TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#okçuluk

okçuluk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, okçuluk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhuriyet tarihinin ilk kemangeri Haber

Cumhuriyet tarihinin ilk kemangeri

İzmir’in Aliağa ilçesinde yaşayan 57 yaşındaki Süleyman Cem Dönmez'in hikayesi bundan yaklaşık 20 yıl önce başladı. Çocukluktan gelen sanat sevgisi ve eski kültürlerin teknolojilerine olan merakı onu bir anda Cumhuriyet tarihinin ilk yay yapım ustası, yani kemangeri yaptı. Dönmez, Türk okçuluğunun dünya çapında nam salmasına rağmen merak saldığı kenagerliğe başladığında Türkiye’de bu işi profesyonel anlamdayapan kimsenin olmadığını fark etti. Hedefinden vazgeçmeyen Dönmez, internet üzerinden yaptığı araştırmalar sayesinde daha sonralardan ustası olacak Adam Karpovich ile tanıştı. Karpovich’ten yaklaşık olarak 10 yıl boyunca eğitim alan Dönmez, Türk okçuluk kültürünü yeniden Türkiye’ye getirdi. Kemangerliğe ilk başladığı zamanlarda çok zor bir işe giriştiğini bilse de asla vazgeçmeyen Dönmez, 20 yıldır bu işi yapmaya ve okçuluk kültürünü yaymaya devam ediyor. Başladıktan 10 yıl sonra Türkiye’de okçuluğun büyük ivme kazandığını fakat çoğu insanda sadece merak olarak kaldığını ifade eden Dönmez, “Kemangerlik çok zor, sabır ve özveri gerektiren bir iştir. Bende bu işe ilk başladığım zamanlarda çok zorlansam da asla vazgeçmedim. Şu anda Cumhuriyet tarihinde Osmanlı yaylarını ilk yapan ve halen devam ettiren tek kemanger benim” diye konuştu. CUMHURİYET TARİHİNİN İLK KEMANGERİ Yay yapımına ilk başladığı zamanlarda ne kadar zor ve sabır gerektiren bir iş olduğunu anladığını ifade eden Dönmez, “Bir yay yapımı gerçekten çok zordur ve neredeyse 3 seneyi bulur. Ben yaklaşık 10 yılımı sadece eğitime verdim. Birde eğitimlerimiz uzaktan uzağa olduğu için daha çok zorlandım.  Adam, bana çok emek verdi bende bunun karşılığında hiç vazgeçmeden devam ettim. Sonrasında Türkiye’de bu işe benim gibi meraklı olan Murat Özveri ile tanıştım. İlk yaylarımı hemen hemen 3 yıl sonra kurmaya başladım. Murat’ın sosyal çevresi sayesinde bu iş daha da büyüdü ve Türkiye genelinde duyuldu. Meğer millet bunu bekliyormuş. 2010’lara kadar yaptığımız iş çok büyük bir ivmeyle yükseldi fakat bu iş sabır, zaman ve özveri gerektirdiği için çoğu kişi devam edemdi ve yarıda bıraktı. Şu anda Cumhuriyet tarihinde Osmanlı yaylarını ilk yapan kemanger benim” ifadelerini kullandı. USTASINI KANADA’DA BULDU Tarihi teknolojilere duyduğu merakla 2000’li yıllarda başladığı kemangerlik için Türkiye’den eğitim alacak kimseyi bulamadığını söyleyen Dönmez, “İnternetten araştırmaya başladım acaba dünyada bu işi yapan var mıdır diye. Sonra baktığımda şaşırdım çünkü Kore, Çin ve İngiltere’de bu işi yapan insanları buldum. Osmanlı yaylarının oralarda yapıldığını gördüm. Bu yaylardan birini tedarik ettik fakat hoşuma gitmedi. İstediğim tarzı ve estetiği bulamadım. Bu iş günümüzde geleneksel okçuluk adı