vardı. Dünyadaki bütün büyük millet meclisleri, savaşlarının sonunda kurulmuştur. TBMM, boyutta ayrılır. TBMM, bir kurtuluş yani istiklal savaşımıza baş kumandanlık etmiştir. Dolayısıyla bizim meclisimiz devlet kuran bir meclistir. TBMM’nin bu yetkisi ve özelliği dünyadaki başka bir mecliste yoktur. Böyle bir meclise tarih boyunca hep saldırılar yapıldı. Bu meclisin yetkileri sürekli elinden alındı. Halbuki biz egemenlik milletin olsun diye istiklal savaşı, şehitler vermişiz. Ama ne yazık ki Egemenlik Kayıtsız şartsız milletindir ilkesi içimizden çıkan bazı düşmanlar tarafından gasp edilmiş. Şu anda da bunlar var. Partimizi kapatmaya çalıştıklarında ya da muhtıra verdiklerinde bir ilk yaşandı. İlk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir başbakan ve hükümet verilen muhtıraya karı direndi. Bizim dönemimizde siyasetin gençleşmesi sağlandı. Biz siyasete girdiğimizde AK Parti’nin  kadar çok genç kadrosu vardı ki... Bunlar nasıl memleket yönetecek diye dedikodular çıktı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi yönetmeyeceğini söylediler. Ama bilmiyorlar ki Türkiye’yi yönetmek için aklının ve kalbinin her zaman genç olması lazım” diye konuştu. “SİYASİ AYAK HEP CHP” CHP’ye Atatürk ilkelerinden uzaklaşma yönünde eleştiri yönelten Çelik, “CHP, 101. Yıllarının kutladıklarını söylüyorlar. CHP’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ne alakası kalmış! Çok partili döneme geçtiğimizden beri nerede meşru iktidarın önünü kesmeye  bir şey olursa bugün siyasi ayağı hep CHP olmuştur. Çıkıp bununla yüzleşecekleri halde utanmadan Atatürk’ün mirasını yüklenerek, CHP’ye oy verenlerin de emeklerini istismar ediyorlar. En çok eleştirdiği de Tükriye'de kimlik farklılıklarını öldürmek. Bunun nasıl gerçekleştirildiğini görmek isteyen varsa bu salona baksınlar. Her kesimden ve görüşten arkadaşlarımız aramızda” dedi. “15 TEMMUZ’DA CUMHURBAŞKANIMIZ TOPUN TÜFEĞİN ÜSTÜNE YÜRÜDÜ” Genel seçim öncesi dönemi hatırlatan Çelik, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat’ı hedef alarak “En büyük meziyet milletin karşısında tutarlı hareket etmektir ama görüyorsunuz ki seçim zamanı girdikleri ittifakların geldiği hali, kendi partisinden aday gösterilmesi konuşulan bir ismin kendi için neler yaptığını gördük. Memleket bunların elinde düşseydi harap olurdu. Bu insanlara oy vermediğiniz ve geçit vermediğiniz için bu memlekete büyük hizmet ettim diye gurur duyabilirsiniz. Seçimden önce bolca özgürlük ve demokrasi dediler. Seçimden sonra Sayın Cumhurbaşkanımıza ‘diktatör’ dediniz. Seçimde büyük bir yenilgi almalarına rağmen Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu korumak için koruduklarına baksınlar. Diktatör odur. Diktatörlerin bir özelliği vardır. Tankın topun arkasına saklanırlar. Halka yüzleşemezler. 