altına fiber yaylarla yapılıyor. Çünkü daha pratik, ulaşımı ucuz ve maliyeti az. Bende onlara yönelmeyi pek istemedim ve orijinalini yapan kişilere ulaşmaya çalıştım. Daha sonradan benim hocam olan Adam Karpovich’le tanıştım. İnternetin de globalleştiği zamanlarda bir sitede onun yaylarını gördüm ve çok hoşuma gitti. Eşimin Kanada vatandaşı olması vasıtasıyla kendine ulaşmam kolay oldu. Sonrasında yaylarından birini satın almak istedim. Karpovich, bana Türkler dünyada okçulukta en iyi olan ülke olmasına rağmen bana ilk defa bir Türk yay almak için geliyor dedi ve bu işi öğretmek istediğini söyledi. Bende nasıl olur diye düşünmedim ve başladım” şeklinde konuştu. KEMANGERLİK SABIR İŞİDİR Osmanlı yay yapımından bahseden kemanger Dönmez, “Osmanlı yayı farklı malzemelerin bir araya gelerek kompozit bir hal almasıyla ortaya çıkan bir yaydır. Ağaç, manda boynuzu, aşil tendonu ve doğal tutkal dediğimiz deri, balık karışımıyla ortaya çıkan yapıştırıcı malzemeler kullanılır. Ağaç olarak özel seçilen akça ağacı kullanıyoruz. İlk önce yayın ağaç kısmını oluşturmak için kesilen ağaçları bir kalıba yerleştiriyoruz. Kazanın içinde sıcak suda bükerek belli kalıplara göre şekil veriyoruz. Ağaç bu kalıpta en az 6 ay bekliyor. Bu şekilde kuruduktan sonra boynuz aşamasına geçiliyor. Yay yapımında manda boynuzu kullanılıyor. Ben boynuzları Filipinler’den tedarik etmeye çalışıyorum. Tedarikte zorlandığımız zamanlar çok oluyor maalesef. Manda boynuzu ortadan ikiye ayırıyoruz ve dış kısmını yontuyoruz. Sonra boynuza boydan boya kanallar açarak ağaçla doğal tutkal sayesinde birbirine sabitliyoruz. Sonrasında dana, at veya manda gibi büyük hayvanların aşil tendonu tutkalla iki ya da üç kat olacak şekilde birleştirilen ağaç ve boynuzun üzerine yapıştırılır. Bu aşama çok hassasiyet gerektiriyor. Bu periyodlar yaklaşık 6 ay sürer. Sonrada yayı saz etme dediğimiz 6 ay belli kalıpta bekleyen yayı ters çevirme işlemi yaparız. Esas ustalık da buradadır. Bu işlem çok zordur ve çoğu arkadaşımız sırf bunun için bu işi yapmayı bırakmıştır. Son olarak da ‘çile’ denilen ip yaya takılır ve kullanıma hazır hale gelir” dedi. GELECEK NESİLLERE AKTARMAK İSTİYORUZ Kemangerlik kültürünü gelecek nesillere aktarmakta zorluk çektiğini söyleyen Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk okçuluğu çok büyük bir kültür ve biz laikiyle yapmak istedik bu işi. Okçuluğa millet olarak çok ilgi göstersek de benim gibi orijinal yay yapan maalesef çok çıkmadı. Çünkü çok meşakkatli, zaman ve sabır isteyen bir iş. Şu anda Muttalip Kara, Mehmet Emin Can, Mehmet Doğan ve Mehmet Demir benden el almaya çalışan birkaç öğrencim var. Onlarda mücadele edip bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Biz de üzerimize düşen görevi yerine getirerek okçuluk kültürünü gelecek nesillere aktarmak istiyoruz ve bunu için elimizden geleni yapıyoruz.” Bu haber de ilginizi çekebilir: Okçuluk Milli Takım Seçme Yarışması sona erdi. Mete Gazoz kaçıncı oldu?