15 Temmuz gecesi Sayın Cumhurbaşkanımız halkıyla beraber takın topun tüfeğin önüne yürüdü” ifadelerini kullandı. “KILIÇDAROĞLU GİBİ DİKTATÖRLERE TESLİM ETMEYECEĞİZ” Yerel seçimde İzmir’de zafer beklediklerinin altını çizen Çelik, şunları söyledi; “Önümüzde bir yerel seçim var. Bu seçim için Sayın Cumhurbaşkanımız ‘hizmet alamamış yerleri, hizmetle kavuşturacağız’ dedi. Hizmet almayan yer deyince akla ilk gelen İzmir. CHP’li yönetimin beceriksizliği yüzünden İzmirli kardeşlerimiz hak ettiklerine kavuşamıyor. İnşallah çalışmalarımız büyüterek İzmir’i AK Parti’nin belediyecilik anlayışıyla buluşturacağız. Bunların, demokrasi, özgürlük ya da hizmet demesine bakmayın. Onların demokrasisi de hizmeti de özgürlüğü de sadece kendilerine çalışır. Bir CHP yöneticisi size demokrasi ve özgürlükten bahsedince aklınıza La Fontaine masalı gelsin. Son seçimde demokrasi özgürlük dediler Demokrasiyi kaldırıyorsun altından Kandil çıkıyor. Biz AK Parti’yiz. Biz bu mücadeleyi verdik. Memleketi size teslim etmeyiz. Ülkemizi Kemal Kılıçdaroğlu gibi diktatörlere bırakmayacağız.” İNAN CHP’Lİ POLAT‘I HEDEF ALDI Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili İnan, konuşmasında CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat’ın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözlerini hedef alarak 2023’te çok önemli bir seçim zaferi elde ettik. Gençlerin partisin AK Parti olduğunu, gençlerin liderinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu çok güzel bir şekilde ispat ettik. Bu seçimde emek olarak en fazla kim çalıştı diye batan sona sıralama yapsak en çok çalışan İzmir AK gençliktir. Bugün 9 Eylül Şehrimizin doğum günü. Böyle bir günde sizin gibi değerli bir abimizin bizlerle buluşmasını çok kıymetli buluyorum. Biz gençlik kollarında her şeyi Sayın Cumhurbaşkanımızdan öğrendik. Sayın Ömer Çelik’in gençlik için ortaya koyduğu çok önemli vizyonlar vardır. Bugün bu haldeysek ve birçok krizi atlattıysak Sayın Ömer Çelik’in katkısı çok büyüktür. Ben dün paylaşım yaptım CHP 100. yılını kutluyor. Pankart asmışlar, CHP ne ara 100 yaşında oldu dedim. Biz, CHP’nin halkla ilgili olmadığını 2023 yılında gördük. Bugün cumhuriyetin 100 yılını kutluyorlar ama içlerinden bir milletvekili askere hakaret ediyor. Bir yandan Atatürk posterleri asacaksınız, bir yandan da TSK’ya ve şanlı ordumuza hakaret edenleri içinizde barındırıyorsunuz. Biz bunu 2023 yılında gösterdi” diye konuştu. SAYGILI: BİZ VATANSIZLIĞI ÇOK İYİ BİLİRİZ Konuşmasında 9 Eylül vurgusu yapan İl Başkanı Saygılı, “Bugün 9 Eylül. 101 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, İzmir’imizi yunan işgalinden kurtardı. 3 ay 3 ay 25 gün boyunca işgal altında kalan İzmir, 101 yıldır özgür ve kendi ayakları üzerinde duran bir şehir. Biz vatansızlığın ne olduğunu çok iyi biliriz. Biz vatansızlığı Irak’ta biliriz. Garibanları perişan eden Amerika’yı çok iyi biliriz. Filistin’i ve orada zulmeden İsrail’i iyi biliriz. Ukrayna-Rusya… Ukrayna’daki vatandaşların çoğu göç etti, perişan oldular. Bunlara baktığınızda ülkemizde ve İzmir’imizde özgür ve hayatını doğru yaşayan, sancağı dalgalanan bir ülkeyiz. Sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dimdik durduğu için bu haldeyiz. Sayın Bakanımızın ufku açık, Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında dimdik durması, gençlerin önünü açması ve kaliteli bir siyaseti yapması alkışı hak ediyor” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2 milyar insanın en mukaddes değerlerine saldırılmasına izin verilmesi asla kabul edilemez

Bakan Fidan'dan İsveç hükümetine tepki! Haber

Bakan Fidan'dan İsveç hükümetine tepki!