Okçuluk Milli Takım Seçme Yarışması sona erdi. Mete Gazoz kaçıncı oldu? Haber

Okçuluk Milli Takım Seçme Yarışması sona erdi. Mete Gazoz kaçıncı oldu?

Federasyonun açıklamasına göre, Antalya 100. Yıl Okçuluk Tesisleri'nde düzenlenen seçmeler klasik yay erkekler, klasik yay kadınlar, makaralı yay erkekler ve makaralı yay kadınlar olmak üzere dört kategoride yapıldı. Toplam 30 sporcunun yer aldığı yarışma sonunda kategorilerinde ilk 3 sırayı elde eden okçular, milli takımları temsil etme hakkı kazandı. Mete Gazoz, Ezgi Başaran, Batuhan Akçaoğlu ve Hazal Burun, kategorilerinde birinci oldu. İlk üçe giren sporcular ve kategorileri şöyle: Klasik yay erkekler:1. Mete Gazoz, 2. Ulaş Berkim Tümer, 3. Muhammed Abdullah Yıldırmış Klasik yay kadınlar:1. Ezgi Başaran, 2. Zeynep Köse, 3. Fatma Maraşlı Makaralı yay erkekler:1. Batuhan Akçaoğlu, 2. Emircan Haney, 3. Yakup Yıldız Makaralı yay kadınlar: 1. Hazal Burun, 2. İpek Tomruk, 3. Irmak Yüksel.  Mete Gazoz kimdir?  Mete Gazoz, 8 Haziran 1999 yılında İstanbul doğumludur. Mete Gazoz, Türk olimpik okçudur. İstanbul Okçuluk Gençlik ve Spor Kulübü sporcusudur. Tokyo 2020 Olimpiyatları'nda ve 2023 Dünya Okçuluk Şampiyonası'nda altın madalya kazanarak Türk okçuluk tarihinin ilk Olimpiyat ve dünya şampiyonu olmuştur. Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen 2023 Dünya Okçuluk Şampiyonası'nda erkekler bireysel klasik yay final maçında Kanadalı Eric Peters'i 28-27, 28-30, 24-28, 30-28 ve 28-29 setler sonucunda 6-4 yenerek altın madalya kazanan Gazoz, dünya şampiyonluğuna ulaşan ilk Türk okçu olmuştur. ilk turda El Salvadorlu Oscar Ticas'ı 7-3, ikinci turda Hint Tushar Prabhakar Shelke'yi 6-0, üçüncü turda İsviçreli Florian Faber'i 6-0, dördüncü urda Amerikalı Brady Ellison'u 6-0, çeyrek finalde Şilili Ricardo Soto'yu 6-2, yarı finalde Brazilyalı arcus D'Almeida'yı 7-3 yenerek finale çıkmıştı. 2023 Dünya Okçuluk Şampiyonası'nda Mete Gazoz, Ulaş Berkim Tümer ve Muhammed Abdullah Yıldırmış'tan oluşan Klasik Yay Erkek Milli Takımı da dünya ikincisi olarak gümüş madalya kazandı. Türkiye, erkekler klasik yayda hem takım hem de bireyselde 2024 Yaz Olimpiyatları'na kota elde etti. 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda kullandığı okunu, 2023 Kahramanmaraş depreminde geliri depremden etkilenen çocukların eğitiminde kullanılmak için açık arttırmada sattı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: 58. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun ilk etabının kazananı belli oldu