KEMAL ÖZKURT İsveç medyasının haberine göre, Kur'an-ı Kerim'in sokak ortasında yakılması gündeme bomba gibi düşmüştü. Yaşanan olaya tepkiler çığ gibi büyürüken siyasi liderlerden de kınama mesajları geldi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Kurban Bayramı'nın ilk gününde Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik İsveç’te yapılan aşağılık eylemi lanetliyorum" ifadelerini kullanırken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik, İsveç makamlarının cami önünde Kur'an-ı Kerim yakmak için yapılan başvuruya onay vermesini lanetledi. "MENFUR EYLEMLERE GÖZ YUMMAK SUÇA ORTAK OLMAKTIR" Tüm dünyada büyük yankı yaratan eyleme Türk siyasetinin tepkisi gecikmedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Mübarek Kurban Bayramı’nın ilk gününde Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik İsveç’te yapılan aşağılık eylemi lanetliyorum! İslam karşıtı bu eylemlere ifade özgürlüğü bahanesiyle izin verilmesi kabul edilemez. Bu tarz menfur eylemlere göz yummak suça ortak olmaktır" ifadelerini kullandı.  “KUR’AN-I KERİM’E KARŞI YAPILMIŞ HER SAYGISIZLIK İNSANLIK SUÇUDUR” İsveç'te yaşanan bu çirkin saldırıya ise bir tepki de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik'ten geldi. Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İsveç makamlarının Kurban Bayramı günü bir cami önünde Kur'an-ı Kerim yakmak için yapılan başvuruya onay vermesini lanetliyoruz. İsveç Yüksek Mahkemesi’nin nefret suçlarını himaye eden tutumunu şiddetle kınıyoruz. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılmış her saygısızlık insanlık suçudur. Bu lanetli eylemlere karşı siyasi ve hukuki her zeminde en güçlü şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz…" ifadelerine yer verdi.   

Ömer Çelik : Kabine konusu cumhurbaşkanımızın taktirindedir Haber

Ömer Çelik : Kabine konusu cumhurbaşkanımızın taktirindedir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı konuşmada milletin sağ duyusuna dikkat çektiğini ve her bir vatandaşa teşekkür ettiğini söyledi. "5 yıllık dönem Türkiye Yüzyılı için son derece kıymetli altın değerinde bir dönem olacak" diyen Çelik, “Cumhurbaşkanımız yine konuşmasında önceliğimizin bütün bu işlerin yanı sıra tüm başkanımız yine konuşmasında depremzede vatandaşlarımızın yaralarının sarılması olduğunu ifade ettiler ve depremzede vatandaşlarımızın yaralarının sarılmasına dönük şu ana kadar yapılanları ve bundan sonra yapılacakları ifade ettiler. Tabii depremzede vatandaşlarımıza dönük özellikle seçimden sonra bir takım grupların cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakımıza destek verdiği için yaptıkları saygısızlık bu seçim sürecinin en çok iç acıtan hadisesi olmuştur" diye konuştu. "Milletimizin sağ duyusu bu provokatif tavrı da aynen iade etti" Helalleşmenin sözle değil davranışla olacağını söyleyen Çelik sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Depremzede vatandaşlarımıza dönük bu hadiseler göstermiştir ki birilerinin ‘helalleşme' diye bahsettiği hadise tamamen altı boş yalandan ibaret bir yaklaşım olmuştur. Bütün bu süreçte yapılan en büyük, milli iradeye karşı saygısızlıklardan bir tanesi de 14 Mayıs gecesi 2 belediye başkanının çıkıp Sayın Kılıçdaroğlu'ndan bahsederken ‘Biz Ankara ve İstanbul belediye başkanlarının ekrana çıkıp 13'üncü cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz' diyerekten daha sandıklar sayılmaya devam ederken, milli irade tecelli etmemişken, milli iradeye dönük bir gasp yaklaşım içine girmeleridir. Biz ekranlardan uyardık bu yanlışlarını düzeltmeleri için. Ondan sonra bu yanlışlarını düzelteceklerine daha çok devam ettirdiler. Ve sanki herkesin gözünün içine bakaraktan, yalan söyleyerek ‘biz kazandık demedik, kazanacağız diyerek temennimizi ifade ettik' dediler. Aslında temenni öyle ifade edilmez. Her siyasi parti, her grup ‘kazanacağız' der. Ama bu 2 belediye başkanı çıktı. Daha sandıkları saymaya devam ederken, milli irade daha tecelli etmemişken ‘13'üncü cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz' diyerek CHP Genel Merkezi'nden millet iradesine dönük olarak bir ipotek koyma girişimi içerisine girdiler. Ama çok şükür ki milletimizin sağ duyusu bu provokatif tavrı da aynen iade etti." "Güvenlik güçleri büyük bir basiretle herkesin güvenliğini sağladı" "Biz hep şunu söyledik; sandığa saygı gösterme konusunda sabıkası olan biz değiliz” diyen Çelik, “Sabıkası olanlar karşıdakiler. Bu sorunun asıl onlara sorulması gerekiyor dedik. Biz genel seçimlerin hepsinde büyük bir başarı elde ettik. Ama yerel seçimlerde kazandığımız yerde oldu kaybettiğimiz yerde oldu. Bütün sonuçlara saygı gösterdiğimizi ifade ettik. Hatta itiraz haklarımızı kullanmamızı bile böyle bir baskı altına almaya, bir dayatma içerisine sokmaya çalıştılar. Ama dedik ‘bırakın seçim neticesi tam olarak tecelli etsin, ortaya çıkan tabloya hep beraber saygı duyalım' dedik. Ve tablo rakip kazandığı zaman onu tebrik ettiğimiz bir şekilde sonuçlandı. Dolayısıyla aylarca bu suçlamayı yöneltenler 14 Mayıs gecesi 2 CHP'li belediye başkanının çıkıp da daha oylar sayılırken, milli irade tecelli etmemişken ‘13'üncü cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu'dur, biz de onun adına konuşuyoruz. İşte İstanbul'dan Ankara'dan İzmir'den oylar gelecek ve sonuç bu şekilde ortaya çıkacak' gibisinden kendilerinin olmayan sistemlerinin olmayan verilerini bir kere daha millet iradesine dayatma şeklindeki yaklaşımlarını gördük. Asıl saygısızlığın oradan geldiği görüldü. Seçim sonuçlarına dönük olarak asıl provakasyonun oradan geldiği görüldü. Netice itibarıyla bu büyük demokrasi yarışını ve bütün dünyanın nefesi tutarak izlediği demokrasi yarışını milletimizin her ferdi bir olgunlukla buna katılım sağladı ve sonuç ortaya çıktığında da farklı siyasi partilerden vatandaşlarımız verdikleri siyasi mücadelen sonra birbirlerini tebrik ettiler. Güvenlik güçleri büyük bir basiretle herkesin güvenliğini sağladı'' ifadelerini kullandı. "Bütün vatandaşlarımız kazanmıştır, Türkiye'nin önü açıktır" Kaybedenin çok büyük iddialarla konuşan siyasi partiler ve genel başkanları olduğunu ancak kaybeden hiçbir vatandaşın olmadığını da vurgulan Çelik, şunları söyledi: "Bütün vatandaşlarımız kazanmıştır. Türkiye'nin önü açıktır. Türkiye yüzyılın