Vatandaşlar ata sporu okçuluğuna davet edildi Haber

Vatandaşlar ata sporu okçuluğuna davet edildi

Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde kurulu olan ve şimdiye kadar birçok yarışmada başarı elde eden Yeni Osmanlı Evlad-ı Ecdad Geleneksel Atlı ve Okçuluk Kulübü’nün Başkanı Ercan Kara, 7'den 77'ye bütün vatandaşları okçuluk sporunu yapmaya davet etti. Başkan Ercan Kara, Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu tarafından 2023 yılı etkinlikleri çerçevesinde Konya‘da 21-23 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Celaleddin Karatay Kupası’nda 50 yaş üstü 50 libre sınırlı hava koşusunda 2’inci oldu. Başkan Kara, son olarak 25-27 Ağustos tarihleri arasında Erzincan’da gerçekleştirilen Mengücek Gazi Hava Koşusu Türkiye Şampiyonası’nda 3 kategoride yapılan yarışmalardan biri olan 50 yaş üstü 50 libre sınırlı karışık hava klasmanında ilk sırayı elde ederek Türkiye şampiyonu oldu. Başkan Kara, Erzincan’daki şampiyonanın sona ermesinin ardından düzenlenen törenle birincilik ödülünü Erzincan İl Gençlik ve Spor Müdürü Volkan Burak Mumcu’dan teslim aldı. “Eskişehir’i Türkiye Şampiyonalarında alnımızın akıyla temsil ettik” Sivrihisar ilçesinde 2016 yılından itibaren faaliyet gösteren Yeni Osmanlılar Evlad-ı Ecdad Geleneksel Türk Okçuluk Spor Kulübü Başkanı Ercan Kara, kazandığı bu önemli başarıları değerlendirdi. Başkan Kara, Eskişehir’i, Türkiye genelinde federasyon bünyesinde davet edildiği turnuvalarda başarılı bir şekilde temsil ettiğini söyledi. Kulübün hem başkanı, hem antrenörü hem de sporcusu olan Kara, bu zamana kadar kendi imkanları ile bu başarıyı elde ettiklerini belirterek, “Kazandığımız bu başarı kolay elde edilebilecek bir başarı değil. Okçuluk basit bir spor gibi görünüyor ama zor. Eskişehir’i Türkiye Şampiyonalarında alnımızın akıyla temsil ettik. Allah’a şükür derece etme fırsatı da yakaladık. Ecdada olan sevgi ve saygımız büyük. Kur'an-ı Kerim’de ve Hadis-i Şeriflerde övülen bu sporun samimiyet ile yapmanın bereketini yaşıyoruz. Bu sebeple halkımızı örf, adet, gelenekler ve dinimizin güzelliklerini maddi ve manevi anlamda yaşıyoruz. 7’den 70’e tüm vatandaşlarımızı ata sporumuzu yapmalarını davet ediyoruz” diye konuştu. Bu haber de ilginizi çekebilir: Eskişehir'de esnaf hırsızlık olaylarından şikayetçi

Mete Gazoz, Dünya Şampiyonu oldu Haber

Mete Gazoz, Dünya Şampiyonu oldu

Milli okçu Mete Gazoz, Almanya'da düzenlen Dünya Okçuluk Şampiyonası erkekler klasik yay finalinde Kanadalı Eric Peters'i 6-4 yenerek altın madalya kazandı. Başkent Berlin'de yapılan şampiyonada çeyrek finalde Şili'den Ricardo Soto'yu 6-2 mağlup eden milli sporcu, adını son 4 isim arasına yazdırdı. Yarı finalde Brezilyalı Marcus D'Almeida'yı 7-3 yenen Mete, adını hem finale yazdırdı hem de 2024 Paris Olimpiyatları'na kota aldı. Mete, finalde ise Kanadalı Eric Peters'i 6-4 yenerek, dünya şampiyonu oldu. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, dünya şampiyonu Mete Gazoz'u tebrik etti Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Almanya'da düzenlenen Dünya Okçuluk Şampiyonası'nda erkekler klasik yay final mücadelesinde rakibini yenerek dünya şampiyonu olan Mete Gazoz için tebrik mesajı yayımladı. Bakan Osman Aşkın Bak, tebrik mesajında şu ifadelere yer verdi: "Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda, erkekler klasik yay final mücadelesinde altın madalya kazanarak dünya şampiyonu olan Mete Gazoz'u yürekten kutluyorum. Olimpiyat şampiyonluğunun ardından dünya şampiyonu da olarak bizleri gururlandıran Mete Gazoz'un başarılarının devamını diliyorum. Ay-yıldızlı bayrağımızın dalgalandırılmasında ve İstiklal Marşı'mızın dinletilmesinde emeği geçenlere ülkem ve şahsım adına teşekkür ediyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tebrik Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Dünya Okçuluk Şampiyonası'nda altın madalya kazanarak tüm Türkiye’ye büyük gurur yaşatan, ata sporumuz okçulukta adeta destan yazan Mete Gazoz evladımızı canıgönülden tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı. AA

Dikkat dağınıklığını okçulukla aşıyorlar Haber

Dikkat dağınıklığını okçulukla aşıyorlar

Türklerin ata sporlarından biri olan okçuluğa ilgi her geçen gün artıyor. Okçuluk eğitimi veren kurslar, gençlerin olduğu kadar yetişkinlerin de ilgisini çekiyor. Denizli’deki okçuluk faaliyetlerini değerlendiren Denizli Okçuluk il temsilcisi Sevinç Bursalı, özellikle küçük yaştaki çocukların, dikkat ve konsantrasyon gelişimine katkıda bulunan, eklem, tendonların, omuz, sırt, bacak kaslarının kuvvetlenmesini sağlayan okçuluk sporuna ilginin milli sporcu Mete Gazoz’un Tokyo 2020 olimpiyatlarında altın madalya kazanmasından sonra bu spor dalına yönelimi daha çok artırdığına dikkat çekti. Bursalı, “Denizli Okçuluk olarak kentte okçuluk faaliyetlerini en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Okçuluğu daha da sevdirmek ve tabana yaymak için nerdeyse ayda bir yarışmalar yapıyoruz. Belediyeler ve Denizli Okçuluk Spor Kulübü olarak sporcuları en üst seviyede yetiştirme gayreti içerisindeyiz” dedi. "HAYAT İLE BİRE BİR BAĞDAŞTIRABİLİRİZ" Okçuluğun bireysel bir spor olduğunu belirten Bursalı, “Okçuluğu hayat ile bire bir bağdaştırabiliriz. Okçuluk insanda olumlu düşünmeyi gerçekleştiriyor. Nasıl gerçekleştiriyor? Sen yayı eline aldığında hedef ve kendinle beraber nasıl bütünleşirsen gerçek atışa doğru atışa doğru atışa o an ulaşıyorsun. Sen ne kadar olumlu düşünürsen veya bu işi yapabileceğine inanırsan o kadar sana güzel puanlarla karşılık veriyor. Üst yaş sınırımız yok çünkü yaş sınırı olmayan bir spor dalı. İstekli herkes gelebilir. Çalışma saatlerimize uyumlu İstekli herkesi bekliyoruz. Alt yaş grubunda 2014’lüler var. Yaz sezonundan itibaren 2015’lileri de antrenmanlara almaya başlayacağız. Herkesin rahatlıkla gelip çizgideki o heyecanı yaşayabileceği bir spor dalı” ifadelerini kullandı. İHA