bütün altyapısı tamamlanmıştır. Dünden itibaren cumhurbaşkanımızı arayan liderlerin dünyanın her tarafından ve her coğrafyasından aradıklarında söyledikleri şey; ‘bu yeni dönemde Türkiye ile daha güçlü bir işbirliği geliştirmek istiyoruz, Türkiye ile daha yakın çalışmalar üretmek istiyoruz' şeklindedir. Dolayısıyla seçim sonrasına dönük olarak provokasyon yapanlar, ‘Türkiye içe kapanacak, Türkiye izolasyonist bir politikaya dönecek' diyenler bir kere daha yanılmışlardır. Dün dünyanın en önemli ülkelerinden diğerlerine kadar çok geniş bir coğrafyada cumhurbaşkanımızı aramaya devam ettiler, tebrik ettiler. Bugün de bu sürecek. Ve bütün bu tablo göstermiştir ki Türkiye'deki bu seçimler bütün dünya tarafından yakinen izlendiği gibi herkes Türkiye'deki yeni dönemi heyecanla karşılamıştır ‘yeniden çalışacağız, daha büyük işlere imza atacağız' diye. Dünya'nın çeşitli yerlerinde Türkiye'yi seven, cumhurbaşkanımızı seven pek çok insan seçim sonuçları tatlı dağıtarak kutladılar. Newyork'tan Filistin'i kadar herhalde bir seçim sonucunda bu kadar baklava dağıtılan bir seçim olmamıştır. İnsanlar kendi kendilerine tatlı yapıyorlar ve cumhurbaşkanımız kazandı diye komşularına, iş arkadaşlarına götürüyorlar. Bu şekilde bizim sevincimize katılan, ülkemizin sevincini sevinci bilen, ülkemizin kederini kendi kederi bilen, dünyanın her tarafında milletimizi seven, Türkiye'yi seven gönlü zengin insanlara da buradan bir kere daha sevgilerimizi saygılarımızı muhabbetlerimizi iletmek isteriz." "Siyasi alanın siyasal değerlerle yönetilmesi konusundaki hassasiyeti herkesin dikkat etmesi gerekir'' Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na eleştirilerini dile getirerek, "Yine bu seçim sürecinde hiç unutulmaması gereken olaylardan bir tanesi; ilk defa bir siyasi parti genel başkanı, Sayın Kılıçdaroğlu ilk defa mezhepçi yaklaşımları seçim sürecinin bir parçası haline getirmeye çalışmıştır. Orta Doğu‘da gördüğümüz memleketlerin başına çok iş açmış ve hiçbir şekilde siyasette gündem olmaması gereken etnikçi ya da sekter bir takım tartışmaları açtığı gibi bir takım mezhepçi tartışmaları da açmaya çalışmıştır. Bunun karşılığında da hep şunu söyledik; 'Bakın adlarımız farklı olabilir, aidiyetlerimiz farklı olabilir, mezheplerimiz farklı olabilir ama biz siyasal alanda konuşuyoruz. Siyasal alanın değerleriyle konuşmak zorundayız. Adlarımız farklı olsa da hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bunu bölecek, bunu parçalayacak, bunu kendi içinde kamplaştırmayacak, siyasi rekabeti, siyasi bir takım daha alanlardaki çatışmalara dönüştürecek bir yaklaşım içerisine girmeyin' diye. Maalesef bu karşımızdaki aday tarafından, Sayın Kılıçdaroğlu tarafından yapılmıştır. Bunun son derece sakıncalı bir şey olduğunu, şimdiye kadar Türk siyasetinde hassasiyetle kaçınılan bu durumun bu şekilde gündeme getirilmesinde üzücü olduğunu ve çok sorumsuzca bir davranış olduğunu ifade etmek isterim. Kendisi bunu yapınca hemen masadaki ortaklarından biri de başka bir referans kullanmaya kalktı. Bu son derece olumsuz olmuştur. Siyasi alanın siyasal değerlerle yönetilmesi konusundaki hassasiyeti