Muğla Büyükşehir'in okçuları dünya üçüncüsü oldu Haber

Muğla Büyükşehir'in okçuları dünya üçüncüsü oldu

Muğla Büyükşehir Belediyesi okçuları Hazal Burun ve Emircan Haney’in de aralarında bulunduğu okçuluk milli takımı Çin’de Dünya üçüncüsü oldu. Çin'in Shanghai kentinde düzenlenen Okçuluk Dünya Kupası'nın 2. ayağında Türkiye, makaralı yay takım müsabakalarında hem erkekler hem de kadınlarda bronz madalya kazanarak dünya üçüncüsü oldu. Şanghai kentinde devam eden organizasyonda Emircan Haney, Batuhan Akçaoğlu ve Yakup Yıldız'dan oluşan Erkekler Makaralı Yay Milli Takımı, son 16 turunda İsveç, çeyrek finalde Fransa'yı yenerek yarı finale yükseldi. Yarı finalde Hollanda'ya yenilen milliler, üçüncülük müsabakasında İran ile karşılaştı. İran'ı 233-224 mağlup eden mili takım, bronz madalya elde etti. BRONZ MADALYA MÜSABAKASINDA ÜÇÜNCÜ OLDU Hazal Burun, İpek Tomruk ve Irmak Yüksel'in yer aldığı Kadınlar Makaralı Yay Milli Takımı ise son 16 turunda Endonezya'yı, çeyrek finalde Hindistan'ı mağlup etti. Yarı finalde Meksika'ya yenilen ay-yıldızlı ekip, bronz madalya müsabakasında Büyük Britanya'ya 231-230 üstünlük sağlayarak üçüncü oldu. ''MİLLİ SPORCULARIMIZA BAŞARILAR DİLİYORUM'' Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün sosyal medya hesabından Çin’de Dünya üçüncüsü olan sporcuları kutladı. Başkan Gürün paylaşımında “Çin Shanghai’de düzenlenen Dünya kupası 2. ayak yarışmalarında Milli Takımımızda yer alan, Büyükşehir Belediyesi sporcularımız Hazal Burun ve Emircan Haney’in yer aldığı erkek ve kadın takımlarımız Dünya 3. sü oldu. Yolunuz açık olsun evlatlarım. Bugünlere gelmelerinde büyük katkıları olan antrenörümüz Dr. Ejder Sözen’i kutluyor, milli sporcularımıza başarılar diliyorum” ifadelerine yer verdi. İHA

Yasemin Ecem Anagöz, hikayesini tamamlamak istiyor  Haber

Yasemin Ecem Anagöz, hikayesini tamamlamak istiyor 

HÜSEYİN DEMİR-RÖPORTAJ İzmirli Yasemin Ecem Anagöz, Avrupa ve Dünya Şampiyonlarında elde ettiği başarılarla Türkiye’nin büyük gururu oldu. Madalya tutkusundan vazgeçmeyen Yasemin, yoğun antrenman temposunda çalışarak 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarına madalya için hazırlıklarına devam ediyor. Dünya Okçuluk Federasyonu tarafından “Dünyanın en iyi sporcusu” seçilen Göztepe Spor Kulübü’nün başarılı sporcusu Anagöz, gazetemize hedeflerini anlattı.  Spor serüvenin nasıl başladı? Profesyonel kariyerine geçişini bize anlatır mısın? Okçuluğa 8 yaşında ailemin spora teşvik etmesiyle başladım. Okçuluk sporunda ilk dikkatimi çeken madalyaların kare olmasıydı. Diğer spor branşlarında aldığım madalyalar hep daireydi ama okçulukta kare olması bana çok ilginç geldi. Bu kare şeklinde madalyaları almam gerekiyor diye kafama taktım ve bu şekilde okçuluğa başlayarak ikinci yarışımda Türkiye rekorunu kırdım. Henüz 8 yaşındayken Türkiye rekorunu kırmak beni çok onurlandırdı. Yoğun antrenman temposunda çok çalışarak 14 yaşında milli takıma seçildim. Kendimi geliştirerek 17 yaşında olimpiyatlarda ülkemi temsil ettim. Olimpiyatlarda milli formayı giyen genç kadın okçu unvanına sahip oldum. 22 yaşında Tokyo Olimpiyat oyunlarında mücadele etme fırsatını yakaladım. Şu an Göztepe Spor Kulübünün sporcusu olarak çalışmalarıma devam ediyorum.  DÜNYA REKORUMUZ HALA EGALE EDİLMEDİ  Olimpiyatlarda 4.olarak başarılarınla göğsümüzü kabarttın. Ülkemizi temsil etmek senin için nasıl bir duygu?  Ay yıldızlı formayı temsil etmek benim için paha biçilemez bir duygu. Milli takım ile yaşadığım başarılar kelimelerle ifade edilemez. 2018 yılında Avrupa Şampiyonu oldum daha sonra Dünya ikincisi olarak gümüş madalya kazandım. Aynı sene içerisinde hem başarılarımla hem saha içi saha dışı örnek davranışlarımdan dolayı Dünya Okçuluk Federasyonu bir oylama düzenledi. Bu düzenlenen oylamada “Dünyanın En İyi Sporcusu” seçildim. Aldığım ödül Türkiye’de bir ilk oldu. Mete Gazoz ile birlikte kazandığımız bir dünya rekorumuz var. Bu rekor hala egale edilmedi. Mete ile beraber uluslararası arenada kazandığımız yaklaşık 15-20 tane madalya var. Olimpiyat dördüncülüğü, dünya üçüncülüğü, dünya ikinciliğine ulaşarak ülkemizi en iyi şekilde temsil etmenin gururunu yaşadık. Mete Gazoz’la birlikte Türkiye’de okçuluğun öncülerinden biri oldunuz. Elde ettiğiniz madalyalarla Okçuluk kültürü son yıllarda ülkemizde gelişti. Neler söylemek istersin?   2020 Tokyo Olimpiyat Oyunlarından sonra Türkiye’de spor kulüplerinden okçuluğa çok talep oldu. Göztepe Spor Kulübü’nden okçuluğa çok fazla ilgi arttı. Göztepe Spor Kulübüne şuan okçuluk branşında inanılmaz bir artış var. Okçuluğun geleceği için aldığımız madalyalar alttan yetişen genç sporculara örnek oluyor. İzmir’den daha çok sporcu yetişeceğine inanıyorum. KADIN SPORCULARDA ALGI YARATILIYOR Kadınlara sporda rol model oldun. Spordaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair düşüncelerini merak ediyoruz?  Türkiye’de maalesef kadın sporcular dezavantajlı konumda yer alıyor. Çocukluğumuzdan beri hayatın her alanında olduğu gibi sporda cinsiyet eşitsizliği ile karşılaşıyoruz. Özellikle medyanın kadın sporculara yönelik çok acımasız yorumları oluyor. Erkek bir sporcunun dış görünümü hiçbir şekilde sorun olmazken sadece yaptığı işle anılırken kadın sporcularda olumlu veya olumsuz sürekli dış görümününe dair algı yaratılıyor. Bu tarz durumları bende yaşadım fakat etrafımda gördüğüm kadın sporcular dış görünümü ile ilgili yorumlar aldığında maalesef spordan soğuma ve bırakma noktasına geliyor. Kendi adıma konuşayım şuan 25 yaşındayım çevremdeki insanlar, spor ne zaman bitiyor? İşte ne zaman hayatını kuracaksın? gibi sorular soruyorlar. Bende diyorum ki hayatımı çoktan kurdum zaten. Benim hayatım spor olduğu için ben hayatıma bu şekilde devam edeceğim. Tipik Türk aile yapısındaki soruları bana yöneltiyorlar. Türkiye’de kadın sporcu olacaksanız eğer bu tarz durumlara her zaman hazır olmanız lazım. Paris 2024 Olimpiyat oyunlarına yoğun bir tempoda hazırlanıyorsun? Hazırlık sürecin nasıl gidiyor?  Haftanın 6 günü antrenman yaparak hazırlıklarıma devam ediyorum. Haftanın bir günü ağırlık çalışıyorum, bir gün yüzme antrenmanı yapıyorum. Bunların haricinde odaklanabilmem ve sakin kalabilmem için kişisel meditasyon yaparak gelişimime önem veriyorum. Yoğun antrenman temposunun dışında ailemle vakit geçirmeyi seviyorum. Her akşam ailece film izliyoruz, film ve dizi izlemek çok hoşuma gidiyor.  HEDEF OLİMPİYATLARDA MADALYA  Son olarak spora ve yaşama dair neler söylemek istersin?  Olimpiyatlarda 4.olduğumda madalyanın kıyısından dönmüştüm. Olimpiyat oyunlarında yarım kalan hikayemi tamamlamak istiyorum. Turnuvalarda deneyim ve tecrübe kazanarak olimpiyatlarda elimden gelenin en iyisini yapacağımdan eminim. Hedefim 2024 Paris Olimpiyat oyunlarında madalya kazanmak. Bu güzel röportaj için İLKSES Gazetesine teşekkür ederim.     

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.