herkesin dikkat etmesi gerekir" dedi. "Ama açık ara yalan Ankara Büyükşehir Belediye başkanı tarafından söylendi" Çelik, seçim sürecinde birçok yalan söylendiği ancak bunlardan en büyük yalanın açık ara Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın söyledikleri olduğunu vurgulayarak, "Bir sürü yalan söylendi. Ama açık ara yalan Ankara Büyükşehir Belediye başkanı tarafından söylendi. Çıktı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı AK Parti'nin 3 kere terörist başını bırakmaya teşebbüs ettiğini söyledi. Bu bütün seçim sürecinin açık ara birinci yalanıydı. Tabii gece gündüz terör örgütlerinden gelen destekler ve bu terör örgütlerinin desteklerini siyasi alanda sürekli olarak dinlendiren siyasetçilerin verdiği destekler karşında suskun kalanlar bu tip bir yalan üretimi girdiler. Bütün bir seçim süreci boyunca defalarca söyledik. Bakın dedik bu terör örgütlerine destek veren siyasetçiler diyor ki ‘Biz Tayyip Erdoğan'ın karşısında Kılıçdaroğlu olduğu için biz, sayın cumhurbaşkanımızla ilgili olarak ‘onun seçilmesini istemiyoruz. Kılıçdaroğlu'nun seçilmesini istiyoruz' Ama 14 Mayıs'a kadar bunun karşısında Kılıçdaroğlu suskun kaldı. 14 Mayıs'tan sonra da ortaya çıkan tabloyu görünce bir takım pankartlar asarak, pankart siyaseti yoluyla vatandaşımızın iradesini manipüle edebileceğini düşündü. Bu tablo karşısında acz içerisinde kalanlar ve bu tablo karşısında söyleyecek bir şey bulamayanlar, çıktılar işte Ankara Büyükşehir Belediye başkanının yaptığı gibi ‘AK Parti 3 kere terörist başını serbest bırakmak için kanun çıkarmaya çalıştı' dediler. Baştan aşağı yalan. Son yılların ve seçim sürecinin açık ara en büyük yalanı'' diye konuştu. "Yemin töreninin yapıldığı akşam hem kabine açıklanmış olacak" "Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yeni kabinenin ne zaman açıklanacağı merak ediliyor; zira cuma günü bunun olabileceği söyleniyor. Net olarak belli oldu mu?" sorusu üzerine Çelik, "YSK, milletvekilliği seçimi kesin sonuçlarını açıkladı. O sebeple 3 gün içerisinde yemin olacak. Fakat cumhurbaşkanlığı seçimi kesin sonuçlarını açıklamadı. YSK'nın o açıklamasını beklememiz gerekiyor. YSK o açıklamayı yaptıktan sonra yemin töreni ve kabine takdimi başlayacak. Yemin töreninin yapıldığı akşam hem kabine açıklanmış olacak hem de tören yapılacak. Pek çok devlet başkanı gelmek istiyor. Ama şimdi daha net bir listede yok. Süreçte devam ediyor. Ama geniş bir katılımla da o törenin gerçekleşeceğini değerlendiriyoruz'' şeklinde cevap verdi. "Arkadaşlarımız bu süreçlere katkı vermek için görüşüyorlar " Çelik, "Mehmet Şimşek'in ismi kulislerde cumhurbaşkanı yardımcısı olarak geçiyor, bu iddia doğru olabilir mi?'' sorusuna, "Mehmet bey dediğim gibi yakın bir arkadaşımız, görüştüğümüz bir arkadaşımız. Çok da değerli bir arkadaşımız. Kabine konusu tamamen cumhurbaşkanımızın taktirindedir. O konuyla ilgili bir şey söylememiz doğru olmaz. Arkadaşlarımız sayın cumhurbaşkanımızla görüşürken bütün bu süreçlere katkı verme, siyasi süreçler, ekonomi süreçlerine katkı vermek için görüşüyorlar" yanıtını verdi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.